Genel Yetenek 3-www.sozelciyiz.net

  • May 2020
  • PDF

This document was uploaded by user and they confirmed that they have the permission to share it. If you are author or own the copyright of this book, please report to us by using this DMCA report form. Report DMCA


Overview

Download & View Genel Yetenek 3-www.sozelciyiz.net as PDF for free.

More details

  • Words: 31,326
  • Pages: 89
-TÜRKÇE-

6. Özgünlük: Düşünce ve üslubun taklit ve kopya olmaması, anlatıcıya ait olmasıdır.

ANLATIM BİÇİMLERİ Paragraf; aralarında konu ve düşünce birliği bulunan cümleler topluluğudur. Paragraf soruları sınavdaki Türkçe sorularının büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Bu da bizim için bu konunun önemini artırmaktadır. Bu bölümün sorularını çözerken; » Paragrafı bir defada okuyup anlamaya » Seçeneklerden hareketle paragraf çözümü yapmaya » Kendi düşüncelerimizi katmayıp parçayı esas almaya » "... ulaşılamaz?", "... varılamaz?", "... çıkarılamaz?", "... değinilmemiştir?" soru kalıplarında, seçeneklerden hareket etmeye dikkat edilmelidir.

7. Akıcılık: Anlatımın her açıdan pürüzsüz olmasıdır. 8. Tutarlılık: Parçada birbirini çürütecek nitelikte ifadelerin kullanılmamasıdır. ÖRNEK:

ço 'o UJ Q


0 şiirlerde duygular, düşünceler, bütün yabancı öğelerden, fazlalıklardan, süsten arınmış olarak, en saf, en katıksız biçimiyle belirir. İki nokta arasındaki, en kısa çizginin düz çizgi olması gibi.

CL

Anlatım Özellikleri: İyi bir yazıda aşağıdaki anlatım özelliklerinin bulun'5 ması gerekir: UJ

1. Açıklık: Anlatılanın kolayca anlaşılabilecek, farklı yorumlara yol açmayacak nitelikte olmasıdır. Bir cümleden birden fazla anlam çıkıyorsa, buna açık anlatım denilemez. 2. Yalınlık: Süslü, gösterişli anlatımdan uzak, herkesin anlamını bildiği kelimelerle, yapılan anlatımdır. 3. Duruluk: Anlatımın yeterli sayıda sözcükle düzenlenmesi, gereksiz hiçbir sözcüğe yer verilmemesidir. 4. Özlülük: Az sözle çok şey anlatma niteliğidir. Sözcüklerin konu dışına çıkmayan nitelikte olmasıdır. 5 .Doğallık: Yapmacık bir anlatıma kaçmadan, yazarın anlattıklarına bir şey katmamasıdır. Yazar ne görüyorsa, onu anlatır.

Parçada sözü edilen özellik, aşağıdakilerden hangisi ile adlandırılır? A) B) C) D) E)

Yoğunluk Etkililik Açıklık Yalınlık Bütünlük

Parçada sözü edilen özellik yalınlıktır. (Cevap D) ÖRNEK: Yazarlıkta ilk öğretmenim annemdir. Annem, İstanbul'luydu, Anadolu'yu yakından görüp tanımıştı. Halkın dil ve düşünce gerçeklerini içine iyice sindirmişti. Okur yazardı; ama gramer bilmezdi. Edebiyat bilgisi kıt bir kadındı. Sezgisi güçlüydü. Yazdıklarımı anneme okur, nasıl olduğunu sorardım. Yazdıklarımın kimi yerlerini, "Burası olmamış" diye eleştirirdi. Nedenini sorduğumda, "Böyle denmez de ondan" derdi.

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

Parçaya göre, yazarın annesinin, onun anlatımında bulunmasını istediği nitelik nedir? A) B) C) D) E)

Doğallık Duruluk Akıcılık Özlülük Tutarlılık

ÖRNEK:

Yazıda beğenmediği bir yer görünce "Böyle denmez" demesi yazarın annesinin doğal bir söyleyişe önem verdiğini gösterir. (Cevap A) ÖRNEK: "Şiirlerinde gereksiz sözcüklerden olabildiğince kaçınıyor. Sıfatlar, benzetmeler için de böyle bu. Okuyucuyu bir takım soyut, düğümlü sözcüklerle yorduğu da söylenemez. Öğretici bir hava taşımalarına karşın, yine de bu şiirlerde bir eksiklik var: Başka şiirleri anımsatıyor; bunları daha önce okumuş gibi bir duyguya kapılıyorsunuz." Diyen bir eleştirmenin sözünü ettiği şiirlerde >; bulduğu eksiklik nedir? £ A) B) C) D) E)

1. Açıklama: Paragrafın genelinde bize bir şeyler öğretilmeye çalışılıyor, bilgi veriliyorsa söz konusu paragrafın anlatım biçimi "Açıklama"dır. Ağır olmayan anlaşılır bir dil kullanılır. Tanımlama cümleleri sıkça kullanılır.

Yalınlık İçtenlik Yoğunluk Özgünlük Açıkhk

"Başka şiirleri anımsatıyor." İfadesi sözü edilen şiirlerdeki eksikliğin "özgünlük" olduğunu kanıtlar. Başkalarını taklit ettiği için, bu şiirlere özgün şiirler diyemeyiz. (Cevap D) Anlatım Biçimleri ve Düşünceyi Geliştirme Yol-ları: Bu bölümde öğrenmemiz gereken en önemli şey; paragrafta anlatılmak istenen düşünceyle paragrafın anlatım biçimi arasında sıkı bir ilişki olduğudur. Paragrafta kullanılan anlatım tekniğini bilirsek, paragraftaki en önemli bölümleri tespit edebilir ve ana düşünceyi daha kolay bulabiliriz. Anlatım Biçimleri: Bir düşünceyi aktarırken, izienen tarza anlatım biçimi denir. Başlıca anlatım biçimleri şunlardır:

Edebiyatımızdaki en güzel romanlardan biri de, Çalıkuşu'dur. Romanın yazarı Reşat Nuri Güntekin'dir. Bu romandaki olaylar, romanın asıl kahramanı olan Feride etrafında gerçekleşir. Feride'nin, Anadolu'nun çeşitli yerlerinde öğretmenlik yaparken başından geçen olaylar roman boyunca anlatılır. Roman, çok okunduğu için bu güne kadar birçok baskısı yapılmıştır. 2. Betimleme: Bir varlığın ayırt edici özelliklerinin belirtilerek, söz konusu varlığın tanıtılmasına betimleme denir. Betimlemeyi, sözle resim çizme sanatı olarak da tanımlayabiliriz. Varlığın ya da durumun özellikleri sayılırken tanıtılan şey zihnimizde canlanır. ÖRNEK: On beş yaşlarında bir köy çocuğuydu. Boyu, hepimizin boyundan daha uzundu. Alnına düşen sapsarı saçları dümdüz kesilmişti. Her an mutluluk saçan renkli gözleri de saçlarıyla uyum oluşturuyordu. Çok sıkılgan bir hali vardı. Boyası gitmiş, siyah renkli, çivili, sağlam kunduralar giymişti. 3. Öyküleme: Anlatılmak istenen bir olay içinde verilir. Yaşanan bir olay ve olayı yaşayan kahramanlar, olayın yaşandığı zaman ve yer mutlaka vardır. Bir olay kurgulanarak mesaj verilmeye çalışılır. ÖRNEK: Savaş yıllarıydı. Annem, bir sabah ekmeğin üstüne belli belirsiz tereyağı sürmüştü. Ben her zaman bol tereyağı sürülmüş ekmekler yemiştim; ama her halde savaş yıllarının getirdiği kıtlığın bir sonucu olacak 0 günkü tereyağından duyduğum sevinci başka hiçbir şeyde duymamıştım. 4. Tartışma: Bir düşünceyi reddedip, onun yerine başka bir düşünceyi kabul ettirmek için başvurulan anlatım biçi-

-TÜRKÇE-

3. Tanık Gösterme: Anlatılan düşünceyi inandırıcı hale getirmek için sözü edilen alanda uzman birinin görüşlerine yer vermektir.

midir. Genellikle paragrafın başında karşı görüş ortaya konur daha sonra yazar kendi düşüncesini söyleyip karşı görüşü çürütmeye çalışır. ÖRNEK:

ÖRNEK: İnsanlar genellikle geceleri sabaha kadar bir şeylerle uğraşıp, gündüzlerini uyumakla geçiriyorlar; oysa ki çalışmak için en uygun vakit gündüzdür. Bugün ise bunun tersi bir durum yaşandığı için insanlar çoğu zaman harcadıkları çabanın karşılığını alamamaktadır. Ne zaman gündüz çalışmayı öğrenirsek, o zaman çabalarımızın karşılığını alabiliriz.

Malerme'nin sözü doğrudur: "Şiir duygulardan değil, kelimelerden doğar." Ama seçtiğimiz kelimelere şair, kendinden ötede, gündelik yaşantılarından, saplantılarında kopmuş, boşlukta bir dünyayı değil; katıldığı, çekim alanı içinde bulunduğu şeyleri koyacaktır. 4. Ömekleme: Soyut olan bir düşünceye, görünürlük, somutluk kazandırmak amacıyla konuya uygun ömek ya da örneklerin verildiği düşünceyi geliştirme biçimidir.

Düşünceyi Geliştirme Yolları: Paragrafta ortaya konulan düşünceyi okuyucuya aktarabilmek için kullanılan yöntemlere düşünceyi geliştirme yollan denir. Bir düşünce bir çok yoldan ortaya konabilir. Başlıca düşünceyi geliştirme yolları şunlardır:

ÖRNEK:

1. Tammlama: __ Bir nesnenin yada kavramın en belirgin özellikleriyle § tanıtılmasıdır. Tanım; "... nedir?" sorusuna verilen S cevaptır. Tanım, genellikle paragrafın girişinde yapı- « hr. & ÖRNEK:

o UJ

Sanatçı, dünyayı başkalarından farklı görebilen kişidir. Onun bakış açısıyla, başka insanların bakış açısı farklıdır. 0, her şeyden bir anlam çıkarmayı bilir. Çıkarttığı bu anlamı da esere dönüştürebilen kişidir sanatçı. 2. Karşılaştırma: İki varlık, durum yada kavramın benzer veya farklı özellikleriyle kıyaslanmasıdır. ÖRNEK: Ertepınar'ın şiirleri, hayatına ve kişiliğine bağlı olmakla birlikte, bencillikten uzaktır. Bu bakımdan Ziya Osman Saba ile Ertepınar'ın ortak yanları vardır. İkisi de hemen hemen ortak temaları işlemiştir. Dili kullanma açısından Ziya Osman Saba'nın başarılı olduğu söylenebilir.

Birlikte çalıştığımız arkadaşların her birinin garip ve ayırıcı özellikleri vardır. Sekreterimiz telefonla konuşurken bir yandan da makyajının bozulup bozulmadığını kontrol eder. Personel şefimiz, evden çıkarken çöpe atmak için eline aldığı çöp poşetini çöpe atmayı unuttuğu için o poşetle gelir. Çaycımız da izlediği filmin etkisinden kurtulamadığı için kendini o filmin başrol oyuncusu zannedip gün oyunca onun hareketlerini yapar. 5. Benzetme: Bir durumu ya da bir düşünceyi anlatırken söze güç kazandırmak amacıyla zayıf olanın güçlü olana benzetilmesidir. ÖRNEK: Bir mühendisin eğitim programı yazması, öğretmenlik üzerine fikir bildirmesi doğru değildir. Bunun gibi bizim toplumumuzda yetişmemiş, toplumumuzun sorunlarını bilmeyen kişilerin sorunlarımıza çözüm üretmesi düşünülemez. 6. Sayısal Verilerden Yararlanma: Savunulan düşünceyi desteklemek için sayısal verilerden yararlanma metodunda, istatistiklerden vb verilerden faydalanma yoluna gidilir.

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

ORNEK:

ÇOZUMLU KONU KAVRAMA TESTİ

Eğitimdeki en önemli sorunlarımızdan biri; ara insan, teknik eleman ihtiyacını tespit edemememiz ve yeterli sayıda yetiştiremememizdir. Sanayileşme, kalkınma, ara insanın, teknik elemanların omuzlarında yükselir. Yani 5 bin doktorun 30-35 bin yardımcı personele ihtiyacı vardır. Fakat ne yazık ki, 5 bin doktora 4 bin hemşire düşmektedir.

1. (I) Ona doğru ilerlerken çimenlerin sarı, yeşil parıltısı gözlerimi kamaştırdı. (II) Gerideki pembe güllerle dolu yüksek bahçe duvarını gözden saklayan mor leylaklardan etrafa serin bir koku yayılıyordu. (III) Biraz sonra içimde bir korku hissettim. (IV) Elleri, ıslak, yapışkan ve titreyen ellerdi. (V) Uzun boyu ve beyaz teniyle tam karşımda duruyordu. Numaralandırılmış cümlelerin hangisinde betimlemeye yer verilmiştir? A)l

B)ll

C) III

D) IV

E) V

2 :

o > ■

V) LÜ

2. Felatun Bey'Ie Rakım Efendi, Ahmet Mithat'ın ilk romanlarındandır. Bu eser, Mithat Efendinin sürgün edildiği Rodos'ta 1875'te yazılmıştır. Edebiyatımızda "Yazı Makinesi" olarak isim yapnnış olan Ahmet Mithat efendi, bu romanında Batı medeniyeti karşısındaki tavrını net olarak ortaya koymuştur. Dil ve anlatım bakımından ele alındığında bu eserin güçlü bir kalemden çıktığı açıkça görülmektedir. Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir? A) B) C) D) E)

Örnekleme Karşılaştırma Betimleme Tartışma Açıklama

-TÜRKÇE3. Yüksekçe bir kayanın üstüne çıkıp oturdum. Ön tarafta ıssız bir yayla görünüyordu ve etrafta hiçbir ses yokken bir kuşun cıvıltısıyla irkildim. Sayısız ve hareketsiz toprak dalgalarıyla donmuş bir buz denizini andıran bir yaylaydı bu. Ta ufuklara kadar uzanan geniş saha içinde n9 bir tek ağaç, ne de bir tutam ot vardı. Yağmurdan sonraki toprak kokusunu da unutmak mümkün değil. Sanki sönmüş kürenin üstünde tek başıma kalmıştım.

5. "istanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı; Serin serin kapalı çarşı Cıvıl cıvıl Mahmut Paşa Güvercin dolu avlular Çekiç sesleri geliyor doklardan Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları; İstanbul'u dinliyomm gözlerim kapalı"

Bu parçanm anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) B) C) D) E)

Bu şiirde aşağıdakilerden hangisi voktur? A) B) C) D)

Öyküleme unsurlarına yer verilmiştir. Görme duyusuna ait özellikler vardır. İşitme duyusuna yer verilmiştir. Tanıkgöstermeye başvurulmuştur. Benzetmeler kullanılmıştır.

Gözlem gücünden yararlanma Duyguları yansıtma işitme duyusundan yararlanma Tat alma duyusundan yararlanma

E) Koku alma duyusundan yararlanma

m ' o tr UJ

o
cn o_ .== *Q

m

>■

4. Divan şiirimiz soyuttur. Yaşamla olduğu gibi doğayla olan bağlantısı da soyut niteiiktedir. Sanatın yalnız süs olarak belli kalıplar içinde ele alındığı bu edebiyatta aşırı bir yabancılaşma görülür. Oysa halk şiirinde karşımızda canlı bir Anadolu buluruz. Bu edebiyat her yönüyle yerlidir. Çünkü halk şairi duyduğunu değil, gördüklerini, yaşadıklarını anlatır. Yukarıdaki parçada yazar, düşüncesini etkili kılmak için aşağıdaki anlatım biçimlerinin hangisinden faydalanmıştır? A) B) C) D) E)

Öykülemeden Tartışmadan Açıklamadan Karşıiaştırmadan B9timlemeden

6. Statik düşüncede olmak insanları köreltir. Bir insan değişiyor, dün dediğinden bugün başka türlü diyor ve düşünüyor. Önüne dikilip, değiştiği için bu insana kızıyorlar ve kınıyorlar bu insanı. Neden? Yasak mı değişmek? Düşünmek değiştirebilir kişiyi. Dün şuna bağlanmış, bugün bunun da doğruluğunu ya da güzelliğini anlamış neden söylemesin bunu? Dün dediklerinden dönmey9C9k diye artık inanmadığı bir görüşü mü savunsun? İnsanların değişmeleri gay9t doğal karşılanmalıdır kanaatimce. Bu paragrafın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır? A) Betimleme B) Tartışma C) Öyküleme D) Benzetme E) Sayısal veriierden yararlanma

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ7. Fotoğrafına bir kere bakmanız yeter. Onu tanıdığımda otuzunun başlarındaydı. Sakalsız yüzünü hayal bile edemezsiniz. Sakal yüzünün öylesine ayrılmaz bir parçası olmuştu ki alnına dökülen uzun, kıvırcık saçları, kişilik sahibi uzun burnu, hüzünlü gözleri gür sakalının çevrelediği yüzüyle uyumlu bir görünüm yaratıyordu.

9. Aşağıdakilerden hangisi bir "tanım" cümlesidir? A) Lirik şiir, akıldan çok düş gücüne, düşünceden çokduyguyayaslanır. B) Lirik şiirde, aşkın her türlü görünüşü, bütün yönleriyle dile getirilir. C) Lirik şiirde şair, sözcükleri seçerken, onların ses V9 görüntü gücünü göz önünde tutar. D) Lirik şiir, duyguların, çok etkili ve çoşkulu bir biçimde dile getirildiği şiir türüdür. E) Lirik şiirde yıllar yılı, aşk, ölüm, din gibi b9İirli temalar işlenmiştir.

Bu parçanın anlatımında ağır basan anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir? A) Açıklama B) Öyküleme C) Betimleme D) Ömekleme E) Karşılaştırma

o 62 o LU

to

8. Dışarıda güneş, tertemiz bir gökyüzü, serin bir rüzgar geçiyor bahç^nin üstünden. Hurma ağacının dallarıyla iki portakal fidanı yavaş yavaş sallanıyor. Pencerenin önündeki asmanın filizleri yumuşak hışırtılar oluşturuyor cama çarptıkça. Komşumuzun diktiği rengarenk güllerin esintisiyle olgun yaprakları dökülüyor. Bu parçada hangi duyguya yer verilmemistir? A) B) C) D)

Tatma Dokunma İşitme Görme

E) Koklama

10. Sofraya hep birlikte otururduk. Tahtadan, yuvarlak bir yer sofrasına, ayaklarımızı altımıza alıp yan oturarak yaklaşırdık. Sofra örtüsünü dizlerimizin üz^rine Ç9kerdik. Babam bağdaş kurarak baş köşede otururdu. Beni sağına, kız kardeşimi de soluna alırdı. Karşısında annem otururdu. Babam, yemeğe başlamadan içimizden biri yanılıp da yemeğe uzanacak olursa, hiç acımadan kaşığının tersini, uzanan elin sırtına indirirdi. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinde verilenlerden yararlanılmıştır? A) B) C) D) E)

Betimİ9me - öyküleme Öyküleme - örnek verme Betimlem9 - açıklama Açıklama ■ öyküleme Açıklama - örnek verme

-TÜRKÇE 11. Abdullah'ın gözleri düşüncelerinin ve davranışlarının en çok belirdiği yerdi. Onlarla güler, onlarla üzülür, onlarla kızardı. Bu gözler bazen yüzünün tamamını kaplayacak şekilde büyürdü. Gözlerinden sonra yüzündeki en belirgin uzvu ağzıydı. Paragrafta başvurulan anlatım yolu, daha çok aşağıdakilerden hangisidir?

5. Şiirde bir gözleme dayalı duygular katılarak aktarma söz konusudur. Bunu yaparken de işitme ve koku alma duyularından faydalanılmıştır. Tat alma duyusuna yer verilmemiştir. (Cevap D) 6. Parçada insanların değişmesinin normal karşılanması gerektiği görüşü savunulmakta ve karşı görüş reddedilmektedir. Yani anlatım biçimi tartışmadır. (Cevap B)

A) B9timlem9 B) Açıklama C) Öyküteme D) Ömekİ9me E) Karşılaştırma

7. Gözümüzün önünd9 canlandırabileceğimiz kadar ayrıntı verilmiştir. Bizi içine çeken bir olay yoktur. Bu yüzd^n öyküteme olamaz. Yazar yalnızca tasvir yapmıştır. (Cevap C)

ÇÖZÜMLER

|

Betimleme; sözle resim yapma sanatıdır. Verilen £ cümlelerin dördünde b9timleme yapılmıştır. "Biraz sonra içimde bir korku hissettim." Cümlesinde ise be- °t timleme yoktur. .s (CevapC) : | UJ

2.

Parçada bir şahıs hakkında bilgi verilmektedir. Bir yazanın genelinde bilgi veriliyorsa anlatım biçimi açıklamadır. (Cevap E)

8. Görme, işitme, dokunma, koklama duyularını rahatlıkla çıkarabiliriz. Parçada tatma duygusuna yer verilmemiştir. (Cevap A)

9. 'Tanım" cümlesi bir şeyin n9 olduğunu anlatan cümledir. "Bu nedir?" sorusuna verilen cevap tanımdır. "Lirik şiir nedir?" diye sorduğumuzda D'de bir tanımın yapıldığını görüyoruz. Diğer seçeneklerde lirik şiirin ne olduğu değil özellikleri üzerinde durulmuştur. (Cevap D)

10. Bu parçada yazar çokluğunda başından g^çen bir durumu öykülüyor. Sofra başında yaptıkları hareketleri gözümüzün önünde canlandıracak şekilde anlatarak betimliyor. (Cevap A)

3. Parçada tanık göstermeye yer verilmemiştir. (Cevap D) 11. Parçada başvurulan anlatım yolu betimlemeyg örnektir. (Cevap A) 4. Parçada, halk şiiri ve divan şiiri değişik açılardan karşılaştırılmıştır. (Cevap D)

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

MATEMATIK

Rasyonel ve Ondalık Sayılar

ÇÖZÜM:

RASYONEL SAYILAR

4a-i| < |i9|olmalı Ta nım : K = { b

4a-1 <19 ise -19 < 4a-1 < 19

kümesinin eleman-

-18 < 40 < 20

larının her birine kesir denir. a'ya kesrin payı, b'ye de kesrin paydası denir. Tanım: Bir kesrin pay ve paydası aynı sayıyla çarpılırsa buna "genişletme", eğer bölünürse buna da "sadeleştirme" denir. Bu iki durumda kesrin değeri değişmez. Böyle kesirlere "Denk kesirler" denir. Denk kesirlerin oiuşturduğu kümenin belirtildiği sayıya "Rasyonel sayı" denir ve rasyonel sayılar kümesi Q harfi ile gösterilir.

18 4a 20 — < —<— 4 4 4 — < a< 5 aeN ise 2 0< a <5 dir. a ={ 0,1, 2,3, 4} olmak üzere 5 tanedir.

1 b) Ç2

Q UJ

ÖRNEK: 3 - kesrine denk olan kesirleri yazınız.

o eö

Bileşik Kesir: Payının mutlak değeri, paydası-nın mutlak değerinden büyük olan kesirlerdir. ^gi bi. Zt e| 7| >| 4|, ^t e|- 9|> | 5| 4 o

4

o

ÖRNEK:

-4~-2~2~4~8~24~

KESİR ÇEŞİTLERİ a) Basit Kesir: Payının mutlak değeri, paydasının mutlak değerinden küçük olan kesirlerdir. kesrinin basit kesir olmasını sağlayan kaç

19 tane a doğal sayısı vardır?

— kesrinin bileşik kesir olmasını sağlayan x tam x-3 sayılarının toplamı kaçtır? ÇÖZÜM:

|x-3| ^ 3 ve |x-3| / 0 olmalı x^3olur. -3 <x- 3< 3 0 < x < 6 v e x = {0,1,2, 3, 4, 5, 6} x t 3 olduğundan x = {0,1, 2,4, 5, 6}

ORNEK:

Toplamları: 0+1+4+5+6=16 bulunur.

4a-1 c) Tam sayıiı kesir: İçinde tam sayı bulunan kesirlerdir.

-MATEMATİKÖRNEKLER

Not: Tam sayılı kesri bileşik kesre çevirmek için, çarpma ve toplama, bileşik kesri tam sayılı kesre çevirmek için, bölme yapılır.

1. !+i=î=* 8

Örnek: 2- tam sayılı kesrini, 8 şik kesrine çevirmiş oluruz. 53 Ornek: — Bileşik kesrini; 6

8

=— bile8

8.518 + 40 29 24 8.6

. C5

5 ------------- ►Pay

5 8- tam sayılı kesrine çevirmiş oluruz.

48

-5

2

-5 + 2 _-3 ' 3 3 ' ~ 3 0

3

UJ Q

111 36"

V)

3

--

= 9

'5

4.

LU

. ,. 6 C

x-2=-1 ise x= 1 x-2=2

x-2=-2 ise x= 0 x-2=4 ise

x-2=-4 ise x= -2 x-2=8 ise x=

„ 1.

10 x-2=-8 ise x= -6 M-6,-

7

a ( c\ a .. c . . -+ — sayısına — ıle - rasyonel sayılarının a c farkı denir ve ------- biçiminde gösterilir.

2,0,1 , 3 . 4 , 6 , 1 0 , } 8 tane x tamsayısı vardır. 2. RASYONEL SAYILAR KÜMESİNDE TOPLAMA VE ÇARPMA

7

a c Tanım:------- eQ rasyonel sayıları verilsin. b d

x*2olmalıdır. x-2=1 ise x= 3

7

RASYONEL SAYILAR KÜMESİNDE ÇIKARMA VE BÖLME

x-2

ise x= 4

12.7 + 6 84 + 6 90

o

19 J ____ 7 —s__________________________

7

8'i tam bölen tam sayı değerlerini bulalım.

_

12.1-?^* 7 7

kesrini tamsayı yapan farklı x değerleri kaç 2x+4 x-2 tanedir?

_5

3

3. (-5) 4.9

Örnek:

x= 6

L

2* Sadeleştirme için kullandık

53 |_6_—> Payda - 48 |8 —►Tam kısım

6 6.3 +

c a ı c ı — *0 için — • —

d

b UJ

a c sayısına-'nin-'ye bölümü

b

d

denirve-:- biçimindeyazılır. b d

â C

Tanım: —,— e Q olmak üzere; ------- b d , a c a-d + b- c 1. —+ —=------------b d b- d

OİI9İ Notu / a. c şeklindeki bölme işleminde birinci kesir -

a c _ a-c

"b"ıd

a c _ a+c —I— —-------

b

b

aynen alınır ve ikinci kesir — d

o.

b

kesirle çarpılır.

b c - a + b 4. c a c

-- =

b a-b 5 . c a

b

a.d b"c

a c

ters çevrilip birinci

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

10-

ÇÖZÜM:

ÖRNEK:

98 97 96 x= —+ —+ — 99 98 97 1 1 1 y= — Taraf tarafa toplarsak + —+— 99 98 97

2- +1- - 2- işleminin sonucu kaçtır? 3 2 6 ÇÖZÜM:

2+i+i + l 3

98+1 97+1 96+1 x+y=------+------ + ----99 98 97

2

3

2 6

. 1 1 5 , —IT

2+3-5

- I T

ı

3

2 6

(2)

(3)

x+y= 1 +1 +1 y= x-3

6

(1)

bulunur.

= 1 bulunur.

RASYONEL SAYILARDA SIRALAMA ÖRNEK: 1. Pozitif Kesirlerde; 2007--2005- işleminin sonucu kaçtır?

a) Paydalan eşitse, payı büyük olan kesir daha büyük olur.

ÇÖZÜM:

9 7 ... — >— gıbı 10 10

2 0 0 7 + -- |2 0 0 5+ -|= 2 0 0 7 +-- 2 0 0 5 --

7 l

7)

1 1

=2007-2005+---7 7 =2 bulunur.

b) Payları eşitse, paydası küçük olan kesir daha büyük olur.

o tn

7 7 ... ->- gıbı 8 9

Q

aı co

c) Paydalar eşit değilse, paydaları eşitlenip sıralama yapılır.

ÖRNEK:

15 3 Örnek: -,-,— sayılarını küçükten büyüğe doğru 5 6 10 sıralayınız.

a; . a— ifadesinin sonucu kaçtır?

ÇÖZÜM: 1 1 a

... .. 1 1.6 6 Çozum: — = — = — 5 5.6 30 6

=—=- bulunur. 2b b

b b

6.5

30

3.3 10 10.3 30

13

ORNEK:

5

Bunagöre; -< — <—olur. 5 10 6 2. Negatif Kesirlerde;

98 97 96 . 1 1 1 4 , — + — + — = x ıs e — + — + — t o p la m ı n ı n 99 98 97 99 98 97 türünden değeri nedir?

(-)'ler dikkate alınmadan sıralama yapılır. Sonra eşitsizliğin yönü değiştirilir.

11

-MATEMATİK-

ONDALIK SAYILAR

ÇIKARMA:

312,18-38,219 = ?

a, b G Z ve b * 0 olmak üzere rasyonel sayıları b

312,180

biçiminde göstermiştik. b = 1 ise - tamsayısında

38,219 273,961

rasyonel sayı oluyor. Şimdi de ondalık kesirlerle rasyonel sayılar arasındaki bağlantıyı inceleyelim. Paydası 10,100,1000... gibi 10'un katları olan kesirlere ondalık kesir, bu sayılara da ondalık sayı denir.

ÇARPMA: 0,02.0,13 = ?

A.Jİ = Ü = 0,0026 1

100 100

2, 3

100

5

10. 1 « -- ' *> i ,

BÖLME:

1000 4 100 3

0,08 = ? 0,4

10

Yine iki yöntem izlenir. 1. Yöntem: 0,08 100 _ 8 _ 0,4

ONDALIK SAYILARDA DÖRT İŞLEM

100 " 40 " ' eo

İki türlü yöntem kullanarak işlem yapmak mümkün- £ dür. Birincisi; verilen ondalıklı ifade normal işleme S tabi tutulur. İkincisi; ondalıklı ifade kesirli hale çevri- ^ lerek işlemler uygulanır. .1

2. Yöntem:

UÛO-

10

10

o LU

1 00 A_ 10

TOPLAMA: ÖRNEK: 0,42 + 1,315 = ? ÇÖZÜM:

DEVİRÜONDALIKSAYILAR

I.Yol: 0,4 2 0

1. 0,1 = 9

+ 1, 3 1 5 1,735

ÖRNEK:

9

2. a,bc vea*0

2. Yol: 0,42 42 1,315 1315 - 1000 100'

42 100 (10)

1315 420 1315 1000

1000 1000

3

— abc - a a,bc =----------

1735 1000

99 = 1,735 abc = virgülü görmeden yazarız. a = devirsiz kısmı çıkar. bc = devreden kadar 9 konur.

12-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

__2_ J__ 1_

ftilgiNotuf

" 1 +100 + 20 100

Eğer virgülden sonra devretmeyen bir sayı varsa, o kadar 0 konur.

1

200

5

1

100 100 100 200+1+1206 100 ~100 =2,06 bulunur.

ORNEK: ™

123-1

1,23 = 99

122 şeklinde rasyonel ifadeye çev-

2. yol: Virgülden sonraki basamak değerlerini eşitlersek;

99

rilir. 0,12 0,001 0,1 12

— abcde-abc a,bcde = -

0,06

9900

6

ÖRNEK:

- 1 3 4 - 1 3 1 2 1 90 90

0,1

1

1

2

100 20 1 1

1 100

20

100

5

1

200+1+5

20 6

100 100 =2,06 bulunur.

ÖRNEK: 0,112 =

112-1

111

990

990

ÖRNEK:

o 0,36 1,8 0,1 . . . . , . ---- + ----- +------ ışlemının sonu cu kaçtır?+ 0,06 0,09 0,02

ÖRNEK: a ve b aralarında asal iki sayıdır. a 0,23sayısının rasyoneldeğeri-ise a + btoplamıkaçtır ?

S" >

ÇÖZÜM: 36 180 10 ... —+—+—=6+2+5 6 9 2 =31 bulunur.

Çözüm:

90 "X'"30 a 7 - = — ise a+b=7+30=37 bulunur. b 30

ÖRNEK:

işleminin sonucu kaçtır? 0,04 0,3 l ^ 0,001 0,01

ÖRNEK:

16

0,12 0,001 0,1 . . . . . 4 . — — + — ! — + — — ı şl e mı n ı n so n u c u k a ç tı r ?

0,8 M 16 8 2

0,06

0,1

2

1

1

4 0 3 0 40-30 }<$ 5 1 " 1

ÇÖZÜM: I.yol:

12

joo jooo +ıo _A M+_L_ A+l i J_

±

100

10

2

ÇÖZÜ

ytâ'

i

loojef' /1

1

102

1

K,

=- bulunur.

13

-MATEMATİKÖRNEK:

ÇOZUMLU KONU KAVRAMA TESTİ

2 9+1 9 ' _ '_ işleminin sonucu kaçtır? 1,23-1,2 ÇÖZÜM:

1. 1+—+—- sayısının yarısı kaçtır? 10 102

29-2 19-1 27 18 9 + 9 _ 9 + 9 _ 123-12 12-1 111 11

90 9

90

9 (1)

3+2 111

111-110

90

A ) C )

90

(10)

=5.90=450 bulunur.

LJJ

Oilgi Notu /

10 0 10 0 11 121

B)

111 200

D)

110 111

111

Devreden kısım 9 ise 9 kaldırılır, kendisinden önce gelen rakam bir artırılır. - 0 ,1-0 ,4 . . . . - . ... . . 2. ------=— ışlemmın sonucu aşağıdakılerden han-

ÖRNEK: 0,9=1, 2,9=3, 1,9=2, 2,49=2,5 gibi

gisidir? B)

A)

10

10

o ec LU Q

D)-»

30

10 E) 26 'Q

111 >

3.

I - - - I - I — + -- — I iş lem inins onuc ukaçtır ?

6

2

U

6

v

2'*

A) 1

c,--

+

3

4.

4

işleminin sonucu kaçtır?

5 12

A)0

D)2 E)3

14-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

5. f^isedenklen^değeriaşağ.dakiO

2

6

<J

10. — —- işleminin sonucu kaçtır? lerden hangisidir? A) -1 C) 0 E) 2 D)-2

C) 0

D) 9

E)

35

H,

4 2 1 6 3 . , . . I 4 O 11. —: — + ---------- ışlemının sonucu kaçtır? 5 3 35 5 işleminin

6.

A) 1

K

B)-9 D)-18

A) 9 C) 18 E) 3

A) n < 0 C) m = 0 E) n > 0

7. Bir sayının 0,25 katını almak sayıyı kaça bölmek demektir?

D) -- E) 5 2

B) n = 0 D) m > 0

1—

o

1-1

'a

C) 25 E)

C) 5

4n 12. ------ 3m = 0 olduğuna göre, aşağıdakilerden m hangisi kesinlikle doğrudur?

sonucu kaçtır?

B)-4

B) 5

5

UJ to

1

4

işleminin sonucu kaçtır?

13. 1 + C)-

'3 1 ^ f 3 1 8. | — H— :---------| işleminin sonucu kaçtır?

E)

12

B)4

A) 5

1- — ____ 3 14. 1

işleminin sonucu kaçtır? A)

9.

0,001 A) 220 C) 320 E) 310

(0,04+0,28) işleminin sonucu kaçtır?

B)350 D)300

13

-MATEMATİK-

15.

15

2

1

2-3

1

6+1

7

7

7

7

7

7

7

E C _________I_______________ı ______________ ______ Oı _ T" — ~r — —

a9

-°'5 ■

3 _ifiı----------— , 6-7,2 A 1 ) 4 C3 ) 4 E 7 ) 9

7IIIIIIIII 3VI < I'

B)

1 (Cevap B)

6.

D) 9 11

i

i 28

' 2 ' 2 işleminde sadeleştirm9 yapılırsa — = 9 bulunur.

ÇÖZÜMLER

_L _1

1_

(100)

(1)

(Cevap A)

1 +10 + 102 ~ (10)

111

18

100

100 7. Bu sayımız x olsun.

111 1 111 100 2 200

n

Yarısı ise------ : 2 =

100

2S

1 x-

0,25 = x - — = x - 100 4 (C9vap B)

ol ur <

0 halde sayımızı 4'e böler. (Cevap E)

0 1-0,4 0,3

2.

o oc

9 10 3 9 10-36 90 1 3

1 4 9 10 3 9

LU

S 26 90 1 3

U 2 U 2İ

26 _ 26 '5 90' ~"3Ö LU

U 4

.(0,04 + 0,28)=^.0,32=320

0,001

3. I--------- - + --------- =>(Parantezierikaldırırsak)

' 6 2) U 6 2) 6

2

, ____

4

ı

t

6

4

(Cevap A)

9.

___

4

4"44"1

(Cevap D)

(Cevap C)

'

1 1 1 1 1 ____

IJL

1

10 1_1 = Â_1

_ _ ____ ____ İM

6

2~ 4 (Cevap C)

3

6

3

6

1

6

T'3

4.

12 18

(D

1+

3

4

3

+

4

W 0).

1-

3 + 4 12 12

12

_2__72 18 18

(6)

70 "Î8

_35 9

12 (Cevap C)

(Cevap B)

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

16-

11. ^.!+±-!

CEVAPLI KONU KAVRAMA TESTİ

5 2 15 5

12

6 ■+■

10(3) 15( 36 + 12-18 30

. 0,1+0,01 + 0,001+0,0001 1. ------------------------------0,0001

30

kaçtır? A)1 (Cevap A)

12.

C)100

sonucu

D)1000 E)

1111

m 2 2 4n - 3m = 0 4 n = 3m l pozitif olduğu için n > 0 olmak zorundadır.

1 1 1 1 1 . , .. , ,o 2.--------:—+—.— ışlemının sonucu kaçtır? 4 44 44 16 16 4 4 o

(Cevap E)

13. 1 +

B) 10

., .. ışlemının

1+■t______

1

3. (0,3333 + 1,6667):(3,123-1,123) işleminin so-

4 w

nucu kaçtır?

Q UJ 6 / A\ 24 -19 + - • (-4 =>H 1 ----- = -------

1+

_-1

5

'

5

5

T

§

A)4

B)3

C)2 D) 1

E) -

o crj >

(Cevap B) 1

4.

14. 1-

8 0,35 1,7'

:- işleminin sonucu aşa-

0,02 1,6 0,07 34 ğıdakilerden hangisidir? A)1000 B)999 C) 99,9 D) 9,99 E) 0,999 seçili alana x dersek; 1 -- =x=>3-x = 3x =>4x = 3 =>x=3 4 (Cevap C)

15.

4. 9 5 9 _. 9 9" 3 65 ' -32 3 9 9 9

f - 99-

4

l

5

1V 1 4^ 5. işleminin sonucu

5){

5

99- - 98- : 97-

5)

kaçtır?

-4f

9

91

32

A) -— B) -— C) -— D) -— E) -— 13 8 13 4 ' 26 (Cevap B)

17

-MATEMATİK-

12.

kesrini tanımsız yapan x değerleri toplamı

4 7

6.

x-4 kaçtır?

- işleminin sonucu kaçtır? 16 7^ l A)8

7

A) 15

B)4

C)2

D)-2

B) 13

13. a bir tamsayı olmak üzere 7. 0,79 = — olduğuna göre, x değeri kaçtır? A)0,9

B)0,8

C)0,4

D) 4

E) 8

A) -3

x-y tn

B) -— 55

C) -— 4

E)

5a-15

ifadesinin so-

D)-55

E)3

C)0

B) -1

. . 1 2 4 5 . . . . . 1 1 1 1 14. —+—+—+—=A olmak uzere —+—+—+— top2 3 5 6 2 3 5 6 lamının A cinsinden değerinin toplamı kaçtır?

tır? A) -' 8

D) 10

nucunu doğal sayı yapan a değerlerinin toplamı kaçtır?

oranı kaç-

8. x=5,6 ve y=6,5 olduğuna göre,

C) 11

E)-4

A) 4A B) 4-AC) A-4 D) 2A-4

E) 4-2A

E)|| V) cn o.

a-3 g 15. a > -5 olmak üzere, — ifadesini basit kesir

işlemini sonucu kaçtır?

9. 1+-

belirtmesi için kaç farklı a tamsayı değeri vardır?

1

1+-

A)10

B)9

C)8

D)7

2 B)8

A) 9

C)7

D)6

E)5 4 5 -16. - inin — si 1,3 olan sayı aşağıdakilerden hangi-

10. a pozitif bir ondalık sayıdır. a+-:2 bir tamsayı oldu4 ğuna göre, a nın virgülden sonraki kısmı nedir? A)0,25

1 11.

B)0,75

C) 0,125

D) 0,875

A)5

B)4

C)3

D)2

E)0,9

= 1 olduğuna göre, x kaçtır? 12 3-* 5+ 5 D)4 C)3 A)1

sidir?

CEVAP ANAHTARI

B) 2 E)5

1.E 2.B 3.D 4.C

5.A 6. B 7. E 8.C

9.A 10. D 11.E 12. D

13. B 14. B 15. D 16. B

E) 6

18-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ2 1 3. — 'sinin — 'ü 6 olan sayı kaçtır? V 7 4

ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ

A)84 B)80 1. k > 0 olmak üzere; — = —= —= -k olduğuna 3 2 4 göre, aşağıdaki sıralamalardan hangisi doğrudur? (99 DMS OÖ)

C)76

21-.7 4

D)72

E) 68

2x — 28 (Cevap A)

A) b < c < a C) c < b B) b < a < c D) c < a < b < a E) a < b < c

1 a 5 -<-<- olduğuna göre, a yerine yazılabilecek 3 4 6 doğal sayıların toplamı kaçtır? (99 DMS OÖ)

k > 0 olduğundan -k negatif sayıdır. a = -3k c = -4k

A)5

B)6

C)7

D) 8

E) 9

k'yı 1 kabul edersek;

a = -3 b = -2

a yerine yazılabilecek sayıları bulmak için önce paydaları eşitlememiz gerekir.

b > a > c bulunur.

c = -4

J_ _a_ _5_ _4_ 3a 10 3 K 4 K 6 ^Îİ^^

(Cevap D) 2

o

ço 3 1 2. Aşağıdaki sayılardan hangisi — ile — arasındadır? (99 DMS 00) A) 0,11 D) 0,35

B)0,18 E)0,44

Ui

(4)

(3)

(2)

4 < 3a < 10 ifadesinde 3a'nın 4 ten büyük olması için a'nın 1 den büyük olması gerekir. 3a'nın 10 dan küçük olması için a'nın 4 ten küçük olması gerekir. 1 < a < 4 => eşitsizlikte a'nın alabileceği değerler 2 ile 3 tür. Toplamı 2 + 3 = 5 bulunur. (Cevap A)

C) 0,22

3 / 25 ile 1 / 5 sayıları arasındaki bir sayıyı bulmak i-çin önce bu sayıları genişletiriz. Birinci sayının pay ve paydasını 4 ile çarparız. 3.4

_ 12

0,004 ( 0,001 l -------- + -----------:2o

.. •• . *o ışlemının sonucu kaçtır? v

0,0008 1,0,0004 J (99 DMS OÖ)

29

254~TÖÖ İkinci sayının pay ve paydasını ise 20 ile çarparız.

1.20

20

B)

25 A)

100 E)

20

5.20

0,004

0,0008 1,0,0004

= 0,20 2

100

= 0,12

( 0,001

OV.

. . , ... ..

------- + ----------: 2 ıfadesınde ılk once parantez

1

J

içi yapılır.

100

Aradaki sayıya k dersek, 0,12
0,001

_

10 1

5. .

------- :2 =—.—= — bulunur. 0,0004

4 2

4

_ 5 _ 4 0 5 _20 + 5 _25 0,0008 4~ 8 +~4~ 4 ~~Â 0,004 (Cevap A)

19

-MATEMATİK-

5

6.

A) ^5

8

"5~TÖ işleminin sonucu kaçtır?

2

2

1

2x + 2y

x 2

y

2

x.y

() (99 DMS OÖ)

D)

C)-

32

=4

(Cevap B)

16

32

16

9. 1 < a ve ----1 olduğuna göre, t için aşağıda0,002 kilerden hangisi doğrudur? (99 DMS ÖL)

Verilen ifadede aradaki işaretler aynı olduğu için parantezler kaldırılırsa;

K

t 4 ]

x-y x + y _ 1 x.y x + y 4

B)-

32

1

B) 500 < t A) t < 500 C) t < 50 E) t D) 50< t <20

14 1 (2)

3 ; 5 \

8

3-1 5

-2 + 1

1

8 2 5

8

Soruda a > 1 olduğu söyleniyor. a = t => a = 0,002. t 0,002

1 5 8 2

2

5 16

2t

tn

1000

"o

5 (Cevap C)

tc

500

a=— => a > 1 olması için t > 500 olmalıdır. 500

UJ Q
a. S

7. ax + ay = 60 ve

x+y

-10 olduğuna göre, a kaç-

(Cevap B)

o LU >

tır? (99 DMS ÖL) A) 6

B) 5

C) 4

D) 3

E) 2

10. a = H 17

= 30 x + y

= 10

ax + ay = 60 => a(x+ y) = 60 ifadesinde x + y yerine yazılırsa,

a(x + y) = a . 30 = 60 => a = 2

16

16 c=— 15

olduğuna göre, aşağıdaki sıralamalardan hangisi doğrudur? (99 DMS ÖL) A) a < a < c C) b < a < B) c < b < a D) a < b < c c E) a < c < b

(Cevap E)

2 2 1 8. -+- = - olduğuna göre, x y 2 kaçtır? (99 DMS ÖL)

xv —— 'nin değeri x+ y

Sayılara bakıldığında payları paydalarından 1 fazladır. Pratik olarak sıralama yaparsak pay ve payda ......... ........... _ . ., 16 17 18 buyudukçe sayı kuçulurdu. O halde, —> — > — 15 16 17 şeklinde olur.

ob>a A) 6

B) 4

C) 2

(Cevap D)

D)

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

20-

14. —+— = — ,----------= 1 olduğuna göre, x kaçtır? x y 6 x y (99 DMS L)

11. 5: j — 0,2 | işleminin sonucu kaçtır?(99DMS OL) 5 A)0 B)5

C)9

D) 10

E)25 A)2

Önce parantez içi yapılırsa;

B)3

C)4

D)5

E) 6

3 /yl +6 U x 1-1 = 1 x

(Cevap B)

y

7

5,

77

-=- + 1 => — = — x 2 x 2

(Cevap A)

,n

1 2 3 4

n

1

.. „ :|------- | işleminin sonucu kaçtır?

12. ------------- ... ------= — olduguna gore, n kaçV 2345 n+1 12 tır? (99 DMS L) A) 15

B) 14

C) 13

15.

(2000 DMS)

D) A)-10

11

B) -18

C)-20

D) -21

E)-23

E) 10

= — eşitliğine dikkat edilirse 2"3"4"5..... n + 1 12 o aradaki işaret çarpma işaretidir ve sadeleştirme ya1 1 '5 pıldığında;------ = — => n + 1 = 12 => n = 11 bu- J^ n +1 12 o lunur. ü

1 11 2 4 -10

o

(CevapD)

P

=(-5)--=-5x2=-10 v / 2 (Cevap A)

1 2 13. —j------ = - olduğuna göre, x kaçtır?(99 DMS L) +1 B)2

C)3

D)4

E)5

+1 -1 2 ---- = x x

(C9vap C)

16. I1 ——+—— |:7 işleminin sonucu kaçtır? (2000 0,03 0,05 ' DMS) B) -

C) 1

12 O.O12 = ioo = 12 te .-4 0.03 ~_3_~t0ö" 3 100 0.15_ 5/10 _ 5 100 0.05 ~ 5/100" 10' 5

D) 2

E) 4

10)^7=

(Cevap D

21

-MATEMATIK-

20.1,47 - 0,23 + 0,5 işleminin sonucu kaçtır? (2001 KMS)

27 3 17. — rasyonel sayısı — rasyonel sayısınm kaç D

0

katıdır? A) 5

A)0,74 C) 9

B) 7

D) 11

B) 1,64

C)1,74

D) 1,82 E) 1,96

E) 13

1,47 0,2 3 1,24

27 5 27 5 , -2-=—x—= i 3 5 3 5

1,24 0,5

—>

1,74 (Cevap C)

(Cevap C)

A 11 ) C) 8 11 • 'i)

B) 10 13 D) 7 10

tr/i'ii

\.)

o



cc ıu o C/3 tn

DIIKL

o.

a

1

1

3

4

^ (4)

1 (3)

LU >-

7b 1 b

24

tfi

7b

a=-

B)2

A)3

Kesrimi a/b olsun, z 7b

işleminin sonucu kaçtır? (2001 KMS)

21.

18. Bir kesrin payı, paydasının yedi katının onda biridir. Bu kesir aşağıdakilerden hangisidir?

\

* 2

12J 2 _ 24 _ 1 _8 _ 1 ~~İ ~~~ 24" T""3

1

7 10

10

(Cevap D)

(Cevap D)

22. 2-^ 19. 2------- ^- = 2 olduğuna göre, x kaçtır? (2001

1 1 + 4 2 4 2J ^4 (2002 KPSS)

11 -----A 2 2

KMS) A)4

C

« B)2

C)0

D)-2

)

T

E 2

)

E)-4

1^ 1 4"

2-2-2 = 2

işleminin sonucu kaçtır?

1

= 2 -----=> - =2 2 2

4H (Cevap A)

h

2

(4) J N

1 h ~2~ (4) J

1

1

4

__

^(2 )

fi

1

1(2 ~ 2 ) ( 4 )7

4 4

2

(Cevap B)

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

22-

2İ-34 25. kaçtır? (2003

23. a= ------ifadesinde b'nin a cinsinden değeri b-4 aşağıdakilerden hangisidir? (2002 KPSS) 3b + 1 C) 4a 1 + 4a a + 3

4a + 1 a-3 1-4a 3+a

A) D)

a-3

5

7

işleminin sonucu

:—

KPSS)

4a+1

A)5

B)6

C)7

D)8

E) 10

11 ?ü

a =------- Önce içler dışlar çarpımı yapalım.

5~ 7 63 = 55 _5 63 10-7 '55 ~ 7 9 55

b-4 ab - 4a = 3b +1 b leri bir tarafa toplayalım. ab - 3b = 1 + 4a (b ortak çarpana alalım.) b(a-3)

(Cevap A)

1 + 4a

(a-3)

a-3

b yi yalnız bırakırsak,

1 + 4a a-3

b=

(Cevap A)

o 24. -----------( X-1)=------- olduğuna göre, x kaç- w 3vA C\\J 5O O

26. |I_J-+!-ZİYz3_L 2 - 3 2 3 A 4 kaçtır? (2003 KPSS)

tır? (2002 KPSS) A) 5

B) 4

-12

işleminin sonucu

-25 A)

C) 3 D) 2

-34 B)

3x + 2 3

v

, x- 1 4 1-x 1 '- x-5

(3)

3x + 2-(3x-3)

1-x

3 3x + 2-3x + 3

x-5 1-x

3 5y1-X

x-5

A+ ± + A+ A. 2

3

(2)

(3)

2

3

(3)

(2),

4

12

(3)

9+8+9+8 -9+1 6 İ2~ 34 -8_ _34 6 * 12 ~ 9

5x-25 = 3-3x

(Cevap A) 8x = 28 _7

(Cevap E)

23

-MATEMATIK-

101: -----------11 —99: 12 30. — —işleminin sonucu kaçtır? (2003/2

0,06 0,004 0,003 0,0008

27.

KPSS) işleminin sonucu kaçtır? (2003 KPSS) A)0,1

B)0,2

C) 10

D) 15

B)-2 A)-3 E) 20 101.11-99.12 77

3

E)2

8

11.(101-9.12) 77

11-(-7) 77

(Cevap D)

(Cevap C) 28. Bir kesrin paydası payından 7 büyüktür. Bu kesrin paydasına 1 eklendiğinde elde edilen kesir, — kesri5 ne eşit olmaktadır.

A)10

B) 9

C)7

D) 6

E) 5

>S DERGİS

Buna göre, ilk kesrin paydası kaçtır? (2003 KPSS)

o. s* :

Kesir:------x+ x+7 7+1 x = 2 5x = x + 8 Payda = 9 olur. (Cevap B)

31.

1

1

=1

S _ı

a_

YEDİ

1-

">21 = 4

+a-1

b-1

olduğuna göre, b kaçtır? (2003/2 KPSS)

0 ,0 3 2 + 0 ,3 2 . . . . . , nlnnnnln 29.----------- ■— ışlemının sonucu kaçtır?(2003/2 nn

KPSS) a-1 A)4

B)8 E)88

C)40

b- 1

D)48 a-1

0,032 + 0,32 _ 32+320 0,004 ~ 4_ 352 4 = 88

b-1 1 = -3

b-1 1 = 3b - 3 (Cevap E)

(Cevap B)

24-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ61 84 , 7 86 34. a = —+— b= — -\— 68 85 68 85

0,0144 0,03

32.

0,0009 0,12

olmak üzere; a sayısının b cinsinden değeri nedir? (2005 KPSS)

işleminin değeri kaçtır? (2005 KPSS) A) 18

B) 16

C) 12

E)2

D) 4

A)3-b

144 1000 3 100 1000 > 100 12 9

12 10000 100 12 4

E) 9-b

86

b = — + — 68 85 a+b= 61 + 7 84 + 86

2.Yol

h

68

0,0144 0,03 u

0,0009 0,12

a = 3- b olur.

o ço 4

ifadesinin en sade şekli aşağıdakilerden hangisi-ne eşittir? (2005 KPSS)

4

4 1-

44 2

3

2+

v

8+1

2-i 4

1

2 3 9 . —:— olur. 2 2 3 2

3

1.

----- = - = - ol ur. 9

3

(Cevap B)

85

170

a + b = 1 +2

(Cevap D)

E)3

68

a + b= —+— 68 85

paydan sağa doğru ne kadar virgül kaydırılmışsa aynı sayıda paydadan kaydırılır. 144 3 16 , . -------- = — = 4olur. 9 12 4

2 9

7

u

3

2

D) 8-b

61 84 — + — 68 85

10000 1 0 0 _

4

C)6-b

a=

144

33. |2l-İ

B)4-b

(Cevap A)

25

-TARIH-

Anadolu Selçuklu Devletı ve Beylikler Dönemi

Anadolu'ya düzenlenen ilk Türk akınları 1015-1040 yılları arasında tanıma, 1040-1071 yılları arasında Bizans'ın Anadolu'daki direnişini kırma, 1071 ve sonraki yıllarda yapılanlar ise, Anadolu'yu yurt edinme ve yerleşme amacını taşımaktadır. Türkiye Tarihi beş dönemden oluşur; a) Anadolu'da kurulan ilk Türk Beylikleri Dönemi b) Anadolu Selçuklu Devleti Dönemi c) Anadolu Beylikleri Dönemi d) Osmanlı Devleti Dönemi e) Türkiye Cumhuriyeti Devleti Dönemi

açmışlardır. Anadolu Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan tarafından yıkılmıştır.

ARTUKLULAR (1102-1409) Diyarbakır ve Mardin çevresinde hüküm sürmüşlerdir. Bizanslılarla mücadele ederek, Anadolu'nun Türkleşmesine yardımcı olmuşlardır. Bu beyliğin; Harput koluna -> Anadolu Selçuklu Devleti, Mardin koluna —> Karakoyunlular, Hasankeyf koluna —> Memluklüler son vermişlerdir. ÇAKABEYLİĞİ (1081-1093)

ANADOLU'DA İLKTÜRK BEYLİKLERİ Selçuklu komutanları, Malazgirt Savaşı'ndan sonra Doğu Anadolu'dan başlayarak Anadolu'da toprak elde etmişler._ ve Büyük Selçuklu İmparatorluğu'na bağlı olarak -^ Anadolu'daki ilkTürk beyliklerini kurmuşlardır. Anadolu'da £ kurulan ilk Türk beylikleri şunlardır: ^ SALTUKLULAR (1072 -1202) Adını kurucusu Saltuk Bey'den alan bu devlet, Erzurum -M merkez olmak üzere; Bayburt, Tercan, İspir, Oltu S civarında hüküm sürmüştür. Anadolu'da kurulan ilk Türk beyliğidir. 1202 yılında Türkiye Selçuklu Sultanı Rükneddin Süleyman Şah, Gürcistan seferine giderken Erzurum'u alarak Saltuklulara son vermiştir. MENGÜCEKLER (1072-1228) Mengücek Gazi tarafından Erzincan, Kemah ve Divriği yörelerinde kurulmuştur. Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından varlıklarına son verilmiştir. DANİŞMENTLİLER (1080 -1178)

İzmir ve çevresini ele geçiren Çaka Bey tarafından kuruldu. Türk denizciliği bu beylikle başladı. Anadolu Selçuklu Sultanı I. Kılıç Arslan tarafmdan yıkılmıştır. Çaka Beyliği ilk Türk denizci beyliğidir. Yıkılmasıyla Batı Anadolu'daki Türk egemenliği sona ermiştir. İstanbul'u İslamiyet döneminde kuşatan ilk Türk komutanı da Çaka Bey'dir. BEYLİKLERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ » Malazgirt Savaşından sonra Anadolu'nun fethiyle görevlendirilen Türk komutanlar tarafından kurulmuşlardır. » Haçlılara karşı mücadele etmişlerdir. »

Anadolu'nun oynamışlardır.

Türkleşmesinde

önemli

rol

» Türk-İslam kültür ve medeniyetinin gelişmesine katkıda bulunmuşlardır. » Kurucularının ismini almışlardır. ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİ (1077 -1308)

Danişmendliler 1071-1178 yılları arasında Sivas, Tokat, Amasya, Kayseri ve Malatya civarında hüküm sürmüşlerdir. Kurucusu, Danişmend Gazi'dir. Anadolu Türk siyasal birliğinin kurulmasında, Anadolu Selçuklu Devleti'nin en büyük rakibi ve bu devleti en fazla uğraştıran beylik olmuştur.

Anadolu Selçuklu Devleti Büyük Selçuklu Devleti'nin kollarından en uzun ömürlü olanıdır. Bu devlet, Kutalmışoğlu Süleyman Şah tarafından İznik'te kurulmuştur.

11. yy.da Anadolu'ya saldıran haçlılara karşı direnen önemli güçlerden biridir. Türkiye'de kurulan ilk Türk devletlerinin en büyüklerinden biri olan Danişmendliler Anadolu'nun Türkleşmesine önemli katkıda bulunmuşlardır. Anadolu'da ilk medreseyi Niksar'da

» Anadolu Selçuklu Devleti başlangıçta Büyük Selçuklu Devleti'ne bağlıydı. I. Kılıç Arslan zamanında bağımsızlığına kavuşmuştur.

I. Kılıç Aslan Dönemi

» I. Kılıç Arslan haçlılarla mücadele etmiş ve Anadolu Türk birliğini kurma çalışmalarını yürütmüştür. I. Kılıç

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

26-

Arslan Büyük Selçuklu Ordusuyla yaptığı savaşı kaybetmiş ve Habur Irmağrnda boğularak ölmüştür. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri: a. Avrupalıların İpek ve Baharat yollarının denetimini ele geçirmek ve uzak Asya pazarlarına doğrudan ulaşma isteği, b. Hıristiyan dinine göre kutsal bilinen toprakların ele geçirilmek istenmesi, c. Kilisenin Hıristiyanlığı yayma amacı, d. Soyluların Hıristiyanlığı yayma amacı.

Önemi Miryakefalon Savaşı'ndan sonra, Bizanslılar, Türkleri Anadolu'dan çıkartamayacağını anlamış ve savunmaya çekilmiştir. Bu zaferle Türkler Anadolu'ya kesin olarak yerleşmişlerdir. Artık Anadolu tam anlamıyla "Türk Yurdu" olmuştur. II. Kılıç Arslan, Anadolu'daki sorunları kararlı bir şekilde ele aldı. 1178 yılında Danişmentlilere son verdi. II. Kılıç Arslan, eski Türk Hakimiyet anlayışına göre ülkeyi 11 oğluna paylaştırıp kendisi büyük sultan olarak Konya'da oturmaya başladı. Fakat bu durum şehzadeler arasında bir saltanat mücadelesine yol açtı. Bu mücadeleyi I. Gıyaseddin Keyhüsrev kazandı.

Sonuçları: I. Gıyaseddin Dönemi a. İpek ve Baharat yollarının denetimi İslam Devletlerinin elinde kaldı. b. Avrupa'daki derebeylik yönetimi zayıfladı. Mutlak krallık yönetimi güçlendi. c. Türklerin batı yönündeki fetihleri durakladı. Anadolu Birliği bozuldu. d. Kiliseye ve papazlara karşı olan güven sarsıldı. e. Pusula, barut ve kağıt gibi Avrupa'da bilinmeyen teknik buiuşlar Avrupa'ya taşındı.

I. Gıyaseddin Keyhüsrev Menderes Irmağı'na kadar olan bütün toprakları ele geçirdi. I. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde devletin sınırları ilk kez Akdeniz'e kadar genişledi. Antalya limanını ele geçirdi. Antalya'nın fethiyle Selçuklular ilk defa denizciliğe başlayıp bir donanma kurdular. Böylece Anadolu Selçukluları Akdeniz'e inmiş oldu. Antalya'yı ihracat ve ithalat limanı konumuna getirdi. I. Gıyaseddin Keyhüsrev uluslararası ticareti geliştirebilmek için Venediklilerle ilk defa bir ticaret antlaşması yaptı. I. İzzeddin Keykavus Dönemi

I. Mesut Dönemi Kılıç Arslan'ın ölümünden sonra yerine oğlu I. Mesut geçmiştir. I. Mesut, II. Haçlı ordularının Anadolu'dan geçmelerini engellemiştir. I. Mesut, Sivas ve Malatya'yı Danişmentlilerden aldıktan sonra Çukurova bölgesini ele geçirmiştir. » İlk bakır para I. Mesut zamanında bastırılmıştır. II. Kılıç Arslan Dönemi I. Mesut'tan sonra tahta II. Kılıç Arslan geçti. Türk tarihi açısından en önemli olayı Miryakefalon Savaşı'dır. Miryakefalon Savaşı (1176) Nedeni: Bizanslıların Türkleri Anadolu'dan atmak istemeleri Sonuçları: » Bizanslılar yenildi. »

Bizans imparatoru fidye karşılığında serbest bırakıldı.

» Türkler pek çok savaş ganimeti ele geçirdiler. » Bizanslılar savunma durumuna geçtiler. » Bizans vergiye bağlandı.

I. Gıyaseddin Keyhüsrev'in ölümünden sonra yerine oğlu I. İzzeddin Keykavus geçti. Bu dönemde; Kıbrıs kralıyla bir antlaşma yapılarak her iki ülke tüccarlarına da birbirinin topraklarında yerleşme, ticaret yapma hakları tanındı. Karadeniz'de Sinop alınarak önemli ithalat ve ihracat merkezi haline getirildi. I. Alâaddin Keykubat Dönemi Anadolu Selçuklu Devleti'nin en parlak dönemi Alaaddin Keykubat dönemidir. Bu dönemde; » Doğuda beliren Moğol tehlikesine karşı, kentler güçlendirilmiştir. » Eyyubilerle anlaşma yapılmış ve Doğu Anadolu'ya Harzemşahlar yerleştiriierek sınır güvenliği sağlanmıştır. » Anadolu ve bu arada Konya, büyük kültür merkezi haline gelmiştir. » Alanya alınarak tersane kurulmuştur. » Batı ve Akdeniz kıyılarına Türkmenler yerleştirilmiştir. Sinop-Antalya, Erzurum-İzmir arasında yollar yapılmıştır. Bu yollara kervansaray adında konaklama ve güvenlik merkezleri kurulmuştur. Böylece ticaret yoliarının güvenliği sağlanmıştır.

27

-TARİHAlaaddin Keykubad, 1230 yılında Harzemşah Muhammed'i Yassıçemen'de yendi.

Sultan II. Mesut'un ölümüyle devlet tamamen yıkıldı ve Anadolu Türkmen Beylikleri dönemi başladı.

TÜRKMEN BEYLİKLERİ DÖNEMİ

Yassıçemen Savaşı (1230)

XIII. yüzyıl sonlarına doğru Anadolu'da Moğol baskısının azalması ve Anadolu Selçuklu Devleti'nin çöküş sürecine girmesi üzerine Anadolu'nun çeşitli yerlerinde Selçuklulardan ayrılan beylikler ortaya çıkmıştır. Selçuklu Devleti'nin dağılmasıyla ortaya çıkan en önemli Türk beylikleri şunlardır:

Nedeni: Anadolu Selçuklu Devleti'nin Moğol tehlikesine karşı yaptığı ittifak önerisini reddeden Harzemşahların, toprak elde etmek amacıyla Selçuklulara saldırmaları. Sonuç:

KARAMANOĞULLARI

Harzemşahlar yenildiler ve Doğu Anadolu'yu terk ettiler. Doğu Anadolu'da otorite boşluğu oluştu.

Yerleşim Merkezi: Merkez Konya olmak üzere Orta Anadolu Bölgesi'dir.

Yassıçemen Savaşı'nı kaybeden Harzemşahların Doğu Anadolu'yu terk etmeleri sınırdaki tampon bölgeyi kaldırmış ve Moğolların Anadolu'ya girmesine zemin hazırlamıştır.

Osmanlı Devleti'nin Anadolu Türk birliğini kurmak için en fazla mücadele ettiği beyliktir. Karamanoğulları Türkçe'yi resmi dil olarak kabul etmişlerdir.

Anadolu Selçuklu Devleti'nin yükselme dönemi, I. Alaaddin Keykubat'ın ölümüyle sona ermiştir.

GERMİYANOĞULLARI Yerleşim Yeri: Kütahya, Simav, Kula ve Denizli çevresidir.

II. Gıyaseddin Keyhüsrev Dönemi Anadolu Selçuklu Devleti'nin çöküş yıllarıdır. Bunun sebebi II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in devlet adamlığının yetersizliği, ülkeyi kötü yönetmesi ve Vezir Saadeddin en Köpek'in yıkıct çalışmalarıdır. Bu dönemin önemli 'o olayları: cc o Babai İsyanı (1240) Nedeni: Doğu Anadolu'daki otorite boşluğunu fırsat bilen bazı tarikat liderlerinin Türkmenleri egemenlikleri altına almak istemeleri. Sonucu: Anadolu Selçuklu Devleti isyanı güçlükle bastırabilmiş ancak Anadolu'nun uzun süre karışıklık içinde kalmasını önleyememiştir. Kösedağ Savaşı (1243)

tn o. £§ ■_ı

Germiyanoğulları 1429'da II. Murat zamanında tamamen Osmanlılara bağlanmıştır. CANDAROĞULLARI Yerleşim Yerl: Kastamonu, Sinop ve çevresidir. Candaroğulları Beyliği Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlılara bağlanmıştır. KARESİOĞULLARI

Q UJ

Yerleşim Yeri: Balıkesir, Bergama, Susurluk, Edremit ve çevresidir. Orhan Bey tarafından Osmanlılara bağlanmıştır. Denizci bir beylik oiduğu için Osmanlıların Rumeli'ye geçişlerini kolaylaştırmıştır.

Nedeni Anadolu'nun karışıklık içinde olmasından yararlanan Moğolların Anadolu'ya girmesi ve Anadolu Türk birliğini bozarak kendilerine rakip bir devleti ortadan kaldırmak istemeleri. Sonuçlar: » Anadolu Selçuklu Devleti yenildi ve bağımsızlığını yitirdi. » Doğu Anadolu Moğol egemenliği altına girdi. » Trabzon Rum Devleti ve Ermeniler Moğollara bağlandı. » Anadolu'daki bayındırlık eserleri yok edildi. » Anadolu Türk birliği bozuldu.

MENTEŞEOĞULLARI Yerleşim Yeri: Fethiye ve Söke sahillerinden Denizli'ye kadar uzanan bölgede yer almışlardır. Menteşeoğullarına 1451'de Fatih Sultan Mehmet son vermiştir. AYDINOĞULLARI Yerleşim Yerl: Selçuk ve Tire çevresidir. Aydınoğullarına 1426'da II. Murat son vermiştir. SARUHANOĞULLARI Yerleşim Yeri: Manisa'dır. 1410'dayıkılmıştır.

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

28-

BEYLİKLERİN ORTAK ÖZELLİKLERİ » Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılması ve Moğol egemanliğinin Anadolu'da sona ermesiyle kurulmuşlardır. » Bu beyliklerln çoğu Yıldırım Beyazıt Dönami'nde Osmanlı egemanliğine girmiş, ancak Ankara Savaşı'ndan sonra yenidan kurulmuşlardır. Kesin olarak Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı'ya katılmışlardır. » Anadolu'da Türk kültür ve medeniyetine olumlu katkılar yapmışlardır. Anadolu Selçukluları ve Beylikleri Döneminde Türk Denizciliği

Anadolu'ya yerleşen Türkler önceleri kara devleti özelliği taşıyorlardı. Fetih siyaseti denizlere doğru yayılınca denizciliğe de ilgi duymaya başladılar. Türklarin ilk denizcilik çalışmaları Çaka Bey tarafından başlatılmıştır. Çaka Bey, 1084 yılında İzmir'i Bizanslılardan almış ve burada bir beylik kurmuştur. ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİ VE BEYLİKLER DÖNEMİ KÜLTÜR VE MEDENİYETİ A-DEVLETYÖNETİMİ

d. Divan-ı Tuğra: Davletin iç ve dış yazışmaları burada yapılırdı. e. Divan-ı İşraf: Askeri ve adli işler denatlenirdi. f.

Pervanecilik: Arazi defterlerindeki has va dirliklerla ilgili kararları düzenlayen kurumdur. Anadolu Selçuklularda ülke vilayetlere ayrılmıştır.

a. Meliklerin yönettiği vilayetler: Bunlar hükümdarlara bağlı idi. b. Yönetimi ve geüri divana ait olan vilayetler: Bu vilayetierin başında "Subaşılar" bulunurdu. Bunlar asayişi ve düzani sağlarlardı. c. Bizans sınırında bulunan vilayetler: Bu vilayetlerin başında "Uç Beyi" ve "valiler" görav yapardı. Sınırları korumakla görevliydiler. Anadolu Selçuklularda; •

Belediye işlarine; "Muhtesib" danen kişiler bakardı.



Önemli şehir merkezlerinde "sıhne" denilen askeri valiler bulunurdu. Bunlar güvenlik ve zabıta işlerine bakarlardı.



Beyliklerde hükümdarın temsilcisi olan iki yetkili

bulunurdu. "Mirliva" adı verilen kişiler siyasi otoriteyi sağlamakla görevliydi. Yargı işlerina "kadılar" bakardı.

Anadolu Selçuklu Devleti, devlet yönetim örgütünü Büyük Salçuklulardan almıştır. Üika toprakları sultan va ailesinin ortakmalı sayılırdı.

Yargı sistemi;

Hükümdarlara "Sultan-ı Azam" danilirdi. Devtet yönatacak şehzadalerin yanına hocalık atmek için "Atabey" denilen kişiler verilirdi.



Anadolu Selçuklularında devlet işlerini yürüten Büyük Divan (Divan-ı Saltanat vaya Divan-ı Ali) va diğer divanlar bulunmaktaydı.

Şer-i davalara kadıiar bakardı. Kadılar hükümdar va vezirler tarafından atanırdı. Kadıların başkanına "başkadı" (Kazi'l Kuzat) danilirdi.



Örfi davalara "Emir-i dad" denilen kişiler bakardı. Askeri davalara "Kadı Asker" denilen ordu kadılan bakardı.

Büyük Divan: Çoğunlukla vezir, ara sıra hükümdar başkanlık ederdi. İnşa, arz, işraf, istifa divanlarının başkanlarıyla parvane gibi görevlilar Büyük Divan'ın üyeleriydi. Üyelarin dışında divanda katipler va tercümanlar bulunurdu. Devlet işlariyle ilgili alınan bütün kararlar divan defterine yazılırdı. Divanın güvenliğini Emir-i Şemşir denilen kişiler sağlardı. Bllgİ Netu /

(Büyük divan yaptığı işlerle günümüzde bakanlar kuruluna] (banzer. | Diğer Divanlar: a. Divan-ı arz: Savunma ile ilgili divandır. b. Divan-ı istifa: Devletin mali işleri yürütülürdü. c. Niyabet-i Saltanat Divanı: Hükümdar bulunmadığı zaman ona ait devlet işlerini yürüten güvenilir devlet adamları ve komutanların bulunduğu divanlardır. Bunlara "Naib" denilirdi.

B-ORDU Anadolu Selçuklu ordusu iki kısımdan oluşmuştur: Hassa (Gulam) askerleri: Hükümdarların kapıkulu askerleriydi. Bunlar "gulamhane" denilen kışlalarda özel olarak yetiştirilen köle va esir çocuklarından oluşuyordu. İkta (dirlik) sahiplerinin verdiği kuvvetler: Tamamen Türklerden oluşan askerlerdi. Ordunun asıl kuvvatlerini bu askerler temsil ediyordu. Ordu komutanına "Melik-ül Ümera" veya "Beylerbeyi", donanma komutanına Reisü'i Bahr vaya Melik-ûs Sevahil denilirdi.

C- SOSYAL VE EKONOMİK HAYAT Anadolu Selçuklu Devleti zamanında şehirlarde "Ahi Teşkilatı" denilen bir örgüt ortaya çıkmıştı. Har meslak grubunun bir "loncası" vardı.

29

-TARIH-

E-DİLVEEDEBİYAT

OilgiNot»/

örgûttür.

Anadolu Selçukluları resmi yazışmalarda Arapça ve Farsça'yı benimserken; halk ve beylikler Türkçe'yi konuşup geliştirmişlerdir. Bir çok fikir adamı yetişmiş ve tasavvuf hareketleri doğmuştur. Bunlar:

| [Lonca: Mesleki bir dayanışma örgüîüydü. Kendi içindeki] jsorunları kendisi çözüyordu.

Mevlana: Divan-ı Kebir, Mesnevi ve Fihi Mafih öneımli eserleridir.

lAhilik: Esnaf ve zanaatkarların birlikteliğinden doğan dini| Ive

ekonomik

bir

| Anadolu Selçuklularında toprak mülkiyetindeydi ve dört bölüme ayrılıyordu;

devlet

Yunus Emre: Halk tasavvufunun en büyük temsilcisi olmuştur. Bu dönemd9 Türkç9 olan yazı dilinin içine zamanla Arapça ve Farsça girmiştir. Türk edebiyatının gelişmesi durmuştur.

Has arazisi: Geliri hükümdara ayrılan topraklardır. Hükümdar bu toprakları yakınlarına verebiliyordu. İkta: Ordu göreviilerine ve devlet memurlarına hizmet ve maaşlarına karşılık verilen toprağın geliridir. İkta sahipleri gelirlerin bir kısmını kendilerine ayırırlar geri kalanıyla da "sipahi" denilen atlı asker beslemek zorundaydı. Mülk arazi: Devlet adamlarına başarılarından dolayı verilen topraklardı, babadan oğula geçerdi. Bu topraklarda çalışan halka "reaya" denilirdi. Vakıf arazi: Gelirleri bilimsel kurumlara ve sosyal kuruluşlara ayrılan topraklardır. Anadolu Selçuklularında ticaret devletin ana politikası olmuştur. Anadolu'da ticaretin gelişmesi için yapılan önemli ._ işler şunlardır; § » Anadolu'da doğu-batı ve kuzey-güney doğrultusunda £ yollar inşa edilmiş ve bu yollar üzerinde çok sayıda S hanlar ve k^rvansaraylar yapılmıştır. a. » Venediklilerle ve Kıbrıslılarla ticaret antlaşmaları ^ yapılmıştır ^ » Anadolu'da ticaret yapan tüccarların, ticaret güvenliği :E sağlanmıştır. >İki tür hazine vardır; Hazine-i Amire: Devletin bütün gelirierinin konulduğu devlet hazinesidir. Hazine-i Hassa: Hükümdarın kendin^ ait olan iç hazinedir. Anadolu Selçuklularında hastaların tedavisi için "Darüşşifalar", yoksul V9 kimsesizlerin yemek ihtiyacını karşılamak için "imarethaneler" yapılmıştır.

D-DİN Anadolu Selçuklu Devleti yöneticileri Islamiyet'in Sünni mezhebini benimsemiştir. Diğer din ve mezheptere baskı yapmamışlardır. Anadolu Selçuklu Devleti zamanında açılan tekke ve zaviyeler dini gelişmelere katkıda bulunmuştur. Tasavvuf anlayışı da bu dönemde yayılmaya başlamıştır. Anadolu Selçukluları Haçiı orduları ile savaşarak İslamiyet'i savunmuşlardır.

BilgiHotu/ İKaramanoğulları Beyliği'nden Mehmet Bey Türkçe'yM |Anadolu'da ilk kez resmi dil ilan etmiştir. |

F-SANATVEEĞİTİM Mimari alanda büyük bir ilerleme kaydedilmiş ve Anadolu Selçuklu mimari tarzı ortaya çıkmıştır. Anadolu Selçukluları dön^minde süsleme sanatında bitki ve hayvan figürleri ile g^ometrik şekiller kullanılmış ama insan figürleri kullanılmamıştır. BilgiNotu J İ Anadolu Selçuklu ve Beylikler dön^minde dini mimari İ öğelerden Kümbet (anıt mezar) mimarlığı gelişmiştir. | Kümbetler silindirik gövdeli ve konik çatılarıyla Orta | Asya Türk çadır sanatının etkisini sürdürmüştür. Anadolu Selçuklularında mimarinin yanı sıra çinicilik, seramik yapımı, kabartma heykeicilik V9 halıcık da ilerleme göstermiştir. Anadolu Selçuklu ve Beyiikler dön^minde temel eğitim kurumları medreselerdir. Anadolu'da ilk medrese Niksar'da (Tokat) Danişmentoğulları Beyliği tarafından açılmıştır. * Haçiı seferlerinden doiayı XI. yüzyılın sonlarıyla XIII. yüzyılda Anadolu'da bilim ve düşünce hayatında durgunluk yaşanmıştır. BEYLİKLER VE ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİ'NDE ENLER VE İLKLER » Anadolu'da kurulan ilk Türk beyliği Saltuklular'dır. » I. Kılıç Arslan dönemi'nde Türkler ilk kez Haçlılara karşı Hem Anadolu'yu hem de İslam dünyasını başarıyla savunmuşlardır. » İlk Anadolu Selçuklu parası I. Mesut zamanında bastmlmıştır. » Anadolu Selçuklu Devleti'nin tüccarlara sağladığı güvence bilinen ilk ticari sigorta uygulamasıdır. » Anadolu'da Türk birliğini sağlamak için Osmanlı Devleti'yle en fazla mücadele eden beylik Karamanoğulları'dır

ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİ VE BEYLİKLER DÖNEMİNE AİT CAMİİLER Eser

Uygarlık

Yeri

|

Önemli Özelliği

Tarihi

Alaaddin Cami

Anadolu Selçuklu

Konya

1221

Ulu Camii

Anadolu Selçuklu

Sivas

1197

Ulu Camii

Mengücek Oğülları

Divriği

1228

Ulu Camii

Anadolu Selçuklu

Malatya

1224

Türkiye'de yaptırılan ilk cami olduğu sanılmaktadır.

Alaaddin Camii

Anadolu Selçuklu

Niğde

1223

Taş işçiliği, orjinal minaresi, iç mekandaki kubbe sayısının artışı ve aydınlık feneriyle Anadolu Selçuklu camilerinin en iyi örneklerindendir.

Gökmedrese Camii

Anadolu Selçuklu

Amasya

1267

Caminin solunda bulunan Kümbet kısmındaki çinilerden Gökmedrese adını almıştır.

Fethiye Camii

Danişmentler

Amasya

Bizans devrinde yapılmış bir bazilika iken cami haline getirilmiştir.

Burmalı Camii

Anadolu Selçuklu

Amasya

Selçuklu hükümdarı Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında yapılmıştır.

Ulu Camii

Karakoyunlular

Van

Birgi Ulu Camii

Aydınoğulları

Selçuk

1312

Mihraba dik uzanan beş nefli ve mihrap önündeki kubbesi ile Selçuklu dönemi plan özelliğini sürdürmektedir

İsa Bey Camii

Aydınoğulları

Selçuk (antik Efes)

1374

Osmanlılarda gelişecek olan revaklı avlu düşüncesine öncü olmuştur

Ulu Camii

Saruhanlı Beyliği

Manisa

1376

Külliye düşüncesi ile Selçuklu dönemi geleneğini sürdüren yapının planı Beylikler döneminde tek örnek olan, ama daha sonra Osmanlı mimarisinde büyük bir gelişme gösteren sekiz dayanaklı kubbeyi sunmaktadır.

Yivli Minare Camii

Hamitoğulları

Antalya

1373

12 sütuna oturan altı kubbeli bir yapıdır.

Ulu Camii

Karamanoğulları

Ermenek

Arapzade Camii

Karamanoğultarı

Karaman

Ulu Camii

Karamanoğulları

Aksaray

Ulu Camii

Dulkadiroğulları

Maraş

1496

Ulu Cami

Ramazanoğullarının

Adana

1513-1541

Minare

Konya Selçuklu devri eserlerinin en eskisi olup, Alaaddin Tepesi üzerinde inşa edilmiştir.

Mihraba paralel üç nefli bir yapıdır

Selçuklu ve Osmanlı mimarisiyle güneyden gelen Memlük etkisini

birleştiren bir yapıdır. Ulu Cami

Menteşeoğulları

Muğla

1344

Hacı İlyas Camii

Menteşeoğulları

Milas

1330

Firuzbey Camii

Menteşeoğulları

Milas

1394

Ulu Cami

Danişmentoğulları

Kayseri

1134-1143

GülükCami

Danişmentoğulları

Kayseri

1211

Çok güzel çini mozaiklerle süslü mihrabı, Selçuklu çini sanatının şaheserlerinden biri olarak ayaktadır.

Lale Cami

Anadolu Selçuklu

Kayseri

Hunat Hatun Cami

Anadolu Selçuklu

Kayseri

1238

Hunat kültiyesinin bir bölümüdür.

Sungur Bey Camii

ilhanlılar

Niğde

1335

Sungur Bey Camii'nin çift minareli portalinin olması, gotik ve Islam sanatının birlikte görülmesi nedeniyle ayrı bir özelliğe sahiptir.

Hacı Kılıç Cami

Anadolu Selçuklu

Kayseri

1249-1250

Muğla kentinin en büyük camilerindendir.

Ters 'T" planlı olan caminin bahçesinde medrese odaları yer almaktadır. Kubbe üzeri kurşunla kaplı olduğundan Kurşunlu Cami olarak da bilinmektedir.

ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİ VE ELYÜKLER DÖNEMİNE AİT ESERLER Uygarlık

Eser

Yeri

Sırçalı Medrese

Anadolu Selçuklu

Selçuklu Köşkü

Anadolu Seiçuklu 4 Konya

İnce Minare

Ânadolu Selçuklu

Konya

Karatay Medresesi

Anadolu Selçuklu

Konya

GevherNp^* ^ifahanesi

Anadolu Selçuklu

Kayseri

Hunat h'

Anadolu Selçuklu

:2Si

Çitte K^

f

*

%

:\

v

'». iviads "'

,

t

-

1242

Çini kaplıdır. Açık avlulu Medrese tipindendir.

1156-1192

Diğer bir adı da Alaaddin Köşkü'dür 'v Çini kSyıdır.

1251

Çini kaplıî'ır.

Kayseri

1283

Cami, medrese, hamam ve türbe bulunur.

Anadolu Selçuklu

Kayseri

1247

Anadolu Selçuklu

Kayseri

Anadolu Selçuklu

Kayseri

Anadoiu Selçuklu

Erzurum

Anadolu Selçuklu

.Erzurum

;

Konya

|

En önemli özelliği

îarihi

.':îıadpluS'. ;Ç'-;'1U

Niğde - ^*

J

' ,ıe3E

1312

Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biridir.

Arsadoîu Selçuklu

Sivas

Anadolu Selçuklu

Akşehir - Aksaray

Sulta......... \n

Anadolu Selçuklu

Konya - Aksaray

Çifte Medrese

Anadolu Selçuklu

Kayseri

Keykâvus Medreseleri

Anadoiu Selçuklu

Sivas

Buruciye Medresesi:

Anadolu Selçuklu

Sivas

1271

Gök Medrese

Anadolu Selçuklu

Sivas

1271

Sifaiye Medresesi

Anadolu Selçuklu

Sivas

1217

Anadolu Selçuklu Tıp sitelerinin ve hastanelerinin en eskisi ve en büyük boyutlu olanıdır.

Çifte Minareli Medrese

Anadolu Selçuklu

Erzurum

Sahip - Ata Külliyesi

Anadolu Selçuklu

Konya

1258-1283

Külliye, Türbe, Hankah ve Hamamdan ibarettir.

Kesik Köprü

Anadolu Selçuklu

Sivas.

13. yy

Halifegazi Türbesi

Danişmentliler

Amasya

Alçak Köprü

Anadolu Selçuklu

Amasya

Çağlayan Köprü

Danişmentler

Amasya

Kuş Köprü

Anadolu Selçuklu

Amasya

Taş Medrese

Hamitoğulları Bey.

Eğridir

1302

Bu beyliğin en önemli yapısıdır.

Aşık Paşa Türbesi

Eretna Beyliği

Kırşehir

1322

Bu beyligi mezar anıtı mimarisine yenilik getirmişlerdir.

Taş Medrese

Dulkadiroğulları

Maraş

15. YY

Kutluğ Hatun Türbesi

Anadolu Selçuklu

Kayseri

1349

Bu kümbet, büyük ve süslü taç kapısı ile türünün başyapıtıdır.

Ak Medrese

Karamanoğulları

Niğde

1409

Cephe düzeni açısından Selçuklu döneminden ayrılır.

Sırçalı Kümbet

Anadolu Selçuklu

Kayseri

Mahperi Hatun Türbesi

Anadolu Selçuklu

Kayseri

Anadolunun en eski türbelerinden biridir

Hunat Cami ile medresenin arasında, eşine az rastlanır bir sanat eseridir.

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

32-

4. Anadolu Selçuklu devletinin parçalanmasından sonra kurulan Türk beyliklerinin ortak amacı aşağıdakilerden hangisidir?

ÇÖZÜMLlf KONU KAVRAMA TESTİ

A) 1.1.Bursa Yeşil Camii II.

Erzurum Çifte Minareli Medrese

III.

Konya Karatay Medresesi

B) C) D) E)

Anadolu Selçuklu devletini yeniden güçlendirmek Bizansla mücadele etmek Osmanlı beyliğinin kuruluşunu engellemek Anadolu'da Türk birliğini yeniden kurmak Rumeli'yi ele geçirmek

Yukarıdakilerden hangileri, Anadolu Selçukluları dönemine aittir?

LJJ

A B )C )D )

Yalnız 1 Yalnız II Yalnız III 1 ve III llvelll

5. Konya'da; Karatay Medresesi Erzurum'da; Çifte Minare Sivas'ta; Gök Medrese Yukarıdaki verilen eserler hangi devlet döneminde yapılmıştır?

o 2. Anadolu Selçuklu devleti döneminde aşağıdaki o ticaret yapılardan hangisi geliştirmiştir? faaliyetlerini g

A) B) C) D) E)

Osmanlı Devleti Anadolu Selçuklu Devleti Karamanoğulları Beyliği Timur Devleti Büyük Selçuklu Devleti

o

A) B) C) D) E)

Mescit Zaviye Kervansaray Kümbet Darüş-Şifa

6. Anadolu Selçuklularda Anadolu'da tüccarların konaklaması için kervansaray; hastaların tedavisi için darüşşifalar; yoksulların yemek ihtiyacını karşılamak için imarethaneler yapılmıştır. 3. Anadolu'da Türkçeyi resmi dil olarak ilan eden beylik ve bey hangisidir? A) B) C) D) E)

Karesioğulları - Mehmet Bey Karamanoğulları - Ahmet Bey Germiyanoğulları - Yakup Bey Karamanoğulları - Mehmet Bey Aydınoğulları - Aydınoğlu Mehmet Bey

Verilen bilgiye göre aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılabilir? A) B) C) D) E)

Mimariye önem vermişlerdir. Sanat değeri yüksek eserler yapmışlardır. Halka hizmet veren eserler yapılmıştır. Yapılan bu eserler devletin siyasi otoritesine zarar vermiştir. Yapılan eserler daha çok kültürel amaçlıdır.

33

-TARİH7. Aşağıdakilerden hangisi Anadolu Selçuklu devletini yıkan etkenler arasında ver almaz? A) B) C) D) E)

11. Aşağıdakilerden hangisi Anadolu Selçuklu Devleti zamanında zanaatkarlar arasında dayanışma olduğunu gösterir?

Kösedağ Savaşı Baba İshak İsyanı Moğol istilası Batıniierin yıkıcı çalışmaları Beyiiklerin kurulması

A) B) C) D) E)

Loncaların kurulması Fiyatları devletin belirlemesi Çok sayıda zanaatkar yetişmesi Çok sayıda eser inşa edilmiş olması Mimarinin oldukça ilerlemesi

8. Anadolu Selçuklu Devletinin kuruluş döneminde hükümdarlar Türkçe isimler alırken yükselme döneminde Farsça isimler almışlardır. Bu durumun temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) B) C) D) E)

12. Anadolu Selçuklu Devleti'nde aşağıdakilerden hangisi vakıf arazi gelirlerinin kullanıldığı alanlardan biri degildir?

Bizans devletinin kültürel etkisi İran'ın kültürel etkisi Beyliklerin etkisi İslamiyet öncesi Türk kültürünün etkisi Diğer Türk devletlerinin etkisi

A) B) C) D) E)

tn O cc

Darüşşifaların yapılması Medreseye zıt giderlerin ödenmesi İmarethanelerin yapılması Camilerin yapılması Devlet görevlilerinin maaşlarının ödenmesi

UJ

a
o_

9. Anadolu Selçuklularında arazi defterindeki has ve dirliklerle ilgili kararları düzenleyen kuruma verilen ad aşağıdakilerden hangisidir? A) Divanı İsraf C) Divanı Tuğra E) Büyük Divan

B) Divanı Arz D) Pervanecilik

10. Anadolu'nun Selçuklularda mimari ve sanat büyük bir gelişme göstermiştir. Fakat XI. ve XIII. Yüzyıllar arasında bu gelişmede bir durgunluk gözlenmiştir. Bu durgunluğun temel sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) B) C) D) E)

Bizans saldırıları Batıcılık hareketleri Devlet gelirlerinin azalması Haçlı seferleri Harzemşah akınları

13. Anadolu Selçuklu Devleti, Alanya, Antalya ve Sinop gibi limanlarda Avrupalı tüccarlara düşük gümrük tarifesi uygulamış ve mallarını sigorta ettirmiştir. Bu uygulamanın temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) B) C) D) E)

İslamiyeti yayma düşüncesi Denizlerde üstünlüğü ele geçirme arzusu Devletin temel gelirini ticaretin oluşturması Avrupa devletlerinin siyasi baskılarını önlemek Merkezi otoritenin zayıflamış olması

34-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

14. Türkiye Selçukluları zamanında Anadolu'daki tüccarlar Avrupa devletlerine ve Bizans'a daha çok saf, pamuklu, yünlü ve ipekli kumaşlar, perdelikler ve çadır bezleri ihraç ediyorlardı.

17. Anadolu Selçuklu Devleti zamanında bir çok fikir adamı yetişmiş ve özellikle tasavvuf hareketleri doğmuştur. Mevlana bu alanda en önemli kişilerden biridir.

Bu durum Anadolu'da; I.

Ticaret

II.

Tarım

III.

Mimari

IV.

Madencilik

V.

Dokumacılık

Aşağıdakilerden hangisi Mevlana'nın önemli eserleri arasındadır? A) Şehname C) B) Divanı Hikmet D) Atabet'ül Kutadgu Bilig E) Hakayık Divanı Kebir

dallarından hangilerinin göstergesidir? A) I ve II C) II ve V E)lveV

geliştiğinin

bir

B) I ve III D) II ve IV

18. Aşağıda verilen eserlerden hangisi Anadolu Selçuklu devleti dönemine aittir?

15. Aşağıdakilerden hangisi Anadolu Selçuklularında askeri mimarinin ömekleri arasında ss A) Tersane gösterilemez? o <2 C) Kışla E) O B) Surlar UJ Kale <X> D) Kervansaray O

A) B) C) D) E)

Çifte Minare Sırçalı Medrese Yakutiye Medresesi Şehzade Camii Alaaddin Camii

o <M

— 19. Aşağıdakilerden hangisi Anadolu Selçukluları zamanında ticareti geliştirmek amacıyla yapılan çalışmalardan biri degildir?

16. Vakıf toprakları eğitim, sosyal ve hayır kurumlarının giderlerini karşılamak için ayrılmış olan topraklardır. Buna göre; I.

Lonca

II.

Medrese

III.

Şifahane

IV.

Kışla

V.

Divan

kurumlarından hangilerinin masrafları vakıf topraklarından elde edilen gelirlerle karşılanmıştır? A) I ve II C) II ve III B l Vv e V

B) IvelV D) III ve IV

A) B) C) D) E)

Şehzadelerin illere vali olarak gönderilmesi Kervansarayların yapılması Sinop ve Antalya'nın alınması Kırım seferinin yapılması Korsanların tüccarlara verdiği zararın hazineden karşılanması

20. Anadolu beyliklerinin yaptıkları hangi uygulama Anadolu'nun Türkleşmesine ve Türk kültürünün genişlemesine katkıda bulunmuştur? A) B) C) D) E)

Moğollara karşı direnişe geçmeleri Konar-göçerleri yerleşik hayat geçirmeleri Denizcilik ile uğraşmaları Bizansa karşı mücadele etmeleri Selçuklu mimarisini geliştirmeleri

35

-TARIH-

ÇÖZÜMLER

21.Anadolu Selçuklularında Sinop, Alanya ve Antalya'nın fethi özellikle hangi alandaki gelişmelerde etkili olmuştur?

1. Çifte Minareli Medrese ve Karatay Medresesi Anadolu Selçukluları dönemine ait eserlerdir.

A) Tarım B) Mimari C) Minyatür D) Denizcilik E) Kültür

(Cevap E) 2. Anadolu Selçuklu devleti döneminde ticaret yolları üzerine tüccarların konaklaması ve ihtiyaçlarının karşılşanması amacıyla kervansaraylar yapılmıştır. (Cevap C) 3. Karamanoğulları Beyliği'nden Mehmet Bey Türkçe'y'ı Anadolu'da ilk kez resmi dil ilan etmiştir. (Cevap D) 4. Anadolu Selçuklu Devleti'nin parçalanmasından sonra kurulan Anadolu Türk beyliklerinin ortak amacı Anadolu'da Türk birliğini yeniden kurmaktır. (Cevap D)

22. II. Murat devrinde savaş yapmadan Osmanlı topraklarına katılan beylik hangisidir? A) B) C) D) E)

Germiyanoğulları Saruhanoğulları Aydınoğulları Menteşeoğulları Ramazanoğulları

5. Soruda verilen eserler Anadolu Selçuklu Devleti dönemine ait eserlerdir. 'o cc

(Cevap B)

UJ

o

m

6. Anadolu Selçuklarında yapılan bu eserler daha çok halka hizmet vermek amacıyla yapılmıştır. (Cevap C)

UJ

7. Batınilerin yıkıcı çalışmaları, büyük Selçuklu devletinin yıkılmasında önemli bir etkendir. (Cevap D) 8. Anadolu Selçuklularında önceleri Türkçe olan yazı dilinin içine zamanla Arapça ve Farsça kelimeler girmiştir. Arapça ve Farsça'nın öneminin artması ile İran kültürünün etkisi altına girilmiştir. (Cevap B) 23. Anadolu Selçuklu mimarisi için aşağıdakilerden hangisi sövlenemez? A)

Genellikle medrese, imaret, cami ve türbeler yapılmıştır. B) Orta Asya, İran, Irak ve Horasan'daki eserlerin etkisi görülür. C) Bizans'ın etkisi yoktur. D) Konya, Kayseri ve Sivas gibi yerlerde yoğunlaşmıştır. E) Bina süslemelerinde çifte kartal V9 arslan motifleri kullanılmıştır.

9. Büyük divandaki arazi defterlerindeki has ve dirliklerle ilgili kararı düzenleyen kurum pervaneciliktir. (Cevap D) 10. Haçlı seferlerinden dolayı XI. Yüzyıl ile XIII. Yüzyılda Anadolu'da bilim ve düşünce hayatında durgunluk yaşanmıştır. (C9vap D)

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

36-

18. Verilen eserlerden Şehzad9 Camii Osmanlı Devleti dönemi eserlerdendir. Mimar Sinan tarafından yapılmıştır.

H.Anadolu Selçuklularında her meslek grubu bir loncaya sahiptir. Loncalar büyük bir mesleki dayanışma göstererek kendi içlerindeki sorunları çözümlüyorlardı.

(Cevap D)

(Cevap A) 19. Seçenekleri incelediğimizde A seçeneğinde verilen bilgi ticareti geliştirmek için yapılan çalışmalardan biri

12. Vakıf arazi bilimsel ve sosyal kurumların harcamalarına ayrılmıştır. Devlet görevlilerinin maaşları ikta ile karşılanmıştır.

değildir. (C^vap A)

(Cevap E) 20. Konar-göçerlerin yerleşik hayata geçirilmesi Anadolu'nun Türkleşmesine ve Türk kültürünün genişlemesine katkıda bulunmuştur.

13. Anadolu Selçuklularmda ticaret devletin ana politikası olmuştur. Bu sebepİ9 ticaretin gelişmesi için şunlar yapılmıştır. - Ticaret yolları üzerine kervansaraylar yaptırılmıştır. - Yabancı tüccarlara düşük gümrük tarifeleri uygulanmıştır. - Kıbrıs ve Venedik gibi devletlerle anlaşarak dış ticaretin gelişmesini sağlamışlardır. - Sinop ve Antalya dış alım-satım limanı, Sivas, Kayseri ve Konya ise iç ticaret merkezİ9ri haline getirilmiştir.

(Cevap B)

21. Sinop, Alanya ve Antalya'nın fethiyle donanma çalışmaları başlamış ve denizcilik hızla gelişmiştir. (Cevap D)

(CevapC) z ço

14. Bu ihraç ürünleri dokumacılık dalındaki ürünlerdir. S Bunların da Bizans'a ve Avrupa devletlerine ihraç § edilmesi, dokumacılık ve ticaret dallarında Türkiye ™ Selçuklularının geliştiğini gösterir. « 22. Germiyanoğulları I. Mahmut döneminde Tavşanlı, Kütahya, Simav ve Emet'i çeyiz olarak Osmanlı'ya (Cevap E) vermiştir. Yıldırım Beyazıt 1390'da Germiyanoğulları beyliğini ortadan kaldırmıştır. 1402 Ankara 15. Kervansaraylar ticaret yolları üzerinde tîcareti Savaşından sonra ise yeniden kurulan beylik II. Murat geliştirmek ve kolaylaştırmak, tüccarların döneminde vasiyet yoluyla 1428'de Osmanlıya konaklamasını ve barınması sağlamak amacıyla katılmıştır. yapılmıştır. (C9vap A) (Cevap D) 16. Medrese ve şifahan9 hayır kurumlarıdır. Bunların giderleri vakıf toprakların gelirleri ile karşılanırdı. (Cevap C) 23. Anadolu Selçuklu mimarisinde Bizans'ın da etkisi 17. Divanı Kebir Mevlana'nın önemli es9rlerinden biridir. Ayrıca, Mesnevi ve Fihi Mafih'de Mevlana'ya aittir. Diğer eserleri incelersek; Şehname; Firdevsi'ye Divanı Hikmet; Ahmet Yesevi'ye Kutadgu Bilig; Yusuf Has Hacip'e Atabet'ül Hakayık; Edip Ahmet'e aittir. (Cevap E)

görülmektedir. (Cevap C)

37

-TARIH-

3. Aşağıdakilerden hangisi, Ahi topluluğu olarak örgütlenmiştir? (99 DMS OÖ)

ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ

A) B) C) D) E)

1. XI. yüzyılın sonlarıyla XIII. yüzyılda Anadolu'da bilim ve düşünce hayatında bir durgunluk yaşanmıştır. Bu durgunlukta, aşağıdakilerden hangisinin etkisi vardır? (99 DMS OÖ) A) B) C) D) E)

Esnaf Asker Kadılar Müderrisler Melikler

Ahilik esnaf ve zanaatkârların bir araya gelerek oluşturdukları dini ve ekonomik bir yapılanmadır.

Loncalar Sufilik Tarikatlar Haçlı Seferleri Coğrafi Keşifler

(Cevap A)

Haçlı Seferleri: VI. yüzyılın sonlarında başlayıp VII. yüzyılm sonlarına kadar devam etmiştir. Avrupalıların dinsel görünüm altında ekonomik, siyasi ve sosyal nedenterden dolayı Müslümanların elinde bulunan Kudüs ve dolaylarını almak için yaptıkları askeri saldırılara denir. Haçlı Seferlerinde Müslümanlar savunma konumunda, Hıristiyan Avrupa ise saldırı konumundadır.

Türk denizciliğinin Anadolu Selçukluları dönemine kadar getişmemesinde başlıca etken aşağıdakilerden hangisidir? (99 DMS OÖ) A) B) C) D) E)

Haçlı Seferlerinden dolayı XI. yüzytlın sonlarıyla XIII. yüzyıl arasında Anadolu'da bilim ve düşünce hayatında durgunluk yaşanmıştır. (Cevap D) '5 UJ

Devletin yönetim biçimi Ülke topraklarının coğrafi konumu Komşuların güçlü olması Devletin ekonomik durumu Sınırların sürekli genişletilmesi

Anadolu Selçuklu Devleti başlangıçta bir kara devletidir. Antalya, Alanya ve Sinop alındıktan sonra denizciliğe ilgi duyulmuş, tersane ve gemi yapımını hızlandırmışlardır. (Gevap B)

2.

Ana d olu Se lç uk lu pa ra la rını, Os m a nlı paralarından ayıran en önemli özellik aşağıdakilerden hangisidir? (99 DMS OÖ) A) Belli ağırlıkta olması B) Değerli madenlerden kesilmesi C) Üzerinde sultanların portreleri ve aslan resimlerinin bulunması göre D) Yapımında kullanılan madenlere adlandırılması Hükümdarın emriyle kesilmesi

Anadolu Selçuklu paralarını, Osmanlı paralarından ayıran en önemli özellik paraların üzerinde bulunan sultanların portreleri ve aslan resimleridir. (Cevap C)

5. Anadolu Selçuklu Devleti'nde şehirlerin ekonomik hayatında en etkili grup aşağıdakilerden hangisidir? (99 DMS ÖL) A) B) C) D) E)

Ayan Ahiler Bilim adamları Devlet memurları Kapıkulu askerleri

Anadolu Selçuklu Devleti'nde şehirlerin ekonomik hayatında en etkili grup Ahilerdir. Anadolu Selçuklu Devleti'nde şehirlerde ortaya çıkan Ahi Teşkilatı esnaf ve zanaatkârların birlikteliğinden doğan dini ve ekonomik bir örgüttür. (Cevap B)

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

38-

9. Konya'da yüzeyi mozaik çini ile kaplı Karatay Medresesi kime aittir? (2000 DMS)

6. Türk- İslam sanatında, çeşitli amaçlara hizmet eden yapı topluluğuna ne ad verilir? (99 DMS L) A) Cami C) Medrese E) Külliye l

B) Kervansaray D) Han

A) B) C) D) E)

/

C O)Z ÜJMs

Külliye: Türk - Islam Devletleri'nde Cami ile birlikte kurulan medrese, kütüphane, imaret, hastane, hamam gibi yapıların tümünü oluşturan yapılara verilen addır.

Akkoyunlular Karamanoğulları Konya'da bulunan Karatay Germiyanoğulları Anadolu Anadolu Selçuklular Medresesi Selçukluları dönenime ait Osmanlılar tarihi eserdir. Bunun dışında bu döneme ait Konya'daki başka eserler: Alaaddin Camii, Sırçalı Medrese, Sultan Hanı, İnce Minare'dir. (Cevap D)

(Cevap E) 10. Konya'da bulunan; İnce Minareli Medrese, Karatay Medresesi ve Sırçalı Medrese Türk mimarisinin hangi dönemine aittir? (2001 KMS)

7. Anadolu Selçuklularda edebi dil olarak Farsça, din dili olarak Arapça kullanılırdı. Sarayda, orduda ve halk arasında Türkçe konuşuluyordu. Bu durum aşağıdakilerden ha ngisinin bir göstergesidir? (2000 DMS)

A) B) C) D) E)

Ülkede çok sayıda etnik grubun bulunduğunun Türkçe'de Farsça sözcüklerin Arapça sözcüklerden daha fazla bulunduğunun C) Yönetim ile halk arasında kopukluk olduğunun D) Bilimsel çalışmaların hız kazandığının E) Ülkede Türkçe'nin daha yaygın kullanıldığının o A) B)

Osmanlı Büyük Selçuklu Anadolu Selçuklu Anadolu Beylikleri Memlükler

>■

ço "Q UJ

Anadolu Selçukluları resmi yazışmalarda Arapça ve Farsça'yı benimserken; halk ve beylikler Türkçe'yi konuşup geliştirmişlerdir. Bu da ülkede Türkçe'nin yaygın olarak kullanıldığını gösterir.

Konya'da Anadolu Selçuklu Devleti dönemine ait birçok eser vardır. Bunlardan bazıları; İnce Minareli Medrese, Karatay Medresesi, Sırçalı Medrese, Alaaddin Camii, Sultan Hanfdır.

(Cevap E)

(Cevap C) 8. "Anadolu Selçuklu Devleti'nde I. Mesut zamanında ilk kez basılan para bakır, II. Kılıç Arslan zamanında basılan para gümüş, VII. yüzyılda basılan para ise altındır." 6u duruma dayanılarak, Anadolu Selçuklu Devleti ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulasılamaz? (2000 DMS) Devletin ekonomik ve siyasal gücü giderek artmıştır B) Tarımın gelişmesine ticaretten daha fazla önem verilmiştir C) Para bir değişim aracı olarak kullanılmaktadır. D) Yeni kurulduğunda devletin kendine özgü parası yoktur E) Paragiderekdeğerkazanmıştır

11.1. Bitki ve hayvan figürleri II. Geometrik Şekiller III. İnsan figürleri Anadolu Selçukluları Döneminde sanatında yukarıdakilerden kullanılmıştır? (2001 KMS)

A)

Verilen bilgilere göre tarımın gelişmesine, ticaretten daha çok önem verilmiştir yargısına ulaşılamaz. (Cevap B)

A B ) C ) D )E )

Yalnız Yalnız Yalnız l-ll 1- II--III

süsleme hangileri

1 I I I

İslam Dininin insan figürü kullanmayı günah saydığı için, süsleme sanatında bitki ve hayvan figürleri, geometrik şekiller kullanılmıştır. (Cevap D)

39

-TARIH12. Kayseri'de bulunan Gevher Nesibe Şifahanesi hangi dönemde yapılmıştır? (2002 KPSS) A) B) C) D) D)

15. Anadolu Selçukluları döneminde yaşamış ünlü Türk denizcisi kimdir? (2003/2 KPSS)

Anadolu Selçukluları Osmanlılar Karamanoğulları Saltukoğulları Mengücekler

A)

Artuk Bey

B) Çaka Bey C) D) E)

Kayseri'de Anadolu Selçuklularına ait bir çok eser vardır. Bunlar; Gevher Nesibe Şifahanesi, Döner Kümbet, Çifte Minare, Hunat Hatun Medresesi.

Tutuş Çağrı Bey Atsız

Anadolu Selçuklular döneminde yaşamış ünlü Türk denizcisi Çaka Beydir. Çaka Bey 1081 yılında İzmir'i ele geçirerek Çaka Beyliği'ni kurmuştur. Çaka Bey İzmir'i başkent yaparak, Ege Denizi'nde de bazı adaları almış ve ilk denizci Türk devletini kurmuştur. İstanbul'u İslamiyet döneminde kuşatan ilk Türk komutanı da Çaka Bey'dir.

(Cevap A) 13. Türk mimarisinde, I. Külliye,

(Cevap B)

II. Medrese, III. Kümbet türü yapılardan hangileri niteliğindedir? (2003 KPSS)

"anıtmezar"

A) Yalnız I C) Yalnız III B) Yalnız II E) II ve III D) I ve III

cn "o cc LÜ o co

16.1. Karamanoğulları Beyliği II. Anadolu Selçuklu Beyliği II.

Kümbet: Anıt mezar. Kümbetler, silindirik gövdeleri ve konik çatılarıyla, Orta Asya Türk Çadır Sanatının etkisini sürdürmüştür. Mescit: İbadetlerin yapıldığı yerdir. Medrese: Eğitimin yapıldığı yerdir. (Cevap C)

14. Aşağıdaki eserlerden hangisi Anadolu Selçuklu Devleti Dönemi'ne aittir? (2003 KPSS) A) B) C) D) E)

Bursa Yeşil Cami Konya Alaaddin Camisi Edirne Selimiye Camisi Bursa Hüdavendigâr Camisi Edirne Muradiye Camisi

Konya Alaaddin Camisi Selçuklu dönemine ait eserlerden biriyken, diğer seçeneklerde verilen eserler Osmanlı dönemine aittir. (Cevap B)

Büyük Selçuklu Devleti Yukarıdakilerden hangisi veya merkezi Konya'dır? (2004 KPSS)

hangilerinin

A) Yalnızl B) Yalnız II C) Ul D) I,

Anadolu Selçuklularında, 1097'de I. Haçlı Seferi sırasında İznik kaybedilince başkent, Konya'ya taşındı. 1308'e kadar Konya, başkent olarak kaldı. Karamanoğulları (1256-1487); Oğuzların bozok koluna bağlı Afşar boyu tarafından Konya Karaman ve Ermenek'te kurulmuştur. Anadolu Selçukluları'nın merkezi Konya'yı ele geçirmiş ve kendilerini Türkiye Selçuklularının varisi görerek Anadolu'da Türk birliğini kurmaya çalışmışlardır. (Cevap C)

40-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

COĞRAFYA | Türkiye'nin Coğrafa Bölgeleri (Kıyı Bölgeleri)

K A R

A D

E N

I Z

GURCİSTAN

DOĞÜ ANAO OLU BÖLGESİ

EGE DENİZİ

AK DE NfZ

o BÖLGELERİ TÜRKİYE'NİN Bölüm: Bölge içerisinde tabii, beşeri, ekonomik özellikler yönünden farklılıklar gösteren daha küçük coğrafi birimlerdir. fŞ Yöre: Bölüm içinde farklı coğrafi özellikler gösteren Ülkemiz yedi coğrafi bölgeye ayrılmıştır. Türkiye'de «i bölümden küçük coğrafi birimdir. coğrafi bölgelerin oluşmasında; Bölümde Iğdır Yöresi, Dicle Bölümünde Mardin Eşiği » Coğrafi konum » Yöresi, Antalya Bölümünde Göller yöresi gibi. Coğrafi Bölge: Fiziki, beşeri ve ekonomik özellikleri ile kendi içinde benzerlik gösteren, bu özellikleriyle g çevresinden ayrılan geniş alanlara denir.

Yerşekilleri » Denizler, kıyılar, akarsular ve göller » İklim ve bitki örtüsü » Nüfus ve yerleşmeler » Ekonomik etkinlikleri gibi etkenler rol oynamıştır. Coğrafi bölgeler ve yüz ölçümleri 1. Doğu Anadolu Bölgesi

BOLGELER

164.554km

2

162.305 km

3. Karadeniz Bölgesi

131.218 km2 2

4. Akdeniz Bölgesi

110.176 km

5. Ege Bölgesi

83.251 km

6. Marmara Bölgesi

62.067 km

2 2

61.244 km2

2000 Genel Nüfus Sayımı

TOPLAM

2

2. İç Anadolu Bölgesi

7. Güneydoğu Anadolu Bölgesi

BÖLGELERE GÖRE ŞEHİR VE KÖY NÜFUSU

Marmara

Ege

ŞEHİR

KÖY

17 365 027

13 730 962 3 634 065

8 938 781

5 495 575 3 443 206

8 706 005

5 204 203

3 501 802

İç Anadolu

11 608 868

8 039 036

3 569 832

Karadeniz

8 439 213

4137 466

4 301 747

Doğu Anadolu

6 137414

3 255 896 2 881518

Güneydoğu Anadolu TOPLAM

6 608 619

4 143 136 2 465 483

67 803 927

44 006 274 23 797 653

Akdeniz

-COĞRAFYA-

41

KARADENİZ BÖLGESİ Bölgenin Tanıtıcı Özellikleri ^BarönÇayı

-

Kuzey Anadolu Dağlarının kıyıya paralel olarak bir kaç sıra halinde uzanması.

-

Dağların doğuya gidildikçe kıyıya yaklaşarak yükselmesi H9r mevsimi yağışlı geçen bir iklime sahip olması (ılıman okyanus karakterlerinde.)

-

En fazla yağış alan bölgemizdir.

-

Alan bakımından 3. büyük bölgemizdir.

-

Ormanlarımızın % 27'sine sahiptir ve bu oranla 1. sıradadır.

-

Güneşten yararlanma oranı en az bölgedir.

-

En fazla heyelan olan bölgedir.

-

Kırsal nüfusu en fazla olduğu bölgedir.

-

Nadasa bırakmanın en az olduğu bölgedir.

-

Tem9İ geçim kaynağı tarımdır.

-

Çay, fındık, mısır, keten-k9nevir üretiminde 1. sıradadır.

-

Taş kömürünün tamamı ve bakırın yarısı bu bölgeden sağlanır.

YERİ Karadeniz bölgesi ülkemizin, kuzeyinde yer alır. Bölge, batıda Adapazarı Ovasından başlar, doğuda Gürcistan sınırına kadar uzanır. YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ Bölgede dağlar kıyıya paralel iki sıra halinde uzanırlar. Kıyı Dağları; Küre, Canik, Giresun, Rize, Kaçkar İç Sıra Dağları; Batı Karad9niz'de Bolu, Köroğlu, llgaz Doğu Karadeniz'de Çimen, Kop, Mescit, Yalnızçam, Akdağlar'dır. Bölgede, dağların kıyıya paralel uzanmasının sonucu olarak; 1. Boyuna kıyı tipi oluşmuştur.

2. Bölgenin kıyı kesimleri ile iç kesimleri arasında ulaşım zorlukları görülmektedir. Ulaşım ancak geçitlerle yapılır. Bu geçitlerin en önemlileri Zigana ve Kop'tur. 2. Kıyı kesim ile iç kesim arasında önemli iklim farklılıkları ve buna bağlı olarak da tarımı yapılan ürün çeşidinde değişiklikler görülmektedir. 2. Kıyıların fazla girintili çıkıntılı olmamasına yol açmıştır. Bu yüzden doğal limanlar azdır. 3. Kıyı aşındırma şekli olan (yalıyar) çok görülür. -

Bölgenin tek doğal limanı Sinop Limanıdır. Dağlık olmasının doğurduğu sonuçlar:

-

Makineli tarım zorlaşmıştır.

-

Dağların geniş yer kaplaması büyük kentlerin kurulmasını önlemiş, kentlerin kıyıda birbirine yakın ve küçük olmasına yol açmıştır.

-

Dağınık yerleşme tipi yaygındır.

-

Yağışın V9 eğimin fazla olması i!e dağların yapısında kilin bulunması bölgede heyelanların çok olmasına yol açmıştır.

-

Çarşamba ve Bafra ovaları en önemli delta ovalarıdır. AKARSU VE GÖLLERİ

Bölgenin önemli akarsuları; Kızılırmak, Sakarya, Kilyos, Yeşilırmak V9 Çoruh'tur. Bartın Çayı ulaşım için elverişlidir. Kızılırmak ülkemizin en uzun ırmağıdır. Bölg9d9 yer alan Çoruh Nehri Gürcistan'dan Karadeniz'e dökülür. Eğimin fazla oluşu bu bölgede akarsuların aşındırma faaliyetlerinin çok ve hidroelektrik potansiyelinin yüksek olmasına neden olmuştur. Yurdumuzun 9n geniş akarsu havzası bu bölgededir. Bölgenin önemli gölleri; Tortum, S9ra, Abant, Yedigöl ve Uzungöl'dür. Doğal göller yönden fakirdir. Heyelan set gölleri yaygındır.

42-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

İKLİM VE BİTKJ ORTUSU İklim Kıyı kesimlerinde; kışları ılık, yazları serin ve her mevsim yağışlı olan ılıman okyanus iklimi görülür. En fazla yağış sonbaharda, en az yağış ilkbaharda görülür. Her mevsim yağış görülmesi nedeniyle; -

kesiminde nüfusu sık olmayan bir şerit mevcuttur. Ormanlarla kaplı dağlar, yerleşmeyi güçleştirmiştir. Zonguldak ve Ereğli dolaylarında nüfusun sık olması kömür yatakları ve demir-çelik fabrikalarının varlığıyla ilgilidir. Kırsal yerleşmeler tarım arazisinin küçük ve parçalı olmasına bağlı olarak dağınık yerleşme şeklindedir. İç kesimlerde ise toplu yerleşme görülür. Ev yapımında ağaç sık kullanılır.

Tarımda nadas yönteminin kullanılmamasına yol açmıştır. Yaz kuraklığı isteyen buğday, arpa, yulaf, çavdar, mercimek, pamuk gibi ürünlerin yetişmesini önlemiştir.

-

Bölgede tahılın yerini mısır almıştır.

-

Yurdumuzun en geniş ormanlarının bu bölgede yer almasına yol açmıştır.

-

Akarsuların debileri (su miktarı) fazladır.

İç Kesimde; Doğu-batı istikametinde denize paralel olarak uzanan dağlar, deniz etkisinin iç kesimlere sokulmasını engeller. Bunun sonucu olarak burada karasal iklim görülür. Yazları sıcak ve az yağışlı, kışları soğuk ve kar yağışlıdır. İç bölgelerde yağış azlığı; orman örtüsünün azlığına, tahıl, şekerpancarı gibi ürünlerin öne çıkmasma yol açmışttr. Karadeniz Bölgesi'nin en sıcak yeri Doğu Karadeniz, en soğuk yeri Batı Karadeniz Bölümü'dür. Bunun nedeni, doğu Karadeniz kıyılarının soğuk rüzgarlara kapalı olması ve kışın esen fön rüzgarlarının etkisinin sonucudur. Bitki Örtüsü Dağların denize bakan yamaçlarında bitki örtüsü gür ormanlardır. İç kısımiarda ise bitki örtüsünü stepler oluşturur.

EKONOMİK ÖZELLİKLERİ Tarım Yetiştirilen tarım ürünlerinin iklim şartlarının tesiriyle doğudan batıya doğru değiştiği gözlenir. Bütün kıyılarında mısır, Doğu Karadeniz kıyılarında fındık, çay, turunçgiler ve zeytin, Orta ve Batı Karadeniz'de, tütün, şeker pancarı, pirinç, keten, kenevir ve baklagiller yetiştirilir. İç kesimlerde mısırın yerini buğday ve arpa alır. KARADENİZ BOLGESİ TARIM ÜRUNLERİ Ürün

En çok yetiştiği Yer

Türkiye %'si

Çay

% 100

Fındık

%85

Kenevir

%82

Rıze, Trabzon Giresun, Ordu ! Kastamonu

Pirinç

%50

Orta ve Batı Karadeniz

Mısır Patates

%37

%22

Kıyılar Orta Karadeniz

Fasulye

%20

Tütün

%15

Her yerde I Trabzon, Orta Karadeniz

Hayvancılık Bölgede hayvancılık önemli bir ekonomik etkinliktir. Yurdumuzda balıkçılığın en fazla geliştiği bölgedir. Türkiye'de deniz ürünlerinin % 85'i buradan sağlanır. Kıyıda büyükbaş hayvancılık, iç kesimlerde küçükbaş

hayvancılık yapıhr. Ormancılık

NÜFUSVEYERLEŞME 2000 sayımına göre bölge nüfusu 8.4 milyondur. Nüfus 2 yoğunluğu km 'ye 59 kişidir. Nüfusun bölge içindeki dağılışında büyük farklılıklar vardır. Nüfus yoğunluğu bakımından Doğu Anadolu'dan sonra en az ikinci yoğunluktaki bölgedir.

Türkiye ormanlarının % 27'si bu bölgededir. Ormancılık ve orman ürünlerine dayalı sanayi önemli bir gelir kaynağıdır.

Çok geniş alanları kaplayan sıradağları bölgenin tenha yerlerindendir. Dağların büyük kısmı ormanlarla kaplı ve dik yamaçlıdır. Bu nedenle dağların 2000 m'den yukarıda bulunan yerlerinde sürekli yerleşme bulunmamaktadır. Karadeniz Bölgesi'nde nüfusun büyük bir kısmı kıyı şeridinde, dağların alçak yamaçlarına ve dağlara doğru sokulan vadilerin tabanındaki düzlüklerde toplanmıştır.

Bu bölgemiz ülkemizin en zengin taşkömürü ve bakır madenlerine sahiptir.

Doğu Karadeniz'de dağların Orta Anadolu'ya bakan yamaçlarıyla kıyı yöreleri arasında önemli farklılıklar vardır. Orta Karadeniz Bölümü'nde nüfus dağılımı nispeten dengelidir. Batı Karadeniz Bölümü'nde kıyı

Yer altı kaynakları

-

Zonguldak-» Taşkömürü (ülkemizin tek taş kömürü yatağı) Çayeli (Rize) Murgul (Artvin) ve Küre (Kastamonu) -» Bakır Çorum ve Çeltek—> Linyit Endüstri

Bölgedeki başlıca endüstri kolları şunlardır. Ereğli ve Karabük—>Demir-çetik fabrikası

-COGRAFYA-

Murgul ve Samsun-^ Bakır işletmeleri Aksu ve Çaycuma-> Kağıt Çatalağzı—> Termik santral Kastamonu, Turhal, Tokat, Çorum, Amasya-> Ş9ker Tokat ve Samsun-* Sigara Bolu, Düzce-> Kerest9 fabrikası Bolu, Düzce, Sinop, Kastamonu-> Orman endüstrisi Turizm

Bölgenin her m9vsim yağışlı olması yaz turizminin gelişmesini engellemiştir. Yedigöller Abant, Trabzon'da Sümela Manastırı, Safranbolu eski Türk evleri turizmin yoğun olduğu yerlerdir. BÖLGENİN BÖLÜMLERİ Doğu Karadeniz Bölümü » Melet Suyu'ndan Gürcistan sınırına kadar uzanır. Bölgenin en dağlık bölümüdür. Doğu-batı doğrultusunda d9niz9 paralel uzanan dağlar, bölgeyi etkisi altına alan hava kütlelerinin iç kısımlara geçmesine 9ngel olur. Bu durum, kıyı kesimi ile iç kesimler arasındaki iklim farklılığının bu bölümd9 daha da belirginleşmesine yol açmıştır.Türkiye'de en fazla yağışı alan böiümdür. Heyelan ve sel sık görülen doğal afetlerdir. » Türkiye'de dağınık yerleşme'nin en çok görüldüğü bölümdür. Bunun n^deni ekilebilen alanların küçük tarlalar halinde yamaç V9 sırtlara dağılmış olmasıdır. Türkiye'de kırsal nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu bölümdür. » Güneş enerjisinden en az yararlanılan bölümdür. Orta Karadeniz Bölümü » Bu bölüm, Kızılırmak ve Melet suyu arasında uzanır. Bu bölümde bulunan dağların yükseltisi, diğer bölümlere göre daha düşüktür. Bu durumun sonucu olarak, kıyı kesimi ile iç kesimler arasında ulaşım kolaylaşmış ve toplam yağış miktarında azalmalar görülmüştür. » Tarım alanları oranının diğer bölümlere göre yüksgk olduğu bölümdür. En çok ekilen ürünler; kıyı kesiminde mısır, iç kısımlarda ise buğdaydır. En ön^mli gelir kaynaklarından biri d9 tütündür. » Delta ovalarının oluştuğu bölümdür. Bafra ve Çarşamba Ovası 9n önemli ovalarıdır. Batı Karadeniz Bölümü » Bu bölüm, Kızılırmak Delta'sının batısından başlayarak Adapazarı Ovası'na kadar devam eder. Batı Karad^niz Bölümü, Türkiye'nin yoğun nüfuslu yerlerindendir. Bu bölümün en önemli şehri Zonguldak'tır.

43

Batı Karad9niz bölümünün Türkiye ekonomisine en büyük katkısı, Zonguldak-Ereğli maden kömürü havzasının burada bulunuşudur. Bu madenin bulunuşuna bağlı olarak, Türkiye'nin en önemli demirçelik endüstrileri Karabük V9 Ereğli'de kurulmuştur. Türkiye'de maden kömürünün çıkarıldığı tek bölümdür. Doğu Karad^niz bölümünden sonra bölgenin 9n fazla yağış aldığı bölümdür. Bu bölümde yaz V9 kış sıcaklıkları arasındaki fark azdır. Bu bölümde ormanların geniş yer tutması k^reste fabrikalarının burada yoğunlaşmasına ned9n olmuştur.

44-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

MARMARA BOLGESİ B U L G A RI S T A N

E G E B O LÜ E Sİ

Marmara Bölgesinin Tanıtıcı Özellikleri Dağların yerini bu bölgede alçak plato ve ovaların olması Yükseltisi en az olan bölg^miz olması Yer şekillerinin doğal bir engel olarak önemli paya sahip olmaması Karasal, Akd^niz ve Karadeniz iklimleri arasında bir geçiş alanı oluşturması Bu nedenle tarım ürünü V9 doğal bitki örtüsünün çeşitlilik göstermesi Nüfusu V9 nüfus yoğunluğu en fazia olan bölge olması Endüstri kuruluşlarının yoğun olması Boğazların varlığı, yer şekillerinin elverişli olması ve bölgenin coğrafi konumu nedeniyle ulaşım ağı oldukça gelişmiştir. Türkiye'de üretilen enerjinin büyük bir kısmı bu bölgede tüketilir. Bölge, kümes hayvancılığı, ipek böcekçiliği ve ahır hayvancılığında ilk sırada bulunur. Yüzölçümü bakımından Güneydoğu Anadolu Bölgesinden sonra 2. küçük bölgemizdir.

YERI Yurdumuzun kuzey batı kesiminde Marmara Denizi'nin çevresinde yer alır. Bölge, batıda Ege Denizi ve Yunanistan, Doğuda Aşağı Sakarya Ovası, kuz^yde Karad^niz ve Bulgaristan ve güneyd9 de Ege Bölgesi'yle çevrilmiştir. YÜZEY ŞEKİLLERİ -Ortalama yükseltisi en az olan bölgemizdir. Dağları; Bölgenin en yüksek yeri Uludağ'dır. Trakya'da Yıldız Dağları, Koru ve Tekirdağ, Gün9y Marmara'da Samanlı Dağları orta yükseltideki dağlardır. Bölgenin önemli ovaları; Adapazarı, Balıkesir, Bursa, İnegöl, Karacabey, Yenişehir, Orhaneli ve Trakya'da ise Ergene'dir. Yerşekillerinin sade olması nedeniyle ulaşımın en kolay yapılan, tarım arazisi oranı en fazla olan bölgemizdir. Coğrafi konum olarak kıtaları birbirine bağlayan kara ve deniz yolları üzerinde bulunan bu bölgemiz Türkiye'nin jeopolitik ve stratejik açıdan en önemli bölgesidir.

BilgiNohı/ |Bölgenin Türkiye'nin en gelişmiş bölgesi olmasının| jbaşlıca nedenleri coğrafi konumu, iklimi ve yüzey| |ş9kilİ9ridir.

-COĞRAFYAAKARSULARIVEGOLLERI

45 ^.J E^MARMABABÖLGESİTARIM.ÜBÜNLERİ Ürün

Sakarya, Susurluk, Meriç ve Ergene akarsularıdır. Ulubat, Manyas, Sapanca, Terkos, Büyük ve Küçük Çekmece gölleridir. İKLİM ve BİTKİ ÖRTÜSÜ İklim Akdeniz, Karadeniz ve karasal iklim tiplerinin bütününün genel özellikleriyle görüldüğü tek bölgemiz Marmara'dır. Karadeniz kıyıları dışındaki kıyılarda kışlar ılıman ve yağışlıdır. Yazlar ise Akdeniz iklimindeki gibi kurak olmayıp yağışlıdır. Kıyı kesimlerden içlere doğru iklim karasallaşmaktadır. Buralarda yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlıdır.

%80

i Trakya, Ergene

%44

İ Ergene, Meriç Havzası

Zeytin

%31

İ Güney Marmara

Mısır

%29

İ Sakarya Ovası

Sebzeler

%24

! Güney Marmara

Buğday

%18

İ Trakya (iç kesimler)

Hayvancılık Türkiye'de modern çiftlik ve ahır hayvancılığının en yaygın olduğu bölgedir. Türkiye'nin başlıca ipek böcekçiliği alanı Marmara Bölgesi'dir. Yer altı Kaynakları; Bursa, Bilecik, ve Marmara adaları-^Mermer Uludağ->Volfram Susurluk, Bigadiç (Balıkesir) ->Bor minaralleri Hamitabat->Doğalgaz. Endüstri

Türkiye'de iklim, tarım ürünleri ve bitki örtüsü çeşitliliğinin en fazla olduğu bölgemizdir. Türkiye'de görülen iklim tiplerinin tamamını tanıtıcı ürünler bölgede yetişir.

Marmara Bölgesi'nde Anadolu kesimi Avrupa kesimine göre daha sık nüfusludur. Bölgenin en yoğun nüfuslu ili İstanbul'dur. İstanbul'dan sonra bölgede en yoğun nüfuslu iller, Kocaeli, Bursa, Sakarya ve Balıkesir'dir, Güney ve Doğu Marmara'daki verimli ovalar da bölgenin en sık nüfuslu yerlerindendir. Trakya'da genellikle yoğunluk fazla değildir. En tenha yerler Yıldız Dağları'nın Karadeniz'e bakan yamaçlarıdır. Trakya'nın en sık nüfuslu yeri verimli tarım topraklarının bulunduğu Ergene Havzası'dır.

Üretildiği En çok Yer

Pirinç

Bol yağış alan yerler ormanlarla kaplı iken, yağış miktannın azaldığı alçak yerlerde stepler görülür. Kuzey Marmara'da ormanlar, Trakya'da stepler, güney Marmara'da maki bitki örtüsü görülür.

Marmara Bölgesi, nüfusu en fazla olan bölgedir. 2000 nüfus sayımında nüfusu 17.4 milyondur. Aynı zamanda nüfus yoğunluğu da en fazla olan bölgedir. Çünkü nüfusun fazlalığına karşılık bölgenin yüz ölçümü fazla geniş değildir. Marmara Bölgesin nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasmın üç katına yakındır. Bu yoğunluğun başlıca nedeni sanayi kuruluşlarının çokluğu nedeniyle göçler sonucu bölge nüfusunun artışıdır.

j

Ayçiçeği

Bitki Örtüsü

NÜFUSVEYERLEŞME

Türkiye %'si

Ülkemizin en büyük sanayi kuşağı bu bölgemizde bulunmaktadır. Türkiye'nin en gelişmiş endüstri bölgesi buradadır. C3

Edirne, Kırklareli—> Ayçiçeği yağı fabrikası Tekirdağ—> Şarap Çanakkale-> Seramik ve konserve Bursa, İstanbul—> Otomotiv Bilecik, Gemlik-> Mermer Adapazarı-» Vagon İzmit—> Petro-kimya, Kağıt İzmit, İstanbul-» Tersane

tc UJ Q

(Î1I9İ Notu !

İEndüstri gelişmiş ve nüfus fazla olduğundan enerjiyi en |az üreten buna karşılık en çok tüketen bölgemizdir.

Turizm Doğal güzellikleri ve tarihsel değerleriyle İstanbul Bursa, Marmara kıyıları önemli turistik merkezleridir. BÖLGENİN BÖLÜMLERİ

EKONOMİKÖZELLİKLERİ Tarım Ekili dikili toprak oranının en yüksek olduğu bölgemizdir. İklimin çeşitliliği nedeniyle tarım ürünleri çok Ç9şitlidir. Bu tarım ürünleri, ayçiçeği, mısır, zeytin, buğday, tütün, pirinç, fındık, şeker pancarı, sebze ve meyvedir.

-

-

-

Yıldız Dağları Bölümü Bu bölüm bölgenin kuzeyinde Karadeniz'e paralel olarak uzanır. Dağlık ve engebesi fazladır, bu nedenle ulaşım güçtür. Bölgenin en tenha ve en geri kalmış bölümüdür. Ormancılık ve hayvancılık önemli gelir kaynağıdır. Ergene Bölümü Bu bölüm Ergene Irmağı'nın havzasını içine almıştır.

46-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

Bölgenin en soğuk, en az yağışlı ve bitki örtüsünün en seyrek olduğu bölümdür. Karasal iklim Bu bölüm yeryüzü şekillerinin elverişliliğine bağlı olarak önemli bir tarım merkezi haline gelmiştir. Bölümde tarıma dayalı sanayi gelişmiştir. Güney Marmara Bölümü Bu bölüm Gelibolu yarımadası ile Gökçe Ada ve Bozcaada'yı da içine alarak Bilecik'in doğusuna kadar uzanır. Bölgenin en geniş bölümüdür. Bölgenin en geniş ve en önemli tarım alanları bu bölümdedir. Verimli tarım alanlarının bulunması sanayi ile birlikte tarımın da gelişmesine neden olmuştur. Güney Marmara'nın 9n önemli ovaları, Bursa, Balıkesir, İnegöl ve Yenişehir ovalarıdır. Nüfus yoğunluğu fazladır. Bölümde nüfus daha çok ovalarda toplanmıştır. Çatalca- Kocaeli Bölümü Bu bölüm, batıda ergene havzasından başlayarak doğuda Adapazarı Ovası'na kadar uzanır. Türkiye'de nüfusun ve aritmetik nüfus yoğunluğunun en fazla, en çok göç alan endüstri ve kgntleşmenin 9n çok geliştiği enerjinin en çok tüketildiği bölümdür. o ÇO Ck UJ

-COGRAFYA-

47

EGE BOLGESI

"\. ^ı.



<\ M f > Ü O L U b O1 G ı

LU

Ege Bölgesi'nin Tanıtıcı Ozellikleri

>■

Doğu-batı uzanışlı dağ sıraları ve bunlar arasında verimli çöküntü ovalarının yer alması Dağların kıyıya dik uzanması Deniz etkilerinin içerilere kadar sokulabilmesi

YERI Ege Bölgesi, Türkiye'nin Ege Denizi'ne açılan tarafıdır. Kıyı boyunda, Biga Yarımadasrnın güneyinden Marmaris yarımadası güneyine kadar uzanır. Üçgen biçimindeki bölgenin tabanı Ege Denizi'ne dayanır. Bölge doğuya doğru daralarak Afyon-Karahisar'a kadar uzanır.

Kıyının çok girintili- çıkıntılı olması Yüzölçüm olarak ülkemizin üçüncü küçük bölgesidir. Marmara Bölgesinden sonra 9n fazla göç alan 2. bölgemizdir. Bölgenin nüfus yoğunluğu ortalamasından fazladır.

Türkiye

• Bölge sanayi bakımından gelişmiştir. ■ Termik santrallerden elektrik üretimi açısından ilk sırada yer alır. Seracılıkta Akdeniz'den sonra 2. sıradadır. Tek Jeotermik santralimiz olan Denizli- Sarayköy bu bölgemizdedir. En uzun kıyıya sahip ilimiz Muğla'dır.

^

YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ

Ege bölgesinin yerşekilleri, diğer kıyı bölgelerinin yer şekillerinden farklı bir görünüme sahiptir. Eg9 Bölgesi'nde dağlar kıyıya dik uzanır. Dağların kıyıya dik uzanması sonucunda; Ulaşım kolaylığı sağlanmıştır. Bu yüzden kıyı şehirleri gelişmiştir. -Enine kıyı tipi oluşmuştur. -Kıta sahanlığı daha geniştir. -Kıyıda koy, körf9z,ada, yarımada çoktur. - Kıyıların girintili çıkıntılı olmasını sağlamış doğal liman sayısı artmıştır. - Akdeniz ikliminin iç kısımlara sokulmasını sağlamıştır. Bu da kıyıdan 100-150 km içerde turunçgil ve zeytinin yetişmesini sağlamıştır. -

48-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

Akarsu ağızlarında delta ovaları oluşmuştur. Nüfusun kıyıdan içeriye doğru uzanarak kıyı ovalarında toplanmasını sağlamıştır.

Doğu-Batı istikametinde denize dik olarak uzanmakta olan dağlar, 3. zaman sonunda ve 4. zaman başlarında meydana gelen faylanma sonucu oluşmuşlardır. Ülkemizin en önemli horst ve graben sahaları bu bölgemizde bulunur. Bölgede bulunan Kaz Dağı, Kozak Dağı, Boz Dağlar, Aydın Dağları ve Yunt Dağları birer horst iken, Gediz, Bakırçay, Büyük Menderes Ovalar da birer graben sahasıdır.

fîİlgiNotu/ lYerkabuğunun faylanması sonucu yükselen kısmına jhorst, alçakta kalan kısmına ise graben adı verilir. -

Kıyıdan içlere doğru gidildikçe yükselti artar. Bölgedeki dağlar ve ovalar birbirinden kırıklarla ayrılmıştır. Bu yüzden buralar birinci derece deprem alanlarıdır. AKARSU VE GÖLLERİ

Bölgenin önemli akarsuları Bakırçay, Gediz, Küçük ve Büyük Menderes'tir. Akarsu vadilerinde eğim az olduğundan akarsular menderesler yaparak denize ulaşır Rejimleri düzensizdir.. Akarsuların bol alüvyon taşıması, kıyının sığ olması, kıyıda akıntı ve gelgitin güçlü olması akarsu ağızlarında delta ovalarına yol açar. Bölgede doğal göller azdır. Bölgenin en önemli gölü Büyük Menderes'in oluşturduğu Bafa alüvyon set gölüdür.Marmara gölü de bölgede yer alan diğer göldür. İKLİM ve BİTKİ ÖRTÜSÜ İklim Ege Bölgesi Akdeniz ikliminin etkisi altında bulunmaktadır. Dağların denize dik uzanması nedeniyle Akdeniz ikliminin yayılma alanı genişler. Dağların arasındaki vadi ve oluklar yoluyla deniz iklimi iç kısımlara kadar sokulabilmektedir. Akdeniz ikliminin görüldüğü kıyı ve çevresinde kışlar ılık ve yağışlı yazlar sıcak ve kurak geçer. Kıyıdan iç kısımlara gidildikçe sıcaklıklar düşer.

NÜFUSVEYERLEŞME 2000 sayımına göre yaklaşık 9 milyon nüfusa sahip olan Ege Bölgesi, nüfus yoğunluğu bakımından üçüncü sırada gelir. Bölgedeki en kalabalık iller İzmir ve Manisa'dır. Ege Bölgesi'nde nüfus yoğunluğu bakımından farklı özellik gösteren iki kesim vardır. Kıyı Ege, Bölge nüfusunun % 80'nini barındırırken, yüzölçümü olarak daha büyük olan İç Batı Anadolu Bölümü, seyrek nüfuslu olduğu için burası, bölge nüfusunun % 20'sini barındırır. Nüfus dağılışındaki bu büyük farklılık klimatik ve topoğrafik kökenlidir. Ege Bölümü'nde verimli tarım alanlarının bulunması, denizel iklim nedeniyle buralarda fazla tarım ürünü alınabilmesi, istihdam olanaklarının fazla olması nüfusun yoğun olmasına neden olmuştur. İç Batı Anadolu eşiğinde ise verimli tarım alanlarının bulunmaması ve karasal iklimin etkili olması sonucu tarımsal üretimin azlığı nüfusun kıyı ege bölümüne nazaran daha seyrek olmasına yol açmıştır.. Ege Bölümü Türkiye'nin sık nüfuslu yerlerindendir. Bakırçay, Gediz, Küçük Menderes ve Büyük Menderes çöküntü hendeklerindeki verimli ovalar bölgenin en sık nüfuslu yerlerindendir. Bu ovalar arasında bulunan sıradağlar ise çok seyrek nüfuslu yerlerdir. EKONOMİK ÖZELLİKLER Tarım Bölge, tarımsal şartlar bakımından oldukça elverişli ve tarımsal üretim açısından da oldukça çeşitli ve zengindir. Bunda verimli alüvyal ovaların geniş yer tutması ve iklim şartlarının büyük etkisi vardır. Asıl Ege Bölümü'nde kumsal ovalarda tütün, Menderes vadisinde pamuk, Edremit, Ayvalık, Kırkağaç, Bergama ve Aydın çevresinde zeytin, Gediz ve Menderes ovalarında incir ve üzüm, sulanmayan araziİ9rde ise buğday ve arpa yetiştirilir. İç Batı Anadolu'da karasal iklim görüldüğünden, Uşak çevresinde şekerpancarı, Afyon dolaylarında haşhaş üretimi ve tahıl tarımı yapılır. EGE BÖLGESİ TARIM ÜRÜNLERİ Ürün

Türkiye %'si

En Çok Yetiştiği Yer

SığlaYağı

% 100

Marmaris

incir

%82

Aydın — Nazilli

Haşhaş

%65

Uşak, Afyon, Kütahya

Zeytin

%60

Edremit, Ayvalık

Tütün

%55

izmir, Manisa

-Ürün çeşidinin fazla olmasında

Üzüm

%39

Manisa

-Yıl içerisinde tarım yapabilme süresinin gelişmesinde

Pamuk

%38

Gediz ve Menderes Ovaları

Anason

%35

izmir - Çeşme

-Deniz turizminin gelişmesinde etkili olmuştur.

Susam

%23

Afyon, izmir, Denizli

Bitki Örtüsü

Ş.pancarı

%11

iç Kesimler

Turunçgiller

%10

Muğla, izmir, Aydın

Bölgedeki iklim koşulları;

Doğal bitki örtüsü kıyıda ve alçak yerlerde maki yüksek yerlerde orman, içerlere doğru ise bozkırdır.

Buğday

%8

Afyon, Kütahya

49

-COĞRAFYAHayvancılık Asıl Eg9'd9 ahır hayvancılığı, İç Batı Anadolu'da ise mera hayvancılığı yapılır. İç kısımlarda iklim ve bitki örtüsü m^ra hayvancılığının gelişmesinde etkendir. Yer altı Kaynakları Bölge maden bakımından zengindir. Bölged9 çıkarılan başlıca mad9nİ9r şunlardır.

migiNotuf İMenteş9 yöresi asıl Ege Bölümü'nde yer almasınal irağmen daha dağlık olması, daha çok yağış alması, dahaj |az nüfus V9 daha az tarım alanları ile Asıl Egei [Bölümü'nden ayrılır. j

Kütahya(Tavşanlı, Tunceli) İç Batı Anadolu Bölümü

Ment9şe yöresinde ve Kütahya çevresinde ->• Krom Kazdağı eteklerinde—> Demir Manisa (Soma) -> Linyit İzmir ç9vresind9-> Civa Kütahya çevresinde-> Boraks

Bölümün önemli özellikleri şunlardır:

Asya'da M^rmer

-

Karasal iklim görülür. Seyrek nüfusludur.

-

Karasal iklimin tarım ürünleri yetiştirilir.

Endüstri Bölge Marmara Bölgesi'nden sonra yurdumuzun 9n gelişmiş bölgesidir. Endüstri faaliyetlerinin yapıldığı yerlerin başında İzmir ve çevresi gelmektedir. Bölgenin başlıca endüstri kolları; Yatağan, Tunçbilek, Soma-^ Termik santral İzmir-> Petrokimya, dokuma, zeytinyağı, sigara ;ş otomotiv, içki Edremit, Ayvalık-» Zeytinyağı Aydın, Nazilli, Uşak-» Dokuma Uşak, Gördes, Demirci, Simav-» Halıcılık Kütahya-» Çinicilik Afyon-* M^rmer Uşak-> Şeker Afyon (Çay) -> Kağıt BÖLGENİN BÖLÜMLERİ Asıl (Kıyı) Ege Bölümü Eg9 kıyılarından 150-200 km iç kesimlere kadar devam eden bölümdür. Bölüm doğuda Soma ve Denizli doğusuna kadar uzanır. Bölümün yerşekillerinin oluşumunda çöküntüler önemli rol oynamıştır. Bölümün önemli özellikleri şunlardır; -

Asıl Ege Bölümü ile İç Anadolu Bölgesi arasında yer alır. Gediz ve Büyük Mencteres oluklarının sona erdiği y^rden başlayarak doğuya doğru yükselerek devam eder.

Nüfus yoğundur. Akdeniz iklimi görülür V9 Akd^niz iklimi tarım ürünleri yetiştirilir. Şehirleşme oranı yüksektir. İç ve dış ticaret canlıdır. Turizm canlıdır. Sanayi gelişmiştir.

eilgiliotu/ İç Batı Anadolu ve Asıl Ege Bölümü çok farklı özellikte olmalarına rağmen aynı bölge içinde yer alır Bunun n^deni; - İki bölüm arasındaki sıkı bağıntıların olmasıdır. - İç Batı Anadolu bölümünün sosyal V9 ekonomik nedenlerle Ege Bölgesi'nde yer almasıdır.

50-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİAKDENİZ BÖLGESİ (-,,/ D 0 vî U A N A D O l. U B Ö i. Cî r ii i

r

fc'GE S ö t. G I? S

y

YERI Türkiye'nin güneyinde yer alan Akdeniz'den adını alan bölgemizdir. Bölge batıda Marmaris'in doğusunda başlar ve doğuda Kilis'i de içine alarak sona erer. YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ Bölgenin büyük bir kısmı Toros dağları V9 yüksek platolarla kaplıdır. G9n9İ olarak engebeli V9 dağlıktır. Antalya körfezinin iki yanında batı Toroslar uzanır. Bunlar B9y Dağları, Dedegöl, Geyik ve Sultan dağlarıdır. Taşeli Platosu'nun doğusunda Orta Toroslar başlar. Bolkar, Aladağlar Tahtalı, Binboğa Dağları Orta Torosları oluşturur. İsk9nderun Körfezi'nin doğusunda nur dağları bulunur. Akdeniz bölgesinde bulunan ve kıyıya paralel uzanan Torosların bölgeye etkileri; - Kıyılar fazla girintili çıkıntılı değıldir. - Kıyı boyunca yalıyarlara (Falez) rastlanır. - Dalgaların kıyıya paralel uzanması Akd^niz ikliminin yayılma alanını sınırlar. - Kışın İç Anadolu'dan g9İen soğuk havayı engelleyerek kıyı ovalarının kışın ılık geçmesini ve kıyı ovalarında seracılığın yaygınlaşmasını sağlamıştır. Toroslar kıyı ile iç kısımlar arasındaki ulaşımı kısıtlar. Ulaşım bazı geçitlerle yapılır. Bölgedeki geçitler şunlardır. Çubuk-Geçidi-^- Göller Yöresini Antalya'ya bağlar Sertavul Geçidi—> İç Anadolu'yu Silifke'ye bağlar Belen Geçidi^- Amik ovasını İsk9nd9run'a bağlar Gülek Geçidi-» Çukurova'yı Iç Anadolu'ya bağlar Çukurova, Antalya ve Amik ovaları ile kıyıda dar bir şerit halinde uzanan ovalar bölgenin tarım alanlarıdır.

fy^ts Oağiar

AKARSU VE GOLLER Dalaman çayı, Aksu, Göksu, S^yhan, Ceyhan V9 Asi ırmakları bölgenin başlıca akarsuiarıdır.Bölgedeki akarsular iklim sebebiyie düzensiz rejime sahiptir.Akarsular kışın kabarır, yazın ise çok azdır. Türkiye'de en fazla gölün bulunduğu bölgedir. Antalya Körfezi'nin Beyşehir Gölü, Eğridir Gölü, Burdur Gölü V9 Acıgölden oluşan alana "göller yöresi" denir. Göller yöresindeki Beyşehir V9 Eğirdir gölleri sularını dışarıya akıttığı için suları tatlıdır. Diğer göllerin suları ise tuzludur. İKLİM VE BİTKİ ÖRTÜSÜ İklim Bölgenin kıyı kesimi İİ9 iç kısımları arasında iklim farklıdır. Kıyı şeridinde Akdeniz iklimi görülür. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Akd^niz kıyıları yurdumuzda kış mevsimimin en ılık geçtiği bölgedir. Bunun n9d9ni, nemlilik, enlem ve Toros Dağlarının

doğrultusu V9 yükseltisidir. Yazların sıcak ve kurak g9çm9si pamuk tarımını ve maki bitki örtüsünü yaygınlaştırmıştır. Toroslar'ın kuzeyinde V9 iç kısımlarında karasal iklim görülür. Bitki Örtüsü Kıyılarda 700-800 m'y9 kadar maki; yüksek yamaçlarda ise ormanlar bulunur. İç k9Simİ9rde ise steplere rastlamak mümkündür. NÜFUS VE YERLEŞME Bölgenin 2000 yılı nüfusu 8.7 milyondur. Buna karşılık yüzölçümü ondan çok daha geniştir. Bunun doğal sonucu olarak, nüfus yoğunluğu azdır. Bu durumu doğuran başlıca etk9n, Toros Dağları'nın çok geniş alan kaplamasıdır. Bölgenin % 90 Toroslar tarafından işgal

-COGRAFYAedilmiş olduğu için Akdeniz Bölgesi, kıyı bölgelerimiz arasında en seyrek nüfuslu olanıdır. Akdeniz Bölgesi'nde en sık nüfuslanmış yerler verimli tarım alanlarıdır. Buraları kıyıda Çukurova, Antalya düzlüğü ve İskendBrun körfezi çevresi, iç kesimlerde ise Amik ovası, Kahraman Maraş ovası ve göller yöresindeki ovalardır. Çukurova ve Kahraman Maraş ovalarında nüfusun sık olmasında verimli tarım alanlarının yanında sanayi kuruluşlarının fazla olması da etkilidir. Antalya çevresindeki nüfus yoğunluğunun fazla olmasında tarımın yanında turizm de önemli bir faktördür. EKONOMİKÖZELLİKLERİ Tarım

Bölgede tarım alanlarının sınırlı olmasına rağmen, kıyı şeridinde en önemli ekonomik etkinlik tarımdır. -

-

İklimin elverişli oluşu, sulama imkanının fazialığı ve Ekstansif tarım uygulamasıyla tarımdan çok gelir e!de edilir. En önemli tarım alanları Çukurova başta olmak üzer9, Amik ve Antalya ovalarıdır. Türkiye'de tarım alanlarından bir yıl içinde birden çok ürün alma bakımından en elverişli bölgemiz Akdeniz Bölgesi'dir.

51

Yer altı kaynakları Fethiye, Amanos dağları—> Krom Seydişehir-Akseki—» Alüminyum Keçiborlu-»Kükürt Maraş, Kırıkhan—»Demir Adana-^- Linyit Adana-Burdur-Manganez Endüstri alanları Böigenin endüstri alanları Adana Bölümü'nde toplanmıştır. İskenderun—> Demir-çelik Burdur-^- Şeker fabrikası Adana, Antalya ve Maraş-» Pamuklu dokuma Silifke Taşucu, DalamanKağıt Mersin Ataş Rafinerisi Antalya -> Ferrokrom Seydişehir -> Aluminyum Fabrikası Isparta -> Güiyağı ve halı

AKDENİZ BÖLGESİ TARIM ÜRÜNLERİ Ürün

Türkiye%'s | En Çok Yetiştiği Yer

Muz

% 100

I Mersin-Anamur

Yer fıstığı

%90

I Adana, Hatay, Mersin

Gül Soya

%90

Isparta, Burdur

F. Haşhaş

%90

Adana, Mersin

%65

Göller Yöresi

Turunçgiller

%65

Antalya, Alanya, Silifke, Mersin, Dörtyo!

Pamuk Zeytin

%35

Çukurova Kıyı şerit

Pirinç

%5

%8 I Amik Ovası, K.Maraş çevresi

Turfanda sebzeciiik ve seracılığın 9n yaygın olduğu bölgemizdir. - Kış ılıklığı, yani kışın ısının sıfır derecenin altına düşmeyişi turfanda sebze ve meyveciliğin gelişmesine yol açmıştır. * Zeytin üretimi, kıyılarda ticari değeri yüksek tarım ürünleri yetiştirildiği için azdır.

Turizm Bölgenin önemli bir gelir kaynağı turizmdir. in suyu, Karain, Damlataş, Yedi Uyurlar mağaraları, Cennet ve Cehennem obrukları Düden ve Manavgat şelaleleri önemli turizm yerleridir. BÖLGENİN BÖLÜMLERİ Adana Bölümü - Taşeli yarımadasının batı kesiminin doğusunda kalan böiümdür. Bu bölümün üçte biri ovalarla kaplı, geri kalanı ise dağlıktır. Bu bölümdeki tarıma elverişli ovalar Çukurova, Dörtyol, Amik, Silifke ve Ceyhan ovasıdır. Adana bölümü, önemli ulaşım yolları üzerinde bulunur. Bölgedeki sanayi tesislerinin büyük çoğunluğu bu bölümde toplanmıştır. Bölümde Çukurova, özellikle yaz aylarında mevsimlik göç alır.

Hayvancılık Bölgede hayvancılığın daha ziyadB Toroslar'daki yaylacılık faaliyetleri içerisinde gerçekleştiği görülmektedir. Kıl keçisinin 9n fazla olduğu bölgemizdir.

Bilgi Notu f

[Akdeniz Bölgesi'nde Adana Bölümü, Antalya Bölümü'ne İgöre nüfus ve endüstri bakımından daha gelişmiştir. İBunun nedeni Adana bölümündeki geniş tarım alanları ve lulaşımdır.

52-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

Antalya bölümü

ÇOZUMLU KONU KAVRAMA TESTİ

Taşeli Platosu'nun batısında kalan bölüme denir. Bu bölüm içerisinde Teke ve Taşeli Platoları, Batı Toros Dağları ve Göller Yöresi bulunur. Bu bölümde tarıma elverişli düzlükler azdır. Taşeli ve göller yöresi kalkerli bir yapıya sahip olduğu için tarım arazisi kısıtlanmıştır. Bölümde nüfus çok seyrektir.

1. Türkiye'nin kıyı kesimlerinin aşağıdakilerden hangisidir?

Antalya, Bölümün en büyük kentidir. Elverişli iklimi, geniş plajları, tarihi eserleri ve doğal güzellikleriyle Antalya, Türkiye turizminde ilk sırada yer alır.

A) B) C) D) E)

Göller yöresi küçükbaş hayvancılık, özellikle kıl keçisi önemli bir geçim kaynağıdır.

ortak özelliği

Engebenin fazla olması Tarım alanlarının sınırlı olması Deniz ikliminin içerilere kadar girebilmesi Yaz ve kış sıcaklık farkının az olması Dağların kıyıya paralel uzanması

2. Aşağıdaki sanayi dallarından hangisi Karadeniz Bölgesi'nde yoktur? 2:

o>

"0

Ui

A)Cam C) Şeker E) Sigara

B) Demir-Çelik D) Otomotiv

3. I- Zigana ve Kop geçitleri Doğu Karadeniz Bölümü'nde yer alır. II- Türkiye'deki bakırın yarısına yakını Murgul'da çıkarılırve işlenir. III- Merzifon, Havza ve Amasya'da linyit yatakları vardır. IV- Gece-gündüz sıcaklık farkının en az olduğu bölgedir. V- Bölge ketBn ve kenevir üretiminde birincidir. Karadeniz Bölgesi için yukarıda verilen ifadelerden hangisi ya da hangileri doğrudur? A) l-ll-lll C) I-III-V E) I-II-III-IV-V

B) I-III-IV D) l-ll

-COĞRAFYA4. Türkiye'de demir-çelik endüstrisinin kurulduğu bölüm ve bu bölümde kurulmasının temel nedeni hangi şıkta bir arada verilmiştir?

53

8. Aşağıdaki yer şekillerinden hangisine Ege bölgesinde rastlanılmaz? A) Graben C) Menderes B) Delta Ovası D) Antiklinal E) Horst

Ergene Bölümü - Yer şekülerinin oldukça sade oluşu B) Çatalca - Kocaeli Bölümü - Endüstri bölgesi olması C) B. Karadeniz Bölümü - Limanlara tren ağının bulunması D) Çatalca - Kocaeli Bölümü - İthalat ve ihracat limanları barındırması E) B. Karadeniz Bölümü - Taş kömürünün sadece bu bölümde çıkarılması A)

9. Karadeniz Bölgesi'nin kıyı kesimi ile Akdeniz Bölgesi'nin kıyı kesimlerinde farklı tarım faaliyetlerinin olmasında aşağıdakilerden hangisi ençok etkilldir? A) B) C) D) E)

Nüfus yoğunluğu Akarsu fazlalığı Yerşekilleri Yükselti İklim

5. Marmara Bölgesi Türkiye'deki toplam sanayi imalinde ve tarım ürünlerinin üretiminde aşağıdakilerden hangisinde söz sahibi değildir? A) Zeytin C) Otomotiv E) Konserve

B) Tütün D) İpekli dokuma

10. Aşağıdakilerden hangisi Ege bölgesinin dağlarının özelliğini yansıtmamaktadır? tr>

o Ui cc

A Kıyılarda çok sayıda ada ve yarımadanın

V)

o_

s EDİIK

_s

B C ) D ) E

bulunması Deniz etkisinin iç kesimlere kadar girmesi Dağların arasında çöküntü ovalarının bulunması Kıyılarda falezler görülmesi Dağların doğu-batı yönünde uzanması

6. II Yukarıda oranları verilmiş Ege Bölgesi ürünlerinin isimleri hangi şıkta doğru olarak verilmiştir? A ) B ) C ) D ) E

l_ İncir Sığla yağı Üzüm Sığla yağı Üzüm

__ II Sığla yağı İncir Sığla yağı Üzüm İncir

III Üzüm Üzüm İncir İncir Sığla yağı

7. Aşağıdakilerden hangisi Marmara Bölgesi'nin

akarsularından değildir? A) Sakarya C) Meriç E) B) Gediz D) Susurluk Ergene

11. - Tarım ürünleri çeşitliliğinin en fazla olduğu bölgedir. - Türkiye'nin en büyük ihracat limanı bu bölgede bulunur - İntansif tarımın en yoğun yapıldığı yerdir. - Endüstri bitkilerinin en fazla yetiştirildiği bölgedir. Yukarıda bilgileri verilen bölgemiz hangisidir? A) B) C) D) E)

Ege Bölgesi Marmara Bölgesi Akdeniz Bölgesi Güney Doğu Anadolu Bölgesi Karadeniz Bölgesi

54-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

12. - En fazla yağışı kışın alır (%66)

16. Donlu Gün Savısı Yılhk Yağıs Miktarı 530 666 488

- En az yağışı yazın alır (%03)

I-

- Yıllık ortalama sıcaklık 18,5° - 19°C dir.

II-

- Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer. Yukarıdaki iklim özelliklerini yaşayan ilimiz aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) Rize C) Ankara E) Şanlıurfa

B) Bursa D) Antalya

Ortalama yükseltinin aynı olması Turizmin gelişmiş olması Tarım ürünlerinin çeşitlilik göstermesi Ulaşım olanaklarının gelişmiş olması Endüstrinin gelişmiş olması

Yukarıda donlu gün sayısı ve yıllık yağış miktarları verilen merkezler aşağıdakilerden hangileri olabilir?

25

A) B) C) D) E)

13. Aşağıda verilenlerden hangisi Marmara Bölgesi 2 Q ile Ege Bölgesi'nin ortak özelliklerinden biri "LU değildir? A) B) C) D) E)

182

İU Diyarbakır Kars İstanbul Diyarbakır İstanbul

17. Antalya: 28.2 °C İzmir: 27.6 °C İstanbul: 23.4 °C Yukarıda üç ilimizin Temmuz ayı sıcaklık ortalamaları verilmiştir. Sıcaklıkların farklı olmasının temel nedeni nedir?

o <2

A) B) C) D) E)

14. Aşağıdaki coğrafi bölgelerimizden hangisi doğal göl bakımından diğerlerinden daha zengindir? A) B) C) D) E)

I ü Kars İstanbul İstanbul Diyarbakır Kars Diyarbakır İstanbul Kars Diyarbakır Kars

Batı rüzgarları Yıllık yağış miktarı Bitki örtüsü Karasallık Enlem

Doğu Anadolu bölgesi İç Anadolu bölgesi Karadeniz bölgesi Marmara bölgesi Akdeniz bölgesi

18. - Etkin deprem alamdır. - Ortalama yükseltisi en az olan bölgemizdir.. 15. Aşağıdakilerden hangisi Adana bölümünün bir özelliği degildir? A) B) C) D) E)

İç Anadolu'dan gelen yollar bu bölgedeki Gülek ve Servatul boğazlarıyla güneye iner Ovalarında nüfus çok yoğundur Büyük ve verimli ovalara sahiptir Yaz ve kış nüfusu sabittir Antalya bölümüne göre nüfus iki kat daha fazla nüfus almıştır

- Tarım arazisi oranı en fazla olan bölgemizdir. Yukarıdaki özelliklere sahip olan coğrafi bölgemiz hangisidir? A) B) C) D) E)

Karadeniz Ege Marmara Akdeniz Doğu Anadolu

55

-COĞRAFYA-

23. "Engebenin fazla olduğu yerlerde makineli tarım daha zordur." Buna göre aşağıdaki illerden hangisinde makineli tarımın yapılması diğerlerine göre daha zordur.

19.

Yukarıdaki Türkiye haritasında işaretli alanlardan hangisinde aynı tür ürünün daha erken olgunlaşması beklenir? A)l

B)ll

C)lll

D) IV

A) B) C) D) E)

Malatya Samsun Şanlıurfa Artvin Denizli

E)V

ÇÖZÜMLER 1. Denizin ılımanlaştırıcı etkisi ve nem oranının îazlalığı mevsimler arasındaki sıcaklık farkının az olmasını sağlamıştır. Bütün kıyı bölgelerimiz için ortak olan özellîk, d9nize kıyıları olması n9deniyle yaz ve kış sıcaklık farklılıklarının az olmasıdır.

20. Aşağıda verilen göllerden hangileri Göller yöresinde bulunmaktadır? A) Morgan, Eymir B) Beyşehir, Eğirdir C) Eğirdir, Nemrut D) Burdur, Akşehir E) Bolluk, Eber

(Cevap D)

'o

vc LU

o 21. Aşağıdaki illerin hangisinde makineli tarımın daha yaygın olması beklenir? A) Trabzon C) Giresun E) Samsun

Sinop'ta Cam, Karabük ve Ereğli'de Demir-Çelik; Turhal, Çarşamba, Çorum, Merzifon, Kastamonu'da şeker; Samsun VB Tokat'ta sigara sanayi gelişmiştir. Ancak otomotiv sanayi İstanbul, Gebze, Adapazarı, İzmir ve Adana gibi sanayi bölgelerinde kurulmuştur. (Cevap D)

B) Artvin D) Rize

3. Soruda verilen beş ifade de doğrudur. Ancak V. ifadeye ek olarak, Karadeniz Bölgesinin çay ve fındık üretiminde de Türkiye'de birinci olduğunu söyleyebiliriz.

22.1- Ovaların, dağların iç kısımlara kadar uzanması II- Tarıma dayalı endüstri kuruluşlarının fazla olması III- İklimin elverişli olması IV- Sulama olanaklarının yeterli olması

(Cevap E) 4. Endüstrinin enerji kaynağı olan taş kömürünün B. Karadeniz'dB çıkarılması doğru cevaptır. Demir-çelik endüstrisinde ham madde ve enerji kaynağının nakliyesinin çok masraflı olması sebebiyle işietmeler geneilikle ham madde yataklarına yakın yerlerde kurulur. (Cevap E)

Ege Bölgesi'nde endüstri ürünlerinin bol olmasında yukarıdakilerden hangisi etkilidir? A) B) C) D) E)

II III ve IV Ivelll IV I

5. Marmara Bölgesi zeytinde Edremit ve ayvalık; Otomotivde İstanbul, Adapazarı, G9bz9 ve Bursa; İpekli dokumada Gemlik ve Bursa; KonsBrvede ise G. Marmara'daki üretimi ile Türkiye'deki toplam üretimleri üzerinde söz sahibidir. Ancak tütün üretimi ve sanayisinde Samsun ve Tokat ile Karadeniz, İzmir İİ9 Ege Bölgeleri Türkiye'de söz sahibidir. (Cevap B)

56-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISİ-

6. Türkiye üzümlerinin %39'unu, sığla yağının %100'ünü (Marmaris'te), İncirin %82'sini Ege bölgesinden elde ederiz.

14.Türkiye'de en fazla gölün bulunduğu bölge Akdeniz Bölgesi'dir. Beyşehir Gölü, Eğridir Gölü, Burdur Gölü ve Acıgölden oluşan alana "göller yöresi" denir.

(Cevap C)

(Cevap E)

7. Gediz nehri Manisa-Kütahya arasında doğup Gediz'de Ege Denizine dökülür. Ege Bölgesi nehridir. (Cevap B)

8. Antiklinal harici diğer yer şekilleri çökme sonucu meydana gelmişlerdir. Horst ve graben çökmenin direk sonucudur. Delta ovaları ve Menderesler çöküntülerin verdiği düzlükle oluşmuşlardır. Antiklinal ise bir kıvrım şeklinin unsurudur ve Ege bölgesi jeomorfolojisine uygunluk göstermez. (C9vap D)

9. Karadeniz ve Akdeniz kıyı kesimleri sıcaklık, yağış miktarları ve yağış rejimleri yönüyle farklılık gösterir. Bu da tarımsal etkinliklerin farklı olmasını sağlar.

15. Çukurova'daki pamuk işçilerine olan ihtiyaçtan dolayı Adana Bölümü Türkiye'nin en fazla mevsimsel göç alan bölümüdür. (Cevap D) 16. Don olayının en çok yaşandığı yer Kars'tır. KarsSarıkamış'ta 90 bin askerimizin donarak öldüğünü hatırlayınız. İstanbul'un yıllık yağış miktarının Diyarbakır'dan fazla olduğu da bilinirse doğru cevap bulunabilir. (Cevap A)

17. Sıcaklığın kademeli olarak güneyden kuzeye doğru azalması bize enİ9min etkisini gösteriyor. (Cevap E)

(Cevap E) 10. Dağların kıyıya paralel uzandığı yerlerde ve dağların kıydan duvar gibi yükseldiği yerlerde falezler görülür. Ege Bölgesi enine kıyı tipi özelliği gösterir V9 kıyı denizden yüksek değildir, bu yüzden falezler görülmez. (Cevap D)

H.Verilen bilgiter Ege Bölgesini yansıtmaktadır. Bu özelliklerin her biri Ege bölgesinin diğer bölgelerden

kesin ayırt edici özelliğidir. (C9vap A) 12. Soruda verilen iklim özellikleri Akdeniz iklimine aittir. Antalya dışındaki iller yukarıda yazılı iklim özelliklerini yansıtmamaktadır. (Cevap D) 13. Marmara Bölgesi ortalama yükselîinin 200 m'den daha az olduğu, Türkiye'd9 yüksekliğin en az olduğu bölgedir. Ege Bölgesi'nde ise kıyı kesimlerinde yüksekliğin az olmasına karşın, iç kesimlerinde yükseklik 800-1000 m arasındadır. (Cevap A)

18. Soruda verilen bilgiİ9ri incelediğimizde bu bölgenin Marmara Bölgesi olduğunu görürüz. (Cevap C)

19. Kuzey yarım kürede tarım ürünlerinin olgunlaşma dönemi güneyden kuzeye doğru bir sıra izler. En güneyde olan yer ise II numara İİ9 gösterilmiştir. (Cevap B)

20. Batı Toroslar yayının kuzey bölümünde çok sayıda göl y9r alır. Buraya göller yöresi denir. Bu yörede; Beyşehir, Burdur, Suğla, Kovada, Acıgöl, Balda ve Yarışiı gölleri bulunur. (Cevap B) 21. Makineli tarıma en elverişli yerler düz alanlardır. Trabzon, Artvin ve Rize gibi illere göre Samsun oldukça düz bir yapıya sahiptir. Çarşamba ve Bafra ovaları genişliği V9 düzlüğü ile makineli tarıma uygun ovalardır. (Cevap E)

57

-COGRAFYA-

22. Bu bölgemizde endüstri ürünlerinin bol olmasında; a) Bu ürünlerin yetişebilmesi için uygun klimatik (iklim) koşulların bulunması b) Bu ürünlere gereksinim duyan V8 hammaddesi bu ürünlere dayanan endüstri kuruluşlarının fazla olması etkili olmuştur.

ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ

1. Türkiye'de aşağıdaki tarım ürünlerinden hangisinin yoğun olarak yetiştirildiği yerler kıyı kesimlerinde degildir? (99 DMS OÖ)

(Cevap B)

A)Çay C) Şekerpancarı E) Zeytin

B) Turunçgil D) Fındık

llıman kuşağın nemli ve serin yerleri şeker pancarı tarımına en uygun yerlerdir. Yetişme döneminde çok nem ister. Olgunlaşma döneminde ise yağış istemez. Kıyı bölgelerdeki ovalarda daha değerli endüstri bitkileri ekildiğinden şeker pancarı tarımı yapılmaz. Daha çok iç bölgelerde üretilir. İç Anadolu Bölgesi üretimin % 42'sini karşıiar.

23. Eng^besi en fazla olan ilimizde makineli tarım yapmak daha güç olacaktır. Verilen iilerimizden Artvin en fazla engebeye sahip olan ilimizdir. Ve bu nedenle makineli tarım zordur. (Cevap D)

(Cevap C)

o o V) (Ti CL

2. Aşağıdaki haritada, bir tarım ürününün Karadeniz Bölgesi'nde yetiştirildiği başlıca yerler gösterilmiştir.

Q LU >

Bu ürün aşağıdakilerden hangisidir? (99 DMS OÖ) A) Haşhaş C) Buğday E) İncir

B) Tütün D) Mercim^k

Sigara endüstrisinin hammaddesi olan tütün kıraç arazide yetişir. Çimlenme döneminde bol su ister. Büyüme döneminde sıcak ve güneşli havaya ihtiyaç duyan bir üründür. Türkiye'deki tütün üretiminin %23'ü Karadeniz Bölgesi'nden sağlanır. Karadeniz Bölgesi'nde tütün üretiminin en çok yapıldığı yerler Orta Karadeniz Bölümü, Niksar ve Erbaa (Tokat) ovalarıdır. (Cevap B)

58-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

3. Karadeniz Bölgesi'nde kağıt endüstrisinin bulunduğu merkezler aşağıdakilerin hangisinde birlikte verilmiştir? (99 DMS OÖ) A) B) C) D) E)

Doğu Karadeniz Bölümü'nde dağlar doğu-batı yönünde V9 kıyıya paralel uzanır. Kıyı ile iç kesimler arasında dağların uzanış yönünde değişiklik olmazken, dağların kıyıya paralel uzanması kıyı ile iç kesimler arasında iklim değişikliğine neden olmaktadır. (Cevap B)

Çatalağzı - Samsun Karabük - Çorum Ereğli - Amasya Aksu - Çaycuma Sinop - Bafra

6.

Karadeniz bölgesinde kağıt endüstrisinin bulunduğu yerler; Aksu - Giresun Çaycuma - Zonguldak Taşköprü - Kastamonu Şıklar incelendiğinde D seçeneğindeki Aksu Çaycuma kağıt endüstrisinin bulunduğu yerler içerisine girmektedir.

A) Pamuk B) Ayçiçeği D) Üzüm E) İncir

7 4. Turunçgillerin Akdeniz Bölgesi'nde fazla yetişmesinde aşağıdakilerden hangisi etkilidir? (99 DMS ÖL)

Yüzey şekilleri Akarsu rejimi Akarsu ağı İklim Jeopolitik yapı

Turunçgiller (Nar9nciy9): Portakal, mandalina, greyfurt, turunç gibi m^yvelerdir. Akdeniz ikliminin özelliklerine uyum göstermiştir. Yetişmek için kış ılıklığı ister. Dona karşı dayanıksızdır. Yaz mevsiminde sulamaya gerek duyar. Kış mevsiminde meyveleri olgunlaşır. Üretimin % 9O'ı Akd^niz Bölgesi'nde (İçel, Antalya, Adana ve Hatay) gerçekleşir. (Cevap D) 5. Doğu Karadeniz Bölümü'nün kıyı kesimi ile iç kesimi aşağıdakilerin hangisi bakımından benzerlik gösterir? (99 DMS L) A) B) C) D) E)

Yıllık yağış miktarı Dağların uzanış yönü Nüfus yoğunluğu Yetiştirilen tarım ürünleri Ekonomik etkinlikler

C) Limon

İncir soğuğa dayanıklı olmadığından Akdeniz İkliminin görüldüğü alanlarda yetiştirilir. Türkiye incir üretiminin %80'i Ege Bölgesi'nde yetiştirilir.

(Cevap D)

A) B) C) D) E)

Aşağıdaki tarım ürünlerinden hangisinin Türkiye'deki toplam üretiminde Ege Bölgesi'nin payı yaklaşık %80'dir? (99 DMS L)

ız o >

O

O C*l

o

(Cevap E) •* Doğu Karadeniz dağlarının Karadeniz kıyılan boyunca uzanması, bu kıyı kesiminin aşağıdaki özelliklerinden hangisi üzerinde etkili değildir? (20 \C\J (2000 DMS) A) Doğal limanların az olması B) Yıllık yağış tutarının fazla olması C) Tarım alanlarının sınırlı olması D) Kıyı boylarında nüfus yoğunluğunun fazla olması Kıyı balıkçılığının gelişmiş olması E)

Karadeniz'de dağların kıyıya paralel uzanması sonucunda: - Falezli kıyı tipi oluşmuştur. Bölgenin kıyı kesimi ile iç kesimi arasında ulaşım zorlukları görülmektedir. - Bölgenin kuzeye bakan yamaçlarında, yamaç yağışları artmıştır. - Kıyı kesim ile iç kesim arasında önemli iklim farklılıkları ve buna bağlı olarak da tarımı yapılan ürün çeşidinde değişiklikler görülmektedir. - Kıyıların fazla girintili çıkıntılı olmamasına yol açmıştır. Bu yüzden kıyılarda doğai limanlar azdır. - Kıyı ile iç kısımlar arasında tabii ve beşeri bakımdan farklılık vardır. - Dağlık ve engebeli olması tarım alanlarının az ve dağınık olmasına yol açmıştır. Buna göre; kıyı balıkçılığının gelişmiş olmasında dağların kıyı boyunca uzanmasının etkisi yoktur. (Cevap E)

59

-COGRAFYA-

Aşağıdaki bölümlerden hangilerinde, sisli ve bulutlu ortamlarda yetişen ladin, şimşir, fındık gibi bitkiler en yaygındır? (2000 DMS)

8.

A) B) C) D) E)

Doğu Karadeniz İç Batı Anadolu Güney Marmara Orta Fırat Yukarı Sakarya

III. Güneydoğu Anadolu

Yukarıdaki bölgelerin hangileri ortalama yükselti bakımından birbirine en vakmdır? (2000 KMS)

(Cevap A)

Antalya bölümü ve Ege Bölümünün kıyı kesimlerinde iklimin benzerlik göstermesine karşın Ege Bölümünde tarımsai etkinliklerin daha yoğun olması, Ege bölümünün aşağıdaki özelliklerinden en çok hangisiyle ilgilidir? (2000 DMS) A) B) C) D) E)

II. Marmara

IV. İç Anadolu

Sisli ve bulutlu ortamlarda yetişen lâdin, şimşir ve fındık gibi bitkiler Doğu Karadeniz'de daha yaygındır.

9.

11.1. Karadeniz

Ovaların geniş yer tutmasıyla Yıllık yağış tutarının daha fazla olmasıyla Güneş ışınlarının düşme açısıyla Enlem farkı olmasıyla Demiryolu taşımacılığının gelişmiş olmasıyla

A) I ve II C) II ve III E) lllvelV

B) I ve III D) II ve IV

- Marmara Bölgesi ortalama yükseltisi en az olan bölgemizdir. - Güney Doğu Anadolu Bölgesi yer şekilleri 500800 metre arasında yükseltiye sahip sade bir bölgedir. Marmara Bölgesinin ve Güney Doğu Anadolu Bölgesinin Ortalama yükseltileri birbirine en yakındır. (Cevap C)

" ü

cc aı Q

tn (fl

o Ege Bölgesi'nde, tarım en önemli gelir kaynağı olma özelliğini korumaktadır. Bunda verimli alüvyal ovaların geniş yer tutmasının ve iklim şartlarının büyük etkisi vardır. Ayrıca Ege Bölgesinde yetişen bitkiler karlılığı yüksek olan endüstriyel bitkilerdir. (Cevap A) 10. Akdeniz bölgesinde yer alan aşağıdaki endüstri kuruluşlarının hangisinde kullanılan hammaddenin büyük bir kısmı yurtdışından gelmektedir? (2000 DMS) A) B) C) D) E)

Ferro Krom Alüminyum Kükürt Kağıt Rafineri

UJ

12.1. Dağ

II. Ova III. Plato IV. Tektonik göl Karadeniz Bölgesi'nde yukarıdaki yer şekillerinden hangileri diğerlerinden daha az yer kaplar? (2000 KMS) B) I v el A) I ve II C) I ve IV E) D) II ve III ve IV

Karadeniz Bölgesi'nde plato ve tektonik göl daha az yer kaplar. Tektonik göller daha çok Marmara Bölgesi'nde bulunur. Platolar ise daha çok İç Anadolu Bölgesi ve Güney Doğu Anadolu Bölgesinde bulunmaktadır. (Cevap E)

Rafineri'de kullanılan petrolün büyük bir kısmı yurtdışından ithal edilmektedir. (Cevap E)

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

60-

13. Yurdumuzun yedi coğrafi bölgesi farklı özellikler gösterir. Buna göre yurdumuzun diğerlerine göre ortalama yükseltisi daha az, tarım alanlarının payı daha yüksek ve sulama olanakları daha çok olan bölgesi aşağıdakilerden hangisidir? (2001 KMS) A) B) C) D) E)

Karadeniz Marmara Doğu Anadolu İç Anadolu Akdeniz

16. Çay ve fındık fabrikaları ile orman ürünleri işletmeleri Doğu Karadeniz Bölümünde yaygındır. Bu durum, endüstri tesislerinin kuruluş yeri ile aşağıdakilerden hangisi arasındaki ilişkiye örnektir? (2001 KMS) A) B) C) D) E)

Su kaynaklarının fazlalığı Hammadde sağlama kolaylığı Enerji kaynaklarının varlığı Kara ve deniz ulaşımının gelişmişliği Tüketim alanlarına yakınlığı

Marmara Bölgesi ortalama yükseltisi en az olan, iklim, tarım ürünleri ve bitki örtüsü çeşitliliğinin en fazla olduğu, ekili dikili toprak oranının en yüksek olduğu bölgemizdir.

Endüstri tesisleri genelde hammaddeye yakın yerlerde kurulmuştur.

(Cevap B)

17. Türkiye'de seracılık en çok Akdeniz Bölgesi ve Ege Bölgesi'nin kıyı kesimlerinde yapılmaktadır.

14. Kimi ürünler farklı ovalarda yetişir. Buna göre Gediz Ovasının iklim ve toprak koşullarında yetiştirilebilen bir tarım ürününü, aşağıdaki ovaların hangisinde yetiştirilebilmesi gerekir? (2001 KMS) A) z. o Çarşamba Ovası B) m Erene Ovası 'o C) UJ Çukurova Malatya D) Ovası Elazığ Ovası E) Gediz Ovası Ege Bölgesinde yer alır ve burada Akdeniz iklimi görülür. Aynı iklim özelliği Akdeniz Bölgesinde bulunan Çukur ova'da da görüldüğünden bu iki ovada yetişen tarım ürünleri birbirine benzer.

(Cevap B)

Aşağıdakilerden hangisi bunun nedenlerinden biridir? (2002 KPSS) A) B) C) D) E)

Isıtma giderinin düşük olması Sulama olanaklarının yeterli olması Yağış miktarının fazla olması Toprak türlerinin çeşitli olması Düzlüklerin çok yer tutması

Seracılık, güneşleme süresinin uzun olduğu, kış mevsiminin oldukça ılık geçtiği Akdeniz ve Ege Bölgelerinde gelişmiştir. (Cevap A)

(Cevap C) 15. Yurdumuzda denize kıyısı olan bölgelerimizin ortak özelliği hangisidir? (2001 KMS) A) Dağların kıyıya paralel uzanması B) Kıyı kesiminde nüfusun iç kesimden fazla olması C) Tarım gelirinin endüstri gelirinden fazla olması D) Halkın temel geçim kaynağının balıkçılık olması E) Kıyı boyunca geniş kumsalların bulunması Denize kıyısı olan Marmara, Karadeniz, Ege ve Akdeniz Bölgesi'nde nüfus iç kesimlerden daha fazladır. (Cevap B)

18. Aşağıdaki tarım ürünlerinden hangisinin Türkiye'deki toplam üre-timde, Ege Bölgesi'nin payı yaklaşık %80'den fazladır? (2002 KPSS) B) Turunçgil D) Elma A) Pamuk C) İncir E) Mısır İncir; Soğuğa dayanaklı olmadığından Akdeniz İkliminin görüldüğü alanlarda yetiştirilir. Türkiye incir üretiminin % 80'i Ege Bölgesi'nde (Küçük ve Büyük Menderes vadilerinde Aydın ve İzmir'de) yetiştirilir. Akdeniz, Marmara ve Güney Doğu Anadolu'nun kuytu kesimlerinde de yetişir. Dünya incir üretiminde Türkiye birinci sıradadır. (Cevap C)

61

-COĞRAFYA-

22. Aşağıdaki grafik, üç tarım ürününde, Karadeniz Bölgesi'nin 1997 yılı Türkiye üretimi içindeki paylarını göstermektedir.

19.

100806040200-

Yukarıdaki haritada numaralanmış yerlerden hangisi, yerşekillerinin sade olması nedeniyle tarıma diğerlerinden daha uygundur?(2003 KPSS) A)l

B)ll

0) III

D) IV

Grafikte I, II, II numarayla gösterilen aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir?(2003/2 KPSS)

E)V

i numara ile gösterilen Ergene Havzası düzlük iken diğer verilenler dağlık yörelerdir.

A) B) C) D) E)

(Cevap A) 20.

Marmara Bölgesi'nde, aşağıdaki tarım ürünlerinden hangisinin üretimi en azdır?(2003 KPSS) A) Mısır C) Ayçiçeği E) B) Fındık D) Pirinç Zeytin

II

I Fındık Çay Kenevir Çay Mısır

II Mısır Pirinç Tütün Fındık Kenevir

ürünl

III Tütün Buğday Buğday Mısır Pirinç

Grafiği incelediğimizde C5

II- Fındık -» % 80'i Karadeniz Bölgesinde üretilir.

m

Ill-Mısır -^- % 30'u Karadeniz Bölgesinde üretilir.

UJ Q

Fındık tarımı Marmara bölgesinin en doğusunda, kıyıda küçük bir yörede yapılmaktadır. (Cevap B)

I- Çay -> % 100'ü Karadeniz Bölgesinde üretilir.

er

(Cevap D) Ü

21. Kıyı kesiminde, dağların denize bakan yamaçlarında gür ve sık bitki örtüsü görülür. Kıyının hemen gerisindeki dağ yamaçlarında yükseldikçe geniş yapraklı ağaçlar arasında iğne yapraklılara, çok yükseklerde de alpin çayırlara rastlanır. Bitki örtüsü özellikleri bu şekilde olan bölüm aşağıdakilerden B) Doğu Karadeniz hangisidir? (2003 D)Ege KPSS) A) Ergene C) Güney Marmara E) Adana

Doğu Karadeniz'de dağların denize bakan yamaçlarında bitki örtüsü gür ormanlardır. Yalnız alt yamaçlar geniş yapraklı, üst yamaçlar ise iğne yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlarla kaplıdır. Ağaç çeşitlerinin değişmesinin nedeni sıcaklıkla ilgilidir. (Cevap B)

23. Türkiye'de pamuk ve tütün üretiminin ikisinde de en büyük paya sahip olan bölge aşağıdakilerden hangisidir?(2004 KPSS) A) B) C) D) E)

Doğu Anadolu Bölgesi Güneydoğu Anadolu Bölgesi Akdeniz Bölgesi Ege Bölgesi Karadeniz Bölgesi

Tütün ve pamuk, Türkiye'de en çok Ege bölgesinde yetiştirilmektedir. (Cevap D)

62-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

24. Aşağıdaki alanlardan hangisinde Marmara Bölgesi'nin Türkiye ekonomisine katkısı en azdır?(2004 KPSS) A) B) C) D) E)

Besin Endüstrisi Hidroelektrik enerji üretimi Seramik endüstrisi Bankacılık hizmeti Turizm 9

Marmara Bölgesi'nd9 buiunan akarsuların eğimi az olduğundan hidroelektrik enerji üretimi bakımından fakirdir. (Cevap B) 25. Eg9 bölgesinin kıyı kesimi ile iç kesimind9 ürünler benzerlik gösterirken Doğu Karadeniz bölümünde kıyı k9siminde yetişen bir çok ürün 75-1 OOkm içeride rastlanmaz. Ege ve Doğu Karadeniz bölgeleri arasında görülen bu farkın temel nedeni nedir? (2004 KPSS) A) B) C) D) E)

Dağların uzanışı Tarımsal nüfus yoğunluğu Denîz akıntıları Hakim rüzgar yönü Toprak türü

o UJ «3

Karadeniz Bölgesi'nde dağlar kıyıya paralel uzanır. Bunun sonucu olarak; • Falezli kıyı tipi oluşmuştur. • Kıyı kesimler ile iç kesimler arasında ulaşım zorlukları görülmektedir. • Kuzeye bakan yamaçlarda yamaç yağışları artmıştır. • Kıyı kesim ve iç k9sim arasında önemli iklim farklılıkları vardır. • Doğal liman özelliğine sahip olan girintiler sınırlı kalmıştır. Ege Bölgesi'nde dağlar kıyıya dik uzanır. Bunun sonucu olarak; • Ulaşım kolaylığı sağlanmıştır. • Kıyıların girintili çıkıntılı olması sağlanmış doğal liman sayısı artmıştır. • Nüfus kıyı ovalarında toplanmıştır. • Akdeniz ikliminin iç kısımlara kadar girmesi sağlanmıştır. Bu da kıyıdan 100-150 km içeride turunçgil ve zeytinin yetişmesini sağlamıştır. • Akarsu ağızlarında delta ovaları oluşmuştur. (C9vap A)

63

-TEMEL YURTTAŞUK BİLGİSl

TEMELYURTTAŞLIKBILGISI | Hukukun Temel Kavramlan 3 Anayasa ile verilen diğer görevleri yerine getiren bir yüksek yargı organıdır.

YARGI Anayasamızda yer alan üç yetkiden birisi, "yargı yetkisi"dir. Yargı yetkisi, Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır.

Kuruluşu

Anayasa Mahkemesi'nin kuruluşu, Anayasa'nın 146. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre Anayasa Mahkemesi, on bir asıl ve dört yedek olmak üzere on beş üyeden oluşur. On beş üyenin hepsinin seçiminde Cumhurbaşkanı'nın rolü vardır. Cumhurbaşkanı sekiz asıl ve üç yedek üyeyi, yüksek yargı organları ve Yüksek Öğretim Kurulu'nun kontenjanlarına göre yetkili kurullarca her boş yer için gösterilen üçer aday arasından seçer. Buna göre Cumhurbaşkanı;

Yargı veya yargısal faaliyet, biri şekli, diğeri maddi olmak üzere iki anlamda kullanılır. Şekli anlamda yargı, faaliyeti yürütmekte olan makama göre tanımlandığı içindir ki, mahkemelerin her türlü faaliyetini kapsar. Maddi anlamda yargı ise, hukuk kurallarının bağımsız mahkemeler tarafından belli olaya uygulanmasıdır. Yargı Türleri

Ülkemizde varolan yargı türleri; anayasa yargısı, idari yargı, askeri yargı ve adli yargı olmak üzere dört grupta toplanabilir:

tn O

.1 UJ

ANAYASAYARGISI Anayasa yargısı, Anayasa Mahkemesinin bu sıfatla baktığı işler ile Yüce Divan sıfatıyla gördüğü işlerdeki faaliyetleri kapsayan yargı türü veya koludur. Anayasa Mahkemesi

Anayasa Mahkemesi, kanunların, kanun hükmünde karamamelerin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün şekil ve esas bakımlarından; Anayasa değişikliklerinin ise, sadece şekil bakımından Anayasaya uygunluğunu denetleyen, Cumhurbaşkanını, Bakanlar Kurulu üyelerini, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkan ve üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcı vekilini, Hakimler ve savcılar Yüksek Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılayan ve



Yargıtay'dan iki asıl ve iki yedek,



Danıştay'dan iki asıl ve bir yedek,



Askeri Yargıtay'dan bir asıl,



Askeri Yüksek İdari Mahkemesi'nden bir asıl,



Sayıştan Genel Kurulu'ndan bir asıl,



Yüksek Öğretim Kurulu'ndan bir asıl

olmak üzere sekiz asıl ve üç yedek üyeyi yetkili kurullarca her boş yer için gösterilen üçer aday arasından seçer. Cumhurbaşkanı diğer üç asıl ve bir yedek üyeyi de üst kademe yöneticileri ile avukatlar arasından doğrudan kendisi seçer. ASIL ÜYELER

1. Yargıtay 2. Yargıtay 3. Danıştay 4. Danıştay 5. Askeri Yargıtay 6. Askeri Yüksek İdari Mahkemesi 7. Sayıştay Genel Kurulu 8. Yüksek Öğretim Kurulu 9-10-11. Üst kademe Yöneticileri veya Avukatlar

64-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

YEDEKUYELER 1. Yargıtay 2. Yargıtay 3. Danıştay 4. Üst kademe yöneticileri veya avukatlar

Yükseköğretim kurumları öğretim üyeleri ile üst kademe yöneticileri ve avukatların Anayasa mahkemesine asıl ve yedek üye seçilebilmeleri için, kırk yaşını doldurmuş, yüksek öğrenim görmüş veya öğretim kurumlarından en az on beş yıl hukuk iktisat veya siyasal bilimler dalında öğretim üyeliği veya hizmetinde Yükseköğretim Kurulu başkan ve üyesi, rektör, dekan, müsteşar, müsteşar yardımcısı, general, amiral, büyükelçi veya vali olarak en az on beş yıl fiilen çalışmış veya en az on beş yıl avukatlık yapmış olmaları şarttır. Anayasa Mahkemesi üyeleri, asli görevleri dışında resmi veya özel hiç görev alamazlar. Anayasa Mahkemesi, asıl üyeleri arasından gizli oyla ve üye tamsayısının salt çoğunluğuyla dört yıl için bir başkan ve bir Başkanvekili seçer. Süresi bitenler yeniden seçilebilir. Anayasa Mahkemesi üyeleri altmış beş yaşını doldurunca emekliye ayrılırlar. Üyelik bir üyenin hakimlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymesi halinde kendiliğinden; görev ini sağlık bakımından yeri ne getiremeyeceğinin kesin olarak anlaşılması halinde de, Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının salt çoğunluğunun kararı ile sona erer. Anayasa Mahkemesinin kuruluş ve yargılama usulleri, kanunla düzenlenir ki, bu hükümle öngörülen kanun 2949 sayılı "Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun"dur. Anayasa Mahkemesi, Başkan ve on üye ile toplanır, salt çoğunluk ile karar verir. Anayasa değişikliklerinde ve siyasi partilerin kapatılmasına 3 beşte üç çokluğu aranır. 11— = 6.6'bulunur. Yarım 5 oy olmayacağı için sayı 7'dir. Şekil bozukluğuna dayalı iptal davaları Anayasa Mahkemesince öncelikle incelenip karara bağlanır. Görevleri

Anayasa Mahkemesinin görev ve yetkileri gerek Anayasamızda, gerekse Anayasa Mahkemesinin

Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunda belirlenmiştir. Mahkemenin en başta gelen görevi, kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anaysa'ya esas ve şekil bakımından uygunluğunu denetlemektir. Mahkeme Anayasada yapılan değişiklikleri ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Kanunların şekil bakımından denetlenmesi, son oylamanın öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği koşuluna uyulup uyulmadığı konuları ile sınırlıdır. Şekil bakımından denetleme, Cumhurbaşkanınca veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir. Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten sonra, şekil bozukluğuna dayalı iptal davası açılamaz; defi yoluyla da ileri sürülemez. Olağanüstü durumlarda, sıkıyönetim ve savaş durumlarında çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin şekil ve esas bakımından Anayasa'ya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz. Anayasa Mahkemesinin diğer görevlerini şu şekilde belirtebiliriz: •

Cumhurbaşkanını, Bakanlar Kurulu üyelerini, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkan ve üyelerini, Başsavcılarını, Başsavcı vekilini, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılamak.



Siyasi partilerin kapatılması hakkındaki davalara bakmak.



Siyasi partilerin mali denetimini yapmak.



Türkiye Büyük Millet Meciisi üyelerinin yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya üyeliğinin düştüğüne ilişkin kararların iptal istemlerini karara bağlamak.



Kendi üyeleri arasından Uyuşmazlık Mahkemesine Başkan ve Başkan vekili seçmek.

Yüce Divanda savcılık görevini Cumhuriyet Başsavcısı veya Başsavcı vekili yapar. Yüce Divanın kararları kesindir.

-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ-

Anayasa'ya Uygunluğun Denetimi Anayasa Mahkemesinin en başta gelen görevinin w a. kanunların, kanun hükmünde karamamelerin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasa'ya esas ve şekil bakımından uygunluğunu denetlemek olduğunu yukarıda belirtmiştir. Kanunların Anayasaya aykırılığı iddiası Anayasa Mahkemesinin önüne iki yoldan gelebilir. Bunlardan biri "dava yolu", diğeri ise "itiraz yolu"dur. Şimdi kısaca bu konu üzerinde duracağız. Dava Yolu Kanunların, kanun hükmünde karamamelerin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün tamamının veya bunların belirli madde veya hükümlerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiası, Anayasamızın dava açma hakkı tanıdığı kişi veya organlar tarafından "iptal davası" açmak suretiyle Anayasa Mahkemesine götürülür. İptal davası açma hakkı Anayasanın 150. maddesi uyarınca aşağıdaki kişi ve organlara tanınmıştır:

65

kanun hükmünde kararname hükmünü Anayasa'ya aykırı görürse, sorunu Anayasa Mahkemesine gönderir ve Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır. Davaya bakmakta olan mahkeme, taraflardan birinin ileri sürdüğü Anayasaya aykırılık iddiasını ciddi görmezse, davaya devam eder; bu iddia temyiz merciince esas hükümle birlikte karar bağlanır. Anayasa Mahkemesi, itiraz yoluyla kendisine gönderilmiş olan iddia hakkında, işin kendisine gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. Bu süre içinde karar verilmezse, mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır. Ancak, Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır. Anayasa Mahkemesinin işin esasına girerek verdiği red kararının Resmi Gazetede yayımlanmasından sonra on yıl geçmedikçe aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla tekrar başvuruda bulunamaz. Anayasa Mahkemesinin Kararları



Cumhurbaşkanına,



İktidar ve ana muhalefet partisi meclis gruplarına,

Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz.



Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki üyelerine.

Anayasa Mahkemesi, bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm oluşturamaz.

İktidarda birden fazla siyasi partinin bulunması halinde, iktidar partilerinin dava açma hakkını en fazla üyeye sahip olan parti kullanır. Anayasa değişiklikleri ile kanunların şekil bakımından Anayasaya aykırılıkları iddiasıyla doğrudan doğruya iptal davası açma hakkı, bunların Resmi Gazetede yayımlanmalarından başlayarak on gün, kanun hükmünde karamameler ile TBMM İçtüzüğünün şekil ve esas bakımlarından, kanunların ise sadece esas bakımından Anayasa'ya aykırılıkları iddiasıyla doğrudan doğruya iptal davası açma hakkı, bunların Resmi Gazetede yayımlanmalarından başlayarak altmış gün sonra düşer. İtiraz Yolu Herhangi bir mahkemede bir davaya bakılırken taraflardan biri, uygulanmak isteniien kanun ve kanun hükmünde kararname hükümlerinin Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasında bulunur ve mahkeme bu iddianın ciddi olduğu kanısına varırsa veya bizzat mahkeme, uygulanacak kanun ya da

Anayasa Mahkemesi, tarafından Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilen kanun, kanun hükmünde karamame ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların iptal edilen hükümleri, iptal kararının Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken durumlarda Anayasa Mahkemesi, iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırılabilir. Bu tarih kararın Resmi Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez. Görüldüğü gibi, Anayasa Mahkemesi, mevzuatta boşluk yaratmamak amacıyla gerekli gördüğü durumlarda iptal hükmünün yürürlüğe girişini, hükmün Resmi Gazetede yayımlandığı tarihten daha ilerideki bir tarihe alabilmektedir; ancak, bu sürenin bir yılı aşmaması da gerekir. Böylece kanun koyucuya iptal edilmiş olan bir kanunun yerine yeni bir kanun koyabilme olanağı da tanınmış olmaktadır. Nitekim bu gibi durumlarda Türkiye Büyük Millet Meclisi, iptal kararının ortaya çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak

66-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

kanun tasarı veya teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar. Anayasa Mahkemesi, tarafından verilmiş olan iptal kararı geriye yürümez. İptal edilmiş olan kanun, kanun hükmünde karamame veya İçtüzük hükümleri, iptal kararının Resmi Gazetede yayımlandığı veya yürürlüğe gireceği güne kadar geçerli sayılır. Böylece, bu tarihe kadar o kanun, kanun hükmünde kararname veya içtüzük uyarınca yapılmış olan işlemler de geçerli olarak kalırlar. Anayasa Mahkemesinin kararları Resmi Gazetede hemen yayımlanır ve Devletin yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Anayasa Mahkemesi, Yüce Divan sıfatıyla baktığı davalar dışındaki işleri dosya üzerinden inceler. Ancak, gerekli gördüğü durumlarda sözlü açıklamalarını dinlemek üzere ilgilileri veya konu hakkında bilgisi olanları çağırabilir. ANAYASA MAHKEMESİNİN KURULUŞU VE YARGILAMA USULLERİ Kuruluş Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile verilen görevleri yapmak ve yetkileri kullanmak üzere Ankara'da bir Anayasa Mahkemesi kurulmuştur Anayasa Mahkemesi, onbir asıl ve dört yedek üyeden oluşur. Anayasa Mahkemesi asıl ve yedek üyeliğine seçilebilmek için aşağıdaki şartları haiz bulunmak gerekir: 1. Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Sayıştay'da başkan ve üye olmak; veya 2. Kırk yaşını bitirmiş, altmışbeş yaşını doldurmamış, yükseköğrenim görmüş ve kamu hizmetlerinde en az onbeş yıl fiilen çalışmış veya yükseköğretim kurumlarında en az onbeş yıl öğretim üyeliği yapmış olmak şartıyla: a) Yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında öğretim üyesi; veya b) Yükseköğretim Kurulu başkan veya üyesi veya Yükseköğretim Kurumu rektör veya dekanı veya müsteşar, müsteşar yardımcısı, general, amirai, büyükelçi, bölge valisi veya vali, olarak görev yapmak; veya c) Mesleğinde avukat olarak fiilen onbeş yıl çalışmış olmak; ve,

3. Hakimlik mesleğine alınmamayı gerektiren bir suçtan hüküm giymemek veya bu gibi suçlardan dolayı ceza kovuşturması altında bulunmamak ve hakimlik mesleğine alınmasına engel bir hali olmamak. Üyelerin, Başkan ve Başkanvekitinin Seçimi Üyelerin seçimi: Cumhurbaşkanı, iki asıl ve iki yedek üyeyi Yargıtay, iki asıl ve bir yedek üyeyi Danıştay, birer asıl üyeyi Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Sayıştay genel kurullarınca kendi başkan ve üyeleri; bir asıl üyeyi Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarındaki öğretim üyeleri içinden; üye tamsayılarının salt çoğunluğu ile her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; üç asıl ve bir yedek üyeyi ise yukarda (2/b) ve (2/c) bentlerinde sayılanlar arasından doğrudan seçer. Cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesi asıl ve yedek üyeliklerine seçilenleri, Anayasa Mahkemesi Başkanlığına bildirir. Anayasa Mahkemesi Başkanlığı durumu, seçilenlere yazı ile tebliğ eder. Seçilenlerin ad ve soyadları Resmi Gazetede yayımlanır. Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilenlerden bu görevi kabul etmeyenlerin adları, Anayasa Mahkemesi Başkanı tarafından Cumhurbaşkanlığına ve aday gösterilmesi söz konusu ise ilgili kurula bildirilir. Bu tarihten itibaren bir ay içinde aynı usullere göre yenileri seçilir. Aday gösterecek kurulların tatilde bulunması halinde aday gösterme ve üye seçimi, tatilin bittiği günden itibaren bir ay içinde yapılır. Başkan ve Başkanvekili seçimi: Anayasa Mahkemesi, asıl üyeleri arasından gizli oyla ve asıl üye tamsayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir Başkan ve bir Başkanvekili seçer. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Süresinden önce boşalan Başkan ve Başkanvekilliğine dört yıl için, yukarıdaki fıkra gereğince yeniden seçim yapılır. Anayasa Mahkemesinin yönetimi ve temsili Başkana aittir. Başkanlığın boş veya Başkanın özürlü veya izinli olması hallerinde Başkana ait görev ve yetkiler Başkanvekili tarafından yerine getirilir ve kullanılır. Başkanvekilinin de bulunmaması durumunda mahkemeye en kıdemli asıl üye başkanlık eder. Üyeliğin Sona Ermesinin Nedenleri Üyelikle Bağdaşmayan Haller: Anayasa Mahkemesi Başkan ve üyeleri asli görevleri dışında resmi veya özel hiçbir görev alamazlar, görev

-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSU

67

alanlar çekilmiş sayılırlar. Bu husus Anayasa Mahkemesince karara bağlanır.

oldukları kurumun yetkili mercileri tarafından atanırlar.

Emeklilik ve çekilme: Anayasa Mahkemesi başkan ve üyeleri altmışbeş yaşını doldurunca istekleri olmasa dahi emekiiye ayrılırlar. Anayas a Mahkemesi Başkan ve üyeleri, yazılı olarak emekliliklerini isteyebilecekleri gibi, müddet ve kabule bağlı olmaksızın görevlerinden çekilebilirler. Bu takdirde Başkanlık, durumu derhal Cumhurbaşkanlığına ve yenisinin seçimi için aday gösterilmesi gerekiyorsa ilgili kuruma bildirir.

2-Genel Sekreterlik: Anayasa Mahkemesi Başkanlığına bağlı olarak genel sekreterlik teşkilatı kurulur. Genel Sekreterliğin kuruluş ve görevlerine ilişkin hususlar Anayasa Mahkemesi İçtüzüğünde gösterilir.

Hüküm giyme, hastalık ve devamsızlık: 1. Hakimler ve Savcılar Kanununa göre hakimlik ve savcılık mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı kesin hüküm giyilmesi halinde kendiliğinden; 2. Görevin sağlık bakımından yerine getirilemeyeceğinin sağlık kurulu raporuyla kesin olarak anlaşılması veya göreve izinsiz veya özürsüz ve aralıksız olarak onbeş gün veya bir yılda toplam otuz gün süre ile devam edilmemesi hallerinde Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının salt çoğunluğunun kararıyla; sona erer. Özlük İşleri Anayasa Mahkemesi Başkan ve üyelerinin sicillerinin tutulması, izinleri ve sağlık durumları ile ilgili hükümler ve duruşmalı işlerde ve törenlerde giyecekleri kisveler ve öteki özlük işleri Anayasa Mahkemesi içtüzüğü ile düzenlenir. Anayasa Mahkemesi Başkanı ve üyelerine Yüce Divan sıfatıyla bakılan veya Anayasaya göre süreye tabi olan işlerin yürütülmesini engellememek kaydıyla kırkbeş günlük yıllık izin verilebilir. Hastalık ve mazeret izinleri genel hükümlere tabidir. Yıllık ve mazeret izinleri Başkan tarafından verilir. Anayasa Mahkemesi Başkan ve üyelerine emeklilik hakları bakımından 8 Haziran 1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile ek ve tadilieri uygulanır. Yardımcı Teşkilat 1-Raportörler: Anayasa Mahkemesine, çalışmalarında yardımcı olmak üzere yeteri kadar raportör verilir. Raportörler mesleklerinde en az beş yıl başarı ile çalışmış olan; 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununda tanımlanan hakim ve savcılar, Sayıştay denetcisi, başdenetçisi veya uzman denetçileri arasından ilgilinin isteği, Anayasa Mahkemesi Başkanının uygun görmesi üzerine bağlı

ANAYASA MAHKEMESİNİN GÖREV VE YETKİLERİ, İNCELEME VE YARGILAMA USULLERİ 1- Anayasa Mahkemesinin görev ve yetkileri. 1. Kanunların, Kanun Hükmünde Kararnamelerin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün veya bunların belirli madde ve hükümlerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılıkları iddiasıyla açılan iptal davalarına bakmak; 2. Mahkemelerce kendisine Anayasanın 152. maddesine göre intikal ettirilen işleri ve Yüce Divan sıfatıyla çalışırken veya siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin davalarda aynı madde gereğince ön mesele olarak bakması gereken işleri karara bağlamak; 3. Cumhurbaşkanını, Bakanlar Kurulu üyelerini, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay.Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi başkan ve üyelerini.baş-savcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Sayıştay başkan ve üyelerini görevleri ile ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılamak; 4. Siyasi partilerin kapatılması hakkındaki davalara bakmak; 5. Siyasi partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunun denetimini yapmak; 6. Milletvekillerinin yasama dokunulmazlıklarının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine veya milletvekili olmayan bakanların dokunulmazlığının kaldırılmasına Türkiye Büyük Miilet Meclisince karar verilmesi hallerinde, ilgililerin Anayasa veya İçtüzük hükümlerine aykırılık iddiasına dayanan iptal istemlerini karara bağlamak; 7. Uyuşmazlık Mahkemesine Başkanlık edecek üyeyi kendi üyeleri arasından görevlendirmek; 8. Anayasa ile verilen diğer görevleri yerine getirmek.

68-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

2- İptal davasının açılamayacağı haller 1. Olağanüstü hallerde, sıkıyönetim ve savaş hallerinde çıkarılan kanun hükmünde karamamelere karşı şekil ve esas bakımından iptal davası açılamaz ve mahkemelerde Anayasaya aykırılık iddiası ileri sürülemez. 2. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar aleyhine, Anayasaya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurulamaz 3. İptal davası açmaya yetkili olanlar: Kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün veya bunların belirli madde ve hükümlerinin Anayasaya aykırılığı iddiasıyla doğrudan doğruya iptal davası açabilecek olanlar şunlardır. 1. Cumhurbaşkanı; 2. İktidar ve Ana muhalefet Partisi Meclis Grupları; 3. Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki üyeleri; İktidarda birden fazla siyasi partinin bulunması halinde, iktidar partilerinin dava açma hakkını en fazla üyeye sahip olan parti kullanır. İktidar ve Anamuhalefet partilerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi grupları Anayasa değişikliklerinin ve kanunların şekil bozuklukları iddiasıyla iptalleri için dava açamazlar. 4- Şekil bozukluğuna dayalı iptal davası ve sınırı: Anayasa Mahkemesinin şekil bakımından denetimi kanunlarda son oylamanın öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususlarıyla sınırlıdır. Şekil bozukluğuna dayanan Anayasaya aykırılık iddiası mahkemelerde ileri sürülemez. Anayasa değişikliklerine karşı iptal davaları yalnız şekil bozukluğu iddiası ile açılabilir. Şekil bozukluğuna dayalı iptal davaları Anayasa Mahkemesince öncelikle incelenerek karara bağlanır. 5- İptal davası açma süresi: Anayasa değişiklikleri ile kanunların şekil yönünden Anayasaya aykırılıkları iddiası ile doğrudan doğruya iptal davası açma hakkı, bunların Resmi Gazetede yayımlanmalarından başlayarak on gün; kanun hükmünde kararnamelerle Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün veya bunların belli madde ve hükümlerinin şekil ve esas, kanunların ise sadece esas yönlerinden Anayasaya aykırılıkları iddiasıyla

doğrudan doğruya iptal davası açma hakkı, bunların Resmi Gazetede yayımlanmalarından başlayarak aitmış gün sonra düşer. 6- Diğer Usul Hükümleri: Anayasaya aykırılık iddiasiyle iptal davası açanlar, Anayasaya aykırılıklarını ileri sürdükleri hükümlerin Anayasanın hangi maddesi veya maddelerine aykırı olduğunun ve iddialarını dayandırdıkları gerekçenin neden ibaret bulunduğunu açıklamak zorundadırlar. SOMUT NORM DENETİMİ Bir davaya bakmakta olan mahkeme o dava sebebiyle uygulanacak bir kanunun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa tarafların bu konudaki iddia ve savunmalarını ve kendisini bu kanıya götüren görüşünü açıklayan kararı; dosya muhtevasını mahkemece bu konu ile ilgili görülen belgelerin tasdikli örnekleri ile birlikte Anayasa Mahkemesi Başkanlığına gönderir. Anayasa Mahkemesi, işin kendisine noksansız olarak gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. Bu süre içinde karar verilmezse ilgili mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır. Ancak, Anayasa mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır. Mahkemenin Anayasaya aykırılık iddiasının ciddi görmemesi halinde bu iddia temyiz merciince esas hükümle birlikte karara bağlanır. Anayasa Mahkemesinin işin esasına girerek verdiği ret kararının yayımlanmasından sonra on yıl geçmedikçe, aynı kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla tekrar Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. MÜŞTEREK HÜKÜMLER Gerekçe İle Bağlı Olmama: Anayasa Mahkemesi; kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya aykırılığı hususunda ilgililer tarafından ileri sürülen gerekçelere dayanmaya mecbur değildir. Anayasa Mahkemesi, taleple bağlı kalmak kaydıyla başka gerekçe ile de Anayasaya aykırılık karar ı verebilir.Ancak, başvuru, kanunun, kanun hükmünde karamamenin veya İçtüzüğün sadece belirli madde veya hükümleri aleyhinde yapılmış olup da, bu belirli madde veya hükümlerin iptali kanunun, kanun hükmünde karamamenin veya

-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ-

İçtüzüğün bazı hükümlerinin veya tamamının uygulanmaması sonucunu doğuruyorsa, Anayasa Mahkemesi.keyfiyeti gerekçesinde belirtmek şartiyla, kanunun, kanun hükmünde kararnamenin veya İçtüzüğün bahis konusu öteki hükümlerinin veya tümünün iptaline karar verebilir. İnceleme Usulü ve İlgililerin Çağırılması: Anayasa Mahkemesi, Yüce Divan sıfatıyla baktığı davalar dışında kalan işleri dosya üzerinde inceler; gerekli gördüğü hallerde sözlü açıklamalarını dinlemek üzere ilgilileri çağırır. Cumhurbaşkanı adına Cumhurbaşkanının tensip edeceği görevli sözlü açıklamada bulunur. Siyasi Partilerin Kapatılması Davaları: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından açılan siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin davalar, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümleri uygulanmak suretiyle dosya üzerinde incelenir ve karara bağlanır. Bu davalarda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından sonra kapatılması istenen siyasi partinin genel başkanlığının veya tayin edeceği bir vekilinin savunması dinlenir. Anayasa Mahkemesi gerekli gördüğü hallerde sözlü açıklamalarını dinlemek için ilgilileri ve konu hakkında bilgisi olanları çağırır. Dokunulmazlığın Kaldırılması ve Milletvekilliğinin Düşmesi Durumlarında İptal Jstemi: Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi kararlarına karşı, ilgili milletvekili veya milietvekili olmayan bakan ile diğer bir milletvekili iptal istemi ile başvurabilir. Bu istem, Anayasa Mahkemesince onbeş gün içinde karara bağlanır. İptal istemine konu oluşturan Türkiye Büyük Millet Meclisi kararlarına karşı Anayasa Mahkemesine başvurma hakkı, kararın alındığı günden başlayarak yedi gün sonra düşer. Mahkemenin Toplanması: Anayasa Mahkemesi, Başkan ve on asıl üye ile toplanır. Başkan, asıl üyelerden mazereti olanların yerini kıdem esasına göre yedek üyelerle tamamlar. Müzakere Gizliliği ve Karar Nisabı: Anayasa Mahkemesinin müzakereleri gizlidir. Kararlar salt çoğunlukla verilir. Anayasa değişiklikierinde iptale karar verilebilmesi için üçte iki oy çokluğu şarttır. Oylamaya en kıdemsiz üyeden başlanır. Kıdem, Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilme gününe göre belli edilir. İçtüzük: Anayasa Mahkemesinin çalışma esasları ve üyeleri arasındaki iş bölümü, mahkemenin

69

yapacağı İçtüzükle düzenlenir. Bu İçtüzük Resmi Gazete'de yayımlanır. Dilekçenin Reddi: Anayasa Mahkemesinin görevine girmeyen konulara ilişkin dilekçeler reddolunur. Ret kararı, dilekçe sahibine tebliğ edilir. Başkan ve Üyelerin Reddi: Anayasa Mahkemesi Başkan ve üyeleri tarafsız hareket edemeyecekleri kanısım haklı kılan hallerin dava açılmadan veya iş mahkemeye gelmeden önce mevcut olduğu iddiası ile reddolunabilirler. Bu takdirde, Anayasa Mahkemesi, reddedilen üye katılmaksızın ret konusu hakkında kesin karar verir. Ret şahsidir. Kurulun toplanmasına mani olacak sayıda üyenin redine ilişkin talepler dinlenmez. Çekinme: Anayasa Mahkemesi Başkan ve üyelerinin, kanunda yazılı sebeplere dayanarak davaya veya işe bakmaktan çekinmeleri halinde, Anayasa Mahkemesi, çekinme isteğinde bulunan Başkan veya üyenin de iştirakiyle konu hakkında kesin karar verir. Ancak, çekinme isteğinde bulunan oylamaya katılamaz. Anayasa Mahkemesi kararları: Anayasa Mahkemesi kararları gerekçeli olarak yazılır. Kararlar, inceleme veya yargılamaya katılan başkan ve üyeler tarafından imzalanır. Muhalif kalanlar, kararda muhalefet sebeplerini açıklarlar. Kararlar ilgililere bu şekliyle tebliğ olunur Anayasa Mahkemesi kararları kesindir. İptal kararları, gerekçesi yazılmadan açıklanamaz. Anayasa Mahkemesince Anayasaya aykırı olduğundan iptaline karar verilen kanun, kanun hükmünde karaname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü veya bunların belirli madde veya hükümleri, iptal kararının Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gerekli gördüğü hallerde Anayasa Mahkemesi, ipta! hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, iptal kararının Resmi Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez. Anayasa Mahkemesi bir kanun, kanun hükmünde kararname veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün veya bunların belirli hükümlerinin iptali halinde meydana gelecek olan hukuki boşluğu kamu düzenini tehdit veya kamu yararını ihlal edici mahiyette görürse, yukarıdaki hükmü uygular ve boşluğun doldurulması için Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ile Başbakanlığa bilgi verir. Anayasa Mahkemesi, bir kanun veya kanun hükmünde karamamenin tamamını veya bir

70-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez. İptal kararları geriye yürümez. Anayasa Mahkemesi kararlarmın yayımlanması ve bağlayıcılığı: Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazetede hemen yayımlanır ve Devletin yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri ve kuruluşları bağlar. İDARİ YARGI İdari Yargı, idari makamlann idare hukuku alanındaki faaliyetleri dolayısıyla ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözümlenmesine konu alan biryargı türüdür. Başka bir deyişle, idari yargının uğraş alanına Devlet ve belediyeler gibi kamu kuruluşlarının idare hukuku ile ilgili eylem ve işlemlerinden doğan idari uyuşmazlıklar ve davalar girer. İdari yargıyı, biri Genel İdari Yargı, diğeri Askeri İdari Yargı olmak üzere başlıca iki guruba ayırabiliriz. Ancak, Askeri İdari Yargı aynı zamanda Askeri Yargı türü içine de girdiğinden, burada sadece genel idari yargı türünü ele alacak, askeri idari yargıyı daha sonra Askeri Yargı bölümünde açıklayacağız. Genel İdari Yargı türünde yer alan yargı yerleri çeşitlidir. Gerçekten, 1982 yılında yapılan yeni düzenlemeden önce, ülkemizde var olan idari yargı yerleri, bir taraftan yargı görevini yürütürken, diğer taraftan idari görevlerle de uğraşıyorlardı. Yüksek mahkeme niteliğinde olan Danıştay ve Askeri Yüksek İdari Mahkemesi dışındaki idari yargı yerleri, yargı görevinden çok idari görevleri yürüten kuruluşlar biçiminde çalışıyorlardı. Milli Güvenlik Konseyi döneminde yapılmış olan yeni düzenlemeyle ilk derece mahkemeleri olarak İdare Mahkemeleri ile Vergi Mahkemeleri kurulmuş, bunun yanında Bölge İdare Mahkemelerine de yer verilmiş ve böylece bir yüksek mahkeme olan Danıştay'ın özellikle iptal davaları bakımından genel görevli mahkeme olma niteliği ortadan kalkmış, bu nitelik idare ve vergi mahkemelerine verilmiştir. Danıştay, genel idari yargı alanındaki yüksek idari mahkemesi olarak, idari mahkemelerce verilen ve kanunun başka bir idari yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme mercii olduğu gibi, kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakan bir idari yargı yeridir. Bölge İdare Mahkemeleri ise, ilk derece mahkemelerinin bazı kararlarını itiraz yoluyla inceleyen bir idari yargı yeridir.

İdari Yargı Yerleri İdari yargıda ilk derece ve son derece yargı yeri olarak çeşitli mahkemeler vardır. İDARİ YARGIYERLERİ Danıştay

idare Mahkemesi Vergi Mahkemesi

Bölge Idare Mahkemesi

İdare Mahkemeleri 1982 tarihinde 2576 sayılı "Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun" la yeni düzenleme yapılıncaya kadar ülkemizde ilk derece idari yargı yeri olarak İl Yönetim Kurulu, İlçe Yönetim Kurulu, Vergiler Temyiz Komisyonu, Vergi İtiraz Komisyonu ve Gümrük Hakem Heyeti gibi kuruluşiar görev yapmaktaydılar. Yeni düzenlemeyle bu kuruluşların görevleri sona ermiş, bunların yerini yukarıda belirttiğimiz gibi İdare ve Vergi Mahkemeleri almıştır. Bölge İdare Mahkemelerinin yargı çevreleri İçişleri ve Maliye Bakanlıklarının görüşü alınmak suretiyle Adalet Bakanlığınca saptanır. İdare Mahkemelerinde bir başkan ile yeterince üye bulunur. Ancak mahkeme bir başkan ve iki üyeden oluşur. İdare mahkemeleri, genel idari yargı alanında ilk derece (hüküm) mahkemeleri olup, kanunlarla başka yargı yerlerinin görev alanına girmeyen, diğer bir deyişle vergi mahkemelerinin görevine giren davalar ile ilk derece mahkemesi olarak Danıştay'da çözümlenecek olanlar dışındaki iptal davalarını, tam yargı davalarını, genel hizmetlerden birinin yürütülmesi için yapılan idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaları ve kanunla verilen diğer işleri çözümler. İdare Mahkemeleri bir başkan ve iki üyeyle toplanarak uyuşmazlıkları oy çokluğuyla karara bağlar. Kura! olarak İdare Mahkemeleri, önlerine gelen uyuşmazlıkları kurul halinde toplanıp görüşerek karara bağlarlar. Ancak, İdare Mahkemeleri toplamı bir milyar lirayı aşmayan konusu belli parayı içeren idari işlemlere karşı mahkemelerinin tek hekimle vermiş olduğu kararlara karşı Bölge İdare Mahkemesine itiraz edilebilir. İdare Mahkemelerinin kurul halinde verdikleri kararlara karşı da Danıştay'a başvurma olanağı vardır.

71

-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİVergi Mahkemeleri Vergi Mahkemeleri de idare mahkemeleri gibi ilk defa 1982 yılında yapılan düzenleme ile kurulmuş olan yargı yerleridir. Bundan önce bu mahkemelerin görevleri Vergiler Temyiz Komisyonu, Vergi İtiraz Komisyonu gibi kuruluşlar tarafından yürütülüyordu. Bölge İdare Mahkemeleri Bölge idare mahkemeleri, bölgenin coğrafi ve iş durumuna göre İçişleri ve Maliye Bakanlıklarının görüşü alınarak Adalet Bakanlığınca kurulur ve yargı çevreleri saptanır. Bölge idare mahkemeleri bir başkan ve iki üyeden oluşur. Bir kısım idare mahkemelerinde üyelik görevi o bölgede bulunan idare ve vergi mahkemeleri başkanlarınca; bir kısım bölge idar e mahkemelerinde ise bölge idare mahkemesine atanan devamlı üyelerce yerine getirilir. Bölge İdare mahkemelerinin görevi, idare ve vergi mahkemeleri, arasında çıkacak görev ve yetki uyuşmazlıklarını inceleyerek kesin karara bağlamaktır.

açılacak iptal veya tam yargı davaları doğrudan doğruya Danıştay'da karara bağlanır. Danıştay temyiz yeri olarak da, ilk derece idari mahkemeleri ile Vergi mahkemeleri, tarafından nihai olarak verilmiş olan ve bölge idare mahkemelerine itiraz yoluyla götürülemeyen kararları inceleyerek çözümler. Bunlardan başka Danıştay'ın görevleri arasında İdari yargı yerleri arasında çıkan görev ve yetki uyuşmazlıklarını çözüme bağlamak ve idari yargı alanında yargısal kararlar (içtihatlar) arasında çıkan çelişkileri ortadan kaldırmak üzere içtihadı birleştirme kararı almak gibi işlerde yer alır. ASKERİ YARGI Askeri Yargı; "askeri mahkemelerin askeri ceza hukuku alanındaki yargısal faaliyetleri ile asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin bulunan idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların çözümlenmesindeki yargısal faaliyetler" biçiminde tanımlanabilir.

Anayasamızın 145'inci maddesine göre, "askeri yargı, askeri mahkemeler ve disiplin mahkemeleri taraîından yürütülür. Bu mahkemeler asker kişilerin Bölge idare mahkemeleri, bir başkan ve iki üyeyle ■§ askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine toplanarak oy çokluğuyla karar verir. Başkanın S veya askeri mahkemelerde veya askerlik hizmet ve bulunmadığı zamanlarda mahkemenin üyesi olan
Askeri yargı, yukarıda yapmış olduğumuz tanımlamaya uygun olarak biri askeri ceza yargısı, diğeri askeri idari yargı olmak üzere iki yargı türüne ayırabiliriz. ASKERİYARGITÜRLERİ Askeri Ceza Yargısı

Askeri Idari Yargı

Askeri Ceza Yargısı Askeri ceza yargısı, askeri mahkemelerin askeri ceza hukuku alanındaki yargısal faaliyetleri olarak tanımlanabilir. Askeri mahkemeler ve disiplin mahkemeleri asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri yerlerde veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ve asker olmayan kişilerin özel kanunda belirtilen askeri suçlara, kanunda

72-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

gösterilen görevlerini yerine getirirken veya kanunda gösterilen yerlerde askerlere karşı işledikleri suçlara ait davalara bakarlar. Askeri mahkemelerin savaş veya sıkıyönetim dummlarında hangi suçlar ve hangi kişiler bakımından yetkili oldukları, kuruluşları ve gerektiğinde bu mahkemelerde adli yargı hakim ve savcılarının görevlendirilmeleri kanunla düzenlenir. Askeri ceza yargısında ilk derece (hüküm) mahkemeleri niteliğinde olan askeri mahkemeler ve disiplin mahkemelerinin yanında kontrol mahkemesi niteliğinde olmakla beraber, belli davalara ilk ve son derece mahkemesi olarak bakan Askeri Yargıtay da yer alır. Biz burada sadece Askeri Yargıtay hakkında bilgi vereceğiz. Askeri Yargıtay Askeri Yargıtay, askeri mahkemelerde verilen karar ve hükümlerin son inceleme yeridir; başka bir deyişle askeri Yargıtay, askeri mahkemelerin karar ve hükümlerini temyiz yoluyla kontrol eden bir yüksek yargı oranıdır. Askeri Yargıtay ayrıca asker kişilerin kanunla gösterilen belli davalarına da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar. Askeri Yargıtay üyeleri birinci sınıf askeri hakimler arasında şimdi Askeri Yargıtay Genel Kurulunun üye tam sayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla her boş yer için göstereceği üçer aday içinden Cumhurbaşkanınca seçilir. Askeri Yargıtay başkanı, Başsavcı, İkinci Başkanı ve Daire Başkanları, Askeri Yargıtay üyeleri arasından rütbe ve kıdem sırasına göre atanırlar. Askeri Yargıtay'ın kuruluşu, işleyişi, mensuplarının disiplin ve özlük işleri, mahkemelerin bağımsızlığı, hakimlik güvencesi ve askerlik hizmetlerinin gereklerine göre kanunla düzenlenir. Bu hükümle öngörülen kanun "Askeri Yargıtay Kanunu "dur. Bu kanuna göre Askeri Yargıtay beş daireden kurulur. Her daire bir başkan ve dört üyenin toplanmasıyla karar verir. Başkanın bulunması halinde en kıdemli üye başkanlık görevini yürütür. Askeri Yargıtay'da Daireler Kurulu, Genel Kurul ve Başkanlar Kurulu gibi kurullar vardır. Daireler ve kurullarda kararlar salt çoğuniukla verilir. Daireler kurulu, Askeri Yargıtay Başkanının başkanlığında, ikinci başkan, daire başkanları, kararlarına itiraz edilen veya direnen daire hariç olmak üzere dairelerden ikişer üyenin katılmasıyla oluşur.

Daireler Kurulunun görevleri, askeri mahkemelerden verilen direnme kararları ile Askeri Yargıtay dairelerinden çıkan kararlara karşı Başsavcılıkça yapılan itirazları inceleyip karara bağlamak, ilk derece mahkemesi olarak Askeri Yargıtay dairelerince verilmiş bulunan kararların temyiz yolu ile incelenmesini yapmaktır. Genel Kurul, Askeri Yargıtay Başkanı, Başsavcı, İkinci Başkan, Daire Başkanları ve üyelerin tamamından oluşur ve üyelerinin beşte dördü ile toplanır. Genel Kurulun görevleri arasında içtihatları birleştirme görevi de vardır ki, içtihatları birleştirme kararları, askeri mahkemeleri, disiplin mahkemelerini, Askeri Yargıtay dairelerini ve Daireler Kurulunu bağlar. Askeri Yargıtay Kanunu yürürlüğe girmeden önce, Askeri Yargıtay'da hakim sınıfından olan üyelerin yanında subay üyeler de görev alıyorlardı. Anayasamız, Askeri Yargıtay üyelerinin hakim niteliğine sahip olmaları esasını getirmekle subay üyelerin bu yüksek yargı organmda görev yapmaları olanağını ortadan kaldırmış bulunmaktadır. Askeri İdari Yargı Askeri İdari Yargı, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin bulunan idari işlem ve eylemlerden doğan ve uyuşmazlıkların çözümlenmesindeki yargısal faaliyet olarak tanımlanabilir. Askeri idari yargıda yargısal faaliyeti yürüten yargı yeri, bir yüksek yargı organı niteliğinde olan "Askeri Yüksek İdare Mahkemesi"dir. Aşağıda bu yüksek mahkeme hakkında kısaca bilgi vereceğiz. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, ilk defa 1961 tarihli önceki Anayasanın 140'ncı maddesidir. 1971 yılında yapılan bir değişiklikle kurulmuş bir yüksek yargı organıdır. 1982 tarihli Anayasamız da Askeri Yüksek İdare Mahkemesine yüksek mahkemeler arasında yervermiştir. 1982 tarihli Anayasamızın 157'nci maddesine göre, "Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesidir. Ancak, askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ilgilinin asker kişi olması koşulu aranmaz". Diğer taraftan, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin

73

-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ-

kararlarını uygulamaya idareye karşı açılacak tam yargı davalarına da Askeri Yüksek İdare Mahkemesi bakar. Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin kuruluşu, işleyişi, yargılama usulleri, mensuplarının disiplin ve özlük işleri, mahkemelerin bağımsızlığı, hakimlik güvencesi askerlik hizmetlerinin gereklerine göre kanunla düzenlenir. Bu hükümle ön görülen kanun "Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu"dur. Bu kanunda sonradan 2568 sayılı Kanunla değişiklikyapılmıştır. Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde biri hakim sınıfından olan üyeler, diğeri hakim sınıfından olmayan üyeler olmak üzere iki tür üye vardır. Mahkemenin Askeri Hakim sınıfından olan üyeleri, mahkemenin bu sınıftan olan başkan ve üyeleri tam sayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla birinci sınıf askeri hakimler arasından her boş yer için gösterilecek üç aday içinden; hakim sınıfından olmayan üyeleri, rütbe ve nitelikleri kanunda gösterilen subaylar arasından, Genelkurmay Başkanlığmca her boş yer için gösterilecek üç aday içinden Cumhurbaşkanınca seçilir. Askeri hakim ;ş sınıfından olamayan üyelerin yarbay ve albay S rütbesindeki kurmay subaylardan seçilmesi gerekir. g Askeri hakim sınıfından olmayan üyelerin görev gj süresi en fazla dört yıldır. J

kararlarına karşı açılan davalar, Danıştay'dan alınan düşünceler üzerine uygulanan eylem ve işlemler hakkında açılan davalar, Başkanın veya Başsavcının ya da dairelerin karara bağlanmasını istediği davalar ile daireler arasındaki görev ve yetki uyuşmazlıkları Daireler Kurulunda karara bağlanır. Genel Kurul, Başkan, Başsavcı, daire başkanları ve üyelerden oluşur. Üye tamsayısının beşte dördü iie toplanarak oy çokluğuyla karar alır. Genel Kurulun görevleri arasında içtihadı birleştirme kararları almak davardır. BilgiNotuf Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin kararları kesin olup, bunlara karşı başka yargı yerlerine, örneğin Danıştay'a başvurulamaz. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kurulmadan önce asker kişilerle ilgili idari işlemlerinin yargısal denetimini Danıştay tarafından yapılmaktaydı. ADLİ YARGI Adli yargı (Adalet Yargısı), anayasa yargısı, idari yargı ve askeri yargı dışında kalan yargısal faaliyetleri, yani adalet mahkemeleri tarafından yürütülmekte olan yargı faaliyetlerini kapsayan yargı türüdür. Diğer yargı türlerine oranla adli yargı, uygulama alanı en geniş olan yargı türüdür.

Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde iki daire vardır. := Birinci Daire, yer değiştirme, nasıp, sicil, kademe Adli Yargı Türleri ilerletilmesi, terfi, emeklilik, maluliyet, aylık ve Adli yargı kolunun biri "ceza yargısı", diğeri "medeni yolluklara ilişkin davalara: İkinci Daire, istifa, hizmet yargı" (hukuk yargısı) olmak üzere başlıca iki türü yükümlülüğü, askeri akademiler, askeri öğrenci ve vardır. yedek subay işlemlerine ilişkin davalara bakar. Her daire bir başkan ve altı üyeden oluşur; üyelerden ASKERİ YARGITÜRLERİ dördü askeri hakim, ikisi kurmay subaydır. Dairelere Ceza Yargısı Medeni Yargı (Hukuk Yargısı) çoğunluğu hakim sınıfından olmak üzere görüşme yeter sayısı beştir, kararlar oy çokluğuyla alınır. Ceza Yargısı Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin Başkanı, Ceza Yargısı, ceza mahkemelerinin ceza hukuku Başsavcısı ve Daire Başkanları hakim sınıfından alanındaki yargısal faaliyetlerini kapsar. Ceza olanlar arasından rütbe ve kıdem sırasına göre yargısını konu alan hukuk dalı, ceza yargılama atanırlar. hukuku (ceza usulü hukuku) adını taşır. Ceza mahkemelerinin ceza davalarında uyacakları Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde Daireler Kurulu yargılama usulleri "Ceza Mahkemeleri Usulü ve Genel Kurul vardır. Kanunu"nda (CMUK) düzenlenmiştir. Daireler Kurulu, Başkan, daire başkanları ile her dairenin kendi üyeleri arasından bir yıl için seçeceği Medeni Yargı (Hukuk Yargısı) biri askeri hakim, biri de hakim sınıfından olmayan Medeni Yargı'nın (hukuk yargısının) konusunu, subay üyelerden oluşur. Kurul üye tamsayısı ile hukuk mahkemelerinin özel hukuk alanındaki toplanarak oy çokluğuyla karar alır. Birden çok yargısal faaliyetleri oluşturur. Medeni yargıyı konu dairenin görevi içine giren davalar, Bakanlar Kurulu

74-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

alan hukuk dalı medeni yargılama hukuku (medeni usul hukuku) adını taşır. Hukuk mahkemelerinin hukuk davalarında uyacakları yargılama usulleri "Hukuk Usulü Mahkemeleri Kanunu"nda (HUMK) düzenlenmiştir. Adli Yargı Yerleri ADLİ YARGI YERLERİ Ceza Yargısı

Sulh Ceza Mahkemesi

AğırCeza Mahkemesi

Asliye Ceza Mahkemesi

Medeni Yargı (Hukuk Yargısı) Sulh Hukuk Mahkemesi

Asliye Hukuk Mahkemesi

Adli yargı adliye mahkemeleri tarafından yürütülür. Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir. Ülkemizde mahkemeler iki derecelidir. Birinci derecedeki hüküm mahkemelerinin yanında ikinci derecede kontro! mahkemesi yer alır. Bunların arasında bazı ülkelerde görülen istinaf mahkemesi bizim ülkemizde henüz mevcut olmayıp, Adalet Bakanlığınca kurulması düşünülmektedir. Ceza Yargısındaki Mahkemeler Ceza yargısında ilk derece (hüküm) mahkemeleri; sulh ceza, asli ceza ve ağır ceza mahkemeleridir. Bunlar "genel" nitelikte mahkemelerdir. Bunların yanında özel ceza yargı yerleri de vardır. Örneğin Anayasa Mahkemesi (Yüce Divan sıfatıyla baktığı davalarda), Devlet Güvenlik Mahkemesi, Çocuk Mahkemesi, Trafik Mahkemesi gibi. Sulh Ceza Mahkemesi Her ilçede bir sulh ceza mahkemesi vardır ve tek hakimlidir. Sulh ceza mahkemesinde Cumhuriyet Savcısı bulunmaz, fakat kamu davasını Cumhuriyet Savcısı açar. Sulh ceza mahkemelerinin görevlerine giren suçlar, "Yürürlük Kanunu" diye de kısaca anılan "Türk Ceza Kanunun Mevkii Mer'iyete Yazına Dair Kanun"un 29'uncu maddesinde gösterilmiştir. Ayrıca özel kanunlarda sulh ceza mahkemesinde bakıiacağı belirtilen davalara da bu mahkemede bakılır. Örneğin kabahat niteliğindeki suçlara ilişkin davalara sulh ceza mahkemelerinde bakılır. Asliye Ceza Mahkemesi Her ilçede ve il merkezinde (merkez ilçede) bir asliye ceza mahkemesi vardır. Asliye ceza mahkemesinin bir başkan ve iki üyeden kurulması

469 sayılı Kanunun emri ise de, hakim azlığından dolayı aynı kanunun geçici maddesi uyarınca, halen ülkemizdeki asliye ceza mahkemeleri tek hakimlidir. Asliye ceza mahkemelerinde Cumhuriyet Savcısı bulunur. Sulh ceza ve ağır ceza mahkemelerinin görevi dışında kalan bütün suçlara ilişkin davalara Asliye ceza mahkemeleri bakar. Ağır Ceza Mahkemesi Ağır Ceza Mahkemesi bir başkan ve iki üyeden oluşan toplu bir mahkemedir; bu mahkemede Cumhuriyet Savcısı da bulunur. Ağır Ceza Mahkemelerinde ölüm, müebbet (ömür boyu) hapis, ağır hapis ve on yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlara ilişkin davalara bakılır. Medeni Yargıdaki Mahkemeler Medeni Yargıdaki ilk derece (hüküm) mahkemeleri; sulh hukuk ve asliye hukuk (ve asliye ticaret) mahkemeleridir. Bunlar genel mahkeme niteliğindeki mahkemelerdir, yani "belirli kişi veya iş guruplarına göre sınırlandmlmamış olan, aksi yazılı olmadıkça medeni usul hukukuna giren her türlü işe bakan mahkemelerdir." Bunların yanında özel mahkemeler de vardır. Örneğin iş mahkemesi, tapulama mahkemesi ve yakında kurulması düşünülen aile mahkemesi gibi. Sulh Hukuk Mahkemesi Her ilçede bir Sulh Hukuk Mahkemesi vardır ve tek hakimlidir. İşi çok olan yerlerde birinci, ikinci, üçüncü Sulh Hukuk Mahkemesi gibi birden fazla Sulh Hukuk Mahkemesi kurulur. Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi kanunlarla belirtilmiş olup, istisnaidir. Örneğin vasi atanması, mirasçılık belgesi (veraset ilamı) verilmesi, evlenmeye ve evlat edinmeye izin verilmesi istekleri, kira bedelinin tespiti davası, taksim davası, tahliye davası, zilyetliğin korunmasıyla ilgili davalar, miktar ve değeri dört yüz milyon lirayı geçmeyen davalar Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür. Asliye Hukuk Mahkemesi Her ilçede ve il merkezinde bir Asliye Hukuk Mahkemesi vardır. Asliye Hukuk Mahkemesinin bir başkan ve iki üyeden kurulu toplu mahkeme olması 469 sayılı Kanunun emri ise de, hakim azlığından dolayı aynı kanunun geçici maddesi uyarınca, halen ülkemizdeki bütün asliye hukuk mahkemeleri tek hakimlidir. İşi çok olan yerlerde aynen sulh hukuk mahkemeleri gibi birden fazla Asliye Hukuk

-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ-

Mahkemesi kurulur. Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi dışında kalan bütün davalara ve işlere Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılır. Örneğin miktarı ve değeri dörtyüzmilyon lirayı geçen davalara, boşanma davalarına, kamulaştırma bedeline itiraz davalarına, evlenmenin iptali davasına, babalık davasına, derneklerin kapatılması davasına Asliye Hukuk Mahkemelerinde bakılır. Asliye Ticaret Mahkemesi Ankara, İstanbul, İzmir ve nüfusu çok büyük bazı il merkezlerinde ayrı asliye ticaret mahkemeleri vardır; bu mahkemeler bir başkan ve iki üyeden oluşur. Ticaret mahkemeleri yalnız ticari dava ve işlere bakarlar. Ayrı bir ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde, örneğin nüfusu az iller ile ilçelerde, o yerin Asliye Hukuk Mahkemesi aynı zamanda Asliye Ticaret Mahkemesidir ve ticari davalara bakar. Yargıtay Adli yargı alanındaki yüksek mahkeme Yargıtay'dır. Yargıtay, adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme ve son derece merciidir. Kanunla gösteriien belli davalara mahkemesi olarak bakar. Yargıtay'ın kuruluşu, işleyişi, başkan, başkan vekilleri, daire başkanları ve üyeleri ile Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcı vekilinin nitelikleri ve seçim usulleri, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir. Bu hükümle öngörülen kanun 2797 sayılı "Yargıtay Kanunu"dur. Yargıtay'da yirmi bir hukuk ve on bir ceza dairesi vardır. Her daire bir başkan ve dört üyenin katılmasıyla toplanarak salt çoğunlukla karar verir. Yargıtay üyeleri, birinci sınıfa ayrılmış adli yargı hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca üye tam sayısının salt çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir. Yargıtay Birinci Başkanı, birinci başkan vekilleri ve daire başkanları kendi üyeleri arasından Yargıtay Genel Kurulunca üye tam sayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilir; süresi bitenler yeniden seçilebilirler. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet Başsavcısı Vekili, Yargıtay Genel Kurulunu kendi üyeteri arasından belirleyeceği beşer aday arasından Cumhurbaşkanı tarafından dört yıl için seçilirler. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.

75

76-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

ÇOZUMLU KAVRAMA

1982 Anayasasına göre aşağıdakilerden hangisi hakimlik teminatının bir gereği olarak sayılmamıştır? Kadronun kaldınlması sebebiyle de olsa aylık ödenek ve öteki özlük haklarından yoksun bırakılamazlar. B) Hakimler idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığına bağlı değildirler. C) Kendileri istemedikçe 65 yaşını bitirmeden emekliye ayrılamazlar. D) Bir mahkemenin kaldırılması sebebiyle aylık, ödenek ve öteki özlük haklarından yoksun bırakılmazlar. E) Hakimler azlolunamazlar. A)

1. İdare ve vergi mahkemelerinin kurul halinde verdikleri kararlara karşı aşağıdakilerden hangisine temyiz istemiyle başvurulabilir? A) B) C) D) E)

Uyuşmazlık Mahkemesi Yargıtay Askeri Yüksek idare Mahkemesi Bölge İdare Mahkemesi Danıştay

2. Kanunların şekil yönünden Anayasa'ya uygunluğunun Anayasa Mahkemelerince denetlenmesine ilişkin aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? Şekil yönünden Anayasa'ya aykırılık iddiası Cumhurbaşkanı tarafından ileri sürülebilir. B) Şekil yönünden Anayasa'ya aykırılık iddiası TBMM üyelerinin beşte biri tarafından ileri sürülebilir. C) Şekil yönünden Anayasa'ya aykırılık iddiası ile açılacak olan iptal davasının süresi, kanunun Resmi Gazetede yayımlandığı günden itibaren 60 gündür. D) Kanunların şekil yönünden Anayasaya uygunluğunun denetlenmesi, son oylamanın öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı hususu ilesınırlıdır. E) Şekil yönünden Anayasaya aykırılık ana muhalefet partisi meclis grubunca ileri sürülemez. A)

3. Aşağıdakilerden hangisi Anayasa Mahkemesinin görev ve yetkilerinden biri değildir? A) Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak 1 ay içinde toplam beş birleşim katılmayan bir milletvekitinin milletvekilliğinin düşmesine ilişkin TBMM kararının iptali istemini karara bağlamak B) Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanını seçmek C) TBMM içtüzüğünün Anayasaya şekil yapısından uygunluğunu denetlemek D) Siyasi partilerin mali denetimini yapmak E) Bakanlar kurulunca ilan edilen olağanüstü halin onaylanmasına ilişkin TBMM kararının Anayasaya aykırılığı iddiasını karara bağlamak

Anayasa Mahkemesinin iptal kararları ile ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? İptal kararları, gerekçesi yazılmadan açıklanamaz. B) İptal olunan kanun hükmü, kural olarak iptal kararının Resmi Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. C) İptal kararının yürürlüğe girdiği tarihte, iptal olunan kanun hükmü ile yürürlükten kaldırılmış kanun hükümleri kendiliğinden yürürlük kazanır. D) Anayasa Mahkemesi gereken hallerde iptal kararının yürürlük tarihini erteleyebilir. E) Anayasa Mahkemesi, iptal kararıyla kanun koyucu gibi hareketle yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez. A)

Aşağıdakilerden hangisi, Danıştayın görevidir? A)

il merkezi olan beldelerde belediye meclisinin kesin kararlarına karşı belediye başkanının da ilgilerce yapılacak olan itirazları inceleyerek karara bağlamak. B) Vali tarafından tasdik edilmeyen il genei meclisi kararları hakkında itirazları incelemek ve karara bağlamak C) Bir demeğin kamu yararına dernekler statüsüne alınmasına karar vermek D) Belediyeler ile il özel idarelerinin seçilmiş organlarının organlık sıfatlarını kaybetmesine ilişkin istemleri karara bağlamak E) Belediye kurulmasına karar vermek

77

-TEMEL YURTTAŞUK BİLGİSL 7. Aşağıdakilerden hangisi göreviyle ilgili suçlardan dolayı yüce divanda yargılanamaz? A)

ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ

Başbakan

B) Maliye Bakanı C) Başbakan Yardımcısı D) Adalet Bakanlığı Müşteşarı E) Cumhurbaşkanı

1. Cumhurbaşkanı, TBMM tarafından vatana ihanetle suçlanması durumunda aşağıdakilerden hangisi tarafından yargılanır? (99 DMS OÖ)

ÇÖZÜMLER

A) B) C) D) E)

1. İHUK md.46 idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararları, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştay'da temyiz edebilir. (Cevap E) 2. Şekil bakımından iptal davası açılmasında süre resmi gazetede yayınlanmasından itibaren 10 gündür.

Devlet Güvenlik Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi Yargıtay Genel Kurulu Ağır Ceza Mahkemesi Askeri Yargıtay

Anayasa md.148.'e göre Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanını Yüce Divan sıfatıyla yargılar.

(Cevap C)

(Cevap B)

3. Anayasa Mahkemesi parlamento kararlarının Anayasa'ya aykırılığını inceleyemez. İçtüzük, TBMM üyeliğinin düşürülmesi ve yasama dokunulmazlığının kaldırılması ise bu kuralın istisnasıdır. Olağanüstü halin Meclisce onaylanması parlamento kararıdır.

1982 Anayasasfna göre, aşağıdakilerden hangisi yüksek mahkemelerden biridir? (99 DMS OÖ) A) B) C) D) E)

(Cevap E) 4. Anayasa md. 140/6 gereğince hakim ve savcılar idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığı'na bağlıdırlar.

Bölge İdare Mahkemesi Yüksek Hakem Kurulu Deviet Güvenlik Mahkemesi Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Uyuşmazlık Mahkemesi

(Cevap B) Anayasaya göre Yüksek Mahkemeler; Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek Mahkemeleri ve Uyuşmazlık Mahkemesidir.

5. İptal davası geriye yürümez. Bu nedenle C seçeneği doğrudur.

(Cevap E)

(Cevap C) 6. Anayasa 127 gereğince mahalli idarelerin seçilmiş organlarmın sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ve kaybetmeleri konusundaki denetim yargı yolu ile olur.

(Cevap D)

7. Cumhurbaşkanı göreviyle ilgili suçlardan sorumsuzdur. Sadece vatana ihanetten Yüce Divanda yargılanabilir. (Cevap E)

3. Aşağıdakilerden hangisi nedeniyle açılacak davalara ceza mahkemeleri bakmaz? (99 DMS OÖ) B) Miras D) A) Dolandırıcılık C) Yaralama Hırsızlık E) Cinayet

Miras Hukuku, Medeni Hukukun bir dalıdır ve mirasa ilişkin uyuşmazlıklar hukuk mahkemelerinde görülür. (Cevap B)

78-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİGörev yerinin kanunlara aykırı bir şekilde değiştirildiğini düşünen bir öğretmen, bu işlemin iptali için hangi mahkemeye başvurabilir? (99 DMS ÖL)

4.

A) B) C) D) E)

Aşağıdakilerden hangisi, hakim ve savcı güvencesiyle ilgili olarak 1982 Anayasası'nda yer alan kurallardan biri degildir? (99 DMS L) A) Hakim ve savcıların azledilememesi B) Hakim ve savcıların özlük işlerinde Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulunun yetkili olması C) Yüksek mahkemelerin hakimlerinin ancak cumhurbaşkanınca görevden alınabilmesi D) Hakim ve savcıların 65 yaşından önce istekleri dışında emekli edilememesi E) Hakimlerin görevlerinden bağımsız olması

Sulh Ceza Mahkemesi'ne Asliye Hukuk Mahkemesi'ne Yargıtay'a Uyuşmazlık Mahkemesi'ne !dare Mahkemesi'ne

İdari işlemler hakkında menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları idari davalardır ve İdari Mahkemelerince görülür.

Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri Anayasamızda sayılmıştır. Bunlar içinde yüksek mahkeme üyelerinin görevden alınması bulunmamaktadır.

(Cevap E)

(Cevap C) Aşağıdakilerden hangisi Bakanlar Kurulu tarafından gönderilen kanun tasarıları hakkında görüş bildirmekle yükümlüdür? (99 DMS ÖL)

5.

Aşağıdakilerden hangisi, Anayasa Mahkemesi'nin görev ve yetkilerinden biri degildir? (99 DMS L)

Kanunların Anayasa'ya uygunluğunu 2: denetlemek w B) Siyasai partileri kapatma davalarına bakmak >C) Siyasal partilerin mali denetimini yapmak D) Tüzüklerin Anayasa ve kanunlara uygunluğunu denetlemek Danıştay Kanunu md. 23/c gereğince Danıştay, _ başbakanlık ve bakanlar kurulunca gönderilen kanun ü E) TBMM İçtüzüğünün Anayasa'ya uygunluğunu tasarı ve teklifleri hakkında görüşünü bildirir. S denetlemek Yargıtay Danıştay Askeri Yargıtay Uyuşmazlık Mahkemesi Askeri Yüksek İdare Mahkemesi

A)

E D İ

A B ) C ) D )E )

(Cevap B) Tüzüklerin, hukuka uygunluğunu Danıştay ilk derece mahkemesi olarak inceler. (Cevap D) 6.

Sayıştay, genel ve katma bütçeli dairelerin gelir, gider ve maltarını aşağıdakilerden hangisi adına denetler? (99 DMS ÖL) A) B) C) D) E)

Cumhurbaşkanı TBMM Bakanlar Kurulu Maliye Bakanı Başbakan

9. Bir devlet okulunda çalışan ve yasalara aykırı şekilde görev yeri değiştirilen bir öğretmen, bu işlemin iptali için aşağıdaki mahkemelerden hangisine başvurabilir? (2000 DMS) A) B) C) D) E)

ÇÖZÜM:

İdare Mahkemesi Danıştay Anayasa Mahkemesi Uyuşmazlık Mahkemesi Sayıştay

Anayasamıza göre Sayıştay genel ve katma bütçeli dairelerin gelir-giderlerini TBMM adına denetler. (Cevap B)

Soruda öğretmenin görev yerinin değiştirilmesi bir idari işlemdir. İdari işlemlerin iptali için açılan davalar idare mahkemesinde görülür. (Cevap A)

-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ-

10. Aşağıdakilerden hangisi "doğal yargıç (kanuni hakim)" güvencesinin bir sonucudur? (2001 KMS) A)

B) C) D) E)

Hiç kimsenin kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önünde yargılanmaması Görülecek davaya göre olağanüstü yargılama mercilerinin kurulabilmesi Herkesin dilediği kişiye karşı dava açabilmesi Herkesin her konuda dava açabilmesi Herkesin dilediği yerde dava açabilmesi

Anayasa md.37 gereğince (ki maddenin başlığı kanuni hakim güvencesidir.) hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkamaz. (Cevap A)

tn (5

XX. UJ

11.1982 Anayasası'na göre, aşağıdakilerden hangisi Anayasa Mahkemesi'nin siyasi partilerle ilgili görevlerinden biri değildir? (2003/2 KPSS) A)

Siyasi partilerin mal edinimlerinin kanuna uygunluğunu denetlemek B) Kapatılan bir siyasi partinin yeniden kurulmasına izin vermek C) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığfnca açılan, siyasi partilerin kapatılmasıyla ilgili davaları kesin karara bağlamak D) Bir siyasi partiyi kapatma yerine, onun devlet yardımından tamamen yoksun bırakılmasına karar vermek E) Anayasa'ya aykırı eylemlerin odağı haline gelen bir siyasi partinin devlet yardımından kısmen yoksun bırakılmasına karar vermek

Kapatılan bir siyasi parti başka bir ad altında tekrar kurulamaz.

(Cevap B)

o

79

80-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

Türkiye'nin Sosyo- Ekonom ik Yapısına Gen el Bakış 3 (SAĞLIK)

Dergimizin bu sayısında ülkemizin sağlık konusundaki mevcut durumu, başlıca sorunları ve önemli gelişmeler özet bir şekilde ele alınacaktır. TÜRKİYE'DE SAĞLIK Kişilerin ve toplumların sağlıklarını korumak, hastalandıklarında tedavilerini yapmak, tam olarak iyileşmeyip sakat kalanların başkalarına bağımlı olmayıp yaşayabilmelerini sağlamak ve toplumların sağlık düzeylerini yükseltmek için yapılan planlı çalışmaların tümüne" sağlık hizmetleri " denir. Sağlık hizmetlerinin üç boyutu vardır. Koruma, tedavi ve rehabilitasyon. Koruyucu Sağlık Hizmetleri: Kişiye yönelik koruyucu hizmetler; Bağışıklama, ilaçla koruma, erken tanı, iyi beslenme, aile planlaması, sağlık eğitimi.

Çevreye yönelik koruyucu hizmetler; Çevremizdeki olumsuz biyolojik, fiziksel ve kimyasal faktörleri yok ederek, düzelterek ya da insanları etkilemelerini önleyerek kişilerin sağlıklarını koruyabilmektir. İyileştirici (tedavi edici) sağlık hizmetleri: Sağlık ocakları, dispanserler ve hastaneler aracılığıyla sunulan hizmetlerdir. Rehabilitasyon hizmetleri: Rehabilitasyon (esenlendirme) bedence ya da ruhça sakat kalmış olanların başkalarına bağımlı olmaksızın yaşayabilmelerini sağlamak için yapılan bütün çalışmaları kapsar. Cumhuriyet kurulduğunda 1923'te 554 hekim vardı. 1935'te 1625'e ulaştı. 1948'de doktor sasısı 5000'e yükseldi. 2000 yılında ise hekim sayısı toplam 81.988 (36.854'ü uzman, 45.134'ü pratisyen)dir. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı 2 Mayıs 1920'de kurulmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarında koruyucu sağlık hizmetleri ön planda tutulmuştur. Kuduz aşısı başta olmak üzere sıtma, trahom, frengi ve salgın

yapan bulaşıcı hastalıklarla mücadele için en uzak köylere kadar uzanan yaygın bir çalışma yapılmıştır. 1937-1949 döneminde en önemli olgu 2. Dünya Savaşıdır. Türkiye savaşa girmemekle beraber sağlık durumunun bozulması söz konusudur. 1943 yılında Köy Ebeleri ve Köy Sağlık Memurları Kanunu çıkarılmıştır. Bu dönemde sıtma, epidemik tifüs ve çiçek büyük salgınlara sebep olmuştur. 1945 yılında sıtma ile savaş için "Olağanüstü Sıtma Savaş Kanunu" çıkarılmıştır. 1949'da kabu! edilen yöntemle verem savaşına kentlerde "Verem Savaşı Demekleri", köylerde ise bu alandaki çalışmaları Sağlık Bakanhğı'nın yürütmesi kabul edilmiştir. 1960 yılında da Sağlık Bakanlığına bağlı Verem Savaşı Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Bu dönemde diğer en önemli olay da 1945'de İşçi Sigortaları Kurumunun kurulmasıdır. Bu kanunla Kurum, sigortalı işçiler için sağlık örgütü kurma, işletme ve sağlık personeli yetkisi almıştır. Bu hüküm 1952'de uygulanmaya başlanmıştır. Türkiye, 1948 yılında kurulan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)'nün kurucu üyeleri arasında yer almıştır. 1950'lerden sonra Türkiye'de yapılan tüm reformlarda DSÖ'nün teknik bilgi, uzmanlık ve sistem bilgilerinden yararlanılmıştır. Kişilerin ve toplumların sağlıklarını korumak, hastalandıklarında tedavilerini yapmak, tam olarak iyileşmeyip sakat kalanların başkalarına bağımlı olmadan yaşayabilmeleri için rehabilitasyon yapmak ve toplumların sağlık düzeyini yükseltebilmek için yapılan planlı çalışmaların tümüne "sağlık hizmetleri" denümektedir. Dünyada olduğu gibi, Türkiye'de de, sosyal ve ekonomik kalkınmanın temel göstergelerinden olan sağlık hizmetleri, giderek artan bir önem kazanmaktadır. Türkiye'de sağlık hizmetleri talebini karşılama, herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşamasını ve sağlık hizmetlerinden eşit ve en iyi şekilde faydalanmasını sağlama görevi Anayasa ile devletin yükümlülüğüne verilmiş ve sağlık kuruluşlarının planlanmasının tek elden ve devlet tarafından yürütülmesi öngörülmüştür.

-GÜNCEL: TÜRKİYE'NİN SOSYO-EKONOMİK KONULARI-

Vietnam'da kuş gribine yakalanmış bir insan üzerindeki I araştırmalarda virüsün sadece akciğerleri etkilemekle I kalmadığı ve vücudun bütün organlarına yayılabildiği |

Sağlık sektörü çok merkezli bir yönetim ve yapılanmaya sahip olmakla birlikte, sektörde daha çok kamu kuruluşları faaliyet göstermekte ve bunun içinde hizmet sunma, hizmeti finanse etmed9 en büyük payı, Sağlık Bakanlığı almaktadır. Bunu, SSK Genel Müdürlüğü, Milli Savunma Bakanlığı takip etmektedir. Bu yapılanma, aşırı derecede merkeziyetçi ve katı bir yönetim tarzını da beraberinde getirmekte ve bunun sonucu kurumlar arası koordinasyon sağlanamamaktadır.

Bilimadamlarını kaygılandıran bu gözlem, belki bugüne değin Uzak Doğu'da başka bir nedene bağlanan çok sayıda hastalığın -ve ölüm vakasının- aslında kuş gribi virüsünden kaynaklanmış olabileceğine işaret ediyor. 10 Ekim 2005 tarihi itibariyle Endonezya, Vietnam, Tayland ve Kamboçya'da 117 kişinin kuş gribi virüsüne yakalandığı teyit edildi. Bu kişilerden yaklaşık 6O'ı hemen hemen yarısı- öldü.

Türkiye'de temel sağlık göstergelerindeki gelişim aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tablonun incelenmesinden de görüleceği gibi, temel sağlık göstergeleri olarak kabu! edilen ve uluslararası karşılaştırmalarda kullanılan kaba doğum ve ölüm hızı, bebek ölüm oranı ve doğuşta hayatta kalma ümidi verilerinde önemli iyileşmeler olmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarıyla karşılaştırıldığında, kaba doğum hızı binde 48.2'den binde 20.8'e, kaba ölüm hızı binde 23.5'den binde 6.3'e düşmüş, doğuşta hayatta kalma ümidi 43 yıldan 69 yıla çıkarak önemli bir gelişme göstermiştir.

ftilgiNotu f

KUŞ GRİBİ Uzakdoğu Asya'da kuşlar ve kümes hayvanları arasında başlayıp daha sonra insanlara geçen kuş gribinin, Rusya ve Romanya'dan sonra ülkemizde de görülmesi, hastalığın sınırlı bir salgın olmayıp, tüm dünyayı tehdit ettiğine dair uyarıları doğruladı. Kuş gribinin 15 ayrı çeşidi var. En bulaşıcı kuş gribi virüs leri H5 ve H7 diye kodl anan türdeki virüs ler. Kuşlarda genellikle ölüme neden oluyorlar. Alarma yol açan ve Türkiye'de de tespit edilmiş olan ölümcül kuş gribi virüsü H5N1 ailesinden gelen virüs. Bu virüsün insanlara da sıçrayabildiğine tanık olundu. Göçmen kuşlar -özellikle de yaban ördekleri- virüsün doğal taşıyıcıları. Göçmen kuşlarla taşındığı için virüs sınır tanımadan ilerleyebiliyor. Buna ek olarak göçmen kuşların uçuş güzergahları bilindiğinden bu yol üstünde tavukçulukla uğraşanların daha dikkatli olması sağlanabiliyor. Kuş gribi, 1997 yılında Hong Kong'ta hastalanan bir insana dek sadece kanatlı hayvanları etkiliyor sanılıyordu. Virüs, kuş gribinden hastalanmış canlı hayvanlarla yakın temas halindeki insanlara bulaştı. Kuşların ve kanatlı hayvanların dışkısında H5N1 virüsü olabiliyor. Kuruyan dışkının toz halinde havaya karışması ardından insan bünyesine solunum yollarından giriyor. Semptomları (belirtileri), diğer grip türleriyle aynı: ateş, halsizlik, boğaz ağrısı ve öksürük.

81

H5N1'e yakalanan insanlar arasındaki ölüm oranı, yüksek bir oran. Yaklaşık 3 yıl önce ortaya çıkan ve dünya çapında en az 8,400 kişinin yakalandığı düşünülen solunum yolları virüsü Sars, bu vakalardan 800'ünde ölüme yol açmıştı. Kuş gribi insandan insana geçebileceğinin işaretleri alındı fakat henüz korkulan türden büyük bir s algına yol açabilecek düzeyde mutasyon örneğine rastlanmadı. Uzmanlar bunun mümkün olabileceğinden endişe duyuyor. Virüsün bugüne değin normal insan gribiyle karıştığı bir vakaya rastlanmadı.

tn 'o tc UJ Q

m c/> o. :*: ■1

Bilimadamlarının en büyük korkusu, bu olasılık. Normal gribe yakalanmış bir insanın, kuş gribi virüsünü de kapması durumunda, iki virüs türünün genleri birbirine karışabilir. 'Çift enfeksiyon' ne kadar sık yaşanırsa ortaya yeni, bulaşıcı ve öldürücü bir virüs türünün çıkması olasılığı da o kadar artıyor. Uzmanlar, milyonlarca kişinin öldüğü 1918 yılındaki grip salgını ("İspanyol Gribi" olarak bilinir) sırasında, kuş gribi virüsünün yukarıdakine benzer bir senaryodan geçmiş olabileceğini düşünüyor. Bu olasılığın günümüzde tekrar etmesinin dünya çapında 2 ila 50 milyon arasında kişiyi öldürebileceği tahmin ediliyor. Henüz kesin sonuç veren bir aşı yok. Fakat kuş gribinin H5N1 türüne koruma sağlayan aşı prototipleri -ön ürünleri- üretilmeye başlandı. Antiviral ilaçlar da semptomları hafifleterek hastalığın bulaşıcılığını azaltabilir. Uzmanlar kuş gribinin yiyecek içecekten geçmediğini söylüyor. Dolayısıyla tavuk yemekte bir sakınca yok. BM'nin kuş gribine karşı küresel mücadeleyi örgütlemekle görevlendirdiği yetkili Doktor David Nabarro, gelecekte bir kuş gribi salgınının 150 milyon insanın ölümüne yol açabileceği uyarısında bulundu. Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü başta olmak üzere bütün ulusal ve uluslar arası kuruluşlar alarma geçmiş durumda.

"Hayat kalitesi" göstergeleri adı altında da tanımlanan "genel ölüm ve bebek ölüm oranlan" ile "doğuşta hayatta kalma ümidi" göstergelerinin Türkiye'deki durumu dünya ve AB ortalamasıyla karşılaştırıldığmda; Türkiye'nin sağlık alanında

82-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

gelişmiş ülkelere göre geri kaldığı görülmektedir. Kaba doğum hızı Türkiye'de (1999) binde 20.8 iken, AB'de (1989) binde 10-15, dünyada (1992) binde 26'dır. Kaba ölüm hızı, aynı yıllar için, Türkiye'de binde 6,3 iken, AB'de binde 7-11 ve dünyada binde 9'dur. Yine aynı yıllar için, bebek ölüm hızı Türkiye'de binde 36,3 iken, ÂB'de 10-15 ve dünyada binde 53'dür. Doğuşta hayatta kalma ümidi göstergesi, Türkiye'de 69 yıl iken, AB'de 75 yıl ve dünyada 66 yıldır. Bu verilerden de görüldüğü gibi, Türkiye sağlık hizmetlerinde, gelişmiş ülkelerin 19801i yıllarda yakaladığı düzeyin gerisinde kalmış olup, dünya ortalamasının biraz üstündedir.

48.5'i, uzman hekimlerin % 56.1'i Ankara, İstanbul ve İzmir olmak üzere, üç büyük ilde toplanmıştır Ayrıca, Türkiye'deki sağlık personel durumu, Avrupa ülkelerinin göstergeleriyle karşılaştırıldığı zaman, yetişmiş sağlık insan gücünün yetersiz olduğu görülmektedir. SAĞLIK ALANINDAKİ BAŞLICA SORUNLAR 1. Personel eksikliği: Hekim, ebe, hemşire, sağlık memuru sayılarında ciddi eksiklikler bulunmaktadır. Türkiye'de hekim başına düşen ortalama nüfus 5 bin kişidir. Bu sayı ebe başına 3.690, hemşire başına 6.700 ve sağlık memuru başına 12.616'dır.

Temel Sağlık Göstergeleri Veriler

1991-1996

1999

2000

2003

20,8

22,2

20,9

2. Altyapı eksikliği: Sağlık ocağı, hastane, laboratuar vb. sağlık tesisleri yetersizdir.

Kaba Doğum (binde)

Hızı

26,3

Kaba Öl üm (binde)

Hı zı

6,9

6,3

7,1

7,0

3. Kaynakların verimli ve etkin kullanılamaması

Bebek (binde)

Hızı

50,3

36,3

41,9

38,3

4. Finansman yetersizliği

Yıllık Nüfus Artış Hızı (binde)

1,97

1,45

1,66

1,53

Doğuşta Hayatta Kalma Ümidi (yıl)

67,8

69,0

68

68,7

Ölüm

o

Bazı Avrupa ülkelerinde sağlık harcamalarının GSMH içindeki paylarına bakıldığında, OECD 'a LU ülkelerinde GSMH içinde sağlık harcamalarının payı 1997 yılı itibariyle ortalama % 7.9'dur. Bu ülkeler arasında GSMH içinde sağlığa en fazla pay ayıran ülkeler sırasıyla, ABD, Almanya, Fransa, Kanada, İtalya, Japonya ve İngiltere'dir. Sağlık harcamalarında hızlı artış gösteren İsviçre'nin, 1997 yılı, GSMH'den sağlığa ayırdığı pay % 10 olmuştur. Bu ülkeler içinde GSMH'den sağlığa en az pay ayıran ülke, tüm yıllar için, % 2-4 ile Türkiye olmuştur. AB sağlık harcamaları ortalamasıyla karşılaştırıldığında, Türkiye'nin bu ortalamanın çok gerisinde kaldığı görülmektedir Her alanda olduğu gibi, sağlık sektöründe de etkili hizmet sunmanın en önemli koşullarından biri, gerekli özelliklere sahip yeterli insan gücünün sektörde istihdam edilmesidir. Sağlık sektörü emek ve teknoloji yoğun bir sektör olduğundan, istihdam edilen personelin hem nicel hem de nitei açıdan yeterli olması önemlidir. Ülkede sağlık personelinin gelişiminde olumlu bir ilerleme gözlenmekle birlikte, bu alanda yaşanan temel sorun, sağlık personelinin bölgesel istihdamında görülen dengesizliklerdir. Personel, genellikle, Ege ve Akdeniz bölgeleri başta olmak üzere, büyük illerde yoğunlaşmıştır. Hekimlerin %

5. Sağlık personeli sayısının bölgelerarası dengesiz dağılımı: Sağlık personeli sayısı ülkemizde yetersiz düzeyde olduğu gibi, bu konuda bölgelerarasındaki dağılım da dengesiz biçimdedir. Hekimi olmayan sağlık ocağı oranı Marmara Bölgesi'nde % 12, Ege Bölgesi'nde % 16, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ise % 21'dir. Bölgeler arasındaki bu dengesizlik, sağlık konusundaki diğer göstergeler için de geçerlidir. 6. Kurumlar arası koordinasyon ve işbirliğinin yetersizliği 7. Ulusal bir sağlık politikası oluşturulamamış olması 8. Çocuk ölümleri: Ülkemiz için en önemli sorun çocuk ölümleridir. İsveç'te 0-4 yaş grubunda ölenlerin tüm ölenlere oranının yüzde 1,4 olduğu göz önüne alınırsa bizdeki yüzde 51 oranının ne kadar büyük olduğu daha iyi belli olur. Bebek ölüm oranlarını diğer ülkeler ile kıyaslarsak çocuk ölümieri arasında bebek ölümlerinin en önemli sorun olduğunu görürüz. DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ (World Health Organization - WH0) Birleşmiş Milletler örgütüne bağlı bir uzmanlık kuruluşudur. 1948'de kuruldu. Amacı ulusal sağlık örgütleriyle işbirliği içerisinde özellikle gelişmekte olan ülkelere sağlık alanında çalışmalar yapmaktır.

-GÜNCEL: TÜRKİYE'NİN SOSYO-EKONOMİK KONULARI-

nilgiNotuf

Dünya Sağlık Örgütü tarafından koordine edilen ve küresel düzeyde uygulanan Genişletilmiş Bağışıklama Programı kapsamında Türkiye'de çocuklar 7 hastalığa karşı aşılanmaktadır (difteri, hepatit B, kızamık, boğmaca, çocuk felci, tetanoz ve tüberküloz). Ayrıca okula devam eden çocuklar difteri, kızamık, çocuk felci, tetanoz ve tüberküloza karşı, hamile kadınlar da tetanoza karşı a ş ıl a nm a kt ad ır . Kap s am lı bi r aş ıl am a kampanyasının ardından 1993 yılında aşılama oranı % 75-80'e yükselmiştir. Ancak, son birkaç yıl içinde aşılama oranında azalma gözlenmektedir.

Sağlık Bakanlığı ile Hacettepe Nüfus Etütleri Enstitüsü'nün birlikte gerçekleştirdikleri Araştırması'nın (2003) sonuçları: Türkiye'nin nüfus yapısı doğum oranının azalmasına paralel olarak genç nüfus oranının yüksek olduğu yetişkin yaş grubuna doğru ilerliyor. Buna göre Türkiye nüfusunun yüzde 64'ü 15-64 yaş grubundan oluşuyor. Toplam doğurganlık oranı da 5 yılda 2,6'dan 2,2'ye geriledi. Araştırmada Türkiye'de nüfus artışının 2050'li yıllara kadar devam edeceği ve ardından da nüfusun durgun hale geleceği tahmin ediliyor. 2015 yılında Türkiye nüfusunun 80 milyonu aşması, 2025 yılında 90 milyon olması, 2050 yılında ise 100 milyon olması bekleniyor.

İyot eksikliğine bağlı bozukluklar (İEB), Türkiye'de beslenme alanında önemli sorunlardan birini oluşturmaktadır. Her üç kiçiden biri İEB ve bunun yol açtığı guatr ve zeka geriliği gibi sonuçlarm tehdidi altındadır.

Anne ve çocuk sağlığı konusunda artırılan çalışmalar sayesinde ülkedeki bebek ölüm hızı bir önceki 5 yıllık döneme göre binde 42,7'den binde 28,5'e düştü.

»ÇIKMIŞSORU(1999DMSOÖ) Aşağıdakilerden hangisi Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin çocuklara tanıdığı haklardan biri degildir?

Sağlık Bakanlığı, bebek ölüm hızını AB ortalaması olan binde 10-15 seviyelerine kadar o GC indirmeyi hedefliyor. U BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇOCUK FONU (UNICEF) JQ V) Cfl

Birleşmiş Milietler örgütüne bağiı kültürel uzmanlık "j| Qkuruluşlarından birisi. 1946'da geçici olarak kurulan 'g UNICEF, 1953 yılında sürekli hale getirildi. *~ UNICEF, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından çocuk haklarının korunması için çalışmaiar yapmak, çocukların temel gereksinimlerinin karşılanmasına yardımcı olmak ve çocukların potansiyellerini eksiksiz biçimde gerçekleştirmek için fırsatlar yaratmak üzere görevlendirilmiş bir kuruluştur. ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ Çocuk Hakları Sözleşmesi (ÇHS) Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 20 Kasım 1989 tarihinde kabul edilmiştir. ÇHS, çocukların, bedensel, zihinsel ve sosyal açıdan gelişebilecekleri en üst düzeye kadar gelişme ve görüşlerini özgürce ifade etme hakkına sahip bireyler olduklarını kabul etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ÇHS'yi 1990 yılında imzalamış ve 1995 onaylamıştır.Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) ÇHS'nin Türkiye'de yaşama geçirilmesi görevıni üstlenmiştir.

83

A)

Özel korunma hakkı

B)

Bir ad ve yurttaşlık hakkı

C)

Her yaşta çalışma hakkı

D)

Eğitim hakkı

E)

Korunma ve yardımdan ilk yararlanma hakkı (Cevap C) Çocuk Hakları Bildirgesi

20 Kasım 1959'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda on ilkeden oluşan "Çocuk Hakları Bildirgesi" kabul edilmiştir. 1. Tüm dünya çocukları bu bildirgedeki haklardan din, dil, ırk, renk, cinsiyet, milliyet, mülkiyet, siyasi, sosyal sınıf ayırımı yapılmaksızın yararlanmalıdır. 2. Çocuklar özel olarak korunmalı, yasa ve gerekli kurumların yardımı ile fiziksel, zihinsel, ahlaki, ruhsal ve toplumsal olarak sağlıklı normal koşullar altında özgür ve onurunun zedelenmeyecek şekilde yetişmesi sağlanmalıdır. Bu amaçla çıkarılacak yasalarda çocuğun en yüksek çıkarları gözetilmelidir 3. Her çocuğun doğduğu anda bir adı ve bir devletin vatandaşı olma hakkı vardır. 4. Çocuklar sosyal güvenlikten yararlanmalı, sağlıkiı bir biçimde büyümesi için kendisine ve annesine doğum öncesi ve sonrası özei bakım ve korunma

84-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

sağlanmalıdır. Çocuklara yeterli beslenme, barınma, dinlenme, oyun olanakları ile gerekli tıbbi bakım sağlanmalıdır.

AIDS Nedir? AIDS (Edinilmiş Bağışıklık Eksikliği Sendromu) kişiye HIV (İnsanda Bağışıklık Azaltıcı Virüs) bulaşması sonucunda oluşan ve bağışıklık sistemini etkileyerek ölümcül enfeksiyonlara neden olabilen hastalıklar bütünüdür. Tam tedavisi ve aşısı henüz bulunamamıştır. Kişi eğer virüsü cinsel yolla almışsa , ortalama 8-10 yıl boyunca hekime başvurmasını gerektiren bir bulgusu olmayabilir. Virüs kan yoluyla alınmışsa, bu süre azalarak, 5 ay ile 2 yıl arasında 'aeğişebilir.

5. Fiziksel, zihinsel ya da sosyal bakımdan özürlü çocuğa gerekli tedavi, eğitim ve bakım sağlanmalıdır. 6. Çocuğun kişiliğini geliştirmesi için anlayış ve sevgiye gereksinimi vardır. Küçük yaşlarda çocuğu annesinden ayırmamak için bütün olanaklar kullanılmalıdır. Ailesi ve yeterli maddi desteği olmayan çocuklara özel bakım sağlamak toplumun ve kurumların görevidir. Çocuk sayısı fazla olan ailelere devletyardımı yapılmalıdır.

Kişi virüsü aldığı andan itibaren başkalarına bulaştırabilmektedir. Sonuçta, birden fazla hastalık ve kanserin ortaya çıkması ile AIDS oluşur ve eğer tedaviye başlanmazsa hastalık ölümle sonuçlanır.

7. Genel kültür ve yeteneklerini, bireysel karar verme gücü, ahlaki ve toplumsal sorumluluğu geliştirecek ve topluma yararlı bir üye olmasını sağlayacak eğitim hakkı verilmelidir. Bu eğitimde sorumluluk önce ailenin olmalıdır. Eğitimin ilk aşamaları parasız ve zorunlu olmalıdır.

AIDS'in tanısı ELISA yöntemiyle yapılan kan testiyle olur. Bu testin doğru sonuç vermesi için 10-12 hafta süre geçmesi gerekmektedir. Dünya sağlık Örgütü (DSÖ) Aralık 20002 yılı verilerine göre dünyada 42 milyon kişi HIV/AIDS ile yaşamaktadır. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı Subat 2004 verilerine göre 1712 HIV/AIDS vakası vardır.

8. Çocuk her koşulda koruma ve kurtarma olanaklarından ilk yararlananlar arasında olmalıdır. 9. Çocukiar h9r türlü istismar, ihmal, ve sömürüye

AIDS Nasıl Bulaşır? olmamalıdır. Çocuk uygun bir asgari yaştan önce •■§ UJ so o o CNİ

karşı korunmalı ve hiçbir şekilde ticaret konusu o çalıştırılmayacak, sağlığını ve eğitimini tehlikeye sokacak fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişmesini engelleyecek bir işe girmeye zorlanmayacak ve izin verilmeyecektir. 10. Çocuk ırk, din ya da başka bir ayrımcılığı teşvik eden uygulamalardan korunacaktır.

Cinsel yolla: Virüsü taşıyan kişinin cinsel organ salgıları ile, her türlü korunmasız cinsel ilişkiyle bulaşır. Kan yoluyla: Kan ve kan ürünleri, organ ve doku nakli, deriyi delici-kesici aletler, enjektör, iğne paylaşımı ile bulaşır. Anneden bebeğe: HIV pozitif anneden gebelik sürecinde, doğum ve emzirme döneminde bebeğe bulaşır. AIDS Hangi Durumlarda Bulaşmaz?

KIZILAY Kızılay, savaş alanında yaralanan ya da hastalanan askerlere hiçbir ayrım gözetmeksizin yardım etmek arzusundan doğmuştur. 11 Haziran 1868 tarihinde "Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti" adıyla kurulan Kızılay, 1877'de "Osmanlı Hilali Ahmer Cemiyeti", 1923'de "Türkiye Hilaliahmer Cemiyeti", 1935'te "Türkiye Kızılay Cemiyeti" ve 1947'de "Türkiye Kızılay Derneği" adını almıştır. Kuruluşa "KIZILAY" adını Atatürk vermiştir. Kızılay, Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Topluluğu'nun temel ilkelerini paylaşır. Bunlar; insaniyetçilik, ayrım gözetmemek, tarafsızlık, bağımsızlık, hayır kurumu niteliği, birlik ve evrensellik ilkeleridir. Kızılay, tüzel kişiliğe sahip, özel hukuk hükümlerine tâbi, kâr amacı gütmeyen, yardım ve hizmetleri karşılıksız olan ve kamu yararına çalışan bir gönüllü sosyal hizmet kuruluşudur.

AIDS, sosyal davranışlar, öpüşme, dokunma, okşama, el sıkışma, sarılma ile bulaşmaz. Yiyecek, su, çatal-bıçak, kaşık, bardak, tabak paylaşımı ile bulaşmaz. Öksürme ve aksırma ile bulaşmaz. Sinek, sivrisinek, böcek sokması, hayvan ısırması ile bulaşmaz. Yüzme havuzu, genel tuvalet, duş, sauna paylaşımı ile bulaşmaz. Nefes, gözyaşı ve ter ile bulaşmaz.

-GÜNCEL: TÜRKİYE'NİN SOSYO-EKONOMİK KONULARI-

ÇOZUMLU KONU KAVRAMA TESTİ

85

5. Toplum sağlığını koruma konusunda aşağıdakilerden hangisi birinci öncelige sahiptir? B) Çocuklar A) Hasta insanlar C) D) Zenginler Kadınlar E) Zayıflar

1. 2005 yılı Ekim ayında ortaya çıkan "kuş gribi" vakası tüm yurtta tedirginlik yaratmıştır. Ancak hastalık ilk görüldüğü yerin dışına çıkmadan yok edilmiştir. Kuş gribi vakası aşağıdakilerden hangisinde görülmüştür? A) Turgutlu B) Manyas C) Mudurnu

6. Aşağıdakilerden hangisi uluslar arası bildirimi zorunlu hastalıklardan biridir? C) Difteri A) Kuduz B) AIDS D) Boğmaca E) Brusellozis

D) Ayvalık E) Edremit

2.

"Bedence ya da ruhça sakat kalmış olanların başkalarına bağımlı olmaksızın yaşayabilmelerini sağlamak için yapılan bütün çalışmalar" şeklinde açıklanan kavram, aşağıdakilerden hangisidir? A) B) C) D) E)

Tedavi edici sağlık hizmetleri Rehabilite edici sağlık hizmetleri Koruyucu sağlık hizmetleri I. basamak tedavi edici sağlık hizmetleri II. basamak tedavi edici sağlık hizmetleri

Aşağıdakilerden hangisi çocuk hakları konusunda çalışma yapan uluslar arası bir teşkilattır? A)UNESCO B)FAO C) UNICEF D) UNFPA E) UND

Toplumun sağlık düzeyini gösteren en önemli gösterge aşağıdakilerden hangisidir? A) B) C) D) E)

3.

4.

Bebek ölüm hızı Perinatal ölüm hızı Ölüdoğumhızı Ölü doğum oranı Kaba doğum hızı

Aşağıdakilerden hangisi Türkiye'nin sağlık alanındaki başlıca sorunlarından biri değildir? B) Yetersiz bütçe D) Çocuk ölümleri A) Salgın hastalıklar C) Personel eksikliği E) Altyapı eksikliği hastalığı nın Aşağıdakilerden hangisi AIDS bulaşma yollarından biri değildir? A) B) C) D) E)

Kan nakli Cinsel ilişki Sivrisinek ısırması Emzirme ile anneden çocuğa Gebelikte anneden çocuğa

Ülkemizde Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni uygulamakla görevli kurum aşağıdakilerden hangisidir? A) B) C) D) E)

Aileden sorumlu devlet bakanlığı Unicef Türkiye Bürosu Sağlık Bakanlığı Milli Eğitim Bakanlığı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu

86-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

10.20 Kasım 1959'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda on ilkeden oluşan "Çocuk Hakları Bildirgesi" kabul edilmiştir.

12. Ülkemizin sağlık yapısıyla ilgili olarak aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır? A)

Aşağıdakilerden hangisi Çocuk Hakları Bildirgesi'nde yer alan çocuk haklarından biri degildir? A)

Her çocuğun doğduğu anda bir adı olma hakkı vardır

B)

Her çocuğun doğduğu anda bir devletin vatandaşı olma hakkı vardır Her çocuğun sosyal güvenlik hakkı vardır İstediği kişiyle evlenme hakkı Fiziksel, zihinsel ya da sosya! bakımdan özürlü çocuğa gerekli tedavi, eğitim ve bakım sağlanmalıdır.

C) D) E)

B) C) D) E)

•z.o n

Devlet, Anayasa ile sağlık konusunda görevli kılınmıştır Türkiye, Dünya Sağlık Örgütü'nün kurucu üyeterindendir Ülkemizd9 sağlık personeli eksikliği vardır Sağlık sektöründe özel şirketler faaliyet gösterebilmektedir Sağlık hizmetlerinde bölgeler arası denge sağlanmıştır

13. Dünyadaki çocuk ölümleri ile ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? (2004 KPSS) A) B)

11. Dünya Sağlık Örgütü tarafından koordine edilen ve küresel düzeyde uygulanan Genişletilmiş Bağışıklama Programı kapsamında Türkiye'de çocuklar 7 hastalığa karşı aşılanmaktadır.

C) D) E)

Aşağıdakilerden hangisi bütün uygulanan aşılardan biri değildir? A) Hepatit B B) Difteri C) Çiçek Aşısı D) Boğmaca E) Tetanoz

çocuklara

Dünyadaki en çok çocuk ölümleri 0-5 yaş arasında görülmektedir. Çocuk ölümünün en çok olduğu yer Afrika, en düşük olduğu yer İskandinavya'dır. Gelişmekte olan ülkeler arasında yer alan Türkiye, çocuk ölümü oranı yüksektir. Çocuk ölümlerinin seb9bi, yetersiz beslenme ve ilaç eksikliğidir. Çocuklarda ölüme yol açan hastalıklar arasında 9n önemlisi çiçek hastalığıdır.

ÇÖZÜMLER 1. Türkiye'de ilk kez Balıkesir'in Manyas İlçesi'ne bağlı Kızıksa Beldesi'nde görülen "kuş gribi" hastalığı, yapılan çalışmalarla yok edilmiş ve yayılması engellenmiştir. (Cevap B) 2. Rehabilitasyon (esenlendirme) bedence ya da ruhça sakat kalmış olanlann başkalarına bağımlı olmaksızın yaşayabilmelerini sağlamak için yapılan bütün çalışmaları kapsar. (Cevap B)

-GÜNCEL: TÜRKİYE'NİN SOSYO-EKONOMİK KONULARI3. Salgın hastalıklar özellikle Cumhuriyetin ilk yıllarında, savaştan yeni çıkıldığı için çok önemli bir sorun olmuştur. Ancak uygulanan başarılı aşı çalışmaları ve altyapı konusundaki gelişmelerin bir sonucu olarak günümüzde salgın hastalıklar önemli bir tehdit olmaktan çıkmıştır.

87

9. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) ÇHS'nin Türkiye'de yaşama geçirilmesi görevıni üstlenmiştir. (Cevap E)

(Cevap A)

10. A, B, C ve E seçeneklerindekiler bildirgede geçen çocuk haklarındandır. Ancak, çocuklar belli bir yaşa kadar evlenemezler, belli bir yaştan sonra ise veli ve/veya hakim izniyle evlenebilirler.

4. AIDS hastalığı cinsel ilişki; kan ve kan ürünleri, organ ve doku nakli, deriyi delici-kesici aletler, enjektör, iğne paylaşımı ile ve anneden bebeğe gebelik sürecinde, doğum ve emzirme döneminde bulaşır. Sinek, sivrisinek, böcek sokması, hayvan ısırması ile bulaşmaz.

(Cevap D)

(Cevap C)

H.Türkiye'de çocuklar 7 hastalığa karşı aşılanmaktadır. 5. Çocuk Hakları Bildirgesi'nin ilkelerinden biri; "Çocuk Bunlar; difteri, hepatit B, kızamık, boğmaca, çocuk her koşulda koruma ve kurtarma olanaklarından ilk felci, tetanoz ve tüberküloz. yararlananlar arasında olmaiıdır." şeklindedir. Bu -^ ilkeye paralel olarak, çocuklar birinci önceliğe sahiptir. (Cevap C) LU O "ğ (Cevap B)

6. AIDS hastalığının uluslar arası bildirimi zorunludur, diğer hastalıkların ise ülke düzeyinde bildirimi zorunludur. Uluslar arası bildirimi zorunlu olan diğer hastalıklar: Çiçek, Humma-i racia, Kolera, Sarı humma. Tifüs, Veba. (Cevap B) 7. Birleşmiş Milletler örgütüne bağlı bir kültürel uzmanlık kuruluşu olan UNICEF, çocuk haklarının korunması için çalışmalar yapmak, çocukların temel gereksinimlerinin karşılanmasına yardımcı olmak ve çocukların potansiyellerini eksiksiz biçimde gerçekleştirmek için fırsatlar yaratmak üzere görevlendirilmiş bir kuruluştur. (Cavap C) 8. Kaba doğum ve ölüm hızı, bebek öiüm oranı ve doğuşta hayatta kalma ümidi temel sağlık göstergeleri olarak kabul edilen ve uluslararası karşılaştırmalarda kullanılan önemli verilerdir. Bunların arasında ise Bebek Ölüm Hızı en önemli göstergedir. (Cevap A)

<0 (f)

12. Ülkemizde bir çok konuda olduğu gibi sağlık alanında da bölgeler arası dengesizlik vardır. Hekimi olmayan sağlık ocağı oranı Marmara Bölgesi'nde % 12 iken, Doğu Anadolu Bölgesi'nde % 21'dir. (Cevap E) 13. Çiçek hastalığı salgınları dünyada binlerce yıl boyunca sürmüştür, Ancak tüm dünyada uygulanan başarılı aşı kampanyaları sayesinde hastalık yeryüzünden silinmiştir. Amerika'da en son çiçek vakası 1949 yılında görülmüştür. Dünyadaki son vaka ise 1977 yılında Somali'de görülmüştür. Tüm bu aşı kampanyalarımn başarısı ve hastalığın artık görülmemesi nedeni ile dünyada çiçek aşısı uygulaması durdurulmuştur. Ülkemizde ise 1976 yılından itibaren çiçek aşısı uygulaması yapılmamaktadır. (Cevap E)

KPSS BIZÎM ÎŞİMİZ! DOĞRU KAYNAK = DOĞRU SONUÇ = KPSS DERGİSİ VEDİİKLİM KPSS EĞİTİM BİLİMLERİ DERGİSt ABONEIJĞİ12 Sayı x 4 YTL = 48 YTL

Nasıl Abone Olabilirim? 1- Abonelik ücretini aşağıda yazılı olan posta çeki veya banka hesaplarına yatırınız. 2Adınızı ve adresinizi vermek iizere abone merkezimizi arayınız. 3- Aboneliğiniz tamamlanmıştır. NOT: 1- Bu kampanyaya katılan herkese Yediiklim'den 4 adet Deneme Fasikülü Hediye! NOT: 2- Bu kampanyaya ilk 50 aboneye Yedüklim'den Somlarla ANAYASA HUKUKU kitabımız hediye! YKDİİKLİM KPSS GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERCİSİ ABONELİĞİ 12 Savı x 4 YTL = 48 YTL Nasıl Abone Olabilirim? 1- Abonelik ücretini aşağıda yazılı olan posta çeki veya banka hesaplarına yatırınız. 2Adınızı ve adresinizi vennek üzere abone merkezimizi arayınız. 3- Aboneliğiniz tamamlanmıştır. NOT: 1- Bu kampanyaya katılan herkese Yediiklim'den 4 adet Deneme Fasikülü Hediye! NOT: 2- Bu kampanyaya ilk 50 aboneye Yediiklim'den Sorularla ANAYASA HUKUKU ya da Sorularla BORÇLAR HUKUKU kitabımız hediye! HER İKI DERGIYE BIRDEN ABONELIK! (12 Sayı Eğitim + 12 Sayı GYGK) x 4 YTL = 96 YTL NOT: 1- Bu kampanyaya ilk 50 aboneye Yediiklim'den Sorularla ANAYASA HUKUKU kitabımız hediye! NOT: 2- Bu kampanyaya katılan herkese Yediiklim'den 4 adet Deneme Fasikülü Hediye!

Nasıl Abone Olabilirim? 1- Abonelik ücretini aşağıda yazılı olan posta çeki veya banka hesaplarına yatırınız. 2- Adınızı ve adresinizi vermek üzere abone merkezimizi arayınız. 3- Aboneliğiniz tamamlanmıştır. NOT: Yediiklim bu kampanya üzerinde değişiklik yapma hakkını saklı tutar! Kampanya Yediiklim'in isteği üzerine sonlandırılabilir!

Ycdiiklim Eğitim Bilg. Yayıncılık San. ve Tic. LTD. ŞTİ. hcsap numaraları: 1- POSTA ÇEKİ= 191 30 17 (Tüm postanclerdcn yatırabilirsiniz!) 2- AKBANK SİNCAN Şubesi, Şube Kodu: 139, Hcsap No: 0081982 3- ANADOLU FİNANS SİNCAN Şubcsi, Şubc Kodu: 38, Hcsap No: 212985 4- GARANTİ BANKASI SİNCAN Şubesi, Şube Kodu: 465, Hcsap No: 6298918 5- VAKIFBANK SİNCAN Şubcsi, Şubc Kodu: 170, Hesap No: 00158 0072 8444 6916 6- İŞBANKASI SİNCAN Şubesi, Şubc Kodu: 4282, Hcsap No: 304210 678536

Yediiklim KPSS GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR ve Yediiklim KPSS EĞlTİM BİLİMLERÎ dergilerimiz AStL YAYIN DAĞITIM tarafından yayınlanacaktır. Dergilerimiz geniş bir yazar kadrosu tarafından yayınlanacaktır. Doyurucu konu anlatımı, çözümlü ve cevaplı sorulann bulunduğu, tüm çıkmış soruların çözümleriyle sunulduğu dergimiz bir çok soruyu aynen yakalayacak ve tüm sorulan cevaplandırabilecektir. Dergimiz 2005 KPSS sınavı sorulan da ayrıntılı olarak incelenip, 2006 KPSS sınavında soru kaçırmayacak şekilde hazırlanmaktadır.

ABONE MERKEZİ (0.312) 276 98 77 EN GÜNCEL! EN KAPSAMLI! EN DOYURUCU! NOTLAR: 1- Setimizi alan tüm abonelerimizin banka veya posta çeki dekontlarını saklamalannı öneririz. thtilaf halinde YEDlİKLİM dekontun fotokopisini isteyebilir. 2- Dergiler ayda bir defa kargo (veya PTT) ile gönderilecektir. Kargo ücreti YEDtlKLİM tarafından ödenecektir. 3- Eğer abonenin bulunduğu yerde kargo şubesi yoksa, kargo adrese teslim yapamıyorsa, dergiler size en yakın kargo şubesinin bulunduğu yere gönderilir. Kargo tarafından size telefonla haber verilir. 4- Hediyeler ilk dergi ile birlikte gönderilir. Eğer hediyenin basımı henüz tamamlanmamışsa hediye ikinci sayı ile gönderilir.

Asil Yayın Dağıtım Ltd. Şti. Fevzi Çakmak 1. Sokak No:22/A Kızılay/Ankara

e-posta: [email protected] internet:asilyayin.com.tr

www.yediiklim.net I ^9 www.asilyayin.com.tr I ^9 www.yediiklim.com.tr

Related Documents