Genel Yetenek 1-www.sozelciyiz.net

  • May 2020
  • PDF

This document was uploaded by user and they confirmed that they have the permission to share it. If you are author or own the copyright of this book, please report to us by using this DMCA report form. Report DMCA


Overview

Download & View Genel Yetenek 1-www.sozelciyiz.net as PDF for free.

More details

  • Words: 43,476
  • Pages: 114
-TÜRKÇE-

Sözcükte ve Söz Obeklerinde Anlam Örnek: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "almak" sözcüğünün anlamıyla kullanımı uymamaktadır? anlam kullanım

"Sözcük" Nedir? Kendi başına anlamı olan ya da kendi başına anlamı olmamasına karşın cümİ9d9 anlam ilişkil^ri kuran anlatım aracına sözcük denir.

A) ele geçirmek, fethetmek: bu şehri biz aldık, biz koruyacağız B) Yolmak, koparmak: kaşını sıkça aidırıyor. C) çevirmek kuşatmak: onu evden ben alırım D) içeri sızdırmak: gemi su almaya başladı E) içine sığdırmak. Bu araba on kişiyi alır.

Burdan da anlayacağımız gibi sözcükler ikiye ayrılır: a) Kendi başına anlamı olan sözcükler; ayakkabı, silgi, tabak, hasret...

S

C seçeneğindeki çevirmek sözcüğü ile kullanımı birbirine uymamaktadır. Cümledeki kullanımına göre bir yerden alıp başka yere götürmek anlamındadır. (Cevap C)

b) Kendi başına anlamı olmayan sözcükler; ile, kadar, gibi, veya, için... Kendi başına anlamı olmayan sözcükler bulundukları | cümlede anlam kazanırlar. | i

Senin kadar güçlü değii. (karşılaştırma)

;

Altın gibi bir kalbi var. (benzerlik)

J

ANLAMLARI AÇISINDAN SÖZCÜKLER | SÖZCÜKLERDE ÇOK ANLAMLILIK Sözcüklerin, yansıttıkları temel anlamın yanı sıra yeni kavramlar da anlatır hale gelmelerine çok anlamlılık denir. Sınavda çıkan sözcükte anlam sorularının büyük bir kısmı çok anlamlılıkla ilgilidir. Bunun için soruları çözerken sözcüğün kafamızdaki kalıplaşmış anlamını değil; cümle içinde kazandığı anlamını esas almalıyız.

1.GERÇEKANLAM a) Temel Anlam S&te Bir kelimenin herkes tarafından bilinen ilk anlamına denir. Bir kelime söylendiğinde "i!k anda" herkes aynı şeyi anlıyorsa, bu o kelimenin gerçek anlamıdır. Örnek: "Suya büyükçe bir yem attı." Bu cümlede "atmak" kelimesi "bir cismi bir yöne doğru fırlatmak" anlamıyla kullanılmıştır. Bu anlam sözcüğün ilk (gerçek) anlamıdır. Örnek: - Duvarın üstünden güçlükle atiadı. - Son bomba büyük bir gürültüyle patladı. - Çok kayganmış yere düştüm.

"Kesmek" sözcüğünü ele alalım:

- Gülhan diş sağlığına önem veriyor.

Bir seyi parçalara ayırmak: Elindeki ipi makasla kesti.

- Bu mevsimde başını soğuktan korumalısın.

İlişkiyi bitirmek: Onunla ilişkimi kestim.

- Paketlerin her biri 25 kg'dan daha ağır olmamalı. - Yeni aldığım kunduraayaklarımı incitti.

Bakmak: Adam saatlerdir beni kesiyor.

- Yeşii gözleri ona gurur veriyordu.

Son vermek: Artık sesini kesmelisin.

- Düğmeyi diktim ama iğneyi kaybettim.

Kapatmak, engellemek: Polis yolu kesti.

Altı çizili sözcükler gerçek anlamlarıyla kullanılmıştır. b) Yan Anlam

Bu anlamları çoğaltmak mümkündür.

Bir sözcüğün temel anlamına bağlı olarak kazandığı yeni anlama yan anlam denir. Yan anlam ile temel anlam arasında bir benzerlik ilişkisi vardır. - Şirketin başında oğlunu görmek istiyordu.

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISU -

İki saat yürüyerek suyun gözüne ulaştık.

Ornek:

-

Çekmec9nin gözlerinde kalemi bulamadım.

-

Kravat iğnesi takıım elbisesine uymuyordu.

Sevincini aözlerinden okuyabiliyordum. Kalemlerini çantanın gözü-ne yerleştirdi. Sen benim iki gözümsün.

Altı çizili sözcükleryan aniamlarıyla kullanılmıştır. Sözcükİ9re yan anlam kazandırmanın yoltarından biri de insan organlarını doğadaki kavramlara aktarmaktır. Şu örnekleri inceleyelim - Yorganın yüzü - Dağın sırtı - Ayakkabının burnu

- Küreğin beli

2005 KPSS Bir eleştirmenimiz şöyle diyor: "Şu da bir gerçektir ki, şiirin avagına köstek olan uyağı atmakla, Orhan Veli şiirimize çok büyük katkıda bulunmuştur." Bu cümlede altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Şiirin anlaşılmasını zorlaştırmak B) Şairteri birbirini taklit etmeye yönlendirmek C) Şiirin benimsenip sevilmesini eng^llemek D) Şiiri, belirli sınırların içine haps9tmek E) Şiirde, bilinen konuların işlenmesine yol açmak

I (Temel | \ anlam) \ İ (Yan anlam)

Gerçek anlam

Elmanın yere düşmesini ilk gören kimdi? Yılın ilk karı Erciyes'e düştü.

1 (Mecaz İ anlam) i (Temel : anlam) i (Yan anlam)

i Mecaz \ anlam ; Gerçek : anlam i

Bu derde düşeli yüzü gülmüyor

; \

\ !

(Mecaz anlam)

Mecaz aniam

"Bakmak" sözcüğünün anlamca türlenişini inceieyelim: - Her tarafa baktım; ama onu göremedim. (Temel Anlam) - Güneye bakan pencereden denizi görebilirsiniz. (Yan Anlam) - Yaşlılık yıllarında anneme ben bakmak isterim. (Mecaz Anlam) 3. TERİM ANLAM

"Köstek olmak" deyımi bir işin yapılmasında engel teşkil etmek, daraltmak anlamındadır. Açıklamaya en uygun ifade "şiiri, belirli sınırların içine hapsetmek" ifadesidir. (CşyapD)

Bilim, sanat, spor ya da meslek dallarından birinde kavram oluşturan sözcüklere terim denir. Terimler kesin anlamlıdırlar V9 tanımiarı evrenseldîr. Örnek: -

Bu oyun iki perdeden oluşuyor. (Terim)

-

Kutuplar buzullarla kaplıdır. (Terim)

-

Takımımız üç gol_yedi. (Terim)

-

Açıortav problemlerini çözüyorum. (Terim)

-

Bu gazel çok güzelmiş. (Terim)

-

Üçgenin açılarını bulamadı, (Terim)

-

Benim açımdan sorun yok (Terim Değil)

2.MECAZANLAM Bir sözcüğün gerçek anlamından büsbütün kayarak başka bir anlamı karşıiayacak biçimde kullanılmasıyla mecaz anlam oluşur.

| M^caz anlam kelim^ye bizim yüklediğimiz anlamdır.

|

BiloiNolu/ -

Tatlı diliyle bize mutluluk verdi.

-

Onurumu kırmana izin veremem.

-

Yüreğindeki inçe sızı ile yaşayacak.

-

Konuyu ann^me açmaktan başka çarem yoktu.

-

Öğretmenin gözünden de düştü.

Altı çizili sözcükler mecaz anlamda kullanılmıştır. Sözcüğün temel ve yan anlamı o sözcüğün gerçek anlamı olarak değerlendirilir.

Bir sözcüğün terim anlamlı olabilmesi için cümle önemlidir. Sözcük cümle içinde tanım yapılabilecek

4. SOYUT-SOMUTANLAM Somut: Beş duyu organımızdan herhangi biriyle algıladığımız kavramlardır. -

Soğuk havada dışarıdaydık. deri-^dokunma duyu organı)

(somut-

- Güzel sesini dinledik. (somut-kulak—»işitme duyu organı)

-TÜRKÇE- Mavi kazak giymiş. (somut-göz—>görme duyu organı) Soyut: Beş duyu organımızdan herhangi biriyle algılayamadığımıztüm kavramlardır. Rüya gördüm. (soyut-beyin —>beyin bir duyu organı değil)

Eş anlamlı kelimeler genellikle birbirlerinin yerine kullanılabilirler. Ancak bazı durumlarda anlamdaş sözcükler birbirinin yerini tutamaz. Buna en güzel örnek deyimlerdir. Örnek: -

Ben bu işi kafama koydum.

-

Ben bu işi başıma koydum. (Diyemeyiz. Çünkü anlatım bozukluğuna yol açarız.)

Hasret zordur. (soyut-kalp —> kalp bir duyu organı değil) |şomutlamâl[Soyut kavramların anlatılması biraz zordur. BLT nedenle biz daha kolay anlaşılan ve anlatılan somut sözcükleri kullanırız. Buna somutlama denir.

Eş anlamlı kelimeler dahi oisa deyimlerîn ya da ata-

Örnek: Adamın kafası taşla yarılmıştı. Çocuk başını doğrultamıyordu.

Örnek: - Geçen yıl ka]j) ameliyatı oldu. somut

Örnek: Serhat düzenbazın birisidir. Böyle hilekâr adam olmaz.

- 0 kalpsizin biridir. (Somutlama) soyut (Gerçekten kalbi mi yok?) 5. NİTEL-NİCEL ANLAM Nitel: Bir kavramın ya da varlığın özelliklerini anlatan sözcüklere nitel anlamlı sözcükler denir. Bu sözcükler "Nasıl?" sorusuna cevap verirler.

Dikkat edilirse bu sözcüklerin söyleyiş ve yazılışları farklı, anlamları ise aynıdır. işte böyle sözcüklere eş anlamlı sözcükler denir. Bir sözcüğün eş anlamiısını bulurken cümle içindeki anlamına bakılır.

- Büyük adam olacağım. Nitel (ölçülemez) tc m n c Nicel: Bir kavramın ya da varlığın azalıp çoğalan, sayı- o w lan, ölçülen, tartılan özelliklerini anlatan sözcüklere nicel anlamlı sözcükler denir.

b) Yakın Anlamlı Sözcükler / Sözler

Tath sözler etti. Nitel (ölçülemez)

Eş anlamlı gibi görünmelerine karşın aralarında az çok anlam ayrılıkları bulunan sözcükierdir.

Örnek:

-

Büyük bir ev. Nicel (ölçülebilir)

öğüt nasihat

-

Uzun yol. Nicel (ölçülebilir)

akıl

Yol gösterici söz

Dar pantolon. Nicel (ölçülebilir)

Ortak Anlam

6. GENEL VE ÖZEL ANLAM Aralarındaki ortak özelliklere göre daha çok varlığı kapsayan, aynı kavramları topluca düşündüren sözcüklere genel; anlamları sınırlı olan, kavramları tek tek düşündüren sözcüklere de özel anlamlı sözcükler denir. Örnek: Türkiye - Ankara - Sincan (genelden özele) Ses. hece, sözcük, cümle, paragraf (özelden genele)

SÖZCÜKLER ARASI ANLAM İÜŞKİLERİ

Yakın anlamlı Sözcükler

nilgiNotuf | Aynı anlama gelebilecek sözcükleri cümle içerisinde \ | bir arada kullanmak anlatım bozukluğuna yol açar. [ Örnek: Önümüzde saglıklı ve sıhhatli nice yıllar var. (Altı çizgili sözcüklerin biri gereksizdir.) c) Karşıt (Zıt) Anlamlı Sözcükler

a) Anlamdaş (Eş Anlamlı) Sözcükler: Yazılış ve okunuş bakımından farklı, fakat anlamca aynı olan sözcüklerdir. Anlamdaş sözcüklerden biri genelde yabancı kökenlidir. Kıymet- değer, cevap- yanıt, misafir- konuk

Anlam bakımından birbirine ters düşen, birbiriyle çelişen sözcüklere karşıt (zıt) sözcükler denir. Sözcüklerin olumsuzları, karşıt anlamları değildir. Örnek: » gel X git (zıt anlamlı)

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI» gel-gelme (zıt değil) Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcükleri inceleyelim. Hepsi zıt anlam oluşturmuştur. Örnek: -

"Gönlümü alan siz, vermeven siz."

-

"Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz."

-

Eski düşmandan dost olmaz.

-

Kah ağlayıp kah gülmüşüm kimin umurunda.

d) Eş Sesli (Sesteş) Sözcükler Yazılışları ve söylenişleri aynı, anlamları tümüyle farklı olan sözcüklerdir. Sözcükler arasındaki gerçek-mecaz anlam ilişkisi sesteşlik oluşturmaz. Örnek:

AKTARMALAR a) Ad Aktarması (Düz değişmece) Bir sözcüğün benzetme amacı güdülmeden, herhangi bir ilişkiden ya da çağrışımlardan yararianarak başka bir sözcüğün yerine kullanılmasıyla oluşturulur. Örnek: - İçeri girerken ayaklarını çıkar. (ayakkabılarını) Ayaklarını kelimesinden hepimiz çağrışımsal olarak ayakkabımızı anlıyoruz. Burada iç-dış ilişkisi kurularak ad aktarması yapılmıştır.. Ayak —> Ayakkabı

dış Ad aktarmasının bir adı da Mecaz-ı Mürsel'dir. Örnek:

Niçin kondun a bülbül

Orhan Pamuk'u okuvorum. (kitap)

Kapımdaki asmava. (üzüm çardağı)

"Çatma kaşlarını ey nazlı hilâl!" (bayrak)

Ben yarimden ayrılmam

Gökten bereket yağıyor. (yağmur)

Götürseler asmava. (idam etme eylemi)

SÖZCÜKLERLE İLGİLİ ANLAM OLAYLARI a) Dolaylama Bir sözcükle anlatılabilecek kavramları başka sözcüklerle aynı anlama gelecek biçimde anlatmaya denir.

b) Deyim Aktarması Ad aktarmasından farklı olarak benzetme amacı güdülerekyapılır. 1) İnsandan Doğaya Aktarma: Organ adlarının, insana ait özelliklerin doğaya aktarılmasıdır. İnsan dışındaki kavramlar Türkçe'de doğa şeklinde adlandırılır. -

Örnek: -

Yavru vatan—»-Kıbrıs

-

Beyaz altın—►Pamuk

-

Meşin yuvarlak—>Futbol topu

-

Minik serçe—>Sezen Aksu

-

Güneyin incisi—♦ İzmir

-

Kara elmas—> Köımür

-

Bacasız sanayi—>Turizm

b) Güzel Adlandırma: Duyulduğu zaman korku, nefret, tiksinti gibi duygular uyandıran kavramları daha güzel sözcüklerle anlatmaya güzel adlandırma denir. Örnek: -

Vefat 9tmek—> öimek

-

İstifra 9tmek—* kusmak

-

Defnetmek—> gömmek

-

İşitme engelli—> sağır

ölü deniz (deyim aktarması) (insandan doğaya)

- kel tepe (deyim aktarması) (insandan doğaya) 'Ç 2) Doğadan İnsana Aktarma: Doğayla ilgili özellikler insanlara aktarılabilir. -

sert adam (deyim aktarması) (doğaya ait bir özellik)

3) Duyular Arası Aktarma: Bir duyu organının yapabileceği bir görevi başka bir duyu organının üstienmesidîr. Tatlı

S9S

tatma işitme Burada dilin yapabileceği işlevi kulak üstlenmiştir. Buna duyular arası aktarma denir.

-TÜRKÇE-

KALIPLAŞMIŞ SÖZCÜK GRUPLARI (SÖZ ÖBEKLERİ)

- Başarmak için terlemeyi göze almalısın. (Bir şeyı yapabilecek cesareti göstermek) -

Ocağına düşmek

-

Dört elle sarılmak

-

Yüreği ağzına gelmek.

-

Hükümet bu ay yine kemerleri sıktı.

-

Bu teklife aklı yatan var mı?

» Deyimler kalıplaşmış söz gruplarıdır.

-

Olanları aklım almıyor.

» Deyimler yargı bildirmez, öğüt vermezler.

-

Atı alan Üsküdar'ı geçti. (Cümle şeklinde deyim)

» Deyimi oluşturan kelimeler değiştirilemez.

-

Çoğu gitti azı kaldı. (Cümle şeklinde deyim)

DEYİMLER Deyim, en az iki sözcüğün kalıplaşarak yeni bir anlam kazanmasıyla oluşan mecaz sözlerdir. » Deyimlerde, kelimelerden biri veya kelimelerin tümü anlam kaybına uğrar.

» Az sözle çok şey anlatılmasını sağlar. ATASÖZLERİ » Bir dilin en zengin ve renkli malzemesidir; dilin gücü-nün göstergesidir. » En az iki kelimeden meydana gelen söz gruplarıdır. » Mecaz anlamlı, kalıplaşmış söz öbekleridir.

Atalarımızın uzun denemelere dayanan yargılarını genel kural, bilgece düşünce veya nasihat olarak anlatan, kalıplaşmış biçimleri bulunan ve toplum tarafından benimsenmiş özlü sözlerdir. » Anlam derinliği vardır. » Yargı bildiren cümlelerdir.

Gelelim senın şıırierıne... Senin şiirin ne renk? Onlar ^ şiirimizin neresinde duruyor? Sen bu şiirieri yazarken p kimlerden el aldın? Bunlar, öteki şairlerin şiirlerinden

» Kalıplaşmış ve halk diline, kültürüne yerleşmiş cümlelerdir. (Sözcükler değiştirilemez) » Anonimdir, kimin söylediği belli değildir. » Çoğu mecaz anlamlıdır.

% hangi yönleriyle ayrılıyor?

Örnek:

%

- "Bir elin nesi var, iki elin sesi var." (Birlikteliğin önemi)

Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada geçen "el almak" deyiminin anlamını içermektedir?

-

"Sakla samanı, gelir zamanı." (Tutumlu olmak)

-

"Su uyur, düşman uyumaz." (Dikkatli olmak)

-

"Acı patlıcanı kırağı çalmaz." (Hayatta bir çok sorunla karşılaşıp bunlardan başarı ile çıkmış oianiar, bundan sonra karşılaşacakları zorlukları da atlatabilirler.)

-

"Babadan mal kalır, kemal kalmaz." ( Maddi varlıklar çocuklara miras kalabilir, ama olgunluk ve fazilet miras yoluyla kazanılmaz.)

A) Senin şiirlerinin, öteki şairlerin şiirlerinden farkı nedir? B) Senin şiirlerinin edebiyatımızdaki yeri nedir? C) Şiir alanında beğenip etkilendiğin şairler hangileridir? D) Şiirlerinde ne gibi yenilikler gözleniyor? E) Başka hangi şairler senin gibi şiir yazıyor?

Deyimlerin anlamları doğru olarak bilindikten sonra bu tür soruiarın çözümü çok daha kolay olacaktır. "El almak" deyimi daha önceden var olan bir geleneği, alışkanlığı, yeteneği devam ettirmek demektir. Bu bilgiler ışığında doğru yanıtın C seçeneği olduğu açıktır. (CeyapC) Örnek: -

Dünya başına yıkılmak (Umutlarını yitirmek.)

-

Dünya başına dar olmak. (Büyük bir çaresizlik i-

çinde kalmak.) -

Bir an ondan gözümü alamadım. (bakmaya doyamamak)

[ Deyimler kavram ve durum bildirir, yargı bildirmez. | I Ataşözleri yargı bildirir, nasihat eder. j İKİLEMELER Sözcüklerin anlam gücünü arttırmak ve anlamı pekiştir-

mek için aynı ya da benzer sözcüklerin ya da karşıt anlamlı sözcüklerle benzer sesli sözcüklerin bir arada

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISIkullanılmasıyla oluşan sözcük gruplarına ikileme denir. Değişik yollarla ikileme oluşturulabilir.

ÇOZUMLU ORNEKLER

» Aynı sözcüklerle; -

Yavas vavas geldi.

-

Hızlı hızlı konuştu

Aşağıdakilerin hangisinde mecaz anlamıyla kullanılmış bir sözcük vardır?

» Karşıt anlamlı sözcüklerle; -

Asağı vukarı elii milyon eder.

A) Ankara-Adana arası sanırım yedi saattir.

-

Evde irili ufaklı bir çok eşya var.

B) Babam gözlerini kısmış bize bakıyordu.

» Biri anlamlı biri anlamsız sözcüklerle;

C) Müdür Beyi uzun zamandır tanıyorum.

-

Para mara istemem.

D) Çamaşır makinesinin kolu kırılmış.

-

Yırtık pırtık olmuş,

E) Bu işte senin harcanmanı istemem.

» Yakın anlamlı sözcüklerle; -

Ç&2ÖM8

Doğru dürüst konuşmuyor.

E seçeneğindeki "harcanmanı" sözcüğünü inceleyelim. Bu sözcüğün gerçek anlamıyla kullanıldığı yer para harcamaktır. E seçeneğinde ise anlatılmak istenen "ziyan olmak"tır. (Cevap E)

- Hısım akrabavı ziyaret etti. » Yansıma sözcüklerle; -

Zangırzangır titriyor.

-

Gümbür gümbür geliyor.

» İkisi de anlamsız sözcüklerle: -

Abur cubur yemek yeme.

-

Ivırzıvır ne varsa almış.

o ço Ui

2005 KPSS Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözlerden hangisi "ikileme" degildir? A) Gördüklerini iki gözü iki çeşme anlattı. B) Duyduklarını gûle oynava anlattı. C) İçine karıştığı olayları isteksiz isteksiz anlattı.

Aşağıdakilerin hangisinde "perde" sözcüğü "belirsizlik, sır" anlamında kullanılmıştır?

D) Başına gelenleri, enine bovuna anlattı. E) Düsündüklerin açık secik anlattı.

A) Yolsuzluklar üstündeki perde hâlâ aralanamadı. B) Eve geldiğinde ilk iş perdeyi kapatmaktı.

"iki gözü iki çeşme "ikileme değil; deyimdir. (CevapA)

C) Oyunumuz gelecek hafta perde diyecek. D) Perdeden süzülen ışık odayı dolduruyordu. E) Olanları nasıl görmezsin, gözüne perde mi çektiler?

Böyle sorularda, sözcüklerin cümle içindeki kullanımlarına göre kazandıkları anlam esas alınmalıdır. Buna göre "perde" sözcüğünün belirsizlik, sır anlamında kullanıldığı cümle A seçeneğindeki cümledir. (Cevap A)

-TÜRKÇE3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde dolaylama vardır?

5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcükler arasında sesteşlik ilişkisi kurulamaz? A) Hakem tag atışının yanlış kullanıldığını beiirtti. Prens taç giydikten sonra kral olacak. B) Her sabah kalkar kalkmaz süt içerdi. içerde seni bekleyen bir bey var. C) Dün Jokey Klubü'nde ata bindim, Byıkere söyledim hala beni dinlemiyor. D) Yüzünü buruşturup hediyeyi beğenmediğini söyledi.

A) Karşılaşmada kalecimiz büyük alkış topladı. B) Çukurova beyaz altın üretiminde ilk sıradadır. C) Zonguldak, Türkiye'nin kömür deposudur. D) Büyük bir kuş gölde kaygısızca süzülüyordu. E) Futbol takımımız yine yüzümüzü güldürdü.

Dolaylamayı hatırlayalım. Bir kelimeyle anlatılan bir kavramı, iki kelimeyle anlatmaya denirdi. Beyaz aitın; pamuk (Dolaylama). (Cevap B)

Geçen sene Antalya'ya yüzmeye gittim. E) Sanat yaşamı zorluklarla doluydu onun. Bardağın hep dolu tarafını görenlerden misin?

m

"(3 €£ LU

a

Q

ıtı >■

4. Aşağıdakilerin hangisinde duyular arası aktarma söz konusudur? A) Yaşadıklarının izi yüzündeki derin çizgilerdi. B) Ay, olanca güzelliğiyle odaya doluyordu. C) Bereketli yağmur her yana can vermişti. D) Akbabalar sert çığlıklarla avlarına yaklaşıyordu. E) Sıcak havalarda caddeler bile tenhadır.

"D" seçeneğindeki "sert çığlıklar" ifadesini inceleyelim "sert" dokunma duyu organıyla algılanabilen bir kavramdır. Çığlık ise işitme duyu organıyla algılanabilen bir kavramdır, burada dokunma duyu organının işini işitme duyu organı üstlenmiştir. (Cevap D)

Sözcüklerin yan ve mecaz anlamlarıyla sesteşlik oluşturulamaz. Sesteşlik olması için arada hiçbir anlam ilgisi bulunmaması gerekir. A) Taç —> Futbolda terim Taç —> Kafaya takılan nesne B) İçer —> Eylem İçer (i) —> yer C) bin -> Eylem Bin —> Sayı D) Yüz —> surat Yüz —> Eylem E seçeneğinde verilen cümlelerde ise "dolu" sözcükleri arasında anlam ilişkisi vardır. (Cevap E)

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISL 4. Aşağıdakilerin hangisinde "aramak" sözcüğü "Üniversiteye geldiği ilk günden annesini aramaya başlamıştı." cümlesindeki anlamıyla kullanılmıştır?

ÇOZUMLU KONU KAVRAMA TESTİ

A) Bir hayli zaman evin içinde bir şeyler aradı. 1. Kalite açısından baktığımızda ...... sayılabilecek çaiışmalar sergüenmiştir.

B) Ben insanlarda güzellik aramam, önemli olan dürüstlüktür. C) Memlekete gittiğimde Ankara'nın kalabalığını bilearadım.

Bu cümledeki boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilirse cümle olumsuz bir anlam içerir?

D) Büyükannemi aramıyorsun?

A) mükemmel

uzun

zamandır

neden

E) İnsan bir kez düştü mü ne arayan olur ne soran.

B) pürüzlü C) harika D) iyi

5.

E) kusursuz

Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerin hangisi gerçek anlamında kullanılmıştır? A) Çocuğun gözlerinden zeka fışkırıyordu. B) Sütü süzdükten sonra iyice kaynatmalısın. C) Bu kadar şaf olabilmene şaşırıyorum doğrusu. D) Yaşlı adamın söyledikleri buiunmaz bir hazineydi.

2.

E) Kadın bu altın kalpli adama bir türlü kızamıyordu.

ö Aşağıdaki cümleierin hangisindeki ikilemeyi > 5 oluşturan sözcükler tek başlarına kullanılamaz? ğ A) Aşağı yukarı iki saattir çalışıyorum. B) Beni az çok tanıyormuş.

§ 6. £■

C) Yalan yanlış sözlerle bizi oyalama. D) Abur cubur yersen kızarım.

"Elbiseni mağazaya sipariş verdim, yarın getirirler." Cümlesinde mağaza sözcüğü mağazadaki satıcı anlamında kullanılmıştır. Aşağıdakilerin hangisinde böyle bir kullanım vardır?

E) Kılık kıyafetine dikkat et.

A) Ne tilkidir o, kolay kolay yaş tahtaya basmaz. B) Ferhat'ı dün bu evden sormuştuk. C) Usul usul kar yağıyor, bak ne güzel. D) Dükkanın önünden geçerken onu gördüm. E) Keşke bu sözlerinle beni yıkmasaydın.

7. 3. Aşağıdakilerin hangisinde "gündüz" anlamı "gün" sözcüğü ile sağlanmıştır?

"Unutmak" sözcüğü aşağıdakilerin hangisinde "Bana yaptığın kötülükleri unuttum" cümlesindeki anlamıyla kullanılmıştır? A) Üniversiteyi kazanma fikrini unutsan iyi olur.

A) Çocuklar gün batmadan evvel evde olmalıydı.

B) Yarınki pikniğe gelmeyi sakın unutma,

B) Kuzey Yarım Küre'de en lık'tadır.

C) Öğretmenime ne söyleyeceğimi unuttum,

kısa gün 21 Ara-

C) Birkaç gün sonra yeni eve taşınabiliriz. D) İki gün evvel İstanbul'da geziyordum, E) 24 saat bir güne denk gelmektedir.

D) Hatalarımı unut geleceğe umutla bakalım. E) Unuttuğu isimlere ajandadan tekrar baktı.

-TÜRKÇE-

8.

"Baş" sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde deyim içinde kullanılmıştır?

12. I. Bugün mağaza erken açıldı. II. Taiihim günden güne açıiıyor.

A) Başından boynuna dek uzanan bir yara izi vardır.

III. Benimle konuşunca biraz açıldı. IV. Titanic son yolculuk İçin denize açıldı.

B) Bu saatten sonra başhekim açıklama yapmaz.

V. Kardeşimle aram açıldı, moralim bozuk.

C) Beni başından atmak istediğini anladım gözlerinden.

"Açılmak" sözcüğü, yukarıdaki cümlelerde kaç değişik anlamda kullanılmıştır?

D) Herkes başını deliğe sokup orada dua ediyordu.

A) 1

E) Bu başım neden ağrır biliyor musun? 9.

B) 2

D) 4

C) 3

E) 5

Cumhuriyetin ilk yıllarında Kayseri'den gelmişler; ama Adana'da kök salmışlar. 13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde 'düşmek" sözcüğü "Yüzüklerimizi takmak sana düşer." cümlesindeki anlamıyla kullanılmıştır?

Altı çizili sözün bu cümleye kattığı anlam, aşağıdakilerden hangisinde vardır? A) Babamın hastalığı, böbreklere iyice yerleşmiş.

A) Babam ölünce evin geçimi ablama düştü.

B) Bu şehre taşınalı sanırım dört yı! oldu.

B) Rüzgarda masanın üstündeki kağıtlar yere düştü.

C) Her şeye önem vermezdi; onun için radyo gibisi yoktu.

C) Eminim bu işten onun payına çok az düştü.

D) Asiye bilmiyorum nasıl birden zengin oldu.

D) Ağaçların koyu gölgesi geçtiğimiz yola düşüyordu.

E) Arkadaşları onun bu dünyadaki her şeyiydi.

o

E) Çocuğun ateşinin düşmesine annesi çok sevindi.

tt

10. I. Takım elbise erkeği gösterir.

w w a.

II. Öğretmen soruların çözümlerini gösteriyor. 14. I. III. Bir evi gösteren içindeki eşyadır.

o UJ

>

IV. Bu hareket onun niyetini gösterdi.

II. Böyle hakaretlere uğrayacağımı bilseydim hiç konuşmazdım. III.

V. Yolu bize o gösterdi.

Şirketten çıkınca size uğrayıp geçeceğim.

Onun gazabına uğramaktansa ölmeyi yeğlerim.

IV. Eve uğramadan arkadaşlarının yanına gitme. "Göstermek" sözcüğü yukarıdaki cümlelerin hangilerinde "güzelliğini ortaya çıkarmak" anlamında kullanılmıştır? A) l-ll D) III-IV

B) l-lll

C) ll-lll

E) IV-V 11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük terimsel anlamda kullanılmıştır? A) Kurşun kaiemlerin ucunu açmak için öğrenciler sıraya girdiler. B) Oyuncular topu kaleye sokmak için uğraştılar. C) Eskiden beri hayatını kalemiyle kazanırdı. D) Bugün geçmişte yaptığım hatalardan dolayı pişmanım. E) Dünya malına önem vermeyen bir kişiydi.

V.

Arkadaşının sitemine uğrayacağını bilmiyordu.

"Uğramak" sözcüğü yukarıdaki cümlelerde kaç değişik anlamda kullanılmıştır? A) 1

B) 2

C) 3

D) 4

E) 5

Buaracanımçoksıkılıyor.

15. I. II.

Sıkılmış portakalları çöpe attı.

III.

Boynundaki ip biraz daha sıkılıyordu.

IV. Sıkıldım artık, hadi gidelim! V.

Meyveler daha yeni stkılmıştt.

Numaralanmış cümlelerde "sıkılmak" sözcüğü kaç farklı anlamda kullanılmıştır? A) 1

B) 2

C) 3

D) 4

E) 5

1016. I.

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGİSİ20. Aşağıdakilerin hangisinde insana ait bir özellik doğaya aktarılmıştır?

Ilk anda soruları çok merak ettiler.

II. Onun iyi bir yazar oluşu her zaman doğruyu yazma merakındandır.

A) Ayakkabım iyice aşınmış, kullanılmaz hale gelmiş.

III. Merak etme, bu işin altından da kalkacaktır.

B) Sen ne korkak bir adammışsın, şaşırdım kaldım.

IV. Her şeyi bilmek istiyor, merakını yenemiyordu. V.

C) Bu vadi Fırat'ın kolları ile hayat bulur.

Kitap merakı onu gözlerinden edecekti.

D) Ben de herkes gibiyim; acımasız, gelecek düşkünü.

"Merak" sözcüğü yukarıdaki cümlelerde kaç değişik anlamda kullanılmıştır? A) 1

B) 2

C) 3

D) 4

E) Geceler her zaman seni hatırlatır bana.

E) 5 21. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük diğerlerine göre daha genel anlamlıdır?

17. Aşağıdakilerin hangisinde insana ait bir özellik insan dışındaki bir varlığa aktarılmamıştır?

A) Bu roman; realist açıdan kaleme alınsaydı daha başarılı olurdu.

A) Fırat nehri yıllardır bana sırdaş olmuştur. B) Su damlası yere düştü, bir daha ayılamadı.

B) Şu elma diğerlerine göre daha kırmızı görünüyor.

C) Kapının kırık kolunu tamir etmem lazım. D) Yağmur gülersin; taşlar bile filizlenir.

C) Karşıdaki adam sanırım bize gelmemiz için el sallıyordu.

E) Rüzgarın hızının yarın azalacağı belirtildi. o>-

m

18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde karşıt anlamlı "o UJ sözcük ya da söz öbekleri bir arada kullanılmıştır? A) Geri döneceksen eğer geldiğimiz yolu kullanmalısın. B) Hep yarın diye diye hepimizi oyalıyordu. C) Alçak gönüllüydü ama bazen burnundan kıl aldırmazdı. D) Elimden geleni yapıp sınavı kazanacağım. E) Verdiğim emaneti ona iletirsen sevinirim.

D) insan doğaya zarar veren tek canlı olma özelliğini gösterir. E) Zavallı kadın, şimdi kim bilir ne çok acı çekiyordur.

22. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde somut anlamlı bir sözcük soyut anlam kazanmıştır? A) İşe girdiğinden beri havasından geçilmiyor. B) Kalbimizde her zaman dostluğa yer vermeliyiz. C) Zaman ne de çabuk geçiyor, Mona. D) Başı zorda kalınca hemen yanıma gelir. E) Dün gece güzel bir rüya gördüm.

19. Bir kavramı benzetme amacı gütmeden başka kavramlarla anlatmaya mecaz-ı mürsel (ad aktarması) denir. Aşağıdakilerin hangisinde bu tanıma uygun bir kullanım vardır?

23. Aşağıdakilerden hangisinde soyut bir kavram somut bir sözcükle anlatılmıştır?

A) Evdekilerin dırdırından bıktım artık.

A) Gözlerim gözlerinde erisin, unut dünyayı.

B) Çatısı akan bir evde oturmak istemem.

B) Örümcek kafalı adamın tekisin sen.

C) Apartmandaki dört numaralı daire kiralanmış.

C) Bir hüzün masalı sanki sözlerin.

D) Sobayı yaktığında Rahime'ye haber ver.

D) Güzellik kişiden kişiye değişmektedir.

E) Güneyden esen rüzgarlar daima sıcaktır.

E) Doğru olanı herkes onaylar.

11

-TURKÇE-

24. I. Bu şarkıyı oldum olası sevmem.

Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde mecazlı bir söyleyişi yoktur?

28.

II. Ara sıra balık tutmaya gitmeye bayılırım. III. Oradan buradan duyduklarınla hava atıyorsun.

A) Köpeğin ahmağı baklavadan pay umar.

IV. Öteden beri bu yazar benirn favorimdir.

B) İtle yatan bitle kalkar. C) Sirkeyİ sarımsağı hesap eden paçayı yiyemez.

V. Öteden beriden değil biraz bizden bahset.

D) Taş yerinde ağırdır. Bu cümlelerin hangilerindeki altı çizili sözler birbirine yakın anlamlıdır? A) l-ll D)

B) IV-V

ll-lll

E) Il-V

E) Son pişmanlık fayda vermez.

C) I-IV

25. "Çala kalem yazdığım şiirler bile beğeniliyordu."

29. "Bir tek kelimeyle belirtilebilecek bir kavram, birden çok kelimeyle anlatmaya dolaylama denir."

Bu cümlede geçen "çala kalem" sözü yerine aşağıdakilerden hangisi getirilemez?

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde dolaylama yoktur?

A) gelişigüzel B) üstünkörü

A) Bu yıl bacasız sanayiden beklenen gelir elde edilmedi.

C) rastgele D) özenerek

B) Istanbul'da yapılan seminer çok faydalı oldu.

E) karadüzen 26. I. II.

Soruları bir çırpıda cevapladı. Dağıttığı odasını çabucak topladı.

III. Birdenbire dışarı çıkıp koştu.

C) File bekçimiz yine çok başarılıydı. 'ü LU Q

W

D) Yavru vatandaki sorunların bir an önce çözüimesi gerekiyor. E) Büyük kurtarıcıyı hepimiz çok özlüyoruz.

Q Ui

IV. İşlerini el birligiyle bitirdik. Yukarıda numaralandırılmış cümlelerin hangilerindeki altı çizili sözler anlamca birbirine en vakındır? A) I. ve II.

B) I. ve III. C) II. ve III.

D) II. ve IV. E) III. ve IV.

30. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük mecaz anlamıyla kullanılmıştır? A) Misafirler gidince ortalığı ben topladım B) Bedenimizi yeterince koruyabildiğimizi söyleyemeyiz. C) Bu yoldan sonra sağa dönelim, D) Yeni gelen çocuk birden açıldı. E) Şert bir yastıkla uyumuş kalmışım.

27. Aşağıdaki cümlelerin hangilerinde deyim açıklamasıyla birlikte verilmiştir?

31. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisi nitelik bildirmemektedir?

A) 0 herkese her zaman kafa tutar. B) Bu evdeki herkes yumuşak başlıdır. C) Memur işi yokuşa sürdü bize güçlük çıkardı. D) Yine iki ayağımı bir pabuca sıkıştırmaya başladılar. E) Beni görünce adeta dilini yuttu.

A) Be§ kilo muzu kime aldın? B) Küçük hayaller insanı küçültür. C) En güzel armağan saygıdır. D) İş ararken uzun uzun düsündüm. E) Eski halıları dün sattık.

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

12-

32. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde aitı çizili deyim "çok dikkatle dinlemek" anlamındadır?

ÇÖZÜMLER 1. Anlam akışına göre "pürüzlü" sözcüğü soru kökündeki boşluğa getirilirse cümle olumsuz bir anlam içerir. (Cevap B)

A) Söylediklerimiz kulak kabarttığını fark ettim. B) Evdeki dedikodular onunda kulagına çalındı. C) Oturanların hepsi kulak kesilmig yaşlı adamı dinliyordu.

2. D seçeneğindeki "abur cubur" sözcükleri tek başlarma kullanılamaz. (Cevap D)

D) Onun kadar kulağı delik birini tanımadım. E) Böyle kulaktan dolma bilgilerle bu işi başaramayız.

3.

"Aramak" sözcüğü soru kökünde özlemek anlamıyta kullanılmıştır. Aynı anlam C'de kullanılmış A'da gerçek, B ve E'de yan, D'de ise telefon etmek anlamıyla kullanılmıştır. (Cevap C)

33. Aşağıdakilerden hangisinde bir duyuya ait bir özellik başka bir duyuya aktarılarak kullanılmıştır? A) Güzel gözlerinden yaşlar süzülüyordu. B) Etrafımızda kurumuş ağaçlar vardı. C) Bu uzun yola birlikte girdik D) Uykusuzluktan gözleri kızarmıştır. E) Keskin bir koku bizi rahatsız ediyordu.

34. Aşağıdakilerin hangisinde "çevirmek" sözcüğü "kötü bir duruma getirmek" anlamında kullanılmıştır? A) Annesi onları çevirip doğruca okula götürmüş. B) Bu konuda sözü işine geldiği gibi çevirdi. C) Kızdığı arkadaşına başını çevirmeden cevap verdi. D) Yeni aldığım kazağı paçavraya çevirmişsin. E) Küçücük yaşına rağmen evi o çekip çeviriyordu.

A'da gün, güneş anlamıyla kullanılmıştır. C, D ve E seçeneklerinde ise yirmi dört saatlik zaman anlamıyla kullanılmıştır. Fakat B'de gün sadece gündüz anlamındadır. (Cevap B)

ı5-

ço

UJ

A'da fışkırıyordu gerçekten tamamen uzak mecaz anlamıyla, C'de "saf" masum anlamıyla kullanılmıştır. Sözcüğün gerçek anlamı "katıksız "arı" dır. D ve E seçeneğindeki "altın" ve "hazine" sözcükleri de gerçekten tamamen uzak, mecaz anlamlarıyla kullanılmıştır. (Cevap B)

6. Örnek cümtede ad aktarması yapılmıştır. Yer-insan ilişkisiyle yer söylenip insan kastedilmiştir. B'de de "evden" derken evdeki insanlardan bahsedilmiştir. (Cevap B) 7. "Unutmak" örnek cümlede gerçek anlamıyla kullanılmıştır. D seçeneğinde de sözcük gerçek anlamıyla kullanılmıştır. (Cevap D)

8. Başından atmak, kalıplaşmış bir söz öbeğidir yani deyimdir. (Cevap C)

9. "kök salmak" örnek cümlede yerleşmek, yayılmak anlamıyla kullanılmıştır. Bu tip soruları gerçek hayatınızdaki kullanımlardan yola çıkarak çözün. (Cevap A)

-TÜRKÇE10. t ve lll'de göstermek, güzelliğini daha da belirginleştirmek anlamıyla kullanılmıştır. ll'de öğretm^k, açıklamak; IV'te ise beili etmek anlamayı sağlamak anlamındadır. V'te ise tarif etmek anlamındadır. (Cevap B)

13

17. Sırdaş olmak, ayılmak, kol, gülmek bu kavram ve eylemler insanlara aittir. Biz bu duruma insandan doğaya aktarmak diyoruz. E seçeneğinde cümlede insanlara ait bir özellik başka bir kavrama aktarılmamıştır. (Cevap E)

11. Terim anlamı, sözcüğün herhangi bir alanda, bir tanım karşılığı kullanılan anlamıdır. B seçeneğindeki "kale" sporda kullanılan terim anlamlı bir sözcüktür. (Cevap B)

18. Karşıt anlamlı olmayı her zaman siyah-beyaz gibi düşünmeyeceğiz, söz öbeklerinde de anlam karşıtlığı söz konusu olabilir. "Alçak gönüllü olmak" ve "burnundan kıl aldırmamak" karşıt anlamlı iki deyimdir. (Cevap C)

12. Bu tip sorular yanlarına hangi anlamda kullanıldığı yazılarak çözülebilir. l'de işe başlamak, ll'de iyiye gitmek, lll'te iyileştirmek, IV'te yolculuğa çıkmak, V'te küsmek, darılmak anlamıyla kullanılmıştır. Yani sözcük beş farklı anlamda kullanılmıştır. (Cevap E)

19. Sobayı yakmak dendiğinde yakılan soba değil, sobanın içindeki odundur. İç-dış ilişkisinden yararlanarak ad aktarması yapılmıştır. (Cevap D)

20. İnsan organlarını veya vücuttan bazı kısımların adını, başka kavramlara aktarmak, sözcüklere yan anlam 13. Örnek cümlede düşmek vazife anlamıyla kullanılmış- .ss kazandırmanın bir yoludur. Fırat'ın kolları derken intır. Aynı anlam A seçeneğinde de vardır. B'de yer çe- g sandan doğaya aktarma yapılmıştır. kimi kuvvetiyle yere düşmek, C'd9 pay, D'de yan, ° (Cevap C) E'de ise azalmak anlamıyla kullanılmıştır. (Cevap A)

14.11 de kısa süreliğine ziyaret etme, II, III ve V'te maruz kalma, IV'te ise gitme anlamında kullanılmıştır. I ve IV aynı gibi görünse de aynı değildir. Üç farklı anlamda kullanılmıştır. (Cevap C)

15. "sıkılmak" sözcüğü l'de can sıkıntısı, ll'de suyu sıkılmış, lll'te gerçek anlamıyla kullanılmıştır. IV ve I aynı anlamdadır.

21. A, B, C ve E seçeneklerinde belirli bir nesneden söz ediliyor; D seçeneğinde ise belirli bir insandan değil, tüm insanlardan bahsediliyor. Dolayısıyla D seçeneğindeki insan kelimesi daha genel anlamlıdır. (Cevap D)

22. "hava" gerçek anlamıyla somut bir sözcüktür. Yani beş duyu organıyla algılanabilen bir sözcüktür. A'da ise bu sözcük soyut bir anlamla kullanılmıştır. (Cevap A)

II ve V de aynı anlamdadır. IIIisefarkh anlamdadır. (Cevap C)

16.1 ve IV'te merak g^rçek anlamlarıyla aynı anlamda kullanılmıştır. II V9 V'te o alanla ilgisi olmak anlamında kullanılmıştır. lll'te ise üzülmek kaygılanmak anlamıyla kullanılmıştır. Yani üç farklı anlam vardır. (Cevap C)

23. "kafa" görme duyu organıyla algılanabilen somut bir sözcüktür. B'de ise zihniyet anlamıyla yani soyut bir anlamla kullanılmıştır. (Cevap B)

24. "oldum olası" ve "öteden beri" yakın anlamlıdır. (Cevao C)

14-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

25. "Çala kalem" sözü çok fazla özenmeden, ayrıntılara dikkat etmeden anlamındadır.D seçeneği dışındaki ifadeler bu anlamda söylendiği için soru kökündeki ifadenin yerine kullanılabi!ir."özenerek" ifadesi kullanılırsa cümlenin anlamı değişir (Cevap D)

ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ 1. (I) Evimizin önüne haftada iki kez eşeğiyie bir satıcı gelirdi. (II) 0 satıcıdan alışveriş ederdik. (III) İki yanına iki küfe yerleştirdiği, eşeğiyle sokak sokak dolaşırdı. (IV) Bağdan getirdiği üzümlerini göz açıp kapayıncaya değin satardı. (V) Boş küfeleri eşeğine yükleyip köyünün yolunu tutardı.

26. "Bir çırpıda ve çabucak" sözleri anlamca birbirine en yakın söz gruplarıdır. (Cevap A) 27. "işi yokuşa sürmek" deyimi güçlük çıkarmak anlamındadır. Diğer cümlede kullanılan deyimlerin açıklamaları verilen cümlede yoktur. (Cevap C)

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde deyim vardır? (99 DMS OÖ)

A l.vell. ) II. ve III. C )E IV. ve V.

28. "son pişmanlık fayda vermez." Atasözünde mecazlı anlatım yoktur. (Cevap E)

B) l.velll. D) III. ve IV.

) IV numaralı cümledeki "göz açıp kapayıncaya kadar" gündelik hayatımızda da kullandığımız bir deyimdir. V numaralı cümledeki "yolunu tutmak" da bir deyimdir. Doğru cevabımız "E" seçeneğidir.

29. B seçeneğinde dolaylama yoktur. Bacasız sanayi —> turizm File bekçisi —> kaleci Yavru vatan —> Kıbrıs Büyük kurtarıcı

"ZL O
—> Atatürk

(Cevap E)

(Cevap B) 'o UJ

30. D seçeneğindeki cümlede "açıimak " sözcüğü mecaz anlamdadır.Diğer sözcükler ilk anlamlarıyla kullanıimıştır. (Cevap D) 31. Nicelik: sayılabilen, ölçülebilen

2.

Nitelik: sayılmayan, ölçülemez (Cevap A) 32. Deyimlerin anlamı şöyledir: Kulak kabartmak: gizlice dinlemek

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde aynı anlama gelen iki sözcük birlikte kullanılmıştır? (99 DMS ÖL)

Kulağına calınmak: kendisini duyurulmak

A) Bu hadiseden sonra başka olay olmadı.

Kulagı delik: olaylardan çabuk haberi olmak Kulaktan dolma: Güçiü dayanağı, temeli olmayan

B) Konuyu bir başka açıdan inceleyelim.

(Cevap C) 33. "Keskin koku " ifadelerinden duyular arası aktarma yapılıştır. (Cevap E) 34. Bu tip sorularda cümleyi çok dikkatli okuyup verilen sözcüğün cümleye kattığı anlama bakmalıyız. "A" da yoldan döndürmek, B'de değiştirmek C'de bir yöne bakmak, E'de geçindirmek, idare etmek anlamında kullanılmıştır. (Cevap D)

C) Arkadaşım dalgın ve dağınık bir insandı. D) Eskiçantam büyükve kullanışlıydı. E) Anlattıklarımı ömekler vererek pekiştirmek isterim.

"A" seçeneğinde hadise ve olay sözcükleri aynı anlamda kullanılan sözcüklerdir. Doğru cevabımız "A" seçeneğidir. (Cevap A)

15

-TURKÇE-

3. (I) Aptalca övgülerin, alçakça yergilerin bile üzerimde etkisi olmuştur. (II) Çünkü nice art niyetle, ne denli haksız yapılırsa yapılsın her eleştiride bir doğruluk payı görürüm ben. (III) Eleştirilerden, önerilerden yararlanırım. (IV) Ama şimdiye değin bana yapılan hiçbir eleştiri, özeleştirilerim kadar sert, kırıcı olmamıştır. (V) Kendimin en acımasız eleştirmeni yine kendim olmuşumdur.

ÇOZUM: Tutmak kelimesi A seçeneğinde desteklemek, B seçeneğinde yerine getirmek, C seçeneğinde kiraiamak, E seçeneğinde yeşermek anlamında kullanılmıştır. D seçeneğinde ise beğenmek anlamında kullanılmıştır. Filmin beğenilmemesi söz konusudur. Bu sebeple doğru cevabımız "D" seçeneğidir. (Cevap D)

Yukarıdaki parçada numaralandırılmış cümlelerin hangisinde karşıt kavramlar birlikte kullanılmıştır? (99 DMS ÖL) A) I.

B) II.

C) III.

D) IV.

6. I.

E) V.

II. Dili pek anlaşılmayan, buraların yabancısı bir adamdı. III. Çağdaş bir yapıtın dili böyieslne kılçıklı olmamalı, diyordu.

ilk cümlede kullanılan övgü ve yergi kelimeleri karşıt anlamlı kelimelerdir. (Cevap A)

IV. Gözlerin de kendine özgü bir dili olduğuna inanırdı.

4. Verecek yanıt bulamayınca, ne anlama geldiği belli olmayan sözler söylüyordu.

Yukarıdaki cümlelerin hangilerindeki "dil" sözcüğü anlamca birbirine en yakındır? (99 DMS L)

Bu cümle aşağıdaki deyimlerden hangisinin anlamına en vakın bir açıklamayı içermektedir? (99 DMS ÖL) 'b A) Laf dokundurmak B) Lafı ağzında çiğnemek

Q

oo

C) İpe un sermek D) Kem küm etmek

Uzun yıllar kentte yaşadığı için dili düzeimişti.

"Q

A) I ve II

B) I ve IV

D) II ve IV

E) III ve IV

C) II ve III

f&M&Sâs III. cümlede "dil" kelimesi "anlatım" anlamında, IV. cümlede "ifade" anlamında kullanılmıştır. I. ve II. cümlelerde ise "lisan" anlamında kullanıldığı için doğru cevabımız "A" seçeneğinde verilmiştir. (Cevap A)

E) Karnından söylemek Laf dokundurmak; iğnelemek Lafı ağzında çiğnemek; lafı dolaylı yönden anlatmaya çalışmak İpe un sermek; inandırıcılıktan uzak bahaneler sunmak Kamından söylemek; uydurmak, asıl fikrini saklamak anlamında kullanılan deyimterdir. Açıklamaya uygun deyim "D" seçeneğinde verilmiştir. (Cevap D) 5. "Tutmak" sözcüğü, aşağıdakilerin hangisinde "beğenmek" anlamında kullanılmıştır? (99 DMS L) A) Ben hiçbir zaman takım tutmadım. B) 0, verdiği sözü her zaman tutar. C) En sonunda, ilk gördükleri evi tuttular. D) İzlediğimiz bu filmi pek tutmadım. E) Buraya diktiğimiz ağaçların hepsi tuttu.

ince, uzun dallı badem ağaçlarının koyu gölgeleri, kıyıya inen keçi yoluna düşüyordu. Aşağıdakilerden hangisindeki altı çizili sözcük, bu cümledeki "düşüyor" sözcüğüyle aynı anlamda kullanılmıştır? (99 DMS L) A) Aynı saatte yola çıkan iki otobüs burada karşılaşıyor, şoförler birbirine korna çalıyorlardı. B) İri kar taneleri gökten ağır ağır iniyor, toprak üzerinde beyaz bir örtü oluşturuyordu. C) Kasım dedi mi, buradaki dağlara, ovalara kar yağar, her taraf bembeyaz kesilirdi. D) Başka bir uçakla göklere yükseltilen planör, bir süre uçtuktan sonra aşağı doğru süzülür ve alana inerdi. E) Perdenin aralığından sızan güneş ışınları yüzüne vuruyor, onu rahatsız ediyordu.

16-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

Verilen cümledeki "düşüyor" kelimesinin anlamı "aksetmek"tir. A seçeneğinde "karşılaşıyor" kelimesi, "karşı karşıya gelmek", "buluşmak" anlamında, B seçeneğinde "iniyor" kelimesi "yağıyor" anlamında, C seçeneğinde "yağar" kelimesi "düşer" anlamında, D seçeneğinde "süzülür" kelimesi "inişe geçer" anlamında kullanılmıştır. E seçeneğindeki "vuruyor" kelimesi, cümledeki anlamıyla yani "aksetmek" anlamıyla kullanılmıştır. Güneş ışınlarının yüze aksetmesi söz konusudur. Bu sebeple doğru cevabımız "E" seçeneğidir. (Cevap E)

8.

10. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili söz, cümleye süreklilik anlamı katmamaktadır? (99 DMSL) A) Uzun yıllardan beri aynı kuruluşta çalışıyoruz. B) Yıllaryılı onunla bu mahallede oturduk. C) Yıllardır görüşmediğim arkadaşlarımla buiuşacağım. D) 0, yılın sekiz avını burada geçirir. E) 0 bölge yılın on iki avı hep vağıslıdır.

Yıllardan beri, yıllar yılı, yıllardır, yılın on iki ayı sözcükleri süreklilik bildirmektedir. Ancak "yılın seklz ayı" süreklilik bildirmiyor. Çünkü yılın belli bir bölümünü ifade etmektedir, kesinti söz konusudur. (Cevap D)

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yakın anlamlı sözcükler bir arada kullanılmıştır? (99 DMS L) A) Ben becerikli, çalışkan insanları severim. B) Türlü zorluklar, yoksulluklar içinde çalışan biriyim. C) Böylesi insanların horlandığını, aşağılandığını bilirsiniz.

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde karşıt anlamlı sözcükler vardır? (99 DMS L)

D) Dünya nimetlerinden, uygarlığın sağladığı kolaylıklardan gereği gibi yararlanamıyorlar.

A) Sorunlar çözüldükten sonra tatile çıkmak istiyordu.

E) Öykülerimde onların sorunlarını, özlemlerini anlatmaya çalışıyorum.

B) Sorulara verdiği yanıtlar hiç akla yatkın değildi.

Horlanmak ve aşağılanmak kelimeleri anlam bakımından birbirine yakın kelimelerdir. Bu sebeple doğru cevabımız "C" seçeneğidir. (Cevap C)

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde karşıt anlamlı sözcükler vardır? (99 DMS L) A) Yazılarında zaman zaman toplumsal ve ekonomik sorunlara da değinir. B) Burada yapaylıkla doğallık iç içe girmiştir. C) Bu kente bundan birkaç yıl önce de gelmişti. D) İşi o denli çok ki kendine ayıracak zamanı yok. E) Derslerinde hem görsel hem de işitsel araçlardan yararlanıyor.

Yapaylık ve doğallık kelimeleri karşıt anlamlı kelimelerdir. Bu sebeple doğru cevabımız, bu kelimelerin kullamldığı "B" seçeneğidir. (Cevap B)

C) Gördüklerini nasıl anlatacağını düşünüp duruyordu. D) Bu üzücü olayları bir daha yaşamak istemiyordu. E) İstekleri vardı; ama nasıl üstesinden geleceğini bilemiyordu.

Soru ve yanıt sözcükleri karşıt anlamlı sözcüklerdir. (Cevap B) 12. Onun bu hali bana dokunmadı dersem, inanma. "Dokunmak" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde, bu cümledeki anlamıyla kullanılmıştır? (2000 DMS) A) Bu konuda bana çok yardımı dokundu, inkâr edemem. B) Faturaları tarih sırasına göre dizdim, sakın dokunmayın. C) Bugün bana dokunmayın, çok çalışmam gerek. D) Mektubunda bu konuya da dokunmuş. E) Anlaşılan sana çocuğun hıçkırıklarından çok, bakışları dokunmuş.

17

-TÜRKÇE-

"Dokunmak" sözcüğü cümlede, etkilemek anlamında kullanılmıştır. Bu etkileme duygusal anlamda bir etkilemedir. Yani etki sonucu üzüntü söz konusudur. Cevapiarı incelediğimizde "A" seçeneğinde "dokunmak" yardım sağlamak anlamında kullanılmıştır. "B" S9çeneğinde "dokunmak" sözcüğü bozmak şeklinde kullanılmıştır. "C" seçeneğinde rahatsız etmek, "D" seçeneğinde ise değinmek anlamında kullanıldığını görüyoruz. "E" seçeneğini incelediğimizde ise "dokunmak" sözcüğü cümledeki anlamıyla yani etkilemek şeklinde kullanılmıştır. Doğru cevap "E" seçeneğidir. (Cevap E)

A, C, D ve E seçeneklerinde "yapmak" yerine "olmak" fiilini kullanamayız, kullandığımızda anlam değişmesi veya bozulması olmaktadır. B seçeneğinde ise "hiç soğuk yapmadı" yerine "hiç soğuk olmadı" diyebiliriz. "Yapmak", özne gerektiren etken bir fiildir, "olmak" ise özne gerektirmeyen edilgen bir fiildir.

(Cevap B)

15. Bazı şairlerin yanarız(ll), ancak onların şiirlerini(lll) yıllar(IV) sonra tekrar okuduğumuzda bu şiirlerin gene içimizi ısıttığını(V) görürüz. 13. Şarlo bir klasiktir. Onun oynadığı filmler, tarihin hangi döneminde seyredilirse seyredilsin, insanları hep aynı biçimde etkileyecektir.

Yukarıdaki cümlede altı çizili sözcüklerin hangileri mecaz anlamıyla kullanılmıştır? (2000 DMS) A) l.vell. C) ll.veV.

Bu parçada. "klasik" sözcüğüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? (2000 DMS)

E) IV.veV.

B) l .v e l l l . D) III. ve IV.

A) Geçmişine sıkı sıkıya bağlı olan B) Alışılagelmiş konuları tekrar tekrar işleyen

iD

tr

C) Sanatına yenilik katmaktan kaçınan

Uî Q

D) Zamana karşı değerini yitirmeyen E) Yapıtlarını kuralcı bir anlayışla oluşturan "o Şarlo'nun oynadığı filmlerin, tarihin her döneminde insanları aynı biçimde etkileyeceği söyleniyor. Buradan anlıyoruz ki bu filmler zamanın her kademesinde aynı değere sahiptir. Bu sebeple Şarlo bir klasik olarak nitelendirilmiştir. 0 halde klasik kelimesinde anlatılan, zamana karşı değerini yitirmeyendir. Cevap "D" seçeneğidir.

UJ

Ölüm kelimesi "hayatın son bulması" anlamında kullanıldığı için temel anlamdadır. Yanarız kelimesi ise üzülmek anlamında kullanılaraktemel anlamını yitirmiştir. Şiirlerini ve yılları keümeleri de temet anlamda kullanılmıştır. Ancak ısıttığını kelimesi ise "duygu yüklemek" anlamında kullanıldığı için temel anlamda değil mecaz anlamda kullanılmıştır. M9caz anlamda kullanılan "yanarız ve ısıtmak" kelimeieri "C" seçen9ğinde verildiği için doğru cevap "C" seçeneğidir. (Cevap C)

16. I. 0 yer buraya hayli uzaktır. II. Biz görmeyeli burası egeyçe değişmiş.

(Cevap D) III. Toplantıya herkes katılmış. IV. Ann^si en büyük elmayı ona verirdi. 14. Aşağıdakilerden hangisinde "yapmak" sözcüğü yerine "olmak" sözcüğü getirilirse cümlenin anlamında değişme ya da bozulma olmaz? (2000 DMS)

V. Hastanın durumu gittikçe düzeliyor. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerindeki altı çizili sözler anlamca birbirine en yakındır? (2001 KMS)

A) Dünkü toplantıda ne yaptıklarını soralım. B) Geçen kış çok ılık geçti, hiç soğuk yapmadı. C) Bu meyve artıkları sinek yapar. D) Böyle davranarak ona kötülük yapıyorsunuz. E) Ne yaptı da ona kızdın?

A ) l .v e l l . C) III, ve IV. E) ll.v eV.

B) ll .velll. D) IV.veV.

18-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISİ-

3, 4, ve 5. cümleierdeki altı çizili sözcükler anlam bakımından tamamen farklıdır. 1. ve 2. cümlelerdeki hayli ve epeyce kelimelerinin anlamları birbirine yakındır. İkisinde de oldukça anlamı vardır, kelimelerden birini diğerinin yerine koyduğumuzda aynı anlamı verir. (Cevap A)

19. Aşağıdaki dizelerin hangisinde yakın anlamlı iki sözcük vardır? (2002 KPSS) A) Hiç deveyie îakas etmedik Acılardan oluştu hörgücümüz B) Her yer şuracıkta, her yer yakın Ge! gör ki uzaklık büyümede yüreklerde C) Bir çîçek dermeden sevgi bağından Huduttan hududa atılmışım ben

17. "Kesmek" sözcüğü aşağıdaki cümleierin hangisinde "ara vermek" anlamında kullanılmıştır? (2001 KMS) A) Çocuk kamışı yontarken elini kesmiş B) Konuşmacı sözlerini kesti, gürültü yapanları uyardı. C) Ampulü takmak için elektriği kesti. D) Eli para görünce eski dostlarıyla ilişkisini kesti E) Filmi sansüriemek için kimi sahnelerini kesmişler.

"A" seçeneğinde "kesmek" kelimesi "yaralanmak" anlamında, "C" seçeneğinde "kapatmak", "D" seçeneğinde "bitirdi", "E" seçeneğinde "yok etmek" anlamında kullanıimıştır. "B" seçeneğinde ise "ara vermek" anlamında kullanıldığı için doğru cevabımız "B"dir. (Cevap B)

18. "Çökmek" sözcüğü aşağıdakî cümlelerin hangisinde "inerek kaplamak" anlamında kullanılmıştır? (2002 KPSS) A) Genç yaşta olmasına karşın avurtları çökmüştü B) Geceleyin yanmaya başlayan tarihi evin önce tavanı çöktü. C) Mangalın başına çöküp ellerini ısıttı D) Köprünün çökmesiyle, köy yolu trafiğe kapandi. E) Şehrin bu bölümüne yoğun bir sis çökmüştü.

ÇÖZÜM: "A" seçeneğinde çökmek "içe geçmek" anlamında kullanılmıştır. "B" ve "D" seçeneğinde "yıkılmak", "C" seçeneğinde ise "çömelmek" anlamlarında kullanılmıştır. "E" seçeneğinde ise "sisin yukarıdan inerek bir bölümü kaplaması" söz konusudur. Yani "çökmek" sözcüğü, "inerek kaplamak" anlamında kullanılmıştır. (Cevap E)

D) Ne aldımsa onu doğadan aldım Neyim varsa yine vereceğim doğaya E) Aşkı sulara saldım, yürüdüm ayrılık köprüsüne Yalnızlığı suladım, hüznü ben yaratmadım

"Şuracıkta" ve "yakın" kelimeleri anlam bakımından birbirine yakındır, her iki kelime de mesafe azlığını ifade ettiği için doğru cevabımız "B" seçeneğinde verilmiştir. (Cevap B)

20. Ahmet Mithat Efendi'nin "Felatun Bey ile Râkım Efendi" adlı yapıtı, Avrupa uygarlığı çevresıne girmeye başlayan Türkiye'de bu yeni uygarlığı hazmedemeyen "züppe" tipini anlatmaktadır. Feiatun Bey, Avrupa uygarlığının yainızca kabuğunu görüp süs ve giyiniş yönünü taklit etmiştir. Yazar, bu tipi daha iyı canlandırabilmek için, Felâtun Bey'in karşısına, Avrupa kültürünü kavramış Râkım Efendi tipini çıkarmıştır. Bu parçada "yalnızca kabuğunu görmek" sözüyle anlatılmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir? (2003 KPSS) A) Kültürü önemsemeyen B) Öze inemeyen C) Gösterişi seven D) Gününü gün eden E) Aşırılıklardan hoşlanan

Kabuk varlıkların dış yüzüdür. Öz bunun içindedir. Yalnız kabuğu görmek özü fark etmemek anlamına geldiğinden, doğru cevap B seçeneğidir. (Cevap B)

-TÜRKÇE-

19

21. Çeşitli uygarlıklardan kalma yapıtları barındıran İznik sokaklarında gezerken çini ustalarının atölyelerini görebilir, İznik çiniciliğinin geçmişten bugüne dek izini sürebilirsiniz.

23. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözler anlamca birbirine en yakındır? (2003/2 KPSS)

Bu cümledeki "geçmişten bugüne dek izini sürmek" sözüyle anlatılmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir? (2003 KPSS)

B) Türkçe'mizin korunması ve güçlendirilmesı konusunda gereken titizliği göstermeliyiz.

A) Tarihsel gelişimini izleyebilmek

A) Dil, kitleleri birleştiren ve düşünce alışverişini kolavlastıran araçların başında gelir.

C) Anlatımda vabancı sözcükleri kullanmamaya, dil yanhgları vapmamaya özen göstermeliyiz. D) Dilimizin geliştirilmesine, zenginleştirilmesine katkıda bulunan araştırmacılara teşekkür ederiz,

B) Yeniden canlandırmayaçalışmak C) Özgün ömeklerini belirlemek D) Gizli kalımış yanlarını ortaya çıkarabilmek E) Turistik açıdan değerini ortaya koymak

E) Ulusal birliğimizin yapıtaşı olan dilimizin vozlasmasını engellemek, iletisim gücünü artırmak bir yurttaştık görevidir.

ÇÖZÜM: Bir şeyin geçmişten bugüne izini sürmek onun gelişimini takip etmek demek olduğundan, doğru cevap "A" seçeneğidir. (Cevap A)

Dilin geliştirilmesi ve zenginleştirilmesi anlamca birbirine yakındır. Her ikisinde de dile katkı sağlama, onu büyütme söz konusu olduğu için doğru cevabımız"D"seçeneğidir. (Cevap D)

Û 22. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "hiçbir biçimde, m hiçbir zaman" anlamı vardır? (2003/2 KPSS) ın a.

A) Bilginin, salt tüketicisi değil; bir o kadar da üreti- : s cisi olmak gerekir. >• B) Yeni bilgiler edinerek daha özgür, daha güçlü olacağınızı asla unutmayınız. C) Öğrenmenin kolay olmadığı; alın teri ve disiplin gerektirdiği herkesçe bilinir. D) Olay ve olguları değil, onların arkasındaki temei kavram ve geneilemeleri anlamaya çalışmalısınız. E) Bilgiden daha çok, gereksinim duyulan bilginin nereden, nasıl edinileceğini öğrenmelisiniz.

24. Aşağıdakilerden hangisinde, açıklaması yapılan sözcük cümlede bu açıklamaya uygun olarak ku^ lanılmamıstır? (2003/2 KPSS) A) Oymak: Kumaş gibi bir şeyi girintili bir biçimde kesmek, Terzi gömleğin koltuk altını biraz daha oydu. B) Ovmak: Bir şeyin üzerine bastırarak el gezdirmek. Ninem sızlayan dizini sık sık ovardı. C) Oturmak: Benimsemek, yerleşmek, kökleşmek. Her akşam aynı saatte yemeğe otururlardı. D) Oynamak: Değişiklik göstermek. Bunların fiyatı 3 milyon ile 4 milyon lira arasında oynar.

"Hiçbir zaman, hîçbir biçimde" anlamını veren cümle "B" seçeneğinde verilmiştir. Bu cümledeki "asla" kelimesi "hiçbir zaman" kelimesiyle eş değer anlamda kullanılmıştır. "Asla" kelimesini çıkarıp bu kelimeyi koyduğumuzda anlamda değişme olmaz. Çünkü bu kelimeler "asla" gibi pekiştirici görevinde kullanılırlar. (Cevap B)

E) Oyalanmak: Boşuna zaman harcamak. Bir süre kuyunun başında oyalandılar.

ÇÖZÜM: "C" seçeneğinde "oturmak" eylemi açıklamasına uygun olarak kullanılmamıştır. "benimsemek, yerleşmek" anlamındaki oturmak eylemi cümlede; "yemekte hazır bulunmak" anlamında kullanılmıştır. (Cevap C)

20-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGİSİ-

25. Bu kitabıyla, tomurcuğa dovmus genç bir öykücünün çiçek açtığını gösterdi.

27. Clnlü Macar besteci ve piyanist Franz Liszt istanbul'a geldiğinde, hem sarayda padişahın huzurunda hem de Boğaziçi'nde verdiği konserde, Batı müziğinin ülkemizde filizlenmesini sağladı. 1847'de İstanbul'a gelen Liszt, bu görkemli kentten, haval ettiğinin çok ötesinde etkilendi.

Bu cümledeki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? (2004 KPSS) A) Kısa sürede tanınmaya çalışmak

Yukarıdaki altı çizili sözcüklerin anlamı, aşağıdakilerden hangisinde sırasıyla verilmiştir? (2004 KPSS)

B) Yazar olmaya hazırlanmak C) Ünlü yazarlara benz9meye çalışmak D) Değişik konuları işleyerek ün kazanmak

A) öğretilmeye başlamak - düşündüğü gibi

E) Öykücülüğümüzün en güçlü temsilcisi olmak

B) uygulamaya karar vermek - söylendiği gibi C) olgunlaşmak - hiçbir şeyde olmadığı kadar D) ilgi görmeye başiamak - düşündüğünden fazla

Soruda verilen cümlede altı çizili söz "çiçek açmaya hazır hale gelmek" anlamındadır. Bu sözle anlatılmak istenen ise yazar olmaya hazırlanmaktır. (Cevap B)

E) özenmek - duyguları yoğunlaşarak "Filizlenmek" sözcüğü "Batı müziğinin ilgi görmeye başlaması" anlamında kullanılmıştır. "Hayal ettiğinin çok ötesinde" sözü "düşündüğünden fazla" anlamında kullanılmıştır. (Cevap D) 2:

o>ço O lii

26. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "kurmak" söz- — cüğü "oluşturmak" anlamında kullanılmıştır? S 28. (2004 KPSS) > A) Gittiği yerlerde yeni dostluklar kurmuştu. B) Gece yatarken saatin zilini kurmayı unutmadı. C) Okulun bahçesine büyük bir çadır kurdular.

Bir eİ9ştirmenimiz şöyle diyor: "Şu da bir gerçektir ki, şiirin ayağına köst9k olan uyağı atmakla, Orhan Veli şiirimize çok büyük katkıda bulunmuştur." Bu cümlede altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? (2005 KPSS)

D) Yeni aldığı bilgisayarı babasıyla berab^r kurdu. E) Konuklar gelmeden sofrayı kurduk.

A) Şiirin anlaşılmasını zorlaştırmak B) Şairleri birbirini taklit etmeye yönlendirmek

Kurmak sözcüğü A seçeneğind9 oluşturmak anlamında kullanılmıştır. Diğer seçeneklerde ise; B'de "çalışmaya hazırlamak" anlamında C'de "yapmak" anlamında D'de "parçaları bir araya getirmek" anlamında E' de "hazırlamak" anlamında kullanılmıştır. (Cevap A)

C) Şiirin benimsenip sevilmesini engellemek D) Şiiri, belirli sınırların içine hapsetmek E) Şiirde, bilinen konuların işlenmgsine yol açmak

"Köstek olmak" deyimi bir işin yapılmasında engel teşkil etmek, daraltmak anlamındadır.Açıklamaya en uygun ifade " şiiri, belirli sınırların içine hapsetmek " ifadesidir. (Cevap D)

-TURKÇE29. Gelelim senin şiirlerine... Senin şiirin ne renk? Onlar şiirimizin neresinde duruyor? Sen bu şiirleri yazarken kimlerden el aldın? Bunlar, öteki şairlerin şiirlerinden hangi yönleriyle ayrılıyor? Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada geçen "el almak" deyiminin anlamını içermektedir? (2005 KPSS) A) Senin şiirlerinin, öteki şairlerin şiirlerinden farkı nedir? B) Senin şiirlerinin edebiyatımızdaki yeri nedir? C) Şiir alanında beğenip etkilendiğin şairler hangileridir? D) Şiirlerinde ne gibi yenilikler gözleniyor? E) Başka hangi şairler senin gibi şiir yazıyor?

Deyimlerin anlamları doğru olarak bilindikten sonra bu tür soruların çözümü çok daha kolay olacaktır."el almak" deyimi daha önceden var olan bir geleneği alışkanlığı, yeteneği devam ettirmek demektir. Bu bilgiler ışığında doğru yanıtın C seçeneği olduğu açıktır. (Cevap C)

30. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözlerden hangisi "ikileme" degildir? (2005 KPSS) A) Gördüklerini iki gözü iki çesme anlattı. B) Duyduklarını güle oynaya anlattı. C) İçine karıştığı olayları isteksiz isteksiz anlattı. D) Başına aelenleri, enine bovuna anlattı. E) Düsündüklerin açık seçik anlattı.

"İki gözü iki çeşme "ikileme değil; deyimdir. (Cevap A)

21

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

22-

MATEMATIK

Temel Kavramlar RAKAM

ÖRNEK:

Sayıları meydana getiren sembollere rakam denir.

a ve b sayma sayısı olsun.

Rakam = {0,1,2,3, 4,5,6,7, 8, 9} a + b = 11 ise, a . b çarpımının en küçük değeri kaçtır?

Bu kümenin elemanlarının her biri bir rakamı ifade eder. ÖRNEK: a ve b farklı rakamlar olmak üzere a+b'nin alabilece-ği en küçük ve en büyük değerleri bulunuz?

a . b nin en küçük olması için a ve b arasındaki fark en büyük olmalıdır. a + b = 11 rr> a = 1 veb = 10 alırız. 0 zaman; a. b = 1 .10 = 10 olur.

a ve b için en büyük iki rakamı aldığımızda, a+b'nin alabileceği değer 8+9= 17 olur.

z

>-

2- DOĞAL SAYILAR

a ve b için en küçük iki rakamı aldığımızda, a+b'nin •§ alabileceği 9n küçük değer 0+1 = 1 olur. £J Tanım: N = {0, 1, 2, 3, ..... } kümesine doğal sayılar küo mesi denir ve bu kümenin her bir elemanına da doğal SAYI sayı denir. N ile gösterilir.

?

î o

Rakamların bir araya gelerek oluşturduğu ifadeye sayı > denir. - — , -1, 0, 5,11, —, 10 5 birer sayıdır. y 99 17 ÖRNEK: 1010 onluk sayma sisteminde bir sayıdır. Fakat ra-kam değildir. 9 ise hem sayı hem de rakamdır.

N + = Sayma sayısı = Pozitif Doğal Sayı= {1,2,3,....} N a = a ile başlayan doğal sayılar kümesi (a, a + 1, a + 2, .... } biçiminde belirtilir. ÖRNEK: x, y GN

+

ise

x+y= 18 olduğuna göre x.y'nin alabileceği en büvük ve en küçük değerler toplamı kaçtır? A)90

B)96

C)98

D) 112

E) 125

fîilgiNotuf

SAYI KÜMELERİ 1-SAYMASAYILARI

x+y=18 bu iştemde x ve y sayıları birbirine yaklaştıkça çarpım büyür. Dolayısıyla

x = 9 ve y = 9 seçilirse

Kişileri, cisimleri ya da eşyaları sayarken kullandığımız sayı çeşidine sayma sayıları denir.

x. y = 81 en büyük değer x =

N+ = {1, 2, 3, ...} kümesinin her bir elemanına sayma sayısı denir.

en küçükdeğer

1 vey = 17 seçilirse x . y = 17

81 +17 = 98 (Cevap C)

23

-MATEMATİK-

3- TAM SAYILAR

y = 1 alırsak x = -10 ve z = -5 olur. x . y. z = (-10). 1 . (-5) = 50 en büyük değeri alır.

Tanım: Z= {...,-3, -2, -1, 0, 1, 2, 3, ...} kümesine tam sayılar kümesi denir ve Z harfi ile gösterilir.

4- RASYONEL SAYILAR Özellikleri: Z+ = N+ = {1, 2, 3, ......} Pozitif tamsayılar ve

x ve y tamsayılar ve y -t- 0 olmak üzere — şeklinde yazıy

Z- = { ...., -3, -2, -1} Negatif tamsayılar olmak üzere, Z kümesi sayı ekseninde şu biçimde gösterilir.

labilen sayılara rasyonel sayılar denir. Q = {— : x, y ç. 1 ve y*0} şeklinde gösterilir. y

0 ...-4

- 3 - 2 - 1

12

Z-

3

4...

1000 n . 3 5 1001 . .. . » 0. "I. — .T .-TTT sayılar bırer rasyonel sayılar1001 8 '2 '1 0 0 0 dır.

Z'

Q}KJ Z+ biçiminde belirtilir.

nilgiNotv/

Her tamsayı aynı zamanda bir rasyonel sayıdır.

Sıfır bir tamsayıdır. Fakat pozitif ya da negatif tamsayı değildir. Yani işareti yoktur.

\

5- İRRASYONEL SAYILAR Rasyonel olmayan sayılara irrasyonel sayılar denir. irras-

ÖRNEK:

yonel sayılar Q' ile gösterilir. Virgüllü sayıların, virgülden a, b, c tamsayılardır. a . b = 12

sonraki sonsuza kadar giden sayılarda irrasyonel sayılarçg 'o tr.

LSJ Q

b . c = 36 olduğuna göre, a + b + c en fazla kaç olur?

İki çarpımda b ortaktır. b tamsayısı 12 ve 36 yı tam bölen sayı olmalıdır. b en az değerini aldığında a ve c en büyük değerlerini alırlar.

m w

5

İU

dır. V2,V3,^/37 , e, n ve -3, 13579286... sayıiarı birer irrasyonel sayıdır. 6- REEL (GERÇEL) SAYILAR Rasyonel sayılar kümesi ile irrasyonel sayılar kümesinin birleşiminin oluşturduğu kümeye reel (gerçel) sayılar kümesi denir. Reel sayılar kümesi R = QuQ' ile gösterilir. Reel sayıları şema halinde yazacak olursak;

b = 1 içina = 12 ve b = 36 olur.

Reel Sayılar: R

Ohaldea + b + c = 12 + 1 +36 = 49

Zl

ÖRNEK: x, y, z tamsayılardır.

x . y = -10 y. z = -5 olduğuna göre x . y . z çarpımının en küçük ve en büyük değerleri kaçtır?

irrasyonel Savılar: Q'

Rasvonel Savılar: Q

i Tam Sayılar: Z +

a. Pozitif Tamsayılar: Z b. NegatifTamsayılarZ' c. Sıfır: {0}

l Doğal Savılar: N

Çarpımın en küçük değerini bulmak için çarpımlar negatif olmalıdır. Yani; y = -1 ise x = 10vez = 5olur. x. y. z = 10 . (-1). 5 = -50 en küçük değeri alır.

\~

i

+

Sayma Savılar: N

24-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

SAYI ÇEŞİTLERİ

5. a = b v e c * 0 = ^ > a . c = b . c (Çarpmada sadeleştirme özelliği)

Çift Sayı: 2'nin katları olan veya 2'ye tam bölünen tam sayıtara çift sayı denir.

Pozitif Sayı, Negatif Sayı Sıfırdan büyük sayılara pozitif sayılar denir. Pozitif bir a sayısı a > 0 ile gösterilir. Sıfırdan küçük sayılara negatif sayılar denir. Negatif bir a sayısı ise a < 0 şeklinde gösterilir.

Tek Sayı: 2'nin katları olmayan ya da 2'ye tam bölünmeyen sayılara da tek doğal sayılar denir. T = {... s -3,-1,1, 3, 5,...} Ç = {..., 4, 2, 0,2,4, 6,...}

a>0veb>0=>a , a . b > 0 ,- > 0 b

ÖZELLİKLERİ <

ÇxÇ =Ç

T+T= Ç

ç-

TxT = T

T+Ç= T

T- T = Ç

T xÇ =Ç

Ç+Ç= +

v - v

Q

ıu

Ç=T



n

ne "ı l , T = T, Çr



4. a < 0 ve n tek sayı ^> a < 0 o

Aşağıdakilerden hangisi tek sayıdır? 21

B) 10 -8

C) 3 55 + 7 . (5 8)

b n

ORNEK:

9

3. a > 0 v e b < 0 = > a . b < 0 , - < 0

O

CC UJ Q

A) 25 + 3 - 1

, - >0, a . b < 0 b

2

5. a < 0 ve n çift sayı => an > 0 6. a > 0, n tek veya çift sayı ~^> arı > 0 ÖRNEK:

5

a.b< 0

D) 9 51 - 45 E )

3 9- 5

b.c> 0 a.c2 < 0

Tn=T => 9 51 -> Tektir. Çn=Ç=> 45 -> Çifttir. T-Ç=T olduğu için doğru cevap D seçeneğidir.

olduğuna göre a, b ve c nin işaretleri sırasıyla nelerdir? «« ( C e v ap D ) &

a.c2 < 0 => c2 > 0 daima pozitif olacaktır. 0

ÖRNEK:

zaman a < 0 olur. a.b < 0 => a<0

a, b ve c birer doğal sayı, a . b = 48, a . c = 76 ise a'nın alacağı en büvük değer kaçtır? a = 4olur.

olduğuna göre b>0 olur. b.o 0 => b>0

a-c a-b48

76

c 19

c=

191 Doğal Sayıların Bazı

Özellikleri: V a, b, c G N için aşağıdaki özellikler geçerlidir. 1. a = a (Yansıma özelliği) 2. a = b ise b =a dır. (Simetri özelliği) 3. a = b ve b = c ise a = c dir. (Geçişme özelliği) 4. a = b = > a + c = b + c dir. (Toplamada sadeleştirme özelliği)

olduğuna göre c>0 olur. a,b ve c'nin işaretleri -, +, + olur. Ardışık Sayılar

Belli bir kurala göre ard arda gelen sayılara ardışık sayılar denir. n birtamsayı olmak üzere; a. Ardışık doğat sayılar 0,1,2,3, ...n, n+1, n+2 b. Ardışık çift tamsayılar .. 2n-2, 2n,0, 2n+2, 2n+4,... c. Ardışık tek tamsayıiar ..... 2n-3, 2n-1,2n+1,2n+3, ...

25

-MATEMATIK-

ftilgiNotu/

Ortanca Terim:

Ardışık doğal sayılar birer birer artar. Ardışık tek tamsayılar ve ardışık çift tamsayılar ikişer ikişer artar. » Ardışık iki doğa! sayının toplamı daima tektir.

ilkterim + SonTerim

ÖRNEK: 13+17+21+25+....77 toplamının sonucunu bulunuz?

» Ardışık iki doğal sayının çarpımı daima çiftir. » Ardışık üç doğal sayının çarpımı daima çiftir. Dizide ortak fark 17-13 = 4 tür. (Artış miktarı) ÖRNEK: Ardışık 5 doğal sayının toplamı 100'dür. Bu sayı-

• c 77-13 , Terım Sayısı= ----------1-1 T

ların en büyük olanı kaçtır? = 16+1 =17dir.

I.yol: Toplam=

Sayılar; n, n+1, n+2, n+3, n+4 şeklinde olsun.

'-—

77).17 90.17 =

= 765

n + (n+1) + (n+2) + (n+3) + (n+4) = 100 5n +10 = 100

FAKTÖRİYEL

5n = 90 n = 18 bulunur.

1'den n'ye kadar olan n tane doğal sayının çarpımına "n faktöriyel" denir ve n! biçiminde gösterilir.

en büyük doğal sayı n+4 = 1 8 + 4 = 22 dir.



n! = 1.2.3.4 ....... (n-1).ndir.

2. yol:

=; 5 tane doğal sayı olduğu için toplamı 5'e bölersek or- "5 tanca sayıyı buluruz. Ortanca sayı: — = 20 1. sayı 18

2. sayı 19

3. sayı

4. sayı

-^20_*+

21

Buna göre, 2! = 1.2 = 2 31 = 1.2.3

5. sayı

Ardışık Doğal Sayıların Toplamı

= 6 41 = 1.2.3.4 = 24 Dikkat edilirse;

» n terim sayısı olmak üzera a) Ardışık doğal sayıların toplamı

.2.g;4 = 3!. 3! 5! = 1.2.3.4.5 = 4!.5 =

b) Ardışık çift doğal sayıların toplamı 2+4+6+8+...+2n = n(n+1)

120'dir. 4!

c) Ardışık tek doğal sayıların toplamı 2

Bu özellik genelleştirilirse n! = (n-1)!.

1+3+5+7+..... +(2n-1) = n dir. » Ardışık terimler arasındaki fark aynı olan sayı dizilerinde, (Son terim)- (İlk terim) Terim Sayısı=- ----------- —---------- - + 1 Ortak fark (İlk terim + Son terim). Terim Sayısı Terimlerintoplamı= -----------------------------------------

n veya n! = (n-2)!.(n-1).n oiarak yazılabilir.

Faktöriyel sayılar üzerinda işlemler yapılırken özellikle toplama, çıkarma ve sadeleştirmelerde bu özellik kullanı-

26-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

fîilOİNolu/

ÖRNEK: = 10A +

——'- işleminin sonucu kaçtır? v 8!+7!

101-9! _ 10.91-9!

9!(10-1) _ 9!.91

= 100A + 10B + C ABCD = 1000A + 100B + 10C 9!

8!+7! ~ 8.7İ+7! ~ 7! (8 + 1) ~ 7!.9-, ~ 7 ! ~

ÖRNEK:

9.8.7 7!

İki basamaklı bir sayının rakamları yer değiştirilip sayıdan çıkarılınca aradaki fark 54 oluyor.

= 9 . 8 = 72 olur.

İlk sayının rakamları arasındaki fark kaçtır?

Basamak ve Sayı Değerleri: Sayı

A)4

B)5

C)6

D)7

E) 8

değeri: a

b

c

d

Birinci sayıya ab diyelim. Birler basamağı = d

ab = 10 . a + b olur. O halde ab sayısının rakamları yer değiştirilirse;

Onlar basamağı = c Yüzlerbasamağ, = b -* Binler basamağı = a

<

ORNEK: 12

ba=10.b + a

6

ab'den ba'yı çıkartırsak;

Q

0

<

ab - ba = (10.a + b) - (10b + a) = 54

UJ CD

10.a + b - 1 0 b - a = 54

o 3=.

9a - 9b = 54

© "çn

'o tr uı a

Basamak değeri: a

b

c

9(a - b) = 54 | a -b = 6İ

d Birler basamağı =d

(Cevap C)

Onlar basamağı = 10c

BilgiNotu'

Yüzler basamağı = 100b Binler basamağı = 1000a

ORNEK: 2

4

8

0

İki basamaklı bir sayının rakamları yer değiştirilip ilk sayıdan çıkartılırsa elde edilen fark daima 9'un katıdır veya 9'a tam olarak bölünür. ÖRNEK:

' 0 -80 ■400 -

İki basamaklı bir sayının rakamları yer değiştirilip sayıyla toplanırsa sonuç 143 oluyor.

2000

Bu sayının rakamları toplamı kaçtır? ftilgi Notu / Taban belirtmeden kullanılan sayıların hepsi onluk tabandadır. En küçüktaban 1 den büyüktür.

A)72

B) 17

C) 15

D) 13

Birinci sayıya ab dersek, ikinci sayı ba olur. ab + ba=> 10a + b + 10b + a = 143

E) 9

-MATEMATIK11a + 11b =143

27

ORNEK:

= 143

Xyz ve zyx üç basamaklı sayılardır.

a + b-13

0 halde xyz = zyx + 495 ise x - z kaçtır? (Cevap D) A)4

B)5

C)8

D) 10

E)11

nilgiNotu/ Rakamları yer değiştirilen iki basamaklı bir sayı ilk sayıyla toplanırsa toplam daima 11'in katıdır veya 11 'e tam bölünür. ORNEK:

100x + 1Q/+ z = 10Oz + 1Q/+ X + 495 99x - 99z = 495 x - z - 5 olur.

ab iki basamaklı bir sayıdır. a ile b arasında a = 2b şeklinde bir orantı vardır. Bu orantıyı sağlayan sayılardan en büvügü ile en küçügü arasındaki fark kaçtır?

(Cevap B) Doğal Sayılarda Dört İşlem a) Toplama İşlemi: a —> I. terim

A) 21

B) 63

C) 84

D) 42

E) 32

+

b—

> II. terim c —> Sonuç ÖRNEK:

Bize verilen a = 2b orantısına uygun sayıları en küçükten itibaren yazalım: Eğer b = 1 0 halde

ise

a=2

ab = 21

=>

En küçük sayı

a=4

Ohalde ab = 42

b=3

ise ise

a=6

Ohalde ab = 63

b=4

ise

a=8

ab = 84

=>

b=2

0 halde

İki basamaklı birbirinden farklı 4 tane pozitif doğal sayının toplamı 319 ise en küçüğü en az kaç olur? A) 15

B) 20

C) 25

D) 30

E) 35

99 + 98 + 97+x = 319 En büyük sayı

x=319-294 = 25Enküçük sayı olur.

Burada; en büyük sayıdan (84) en küçük sayıyı (21) çıkartırsak; 84-21 = 63 olarak sonuç bulunur.

(Cevap C)

(Cevap B) ÖRNEK: A ve B farklı rakamlar olmak üzere; BilgiNotu/ b yerine rakamları sıra ile koyarken 4'ten sonrasını denemedik. Çünkü 4'ten sonrası bize verilen orantıya göre, a ile ifade edilen rakam değerini aşmaktaydı. Ve 0 rakamını kullanmadık. Çünkü 0 çarpmada yutan eleman olduğu için orantıda yerine konulduğunda da sıfır değerini alır.

lîilgiNotu/ Rakamları farklı, en büyük iki basamaklı sayı 98, en ı ise 1O'dur.

AB BA /\j\ Yandaki toplama işlemine göre AB RR sayısının en küçük değeri nedir? 264 A) 28

b)13

C) 17

D) 39

10A + B + 10B +A+ 11A + 11B = 264 22A + 22B = 264

E) 43

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

28-

A ve B'nin rakam olduğu göz önünde bulundurularak, AB sayısının en küçük değerinin,

d) Çarpma İşlemi:

A + B=12=>A = 3veB = 9 için sağlandığı görülür.

> II. Çarpan c —>

a —> I. Çarpan x b — Çarpım

(Cevap D) b) Çıkarma İşlemi:

ÖRNEK: En büyük iki basamaklı çift sayı ile en küçük iki basamaklı pozitif tek sayının çarpımı kaçtır?

a----- Eksilen b ---- Çıkan

A)1036

B) 1078

c ---- > Fark

C)2006

D)1532

ÖRNEK: Ardışık iki pozitif tek sayının karelerinin farkı 120 ise bunlardan küçük olanı kaçtır? A) 11

B)30

C) 19

D)17

E) 986

98 x 1 1 En büyük iki basamaklı çift sayı = 98 98 + 98 En küçük iki basamaklı pozitif tek sayı = 11

E) 29 (Cevap B)

1 .sayı xolsun

2.sayı x+2

TABAN ARİTMETİĞİ

(x + 2)2 - (x)2 = 120 => x2 + 4x + 4 - x2 = 120 4x = 120-4 4x = 116

Herhangi bir doğal sayı, başka sayma sistemlerine (tabana) göre de yazılabilir. Bu sistemde yazılmış bir sayının hangi sistemde yazıldığı sağ alt köşesinde belirtilir. Eğer sistem belirtilmemişse taban 10 demektir. (475)l0 =475->10'luksistemde yazılmış

Küçük olan sayı x = 29

(313)4 —>4' lük sistemde yazılmış (15)6 (Cevap E)

c) Bölme İşlemi:

>6' lık sistemde yazılmış (a b c d)t= a.t3 +

AIB

b.t2 + c.t + d.1

A: Bölünen

B: Bölen K: Kalan C: Bölüm K

-»1'lerbasamağı >t'ler basamağı >t2'ler basamağı >t3>ler basamağı

A = B. C + K şeklinde bir bağıntı vardır. Bölünen = Bölen x Bölüm + Kalan

» Herhangi bir tabanda verilmiş sayı çözümlenirse 10 tabanındaki karşılığı bulunmuş olur.

ÖRNEK: 48 | H = __ I x 4

Buna göre (abcd), =a.t3 + b.t2 + c.t + d dir.

Yandaki bölme işleminde bölünen 48, bölen 11, kalan 4 ise bölüm (x) kaçtır?

Bölünen = Bölen x Bölüm + Kalan formülünde değer-leri yerine koyarsak; 48 = 11 . x + 4 11 x = 48 - 4 11 x = 44 |x = 4İ

ÖRNEK: (312)4 sayısını çözümleyiniz? (312)4 2

=3.4 +1.4 + 2.1 =48 + 4 + 2 = 54 » On tabanındaki bir sayıyı başka bir tabana çevirmek için, verilen sayı istenilen tabana ardışık olarak bölünür. En son bölümden başlayarak tüm kalanlar sağdan sola doğru sıra ile yazılır.

29

-MATEMATIK-

Rilgi Notu /

ÇOZUMLU KAVRAMA TESTİ

(ab)n ifadesi, n tabanında bir sayıyı göstermek üzere; 1. n > a, n > b, n > 1 dir. 2. 10 tabanında kullanılan rakam sayısı nasıl ki 10 tane ise, n tabanında kullanılan rakam sayısı da n tanedir. 3. En küçük rakam 0 ve en büyük rakam n - 1 dir.

a,b

GN

a. b = 24 olduğuna göre

ÖRNEK: a + b'nin en küçük değeri kaç olabilir?

99 sayısını 3 tabanında yazalım.

A)25

(99),0 =99= (11200)3

C)14

D) 11

E) 10

a, b G Z + pozitif tam sayılardır. a + b = 48 olduğuna göre a.b'nin en küçük değeri kaç olabilir?

Taban Aritmetiğinde Dört Işlem »

B)24

Ayn ı tabandaki sayı ları n toplam ı

A) 0

B) 47

C) 50

D) 9

E) 576

Birler basamağı toplanır. Topiam tabandan (433)6 küçükse aynen yazılır. Toplam tabandan küçük değilse tabana bölünür. Kalan yazı-lır, (2De (454)6 bölüm elde olarak sonraki rakama eklenır. »

Aynı tabandaki sayılarda çıkarma

£T

UJ Q

(44)6 Çıkarma yapılırken, onluk sistemde olduğu (22)e gibi, çıkan rakam büyük olursa, önceki (22)6 basamaktan taban kadar alınmış olur. »

3.

a, b, c e Z ilk duruma göre, a'yı 4 azaltıp, b'yi ve c'yi 3 artırırsak 2a + 5b + 7c toplamı kaç artar?

Q UJ

A)36

B)34

C)32

D) 30

E) 28

Aynı tabandaki sayılarda çarpma (32)4 x 03)4 222 x 32

Rakamların çarpımı tabandan küçük değilse, çarpım tabana bölünür. Kalan rakam yazılıp, bölüm elde olarak çarpıma eklenir.

(1202)4 x, y e N x.y=17 x + y toplamı kaçtır?

Değişik Tabanda Tek ve Çift Sayılar 1) Taban çift ise, birler basamağına bakılır. Birler basamağı çift ise sayı çift, birler basamağı tek ise sayı tektir. (614)8 — Çift

A) 16

B) 17

C) 18

olduğuna

D) 19

göre

E) 20

(353)6 —Tek

Çift Tek

2) Taban tek ise, parantez içindeki rakamlar toplanır V9 sonucuna bakılır. Toplam çift ise sayı çift, toplam tek ise sayı tektir. (1233)5 sayısı 1+2+3+3=9 olduğu için tektir. (5342)7 sayısı 5+3+4+2=14 çift olduğu için çifttir.

5.

a, b ve c e N a.b = 24 b.c = 16 olduğuna göre, a + b + c toplamı kaç farklı değer alabilir? A)1

B)2

C)3

D)4

E) 5

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

306.

B olduguna gore, y+— aşagı-

11. a, b, c ardışık üç çift sayı ve a < b < c dir.

dakilerden hangisine eşittir? B) A + 2

A) A-B

C)

b-a

2

_ .. c - a a b-c b.. .. Buna gore -—----- ---------- ışlemın C) 0 tır?

ı-1

E)2

E ) A -B A)-2

7. x - 3 sayısı x + 5 sayısından kaç eksiktir? A) 2

B)4

C)6

D)8

12. a, b, c ardışık tek doğal sayılardır. a < b < c

E) 10 (c-a)(b-a) + (b-c)(b-a) olduğuna göre işleminin

a-b

sonucu nedir? 8. x, y, z pozitif tek sayılar olduğuna göre aşağıdakilerden hangisi çift sayıdır? A) x + y + z C) x + y-z

B) D) x . y . z

E) 2x + y

A)-3

B)-2

C)-

D) 0

E) 1

< Q < ilî

o X 13. a ve b aralarında asal doğal sayılardır. 'o

B) a-2 + 3

a 28 . . . — -— sob 21 nucu kaçtır?

D)

A) 1/27

B) 3/27

C) 5/27

D) 7/27

9. a pozitif reel sayı olduğuna göre aşağıdakilerden hangisi negatiftir? A) a3 C) (-a)

4

HD'

E) -a 3

CE Ui Q

.. 3b 2a . , . . olduğuna gore, ışlemının a-1

E) 9/27

14. x, y, z tam sayılardır. 10. x < y < 0 < z

3

olduğuna göre, aşağıdakilerden hangisi daima negatiftir? A x+y+z )C y-z ) X

2

x .y >0"

B) x-y + D) zx.y.z

x2. z < 0 y3. z > 0 olduğuna göre, x, y, z'nin işaretleri sırasıyla nedir? B) (+,+,-) A ) ( -,-,-)

x.y x-z

C) (+ ,-,-) E) (+ ,-,+)

-MATEMATIK15. a, b, c e Z

ÇOZUMLERI

a.b = 18İ . . „ .. . o ld u ğ u n a g ore , a + b + c n ın en

Çarpımları veriien iki sayının toplamlarının en küçük olması için sayıların değerlerinin birbirlerine en yakın değerler olması gerekir. 24 sayısının çarpanlarına bakarsak 24 = 1 . 24 => 1 + 24 = 25 = 2 . 1 2 - ^ 2 + 12 = 14 = 3 . 8 = ^ 3 + 8=11 = 6.4 => 6 + 4= 10 Toplamlarının en küçük değeri 6 + 4 = 10 olur. (Cevap E)

büyük değeri kaç olabilir? A )1 3

B) 17

C)30

D) 31

E) 35

16. a, b, c birbirinden farklı pozitif tam sayılardır. 3a + b + 5c = 49 olduğuna göre, a'nın alabileceği en büyük deger nedir? A) 15

31

B) 12

C )1 4

D) 13

E) 11

Toplamları verilen iki sayının çarpımları en küçük değeri alabilmesi için sayıların değeri arasındaki farkın en fazla olması gerekir. a + b = 48=>a.b = 1 + 47 = 48 => 1 . 47 = 47

17. 3 basamaklı en büyük sayı ile, 3 basamaklı rakamları farklı en küçük doğal sayının toplamı kaçtır?

2 + 46 = 48 => 2 . 46 = 92

A 1089 C 1101 ) 1110 E

Q o cc Ui Q

B 108 D 109 ) 9

ÎE

24 + 24 = 48 => 24 . 24 = 576 En küçük değer 1 .47 = 47 olur. *a ve b pozitif sayı olduğu için 0+48 alınmadı. (Cevap B)

18. Uç basamaklı en büyük pozitif tek sayı ile, iki basamaklı en küçük negatif tek sayının toplamı, :ğ üç basamaklı en büyük sayıdan kaç eksiktir? >! A) 109

B) 90

C) 100

D) 99

E) 89

19. x ve y sayıları tabanını göstermek üzere; (12)x + (34)y = 26 2x + 3y = 25 ise x aşağıdakilerden hangisine eşittir? A)4

B)8

C)7

D)5

E) 6

20. (25)6 sayısının, 12 katının 7 eksiği aynı tabanda aşağıdakilerden hangisine eşittir? A) 529

B) 512

C) 425

D) 525 E) 293

3. llkdurum Sondurum a a-4 b b+3 c c+3 2a + 5b + 7c 2(a - 4) + 5(b + 3) + 7(c + 3) => 2a- 8 + 5b + 15 + 7c + 21 = (2a + 5b + 7c)+ (8+15+ 21) = (2a + 5b + 7c) + 28 2a + 5b + 7c toplamı 28 artar. (Cevap E)

4. 17 bir asal sayı olduğuna göre çarpanları 1 ve 17'dir. x . y = 17=>x + y = 1 +17 = 18 olur. (Cevap C)

32-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

11. x = Çift sayı olmak üzere;

5. 24 ve 16 sayılarının ortak bölenlerini bulalım. OBEB(24, 16) = 23 = 8 24 16 b sayısı 24 ve 16 sayılarının ortak 12 8 çarpanı olduğuna göre b'nin a6 4 labileceği farklı değerleri bula3 2 lım.

b = x + 2 j^olsun

c=x+4j c - a a - b _ x + 4-x x - (x + 2) "b^â~^c"~ x + 2 - x ~ ( x + 2)-(x + 4)

3 1

2

= 2 . 2 = 4=>a = 6, c =

(Cevap D)

4 farklı değer alabilir.

12. x; tek sayı olmak üzere;

(Cevap D) 6.

x+y =A x-y = B

c = x + 4 olsun (c-a)(b-a) + (b-c)(b-a) a-b 2-(x-4)](x+-2-x)

+

A-B Oı ı

A

^y=A-d

Q

__ ».

=>y-



B

__ ________ ____ »t

ı

\/

= ^ y +

2

x+2-x-4

2

A-B

B A

__ __ _________ _ı_ ., ,.,

-

^

2

__ ___

~ 2

(Cevap D) 7. (x + 5)-(x-3) = x + 5-x + 3 = 8eksik (Cevap D)

< Q <

8. Kurallar: T±T = Ç T . T = TF = T Ç±Ç =Ç T.Ç-ÇTÇ = T x+y+z= T+T+T=Ç+T=Tx +yz=T +T-T=Ç-T =T x.y.z = T.T. T =T.T =T

UJ £D

O

x-(x + 2) 8-4 4

(4.2) + (-2).2 = -2 -2 -2

II. yol (b-a)[c-a + b-c] a)(b-a) (b-a)2

(b(a-b)

2

S2 "ö oc yj

Q

(a-b) (a-b) = (a-b) a-b

a-b

(Cevap B) (Cevap B)

9. (P = Pozitif, N = Negatif) PT.Ç = p( p + p = p, (-P)ç = P, (Cevap E) 10. x = -3, y=-1, z = 5 olsun, a seçeneği: x + y + z = 1

13. a V9 b aralarında asal sayılar ise a ve b'nin tek ortak çarpanı 1 sayısıdır. Buna göre, a _ 28 _ 7.4 _ 4 bu durumda a = 4 ve b = 3 olur. 3b - 2a 3.3 - 2.4 9_-_8 _ _ _ _9_ ~3~~~^~27 a-1 4-1 (Cevap E)

b seçeneği: x - y + z = 3 14. Herhangi bir sayının çift kuvveti daima pozitiftir. x3y2 > 0 olduğuna göre, y2 > 0 ^> x3 > 0 => x > 0 x2.z < 0 olduğuna göre, x2 > 0 => z < 0 y3 z > 0 olduğuna göre, z < 0 olduğundan y3 < o => y < 0 (x, y, z) işaretleri

.. y.z -5 5 c seçeneğı: ^— = — = — A

O

\J

dseçeneği: x.y.z= 15 e seçenegı: x.y

x-z

3

-3-5 (+, - -) olur. (Cevap E)

(Cevap C)

33

-MATEMATİK-

15. a.b= 18 ise 3.6 9.2 6.3 2.9

a.c = 12 ise

ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERI

6.2 4.3 2.6 3.4

18.1

12.1

1.18

1.12

1. Beş basamaklı en büyük doğal sayı, dört basamaklı en büyük doğal sayıdan ne kadar fazladır? (99 DMS OÖ)

a+b+c'nin en büyük değeri istendiği için a=1

b=18

c=12

a+b+c=31 (Cevap D)

16. 3a + b + 5c = 49 olduğuna göre a'nın en büyük değeri alabilmesi için b'nin ve c'nin en küçük değerleri almaları gerekir. c'nin katsayısı daha büyük olduğu için c'nin değerinin de b'den küçük olması gerekir. Bu durumda c = 1 b = 2 olur. 3a + b + 5c => 3 . a +2 + 5 .1 = 49 3a = 49 - 7

17.EnbÜyÜk:9 "İ999 küçük:102 I

+

102 = 1101 En

A) 99 900

B) 99 000

C) 90 000

D) 89 990

E) 89 900

çeas&m Beş basamaklı en büyük doğal sayı ■-> 99999 Dört basamaklı en büyük doğal sayı -> 9999 Bu iki sayının farkı: 99999 - 9999 = 90000 bulunur. (Cevap C)

(Cevap C)

Ardışık üç tamsayının toplamı 93'tür. Buna göre, ortadaki sayı kaçtır? (99 DMS OÖ)

m 'o tz (Cevap C)

A)36

B)34

C)33

D) 31

E) 30

I. Yol:

18. Üç basamaklı en büyük tek sayı —> 999 iki basamaklı en küçük negatif tek sayı ---> 99 999 + (-99) = 900 999 - 900 = 99 (Cevap D)

Küçük sayıya x dersek; ardışık olduğu için diğer sayılar x + 1 ve x + 2'dir. Bu üç sayının toplamı; x + x + 1 + x + 2 = 3x + 3 = 93 -> 3x = 90 ^> x = 30 bulunur. x —> en küçük sayımızdır. Ortadaki sayı 30 + 1

19. Çözümlersek

= x + 1 =31 olur. II. Yol:

- / x + 3y = 20

Ardışık üç tamsayının toplamının 93 oiduğu veriliyor. 93 O halde ortadaki sayı: — = 31

x=5

(Cevap D)

(Cevap D)

İki basamaklı ve birbirinden farklı dört pozitif tamsayının toplamı 338'dir. Bu sayıların en kücügü kaç olabilir? (99 DMS OÖ) A)40

B) 41

C)42

D) 43

E) 44

İki basamaklı en büyük tam sayıların toplamı 197 = (525)

99 + 98 + 97 = 294'tür. (Cevap D)

338 - 294 = 44 ==> en küçük olanıdır. (Cevap E)

34-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGİSİ-

4. Çarpımları 168 olan ardışık iki pozitif çift sayıdan küçük olanı kaçtır? (99 DMS OÖ) B) 10

C) 12

D)26

m np

E) 18

A)8

+ mnp

5.

5797 168 sayısını çarpanlarına ayırırsak;

Yukarıdaki çarpma işleminde her harf farklı bir rakamı gösterdiğine göre, m harfi hangi rakamın yerine kullanılmıştır? (99 DMS ÖL)

168 2 168 = 2 3 . 3 . 7 84 2 Çarpanlarının ardışık iki çift sayı olması 42 2 isteniyor. 21 3 3 168 = 2 . 3 . 7 = 2 . 4 . 3 . 7 7

B)4

A)3

=14.12

(Cevap C)

E)9

mn

Çarpma işleminde ikinci çarpımın onlar

x _ Pl • • • •

basamağındaki p ye dikkat edilirse çarpmış olduğu mnp'yi hiç değiştirmemiş.

5797

Ohaldep = 1 dir.

P

7 Küçüksayımız 12 bulunur.

D)7

C)6

Üç basamaklı ABB sayısının, iki basamaklı AB sayısıyla çarpımı 25 000 olduğuna göre, B hangi rakamı göstermektedir? (1999 DMS OÖ) A) 0

C)5

B) 2

D) 6

5797 mnp =------ = 341 olur.

E) 8

17

AB

<

000 _2500

Q

x

1

m = 3 bulunur.

ABB

(Cevap A)

_J O İJÜ ö.

25000

İşlemin sonucuna dikkat edilirse birler basamağı sıfır m o (0) dır. Birler basamağının sıfır olabilmesi için B ra- © kamının sıfır olması gerekir. Diğer durumlarda birler o cc basamağı sıfır olamaz. ili o (Cevap A) U)

Üç basamaklı ve birbirinden farklı 5 tane doğal sayının toplamı 710'dur. Bu sayıların en büyüğü kaç olabilir?(99 DMS ÖL) A) 240 C) 293 E) 305

B) 252 D) 304

v> A B 6. A, B, C birer doğal sayı ve— = — = 3 , A = B + 30 B C

Beş sayının toplamı 710 olarak veriliyor. Bize bu sayıların en büyüğü soruluyor. O halde diğer dört sayıyı en küçük üç basamaklı sayılardan alırız. 100 + 101+102 + 103 = 406 710-406 = 304

olduğuna göre, C kaçtır? (1999 DMS OÖ) A)45

B)30

C)20

D) 15

E) 5

(Cevap D) A B — = — = 3 ve A = B + 30 ise önce B yi bulalım. B C — = 3 => A = 3B'dir. Eşitlikte yerine yazarsak; B

9.

a, b pozitif tamsayılar ve; 3a + 2b = 199 ise a'nın alabileceği en büyük değer kaçtır? (99 DMS ÖL) A)66

B)65

C)64

D) 63

E) 62

a ve b pozitif tamsayı ise, a nın en büyük değerini bulmak için, b ye en küçük değerleri veririz. 199^b = 1 için 3a + 2 .1 =199 (Cevap E)

b = 2 için 3a + 2 . 2 = 199 => 3a = 195 ==> a = 65 (Cevap B)

-MATEMATIK10. Üç basamaklı ABC sayısı, üç basamaklı CBA sayısından 594 fazladır. Buna göre, A + C'nin alabileceği en büyük değer kaçtır? (99 DMS ÖL) A) 15

B) 14

C) 13

D) 12

7. 3 + 6 + 9 + 12 + ... + 45 toplamı kaçtır? (99 DMS ÖL) A)360

E) 11

İlk terim -> m • Sont terım -> n Artış miktarı -> x

A)— 7

B)6

0-

13. a, b, c pozitif tamsayılar ve 3a = 2c 3b = 4c olduğuna göre, aşağıdaki kesirlerden hangisi en küçüktür? (99 DMS L)

Q

21

D)— E)—

6

Q

3!+5!_3!(1 + 4.5)_ 2.3.21 _ 21 6.2! 6.2 6.2!

tu

-

(Cevap E)

2

(m + n)(m-rn-x) T . ------- —------—- =- Toplam

(Cevap A)

UJ

İQ

D) 450 E) 480

2.3 2.3

göre, ——- işleminin sonucu kaçtır? (99 DMS 6.(2!) m " o ÖL) tc -ıt;

C) 420

P

11. n tamsayısı için, n! = 1 . 2 . 3 . ... n olduğuna

oi

B)390

Burada toplam formülünü yazarsak;

ABC = CBA + 594 100A + C = 100C + A + 594 => 99(A - C) = 594 => a - c = 6 bulunur. a + c'nin en büyük değeri için A ve C rakam olmak şartıyla en büyük değerini almalıdır. A->9 C -> 3 olursa eşitlik sağlanır. A + C = 9 + 3 = 12 (Cevap D)

QA

35

£

B)î

a

b

a, b, c pozitif tamsayılar ise, a 2 3a = 2c a 2 1 ........ :=> _ = _ = _ en kuçuk kesır b 4 2 c3 olur. (Cevap E) olduğuna göre, 14. a, b birer tamsayı ve, aşağıdakilerden hangisi 5a her zaman doğrudur? (99 DMS L) B) a çift sayıdır. A) ateksayıdır. C) a. b tek D) bteksayıdır. sayıdır. E) b çift sayıdır.

a b 12. a, b pozitif tamsayılar ve — = - a + b = 63 olduğuna göre, a kaçtır? (1999 DMS ÖL) A)22

B)24

C)28

D) 30

E) 32

— = b + 3 =i>5a = 4b + 12 4 Bir sayının çift sayıyla çarpımı yine bir çift sayı eder. Yani; 4. b = çift sayı

a b . — = - = k osun. 4 5 ı = 5k (Cevap C)

5a = Çiftsayı olmalıdır. 5 tek sayı olduğu için a çift olmalıdır ki 5 . a çarpımı çift sayı olsun. (Cevap B)

36-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

dir. p'nin de

15. q bir tamsayı olmak üzere p

A B C D Toplama işleminde her harf M N P R fark'ı bîr rakamı gösterdiğine

17.

bir tamsayı olması için q kaç farklı değer alabilir? (99 DMS L) D) 4 A) 7

B) 6

9

gore, ı

DU

fazla kc îçtır?

(î B) 18

A 18 395 ) C 18 425 )E 19 485

E) 3

C) 5

ÇÖ2ÜM: p ve q tamsayı ise 5 ise q —> 3 için p = —= 1 q+2

400

D) 19

150

)

Ç&g&ifa ABCD

+ MNPR q --> -3 için

p = — = -5

-7 için

q -> -1 için

9753

p = —= u

+ 8642 18 3 9 5

p = — = 5 q, 4

bulunur.

Toplama işleminde en büyük değer soruiduğundan binler ve yüzler basamağındaki rakamlar daha büyük oimalıdır (Cevap A)

tane değer atır. (Cevap D)

< Q ><£. UA

mo M N P Çarpma işleminde her harf farklı bir rakamı x ___ 3_K gösterdiğine göre, K & hangi rakamın • • • f

372

Q

yerine kullanılmış-tır? (99 DMS L)

4 3 4 0 A) 1

B) 2

C) 3

D) 4

E) 5 18. a, b, c negatif tamsayılar ve

16.

olduğuna

göre, aşağıdaki sıralamalardan hangisi doğrudur? (99 DMS L) MNP x __ 3K • • • 372 4340 12 4 _x __ 3_K

İşleme dikkat edilirse MNP 3 ile çarpılmış 372 sayısı bulunmuştur. rno — = 124 = MNP bulunur. 3 —> K yerine 5 gelmeli ki işlemin sonucunun birler basamağı sıfır (0) olsun.

. 372 7340

(Cevap E)

A)a
a b c . . —=— = — = k olsun. 5 2 3 a, b, c negatif tamsayılar ise; k = -1 alırsak,

a = -5 b = -2 b rel="nofollow">c>aolur. (Cevap A)

37

-MATEMATIK-

19. Rakamları toplamınm 4 katına eşit olan iki basamakiı kaç tane sayı vardır? (99 DMS L)

C)5 A) 3

D)6

22. Üç basamaklı beş tane sayı toplanırken sayılardan birinin onlar basamağındaki 1 rakamı, 7 olarak görülmüş ve bu sayılar bu şekilde toplanmıştır. Bu durumda elde edilen toplam doğru sonuca göre kaç artmıştır? (2000 DMS)

E)7

B) 4

A)70

B)60

C) 10

D) 7

E) 6

iki basamaklı sayı ab olsun. 4(a + b) = ab => 4a + 4b = 10a + b Sayılardan birinin onlar basamağındaki rakamı 1 olsa, değeri 10 olurdu, 7 olarak görüldüğüne göre değeri 7 x 10 = 70 olarak toplanmıştır. Bu durumda, toplam, gerçek değer olan 10 dan 70-10=60 fazla bulunmuştur. , (Cevap B)

-r> 3b = 6a b = 2a a = 1, 2, 3, 4 rakamlarını alabilir. Ancak bu şekilde ab iki basamaklı sayı olur ve 4 tanedir. (Cevap B)

20. Üç basamaklı ABC sayısı, üç basamaklı CBA sayısından 396 fazladır. Buna göre A + C nin en büyük değeri kaçtır? (99 DMS L) A)12

B) 13

C) 14

D) 15

23. a,b,c birer pozitif tamsayı ve a.b=18 b+c=25

E) 16

olduğuna göre, c'nin en küçük değeri kaçtır? (2000 DMS)

ÇOZUM: ABC = CBA + 396

A) 3 99(A - C) = 396

B) 5

C)7

ö

D)9

Q

E) 16

A ve C rakam olduğu için A + C nin en büyük değerini alabilmesi için a -> 9 , c -» 5 olmalıdır. (CevapC) g

a.b=18 c'nin en küçük değerini bulmak için, b'nın değerinin alabileceği en büyük değer olması b+c=25 gerekir. b en büyük değer alarak 18 alırsa. = 25-18-» = (Cevap C)

21. Yandaki toplama işlemine göre iki basamaklı KL sayısının en küçük değeri kaçtır? (2000 DMS) A) 38

B) 49

C) 58

D) 67

KL

E) 78

10K + L + 10L+K=143 11 (K+L) = 143 K + L= 13 4

g — (Cevap B)

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

38-

4. Birbirinden farklı üç pozitif tamsayının toplamı 56'dir. Bu sayıların en büyüğü en az kaçtır? (2000 DMS)

ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ

A)16 Rakamları birbirinden farklı olan üç basamaklı en büyük çift sayı, aşağıdakilerden hangisine kalansız bölünebilir? (2000 DMS) A)32

B)31

C)29

D) 25

56 3 _54h 2

E) 24

986 rakamları birbirinden farklı, üç basamaklı, en büyük çift sayıdır. Buna göre 986 = 2 x 493 = 2 x1 7x 29

B) 17

C) 18

D) 19

E) 20

18 bize ortanca terimi verir. Hala 2 fazla(kalan) oiduğuna göre onarlı 1. terime veririz. 18+2 = 20 olur. Diğer terimler de farklı olmaları için sırasıyla 19 ve 17 değerlerini alırlar. En büyük sayı en az 20 değerini alır. (Cevap E)

= 34 x 29 986 sayısı 29 ile tam bölünür. (Cevap C)

1, 2. Ardışık beş çift sayının en küçüğünün - 'ünün 7

a,b gerçek (reel) sayılar ve

fazlası, en büyüğünün yarısına eşittir. Bu sayıla- < rın en küçüğü kaçtır? (2000 DMS) ,...:

a 2
A)12

B) 15

C) 18

D) 21

E) 24

_J L U £ Q

O

x sayısı çift sayı olsun. Buna göre x, x+2, x+4, x+6, x+8 ardışık 5 çift sayıdır. x _ x+8 42=3x + 24 — + 7 =------: 3 2

olduğuna göre, aşağıdakilerden hangisi doğrudur? (2000 DMS)

©

"55 "o cr

A) a < 0

UJ

B) b rel="nofollow"> 0

K

C) b < 0 D) a < 0 E) a = b

(Cevap C)

3. Birbirinden farklı, üç basamaklı dört tane pozitif tamsayının toplamı 848'dir. Bu sayılardan biri en fazla kaç olabilir? (2000 DMS) A)548

B)545

C) 542

a 2 a 2 >0 ->a>a 2 >0 --> a > 0 ......... (1) a > 0 olduğundan eşitsizliğin her iki tarafını a'ya bölebiliriz.

D) 538 E) 536

Sayılardan birinin en fazla olabilmesi için diğerlerinin en az olmaları gerekir. Buna göre 100 + 101 +102 = 303 848 - 303 = 545 en büyük sayıdır. (Cevap B)

— < - - > a < 1 ...... (2) a a (1), (2) - » 0 < a < 1 a.b <0->-^<—>b<0 --> c şıkkı b < 0 her zaman a a doğrudur. (Cevap C)

39

-MATEMATIK-

Karesi ile 3 katının toplamı 10'dan küçük olan tamsayıların en küçüğü kaçtır? (2001 KMS)

6.

B) -

A) -5 C) -3 E) 3

KK ve LL iki basamaklı dogal sayılar olmak üze2 2 re; (KK) + (LL) = 1573 olduğuna göre, K + L toplamı kaçtır? (2001 KMS)

8.

4 D)

A) 5

B) 6

C) 7

D) 8 9

E)

4- onluk açılımı yazarsak

Sayımız "x" olsun.

2

(11L) =1573

2

Karesi = x 3 katı = 3x

2

2

121(K +L )

1573

121

2

Karesi + 3 katı = x + 3x < 10 eşitliği için çözüm yapa2

2

121K + L = 13

lım.

i i

2

x + 3x<10 x2 + 3x-10<0

3 2 sağlar. K+L=3+2=5

2 (x - 2).

(Cevap A)

-5 (x + 5) < 0 x - 2 < 0 x +

5 > 0 x < 2 ve x < -5 -5<x<2 olur. En küçüğü istediğinden x = -4 kullanırız. 9. c pozitif bir tek tamsayı olduğuna göre, aşağıdakilerden hangisi bir çift tamsayıdır? (2001 KMS) (Cevap B) tcö

İÜ Q CO

cn

A) 2c2 + 5

B) 3c - 8

3

C)c + 20

D) 2c + 3

E) c2 + 1 "5 ÜJ

c>0 , c teksayı ise bu soru çözümünde herhangi bir pozitif tek tamsayı alıp deneyerek çözebiliriz. Yani c = 1 için c2 + 1 = 1+1 = 2 olur. (Cevap E)

7. x ve y tamsayılar olmak üzere;

3 < y< 9

2<x<6

olduğuna göre, 3x - 2y nin alabileceği en büyük değer kaçtır? (2001 KMS) A) 6

B)7

C)8 D) 9

E)11

10. Ardışık 6 tane pozitif çift tamsayının toplamı 560'dır. Bu sayıların en küçüğü kaçtır? (2001 KMS) A)90

B)94

C)98

D) 102

E) 106

3x - 2y'nin en büyük değeri alması için x'in en büyük x'in en büyük y'nin en küçük değerini alması gerekir. O zaman x=5 ve y=4 alırız. 3x - 2y = 3.5 -2.4 = 15-8 = 7 olur.

x pozitif ve çift tamsayı olsun. Ardışıkları (x, x +2, x + 4,x+6, x + 8, x + 10) 6x + 30 = 560 6x = 530

(Cevap B)

(Cevap A)

<8

x = 90 olur.

40-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISU

11. — ve — birer tamsayı olduğuna göre, aşağıdaki8 12 lerden hangisi her zaman bir tamsayıdır? (a e Z) (2001 KMS)

a = 9 ve b = 0 için; 5a b 1 1ba5 4 8 0 6 değeri sayılar arasındaki en büyük fark oiur.

A) ±

B) ^

C) A

72

24

48

72

96

(Cevap A)

14. 4 tane ardışık çift sayının toplamı 60'tır. Bu sayıların en küçüğü kaçtır? (2002 KPSS)

a b — ve — tamsayı olıması için a 8 ve 8'in katları 8

A) 12

12

B) 14

C) 16

D) 18

E) 20

olmalıdır. b'de 12 ve 12'nin katları olmalıdır. ah

24 8.12 24 a'nın ve b'nin diğer değerleri içinde tamsayı olur. = 4 olur. (Cevap B)

x çift bir sayı olsun. Ardışıkları: x, x + 2, x + 4, x + 6 4x + 12 = 60 4x = 48 x= 12 (Cevap A)

her zaman tamsayı olması için a=8, b=12 olursa

12. a ve b birer tamsayı b * 0 — = 5 olduğuna göre, b aşağıdakilerden hangisi her zaman doğrudur? (2002 KPSS) A) ateksayıdır B) bteksayıdır

>; 15. 12 tane tamsayının toplamı tek sayı olduğuna 5 göre, bu sayılardan en çok kaç tanesi tek sayııû dır? (2002 KPSS) o C)9 D) 10 E) A)7 B) 8 'o 11 ec UJ Q

w a.

C) a, 3 ile tam bölünür D) açiftsayıdır

ÇÖZÜM:

12 tamsayının toplamı tek sayı ise En çok kaç tanesi

E) a, 5 iie tam bölünür

a, b G Z , b ^ O v e — = 5 = > a = 5b b Bu verilenlerden her zaman a 5 ile tam bölünebileceği

11 tanesi tek, 1 tanesi çift olursa sayı tek olur. En çok istediği için 11'i alırız. (Cevap E)

çıkarılır. (Cevap E)

16. a < 0 a . b < 0 a. (c - b) < 0 13. Dört basamaklı 5ab1 ve 1ba5 sayıları arasındaki fark en çok kaç olabilir? (2002 KPSS) A)4806 D)4086

B)4716 E)3996

C)4486

olduğuna göre, aşağıdaki sıralamalardan hangisi doğrudur? (2002 KPSS)

A)a
B)b
41

-MATEMATIK-

19. Rakamlarının sayı değerlerinin çarpımı 60 olan kaç tane üç basamaklı pozitif tamsayı vardır? (2003 KPSS)

a < 0 a = (-) a.b<0

b = (+)

a(c - b) < 0

c - b rel="nofollow"> 0 ~> c > b c = (+)

A) 6

B) 9

C) 12

D) 18

E) 27

Ç&Z&Ms abc üç

c> b > a (Cevap A)

basamaklı sayı; 4 . 3 . 5 = 60 bu rakamları kulianarak 3! = 6 farklı şekilde abc sayısı yazılabilir. 2 . 6 . 5 = 60 bu rakamları kulianarak 3! = 6 farklı şekilde abc sayısı yazılır. Bu şartı başka sayılar sağlamadığından 6 + 6= 12 sayı yazılabilir. (Cevap C)

17. Çarpımları 140 olan iki tamsayının toplamı en çok kaçtır? (2002 KPSS) A)24

B)27

C) 33

D) 39

E) 141

x . y = 140

1 I 1

14ı *

2

70

£2 "o cr

► Ençok 4

35

5

28

7

20

LU Q

10 14 j

(Cevap E) "_g

20. AB ve CD iki basamaklı sayılar ve 18. Yandaki çarpma işleminde her harf A B C farklı bir rakamı gösterdiğine göre, A x CD + B + C + D toplamı kaçtır? (2003 A BC KPSS) 9072 A)9

C) 11 B) 10

D) 12

C=A+5D=B+4 olduğuna göre, CD - AB farkı kaçtır? (2003 KPSS) A) 34

E) 14

B) 44

C) 54

D) 60

E) 70

ÇÖZÜM: D = 1 dir. C = 2 olur. CD

C - A = 5 ve D - B = 4 tür.

sayısı 21 bulunur. 9 07 2İ21 _

CD-AB = 10C + D-10A = 10(C-A) + (D-B) = 1 0 . 5 + 4 = 54

. . . .İ432

(Cevap C)

ABC sayısı 4 3 2 dir. A + B +C+D=4+3+2

=10 (Cevap B)

42-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-



ÇIKMIŞ 50RULAR ve ÇÖZÜMLERİ

a

b

c

120

160

3. a b

192

1. a < b < O < c olduğuna göre, aşağıdakilerden hangisi daima negatiftir? (2003 KPSS)

Yukandaki çarpma tablosunda a, b ve c birer pozitif tamsayıyı göstermektedir. Buna göre, c kaçtır? (2003 KPSS)

A) a . b ( c - b )

A) 42

B) a . c ( a - b )

B) 36

C) 32

D) 24

E) 16

C) (b-a)(c-b) D) (c-a)(c-b) E) ( c - b ) ( a - b )

aa-b<0 b c- b> 0 (a - b) (c - b) < 0 olur. < Ya da a, b ve c'ye değerler veririz. A=-2, b=-1 ve c=-3 Q alalım.

a . b = 120, a . c = 160, b . c = 192 a.b.a.c.b.c=120.160.192 (a . b)2. c2 = 120 .160 .192 .02 = 120.160.192 160.192 120

8 = 16 olur. (Cevap E)

(CevapE) g m

"o c co

2. a, b, c birbirinden farklı pozitif tamsayılar ve a. b =

4. Üç basamaklı sayının, rakamları toplamına bölünmesiyle elde edilecek sonuç en çok kaçtır? (2003 KPSS)

36 b . c = 12

B) 101

olduğuna göre, a + b + c toplamının en küçük değeri kaçtır? (2003 KPSS) A) 14

B) 16

C) 19

D) 21

C) 111

A)100

E) 23

Toplamın en küçük değerini istiyorsa çarpanlar arasındaki fark en küçük olmalıdır. 36 ve 12 nin ortak çarpanları b dir. b = 4 alırsak c = 3 ve a = 9 olur. = 16 olur.

(Cevap B)

ABC 100A + 10B + C A+B+C A+B+C ifadesinin en büyük değerini veren rakamlar; A = 9, B = 0,C = 0dır. O halde; 900 100 (Cevap A)

43

-MATEMATIK-

7.

5. x = A3 B5C y =

İki sayının toplamı 7, çarpımı 12 ise bu sayıların karelerinin toplamı kaçtır? (2004 KPSS)

A2B7C

A)9 B) 16 sayıları beş basamaklı sayılar olduğuna göre, x - y farkı kaçtır?(200312 KPSS) C)

1020

A) 920 D) 1080

C)25

D)36

E) 81

Sayılarımıza ve bolsun

B) 980

a + b = 7 ............. (1)

E) 1980

a . b = 12 .............(2) a2+b2 = (a+b)2 - 2ab formülü kullanılır. a2 + b2 = (7) 2-2.12 =49 - 24 =25 bulunur.

Ç&M&Ms

(Cevap C) x = A3B5C = 5 + 50 + 100B + 3000 + 10000 A

8. p,n,a,

±y = A2B7C = ±C±70±100B±2000±10000A x

_y

A ve B farklı rakam olmak üzere BB A.B=? (2004 KPSS)

= -20 + 1000 = 980

+

x = A3B5C y = A2B7C x-y = 00980 olur.

.AAB .MB 2.30B A) 16

B) 21

C)24

D) 25

(Cevap B)

E)27

er

6. x, y, z pozitif tamsayılar olmak üzere, 7

1 = 3 veya A + A + 1 = 13 Eğer A= 1 olursa B = 9 olur. A. B = 9

+

" LU Q (/)

2

m olduğundan göre, x + y + z toplamının en küçük o.

bulunur.

2

\?

değeri kaçtır? (200312 KPSS) A) 9

B) 13

C) 16

D) 21

E) 25

= 10 - 6 = 4 = 6ise Eğer2A = 12 => olur. A . B = 6 . 4 =24 (Cevap C

7z x y z . .. , = y = y =>- = i = - = k ( k e z ) 2 y = k,

x -k, =

1 z -7 ^ k

1

ı , 2. y + z = x k + k+— k +

2

9. Büyüklük sırasına bakıldığında aralarmda 7 şer fark bulunan 6 doğal sayının toplamı 207'dir. Bu sayıların en büyüğü kaçtır? (2004 KPSS) A)30

B) 31

C)38

D)

52

E)69

7 7k + 14k + 4k

14 25k 14 k 14 alınırsa toplamın en küçük değeri 25 olur. = (Cevap E)

Sayılarımız sırasıyla aşağıdaki gibi olsun. 1 x —14

2 x-7

_3 4 x x+7

5 x + 14

6 x + 21

(x-14) + (x-7) + x + (x+7) + (x+14) + (x+21) = 6x + 21 olur. 6x + 21 = 207 ise 6x=186

6x = 207-21

x = 31 En büyük sayı x + 21 yani 31 + 21 = 52 olur. (Cevap D)

44-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGİSİ5. a bir doğal sayıdır.

CEVAPLI ONU KAVRAMA TESTİ çift sayı olduğuna göre, aşağıdakilerden hangisi tek sayıdır?

1.

ab ba bb bb 154

Yandaki işlemde aa, bb, ab ve ba iki basamaklı sayılardır.

9

2

A) a -1

B) a +a+2

D) a4 +

E) 2a

C) afa -a

Buna göre ab sayısı en fazla kaçtır? A) 70

B) 61

C) 52

D) 43

E) 34 6. x, y, z pozitif tamsayılardır. xy = 12 zx = 18 yz = 24 olduğuna göre, x+y+z toplamı en az kaçtır?

abc

2.

Yandaki işlemde her nokta bir x •2 rakam belirttiğine göre abc 15. sayısı kaçtır? . 9180 B) 645 E) 765

C) 675

A) 13

B) 11

C) 9

D) 6

UJ



A

) 576 D) 685 o cc m

a 7. a, b ve c birer rakam olmak üzere aa+bb+cc

3. x, y, z sırasıyla ardışık tek sayılardır.

ab+ba+cc z < y <x işleminin sonucu kaçtır? olduğuna göre, (y-z) + (z-x) (y-x) işleminin sonucu kaçtır? A) 1

B) 2

C) 3

D) 4

A) 1

B) 10

C) 11

D) 100 E) 110

E) 5

8. a, b ve c farklı rakamlardır. a + 2b 4. Kareleri farkı 17 olan iki doğal saymın toplamı kaçtır? A) 1

B) 17

C) 18

D) 36

E) 72

+ 3c = 46 olduğuna göre, a en az kaçtır? A) 1

B) 2

C) 3

D) 4

E) 5

E) 5

45

-MATEMATIK-

9. A, B, C ve D birer tamsayıdır. A

14. K ve L beş basamaklı sayılardır. K =

+ B = 2C + D

8abc3 ve L = 3cba8 ise (K-L) farkının

olduğuna göre A - D + B + C toplamının sonucu aşağıdakilerden hangisi olabilir?

en büyük değeri kaçtır?

A) 2

B) 4

C) 14

D) 25

E) 36

10.2(0! + 1! + 2! + 3! + 4! + ... + n!)

B) 6 C) 4

D) 2

B) 52905

D) 58905

E) 58995

C) 55905

1 5 . a , b , c e Ra5.b2<0,

n = 20 için, bu toplamın birler basamağındaki rakam kaçtır? A) 8

A) 50805

3

2

7

b .c <0, a.c <0 ise

E) 0

a,b, c nin işaretleri sırasıyla aşağıdakilerden hangisidir? A) -,-,,+,+

B) - , +, -

C) + , + , + D) -

E) - ,- ,+

11.2x - 3 ile 3x + 5 sayıları ardışık iki tamsayı ol- a duğuna göre, x'in alabileceği tamsayı değerle- gj rin toplamı kaçtır? A) 16

B) 15

C) 0

D) -15 E) -16 Q

16. Üç farklı tamsayının toplamı 64'tür. Bu sayıların en büyüğü enaz kaç olabilir?

12.5 tane doğal sayıdan 2 tanesi 10 dan büyüktür.

A) 19

B) 20

C) 21

D) 22

Bu sayıların toplamı 50 ise en büyüğü en çok kaçtır? A) 40

B) 37

C) 31

D) 24

E) 15

13. ab ve ba iki basamaklı sayılardır. ab + ba = 121 ise ab biçiminde yazılacak iki basamaklı birbirinden farklı çift sayıların toplamı kaçtır? A) 200 D)

B) 202 E) 234

C) 212

CEVAPANÂHTÂRl 1.B

2.

P

3. C

4. B

5. D

6. A

7. A

8. C

9. E

10 A

11 E

12. B

13. D

14 D .

15 E .

16. E

E) 23

46-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

TARİH

I İslamiyet Öncesi Türk Devletleri ve Medeniyeti Türklerin Orta Asya'dan göç etmesinin sebepleri;

TÜRKLERİN ANAYURDU VE GOÇLERİ Türk kelimesi ilk kez Göktürkler zamanında kullanılmış olup, zamanla Türk soyu içinde olan ve Türkçe konuşan toplulukların genel adı olmuştur. Türk kelimesinin anlamı ile ilgili çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Birincisi; türeyen, çoğalan İkincisi; güçlü, kuvvetli, olgun. Türklerin anayurdunun Orta Asya olduğu bilinmektedir. Altay ve Sayan dağlarının kuzeybatısı, Tanrı dağlarının kuzeyi, Aral gölünün çevresi ve Hazar denizinin doğusu Türklerin anayurdu olarak söylenmektedir. Buralarda yapılan araştırmalar sonucunda M.Ö. 4 bin yıllarına kadar uzanan kültür kalıntılarına rastlanmıştır. Bunların başlıcalarına kısaca değinirsek; Afanesyovo Kültürü (M.Ö. 3000-1700): Abakan bölgesinde görülen Türk kültürüdür. Bu kültür çevresini geniş bir alanda etkileyerek Orta Asya uygarlığının temelini oluşturmuştur. Andronova Kültürü (M.Ö. 1700-1200): Tanrı dağları, Baykal gölü ve Yayık nehrine kadar uzanan bölgede görülen Türk kültürüdür.

» Toprakların geçimi sağlamak için yetersiz kalması » Kuraklık ve doğal afetler başta olmak üzere, nüfus artışı ve otlakların azalmasıyla ortaya çıkan ekonomik sıkıntılar » Türk topluluklarının kendi aralarındaki iç çekişmeler » Yabancı kavimlerin ağır baskıları (Yabancı kavimierle yapılan savaşlarda yenilen Türklerin, başkasının hakimiyeti altına girmeyip, yurtlarını terk etmeleri) » Türklerin yeni ülkeler fethetmek istemeleri » Salgın hastalıklar ve bu hastalıklar nedeniyle hayvan ölümlerinin başlaması. Göçlerin sonucunda; » Hunlar, Oğuzlar, Avarlar, Peçenekler Orta Avrupa ve Balkanlar'da güçlü devletler kurmuşlardır. » Bizans ve Roma İmparatorlukları baskı altına alınmıştır. » Orta Asya kültür ve medeniyeti değişik yerlere yayılmıştır. » Türklerin değişik kültür çevreleriyle etkileşim içine girmelerine neden olmuştur.

Karasuk Kültürü (M.Ö. 1200-700): Yenisey ırmağı çevresinde görülen Türk kültürüdür.

» İran ve Anadolu'ya gelen Oğuzlar Selçuklu ve Osmanlı devletleri gibi büyük devletler kurmuşlardır,

Tagar ve Taştık Kültürü (M.Ö. 700-100): Abakan ve Minusinsk bölgelerinde görülen Türk kültürüdür.

» Batıya giden Türkler Kavimier Göçü'ne neden olmuşlardır.

Anav Kültürü (M.Ö. 4000-1000): Batı Türkistan'da Aşkabad yakınlarında görülen Türk kültürüdür.

İLKTÜRKDEVLETLERİ

Türklerin Orta Asya'dan Göçleri Türkler çeşitli sebeplerden dolayı anayurtlarından aynlmışiar ve bu göç hareketleri binlerce yıl devam etmiştir. Türklerin göç hareketlerini milattan önce ve milattan sonra diye ikiye ayırdığımızda: Millattan önce; Altaylar, Tanrı Dağları, Kazakistan ve Harezm'in güneyine yayılan Türkler, daha sonraki yüzyıllarda Çin'in batısına ve Türkistan'a gelmişlerdir. Millattan sonra; Türkistan'a, Asya'nın güneyine ve Avrupa'ya göçler olmuştur.

HUN DEVLETLERİ 1. Asya Hun Devleti Orta Asya'dan göç etmeyen Türk toplulukları tarafından güçlü devletler kurulmuştur. Orta Asya'da Türkler tarafından kurulmuş olan ilk teşkilatlı devlet Asya Hun Devleti'dir. Asya Hun devleti Orhun-Selenga ırmakları ve Ötüken bölgesinde kurulmuştur. İlk bilinen hükümdarı Teoman'dır. Çinlilerin Türk akınlarını durdurmak için yaptıkları Çin Seddi, Teoman Dönemi'nde

47

-TARIHtamamlanmıştır. Teoman'dan hükümdar Mete Han'dır.

sonra

başa geçen

» Batı Roma imparatorluğu yıkıldı.

Mete Han Dönemi'nde;

» Kavimler Göçü ilk Çağ'ın sonu Orta Çağ'ın başlangıcı kabul edilmiştir.

» Devleti ve orduyu teşkilâtlandırdı.

» Feodal rejim, Avrupa'da siyasal düzen olarak oluştu.

» Türk topluluklarını bir bayrak altında birleştirdi.

» Avrupa'nın bugünkü siyasal haritası oluştu.

» Tunguzları ve Yüeçileri hakimiyeti altına aldı.

» Krallıklar siyasal etkinliklerini kaybettiler.

» Çinlileri mağlup edip, bu ülkeyi yıllık vergilere bağladı.

» Avrupa'da kilise ve papalık etkinlik kazandı.

iİifİİİii Mete Han zamanında Hun devleti, kendinden sonraki Türk devletlerine temel oluşturan askeri ve sivil teşkilata, siyasi prensiplere, kültür ve sanat değerlerine sahip bir deylet haline gejdi. Mete Han'ın ölümünden sonra yerine geçen hükümdarlar bu üstünlüğü devam ettiremediler. Türk toplulukları için ekonomik yönden çok önemli olan İpek Yolu'nun Çinlilerin eline geçmesi Hunların ekonomik yönden zayıflamasına ve iç karışıklıklara neden oldu.

» Dine dayalı düşünce gelişti. » Htristiyanlık barbar kavimier arasında yayıidı. 2.

Avrupa Hun Devleti

Kavimler Göçü sonucunda Avrupa'da Hun Devleti kurulmuştur. Hunlar kısa zamanda Volga nehri ile Tuna nehirleri arasındaki topraklara sahip oldular. Hunlar, Bizans'ı baskı altına aldılar. Bizansı vergiye bağladılar. Atilla zamanında Bizans'a iki kez sefer düzenlendi. Atilla'nın ölümünden sonra devlet zayıflamış Hunların bir kısmı Avrupa'da kalarak Latin ırklarıyla kaynaşmış, bir kısmı tekrar Orta Asya'ya dönmüştür. (Kuruluş Yerlerine Göre)

Asya Hunları ile Çinliler arasında yapılan -^ mücadelelerin temel sebebi İpek Yolu'na egemen 'g olrnakt ı r. o Hun Devleti (M.O. 58) Batı Hun Devleti ve Güney Hun « Devleti olarak ikiye bölündü. ^ Batı Hun Devleti; Tanrı dağları ile Issık Göl bölgesinde ,|j kuruldu. S Güney Hun Devleti; Çin'in kuzeybatı bölgelerinde kuruldu. Güney Hun Devtetinde Çin baskısı ile Kuzey ve Güney Hunları olarak ikiye ayrıldı. Kuzey Hunları güney Sibirya ve Çungarya bölgesinde bağımsızlıklarını sürdürürken Batı Hunlarına katıldı. Çin sınırında yaşayan Güney Hun Devleti Çinliier tarafından yıkıldı.

ASYA'DA KURULANLA R

1. Asya Hun Devleti

2. Macarlar

b. Güney Hun Devleti

3. Bulgarlar

2. Göktürk Devleti

4. Kumalar

2. II. Göktürk (Kutluk) Devleti

5. Avarlar

4. Uygur Devleti 5. Kırgızlar

Asya Hun Devleti'nin parçalanmasından sonra Hun topluluklarının bir kısmı IV. yüzyılda Hazar Denizi ile Aral Gölü arasındaki toprakları ele geçirdiler. Batıya doğru yürüyüşlerini sürdürüp, Volga nehrini geçtiler. Tuna boylarına kadar geten Huniarın önünde duramayan kavimler Avrupa'ya doğru göç etmeye başladılar.

6. Hazarlar

Kavimler Göçü'nün sonuçları: » Avrupa'nın etnik yapısında köklü bir değişiklik meydana geldi. » Sınırlarını koruyamayan Roma imparatorluğu, 395'te ikiye ayrıldı.

1. Avrupa Hun Devleti

a. Batı Hun Devleti

KAVİMLER GÖÇÜ

Hunlar'ın sebep olduğu bu göç hareketine Kavimler Göçü denir.

■1

AVRUPA'DA KURULANLAR

7. Oğuzlar 8. Türgişler 9. Pecenekler

GÖKTURK DEVLETİ (552-630) Orta Asya'da kurulan ikinci büyük Türk devleti, Göktürk Devleti'dir. Türk adını ilk defa bir devlet adı olarak kullanan Göktürklerdir. Kurucusu Bumin Kağan'dır. Başkentleri Ötüken'dir. Bumin Kağan Türk devlet geleneğine uygun olarak, devletin batı bölgelerinin yönetimini kardeşi İstemi Yabgu'ya verdi.

48-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISİ-

İstemi Yabgu, Akhun Türk Devleti'ni yönetimine alarak tarihi ipek Yolu'nu ele geçirdi. Bizansla siyasi ilişkiler kurdu. ipek Yolu'nun açılması için Sasanilere karşı Göktürk - Bizans ittifakı yapıldı. Ekonomik bakımdan büyük önem taşıyan ipek yolu hakimiyeti, Göktürkier, Sasaniler ve Bizans arasında devamlı bir rekabet konusu olmuştur. Bizans Sasanileri sıkıştırırken Göktürkler de sınırlarını Harezm, Buhara ve Taşkent'e kadar genişlettiler. Böylece, Bizans saldırıları ile zayıflayan Sasani Devletinin, bir süre sonra Müslüman Arap orduları tarafından kolayca yıkılmaları sağlandı. Çin'in içişlerine karışması sonucu Göktürk Devleti Doğu Göktürkler ve Batı Göktürkler olmak üzere ikiye ayrıldı. Doğu Göktürkleri 630 yılında, Batı Göktürkleri ise 659 yılında Çin egem^nliğine girerek yıkılmışlardır.

UYGUR DEVLETİ (745-840) Uygur Devleti'nin ilk hükümdarı Kutluk Bilge Kağan'dır. Ötük^n bölgesinde kurulmuştur. Daha sonra Karabalgasun Uygurların başkenti olmuştur. Uygurlar yerleşik hayat düzenini benimsemiş olmaları dolayısıyla Hunlar ve Göktürklerden farktı bir özelliğe sahiptirler. Uygurlar siyasi başarılarından çok kültürel ve med^ni faaliyetleriyle tanınırlar. » Yerleşik hayata ggçmeleri ile tarım, sanat ve ticarette ilerlemişlerdir. » Uygurlar ilk defa din değiştiren Türk koludur. (Böğü Kağan Çin'e yardım için gittiğinde ülkesine dönerken berab^rinde dört Mani rahibi de getirmişti. Türkler arasında bundan sonra Mani dini yayılmaya başladı.) Maniheizmin, hayvansal gıdalar yenmesini yasaklaması savaşçılık duygusunu zayıflatıp, Uygurların hayat anlayışında büyük değişiklikler meydana getirdi.

Tarihte bütün Türklerin tek bir bayrak altında toplandıkları ikinci dönem Göktürkler dönemidir.

» Ticaretle uğraşan Uygurlar, Hint, Tibet ve Maveraünnehir halkı ile sıkı ilişkiler içinde bulunmuşlardır.

II. GÖKTÜRK (KUTLUK) DEVLETİ (682-745)

» Mani ve Buda dinine ait tapınaklar yapmışlardır ve mimaride gelişme göstermişlerdir. Bu alanda Hint ve İran sanatı etkisinde kalmışlardır.

Göktürkler 681 yılına kadar Çin esaretinde yaşadılar. Kutluk İlteriş Kağan'ın İkinci Göktürk Devletini kurmasıyla esaret hayatı sona erdi. Kutluk Kağan - Göktürkleri bir idare altında topladı. Devleti Türk töresine göre yeniden düzenleyip teşkilâtlandırdı. Milli birlik duygusunu sağlamlaştırmak ve devleti ekonomik bakımdan güçlendirmek için Çin'e başarılı seferler yaptı. Kutluk Devleti'nin en güçlü olduğu dönemler Bilge Kağan ve Kardeşi Kül Tigin dön^mleri olmuştur. Devletin kurulmasında önemli rol oynayan Tonyukuk ise onlara yardımcı olmuştur. Tonyukuk'tan sonra Kültigin ve Bilge Kağan'ın ölümleri ile devlette çöküş belirtiteri ortaya çıktı. Taht ve ayaklanmalar y9nid9n başladı. Basmıllar, Karluklar V9 Uygurlar birleşerek Göktürk hakimiyetine son verdiler. Göktürk devrinde Orhun nehri kıyılarında dikilmiş olan ve Orhun Abideleri olarak bilinen kitabeler, Türkçe ilk yazılı kaynaklar olması bakımından büyük bir önem taşırlar. Bu kitabeler, 727'de büyük devlet adamı Tonyukuk, 732'de Kül-Tigin ve 735'te Bilge Kağan adına dikilmişlerdir. Devlet adamlarının miliete karşı görevieri, Türk kültür ve medeniyeti, toplum hayatı [ EyİÎ hâkimdir.

» Kanallar açarak modern tarım yapmışlardır. » Moğolların Türkleşm^sinde önemli rol oynamışlardır. » Kitap basma tekniğini ve kağıt yapımını bilen Uygurtar dünya kültür tarihinde önemli bir yere sahiptir. » Bilge Kağan'ın kendi adına diktirdiği Karabalgasun adlı anıtları bulunmaktadır. Kırgızlar 840 yılında Uygur Devleti'ni yıktılar. Bu yenilginin ardından dağılan Uygur toplulukları güneye doğru harak9t ederek Yeni Uygur devletlerîni kurdular. Bu devletler, » Kansu Uygur Devleti » Turfan Uygurları AVARLAR IV. yüzyılda Orta Asya'da bir devlet kurdular. Bu devletin Göktürkler tarafından yıkılmasıyla batıya göç ettiler. Kafkaslara gelip Bizans'la mücadele ettiler. Romanya ve Macaristan'a yerleşip Orta Avrupa'da güçlü bir imparatorluk kurdular. Frankların saldırılarıyla yıkılmışlardır. KIRGIZLAR Kırgızlar Göktürk V9 Uygurların idaresi altında kaldılar. Uygur devletini yıktıktan sonra burada kendi devletferini kurdular. Fakat bu yerde de fazla kalamadılar. Ötügen bölgesini terk edip eski yurtlarına geri döndüler.

49

-TARIH-

HAZARLAR

OGUZLAR

Vll-X. yüzyıllarda Kafkaslar ve Karadeniz'in kuzeyinde güçlü bir devlet kurmuş olan bir topluluktur. Müslüman Arap ordularının Kafkasiarı aşmalarına engel olmuşlardır. Museviliği kabul eden Hazar yöneticileri, diğer dinlere de hoşgörülü davranmışlardır. Hazar devleti Rus saldırılarıyla yıkıldı. KARLUKLAR Göktürkler'e bağlı olarak yaşayan Karluklar, Göktürk devletinin yıkılmasında önemli rol oynadılar. Uygur devletinin yönetiminde önemli görevlerde bulundular. Orta Asya hakimiyeti için Araplarla Çinliler arasında yapılan Talas Savaşı sırasında Arapların yanında yer aldılar. Böylece Çinlilerin yenilmesini sağladılar.

BilgiNotuf

X. ve XI. yüzyıllarda Hazar Denizi'nin doğusundan Seyhun Nehri'ne kadar uzanan bölgede yaşarken, bir kısmı Karadeniz'in kuzeyinden batıya gittiler. Oğuzlarm ana kolundan ayrılarak batıya gidenler kuzey ve güney diye ikiye ayrılmışlardır. Kuzey yolunu takip edenler, Oğur adıyla anılmışlardır. Butgar devletini kurmuşlardır. Güney yolunu takip edenler; İslamiyet'i kabul edip Selçuklu Devletini ve Osmanlı Devletini kurmuşlardır. TÜRGİŞLER Batı Göktürklerin bir kolunun boyudur. Göktürk Devleti yıkılınca, diğer boylarla birleştiler. İkinci Göktürk Devleti kurulunca tekrar Göktürk hakimiyetini kabul ettiler. Daha sonra tekrar bağımsız hale geldiler. » Emeviler'in Orta Asya'ya hakim olmasına engel oldular. » Türk tarihinde ilk defa para basmışlardır.

İslamiyeti kabul eden ilk Türk topluluğudur. Ilk m üsl üm an Tü rk d evl eti ola n Kar ah anl ılar 'ın ku ru I mas ı n da etkj I i ol m uşlardı r. BULGARLAR Milâttan önceki yıllarda Oğuzlardan ayrılıp batıya giden bazı kabileler Oğuz adıyla anılmışlardır. Kafkasya'nın ve Karadeniz'in kuzeyinde yaşayan Oğurlar, Avrupa Hun Devleti'ne ve Avariara bağlı olarak yaşadılar. Avarların Göktürkler tarafından yıkılmasıyla bağımsız bir devlet kurdular. Fakat bu devletin kurucusunun ölümüyle devlet parçalandı. MACARLAR Volga Nehri ile Ural dağları arasında yaşayan Macarlar, Avar ve Sabirlerin baskısıyla, Kuban nehri kıyılarına göç ettiler. IX. yüzyılda Peçenek saidırıları yüzünden tekrar göç etmek zorunda kaldılar. Bugünkü Macaristan'a geldiler. Hıristiyanlığı kabul edip kültürel değişikliğe uğradılar.

PEÇENEKLER Göktürk devletine bağlı bir topluluk olan Peçenekler, Göktürk Devleti'nin yıkılmasıyla Batı Sibirya'ya göç ettiler. Macarları yerlerinden atarak Rusların Karadeniz'e inmelerini engellediler. Rusların baskısıyla Bizans topraklarına girdiler. Başka bir Türk Kavmi olan Kumanların saldırısı ileyıkılmışlardır. KUMANLAR (KIPÇAKLAR) Asya'nın doğusunda yaşayan Kıpçaklar X. yüzyıl sonlarında Karahıtaylılar tarafından batıya göç ettirildiler. Doğu Avrupa'ya gelip Ruslarla mücadele ettiler. Moğol istilasıyla Macaristan'a gittiler. Yurtlannda kalanlar Moğolların Türkleşmesinde etkili oldular.

Türgiş Devleti'ne Karluklar son verdiler. İLK TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET A-DEVLET YÖNETİMİ Eski Türk toplumiarında millet çeşitli alt birimlerden oluşmuştur. Oguş -> Aile

Urug —> Soy

Bod —> Boy

Bodun -> Boylar Birliği

Siyasi örgütlenmenin kademesini oluşturan devlet "İl" deyimi ile ifade ediliyordu. Devletin başında Şanyu, Kağan, Han, Hakan gibi ünvanlar taşıyan hükümdarlar bulunurdu. Hükümdarların bir takım özellikleri ve görevleri vardır. Bunlar bilgelik ve kahramanlıktır. Hükümdarlara devleti yönetme yetkisinin Gök - Tanrı tarafından verildiğine inanılırdı. Bu yetkiye "kut" adı verilirdi. Bu sebeple hükümdar ailesinin toplumda büyük bir saygınlığı vardı. Hükümdarların eşlerine Katun (Hatun) ünvanı verildi. Töre denilen ortak idari ve hukuki düzene göre devlet yönetilirdi. Yönetimle ilgili olarak askeri, siyasi, iktisadi ve kültürel sorunlar "toy" veya "kurultay" adı verilen meclislerde görüşülür ve karara bağlanırdı. Bu meclise katılma hakkına sahip olanlara "toygun" adı verilmiştir. Devlet teşkilatı ikili sisteme göre kurulmuştur. Bu teşkilatlanma Sağ-Sol, Kuzey-Güney, Doğu-Batı şeklinde olmuştur. Genellikle sağ kolun üstünlüğü tanınmıştır. Hükümdar burada otururdu. Diğer bölümün başında Şad, Yabgu gibi ünvanlar taşıyan idareciler bulunurdu.

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISL

50-

Devlet yönetiminde buyruklar (bakan), iç buyruklar (saray işleri ile ilgili bakan), tarkan, apa (saray görevlileri) tudun (vali), tekin (şehzade), subaşı (ordu komutanı), bitigciler (katip), yargucı (tercüman, elçi, yargıç), agılıg (hazine görevlisi) göreviileri sorumluluk alan ve çalışan memurlardır. İSLAMİYETTEN PNÇiKİ TURK PEyLETLpRİNPI KULLANILAN BAZİ TERİMLER VE ANLAMLARI Oguş

II Urug

Bod Bodun Otag Orgin

Tuğ Toy Kurultay Buyruk Iç buyruk Tudun Subaşı Şanyu,kağan, han, hakan, idikut Katun (Hatun) Toygun Tarkan, apa Tekin Bitigciler Yargucı Agılıg

İAile İDevlet ISoy IBoy I Boylar birliği İHükümdar çadın İTaht ISancak İDevlet meclisi İMeclis İBakan iSaray işleriyle ilgili bakan İVali İOrdu komutanı |Hükamdara verilen ünvanlar IHükümdareşi |Toy ve Kurultaya katılma hakkına (sahip olanlara verilen ad İSaraygörevlileri IŞehzade

ı Katip ;Tercüman, elçi, yargıç İHazine görevlisi

B-ORDU Türk devletlerinin devamlılığı teşkilatlı ve kuvvetli ordular sayesinde olmuştur. İlk düzenli Türk ordusu Mete Han döneminde kurulmuştur. Ordu on'lu sisteme göre teşkilatlandırılmış olup en küçük birliği on kişiden meydana geliyordu. En büyük birlik 10 bin kişi olup tümen adı verilirdi. Türkler at sayesinde hareket kabiliyeti yüksek ve disiplinli, kendi döneminin en güçlü ordularını kurmuşlardır. Türkler silah yapımında da gelişmişlerdir. Başlıca kullandıkları silahlar ok, yay, mızrak, süngü ve kalkandır. Türkler savaşlarda Turan taktiğini kullanırlardı. Ordu her zaman savaşa hazır halde bulunurdu. C-DİN VE İNANIŞ Türklerin en eski inançları Totemizm'dir. Totemlerine "Ongun" adını vermişlerdir. Eski Türkler doğada bir takım gizli kuvvetlerin olduğuna inanıyorlardı. Dağ, tepe, kaya, su, ağaç, orman, demir güneş, ay, yıldız, gök gibi unsurlar "kutsal varlıklar" olarak kabul edilmiştir. Eski Türk toplumlarında Gök Tanrı dinine inanılırdı. Gök Tanrı inancına göre hükümdar, Gök Tanrı tarafından

görevlendirilir ve dünyayı onun adına yönetirdi, Türkler; Tanrı'yı eşi benzeri olmayan ve insanlara hükmeden ulu varlık olarak görmektedir. Onu herhangi bir şekilde tasavvur etmedikleri için putlar da yapmamışlardır. Tanrı tektir. Türklerde ölümden sonra yaşam inancı bulunmaktadır. Bir kişi öldüğü zaman atı bütün takımiarıyla yanına gömülürdü. Mezarın üstüne hayatta iken öldürdüğü düşmanlarının sayısı kadar onları temsilen "balbal" adı verilen heykelcikler dikilirdi. a

Ölen kişi için "yuğ" dı veriien törenler düzenlenirdi. Ölenlerin gömüldüğü yerlerin belli olması içın "kurgan" adı verilen tümsek mezarlar yapılırdı. Şamanizm bir din olmayıp Türklerin inanışlarının sihir ve büyü ile ilgili bir kısmıdır. Şamaniznf de bütün dünya iyı ve kötü ruhların etkisi aitındadır. Şaman yapılan ayinlerde bu ruhlarla temasa geçip, iyi ruhların faydasının devamını sağlayan, kötü ruhların zararını önleyen kişidir. Şamanlık bilgisinin genetik olduğuna ve babadan oğula geçtiğine inanılırdı. Din adamları ayrı bir sınıf olmayıp bunlara Şaman, Kam, Baskı adları verilirdi. Türkler arasında bu inançlardan başka diğer dinler de yayılmıştır. Budizm, Manihaizm, Taoizm, Hıristiyanlık, Musevilik gibi dinler çeşitli dönemlerde kabul edilmiştir. GökTanrı İEski Türk toplumlarının dini inanışlarına göre tek (yaratıcı Balbal Ölen kişinin mezarının başına öldürdüğü insan sayısınca dikilen heykelcik

Yuğ Kurgan Ölen kişi için düzenlenen töreniere verilen ad Ölen Şaman kişi için yapılan mezar Kam

jDin adamlarına verilen adlardan birtanesi İDin adamlarına verilen adlardan birtanesi

Baskı Ongun

|Din adamlarına verilen adlardan bir tanesi jTotemlere verilen ad

D-BILIM VE SANAT Türkler "On İki Hayvanlı Takvim" adı verilen bir takvim düzenleyip kullanmışlardır. Hicri Takvim'in yaygınlaşmasına kadar bu takvim kullanılmıştır. Türkler ileri bir astronomi bilgisine sahiptirler. Çin ve Hint eserlerinin Türkçe'ye tercüme edilmesi Türklerin bilimsel ve kültürel çalışmalara önem verdiklerinin kanıtıdır. Türkler bilim adamlarına çok büyük önem vermişler, Kağan bilim adamlarını daima yanında bulundurmuştur. Göçebe hayatın gereği olarak sanat eserleri çoğunlukla deri, ahşap, metal işçiliğine dayalı olan taşınabilir eserlerdi. Halı, kilim dokumacılığı ve çadır sanatı

51

-TARIHyaygındı. Eğlencelerde "kopuz" adı verilen müzik aleti çalınırdı. Türkler Uygurlar Dön^mi'nde büyük çapta yerleşik hayata

F-HUKUK Sosyal hayatı düz^nleyen ve idare edenlerle, idare

geçtiği için evler, tapınaklar, s araylar ve ş ehirler

edilenlerin karşılıklı hak ve sorumlulukları konusunda uymaya mecbur oldukları hukuk kurallarına "töre"

kurulmaya başlamıştır. Uygur mimarisinde Maniheizm ve Budizm dinlerinin etkis i görülmüş tür. Uygurlarda

denilirdi. Törenin uygulayıcısı hükümdar ve ona bağlı oiarak çalışan "yargucı"tardı. Törede; özel hukuk, ceza

mimarinin yanı sıra heykelcilik ve resim sanatları da gelişmiştir.

hukuku ve kamu hukuku alanlarında uyulması gemken

Çinliler, Moğollar, İranlılar ve Araplarla ilişkileri olan Türklerin bu toplumların kültürleri üzerinde etkisi olmuş ve

Uygurlarla birlikte hukuk daha sağlam ve şekilci bir nitelik kaz anmış tır. Tic aret hayatının geliş mes i, kiş iler

onlardan da etkilenmişlerdir.

arasındaki ilişkilerin kanıtlanabilir olması için yazıiı sözleşmeler önem kazanmıştır.

kurallar vardı.

E-SOSYAL VE EKONOMİK HAYAT Eski Türkler göç ebe toplum özelliği gösterirlerdi. Toplumun temel unsuru ailedir. Türklerde babaerkil aile tipi görülür. Türk ailesi baba, eş V9 çocukların aynı yerde oturduğu küçük aile tipindeydi. Evlenerek ayrı 9V kuran çocuklar hisselerini alarak ayrılırlar, en küçük çocuk baba evinde kalırdı. Tek eşlilik yaygındı. Ailenin yaşadığı çadırda aile fertlerinin ve eşyaların belli yerleri vardı. Bu yerler değiştirilemezdi. Çadırın ateş yakılan yeri kutsal sayılırdı. * Türkîer ilk kez Uygurlarla yerleşik hayata geç meye başlamıştır. Eski Türklerde ekonomi büyük ölçüde hayvancılığa dayanıyordu. Hayvan; bir çok ihtiyaçları karşılamada önemli bir yere sahipti. Çin başta olmak üzere Türkler hayvanlarını satarak kendi ihtiyaçlarını karşılıyorlardı. Çinliler ile Hunlar arasında başlayan ticari ilişkiler çerç^vesinde Çin sınırlarında at pazarları kurulmuştur. Hayvanlarını otlatmak zorunda olan insanlar her zaman yer değiştirmek ve göçebe olarak yaşamak zorunda kalmışlardır. Göktürkler zamanında Çin ile ticari ilişkiler gelişmiş, Uygurlarda ileri bir seviyeye gelmiştir. Çin ile yapılan

G-YAZI, DİL VE EDEBİYAT Yazılı edebiyata ait eserler, Göktürk ve Uygur alfabesi ile yazılmıştır. Göktürk alfabesi 38 harfli iken Uygur Alfabesi 18 harflidir. Göktürk alfabesiyle yazılan Orhun Kitabeleri yazılı edebiyatın en güzel ömekleridir. Orhun Kitabeleri: Orhun nehri civarmda bulunan Orhun Kitabeleri Tonyukuk (727) Kül Tigin (732) ve Bilge Kağan (735) kitabeleridir. VIII. yy.'da yazılmıştır. Bu kitabe; - Türk adının geçtiği ilk Türkçe metin - Türk tarihini aydınlatan ilk yazılı kaynaklar - Türk edebiyatının en iyi edebiyat örneklerini oluşturması yönünden önemlidir. Kitabelerde Türk medeniyeti, yasalar, siyasi olaylar hakkında bilgi verilir. Ayrıca yöneticilerin ve halkın karşılıklı görevlerinden bahsedilmesi, o devirlerde ileri bir devlet anlayışının var olduğunu göstermektedir. Uygur alfabesi ile yazılmış önemli hukuk vesikaları vardır, Bu vesikalarda ticaret, para ve ölçü sistemlerinden, kişilerin bireysel veya toplu olarak yaptıkları işlerden bahsedilir. Kitap basma tekniğini de bilen Uygurlar, çağdaş matbaanın temelini oluşturan hareketli harf sistemini bulmuşlar ve bu sistemde kitap basmışlardır.

ticarette en önemli takas malları hayvan ve ipekti. Yenisey Yazıtları

Orta Asya Türk devletleri içinde ekonomik faaliyetlerin diğerlerine göre daha öne geçtiği dönem Uygurlar pönerni olrnuştur. * Türkler İpek yolu ticaretinden pay almışlardır. Hayvancılıktan sonra tarım ekonomide önemli bir yere sahipti. Hunlar ve Göktürkler devrine ait tahıl ambarlarının bulunması, Türklerin yaşadıkları bölgelerde yapılan incelemelerde sulama kanallarının olması bunun kanıtıdır. Altaylar çevresindeki dernir ve altın yatakları Türkler tarafından işletilmiştir. Demirin önemini kavrayarak silah sanayisini geliştirmişlerdir.

Kırgızlar

Karabalgasun Yazıtları

iUygurlar

Orhun Yazıtları

ıGöktürkler

Sözlü Türk edebiyatının önemli ömekleri "sav"lar (Türklerin yaşayışlarını anlatır) "sagıT'lar (ölen büyükier için söylenir) ve "koşuk" (ziyafetlerde, av ve akınlarda söylenen çoşkulu şiirler)lardır. Sözlü edebiyatın en z^ngin olduğu alan destanlardır, Bu destanlar: Göktürk Destanı: Birbirini tamamlayan Ergenekon Destanı ve Bozkurt Destanı'ndan oluşur. Bunlarda Türklerin tarih sahnesine nasıl çıktıkları ve hangi soydan geldikleri üzerine efsaneler anlatılır.

52-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGİSİ-

Uygur Destanı: Türeyiş Destanı ve Göç Destanı olmak üzere iki destandan oluşur. İlki Uygurların var oluşunu, ikincisi yurtlarından göç etmek zorunda kalışlarını anlatır.

İlk Türk devlet teşkilatlanması ve askeri teşkilatlanma Mete Han tarafından yapılmıştır. Oğuzların yerleşik yaşama geçmelerini sağlayan en önemli etken İslamiyeti kabul etmeleridir.

Saka (İskit) Destanı: Saka Türklerine ait bu destan da, Şu Destanı ve Alp Er Tunga Destanı olmak üzere iki parçadan oluşur. Bunlar Şu ve Alp Er Tunga adlarındaki komutanların hayat hikayeleri üzerine kurulmuştur.

Türklerde ilk düzenli orduyu Mete Han kurmuştur. Bilinen ilk Türk kadın hükümdar Tomris'tir. Kırgızlar Moğol hakimiyetini kabul eden ilk Türk kavmidir.

Hun Destanı: Oğuz Kağan Destanı diye bilinir. Büyük bir ihtimalle, Hun hükümdarı Mete'nin hayatını konu alır; ancak onu olağanüstü niteliklere büründürerek anlatır. Bu destan, daha sonra değişikliklere uğrayarak İslami bir nitelik kazanmıştır. ÖNEMLİTÜRKDESTANLARI Destan

En uzun Türk destanı Manas Destanfdır ve Kırgızlar'a aittir. Göktürkler kendi adları ile anılan ilk Türk alfabesini bulmuşlardır.

% ; Hf

Ait Olduğu Millet

Oğuz Kağan Destanı

Hunlar

Alper Tunga Destanı

Sakalar(İskitler)

Bozkurt Destanı

Göktürkler

Ergenekon Destanı

Göktürkler

Türeyiş

Uygurlar

Göç Şu

Uygurlar

Manas

Kırgızlar

Orta Asya Türkleri'nin bir tek bayrak altında toplandıkları ikinci dönem Göktürkler dönemidir. Türkler ilk kez Uygurlar'la yerleşik hayata geçmeye başladılar. Sözlü Türk edebiyatının en zengin olduğu alan "destanlar" dır. Tarihte bilinen büyük Türk devletleri Oğuzlar tarafından kurulmuştur.

iskitler

Eğlencelerde "kopuz" adı verilen bir müzik aleti çalınırdı.

Türk boyları içerisinde en aktif ve en etkili boy Oğuzlardır. o ç/3 'a

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK DEVLETLERİNDE ENLER VE İLKELER » Türk adı M.S. VI. yüzyılda ilk defa Göktürk Devleti'nde kullanılmıştır. » Hunların bilinen ilk hükümdarı Teoman'dır. » Hunlar tarihte ilk defa bütün Türkleri bir bayrak altında toplamışlardır. » Türk tarihinde bilinen ilk topluluk İskitlerdir. » Avrupa Hunlarının ilk hükümdarı Balamir'dir. » Avrupa Hunlarının en güçlü dönemi Atilla dönemidir. » Türk tarihini aydınlatan ilk yazılı kaynaklar VIII. yy.'da Göktürk alfabesiyle yazılan Orhun Yazıtlarıdır. » İlk defa din değiştiren Türk devleti Uygurlardır. » Avarlar İran'daki Sasanilerle birlikte iki defa İstanbul'u kuşatmışlardır. » İslamiyeti kabul eden ilk Türk topluluğu Karluklardır. » Türgişlerin bilinen ilk hükümdarı Bağa Tarkan'dır. Kendi adına para bastıran ilk Türgiş hükümdarıdır. » Türk tarihinin ilk bağımsızlık savaşını Göktürkler vermişlerdir. » Avrupa'da kurulan ilk Türk devleti Avrupa (Batı) Hun devletidir.

LU

Hazarlar Hz. Osman Devri'nde Müslümanlarla karşılaşmışlar ve ilk Türk - Müslüman savaşlarını yapmışlardır. Tarihte bilinen ilk atlı göçebe topluluk iskitler'dir. Tarihte bilinen ilk Türk Devleti Hunlar tarafından kurulmuştur.

-TARIH-

53

3. Osmanlı devletinde padişahlar bir karar verirken veya kanun koyarken, şeyhülislamdan yaptıkları bu işin din açısıdan sakıncası olmadığına daîr fetva alırlardı. Yapılan işlerin dine aykırı olmaması gerekirdi.

ÇOZUMLU DRNEKLER

1.

İslam öncesi Türk devletlerinde yöneticilere, danışmanlık yapan kişilere ne ad verilirdi? A) B) C) D) E)

Buna karşılık Eski Türk devletlerinde hakanlar yaptıkları işlerin hangi hukukî dayanağa temellendirilmesine dikkat ederlerdi? A)Yuğ B) Apa C) Yorgan E) Kurgan D) Töre

Kenetçi Kurgan Tarkan Bitikçi Toy

Eski Türk devletlerinde yöneticiler töreye göre hareket ederlerdi. Yapacakları iş töreye aykırı ise bunuyapmazlardı. Apa - yorgan: Devlet işleriyle uğraşan bir çeşit devlet memuru. Yuğ: Ölü gömme törenlerine verilen addır.

Eski Türk devletlerinde yöneticilere gerek idari konularda gerekse askeri ve sosyal konularda danışmanlık görevinde bulunan memurlar mevcuttu. Bu kişiler ilmî açıdan dönemin ileri gelen kişilerinden seçilirdi. Bu kişilere kenetçi adı verilirdi. Kurgan: Mezar-türbe. Tarkan: Askeri işleri yöneten komutan. Bitikçi: Yazışma ve dış ilişkilerle iigilenir.

(Cevap D)

Türk edebiyatının ve tarihinin bilinen en eski yazılı belgeleri aşağıdakilerden hangisidir? A) Yenisey Kitabeleri

13

B) C) D) E)

Orhun Kitabeleri Türeyiş Kitabeleri Manas Destanı Göç Destanı

YEDİI

RGIS

(Cevap A)

9*

ÎZĞMs

ıu Û co ifi o.

Yenisey Kitabeleri VI. yy.da yazılmıştır. Orhun Kitabeleri ise VIII. yy.da yazılmıştır. (Cevap A) 2. Eski Türk devletlerinde, Osmanlı devletindeki defterdarların görevini yerine getiren devlet görevlilerine ne denirdi? B) Tekin C)Kam A) Tarkan D) Todun E)Şad Osmanlı devletinde devletin gelir ve giderleriyle ilgilenen divan görevlilerine defterdar denirdi. Eski Türk devletlerinde de gelir-gider işleri ve vergi işlerine bakan görevliye Todun (tudun) denirdi. Kam: Din adamlarına denir. Şad: Hükümdar çoçuklarına ve vezirlere verilen isim

Eski Türk devletlerine bakıldığında devlet yönetimiyle alakalı aşağıdaki düşüncelerden hangisi yanlıştır? A) B) C) D) E)

Ülke toprakları padişahın malıdır. Ülke toprakları ordunun ortak malıdır. Ülke toprakları hükümdar ve ailesinin ortak malıdır. Ülke toprakları padişahın en büyük çocuğunun malıdır. Ülke toprakları halkın malıdır.

Teğin: Prens, şehzade anlamlarına gelir. (Cevap B)

Eski Türklerde "Ülke toprakları hükümdar ve ailesinin ortak malıdır." anlayışı hakimdir. (Cevap C)

54-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISİ-

Hakkında bilgi sahibi olduğumuz ilk Türk devleti aşağıdakilerden hangisidir?

6.

A) B) C) D) E)

9. -745 yılında Doğu Türkistan'a yerleşerek devletlerini kurdular.

Kutluk Uygurlar Avrupa Hun Devleti Göktürk Asya Hun Devleti

-Mimari, tarım ve ticari alanlarda gelişmeler göstermişlerdir. -Yerleşik hayata geçen ilk Türk devletidir. Yukarıda hakkında bilgi aşağıdakilerden hangisidir?

Asya Hun Devleti (M.Ö. 1000) Avrupa Hun Devleti (375-496) Göktürk (552-630) Kutluk (682745) Uygurlar (745-840)

A) B) C) D) E)

verilen

devlet

Uyguriar Göktürkler Kutluklar Asya Hun Kırgızlar

(Cevap E)

7. Türk tarihine bakıldığında birçok Türk devleti kısa bir dönem sonra ikiye bölünerek zayıflamışlar ve başka devletler tarafından yıkılmışlardır. Türk devletlerinin böyle kısa bir sürede yık ılma la rına se be p ola n a na uns ur aşağıdakilerden hangisidir? A) B) C) D) E)

Ülke ordusunun zayıf olması Çin Baskılarının artması Devlet işlerine Hatunların karışması "Ülke hükümdar ve ailesinin ortak malıdır" anlayışı Türkierin savaşçı özelliklerinin olması

Türk tarihinde yerleşik hayata geçen ilk Türk devleti Uygurlardır. Yerleşik hayata geçişle birlikte mimari ve tarım alanlarında çok büyük gelişmeler katetmişierdir. (Cevap A)

10. I. Roma imparatorluğu ikiye ayrıldı. II. Orta çağın başlangıcı olmuştur. III. Feodalite rejimi ortaya çıktı. IV. Rönesans hareketi başladı. V. Sömürge imparatorlukları kuruldu. Yukarıdakilerden hangileri kavimler göçünün sonuçlarından degildir?

Ülkenin hükümdar ve ailesinin ortak malı olması, hükümdar çocukları arasında taht kavgalarına sebep olmuştur. Bu taht kavgaları neticesinde Türk devletleri kısa sürede yıkılmışlardır. (Cevap D)

A) B) C) D) E)

l-ll ll-lll l-lll l-ll-lll IV-V

ÇÖZVM: 8. Aşağıdaki kavram ve karşılıklarından yanlış olan hangisidir? A) B) C) D) E)

Tuğ = Sancak Otağ = Hükümdar Çadırı Toy = Meclis İdikut = Katip Teğin = Şehzade

Rönesans hareketi İstanbul'un fethinin sonuçlarıdır. Sömürge imparatorluklarının kurulması ise coğrafi keşiflerin sonucudur. (Cevap E)

idikut, Eski Türk devletlerinde hükümdara verilen ünvanlardan bir tanesidir. (Cevap D)

55

-TARIH-

5.

ÇDZUMLU KONU KAVRAMA TESTİ

2. Göktürk alfabesi ile yazılmıştır. Türk dili ve edebiyatının ilk önemli yazılı metinleridir. Türk tarihinin önemli Türkçe belgeleridir. Hakkında bilgi verilen eser aşagıdakilerden hangisidir? A) B) C) D) E)

3.

Karabalgasun Yazıtları Orhun Kitabeleri Göç Destanı Yenisey Kitabeleri Manas Destanı

I.

Toy

II.

Toygun

II.

Tarım ve ticaret alanında gelişmesi

III.

Ötüken ve çevresinde kurulmaları

A) Yalnız! B) Yalnız II E)lvelll D) I ve II

Aşağıdakilerden hangisi İslamiyet'ten önceki Türk devletlerinde mimari eserlerin gelişmemesinin temel nedenidir? Hayvancılıkta ilerlemeleri Gök-tanrı dinini benimsenıeleri Mimarinin yasak olması Sürekli savaş yapmaları Göçebe hayat yaşamaları

Mimari ve şehirleşmede ileriemesı

Uygurlar hakkında yukarıda verilen bilgilerden hangileri onların yerleşik hayata geçtiklerine kanıt olarak gösterilebilir?

1. İslamiyet öncesi Türk devletlerinde, Uygurlar'a kadar gelen dönemde, mimari eserlere pek rastlanmamaktadır.

A) B) C) D) E)

I.

C) Yalnız III

Türkfer, ölen kimse için kurgan denilen mezarlar kazar, ölüleri eşyaları ile birlikte gömerlerdi. Bu durum aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir?

02

A) B) C) D) E)

a c o c o

A) B) C) D)

Göktanrı inancının olmasıyla Eşyalara büyük önem vermeleriyle Mani dinini kabul etmeleriyle Göçebe hayatı yaşamalarıyla Öldükten sonra dirilme inancının olmasıyla

I. ilk Çağ'ın sonu Orta Çağ'ın başlangıcı kabul edilmiştir. II.

Roma imparatorluğu ikiye ayrılmıştır.

III. Avrupa'da derebeylik rejiminin kurulmasına neden olmuştur. Yukarıda verilen sonucudur?

gelişmeler

hangi

olayın

Haçlı seferleri İstanbul'un fethi Kavimler göçü Coğrafi keşifler I. Dünya Savaşı

III. Kam Yukarıdakilerden hangisi İslamiyet'ten önce kurulan Türk devletlerinde din adamlarına verilen ad değildir? B) Yalnız D) I ve II A) Yalnız I C) II ve III

E) Ivelll

4.

destanla rdan

Aşağıda verilen Göktürkler'e aittir? A) B) C) D) E)

Manas Destanı Türeyiş Destanı Ergenekon Destanı Oğuz Kağan Destanı Göç Destanı

İslamiyet'ten önceki Türk toplumlarında sanat eserleri çoğunlukla deri, ahşap ve metal işçiliğine dayalı olan taşınabilir eserlerdi. Halı kilim dokumacılığı ve çadır sanatı yaygındı. Uygurlarda ise mabetler, saraylar yapılmış mimari ve süslemecilik gelişme göstermişti. Türklerde sanatta görülen bu gelişme, aşağıdakilerden hangisinin bir göstergesidir? A) B) C) D) E)

Komşu devletlerle ilişkinin geliştiğinin Ticaret anlayışının gelişmesinin Göçebe hayattan yerleşik hayata geçildiğinin Askerliğin gelişme göstermesinin Ülke sınırlarının genişlediğinin

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

56-

9. Tarihte Türk topluluklarını ilk defa bir bayrak altında toplayan devlet aşağıdakilerden hangisidir? A) B) C) D) E)

13. İslamiyet'ten önceki Türk toplumlarında Türkler arasında hakimiyet yetkisinin hükümdarlara tanrı tarafından verildiğine inanılırdı. Hakimiyetin bir soyda, hükümdar ailesinin bir üyesinde Tanrı tarafından tayin edildiği kabul edilirdi.

Uygurlar Göktürkler Asya Hun Devleti Avrupa Hun Devleti Seiçuklular

Yukarıda verilen bilgilere göre Türk topluluklarındaki bu inanışa verilen ad aşağıdakilerden hangisidir? A) Toy D) İl

B) Kut E) Töre

C) Budun

10. İslamiyet'ten önceki Türk Devletleri'nde devlet toprakları hükümdar ailesinin ortak malı kabul edilirdi. Bu durumun; 14. İslamiyet öncesi Türk devletlerinde siyasi örgütlenmenin en üst kademesi, aşağıdakilerden hangisidir? A)Boy B) Bodun E) Oğuş C)Toy D)İI

I. Devlet topraklarını bölüşme uğruna taht kavgalarının başlamasına II.

Merkezi otoritenin zayıflamasına

III. Türk devletlerinin kısa sürede yıkılmasına. Sonuçlarından hangilerine ortam hazırladığı söylenebilir? A) Yalnız C) I ve II E) I, B) Yalnız II II ve D) I ve III

2:

o >m 'a UJ

11. Aşağıda verilen bilgilerden hangisi Uygurlar için söylenebilir? Avrupa'dadevletkurmuşlardır. Orduyu onluk sisteme göre ilk kez düzenlemişlerdir. C) Siyasi varlıklarına Göktürkler son vermiştir. D) Orhun Kitabeleri Uygurlar'dan kalma ilk yazılı Türk belgeleridir. E) Moğollar döneminde kültürel etkinlikleri olmuştur. A) B)

12. I. II.

15. Aşağıdakilerden hangisi Avrupa'ya göç eden Türk toplulukları arasında ver almaz? A) Avarlar C) Oğuzlar E) B) Kıpçaklar D) Kırgızlar Hunlar

16. İslamiyeti kabul eden ilk Türk topluluğudur. İlk Müslüman Türk Devleti olan Karahanlılar Devleti'nin kurulmasında etkili olmuşlardır. Yukarıda haklarında bilgi verilen Türk topluluğu hangisidir? A) Göktürkler C) Hazarlar E) Türgişler

B) Karluklar D) Avarlar

Askerlik Halıcılık

III. Tarıım IV. Mimari Uygurlar, Orta Asya'da kurulan diğer Türk devletlerine göre y ukarıdaki alanların hangilerinde daha başarılı olmuşlardır? A) I ve II B) II ve III C) III ve IV D)l, II, III ve IV E) I ve IV

17. İslamiyet'ten önce Türk devletleri arasında yer alan Türkistan bölgesinde yaşarken Göktürklerin Çin egemenliğine girmesiyle bağımsız olan ve Müslümanların Orta Asya'ya hakim olmasına engel olan devlet aşağıdakilerden hangisidir? B) Türgişler A) Avarlar C) D) Oğuzlar Karluklar E) Sibirler

-TARİH18. İslamiyet öncesi Türk devletlerinden hangisi askeri ve siyasi başarılarından çok kültürel alandaki başarıları ile tanınmışlardır? B) Türgişler A) Göktürkler C) Uygurlar E) Bulgarlar D) Avarlar

57

23. İslamiyet öncesi Türk Devletlerinin kısa sürede yıkılmasında aşağıdakilerden hangisi daha etkili olmuştur? A) B) C) D) E)

Çin'in baskıları Kardeşler arasındaki mücadeleler Askeri teşkilatın zayıf olması Diğer devletterle olan mücadeleler Ekonominin güçsüz olması

19. Aşağıda İslamiyet öncesi Türk devletlerine ait devlet ve destan eşleştirmesi yapılmıştır. 6u eşleştirmelerden hangisi yanlıştır? A) B) C) D) E)

24. Aşağıdakilerden hangisi Çinlilerin entrikaları, bağımsızlığın önemi, Tiirk Devletleri'nin parçalanmasında etkili olan faktörler ve geleceğe yönelik öğütleri konu alan ve Göktürkler dönemine ait olan eserdir?

Göktürkler - Ergenekon Destanı Uygurlar - Manas Destanı İskitler-Şu Destanı Hunlar - Oğuz Kağan Destanı Sakalar - Alp Er Tunga Destanı

A) Manas Destanı B) Kutadgu Bilig C) Orhun Yazıtları D) Karabalgasun Yazıtları E) Yenisey Yazıtları

20. İslamiyet öncesi Türk devletlerinde ilk devlet ve ordu örgütü, aşağıdaki hükümdarlardan hangisi tarafından kurulmuştur? A) Teoman C) B) MeteHan Balamir E) Bilge D) Kutluk Kağan

o tr UJ

w w a.

Q

21. İslamiyet öncesi Türk devletleri ile Çin arasında yaşanan mücadelelerin temelinde yatan sebep aşağıdaki alanlardan hangisidir? A Din C Kültürel )E İdari )

B) Ekonomi D) Hukuki

22.

25. Aşağıdaki terimlerden hangisi İslamiyet öncesi Türk Devletleri ile ilgili bir terim değildir? A) Kağan B) Cizye C) Kurultay D) Şaman E) Töre ÇÖZÜMLER 1. Türkler göçebe bir hayat tarzını benimsemişlerdir. Büyük hayvan sürülerinin peşinde yaylak ve kışlaklar arasında göçebe bir hayat sürüyorlardı bu yüzden mimari gelişmemiştir. Türkler, ilk kez Uygurlar'la birlikte yerleşik hayata geçmeye başlamışlardır. Bu yüzden Uygurlar'da mimari gelişmiştir. (Cevap E)

İslamiyet öncesi Türk Devletlerinde hükümdarlar devleti yönetmenin kutsal bir görev olduğuna ve bu görevi gök tanrı tarafından kendilerine verildiğinde inanırlardı. Buna rağmen hükümdarların yetkileri sınırsız değildi. Aşağıdakilerden hangisinin hükümdarın yetkilerini kısıtlayan en önemli unsur olduğu söylenebilir? C)İI B)Kut E)Boy A ) Ordu D) Töre

2. Soru kökünde verilen bilgiler Orhun Kitabeleri'nin özellikleri arasındadır. Orhun Kitabesi Göktürk alfabesi ile yazılmıştır. Türk Dili ve edebiyatının ilk önemli yazılı metinleridir. Kitabeler aynı zamanda İslamiyet öncesi Türk tarihinin önemli Türkçe belgeleridir. Vezir Tonyokuk (727), Kül Tigin (732) ve Bilge Kağan (735) adına dikilen kitabelerin son ikisi Yolluğ Tigin tarafından yazılmıştır. (Cevap B)

58-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

3. İslamiyet'ten önce kurulan Türk devletlerinde din adamları ayrı bir sınıf olmayıp bunlara Şaman, Kam, Baskı adiarı verilirdi. Toy -> Siyasi, ekonomik, kültürel işlerin görüşülüp karara bağlandığı meclistir. Toygun -» Toy ve Kurultaya katılma hakkına sahip olanlara verilen addır. (Cevap D) 4. Verilen destanlardan Ergenekon Destanı Göktürklere aittir. Manas Destanı -> Kırgızlar'a Türeyiş ve Göç Destanı -> Uygurlar'a Oğuz Kağan Destanı -> Hunlar'a aittir. (Cevap C) 5. Verilen bilgilerden I ve II Uygurların yerleşik hayata geçtiklerine kanıt olarak gösterilebilir. (Cevap D) 6. İslamiyet'ten önceki Türk toplumlarında öldükten sonra dirilme inancının olmasmdan dolayı ölüleri günlük hayatta kullandıkları eşyalarıyla birlikte gömerlerdi. (CevapE)

7. Verilen gelişmeler Kavimler Göçü'nün sonuçları arasındayeralır. Kav im ler Göç ü: Büyük Hun Devleti'nin dağılmasından sonra batıya yönelen Türkler IV. yüzyılda Hazar Deniz'i ile Aral Gölü arasındaki bölgede yaşamışlar M.S. 375 tarihinde Volga nehrini geçerek bir göç hareketi başlatmışlardır. Hunlar'ın önünde duramayan German Kavimleri batıya doğru göç etmişlerdir. Hunlar'ın neden olduğu bu harekete Kavimler Göçü adı verilir. Kavimler göçünün sonuçları; - Roma İmparatorluğu Doğu ve Batı Roma İmparatorlukları olarak ikiye ayrıldı. - Avrupa'da feodalite rejiminin oluşmasında etkili oldu. - Kilise, papalık ve skolastik düşünce güç kazandı. - Kavimler Göçü ilk Çağın sonu, Orta Çağın başlangıcı kabul edilir,

9. Asya Hun Devleti, Türkier'i bir bayrak altında toplayarak Orta Asya'da Türk birliğini ilk kez sağlamıştır. (Cevap C) 10. Türk devletlerinde ülke toprakiarı hükümdar ailesinın ortak malı olarak kabul edilirdi. Bundan dolayı, - Kağan ölünce çocukları bu geleneğe uyarak devlet topraklarını bölüşme uğruna taht kavgaları yaşanmıştır, - iç mücadeleler Türk devletinin zayıflamasına ve dış müdahalelere ortam hazırlamıştır. Türk devletleri kısa sürede yıkılmıştır. (Cevap E) 11. E seçeneği doğrudur. Uygurlar XIII. yüzyılda Moğolların egemenliğini kabul etmişlerdir. Bundan sonra Moğollar Uygur Türklerini önemli görevlere getirmişlerdir. Uygur yazısı moğollarında yazısı olmuştur. Uygurlar diğer Türk toplulukları ile birlikte Moğolların Türkleşmesinde önemli rol oynamışlardır. Diğer seçeneklere baktığımızda, A -> Uygurlar Orta Asya'da kurulmuştur. Başkentleri Karabalgasundur. B -> Türklerde ilk düzenli orduyu Asya Hun Devleti döneminde Mete kurmuştur. Mete'nin bulduğu onlu sistern günümüz modern orduiarının temeüni oluşturmuşlardır. C -> Uygurları Kırgızlar yıkmıştır. D -» Orhun Kitabeleri Göktürkler dönemine aittir. (Cevap E) 12. Verilen bilgilerden III ve IV doğrudur. Uygurların en önemli özelliği yerleşik hayatı benimseyen ilk Türk topluluğu olmalarıdır. Bu nedenle tarım, sanat ve ticarette ilerlemişlerdir. (Cevap C) 13. İslamiyet öncesi Türk toplumlarında hükümdarlara devleti yönetme yetkisinin Gök Tanrı tarafından verildiğine inanılırdı. Bu yetkiye "kut" denirdı. Bu yüzden kanında kut olan herkesin devlet yönetiminde hak sahibi olduğuna inanılırdı.

(Cevap C) 8. Türkler göçebe hayatı yaşadıkları için sanat eserleri, deri, ahşap, metal işçiliğine dayalı taşınabilir eserlerdir. Uygurlar Dönemi'nde büyük çapta yerleşik hayata geçildiği için bunun sonucu olarak mabetler, saraylar, mimari ve süslemecilik göze çarpar.

(Cevap B) 14. Siyasi örgütlenmenin en üst kademesini oluşturan devlet islamiyet öncesi Türk devletlerinde "N" kelimesl ile belirtilmiştir. Seçeneklerde verilen diğer terimleri de incelediğimizde; Boy -^ Aile ve soyların bir araya gelmesiyle oluşur. Bodun -» Boylar birliğine verilen addır. Toy -> Devlette siyasi, askeri ve ekonomik kararların alındığı meclise verilen addır. Oğuş -» Aile anlamına gelmektedir.

(Cevap C)

(Cevap D)

59

-TARIH-

15. Verilen devletlerden Kırgızlar Avrupa'ya göç etmemiştir. IV - IX yüzyıllarda Yenisey bölgesinde yaşayan Kırgızlar Göktürkler ve Uygurların idaresi altında kaldılar. Uygur Devletini yıktılar ve Ötügen bölgesinde kendi devletlerini kurdular. Kıpçaklar: V - VII yüzyıllarda Asya'nın doğusunda yaşayan Kıpçaklar X. yüzyıl sonlarında Karahıtaylılar tarafından batıya göç ettirildiler. Doğu Avrupa'ya gelip Rus prenslikleriyle mücadele ettiler. Avarlar: IV. yüzyılda Orta Asya'da bir devlet kurdular. Bu devlet Göktürkler tarafından yıkılınca Bizans'la mücadele ettiler. Daha sonra Romanya ve Macaristan'a yerleşip Orta Avrupa'da güçlü bir imparatorluk kurdular. Oğuzlar: X. ve XI. yüzyıllarda Hazar Denizi'nin doğusundan Seyhun Nehri'ne kadar uzanan bölgede yaşayan Oğuzlar Kıpçaklar, Hazarlar ve Karluklarla yaptıkları mücadeleyi kaybedince, bir kısmı Karadeniz'in kuzeyinden batıya gittiler. Oğur adını alan bu grup XI. yüzyılda Tuna Nehri'ni geçip Balkanlara ulaştı. Hunlar: Asya Hun Devleti'nin parçalanmasından sonra başsız kalan Hun topluluklarının bir kısmı IV. yüzyılda Hazar Denizi ile Aral görü arasındaki toprakları ele geçirdiler. Batıya doğru yürüyüşlerini "m sürdürüp Volga nehrini geçtiler. Hunlar kısa zamanda § idil (Volga) nehri ile Tuna nehri arasındaki topraklara o sahip oldular. V. yüzyıl başlarında hakimiyet alanları g> Macar ovasına kadar ulaştı. ^

19. Verilen seçenekler incelendiğinde B seçeneğinın yanlış olduğu görülür. Manas Destanı Uygurlar dönemine ait değil Kırgızlar dönemine aittir. (Cevap B) 20. Mete Devri'nde, Türkler ilk defa bir bayrak altında toplanmıştır. ilk Türk devlet teşkilâtlanması ve askeri teşkilatlanma Mete Han tarafındarı yapılmıştır. Mate'nin askeri alanda meydana getirdiği "On'lu Sistem" teşkilatı. daha sonra kurulan Türk devletlerince örnek alınmıştır. (Cevap B) 21. Orta Asya Türk devletleriyle Çin arasında yaşanan mücadelenin temeli ipek Yoluna sahip olma mücadelesidir. İpek Yoiu, Çin'den istanbul'a kadar uzanan çok önemli bir ticaret yoiudur. İpek Yolu'nun ticari amaçlı olduğu düşünülürse mücadelenin ekonomik olduğu anlaşılır. (Cevap B) 22. İslamiyet öncesi Türk Devletieri'nde hükümdarın yetkileri sınırsız değildi. Töre denilen ortak idari ve hukuki düzene göre devlet yönetilirdi. (Cevap D) 23. İslamiyet öncesi Türk devletlerinde devlet toprakları hükümdar ailesinin ortak malı olarak kabul edilirdi. Kağan ölünce çocukları bu geleneğe uyarak devlet topraklarının paylaşımı için taht kavgasına başlar ve böylece devlet kısa sürede yıkılırdı.

(Cevap D). j (Cevap B) 16. İslam dünyasına en yakın Türkler Karluklardı. 751 S Talas savaşında Çinlilere karşı, Müslümanları 24. Bilge Kağan, Kül Tigin ve Tonyukuk adlarına dikilen desteklemişler ve bundan sonra İslamiyet ilk defa Orhun Yazıtları'nda; Türklerin devlet anlayışı, devlet Karluklular arasında yayılmıştır. Orta Asya'da ilk Türk görevlilerinin sorumlulukları ve vatan sevgisı gibi İslam devleti olan Karahanlıların kurulmasında bu konulara değinilmiştir. Ayrıca yazıtlarda Çinlilerin Türk boyu, önemli rol oynamıştır. entrikaları, bağımsızlığın önemi, Türk devletinin parçalanmasında etkili olan faktörler ve geleceğe (Cevap B) yönelik öğütler yer almaktadır. 17. Soruda verilen bilgilere baktığımızda bu devletin Türgişler olduğunu görürüz. Türgişler Emeviler döneminde Maveraünnehirde fetihlerde bulunan İslâm ordularının karşılarına dikilerek Orta Asya'nın Araplaşmasını önlediler. (Cevap B)

18. Uygurlar şehirler kurarak yerleşik hayata geçmişler ve sanat, ticaret ve tarımla uğraşmışlardır. Uygurlar din değiştirerek savaşçılık özelliklerini kaybetmişlerdir. İslamiyet öncesi Türk devletleri arasında kültürel alanda başarıları ile tanınan devlettir. (Cevap C)

(Cevap C) 25. Verilen seçeneklerden B seçeneği İslamiyet öncesi Türklerde kullanılan bir terim değildir. Cizye -» Müslüman olmayan halktan askerlik yapmamalarından dolayı alınan vergidir. Kağan -> İslamiyet öncesi Türk devletlerinde hükümdarlara verilen unvan Kurultay -» İslamiyet öncesi Türk devletlerinde yönetimle ilgili olarak askeri, siyasi, iktisadi ve kültürei sorunların görüşülüp karara bağlandığı meclis. Şaman —» Sihir ilmini bilenlere verilen ad. Töre -» Türklerin âdet, gelenek ve görenaklerinden oluşan yazısız hukukuna verilen ad. (Cevap B)

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

60-

3. islamiyetten önceki Türk devletlerinde, önceleri ekonomik etkinlikler yalnız hayvancıiığa dayanıyordu. Daha sonra bu durum değişmiş, tarım önem kazanmıştır.

ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ 1.

Çin'den başlayarak Ön Asya'ya ulaşan İpek Yolu'nun geçtiği yerler zaman zaman değişmiştir. Bu gelişmelerde aşağıdakilerden hangisi etkili olmuştur? (99 DMS OÖ) A) B) C) D) E)

Gereksinim duyulan maddelerin çeşitlilik göstermesi Dünya nüfusunun artması Coğrafi keşiflere ara verilmesi Doğu ile Batı arasında siyasi ilişkilerin başlaması Güçlü devlet ve kabilelerin tutumlarında değişme olması

Tarım hangi Türk devleti zamanında önem kazanmaya başlanmıştır? (99 DMS OÖ) A) Hunlar B) Göktürkler C) Uygurlar D) Karluklar E) Hazarlar

Eski Türklerde iktisadi hayat büyük ölçüde hayvancılığa dayanmaktaydı. Bu göçebe hayatın tabi bir sonucuydu. Uygurların yerleşik hayata geçmesi ile Türkler tarımla uğraşmışlar tahıl, meyve ve sebze yetiştirmişlerdir. (Cevap C)

İpek Yolu; Çin'den başlayıp Orta Asya'dan geçerek Hazar Denizi'nin kuzeyinden Kırım'dan Karadeniz'e, İran üzerinden de Anadolu kıyılarına kadar ulaşan ticaret yoludur. İpek Yolu'nun geçtiği güzergahın zaman zaman değişmesinin nedeni; bu yol üzerindeki güçlü devlet ve kabilelerin tutumlarında değişiklik olmasıdır. (Cevap E)

Uygurlar, Orta Asya'daki diğer Türk devletlerine göre; I.

Halıcılık

II.

Demircilik

III. Tarım IV. Resim ve heykel alanlarının hangilerinde olmuşlardır? (99 DMS ÖL) A) Yalnız I C) II ve III E) III ve IV

2.

Uygurların Budizm ve Mani dinlerini kabul etmeleri aşağıdakilerin hangisine yol açmıştır? (99 DMS OÖ) A) B) C) D) E)

Sanat alanında gelişmelerine Bağımsız devlet kurmalarına İki ayrı devlet halinde yaşamalarına Orta Asya'dan batıya göç etmelerie Askerlik açısından güçlenmelerine

daha

başarılı

B) Yalnız II D) II ve IV

Uygurlar yerleşik hayata geçen ilk Türk devletidir. Bu yüzden tarım ve sanat alanında daha başarılı olmuşlardır. (Cevap E)

Uygurlar Budizm ve Mani dinlerini kabul etmeleri ile yerleşik hayata geçmişler, bu dinlerin etkisi ile mabetler, saraylar yapmışlar, mimari ve süslemecilikte ilerlemişlerdir. (Cevap A)

Türkterin Orta Asya'da dış tehlikelerle karşı karşıya kalmaları ve topraklarının doğal sınırlarla korunmamış olması, aşağıdakilerin hangisinde yeteneklerinin gelişmesine neden olmuştur? (99 DMS ÖL) A) Askerlik C) Tarım E) Hayvancılık

B) Ticaret D) Dokumacılık

-TARIH-

Türkler Orta Asya'da komşu devletlerin oluşturduğu tehdit ve tehlikelerle karşı karşıya kaldıklarından kendilerini korumuşlardır. Bu da askeri yeteneklerinin gelişmesine neden olmuştur.

61

Orta Asya'da kurulan Türk devletierinde yönetimie ilgili olarak, askeri, siyasi, iktisadi ve kültürei sorunlar Toy veya Kurultay adı verilen meclislerde görüşülür ve karara bağlanırdı. Bu meclise herkes katılmazdı, Katılma hakkına sahip olanlara Toygun adı verilmiştir.

(Cevap A)

(Cevap A)

6.

Türklerin geleneksel dini olan Şamanizm'in diğer dinlerin etkilerine açık olması, aşağıdakilerden hangisine ortam hazırlamıştır? (99 DMS ÖL) A) B) C) D) E)

9. Türklerin tarih boyunca değişik ülkelerde yerleşmeleri, çeşitli alanlarda gelişmeler göstermelerine neden olmuştur. Aşağıdaki alanların hangisinde, bu farklılığın en az olduğu savunulabilir? (99 DMS L)

Şamanizm'in yaygınlaşmasına Türkler arasında çeşitli dinlerin yayılmasına Devletin resmi bir dini olmasına Türk törelerinin uygulanmasından vazgeçilmesine Diğer dinlere inananların sayısının azalmasına

A)Din C) B) Ekonomi D) Sosyal yaşam Askerlik E) Sanat

Şamanizmin diğer dinlerin etkilerine açık olması, Türkler arasında çeşitli dinlerin yayılmasına ortam hazırlamıştır. (Cevap B) | m
7.

Aşağıdakilerden hangisi yazıyı ilk kullanan Türk devletidir? (99 DMS ÖL) '5 ıu A) Hazarlar B) Uygurlar E) Karluklar C) Göktürkler D) Akhunlar En eski Türk alfabesi Göktürklerin kullandığı Orhun alfabesidir ve Kuzey lehçesiyle yazılmıştır. Orhun alfabesi sağdan sola veya yukarıdan aşağıya doğru yazılmaktadır. 4 sesli, 3 birleşik ve 31 sessiz harften oluşan 38 harfli bir alfabedir. (Cevap C)

Türkler tarih boyunca değişik ülkelerde yerleşmişler, bu da onların dini, ekonomik, sanat ve sosyal hayatlarında birtakım değişikliklere yol açmıştır. Askerlik alanındaki değişiklik diğerlerine göre en azdır. (Cevap C)

10. Orta Asya'da kurulan Türk devletlerinde;

I. II. III. IV.

Kağan Tudun Han Hakan

unvanlarından hangileri hükümdar kullanılmamıştır? (99 DMS L)

ıçın

A) Yalnız I C) Yalnız III E) B) Yalnız II D) I ve III I ve IV

8.

Aşağıdakilerden hangisi Orta Asya'da kurulan Türk devletlerinde yönetimin özelliklerinden biri değildir? (99 DMS L) A) B) C) D) E)

Herkesin kurultaya katılma hakkının olması Ülkenin bölümler halinde yönetilmesi Devlet yönetiminde törelere uyma zorunluluğunun olması Hatun'un (hükümdarın eşi) kurultaya katılması Devlet yönetme yetkisinin hükümdara Tanrı tarafından verildiğine inanılması

Orta Asya da kurulan Türk Devletleri'nde devletin başında çeşitli unvanları taşıyan hükümdarlar bulunurdu. Bu unvanlar Şanyü, Kağan, Han, Hakan, İdikut'tur. Tudun ise iktisadi ve mali işlerle uğrayan yüksek dereceli devlet görevlisine verilen addır. (Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu, Türk Milli Kültürü, Ötüken Yayınları) (Cevap B)

62-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

11. Aşağıdakilerden hangisi Göktürklerde devlet adamlarının millete hesap vermesi devlet ve halkın karşılıklı olarak görevlerinin belirtilmesi konularını içermektedir? (99 DMS L) A) Orhun Yazıtları B) Karabalgasun Yazıtları C) Oğuz Kağan Destanı D) Şehname Manas Destanı E) Orhun Yazıtları Türk Tarihini aydıniatan ilk yazılı kaynaklar VIII. yy.'da Göktürk alfabesiyle yazılan Orhun yazıtları'dır. - Türk adının geçtiği ilk Türkçe metin - Türk tarihini aydınlatan ilk yazılı kaynaklar - Türk edebiyatının en iyi edebiyat örneklerini oluşturması yönünden önemlidir. Karabalgasun Yazıtları: Uygurlar dönemine ait olan bu yazıtlar Türkçe, Çince, Sogdca olarak üç dilde yazılmıştır. Uygur tarihi ve hakanları için önemli bilgiler içermektedir. Oğuz Kağan Destanı: Hunlar dönemine ait olan Oğuz Kağan Destanı eski Türk Devlet gelenekleri ve sosyal davranışlarını yansıtan destandır. Şehname: Firdevsî tarafından yazılmıştır ve Türk -iran Savaşlarını ve ilişkilerini anlatmaktadır. Manas Destanı: Kırgızlara aittir. En uzun Türk destanıdır. (Cevap A)

12. Aşağıdakilerden hangisi İslamiyetten önceki Türk Devletlerinin dini inanışları arasında yer almaz? (99 DMS L) A) Göktanrı'ya inanılması B) Ölümden sonra yaşama inanılması C) Dinsel inançlara saygı gösterilmesi D) Kendilerinden olmayanlardan cizye vergisi alınması E) Ölen kişinin mezarının yanına, öldürdüğü düşman sayısı kadar balbal (heykel) dikilmesi Verilen seçeneklerden D seçeneği dışındakiler İslamiyet öncesi Türk Devletleri'nin dini inanışları arasında yer alır. Cizye vergisi, Müslüman olmayanlardan askerlik yapmadıkları için alınan vergidir. (Cevap D)

13. I. II.

Karluklar Hazarlar

III. Avarlar IV. Hunlar Yukarıdaki Türk topluluklarından hangileri Orta Avrupa'da teşkilatlı bir devlet kurmuşlardır? (99 DMSL) A) Yalnız I B) Yalnız II E) II! ve IV C) Yalnız IV D) II ve III

Verilen bilgilerden Avarlar ve Hunlar Orta Avrupa'da Devlet kurmuşlardır, Avarlar: Göktürk egemenliğinden kaçarak Macaristan'a yerleşip bir Orta Avrupa devleti kurmuşlardır. Hunlar: Avrupa Hun Devleti Avrupa'da kurulan ilk Türk devletidir. Kavimler göçü ile Avrupa'ya gelen Hunların kurmuş olduğu devletin ilk hükümdarı Balamir'dir. (Cevap E) 14. İslamiyet'ten önceki Türk Devletlerinde hükümdarın egemenlik hakkı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine inanılırdı? (2000 DMS) A) B) C) D) E)

Halk tarafından verildiğine Kurultay tarafından verildiğine Büyük devletler tarafından verildiğine Başkalarından zorla alındığına Tanrı tarafından verildiğine

Eski Türk topluluklarının dini inanışlarına göre Göktanrı, tek yaratıcı olarak görülmektedir. Bütün Türk toplumlarında kurban sunulan varlıkların başında ve hepsinin üstünde Göktanrı vardır. Hükümdar Göktanrı tarafından görevlendirilir ve dünyayı yönetirdi. (Cevap E)

15. Aşağıdakilerden hangisi Orhun Kitabeleri'nin tarihi açısından önemini belirleyen özelliklerden biri değildir? (2000 DMS) A) B) C) D)

Türk adının geçmesi ve Türkçe yazılmış olması Hun tarihi ile ilgili ayrıntılı bilgi vermesi Türk yazısının en eski alfabesi ile yazılması Siyasi bir beyanname olması

E)

VIII. yüzyılda yazılmış olması

63

-TARIH-

18. Orhun Kitabeleri için, Türk tarihi aydınlatan ilk yazılı kaynaklar VIII. yy.'da Göktürk alfabesiyle yazılan Orhun yazıtları'dır. 727'de Göktürklerin büyük veziri Tonyukuk, 732'de Kül Tigin ve 735'te Bilge Kağan adına dikilen bu anıtlar en iyi edebiyat örneklerini oluştururlar. Türk adının geçtiği ilk Türkçe metin olması, Türk devlet adamlarının ulusa hesap vermesi. devlet ve halkın karşılıklı görevlerinin belirtilmesi. Türk uygarlığı ve yasaları hakkında bilgi vermesi bakımından bu anıtlar çok önemlidir. Türklerde sosyal devlet anlayışının ilk ipuçlarını vermesi bakımından da bu anıtlar ayrı önem taşır.

En eski yazılı hukuk kuralları,

A) Yalnızl Yalnız II C) I ve II E) II ve III

B) ve II! D)

Türk tarihini aydınlatan ilk yazılı kaynaklar Göktürk alfabesiyle yazılan Orhun yazıtlarıdır. 727'de Göktürklerin büyük veziri Tonyukuk, 732'de Kül tigin ve 735'te Bilge Kağan adına dikilen bu anıtlar en iyi edebiyat ömeklerini oluşturur. Türk adının geçtiği ilk Türkçe metin olması, Türk uygarlığı ve yasaları hakkında bilgi vermesi bakımından bu yazıtlar çok önemlidir. En eski yazılı hukuk kuralları Sümerlere aittir. Dünyanın ilk yazılı yasaları Urukagina yasalarıdır.

II. Dokuma III. Mimari Uygurların yukarıdaki sanat alanlarının hangilerinde etkinlik göstermeleri, onların yerleşik hayata geçtiklerine bir kanıt sayılabilir? (2001 KMS)

(Cevap D) LU

co a.

UJ

Verilen sanat alanlarından duvar resmi ve mimari yerleşik yaşama geçişin kanıtıdır. Dokumacılık ise göçebecilikte gelişmiştir. (Cevap D)

17.

II.

nitelemelerinden hangileri geçerlidir?(2003/2)

16. I. Duvar Resmi

B) Yalnız II D) l-lll

Türk edebiyatının ilk yazılı örneği,

III. Türktarihiyle ilgili belge

(Cevap B)

A) Yalnız I C) Yalnız III E) I- ll-lll

I.

Orta Asya Türk devletlerinde sosyal hayatı düzenleyen ve yazılı olmayan kurallara ne denir? (2002 KPSS) C)Kün A) Yargu B) Töre D) Budun D) Oğuş

>■

19. Güney Sibirya'da Altay Dağları eteklerinde Pazırık'ta MÖ III. - II. yüzyıllardan kalma kurganda Hunlara ait mumyalanmış ceset, at iskeleti, dört tekerlekli araba ve halı bulunmuştur. Buna göre Hunlarla ilgili olarak; i. Ölümden sonra hayatın devam ettiği inancına sahip oldukları, II.

Yerleşik hayata geçtikleri,

III. Dokuma eşya kullandıkları Yukarıdakilerden hangisi söylenebilir?( 2003/2) A) Yalnız I C )l vell l

veya

B) Yalnız II D) II ve III

Yargu: Tercüman, elçiler, yargıçlar Budun: Boylar topluiuğu

ve

Oğuş: Aile

Kün: Halk Töre: Sosyal hayatı düzenleyen ve yazılı olmayan kurallara denir. (Cevap B)

Soruda verilenler göz önüne alındığında bilgiler Hunlar için söylenebilir. Yerleşik hayata geçen Türk devleti Uygurlardır. (Cevap C)

hangileri

64-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGİSİ22. Uygurlar döneminde ticari ilişkiler kişiler arasında yazılı anlaşmalarla düzenlenirdi.

20. I. Orhun Kitabeleri II. Manas Destanı III. Karabalgasun Yazıtları Yukarıdakilerden aittir?(2004 KPSS)

hangileri

Göktürkler'e

Bu durum Uygurlarda aşağıdaki hangi sistemin geliştiğini gösterir? (2005 KPSS) A) B) C) D) E)

A) Yalnız I C) Yalnız III B) Yalnız II D) I ve II E) II ve III

Orhun Abideleri: II. Göktürk dönemine aittir. İslamiyet öncesi Türk tarihinin önemli Türkçe belgeleridir. İskitler: Şu Destanı

Hukuk Siyaset Sanat Edebiyat Askerlik

Uygurlarda ticaret hayatının gelişmesi, kişiler arasındaki ilişkilerin kanıtlanabilir olması için yazılı sözleşmeler önem kazanmıştır.Böyiece Uygurlar'la birlikte hukuk daha sağlam ve şekilci bir nitelik kazanmıştır.

Hunlar: Oğuz Kağan Destanı (Cevap A)

Göktürkler: Ergenekon Destanı, Orhun Kitabeleri Uygurlar: Türeyiş ve Göç Destanı Kırgızlar: Manas Destanı Uygurlar: Karabalgasun Destanı (Cevap A)

21. I.Toy

II. Kurultay

Yukarıdakilerden hangileri ekonomik, İslamiyet'ten önce •— kurulan Türk devletlerinde siyasi, bağlandığı kültürel işlerin görüşülüp karara meclistir? (2004 KPSS) A) Yalnız I C) Yalnız III E) I, II ve III

B) Yalnız II D) I, II

İslamiyetten önceki Türk devletlerinde Türk meclislerine Toy, Kurultay veya Kengeş denilirdi. Kurultay; Devletin önemli kararlarının alındığı meclise verilen addır. Kurultay danışma meclisi idi. İl; İslâmiyet öncesi Türk devletlerinde siyasi örgütlenmenin en üst kademesi "il" ya da "devlet" tir. Mete devrinden başlayarak, devlet işleri ve dini törenlerle ilgili olarak üç ayrı toplantıdan bahsedilmiştir. Bunlar arasında ilkbaharda yapılan en önemlisidir. Bu toplantıda hükümdarlıklar tasdik edilir veya yeni tanhu seçimi yapılır. Gerektiğinde idareye geniş icrai yetkiler verilir ve bütün ülke meseleleri üzerine umumi müzakereler açılarak görüşülüp karara bağlanırdı. Bu meclise toy, meclise katılma yetkisine salip olanlara toygun adı verilmiştir. (Kafesoğlu, İbrahim, Türk Milli Kültürü, İstanbul, 1996, sf: 246-253) (Cevap D)

23. İslamiyet'ten önceki Türkler farklı inanışlardaki insanlarla birlikte yaşamışlardır. Bu durum Türklerin hangi özelliğini gösterir? (2005 KPSS) A) Kararların alındığı bir meclislerinin olduğunun B) C) D) E)

Ülkeyi iki koldan yönetmelerinîn Hoşgörülü olmalarının Yerleşik hayata geçtiklerinin Birçok devlet kurduklarının

İslamiyet'ten önceki Türkler farklı inanışlardaki insanlarla birlikte yaşamışlardir. Bu durum Türklerin hoşgörülü olduğu gösterir. (Cevap C)

-TARIH-

24. Aşağıdakilerden hangisi ilk Türk İslam devletlerinde toprak yönetimi ile ilgili bir kavram değildir? (2005 KPSS) A) ikta C) Zeamet E) Ulak

B)Has D) Ocaklık

Ulak: Türk İslam devletlerinde bugünkü postacının karşılığı olarak haberci, haber veren kimse anlamında "ulak" terimi kullanılmıştır. İkta: Ordu görevlilerine ve devlet memurlarına hizmet ve maaşiarına karşılık verilen toprağın geliridir. İkta sahipleri getirlerin bir kısmını kendilerine ayınrlar geri kalanıyla da "sipahi" denilen atlı asker beslemek zorundaydı. Has arazisi: Geliri hükümdara ayrılan topraklardır. Hükümdar bu toprakları yakınlarına verebiliyordu. Zeamet: Yıllık geliri 20 bin ile 100 bin akçe arasındaki topraklardır. Eyalet merkezlerinde bulunan hazine ve tımar defterini tutanlara, sancaklardaki alay beylerine, kaie komutanlarına, divan katiplerine, eyalet askerlerinin subaylarına ve kadı gibi ikinci derece memurlara verilirdi. Ocaklık: Gelirleri kale muhafızları ve tersane -g giderterine ayrılan topraklardı.

g Q

(CevapE)
o ÜJ

65

-COGRAFYA-

66

DEPREM

COĞRAFYA | Coğrafi Konum itibaren birer derece aralıklarla çizilir. COĞRAFİ KONUM

Paralel

Herhangi bir yerin Dünya üzerind9 bulunduğu alana coğrafi konum denir.

1 Enlem Derecesi çizgisi

COĞRAFİ KONUM

Ekvator Matenıatik Konum tnienı

Boylam

Kara ve Denizlere Jeopolilik Göre Konunı Konum

Yerşekillerı ve Yüksekliğe Göre Konum

A. ÖZEL KONUM

»

Herhangi bir yeri diğer yerlerden ayıran, sahip olduğu kendine has özelliklerin tümüne özel konum denir. Özel konum bir çok konuyu kapsamaktadır. Bunlara kısaca. değinirsek: a) Denize göre konum: Dünya üzerindeki bir yerin Q çevresindeki deniz ya da denizlere göre konumudur. w Deniz etkisinde bulunan yerlerde; yıllık ortalama sıcaklık S yüksek, sıcaklık farkları az ve yağış miktarı fazladır. -~ Bunun sonucunda tarım ürünleri daha fazla çeşitli, nüfus :5 yoğun, ticaret canlı ve ormanlık arazi fazladır. >b) Jeopolitik konum: Dünya üzerindeki herhangi bir noktanın ekonomik, siyasi, askeri, ticari ve kültürel etkilerini ortaya koyan özelliklerine denir. c) Yerşekilleri ve Yüksekliğe Göre Konum: Bir yerin yerşekillerine ve yükseltiye göre konumu; iklimini, bitki örtüsünü, tarımsal faaliyetlerini, beşeri ve ekonomik özelliklerini etkiler.

» » »

Ekvator'dan kutuplara doğru gidildikçe paralellerin boyları kısalır. Buna karşılık paralei numaraları büyür. Matematik konumu daha ayrıntılı olarak belirleyebilmek için, her paralel dairesi 60 dakikaya, her dakika 60 saniyeye bölünmüştür. 90° paralelleri nokta halindedir. Bunun nedeni; Dünya'nın şeklinin geoid olmasıdır. Paraleller birbirleriyle kesişmezler, birieşmezler. Paraleller doğu - batı doğrultusunda uzanırlar. Ardışık iki paralel arası uzaklık yaklaşık olarak 111 km'dir. Paralellerin bu özelliğinden yararlanarak kuzey güney doğrultusunda ve aynı meridyen üzerinde bulunan iki nokta arasındaki uzunluk hesaplanabilir.

Paraleller arası uzunluk işlemlerinde şu yol takip edilir: - Aralarında uzaklığı sorulan noktalar arasındaki enlem farkı bulunur. İstenilen merkezlerin her ikisi de aynı yarım kürede ise, numarası büyük paralelden küçük parale! çıkarılır. Farklı yarım küredeler ise paraleller toplanır. - Bulunan paralel farkı sabit uzaklık olan 111 ile çarpılır. (Ardışık iki paralel arası 111 km olduğu için)

B. MATEMATİK KONUM Dünya üzerindeki herhangi bir noktanın, enlem ve boylam dereceleriyle belirtilmesine matematik konum denir. PARALEL Ekvator'a paralel olarak çemberlere paralel denir.

»

iği varsayılan hayali

Paralellerin Özellikleri » Ekvator'un 90 kuzeyinde, 90 da güneyinde olmak üzere, toplam 180 paralel bulunur. » Başlangıç paraleli Ekvator'dur. » En büyük paralel dairesi Ekvator'dur. Ekvator'dan

ENLEM Paralel çemberlerinin (Boylamların), Başlangıç paraleline (Ekvator) olan uzaklığının açı cinsinden değerine enlem denir. Alçak Enlemler; ekvator ile dönenceler arasında kalan enlemlere denir. Orta Enlemler; dönenceler ile kutup daireleri arasında kalan enlemlere denir. Yüksek Enlemler; kutup daireleri ile kutup noktaları arasında kalan enlemlere denir.

67

-COGRAFYA-

İki paralel arası uzaklığa bir enlem derecesi denir. Enlem Derecesil

meridyendir. Koordinatlarla bir yeri daha iyi belirleyebilmek için, her meridyan derecesi 60 dakikaya: her dakika 60 saniyeye bölünmüştür. Başlangıç

Kuzey Kutbu

Ekvator ENLEMİN ETKILERİ » Dünyanın dönüş hızı enleme bağlı olarak değişir. Kutuplara gidildikçe dönüş hızı azalır. (Çizgisel hız en fazla ekvatordadır.) » Güneş ışınlarının düşme açısı, sıcaklıklar ve iklim özellilikleri anlamlere göre değişir. Buna bağlı olarak; -

Bitki örtüsü

-

Tarım ürünleri

-

Toprak yapısı

-

Hayvan türleri

-

Akarsu rejimleri değişiklik gösterir.

» Atmosferin kalınlığı anleme göre değişir. » Ekvator'dan kutuplara doğru gidildikçe yerçekimi artar. (Dünyanın merkezine yaklaşıldığı için) >> Gece-gündüz süreleri enleme göre değişir. Ekvatorda bütün süreler birbirine eşittir. Kutuplara yaklaştıkça gece ve gündüz süreieri daha fazla uzayıp kısalır. » Deniz ve okyanusların sıcaklık ve tuzluluğu kutuplara gidildikçe azatır. » Cisimlerin gölge boyları enleme göre değişir. Kutuplara gidildikçe artar. » Kuzey yarımküre'de güneyden, Güney yarımkürede kuzeyden esen rüzgarlar sıcaklığı artırır.

Meridyeni Güney Kutbu

» Ekvator üzarinde iki meridyen arası uzaklık 111 km' dir. Kutuplara doğru gidiidikçe bu uzaklık azalır. Bütün meridyenlerin boyları birbirine eşittir. » Aynı maridyen üzerinde bulunan bütün noktaların (Güneş karşısından aynı anda geçtiklerinden) yerel saatleri aynıdır. » Meridyen deraceleri Greenvvich'ten doğuya ve batıya gidildikçe büyür. Meridyenler kuzey - güney doğrultusunda uzanır. Bütün meridyenler kutuplarda birleşirler. » Meridyenler bir paralel boyunca birbirlerinden eşit uzaklıkta bulunurlar. » Ardışık iki maridyan arasındaki yeral saat farkı 4 dakikadır. (Bu durum açısai hızın her yerde aynı olduğunu gösterir.) BOYLAM Meridyenlerin, başlangıç maridyenina (Greenvvich) olan uzaklığının açı cinsinden değerine boylam denir. Meridyen ve boylam birbirlarinin yerine kullanılırlar. İki meridyen arası uzaklığa bir boylam derecesi denir. Başlangıç Meridyeni

Kuzey Kutbu

» Yerlaşma özellikleri ve yaşam biçimleri eniemlere göre değişir. * Kısaca enlem; yerel saat va yer altı kaynakları dışında, dünyadaki hemen haman her şeye etki eder. MERİDYEN

Ekvator Meridyen B oylam Dereceleri

Bir kutuptan diğer kutba ulaşan, paralalleri dik açıyla kesen hayali yarım çemberlere meridyen denir. Güney Kutbu

Meridyenlerin Özellikleri » Başlangıç meridyeninin 180 doğusunda, 180 de batısında olmak üzere, toplam 360 meridyen yayı vardır. Başlangıç meridyeni İngiltere'nin başkentindeki Greenwich istasyonundan geçen

Boylamın Etkileri Boylamın Dünya üzerindeki en belirgin etkisi, yerel saat farklarını oluşturmasıdır. YEREL SAAT Aynı boylam üzerindeki noktalar ekinoks durumunda güneşin önünden aynı zamanda geçerler. Bu nadenle her

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

68-

meridyenin kendine özgü bir saati vardır. Buna yerel saat denir.

Başlangıç meridyeninin devamı olan 180° meridyeni, tarih değiştirme çizgisi olarak kabul edilmiştir.

Yerel saat farkları, meridyenlerden faydalanılarak hesaplanır. Yerel saat hesaplarını yapabilmek için şunları öğrenmekte fayda vardır:

» 180° boylamının batısına doğru gidildiğinde, Doğu Yarım Küre'ye geçildiği için, tarih bir gün ileridir. » 180° boylamının doğusuna doğru gidildiğinde, Batı Yarım Küre'ye geçüdiği için, tarih bir gün geridir.

Aynı meridyen üzerinde bulunan bütün noktaların öğle vakitleri aynı anda olur ve yerel saatleri birbirine eşittir. Aynı meridyen üzerinde bulunan noktaların yerel saatleri birbirine eşit olmasına rağmen (21 Mart ve 23 Eylül tarihleri hariç) Güneş'in doğma ve batma saatleri farklıdır. Bunun nedeni, Dünya ekseninin 23° 27' eğik olmasıdır.

» Tarih değiştirme çizgisi denizlerden geçirilmiştir. Hiçbir karanın üzerinden geçmemektedir. (Tarih ve saatlerde yanlışlık olmaması için) Bu yüzden diğer meridyenler gibi yanlı değil, yamuktur. TÜRKİYE'NİN COĞRAFİ KONUMU

YEREL SAAT PROBLEMLERİ Yerel saat problemlerinde şu yol takip edilir: a. İstenilen merkezlerin her ikisi de Greenvvich'in batısında ya da doğusunda ise, boylam numarası büyük olandan küçük olan çıkarılır. istenilen merkezlerden birisi Greenvvich'in doğusunda diğeri batısında ise boylamlar toplanır. Buna göre; Boylam farkı bulunur. Bulunan boylam farkı sabit zaman farkı olan 4' ile çarpılarak yerel saat farkı hesaplanır. b. Dünya batıdan doğuya doğru döner. Bu nedenle, doğuda yerel saat batıya göre daima ileridir. Batıda ise yerel saat doğuya göre daima geridir. Buna göre; Batıdaki bir noktanın yerel saati verilecek, doğudaki bir noktanın yerel saati sorulacak olursa, doğuda yerel saat daima ileri olacağından aradaki yerel saat farkı toplanır, Doğudaki bir noktanın yerel saati verilir, batıdaki bir noktanın yerel saati sorulursa, batı daima geri kalacağından aradaki yerel saat farkı çıkarılır.

ıu g îi S ^ Türkiye'nin Dünya Üzerindeki Konumu

Türkiye'nin Özel Konumu ve Sonuçları GÜNEŞ PROBLEMLERI Güneş'in doğma ve batma saati ile ilgili problemlerde şu yol takip edilir: a. Yerel saat problemlerinde anlatıldığı gibi iki nokta arasındaki yerel saat farkı bulunur. b. Dünya, batıdan doğuya doğru döndüğü için, doğuda Güneş batıya göre daima erken doğar. erken batar. Batıda ise Güneş, doğuya göre daima geç doğar, geç batar. Buna göre; Batıdaki bir noktada Güneş'in doğma saati verilir, doğudaki bir noktada Güneş'in doğma saati sorulursa, doğuda Güneş erken doğacağından aradaki yerel saat farkı çıkarılır. Eğer tersi sorulursa, batıda Güneş geç doğacağından aradaki yerel saat farkı toplanır. TARİH DEĞİŞTİRME ÇİZGİSİ Dünya'nın doğu ve batı yarıım kürelerinin uç noktaları arasında bir günlük zaman farkı vardır. Bu nedenle,

» Üç tarafı denizlerle çevrilidir, bunun sonucunda iklim çeşitliliği, dolayısıyla bitki örtüsü, tarım ürünleri, turizm faaliyetleri de çeşitlenmiştir. » İstanbul ve Çanakkale boğazları vasıtasıyia Karadeniz'i Akdeniz' e bağlayan yollar Türkiye'nin kontrolü altındadır. » Petrol ülkeleri ile sanayileşmiş ülkeler arasında yer alır. » Eğim ve engebenin fazla olması gerçek alanıyla iz düşüm alanı arasındaki farklılığı arttırmıştır. » Türkiye'de dağların doğu-batı yönünde uzanması denizsel iklimin iç bölgelere sokulmasını engellemiş (Ege Bölgesi hariç), ulaşımı doğu batı yönünde kolaylaştırmış, kuzey ve güney yönünde zorlaştırmıştır. » Türkiye, Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının birbirine en çok yaklaştığı yerde bulunur. » Farklı kültürlerin kurulduğu, Dünya'nın en eski

-COGRAFYA-

kültür hazinelerine sahiptir. » Türkiye'nin ortalama yükseltisi fazladır. (Yaklaşık 1132 m.) Ayrıca yükselti genel olarak batıdan doğuya doğru artmaktadır. Bunun sonucunda doğuya doğru gidildikçe sıcaklık azalır. » Zengin yeraltı kaynaklarına sahiptir. Türkiye'nin Matematik Konumu ve Sonuçiarı » Türkiye, 36° - 42° Kuzey paralelleri ile 26° 45° Doğu meridyenleri arasında yer alır. Diğer bir ifadeyle, Türkiye Ekvator'un kuzeyinde ve Greenvvich'in doğusunda buiunan bir ülkedir. Türkiye'nin matematik konumunun sonuçları şöylece sıralanabilir: » Aynı anda tek ortak saat kullanılır. Çünkü doğu batı yönünde fazla geniş değildir. » Güneş ışınları hiçbir zaman dik açıyla gelmez. (Dönencelerin dışında kaldığı için) » İki meridyen arası uzaklık yaklaşık olarak 85 - 86 km dir. » Kuzey Yarımküre'nin Orta kuşağında yer alır. » Dört mevsim belirgin olarak görülür. » Kışın cephesel yağışlar fazladır. » Güneyden kuzeye gidildikçe güneş ışınlarının geliş açısı küçülür. Bunun sonucunda: Kuzeye gidildikçe sıcaklıklar azalır, gölge boyları uzar, deniz sularının tuzluluğu azalır, güneşlenme gün süresi azalır. » Güneyden kuzeye gidildikçe cisimlerin gölge boyu uzar. » Güneyden kuzeye gidildikçe gece - gündüz süreleri arasındaki fark artar. (Ekinoks tarihleri hariç) » Kuzeyden esen rüzgârîar sıcaklığı düşürürken, güneyden esen rüzgârlar sıcaklığı yükseltir. » Dağların güney yamaçları daha sıcaktır. Buna bağlı olarak güney yamaçlarda yerleşmeier fazladır. » Bir cismin öğle vakti gölgesi daima kuzeydedir. » Batı rüzgarları kuşağında yer alır. » Haziranda yaz dönümü, Aralıkta kış dönümü yaşanır. » Başiangıç meridyeninin doğusunda yer alır. » Türkiye'nin doğusuyla batısı arasında 45° - 26°= 19 boylam, 19.4' = 76 dakikalık zaman farkı bulunur. » 2. (30° Doğu) ve 3. (45° Doğu) saat dilimleri ortak saat olarak kullanılır.

'CD tU Û

„=£•■ UJ

5-

'5

69

70-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISIA ve B şehirleri aynı meridyen üzerinde bulunmaktadır. A şehri 50° kuzey, B şehri ise 30° güney paraleli üzerinde bulunmaktadır. Buna göre bu iki merkez arasındaki uz aklık kaç km'dir?

ÇOZUMLUORNEKLER

1.

A)5600 B)2220 C) 8880 D) 7200 E) 2200

Aşağıdakilerden hangisi Türkiye'nin matematik konumuyla ilgili değildir? A) Ekvatorun kuzeyinde yer alması

Bu iki şehir farklı yarım kürede olduğu için paraielleri

B) Orta kuşakta yer alması

toplarız. 50 + 30 = 80 iki paralel arasındaki uzaklık

C) Aynı anda farklı iklim özellikleri görülmesi

111 kmolduğu için; 80.111 =8880

D) Dört mevsimin belirgin olarak yaşanması E) Güneş

ışınlarını

hiçbir

zaman

dik

(Cevap C)

açıyla

almaması

a, b, d, e şıkları Türkiye'nin matematiksel konumuyla

4.

ilgilidir. Aynı anda farklı iklim özelliklerinin görülmesi

60° Doğu meridyeni üzerinde bulunan bir yerde yerel saat 11.30 iken, aynı anda 67° doğu meridyeni üzerinde yerel saat kaçtır?

özel konumuyla (yeryüzü şekilleri vb.) ilgilidir. (Cevap C)

B)11:02 E) 10:58

C)11:56 A

) 11:25 D) 11:58

iki meridyen arasındaki meridyen farkı, o> Q tii

67°- 60°- 7° 7°'nin zaman karşılığı 7.4=28 dakika 67° Doğu meridyeni daha doğuda olduğu için zaman farkı 60° Doğu meridyeninin yerel saati ile toplanır. 11:30 + 0:28= 11:58' (Cevap D)

2.

Aşağıdakilerden hangisi enlemin etkisine örnek olarak gösterilebilir? A) Doğuya gidildikçe sıcaklıkların düşmesi B) İş Anadolu'da buğdayın yaygın olarak yetişmesi C) Hasat vaktinin Kars'a göre Şanlı Urfa'da daha erken olması

5. 45° Doğu boylamında güneş yerel saatle 6:30' da doğar. 15 Dogu boylamında güneş saat kaçta doğar? (Aynı gün içerisinde) A) 8:30 C) 10:30

B) 11:00 D) 7:30

E) 4:30

D) Karadeniz kıyılarının bol yağış olması E) Doğu Anadolu'da kış süresinin uzun olması

ÇOZUM: Önce iki nokta arasındaki yerel saatfarkını bulalım,

a, b, d, e şıkları özel konumla ilgili maddelerdir. C şıkkı ise matematik konumla ilgilidir. Türkiye'nin güneyden kuzeye gidildikçe sıcaklıklarının düşmesi

45°-15°=30° 30°.40=120=2s aat Güneş

15°

Doğu

meridyeninde

daha

geç

doğacağından 6:30 +2:00= 8:30

enleme bağlıdır. (Cevap C)

(Cevap A)

71

-COĞRAFYA-

COĞRAFYA |

Dünyanın Şekli ve Hareketleri

A. DÜNYA'NIN ŞEKLİ

Dünya'nın kendi ekseni etrafındaki dönüş hızı -Ekvator'dan kutuplara gidildikçe azalır.

Dünya, kutuplardan hafifçe basık ekvatordan şişkin kendine has şekline geoid denir. Dünya'nın geoid şekli, kendi ekseni etrafında dönüşü sırasında oluşan, merkez kaç kuvvetinin etkisi sonucu meydana gelmiştir.

Ekvator'dan kutuplara gidildikçe, paralel boyları ve meridyenler arası mesafe azalır. Kutup yıldızının görünüm açısı bulunduğumuz yerin enlem derecesini verir.

tn

'o C£

m

O

m m a.

Dünya'nın Şeklinin Sonuçları Qi

Ekvator'un uzunluğu tam bir meridyen dairesinin m uzunluğundan daha fazladır. Ekvator yarıçapı, kutuplar yarıçapına göre 21 km daha uzundur. Dünya'nın şeklinden dolayı, güneş ışınları yeryüzüne farklı açılarla düşer. Sıcaklık dağılışını etkiler. Ekvator'dan kutupiara doğru gidildikçe sıcaklık değerleri düşer. Dünya'nın şeklinden dolayı, Dünya'nın bir yarısı karanlıkken diğer yarısı aydınlıktır. Aydınlanma çizgisi daire biçiminde olur. Buna aydınlanma çemberi de denir. Kutuplar, Dünya'nın merkezine (Ekvator'a göre) daha yakındır. Bunun sonucu olarak, yerçekimi Ekvator'da az, kutuplarda daha fazladır.

B. DÜNYA'NIN HAREKETLERİ Dünya'nın Kendi Ekseni Etrafında Dönmesi (Günlük Hareket) Dünya kendi ekseni etrafındaki dönüşünü, batıdan doğuya doğru 24 saatte tamamlar. Buna bir gün denir. Dünya, kendi ekseni etrafında atmosfer ile birlikte döndüğü için bu dönüş hissedilmez. Dünya'nın kendi ekseni etrafındaki hızı en fazla Ekvator üzerindedir. Bu hız saatte 1670 km/saattir. Kutuplarda hız sıfırdır. Dünya'nın Kendi Ekseni Etrafındaki Dönüşünün Sonuçları » Gece ve gündüz birbirini takip eder. » Güneş ışıniarının günlük geliş açıları değişir. » Günlük sıcaklık farkları meydana gelir. Bunun sonucunda; a) Fiziksel çözülme oluşur. b) Günlük basınç farkları oluşur. c) Meltem rüzgârları oluşur. » Merkez kaç kuvveti meydana gelir. Bunun sonucunda; a) Sürekli rüzgârların (Alize, Batı, Kutup) yönlerinde sapmalar meydana gelir. b) Okyanus akıntıları (Guif - stream, Labrador, vs.) halkalar oluşturur ve yönlerinde sapmalar olur. » Yerel saat farkları meydana gelir, » Cisimlerin gün içindeki gölge uzunlukları değişir. » Güneş doğuda erken doğar ve batar. Güneş batıda geç doğar ve b;atar. » Dinamik basınç kuşakları meydana gelir. 2.

Dünya'nın Güneş Etrafında Dönmesi (Yıllık

Hareket) Dünya, kendi ekseni etrafındaki günlük dönüşünü sürdürürken, bir yandan da Güneş'in çevresinde döner. Dünya, Güneş etrafındaki dönüşünü elips şeklindeki bir yörünge üzerinde 365 gün 6 saatte tamamlar, Buna bir yıl denir.

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

72-

Dünya, 939 milyon km'lik yörüngesi üzerinde saatte 108 bin km. hızla hareket eder.

Güneş ışınları yı! boyunca dönencelere bir kez, dönenceler arasına iki kez dik düşer. Dünya'nın Eksen Eğikliği

(Gündüz-Gece Eşitliği)

Dünya'nın elips şeklindeki yörüngesinden geçen düzleme Ekliptik (yörünge) düzlemi, Ekvator'dan geçen düzleme ise Ekvator düzlemi denir.

3 Ocak Günleri

Eklıptik ciüziemı

21 Aralık

Ekvator düzlem:

düzleım birbiriyle çakışmaz. Çünkü, Dünya'nın ekseni ekliptik düzleme tam dik değildir. Başka bir ifadeyle, Dünya ekseni ile ekliptik düzlemi arasında 66° 33', Ekvator düzlemi ile ekliptik düzlemi arasında 23° 27' lık bir açı vardır. Bu

(Gün Dö\ümü)

(Gün Dönümü)

4 Temmuz Günöte (Gündüz-Gece Eşitliği)

23 Eylül

Dünya'nın Güneş'e olan uzaklığı sabit değildir. Bazen yaklaşırken, bazen uzaklaşır. Bunun nedeni, Dünya yörüngesinin elips şeklinde olmasıdır. Dünya'nın Güneş'e en yakın olduğu 3 Ocak tarihine Perihel (Günberi) denir. Dünya'nın Güneş'ten en uzak olduğu 4 Temmuz tarihine ise Afel (Günöte) denir. *Sıcaklık dağılışını etkileyen temei etken güneş ışınlarının geliş açısıdır. Dünya'nın hızı sabit değildir. Hız, günberi tarihinde artarken, günöte tarihinde azalır. Bunun sonucunda;

b) Eylül ekinoksu iki günlük gecikmeyle gerçekleşir. c) Şubat ayı iki gün kısa sürer. Güneş

Etrafındaki

Dünya ekseninin 23°27' eğik oluşunun sonuçları şunlardır: » Güneş ışınlarının yeryüzüne düşme açısı yıl boyunca değişir.

» Aydınlanma çemberinin sınırı mevsimlere göre değişir. » Mevsimlerin oluşumuna neden olur.

Dönüşünün

» Mevsimlerin oluşmasına ve değişmesine neden olur. » Mevsimlik sıcaklık farkları meydana gelir. » Kara ve denizler arasında sıcaklık farkları oluşur. » Muson rüzgârları meydana gelir. » Gece - gündüz uzunlukiarı değişir. » Güneş'in ufuk üzerinde doğduğu yer ve saat ile, Güneş'in ufukta battığı yer ve saat değişir. » Güneş ışınlarının yeryüzüne düşme açıları değişir. » Cisimlerin gölge boyları değişir. » Aydınlanma çemberi değiştirir.

Dünya'nın Güneş etrafındaki hareketinin sonuçlarında sayılanların asıl nedeni, Dünya'nın ekseninin eğik olmasıdır. Buradan, "Dünya'nın Güneş çevresinde dönüşünün sonuçları, eksen eğikliği ile birlikte ortaya çıkar" sonucunu çıkarabiliriz.

» Güneş'in doğuş ve batış saatleri ile yerieri değişir.

a) Mevsim süreleri farklıdır.

Dünya'nın Sonuçları

iki

mevsimlere göre yer

» Gece ile gündüz süreleri arasındaki farkın, Ekvator'dan kutuplara gidildikçe artmasına neden olur. » Yıl içinde cisimlerin gölge uzunlukları değişir. » Dönencelerin ve kutup dairelerinin sınırlarım belirleyerek, matematik iklim kuşaklarının oluşumuna neden olur.

73

-COGRAFYA-

23 EYLUL KONUMU VE ÖZELLİKLERİ K 66"33;

Orta Kuşak

c-

23°27"

Tropîka! Kuşak

Ekvator

O

23 27'

Orta Kuşak

66*33

Kuzey ve Güney Yarım Küre

MEVSİM BAŞLANGIÇLARI VE BU TARİHLERİN ÖZELLİKLERİ Dünya'nın Güneş etrafında dönmesi ve eksen eğikliğine bağlı olarak dört önemli gün ortaya çıkar. Bu günler aynı zamanda mevsimlerin başlangıcıdır. 21 Mart ve 23 Eylüi tarihlerine ekinoks (gece - gündüz eşitliği) tarihleri, 21 Aralık ve 21 Haziran tarihlerine de solstis (gündönümü) tarihleri denir. 21 MART KONUMU VE ÖZELÜKLERİ

\ İfî

m •Ui _

*L bk'/aLur ^

Q


/ S YE Dİİ KÜ

------- p. ---------- —

|

!

G

Güneş ışınları öğle vakti Ekvator'a 90°lik açı ile düşer . Bun un s onu cun da aş ağıd aki olay l ar gerçekleşir. » Gölge boyu Ekvator'da sıfırdır. » Güneş ışınları bu tarihten itibaren Güney Yarım Küre'ye dik düşmeye başlar. » Bu tarihten itibaren Kuzey Yarım Küre'de geceler, gündüzlerden uzun olmaya başlar. Güney Yarım Küre'de ise tam tersi olur. » Bu tarih Kuzey Yanm Küre'de Sonbahar, Güney Yarım Küre'de İlkbahar başlangıcıdır. » Aydınlanma ç emberi kutup noktalarına teğet geçer. Bu tarihte Güneş her iki kutup noktasında da görülür, » Dünya'da gece ve gündüz birbirine eşit olur. Bu tarih Kuzey Kutup Noktası'nda 6 aylık gecenin, Güney Kutup Noktası'nda ise 6 aylık gündüzün başlangıcıdır.

Kuz ey v e G üney Y anm Küre Güneş ışınları öğle vakti Ekvator'a 90° lik açı ile düşer . Bu nun s onu cund a a şağı da ki olay lar gerçekleşir. » Gölge boyu Ekvator'da sıfırdır. » Güneş ışınlan bu tarihten itibaren Kuzey Yarım Küre'ye dik düşmeye başlar.

21 HAZİRAN KONUMU VE ÖZELLİKLERİ

Kuzey Kutup Dairesı —( Yengeg D. Ekvator

» Bu tarihten itibaren Güney Yarım Küre'de geceler, gündüzlerden uzun olmaya başlar. Kuzey Yarım Küre'de ise tam tersi olur.

Oğlak D, Gürıey Kutup

» Bu tarih Güney Yarım Küre'de Sonbahar, Kuzey Yarım Küre'de İlkbahar başlangıcıdır.

_____________ ^ Dairesi Aydınlanma M Çernberi

» Aydınlanma ç emberi kutup noktal arına teğ et geçer. Bu tarihte Güneş her iki kutup noktasında da görülür. » Dünya'da gece ve gündüz süreleri birbirine eşit olur. Bu tarih Güney Kutup Noktası'nda 6 aylık gecenin, Kuzey Kutup Noktası'nda ise 6 aylık gündüzün başlangıcıdır.

Kuzey Yarım Küre Güneş ışınları Yengeç Dönencesi'ne 90°lik açı ile düşer . Bun un son ucu nda a şağı da ki o lay lar gerçekleşir. » Yaz mevsiminin başlangıcıdır. » En uzun gündüz, en kısa gece yaşanır. » Yengeç Dönencesi'nden kuzeye gidildikçe gündüz

74-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

süresi uzar, gece süresi kısalır. Bu tarihten itibaren gündüzler kısalmaya, geceler uzamaya başlar. Fakat 23 Eylül tarihine kadar gündüzler gecelerden uzundur. » Aydınianma çemberi Kuzey Kutup Dairesi'ne teğet geçer. Yengeç Dönencesi'nin kuzeyi, güneş ışınlarını yıl içerisinde alabileceği en dik açı ile alır. Bu tarihten itibaren güneş ışınlarının gelme açıları küçülmeye başlar.

Fakat 21 Mart tarihine gündüzlerd^n uzundur.

» Aydınlanma çemberi Kuzey Kutup Dairesi'n9 teğet geçer. Yengeç Dönencesi'nin kuzeyi güneş ışınlarını yıl içerisinde alabileceği en dar açı ile alır. Bu tarihten itibaren güneş ışınlarının g9İme açıları büyümeye başlar. » Yengeç Dönencesi'nin kuzeyinde en uzun gölge yaşanır. Bu tarihten itibaren gölge boyiarı kısalmaya başlar.

» Y^ngeç Dönencesi'nin kuzeyind9 en kısa gölge yaşanır. Bu tarihten itibaren gölge boyları uzamaya başlar.

Güney Yarım Küre Güneş ışınları Oğlak Dönencesi'ne 90° lik açı ile gelir. Bunun s onucunda aşağıdaki olaylar gerçekleşir.

Güney Yarım Küre Güneş ışınları Oğlak Dönencesi'ne 43 06' lık açı ile düşer. Bunun sonucunda aşağıdaki olaylar gerçekleşir.

» Yaz m9vsiminin başlangıcıdır. » En uzun gündüz, en kısa gece yaşanır. Oğlak Dönencesi'nden güneye gidildikçe gündüz süresi uzar, gec9 süresi kısalır. Bu tarihten itibaren gündüzler kısalmaya geceler uzamaya başlar. Ancak 21 Mart tarihine kadar, gündüzler gecelerd^n uzundur.

» Kış mevsiminin başlangıcıdır. » En uzun gece, en kısa gündüz yaşanır. Oğlak Dönencesi'nden güneye gidildikçe gece süresi uzar, gündüz süresi kısalır. Bu tarihten itibaren geceler kısalmaya, gündüzler uzamaya başlar. Fakat 23 Eylül tarihine kadar g^celer gündüzlerden uzundur. » Aydınlanma çentei Güney Kutup Dairesi'n9 teğet geç^r. Oğlak Dönencesi'nin güneyi güneş ışınlarını yıl içerisinde alabileceği en dar açı ile alır. Bu tarihten itibaren güneş ışınlarının gelme açıları büyümeye başlar.

o .22 S § fl o

» Oğlak Dönencesi'nin güneyinde en uzun gölge « yaşanır. Bu tarihten itibaren gölge boyları kısalmaya başlar. 21 ARALIK KONUMU VE ÖZELLİKLERİ r—-— Aydlnlanma Çember ■ y^:^\ Kuzey Kutup Dairesı ^;

■ ■ ■ ■ : . ■ T^Ye nge ç D.

; : :v

:^7 Ekvator

^>X) ğl ak D. G *"

Gürey Kutup Dairesi

Kuzey Yarım Küre Güneş ışınları Yengeç Dönencesi'ne 43°06' lık açı ile gelir. Bunun sonucunda aşağıdaki olaylar gerçekleşir. » Kış mevsiminin başlangıcıdır. » En uzun gec9, en kısa gündüz yaşanır. Y9ngeç Dönenc9si'nd9n kuzeye gidildikçe gec9 süresi uzar, gündüz süresi kısalır. Bu tarihten itibaren geceler kısalmaya, gündüzler uzamaya başlar.

kadar, geceler

» Aydınlanma çemberi Güney Kutup Dairesi'ne teğet geçer. Oğlak Dönenc9si'nin güneyi güneş ışınlarını yıl içerisinde alabileceği 9n dik açı ile alır. Bu tarihten itibaren güneş ışınlarının gelme açıları küçülmeye başlar. » Oğlak Dönencesi'nin güneyinde en kısa gölge yaşanır. Bu tarihten itibaren gölge boyları uzamaya başlar.

75

-COĞRAFYA-

(saat)

ÇOZUMLU KAVRAMA

1.

21/3 21/6

21/9

21/12

3. Yandaki gündüz süresi grafiği aşağıdaki yerlerden hangisine ait olabilir?

Aşağıdakilerden hangisi dünyanın şeklinden dolayı değildir?

A) Ekvator B) Kuzey Kutup Noktası

Kutuplarda yer çekiminin fazla olması Atmosfer kalındığı ekvatorda fazladır Çizgisel hız kutup noktalarında sıfırdır. Güneş ışılarının hiç bir zaman Ankara'ya dik gelmemesi E) İki meridyen arasındaki mesafe kutuplara doğru azalır. A) B) C) D)

C) Kuzey Kutup Dairesi D) Güney Kutup Dairesi E) Oğlak Dönencesi

a, b, c, e şıkları dünyanın şeklinden dolayı meydana gelir. Güneş ışınlarının hiçbir zaman Ankara'ya dik düşmemesinin nedeni ise eksen eğikliğidir.

Grafiken; gün uzunluğunu ve hangi yarımküreye ait olduğunu anlayabiliriz. Kuzey yarım kürenin yaz mevsimine ve günün uzun olduğu bir şıkkı seçmeliyiz. En uygun şık ise C şıkkıdır.

(Cevap D)

(Cevap C) (3

tr. û

Ekvator çizgisinde bulunan bir cismin öğle üzeri gölgesi aşağıdaki tarihlerin hangisinde kuzeye doğru uzanır?

m

A) 21 Aralık D) 21 Mart

UJ

2.

I. II.

B) 21 Haziran E) 3 Ocak

C) 23 Eyiül

Kışın kuzey yarım küreye güneş ışınları daha eğik açıyla geldiği için gölge boyu 21 Aralık'ta kuzeye doğru uzanır.

Dünyanın eksen hareketi Dünyanın güneş etrafındaki hareketi

(Cevap A)

III. Ekvator düzlemi ile yörünge düzlemi arasında bir açının olması

5. Mevsimlerin meydana gelmesinde yukarıdakilerden hangileri etkilidir? A) I C) II ve B) I v e l l E) II D) Iv e

Dünyanın eksen hareketi ile gece gündüz meydana gelmektedir. II ve III ise mevsimleri meydana getiren t9mel unsurdur. (Cevap C)

21 Mart günü Güneş ışınları aşağıdaki yerlerden hangisinde daha dar bir alanı aydınlatır? A) B) C) D) E)

Oğlak dönencesi Ekvator Yengeç Dönencesi Güney Kutup Dairesi Kutup noktaları

21 Mart'ta güneş ışıları ekvatora dik gelir. En az açıyı kutup noktaları alır. (Cevap E)

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISU

76-

Yandaki küre üzerinde işaretlî merkezlerden hangisinde

B) II

C) III

(Cevap D)

21 tarihinde gündüz

Haziran sürekli yaşanır?

A)

Aynı enlem üzerindeki noktaların gündüz süresi birbirine eşittir.

D) IV

E) V

f&g&Ms

9.

6. Kuzey kutup noktası 21 Mart'tan sonra güney kutup noktası 23 Eylül'den sonra sürekli gündüz yaşanır.

Ekvator üzerinde güneşin doğuş vaktinin çok kısa olmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

(Cevap C)

A) B) C) D) E)

7. Ekvatordan 4440 km uzaklıkta bulunan bir nokta için; (Kuzeyde ya da güneyde) I.

Atmosferin kalın olmasından Çizgisel hızın en fazla burada olmasından Yer ekseninin eğik olmasından Dünyanın eksen hareketinden Kutupların basıkolmasından

Ekvatora uzaklığı

II. Çizgisel yarım küre

Dünya ne kadar hızlı dönerse o kadar güneşin doğuş vakti çok kısa oiur.

III. Bulunduğu yarım küre IV. Başlangıç meridyeni ile arasındaki zaman farkı

(Cevap B) 'a

bilgilerinden hangilerine ulaşılabilir? C) I v e l l

A III D III ve IV ) >

f öz M 4440 üI 11 1 - 444j" 40 _ 000

B) II E) I

10. Aşağıdakilerden hangisi Yer'in geoid şeklinden kaynaklanır? A) B) C)

-> paralel sayısı

D)

yani ekvatora 40 meridyen uzaklıkta çizgisel hızı da hesaplanabilir. III ve IV öğrenemeyiz. (Cevap C)

8.

Yukarıdaki Türkiye haritasında gösterilen şehirlerden hangi ikisinde 21 Aralık günü gündüz süresi eşitlik gösterir? B) Sinop - Erzincan A) Balıkesir — Antalya C) Erzincan - Kayseri E) D) Balıkesir - Erzincan Sinop - Kayseri

E)

iki meridyen arasında 4' zaman farkı olması Dönencelerin 23° 27' dan geçmesi Kutup noktalarında 6 ay gündüz 6 ay gece yaşanması Paralel dairelerin kutup noktalarında nokta halini alması Türkiye'de en uzurı gündüzün 21 haziranda yaşanması

A şıkkı meridyen sayısının 360 tane olmasından ve dünyanın bir günlük hareketinin 24 saatte tamamlanmasından kaynaklanır. B şıkkı, eksenin ekvator düzlemine 23° 27' eğik olmasından kaynaklanır. C şıkkı, eksen eğikliği ve elips yörüngenin bir sonucudur. E şıkkı, Türkiye'nin matematiksel konumunun ve eksenin yörünge düzlemine eğik olmasının bir sonucudur. D şıkkı, dünyanın geoid şeklinde olmasının bir sonucudur. (Cevap D)

-COGRAFYA-

COGRAFYA

77

Harita harltalar çizilirken, kara ve denızlerin yerküre üzerindeki biçimleri ve genişliklerı tam olarak yansıtılamamakta ve boyutlarında gerçeğe uymayan bozulmalar olmaktadır. Haritalarda görülen ise, gerçeğin az ya da çok benzeridir.

Yeryüzünün tarnamının ya da bir bölümünün, kuşbakışı görünüşünün, belli bir ölçek dahilinde küçültülerek, bir düzlem üzerine aktarılmasıyla elde edilen çizime harita denir.

Harita çizimindeki zorluklar dikkate alınarak bazı metodlar geliştiriimiştir. Buna projeksiyon (izdüşüm) yöntemleri adı verilir.

Bir çizimin harita özelliği taşıyabilmesi için gerekli olan koşullar şunlardır:

Projeksiyonlar, izdüşüm (Yükseltinin sıfır m. kabu! edilmesi) esasına göre çizildiğinden, yükseltinin fazla olduğu yerlerde ve ülkelerde izdüşüm alan ile gerçek alan arasındaki fark arîar.

1. Kuşbakışı olarak çizilmiş olması Haritası çizilen alanın tam tepeden görünüşü kuşbakışı olarak adlandırılır. Haritaiarın çiziminde tepeden görünüm sağlanamaz ise yeryüzü şekillerinin biçimlerinde, boyutlarında ve birbirlerine göre uzaklıklarında değişmeler olur. 2. Belirli bir ölçek dahilinde küçültülmüş olması

s

Türkiye'de, izdüşüm alan ile gerçek alan arasındaki farkın en fazia olduğu bölgeler Doğu Anadoiu ve Karadeniz, en az olduğu bölgeler ise Marmara ve Güneydoğu Anadolu'dur.

Haritalardaki küçültme oranına ölçek denir. Ya da harita £ Başiıca projeksiyon yöntemleri şunlardır: üzerinde belirli iki nokta arasındaki uzaklığın, arazideki ^ Silindir Projeksiyon: Ekvator ve çevresindeki bölgelerin uzaklığa oranıdır. Yani formü! ile gösterirsek; 2 çiziminde kuilanılır. Ölçek= Harita üzerindeki uzunluk / Arazi üzerindeki -3| Konik Projeksiyon: Kutuplar ve çevresindeki bölgeierin uzunluktur. .=£ çiziminde kullanılır. 5 ÜJ Düzlem (Ufki) Projeksiyon: Projeksiyon yüzeyi nereye Ölçekler, kesir ölçek ve çizik ölçek diye iki şekilde ifade değdirilmişse orada çizim yapılmasına yardımcı olur, edilir. Daha çok orta enlemler için kullanılır, a. Kesir ölçek: Küçültme oranı kesirli sayılarla ifade edilen ve haritalarda en çok kullanılan ölçeklerdir. 1/500, HARİTA ÇEŞİTLERİ 1/5.000,1/50.000,1/500.000 gibi. Haritalar genel olarak ölçeklerine ve kullanım amaçlarına Kesir ölçeklerde pay her zaman 1'dir. Paydada yer alan göre ikiyeayrılır. sayı ise, haritası çizilen alanın kaç defa küçültüldüğünü gösterir. A. ÖLÇEKLERİNE GÖRE HARİTALAR 1. b. Çizik (Grafik) Ölçek: Eşit dilimlere ayrılmış bir çizgi üzerinde harita üzerindeki uzunlukların gerçek uzunluklara oranının gösterildiği ölçeklerdir. Herhangi bir yerin, kuşbakışı görünüşünün öiçeksiz ve kabataslak olarak bir düzleme aktarılmasına kroki denilmektedir. Harita ile kroki arasındaki fark, krokinin ölçeksiz, haritanın ise ölçekli olımasıdır.

Büyük Ölçekli Haritalar a. Plânlar: Ölçeği 1/20.000'e kadar olan hariîaiardır. Şehir imar plânları, kadastro haritaları bu türdendir. b. Topoğrafya Haritaları: Ölçeği 1/20.000 ile 1/200.000 arasında olan haritalardır. Ulaşım haritaları ile topoğrafik. jeolojik, morfolojik haritalar bu türdendir. Büyük ölçekli haritaların genel özellikleri şunlardır:

3. Bir düzleme aktarılmış olması Dünya'nın kutuplardan basık. Ekvator'dan şişkin kendine has küresel bir şekli vardır. Dünya'nın küresel yüzeyi düzleme aktırılırken bazı güçlüklerle karşılaşılır. Bunun nedeni, küresel yüzeyin düzleme aktarılmasının geometrik açıdan imkânsız olmasıdır. Buna bağlı olarak

» Paydası küçüktür. » Dar alanları gösterir. » Ayrıntıyı gösterme gücü fazladır. » Küçültme oranı az olduğundan bozulma oranı da

78-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTUR DERGİSİ-

azdır.

c. Ölçek: Gerçek uzunluk ile harita uzunluğu verilerek ölçek sorulduğunda aşağıdaki formül kullanılır.

» Aynı alanı gösteren küçük ölçekli haritalara göre düzlemde daha fazla yer kaplarlar.

Ölçek Paydası =

» İzohipsler arası yükselti farkı azdır. 2. Orta Ölçekli Haritalar

B. Alan Problemleri

Ölçeği 1/200.000 ile 1/500.000 arasında olan haritalardır.

a. Gerçek Alan: Haritadaki alan ve ölçek verilerek gerçek alan sorulduğunda aşağıdaki formül kullanılır.

3. Küçük Ölçekli Haritalar Ölçeği 1/500.000'den daha küçük olan haritalardır. Bu haritalar Dünya'nın, kıtaların, ülkelerin tamamını veya bir o bölümünü gösterir. >-'o Küçük şunlardır:

ölçekli

haritaların

Harita Uzunluğu Gerçek uzunluk

genel

özellikleri

Gerçek Alan= Harita Alanı x (Ölçeğin Paydası)

b. Harita Alanı: Gerçek alan ve ölçek verilerek haritadaki alan sorulduğunda aşağıdaki formül kullanılır.

Ui

Haritaalanı =

Gerçek Alan (ÖlçeğinPaydası)'

» Paydası büyüktür. Küçültme oranı fazladır. » Geniş alanları gösterir. Bozulma oranı fazladır. »

2

c. Ölçek: Gerçek alan ile harita alanı verilerek ölçek sorulduğunda aşağıdaki formül kullanılır.

Ayrıntıyı gösterme gücü azdır.

Ölçek - HaritaAlanı

» Aynı alanı gösteren büyük ölçekli haritalara göre düzlem üzerinde daha az yer kaplarlar. » İzohipsler arası yükselti farkı fazladır. B. KULLANIM AMAÇLARINA GÖRE HARİTALAR 1. İdari ve Siyasi Haritalar

GerçekAlan

3. Çizik Ölçeğin Kesir Ölçeğe Çevrilmesi Harita problemlerinde çizik ölçek verilip kesir ölçeğe çevrilmesi istendiğinde;

Ölçek HaritaUzaklığı

Ülkelerin başka ülkelerle olan sınırlarının gösterildiği haritalara siyasi haritalar adı verilirken, ülkelerin kendi içerisindeki illeri, eyaletleri, bölgeleri gösteren haritalara idari haritalar denilmektedir.

HARİTALARDA YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİ GÖSTERME YÖNTEMLERİ

2. Fiziki Haritalar Yeryüzü şekillerinin fiziki yapısını, dağılış ve yükseltilerini gösteren haritalardır. 3. Beşeri ve Ekonomik Haritalar Nüfus, göç, yerleşme, tarım, hayvancılık, sanayi, turizm, vb. dağılışını gösteren haritalardır. 4. Özel Haritalar Belirli bir konu için özel olarak hazırlanan haritalardır. (Jeomorfoloji, meteoroloji, toprak haritaları gibi.)

HARİTA PROBLEMLERİ A. Uzunluk Problemleri a. Gerçek Uzunluk: Harita uzunluğu ile ölçek verilerek gerçek uzunluk sorulduğunda aşağıdaki formül kullanılır. Gerçek Uzaklık = Harita Uzaklığı x Ölçeğin Paydası b. Harita Uzunluğu: Gerçek uzunluk ile ölçek verilerek harita uzunluğu sorulduğunda aşağıdaki formül kullanılır. Harita Uzaklığı= Gerçek Uzaklık/ Ölçeğin Paydası

formülü kullanılır.

Gerçekllzaklık

Haritada

yeryüzü

şekilleri

şu

yöntemlerle

gösterifmektedir. 1. Renklendirme Yöntemi

Fiziki haritalarda yeryüzü şekillerini belirgin gösterebilmek için yükselti basamakları renklerle ifade edilir. Renktendirme işlemi, aşağıdaki tabloda gösterildiği gibi bir sıra takip eder. YÜKSELTİ BASAMAKLARI (M) İ

RENKLER

0-200

Yeşil

200-500

Açık Yeşil

500-1000

Sarı

1000-1500

Turuncu

1500-2000

Açık Kahverengi

2000 ve üzeri

Koyu Kahverengi

Fiziki haritalarda buzullar ya da kalıcı karlar b9yaz renk ile gösterilirler. Göl, deniz ve okyanuslar ise mavi renkle gösterilmektedir. (Mavinin tonu koyulaştıkça derinliğin arttığı anlaşılır.)

79

-COGRAFYA-

izohipslerin sıklaştığı yerler eğimin arttığını, seyrekleştiği yerler ise eğimin azaldığını gösterir.

2. Gölgelendirme Yöntemi Yerşekillerinin bir yönden ışıkla aydınlatıldığı düşünülür. Buna göre, ışık alan yerler açık, gölgede kalan yerler koyu r9nkt9 boyanır. Haritacılıkta daha çok yardımcı bir yönt9m olarak kullanılır.

Çukurluklar, derinlik istikametinde ok işareti konularak gösterilir. (Krater, poiye, obruk gibi) Her izohips eğrisi kendisinden daha yüks9k bir izohipsi çevreler. Ancak çukur yerlerde bunun tersi geçerlidir.

3. Tarama Yöntemi Eğim ile orantılı olarak kalınlıkları artan çizgilerle yerşekilleri gösterilir.

İki izohips eğrisi arasındaki yükselti farkına eküidistans (izohips aralığı) denir. İzohipslerin sık geçtiği deniz kıyılarında kıta sahanlığı (şelfi) dar, seyrek geçtiği kıyılarda kıta sahanlığı geniştir. Başka bir ifade ile, alçak kıyılarda deniz sığ, yüksek kıyılarda deniz derindir.

Tarama yönteminde, eğim fazla ise çizgiler kalın, kısa ve sık olur. Eğim az ise çizgiler ince, uzun ve S9yr9k olur. Düz alanlar ise taranmayarak boş bırakılır. Fazla kullanılmayan bir yöntemdir. 4. Kabartma Yöntemi

• D^niz seviyesine göre aynı derinlikteki noktaiarın birleşmesi ile elde edilen çizgilere izobat (eş derinlik) eğrileri denir. Kıyı çizgisi, izohips ile izobat eğrilerinin başlangıç çizgisidir. Özellikleri: »

Yeryüzü şekillerinin belirli bir ölçek dahilinde küçültüferek _

oluşturulan maketleridir. Bu yöntem, yerşekillerinin -~~ gerçeğ9 en uygun olarak gösterilmesini sağlar. Ancak, Q kabartma haritaların yapılışı ve taşınması zor olduğundan co tn kullanım alanı dardır. 5. İzohips (Eş yükselti) Yöntemi Deniz seviyesinden itibaren aynı yükseklikteki noktaların birleştirilmesiyle elde edilen eğrilere izohips eğrileri denir.

İç içe kapalı eğrilerdir.

» En geniş izobat eğrisi derinliği en az olan yeri, en dar izobat eğrisi ise derinliği en fazla olan yeri gösterir. » İzobatların sıklaştığı yerlerde eğim artarken, seyrekleştiği yerlerde eğim azalır. » İzobat eğrileri arası, kıyıdan derinlere doğru açık mavid^n koyu maviye doğru renklendirilir.

İzohipslerin özellikleri şunlardır: » İç içe kapalı eğrilerdir.

İZOHİPS

» Yeryüzü şekillerinin yükseltilerini ve biçimlerini canlandmrlar. » Sıfır (0) m izohipsi deniz seviyesinden başlar. Kara ile denizin birleştiği d9niz kıyısını düz bir çizgi halinde takip eder. Buna kıyı çizgisi adı verilir.

HARİTALARINDA

BAZI YERYUZU

ŞEKİLLERİNİN GÖSTERİLMESİ a. Boyun: Î9p9 ve sırtlar arasında nispeten alçakta kalan düzlüklerdir.

» izohips eğrileri dağ doruklarında nokta halini alır. Buralar zirve olarak tanımlanır. »

İzohipsler

yeryüzü

şekillerinin

kuşbakışı

görünümünü belirler. » En geniş izohips halkası en aiçak yeri, 9n dar izohips halkası ise en yüksek yeri gösterir. » Aynı izohips üzerind9 bulunan bütün noktaların yükseltileri birbirine eşittir.

» İki izohips eğrisi birbirini kesm^z. » Birbirini çevrelem^yen komşu iki izohipsin yükseltileri aynıdır.

b. Sırt: İki yamacın birleştiği, su bölümü çizgisinin geçtiği sınırdır.

80-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISİ-

5. Eğim bulma

c. Çanak (Kapalı Çukur): Çevresine göre yükseltisi az olan sahalardır. Çanakların kolaylıkla tanınabilmesi için, eğim yönünde merkezi gösteren bir ok işareti konur.

Haritalardan yararlanarak, herhangi bir arazinin eğimi ölçülebilir. Herhangi iki noktanın yükselti farkının, yine aynı iki nokta arasındaki yatay mesafeye oranına eğim denir. Yatay mesafe arttıkça, eğim azalır, Yatay mesafe azaldıkça, eğim artar. Eğim şu formülle bulunur: Eğim(%)- YükseklikFarkıx100 Iki Nokta Arasındaki yatay Uzaklık

d. Kıyı Çizgisi: Deniz seviyesini gösteren sıfır metre eğrisidir. e. Delta: Akarsuların deniz9 döküldükleri yerlerde denize

doğru uzanan, üçgen şeklindeki çıkıntılardır. f. Vadi: İzohipslerin zirveye doğru " A " şeklinde girinti yaptıkları yerlerdir. HARİTALARDAN YARARLANMA 1. İzohips haritalarından profil çıkarma

Yeryüzü şekillerinin yandan görünüşün9 (kesitine) profil denir. Profil şu şekilde çıkarılır: » Profili çıkarılacak olan noktaların arasına bir doğru çizilir. » Bu doğrunun kestiği izohipslerin yükselti değerleri, alt kısma çizilecek yükselti ölçeği ile kesiştirilir. » K9sişen noktalar birleştirildiğinde profil çıkarılmış olur. Şu üç özellik kontrol edilerek profil bulunabilir. a) Tepe sayısı b) Eğim c) Yükselti 2. İzobat haritalarından profil çıkarma İzobat haritaiarından profil çıkarma işleminde, aynen izohips haritalarından profil çıkarılırken izlenen yollar uygulanır. 3.Yükselti Bulma iki izohips arasındaki yükselti farkı dikkate alınarak, yükseltisi bilinen yerd^n başlamak üzere izohipsleri sayarak, istenüen noktanın yükseltisi bulunabilir. İzohips aralığı sayısının, iki izohips arası yükselti farkına çarpımı, toplam yükseltiyi verir. 4. Yön bulma Haritalar genellikle kuzey - güney istikametinde çizilirler. Bundan yararlanarak yön tayin edilebilir. Ayrıca paralel V9 meridyenlerden de yararlanılabilir. Bunun yanında harita üzerindeki yön okları da bize bu konuda bilgi verir.

Q UJ

81

-COĞRAFYA12

4.

20

km 6cm

ÇOZU MLU

Yukarıdaki ölçeğin boyu 6 cm'dir. Bunun kesir ölçek değeri nedir?

1. Plân ile kroki arasındaki en önemli fark nedir? A) B) C) D) E)

16

A) 1/400 000 D) 1 / 4

Krokinin araziyi daha iyi göstermesi Plânların kuşbakışı olarak çizilmesi Plânın ölçekli olarak çizilmesi Krokinin daha kullanışlı olması Plânlar küçük ölçekli olması

B) 1/450 000 E) 1/150 000

C) 1 / 4 0 000

—> cm ■-■> Km —f IS. II!

^v »

4

400000

cm

1 Not: Km'yi cm'ye çevirmek için beş sıfır atılır.

cm

(Cevap A) Plân belli bir ölçeğe göre çizilir. Kroki kaba taslak çizimdir. (Cevap C)

2.

Türkiye fiziki ve siyasi haritasından aşağıdakilerden hangisi elde edilemez?

Türkiye fiziki haritasında aşağıdakilerden hangisi Bafra Ovası ile aynı renkte gösterilir? A) B) C) D) E)

BursaOvası Elbistan Ovası GedizOvası IğdırOvası Konya Ovası

A) B) C) D) E)

o tr. LU

o m CL

Yön bulma Ülke sınırı Uzaklıkhesaplama Nüfus yoğunluğu Paralel ve meridyenler

5 tu a, b, c, e şıkları elde edilir. Nüfus yoğunluğunu göremeyiz.

Bafra ovası delta ovasıdır. Geniz ovasıda deltadır ve aynı renkte gösterilir.

(Cevap D) (Cevap C) 1600

3. 160S

1600 160S

Yandaki izohips haritasında "H" ile gösterilen yerşekli aşağıdakilerden hangisidir? A) Boyun B) Vadi E) Yamaç D) Tepe

C) Sırt

Şekildeki H harfiyle gösterilen yerşekli Boyun dur, (Cevap A)

6.

Aşağıdakilerden hangisi özelliklerinden değildir? A) B) C) D) E)

izohipslerin

En dıştaki izohips en alçak yeri gösterir. İç içe kapalı eğrilerdir. Eğimin azaldığı yerde seyrekleşir. Kıyı çizgisi "0" metre izohipsidir. En yüksekteki eğri en uzun olanıdır.

En yüksekteki eğri en kısa olanıdır. (Cevap E)

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGİSİ-

82-

7. 1 / 300 000 ölçekli bir haritada A ve B noktaları arası 10cmdir. Başka bir haritada aynı A ve B noktaları arası 2,5 cm olduğuna göre bu haritanın ölçeğinedir? A) 1 /1 200 000 1 / B) 400 000 1/250 C) 000 1 /1 000 000 D) 1/3 000 000 E) Harita uzunlukları arasındaki fark dört katıdır. " ^200000

10. Topografya, turizm, ulaşım, çeşitli morfoloji ve jeoloji haritalarının yapıldığı ölçek aşağıdakilerden hangisidir? A)1/500000 C) 1/20000 1/200000

B) 1/200000 - 1 / 500000 D) 1/400000 E) 1/20000-

Büyük ölçekli haritalar grubuna giren topografya , turizm, ulaşım, çeşitii morfoloji ve jeoloji haritaları 1/ 20000 ile 1/200000 ölçek aralığında çizilmektedir. (Cevap E)

d İL

(Cevap A)

8.

Aynı boyuttaki kağıtlara çiziler aşağıdaki ülkelerin haritalarından hangisinin ölçeği en küçük olur? B) İsviçre C) Danimarka E) Türkiye A ) Hollanda D) Rusya

Ölçeğin küçülmesi demek paydasındaki rakamın büyük olması demektir. Kâğıtlar aynı büyüklükte ise gerçekte hangi ülkenin yüzölçümü büyükse, ölçeği küçük olur. En büyük yüz ölçümü olan ülke Rusya'dır. (Cevap D)

9.

1 ölçekli bir haritada 3 cm olarak gösterilen iki şehir arasındaki gerçek uzaklık kaç km dir? A) 60

B) 40

C) 30

D) 80

E) 70

2000000 x 3 = 6000000 = 60km (Cevap A)

11. Ölçeği 1/ 200000 olan haritada 4 cm'lik uzaklık gerçekte kaç km'dir?

A)2 B)5 C)8 D)20 E) 40 Gerçek uzunluk = Ölçeğin paydası x Harita uzunluğu formülüyle hesaplarız. G.U. = 200000 x 4 = 800000 km'ye çevirmek için beş sıfır sileriz. = 8km (Cevap C)

83

-COGRAFYA-

Türkiye'nin ÇOZUMLU KONU KAVRAMA TE5Tİ

1

4.

özel

Yandaki şekle göre ekvator ile 61 °K paraleli ve 21 °G paraleli arasında kaç Km vardır?

Aşağıdakilerden hangisi konumuyla ilgili değildir? A) B) C) D) E)

A) 6772 - 2340

Önemli deniz yollarına sahip olması (Boğazlar) Doğu din ve kültürleri ile batı din ve kültürleri arasında geçiş sağlaması Tarih boyunca büyük devletlerin işgal etme çabaları Muz tarımının sadece Anamur'da yapılması Doğu ve Ortadoğu petrollerine giden yolda oldukça stratejik bir önem taşıması

B) C) D) E)

5.

6655 - 2222 6771-2331 5772-554 6771 - 2222

12° doğu meridyeninde güneş tepe noktadaysa, 2° daha doğu meridyeni üzerinde bulunan bir noktada güneş tepe noktası konumuna kaç dakika sonra gelir? !

2.

A)8 C)18saat E) 23:52'

Türkiye'de yaz saati uygulamasının yaşandığı bir günde Türkiye'nin milli saatinin İzmit'in yerel saatine göre durumu nedir? A) B) C) D) E)

1 saat geri 2 saat geri 1 saat ileri 2 saat ileri Zaman farkı yoktur

Aşağıdakilerden hangisi enlemin etkilerinden biri degildir?

'o cr m Q W

A) B) C) D) E)

n

"5 UJ

3.

B) 8 saat D)80!

I- Tarih çizgisinin doğusu ile batısı arasında bir gün farkvardır. II- Tarih değiştirme çizgisi düz bir çizgidir, III- Paralel dairelerinin uzunlukları kutuplara doğru gidildikçe azalır. IV- Dünyayı çevreleyen 180 paralel 360 meridyen vardır.

7.

Akarsu rejimi Tarım ürünleri çeşitleri Yapı malzemesi Doğal bitki örtüsü Yere! saat

Meridyenlerle paralellerin aşağıdakilerden hangisidir? A) B) C) D) E)

ortak

özellikleri

Ekvatora gidildikçe sıklaşmaları Kutuplara gidildikçe azalmaları Coğrafi koordinatları belirlemeleri Sayılarınıneşitolması Ekvatoru 90°lik açıyla kesmeieri

Yukarıdaki bilgilerden hangileri yanlıştır? A) Yalnız I C) l-ll E) IV

A ) B )C ) D ) E )

Tarih 31 Aralık 1999 01 Ocak 2000 01 Ocak 2000 01 Ocak 2000 31 Araiık 1999

B) Yalnız II D) ll-lll Saat 11:40 23:00 02:40 23:40 23:40

8. 10° doğu meridyeninde yerel tarih ve yerel saat 1 Ocak 2000 ve 01: 00 iken 10° batı meridyeninde tarih ve saat hangi konumu gösterir?

84-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ14. Bir meridyen üzerinde ekvatordan kuzey kutbuna doğru gidildikçe aşağıdakilerden hangisinin görülmesi beklenemez?

Yukarıdaki şekilde çizgisel hız en fazla hangi noktadadır? B) C E) A

C) B

A) B) C) D) E)

D) E

Tarım yükselti sınırının giderek düşmesi Gece gündüz sürelerinin değişmesi Ağaç yapraklarının darlaşması Yağışların düzenli olarak artması İklimlerin farklılaşması

A) D

9.

15. I- Mevsimlerin oluşması

10. Aşağıdakilerden hangisi 21 Haziranda güneş ışınlarını daha eğik bir açıyla alır?

II- Şubat ayının 28 çekmesi

A)Şam B) Şanlıurfa D) Ankara C) Konya E) Sinop

III-Meltem rüzgarlarınm oluşması IV- Gelgitlerin oluşması Yukarıdakilerden hangilerinin oluşması dünyanın yıllık hareketinin ve yörüngesinin bir sonucu değildir?

11. Yandaki

k

7nv 3dfal>H A)5

w B) 4

A) l-ll

numaralanmış şekilden, hangi kutucuğun alanı en dardır? C) 2

D) 1

E)3

o "5

B) l-lll D) II-IV C) ll-lll 16. 21 Haziran tarihinde gündüz E) III-IV uzunluğunu aşağıdakilerden en çok hangisi yaşar?

LU W

o C\J

o

D) E)

A) Ekvator B) Kuzey kutup noktası C) Yengeç dönencesi Oğlak dönencesi Güney kutup noktası

12. Aşağıdaki hangi iki meridyen arasındaki yerel saat farkı en fazladır? A) 0°-20°d B) 25°d-13°b C) 80°d-101°d D) 152°b-175°b E) 140°d-152°d

13. Aşağıdakilerden hangisi yurdumuzun 36°-42° kuzey paralelleri arasında olmasının bir sonucu olamaz? A) B) C) D) E)

Denizlerin tuzluluk oranı Kalıcı kar sınır Tarım ve yerleşmenin üst sınır Yükselti Gece gündüz süresi

17. 21 Mart tarihinde iki yarı kürede de bahar başlangıcıdır. Kopenhak'ın ilkbahar başlangıcını yaşaması, Sidney'in ise sonbahar başlangıcı yaşamasının nedeni nedir? A) B) C) D) E)

Özel konumları Bulundukları meridyenlerin özellikleri İklim özelikleri Farklı yarım kürelerde olmaları Sıcaklık ortalamaları

-COGRAFYA18. Yeryüzünün bütününün ya da bir bölümünün kuş bakışı olarak, belli bir ölçeğe göre küçültülerek bir düzlem üzerine aktarılmış şekline ne isim verilir? A) Kroki B) Projeksiyon D) Harita C) Profil E) Plan

85

22. Bir siyasi haritada: I- Devletlerin sınırı II- Devletlerin nüfus yoğuniuğu III- Devletlerin uiaşım güzergahları IV- Şehirsınırları Hangileri gösterilmez? A) l-ll C) I-IV E) III-IV

19. Çizik (grafik) ölçeğin görevi nedir? A) Kesir ölçeğe altematif olması B) Kesir ölçekle yapıian işlemlere yardım etmesi C) Harita uzunluklarının gerçekte ne kadar olduğunu bir doğru üzerinde gösterme D) Haritayı grafiklerle anlaşılması daha kolay hale getirmek E) Harita uzunluğunu ölçmek

B) ll-lll D) l-lll

23. Aşağıdakilerden hangisi tarama yönteminin temel özelliğidir? A) B) C) D) E)

Fazla kullanılmayan bir yöntemdir Çeşitli renklerde yükselti basamaklarını gösterir Eğime göre taramaların kalınlığı ve sıklığı değişir Yer şekillerinin düz olduğu yerler açık sarı ile gösterilir Genellikle jeoloji haritalarında kullanılır

o 24. Aşağıdakilerden hangisi fiziki bir harita değildir? uj

Q

20. 1.

Yandaki şekilde eğim en fazla kaç numarada gösterilmiştir?

-3

g s îâ &

A) B) C) D) E)

Dünyadaki okyanus akıntılarını gösteren harita Türkiye'nin ovalarını gösteren harita Türkiye'nin tarım ürünlerini gösteren harita Türkiye'nin bitki türlerini gösteren harita Kanada'nın göllerini gösteren harita

25. Aşağıdaki çizik ölçeklerden hangisi daha küçüktür? (Not: çizik ölçeklerin boyu 4 cm'dir) B)2

C)3

D)4

E)5 A)

B)

ıo

I--- 1 --- h 10

0

KM

10

20

30 KM

21. Projeksiyon yönteminin asıl amacı nedir? A) Dünyayı düzleme aktarmak B) Kara ve denizlerin alanlarında, yüz ölçümlerinde meydana gelecek olan bozulmaları en aza indirgeyebilmek C) Dünya küre maketlerinin çizimini sağlamak D) Dünyayı kıtalar halinde çizmek E) Okyanus akıntılarını göstermek

C)

15

0

15

30

45 KM

20

0

10

40

60

I—I----1 - 1—I E)

30

0

30

60

90

I --- 1 ---1--- 1 --- 1

86-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGİSİÇ O ZU M LER

1. Muzun yetişmesi için gerekli iklim koşullarının sadece burada bulunması (Enlem) (Cevap D) 2. Türkiye'de yaz saati uygulamasında Ağrı dağının doğusundan geçen 45° doğu meridyeninin yerel saati ulusal saat olarak kabul edilir. Buna göre 45° - 30° = 15° (Meridyen farkı) 4'x 15° = 60' = 1 saat İzmit'ten daha doğuda olduğu için 1 saat daha ileridir. (Cevap C) 3. Tarih değiştirme çizgisi uluslararası soruna neden olmaması için karalara gelen kısmı denizlere kaydırılarak çizilmiştir. II numaralı bilgi yanlıştır. (Cevap B) 4. İki paralel dairesi arası 111 km'dir ve bu mesafe sabittir. 61x111= 6771, 2 1 x 1 1 1 = 2331 6771 - 2331

9. Çizgisel hız ekvatordan kutupiara doğru azalmaktadır. Şekilde görülen E noktası ekvatordadır, bu yüzden de çizgisel hız en fazla buradadır. (Cevap D) 10. Kutuplara yaklaştıkça güneş ışınları eğik açılarla dünyaya gelirler. Sorunun şıklarında kutba en yakın olan Sinop şehridir. (Cevap E) 11. Dünya'nın şekline bağlı olarak meridyenler arasındaki mesafe kutupiara doğru daralır. Bundan dolayıdır ki. kutuplara en yakın olan noktanın yani 2 numaranın alanı en dardır. (Cevap C) 12. Meridyen farkı ne kadar fazla İse yerel saat farkı da o kadar fazladır. A şıkkında 20 meridyen, C şıkkında 21 meridyen, D şıkkında 23 meridyen, E şıkkında 12 meridyen fark vardır. B şıkkında ise 38 meridyen fark vardır. (Cevap B)

(Cevap C) 5. Önce meridyenler arasındaki farkı buluruz.

13. A,B,C,E şıkları matematik konumdan dolayı oluşur. D şıkkı ise iç ve dış kuvvetlerin etkisiyle meydana gelir.

12°d 14°d

(Cevap D) o > 14. A,B,C,E şıkları ekvatordan kutuplara doğru gidildikçe normal olarak görülen olaylardır. D şıkkında ise böyle bir durum söz konusu değildir. Böyle olsaydı Ekvator Arada iki meridyen fark var. Yani; 2x4= 8' g dünyanın en az yağışlı yeri olurdu. Bize daha doğudaki tepe noktasını sorduğu için s" (Cevap D) bulduğumuz dakika farkını 24 saatten çıkaracağız ^ (Tepe noktasına günde sadece bir defa gelir.) 23 : 60' 15. III ve IV numaralı cümleler dünyanın günlük 08' = 23: 52' hareketine bağlı olarak meydana gelir. (Cevap E) 6. Genel olarak enlem dünyada yerel saat ve yer altı kaynaklarından başka her şeye etki eder. Şıklarda görüldüğü gibi yerel saat diğerlerinden farklı olarak karşımıza ç;kmaktadır. (Cevap E) 7. Meridyen ve paralellerin oluşturulmasındaki amaç coğrafi koordinatları belirlemektir. (Cevap C) 8. Soruda önce meridyen farkını buluruz (aradan başlangıç meridyeni geçiyorsa fark toplanarak bulunur). 20 meridyen farkı vardır. 20x4' = 80' = 1 saat 20' * Daha batıda bir yerin saati istendiği için saat 01:00'dan çıkartırız. 24: 60 - 01: 20 = 23: 40 * Daha batıda olduğu içi gün daha geç olmaktadır. Yani 01 Ocak 2000 tarihi daha olmamıştır. (Cevap E)

(Cevap E) 16. Kutup noktaları 6 ay gece 6 ay gündüz yaşanır. 21 Haziranda güneş yengeç dönencesine dik geldiği için Kuzey kutup noktasında en uzun gündüz yaşanır.

(C^vap B) 17. Aynı yarım kürede bulunsalardı iki şehir de ilkbahar başlangıcı yaşardı. (Cevap D) 18. A şıkkında ölçeksiz kabataslak çizim olan kroki yazılmıştır. B ve C şıkları harita çizimleri için kullanılan yöntemlerden ikisidir. E şıkkı ise ölçeği olan çizimlere verilen isimdir. Sorulan tanım ise Haritanın tanımıdır. (Cevap D) 19. Çizik ölçek harita uzunluklarının gerçekte ne kadar olduğunu bir doğru üzerinde göstermeye yarar. (Cevap C)

87

-COGRAFYA-

20. Topografyada, yer şekülerinin eğiminin arttığı yerler gösterilirken izohips eğrileri sıklaşır, eğimin azaldığı yerlerde ise eğriler seyrekleşir.

ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ

(Cevap A) 21. Projeksiyon yöntemi; kara ve denizlerin alanlarında, yüz ölçümlerinde meydana gelecek olan bozulmaları en aza indirgeyebilmek için kullanılır.

Türkiye'nin yüzölçümü, aşağıdaki ülkelerin hangisinin yüzölçümünden küçüktür? (99 DMS OÖ) C) Suriye A) Irak B) İran E) Bulgaristan D) Yunanistan

(Cevap B) 22. Siyasi haritalar sınırları göst9ren haritalardır. Nüfus yoğunluğu ve ulaşım güzergahları bu kapsama girmemektedir.

Seçeneklerde verilen ülkelerden Irak, Suriye, Yunanistan, Bulgaristan ülkemizden küçüktür. İran ise 2 2 milyon km yi bulan yüzölçümü ile ülkemizden 2 büyüktür. Türkiye'nin yüz ölçümü, 814.578 km dir.

(Cevap B) 23. Taramaların kalınlıkları eğim orantılı olarak artar ve azalır. A,B,D ve E şıklarında verilen özellikler bu temel özelliği yansıtmamaktadır.

(Cevap B)

(Cevap C) 24. A,B,D,E şıklarındaki haritalar doğal olayları haritalandırmıştır. C şıkkı ise insanların oluşturduğu tarım ürünlerinin haritalanmasıdır. Bu harita çeşidi ise Ekonomik Coğrafya haritalarına girmektedir.

Afyon, Eskişehir ve Isparta il merkezlerinin yerel saatleri birbirine çok yakındır. Bu durum Afyon, Eskişehir ve Isparta il merkezlerinin hangi yönden de birbirine yakın olduğunun bir kanıtıdır? (99 DMS OÖ)

(Cevap C) 25. Aşıkkı 1/500000 Bşıkkı 1/1000000 C şıkkı 1 /1500000 Dşıkkı 1/2000000 Eşıkkı 1/3000000

o cr UJ

o (/ >
(Cevap E) *S

A) B) C) D) E)

Boylam dereceleri Yıllık sıcaklık ortalamaları Enlem dereceleri Yükseltileri Denize uzaklıkları

Boylamın zaman kavramına (yerel saatlere) etkisi vardır. Boylamları aynı olan noktalarm yerel saatleri de her zaman aynı olur. Afyon, Eskişehir ve Isparta il merkezlerinin boylam dereceleri birbirine yakın olduğu için yerel saatleri de birbirine çok yakındır. (Cevap A)

6. 1/3 500 000 ölçekli bir Türkiye haritasında, aşağıdaki gerçek uzunluklarıyla verilen akarsulardan hangisinin uzunluğu 16cm ile gösterilir? (99 DMS ÖL) A) B) C) D) E)

Küçük Menderes -175 km Çoruh - 488 km Ceyhan - 509 km Seyhan - 560 km Sakarya - 824 km

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISU

Harita uzaklığı G erç ek uzaklık Formül kullanırsak

8.

Ölçeğin Paydası Formülden; Gerçek uzaklık = Harita uzaklığı x Ölçeğin Paydası Gerçek uzaklığa x dersek; Yukarıdaki haritada verilen ve yaklaşık aynı meridyen üzerinde bulunan merkezlerden hangisinin, Dünya dönerken birim zamanda aldığı yol en fazladır? (99 DMS L)

x = 16.3.500.000 x = 56.000.000 cm x = 560 km Seyhan nehrinin gerçek uzunluğunu vermektedir. (Cevap D)

7.

Aşağı daki haritad a v erilen y erle şim merkezlerinin, yıl içinde belli bir tarihte, gündüz süreleri birbirine yakındır.

A)

Burdur

B)

Afyon

C)

Kütahya

D)

Bilecik

E)

İzmit

çazÜM: Dünya, kutuplardan geçtiği vars ayılan eks eni etrafında batıdan doğuya döner ve bir tam dönüşünü 24 saatte tamamlar. Ekvatordan kutuplara doğru gidildikç e, dünyanın çizgisel hızının azaldığı görülmektedir. Bunun nedeni ise paralel dairelerinin boylarının küçülmes idir. Verilen merkezler aynı

Bu durum, söz konusu üç yerleşim merkezinin aşağıdakilerden hangisi bakımından birbirlerine benzer ya da yakın oluşuyla açıklanabilir? (99 DMS ÖL) A) Boylam derecesi

B) Enlem derecesi

C) Yer şekilleri E)

D) İklim

boylam üzerinde olduğu halde ekvatora en yakın olan merkez Burdur olduğu için Burdur'da dönüş hızı veya

o

birim zamanda alınan yol en fazladır. UJ

(Cevap A)

Yükselti

Aynı enlem üzerindeki bütün noktalarda gündüz süreleri her zaman birbirine yakın olur. Bu s oru ile birlikte Enlemin etkilerini hatırtayac ak olursak; -

Dünya'nın dönüş hızı enlemlere bağlı olarak

değişir. -

Atmosferin kalınlığı enleme göre değişir.

-

G ec e - g ündü zün uz am a ve kıs al m a s ür el eri

enlemlere göre değişir. -

9.

29 derece doğu boylamında yer alan İstanbul'da yerel saat 10.20'dir. Aynı anda Hakkari de yerel saat 11.20 olduğuna göre, Hakkari hangi boylam üzerinde yer almaktadır? (2000 DMS)

Enlemleri aynı olan bütün noktalar Ekvator'a eşit

uzaklıktadır. -

Güneş ışınları düşme açısı, sıcaklıklar ve iklim

özellikleri enlemlere göre değişir. -

Yerleşme özellikleri ve yaşam biçimi enlemelere

göre değişir. (Cevap B)

A)

14doğu boylamı

B)

15doğu boylamı

C)

30 doğu boylamı

D)

44 doğu boylamı 45 doğu boylamı

E)

89

-COGRAFYA-

iki ovanın yükseltileri farklı olduğu haritalarda farklı renklerde gösterilir.

Hakkari'nin boylam derecesini bulmak için istanbulHakkari arasındaki zaman farkını bilmemiz gerekir. Buradan; 11.20 - 10.20

için fiziki (Cevap D)

1.00 saatiik fark bulunur. 1 saat = 60'dır. Bulunan zaman farkını boylam farkına dönüştürmek için — = 15° lik boylam farkı bulunur. 12. Türkiye'nin en doğu ucu ile en batı ucu arasında 76 dk. zaman farkı olması hangisiyle açıklanır? (2004 KPSS)

*** İki boylam arasındaki zaman farkı 4'dır Hakkari İstanbul'a göre daha doğuda olduğuna göre farktoplanır. 29° +15° = 44° doğu boylamı Yerel saatle ilgili soruları çözebilmek için;

A) B) C) D) E)

Bulunan boylam farkı zamana çevrilir.



• Boylamlardan doğudakine ait zaman isteniyorsa bulunan fark toplanır, batıdaki isteniyorsa çıkarılır.

Asya ve Avrupa kıtalarında toprağının olması Yüzey şekillerinin engebeli olması Başlangıç meridyenin doğusunda olması Geçen meridyen sayısı Kuzey Yarım kürede olması

(Cevap D) Türkiye 26°-45° doğu meridyenleri arasındadır. Bunun sonucu olarak en doğusu ile en batısı arasında 76 dakikalık zaman farkı vardır. 45°-26°=19° o er ÜJ

10.

o Aşağıdakilerin hangisinde verilen tarihlerde, m Sinop'ta gündüz ve gece süreleri ^ Antalya'dakinden daha uzundur? (2002 KPSS) Gündüz süresi B) C) D) E)

23 Eylül 21 Haziran 21 Aralık 21 Ocak

19°.4=76 dk (2 meridyen arasında 4 dk'lık zaman farkı vardır.) (Cevap D)

Gece süresi A) 21 Mart 21 Haziran 21 Mart 21 Mart 23 Eylül

23 Eytül 13. Aşağıdaki şehirlerin hangisinde yerel saat farkı daha fazladır? (2005 KPSS)

Sinop'un gece ve gündüz sürelerinin Antalya'dan uzun olması kuzeyde olmasından -5 daha kaynaklanır. Kutuplara yaklaştıkça gece ve gündüz süreleri uzar.

A) B) C) D) E)

Çanakkale - İzmir İzmit - Kastamonu Adana - Samsun Balıkesir - Erzincan Ankara - Eskişehir

(Cevap C) 11. Çukurova ve Isparta Ovası'nın ikisi de Akdeniz Bölgesi'nde olmasına karşın, bunlar fiziki haritada farklı renklerle gösterilmektedir. Bunun nedeni bu iki ovanın hangi bakımından farklı olmasıdır? (2003 KPSS) A) B) C) D) E)

Yıllık yağış tutarı Bulundukları bölüm Enlem dereceleri Deniz seviyesinden yükseklikleri Bitki örtülerinin farklılığı

Yerel saat farkının fazla olması için iki şehir arasından geçen meridyenlerinde fazla olması gerekir. Balıkesir - Erzincan arasından en fazla meridyen geçmektedir. (Cevap D)

90-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

TEMEL YURTTAŞLIK BILGISI |

Hukukun Temel Kavramları 1

Hukuk, toplum hayatmda kişilerin birbirleriyle ve toplumla olan ilişkilerini düzenleyen ve uyulması kamu kudreti ile desteklenmiş bulunan sosyal kurallar bütünüdür. Sosyal Hayatı Düzenleyen Kurallar Sosyaİ hayattaki düzeni ve güvenliği sağlamaya yarayan çeşitli sosyal kurallar; din kuralları, ahlak kuralları, görgü kuralları ve hukuk kurallarıdır. Din Kuralları Din kuralları, Allah tarafından konulmuş ve Peygamberler vasıtasıyla bizlere ulaştırılmış bulunan bir takım emir ve yasaklardan oluşmaktadır. Din kurallarının bir kısmı Allah ile O'nun kulları olan insanlar arasındaki ilişkileri düzenler. İnsanların kutsal bir varlığa, yani Allah ve O'nun Peygamberlerine inanmalarıyla ve ibadetlerie ilgili din kurallarında durum böyledir. Bir kısım din kuralları ise, dünyevi ilişkileri, yani insanların birbirleriyle olan ilişkilerini düzenlemektedir.

Din kurallarının yaptırımı, yani din kurallarının koyduğu emir ve yasaklara aykırı davranışta bulunma halinde karşılaşılacak olan tepki, manevidir. Yaptırımının bu nitelikte olması sebebiyle din kurallarının tek başlarına sosyal ilişkileri etkin biçimde düzenlemeleri mümkün olamamaktadır. Ahlak Kuralları Sübjektif Ahlak Kuralları: Kendi nefsimize karşı nasıl davranmamız gerektiğini belirten ahlak kurallarıdır. Objektif Ahlak Kuralları: Sosyai hayatta şahısların birbirleri ile ilişkilerinde nasıl davranmaları gerektiğini belirten ahlak kurallarıdır. Sosyal hayatta kişilerin birbirleriyle olan sosyal ilişkilerini düzenleyen kurallardır. Bu kurallardan bir kısmı, kişilerin bizzat kendi nefislerine karşı nasıl davranmaları gerektiğini belirtirler ki, bunlara sübjektif ahlak kuralları diyoruz

Bir kısım ahlak kuralları ise, sosyal hayatta kişilerin birbirleriyle olan sosyal ilişkilerindeki davranış biçimlerini belirtirler ki bunlara da objektif ahlak kuralları denir.

Ahlak kurallarının yaptırımı manevidir. Yani kendisini ayıplama ve küçük görme şeklinde gösterir. Ahlak kuralları da tıpkı din kuralları gibi maddi bir yaptırımdan yoksun oldukları için, sosyal ilişkilerin etkin biçimde düzenlenmesinde yetersiz kalmaktadırlar. Görgü Kuralları Bu kurallar, bir kimsenin belli bir olayda ne şekilde davranması gerektiğini gösterirler. Hukuk Kuralları Hukuk, sosyal hayatta kişiler ile kişiler veya kişiler ile toplum arasındaki ilişkileri düzenleyen, maddi yaptırımlı, yani uyulması zorunlu kuralların bütününden ibarettir. HUKUK KURALLARININ ÖZELLİĞİ ve HUKUK SİSTEMİ Yaptırım (müeyyide) herhangi bir kuralın koymuş olduğu emir ve yasaklara uygun hareket etmeme, onun yap dediğini yapmama veya yapma dediğini yapma halinde karşılaşılacak olan tepkidir. Yaptırım Türleri Hukuk kurallarının yaptırımı genellikle o hukuk kuralını koymuş olan yetkili makam tarafından önceden belirtilmiştir. Bunların çeşitli türleri vardır. Aşağıda bunları ele alacağız: Ceza; Suç karşılığında uygulanan yaptırımdır. Cebri İcra; Bir kimseyi o hukuk kuralının emrini yerine getirmeye zorlama biçiminde ortaya çıkar. Tazminat; Bazı hukuk kurallarına aykırı davranışların yaptırımı, bu davranışta bulunan kimsenin bundan zarar gören kimseye tazminat ödemesi şeklinde görünür. Tazminat maddi tazminat şeklinde olabileceği gibi, manevi tazminat biçiminde de olabilir.

91

-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ-

Hükümsüzlük; Bir hukuki işlemin, kanunun öngördüğü şekilde yapılmaması veya kanuna aykırı olarakyapılması halinde hukuki sonuç doğurmamasıdır. İptal; Hukuk kurallarına aykırı olarak yapılmış bir idari işlemin yargı organı kararıyla ortadan kaldırılmasıdır. HUKUKUN SİSTEMİ Hukukun sistemi: Kapsam ve özellikleri açısından birbirlerinden farklı olan çeşitli ilişkileri hukuk kuralları düzen ve ayırıma tabi tutmaktadır.

TURK ANAYASASININ TEMEL İLKELERİ İnsan Haklarına Saygılı Devlet İlkesi Anayasamız ikinci maddesinde "Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir." demektedir. İnsan hakları, insanların salt insan olmaları sıfatlarıyla doğuştan sahip oldukları dokunulmaz, devredilmez ve vazgeçilmez hak ve özgürlükleridir.

Kamu Hukuku-Özel Hukuk Ayırımı Bir kişi ile diğer bir kişi arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk kurallarına özel hukuk; bir kişi ile devlet veya bir devlet ile diğer bir devlet arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk kurallarına da kamu hukuku adı verilir. Kişilerin birbirleriyle olan ilişkilerini düzenleyen hukuk kurallarının özel hukuka girmekte olduklarında herhangi bir belirsizlik yoktur; çünkü bu ilişkilerde taraflar eşit durumdadırlar. Eşitler arası ilişkiler özel hukuk tarafından düzenlenir. Modern görüşe göre, devletin bir kişi ile olan ilişkisini düzenleyen herhangi bir hukuk kuralının mutlaka kamu hukukuna girmesi gerekmez. Burada dikkat edilecek husus, devletin bu ilişkiye ne sıfatla katılmakta oluşudur. Eğer devlet bu ilişkiye üstün bir otoritenin, yani kamu gücünün (amme iktidarının) sahibi olarak katılıyor ve böylece ilişkinin tarafları arasında eşitlik değil, bir altlıküstlük durumu söz konusu oluyor ise, "Bu ilişkiyi düzenleyen hukuk kuralı kamu hukukuna girer." diyeceğiz. Eğer devlet, herhangi bir kişiyle olan ilişkisinde kamu gücünün sahibi olarak bulunmuyor ve böylece ilişkinin tarafları arasında bir eşitlik söz konusu oluyor ise, bu ilişkiyi düzenlemekte olan hukuk kuralının kamu hukukuna değil, özel hukuka girmekte olduğunu kabul edeceğiz.

W3BBm Birleşmiş Milletler Antlaşması, birçok yerinde insan hakları kavramından söz etmiş olmasına karşın, bu hakların neler olduğunu teker teker saymamıştır. Bununla beraber, Örgüt bünyesinde oluşturulan İnsan Hakları Komisyonunun hazırladığı tasarı Genel Kurul tarafından 10 Aralık 1948 tarihli oturumda "İnsan Hakları Evrensel Bildirisi" adıyla kabul edildi. Bildiride yer alan insan hakları ve ana özgürlükleri, günümüzde çağdaş demokrasiierle yürürlükte bulunan anayasaların hemen hepsinde de yer almaktadır. Bildiride açıklanan insan hak ve özgürlüklerinden önemli bazıları şunlardır: » Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. » Herkes hiçbir fark gözetilmeksizin bu bildiride belirtilen bütün haklardan ve özgürlüklerden yararlanır. » Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği her bireyin hakkıdır. » Kölelik ve köle ticareti yasaktır. » Kanun önünde herkes eşittir ve farksız olarak kanunun eşit korumasından yararlanma hakkına sahiptir. » Hiç kimse keyfi olarak tutulamaz, alıkonamaz ve sürülemez.

KAMU HUKUKUNUN DALLARI ANAYASA HUKUKU Anayasa hukuku, devletin şeklini, yapısını, organlarının görev ve yetkilerini, bunların birbirleriyle olan ilişkilerini, kişilerin temel hak ve özgürlüklerini düzenleyen hukuk kurallarının tümüdür. fİilgiNotu' Anayasa hukukumuzun kaynağını, 1982 tarihli "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası" oluşturmaktadır.

» Her bireyin bir vatandaşlığa hakkı vardır. » Her bireyin fikir, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır. » Her kişi, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla memleketinin kamu işleri yönetimine katılma hakkına sahiptir. » Her kişi, memleketinin kamu hizmetlerinden eşitlikle faydalanmak hakkına sahiptir. » Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin eşit çalışma karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

92-

Atatürk Milliyetçiliğine Bağlı Devlet İlkesi Bu ilke, Anayasamızın Cumhuriyetin ilkelerini belirleyen ikinci maddesinde belirtildiği gibi, ayrıca "Başlangıç" kısmında da "Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleıfnden söz etmektedir. Atatürk milliyetçiliği, "ırk, din, dil ayrımı yapılmaksızın, Türk vatan ve milletinin bölünmez bir bütün olduğu, Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkesin Türk sayılması gerektiği temel inancına dayanır."

sosyal güvenliği gerçekleştirmeyi ödev bilen devlettir. Sosyal devlet ilkesini gerçekleştirecek iki önemli sistem şöyle özetlenebilir: » Ulusai gelirin toplum bireyleri arasında adaletli bir biçimde dağılmasını sağlayacak mali, iktisadi önlemleri almak, » Vatandaşlara, insan haysiyetine yakışır, asgari bir yaşayış düzeyi sağlayabilmek için gerekli sosyal yardım önlemlerini almak ve geliştirmek.

^İÜİ'İÜİ Anayasamız, 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyetinin sosyal bir devlet olduğunu açıkça belirtmektedir.

Demokratik Devlet İlkesi Demokrasi, halkın halk için halk tarafından idaresidir. Demokratik devlet, halkın devlet yönetimine katılması esasını benimsemiş olan devlet demektir.

Demokratik bir toplumda halk, yöneticileri aşağıdakilerden hangisiyle belirler? B) Gensoru D) A) Seçim Referandum C) Kuvvet ayrılığı

Hukuk Devleti İlkesi Hukuk devleti, vatandaşlara temel hak ve özgürlükleri tanıyan, yürütme organlarının ve idare makamlarının hukuka bağlılığını sağlamak suretiyle vatandaşlara hukuki güvenlik getiren devlettir. 0 halde hukuk devleti sözcüğü, yönetilenlere hukuk güveni sağlayan devlet düzeni karşılığında kullanılmış olmaktadır. Anayasamız 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olduğunu belirttikten sonra, hukuk devleti ilkesinin gerçekleştirilmesine yönelik çeşitli hükümler de getirmiştir. Hukuk devieti ilkesinin gereği olarak aşağıdaki hususların gerçekleştirilmesi gereklidir:

E) Halk vetosu (C^vap A) Anayasamız, demokratik devlet ilkesini kabul etmiş oiduğu içindir ki, siyasi partileri ister iktidarda ister muhalefett9 olsunlar, siyasi hayatın vazgeçilmez unsurları olarak görmektedir. fJilgiNotuf Türkiye Büyük Millet Meclisi, milletçe genel oyla seçilir. Seçimler ve halkoylaması serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre yargının yönetim ve denetimi altında yapılır. Laik Devlet İlkesi Laik devlet, din ve devlet işlerini birbirinden ayıran devlettir. Laiklik, "dünya ve devlet işlerinin din işlerinden ve dini otoriteden arındırılarak bağımsız hale getirilmesi, yani din ve devlet işlerini birbirinden ayırarak kamu işlerinin düzenlenmesi ve yürütülmesini dini etkilerin dışında tutmaktır". Sosyal Devlet İlkesi Sosyal devlet, fertlerin sosyal durumlarıyla ilgilenen, onlara asgari bir hayat düzeyi sağlamayı sosyal adalet ve

» Temel haklar ve özgürlükler güven altında bulunmalıdır. » Kanunların ve kanun hükmünde kararnamelerin Anayasaya uygunluğu sağlanmalıdır. »

İdarenin hukuka bağlılığı sağlanmalıdır.

Türk Anayasasma Göre Devlet Organları Devlet organları kural olarak yasama organı, yürütme organı ve yargı organı olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Anayasamız da bu üç organa yer vererek onları ayrıntılı biçimde düzenlemiştir. Yasama Organı ANAYASAMIZAGORE DEVLETORGANLARI TBMM

Yargı Organı

Yürütme Organı Cumhurbaşkanı Bakanlar Kurulu

Yasama Organı Anayasamız yasama yetkisini Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisine vermiş ve bu yetkinin devredilemeyeceğini açıkça belirtmiştir. Buna göre yasama organı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir.

93

-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSL Türkiye Büyük Millet Meclisi, milletçe genel oyla seçilen beşyüzelli milletvekilinden kuruludur.

Yürütme Organı Yürütme organı. Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulundan oluşur.

Seçilme yeterliliğine sahip ve 30 yaşını doldurmuş olan her Türk milletvekili seçilebilir.

Cumhurbaşkanı

Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçimleri beş yılda bir yapılır.

Cumhurbaşkanı, devletin ve yürütme organının başıdır; Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kırk yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim yapmış kendi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilm9 yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından yedi yıllık bir süre için seçilir. Cumhurbaşkanlığına Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri dışından aday gösterilebilmesi, Meclis üye tamsayısının en az beşte birinin yazılı önerisiyle mümkündür.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri (Anayasamızın 87. mad): » "Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; »

Bakanlar Kurulunu ve bakanları d^netlemek;

» Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek;

BilgiNohı/ Bir kimse iki defa Cumhurbaşkanı seçilemez.

» Bütçe ve kesin hesap kanun tasarılarını görüşmek ve kabul etmek;

Cumhurbaşkanlığına seçilenin, varsa partisi ile ilişkisi kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer.

» Para basılmasına V9 savaş ilanına karar vermek;

Cumhurbaşkanı Anayasada belirtilen süre içerisinde seçilemez ise, Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimleri derhal yenilenir.

» Milletlerarası antlaşmaların onaylanmasının uygunluğuna karar vermek, » TBMM üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilanına karar vermek ve Anayasa'nın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine g^tirmek.

Cumhurbaşkanı, devletin başı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve milletin birliğini temsil eder. Anayasanın uygulanmasını, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gösterir.

» Maddede öngörülen diğer görevler arasında Cumhurbaşkanını seçmek görevi d9 vardır.

BilgiNotu/ Türkiye Büyük Millet Meclisi, denetleme yetkisini soru, Meclis araştırması, genel görüşme, gensoru ve Meclis soruşturması yollarıyla kullanılır. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin yasama sorumsuzluğu ve yasama dokunulmazlığı vardır. Yasama sorumsuzluğu; Millet vekilleri; Meclis çaiışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisce başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar. Yasama dokunulmazlığı; seçimden önce veya sonra suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulmaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. BilgiNolu ' Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimlerden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14. madd9sindeki durumlar bu hükmün dışındadır.

Cumhurbaşkanının yasama, yürütm^ ve yargı ile ilgili çeşitli yetkileri (Anayasamızın 104. mad);

o ÜJ >

» Kanunları yayımlamak, kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri göndermek, » Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin yenilenm9sine karar vermek; » Başbakanı ve bakanları atamak, gerekli gördüğü hallerde Bakanlar Kuruluna başkanlık etmek, » Yabancı devletlere Türk Devletinin temsilcilerini göndermek, » Türkiye Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul etmek, »

Genelkurmay Başkanını atamak,

» Yükseköğretim Kurulu üyelerini ve rektörleri seçmek; » Anayasa Mahkemesi üyelerini, Askeri Yargıtay üyelerini, Hakiml^r ve Savcılar Kurulu üyelerini seçmek. Cumhurbaşkanının, Anayasa ve diğer kanunlarda Başbakan ve ilgili bakanın imzalarına gerek olmaksızın tek başına yapabileceği belirtilen işlemleri dışındaki bütün kararları, Başbakan ve ilgili bakanlarca imzalanır; bu kararlardan Başbakan ve ilgiii bakan sorumludur.

94-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

Cumhurbaşkanının resen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine Anayasa Mahkemesi dahil, yargı mercilerine başvurulamaz. Cumhurbaşkanı, TBMM üye tamsayısının en az üçte birînin teklifi üzerine, üye tamsayısının en az dörtte üçünün vereceği kararla suçlandırılır. Cumhurbaşkanına, Anayasada öngörülen hallerde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı vekillik eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır. Bakanlar Kurulu Bakanlar Kurulu Başbakan ve bakanlardan oluşur. Başbakan Cumhurbaşkanınca Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeieri arasından atanır. Bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olanlar arasından Başbakanca seçilir ve Cumhurbaşkanınca görevlerine son verilir. Bakanlar Kurulunun programı, kuruluşundan en geç bir hafta içinde Başbakan veya bir bakan tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisinde okunur ve güvenoyuna başvurulur. Bakanlar Kurulunun başkanı başbakandır. Başbakan bakanlar arasında işbirliğini sağlar ve Hükümetin genel siyasetinin yürütülmesini gözetir. Bakanlar Kurulu bu siyasetin yürütülmesinden birlikte sorumludur. Her bakan, kendi yetkisi içinde işlerden ve emri altındakilerin eylem ve işlemlerinden ayrıca sorumludur. Bakanlar dokunulmazlık ve yasaklamalar bakımindan Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleriyle aynı durumdadırlar. Yargı Organı Anayasamıza göre, yargı yetkisi Türk Milleti adına bağımsız rnahkamelerce kullanılır. Hakimler görevlerinde bağımsız olup Anayasaya, kanuna, hukuka ve vicdani kanatlarına göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Anayasamız, mahkemelerin ve hakimlerin bağımsızlığını sağlamak amacıyla birtakım güvenceler de getirmiştir. Örnek olarak şu hükümleri gösterebiliriz: » Hakimler azlolunamaz; » Kendileri istemedikçe Anayasada gösterilen yaştan önce emekliye ayrılamaz; » Bir mahkemenin veya kadronun kaldırılması sebebiyle de olsa, aylıklarından yoksun kılınamaz.

Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkilerı, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir. Yargı organının yüksek mercileri olan Yargıtay, Danıştay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, Askeri Yargıtay, Uyuşmazlık Mahkemesi ile Anayasa Mahkemesi de Anayasamızda yüksek mahkeme olarak düzenlenmiştir.

Anayasa Mahkemesi, Sayıştay'ı yüksek mahkeme olarak kabul etmemektedir. Yani Sayıştay bir yüksek mahkeme değildir. Anayasamızın yargı ve yargı organları ile ilgili olarak düzenlediği kuruluşlardan biri de Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruludur, Kurulun başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı kurulun tabii üyesidir. Kurulun üç asıl üyesi Yargıtay Genel Kurulunun, iki asıl üyesi de Danıştay Genel Kurulunun kendi üyelerinden gösterecekleri adaylar arasından Cumhurbaşkanınca dört yıl için seçilir.

llllilil Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, adli ve idari yargı hakim ve savcılarının özlük işleri hakkında kesin karar verir; Adalet Bakanlığının, bir mahkemesinin, bir hakim veya savcının kadrosunun kaldırılması veya bir mahkemenin yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki önerilerini karara bağlar. İDARE HUKUKU İdare hukuku, Devlet İdaresinin örgüt ve işleyişi, kişilerin İdare ile olan ilişki ve anlaşmazlıkları ve kamu hizmetlerinin görülmesi gibi konuları düzenleyen hukuk kurallarının tümüdür. İdare terimi hukuk açısından iki anlamda kullanılmaktadır. Bunlardan biri idare işlerini gören örgüt, diğeri ise bu örgütün yürüttüğü kamu hizmeti ve faaliyetleridir. Örgüt anlamında idare, "Devletin yasama ve yargılama uğraşlan dışında kalan kamu hizmetierini yerine getirmekle görevli olan organ" şeklinde tanımlanmaktadır. "Bu organların kurulması. kuruian örgütü faaliyete geçirecek olan personelin sağlanması, kamu hizmetlerinin görülmesi gibi gerekli hukuki işlemlerin yapılması ve bütün bu işiere elverişli taşınır ve taşınmaz maiların ve diğer malzemelerin elde edilmesi ve harcanması gibi kamusal nitelikteki işler idare hukukunun konusunu oluşturur." İdari Örgüt İdari örgüt biri Genel İdare (Merkezi Yönetim), diğeri ise, Mahalli İdare (Yerel Yönetim) olmak üzere başlıca ikiye ayrılır.

-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİGenel İdare Genel idare, bütün ülkeyi kapsayan idare olup, merkez örgütü ve taşra örgütünden meydana gelir. Merkez Örgütü Genel İdarenin merkez örgütünde Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu ve bu kurulun üyeleri en öndedirler. Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri, yetkileri ve örgütü kanunla düzenlenir ve bakanlar başında bulundukları bakanlığın en üst amiridirler. Bakanlıklarda müsteşarlık, özel kalem müdürlüğü, hukuk müşavirliği gibi organların yanında, her bakanlığın ihtiyacına göre genel müdürlükler, daire başkanlıkları, şube müdürlükleri ve kalemler bulunur. Bakanlar, hukuki ve mali bakımdan sorumlu oldukları gibi siyasi bakımdan da sorumiudurlar. Buna karşılık, bakanlığın en yüksek idari memuru olan müsteşarların siyasi sorumluluğu yoktur. Taşra Örgütü

95

Anayasamız bu görevlerin memurlar eliyle yürütüleceğini 123'ncü maddesinde belirtmektedir. Her Türk, memur olarak kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım gözetilemez. Memurların nitelikleri, atanmaları, ödev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. Bütün bu hususları düzenleyen ve yürürlükte olan kanun, 1965 tarih ve 657 sayılı "Devlet Memurları Kanunu"dur. İdari İşlemler İdarenin idare hukuku sahasındaki hukuki işlemleri, idari işlem veya idari sözleşme biçiminde ortaya çıkar, ancak esas olan idari işlemdir. İdari işlem, idarenin idare hukuku alanında bir hukuki sonuç doğurmak veya doğmuş olan bir hukuki sonucu belirtmek üz^re yaptığı tek taraflı bir işlemdir. Hukuki sonuçları itibariyle idari işlemlerden bazıları yapıcı bazıları ise belirticidir. Yapıcı işlemlerde, henüz mevcut olmayan bir hukuki sonuç yaratılmaktadır.

İdare hizmetlerinin tümünün merkezden, yani Ankara'daki bakanlıklardan yürütülmesi mümkün değildir. Bu nedenledir ki, bakanlıkların ülkenin her tarafına yayılmış örgütü vardır. Başka deyişle Türkiye, merkezi idare kuruluşu bakımından coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre illere, iller de diğer kademeli bötümlere yani ilçelere ayrılır.

İdari sözleşme, idarenin idare hukukunca düzenlenen sözleşmelerdir. Örneğin, Maden Kanununa bağlı madenlerle ilgili işietme imtiyazları veya Köy Kanununa göre iki köy arasındaki sınır uyuşmazlıklarını çözümlemede ortaya çıkan uzlaşma gösterilebilir.

İl idaresinin başında vali, ilçe idaresinin başında kaymakam bulunur. Vali, bulunduğu ilde devletin ve hükümetin temsilcisi ve bakanların idari ve siyasi yürütme organıdır.

İdarenin denetimi yargı dışı denetim ve yargısal denetim olmak üzere iki türlüdür.

Mahalli İdareler Köy, kasaba veya şehir adı verilen belli yerleşim birimlerinde bulunan halkın mahalli ihtiyaçlarını gidermek üzere çeşitli kamu hizmetlerini yürütmekte olan kuruluşlara mahalli idareler denir. Mahalli idareler, İl Özel İdareleri, Belediye İdareleri ve Köy idarelerinden oluşan, kuruluş ve görevleri ile yetkileri yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düz^nlenen ve seçmenler tarafından seçimle oluşturulan kamu hukuku tüzel kişileridir. İl Özel İdaresinin organlarından olan il genel meclis üyeleri; Belediye İdaresinin organları olan belediye başkanı ve belediye meclisi üyeleri ve Köy İdaresinin organları olan muhtarlar ve köy ihtiyar meclisi üyeleri seçimle işbaşına gelirler. İdari Personel İdarenin, kendisine düşen kamu hizmetlerini yürütebilmesi için, personele ihtiyacı vardır. Kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri yapmak üzere atanan kişilere memur denir.

İdarenin Denetimi

Yargı Dışı Denetim Yargı dışı denetimin amacı, İdarenin hukuka ve ihtiyaçlara uygun biçimde çalışmasını ve yürümesini sağlamaktır. Bu denetim çeşitli şekillerde, çeşitli usullerde yapılabilir. Örneğin, İdare kendi müfettişieriyle denetleme yoluna gidebilir; İdare dışındaki başka kuruluşlar bu denetimi yapabilir. "Sayıştay'ın mali alandaki kontrolü, "Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu"nun kamu iktisadi kuruluşlarını denetlemesi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin soru, gensoru gibi yollarla yaptığı denetim, hep idarenin yargı dışı denetimi usullerine birer ömek oluşturur.

Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak kurulan "Devlet Den^tleme Kurulu"nda, idarenin hukuka uygunluğunun, düzenli ve verimli şekilde yürütülmesinin ve geliştirilmesinin sağlanması amacıyla her türlü inceleme, araştırma ve denetİ9meleri yapar. Silahlı kuvvetler ve yargı organları bu kurulun görev alanının dışındadır.

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

96Yargısal Denetim

idari faaliyet ve hizmetlerin yargı organları tarafından denetlenmesi, hukuk devleti anlayışının bir sonucu olduğu kadar, idare edilenlere daha fazla huzur ve güven sağlayan bir denetim yoludur. Gerçekten, idare edilenler ile İdare arasında çıkan anlaşmazlıkların tarafsız bir yargı organı önüne götürülebilmesi, İdarenin eylem ve işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığının da gene tarafsız bir yargı organınca denetlenmesi, vatandaşa büyük bir ferahlık ve güven sağlar. CEZA HUKUKU Ceza hukuku, suç oluşturan eylem ve davranışların nelerden ibaret bulunduğu, bu eylem ve davranışlarda bulunanlara ne gibi yaptırımlar, yani "ceza'lar uygulanacağını gösteren hukuk kurullarının tümünden meydana gelmektedir. Ceza hukukumuzun başta gelen kaynağını, "Türk Ceza Kanunu" oluşturur. 5237 sayılı kanunla yeni Türk Ceza Kanunu kabul edilmiştir. Bu kanunun yürürlüğe giriş tarihi 1 Nisan 2005'dir. Ancak 'Türk Ceza Kanunu" bütün suç ve cezaları içermez. Bütün suç ve cezalar 'Türk Ceza Kanunu"nda yer alan suç ve cezalardan ibaret değildir. Türk Ceza Kanunıfnun dışında birçok özel kanunlar da suç ve ceza koymak suretiyle genel ceza hukukunu tamamlarlar. Hangi eylem ve davranışların suç oluşturacağını ve bunlara ne gibi cezalar verileceğinin önceden bir kanunla belirtilmesi gerekir ki, buna Kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi denir. Suç ve Suçun Unsurları Suç, kanunun ceza tehdidiyle yasaklamış olduğu fiillerdir. Suçun unsurları: Suçun unsurları demek, bir fiilin suç sayılabilmesi için bulunması gerekli olan unsurlar demektir. 0 halde, bu unsurlar bir arada bulunmadıkça bir fiili suç olarak nitelendirmek mümkün değildir. Suçun unsurlarını; hukuka aykırılık, kanuni unsurlar, maddi unsur ve manevi unsur olmak üzere dört noktada toplayabiliriz.

olmasını gerektirir. Çünkü çağımızda insanları icra ve ihmal hareketinde bulunmaksızın, yalnız düşünce ve kanaatlarından ötürü cezalandırmak imkanı artık tanınmamaktadır. Suçun manevi unsuru, fiilin kusuru bir irade tarafından yaratılmış olmasıdır ki, buna da kısaca kusurluluk denilmektedir. Kusurluluk kast veya taksir biçiminde ortaya çıkar. Kusurluluğun tipik biçimi olan kast, "kanunun suç saydığı bir eylemi ve onu meydana getirecek hareketin sonuçlarını bilerek ve isteyerek işlemek iradesi"dir. Kusurluluğun ikinci türü olan taksir ise, "idare olarak işlenen bir icra ya da ihmal eyleminden, fail tarafından istenmemiş olmalarına karşın, kanunun cezalandırdığı sonuçiarın meydana gelmesi halidir". Hukuka aykırılık; Fiil hukuka aykırı ise suçtur. hukuka uygun hareket eden kişinin f ıli suç teşkil etmez. Meşru müdafa, hakkın icrası gibi. Türk Ceza Kanunu suçları cürüm ve kabahat olarak ikiye ayırmaktadır. Cürümler, toplum düzenini ağır biçimde sarsan suçlardır ve bu nedenle bunlara verilecek cezalar da ağır hapis, hapis ve ağır para cezası gibi ağırdır. Kabahat, toplum düzenini sarsma bakımından daha hafif olan suçlardır, dolayısıyla bu suçların cezaları da hafif hapis, hafif para cezası, belli bir meslek veya sanatın icrasının geçici olarak durdurulması gibi, cürümler için öngörüien cezalardan daha hafiftir.

5237 sayılı kanunla kabul edilen yürürlüğe giriş tarihi 1 Nisan 2005 olan yeni Türk Ceza Kanunu'nda kabahatlere yer verilmemiştir.

Ceza ve Ceza Ehliyeti Ceza, kanunun suç işleyen kimseye uygulanmasını öngördüğü yaptırımdır. Cezanın amacı, suçtan zarar görmüş olan kimsenin intikamını almak değildir. Cezanın biri suçlunun ıslahı, diğeri ise suç işlemeyi önleme olmak üzere başlıca iki amacı vardır. Cezaların da suçlar gibi önceden kanunla belirlenmesi şarttır. Hiç kimse kanunun öngörmediği bir ceza ile cezalandırılamaz.

Suçun kanuni unsuru, fiilin ceza kanununda yazılı tanıma uygun olmasıdır.

Ceza ehliyeti: "Türk Ceza Kanunu" ceza ehliyetini ayırt etme gücü ve yaş bakımından özel şekilde düzenlemiştir.

Suçun maddi unsuru, harici bir fiilin varlığıdır. Başka bir deyişle, kanundaki tanıma uygun tipik bir fiil, her şeyden önce icra veya ihmal hareketinin yapılmış

Ceza Kanununa göre, fiili işlediği zaman şuurunun ve harekatının serbestliğini kaldıracak surette akıl hastalığına tutulmuş olan kimseye ceza verilemez.

97

-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ-

Suçlunun yaşı bakımından ceza ehliyeti kademeli bir biçimde düzenlemiştir. ilk kademede tam ehtiyetsizlik yer alır. 11 yaşını tamamlamamış kişi mutlak olarak sorumsuzdur. Yeni TCK ise fiili işlediği sırada 12 yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumlusu olmadığını kabul etmiştir. (5237 Sayılı Kanun)

Ceza Yargılama Hukuku Ceza yargılama hukuku, kanunların suç saydığı fiilleri işleyenlerin takip edilmesi, yargılanması ve cezalandırılmasında uyulacak yöntemlerin nelerden ibaret bulunduğunu belirleyen hukuk kurallarının tümünden meydana gelir. İcra-İflas Hukuku

İkinci kademede tam olmayan ehliyet gelmektedir. Bu kademe ikiye ayrılmıştır. Birincisi, on bir yaşını bitirmiş, on beş yaşını bitirmemiş küçükleri kapsar. Bu küçükler işledikleri fiilin suç olduğunu fark ve temyiz edebilecek olgunlukta iseler, cezalandırılmaları mümkündür, fakat verilecek cezadan indirim yapılır. Aksi halde, yani bu küçükler işledikleri fiilin suç oiduğunu fark ve temyiz edemeyecek durumda iseler, on bir yaşından küçük olanlar gibi cezalandırılamazlar. Tam olmayan ehliyetin ikinci kısmında, on beş yaşını bitirmiş, on sekiz yaşını doldurmamış küçükler yer alır. Bunların fark ve temyize sahip oldukları kabul edilir; ancak, aynı durumdaki on bir yaşını bitirmiş, on beş yaşını doldurmamış küçükler gibi bunlara verilecek cezadan indirim yapılır. Ceza ehliyetinin üçüncü kademesini tam ehliyet oluşturur ki, bu da on sekiz yaşın bitirilmesiyle başlamaktadır. Ancak, sağırdilsizler bakımından tam ehliyet yirmi dört yaşını bitirmesiyle başlar.

icra hukuku, özel hukuk alanında baş gösteren çekişmeleri bir sonuca bağlamakla görevli bulunan mahkemelerin vermiş oldukları hükümlerin gerektiğinde devlet organları eliyle zorla yerine getirilmesi yöntemlerini ve bu konuda hangi organların yetkili bulunduğunu gösteren hukuk kurallarından ibarettir. DEVLETUMUMİHUKUKU Kamu hukuku bölümlerinden biri olan devletler umumi hukuku, egemenliğe sahip bağımsız bir devletin diğer bir devlet veya devletler ile ve milletlerarası kuruluşların birbirleriyle olan ilişkilerini düzenler. Bu hukuk dalını milletterarası hukuk şeklinde isimlendirenler de vardır.

Bir devletin ülkesinde vatandaşları arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk kurallarına iç hukuk denir. Bağımsız bir devlet ile diğer bir devlet veya devletler arasındaki ilişkileri düzenleyen kurallar ise bir devlete göre dış YARGILAMA HUKUKU | (fi hukuku meydana getirir. îç hukukta devlet üstün bir Devletin, yasama yetkisi ve yürütme görevi yanında {£ iradenin sahibidir. Oysa dış hukukta, devlet gibi üstün yargı yetkisi de vardır. Yargı yetkisi, Türk Milleti adına * kudrete sahip bir otorite henüz yoktur. Miiletlerarası bağımsız mahkemelerce kullanılır. hukukta eşitlik söz konusudur. Birleşmiş Milletler Örgütü, " üye devletlere bazı tavsiyelerde bulunmak yetkisine 3 sahiptir, fakat tam anlamıyla üstün bir otoritenin sahibi Yargı deyimi genellikle "hukuk kurallarınm bağımsız S değildir. ve tarafsız mahkemelerce belli bir olaya uygulanmasını" ifade eder.

BilgiNotu/

RîlgiNotu/

Yargılama hukuku, yargı yetkisini kullanan organların adalet dağıtılırken izleyecekleri yöntemleri gösteren hukuk kurallarının tümünden oluşmaktadır.

Devletler umumi hukukunun kaynakları, andlaşmalar, milletlerarası teamül, içtihatlar ve doktrindir.

Türk yargı sistemL Anayasa yargısı, İdari yargı; Askeri yargı ve Adli yargı olmak üzere başlıca dört yargı çeşidi tanımaktadır.

Vergi hukuku, devlet ile kişiler arasındaki vergi ilişkisinden doğan karşılıklı hak ve ödevleri, verginin tarh ve tahakkukunu, tahsitini ve vergi yargısını düzenleyen hukuk kurallarından meydana gelir.

Adli yargı, adli mahkemelerdeki yargıdır. Adli yargı, medeni yargı ve ceza yargısı olmak üzere ikiye ayrılır. Böylece yargılama hukuku da medeni yargılama hukuku ve ceza yargılama hukuku şeklinde ikili bir ayrıma tabi tutulur.

VERGİ HUKUKU

İŞ HUKUKU iş hukuku, işçi ve işveren arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk kurallarının türünden meydana gelen hukukdalıdır.

Medeni Yargılama Hukuku Medeni yargılama hukuku, özel hukuk alanında ortaya çıkan uyuşmazlıkların bir sonuca bağlanmasında mahkemelerin izleyecekleri yöntemleri belirleyen hukuk kurallarından meydana gelir.

ÖZEL HUKUKUN DALLARI MEDENİ HUKUK "Medeni hukuk, kişilerin toplum halinde yaşaması

98-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

bakımından bir hüküm ve değer ifade eden bütün eylem ve davranışlarını, işlem ve ilişkilerini düzenleyen hukuk kurallarının tümüdür."

Medeni Kanunumuz bir kimseyi, sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan itibaren hak sahibi olarak kabul etmektedir. Bir kimsenin doğumundan ölümüne kadar geçen zaman içerisinde giriştiği ilişkilerin pek büyük bir kısmı da medeni hukuk tarafından düzenlenmektedir. Bir kimse öldükten sonra da medeni hukukla bir süre daha ilgilisini kesmez. Medeni hukuk, düzenlemekte olduğu ilişkilerin mahiyetlerine göre beş kısma ayrılır. Bunlar: kişiler hukuku, aile hukuku, miras hukuku, eşya hukuku ve borçlar hukukudur. Kişiler Hukuku: Kişiler hukuku, hak sahibi olan varlıkların türlerini, ehliyetlerini, kişisei durumlarını, yakınları ile olan iüşkilerini, belli bir yer ile olan ilgilerin; kişiliğin başlangıcı, sona ermesi ve korunmasını düzenleyen medeni hukuk koludur. Aile Hukuku: Aile hukuku, kısaca aile ilişkileri diyebileceğimiz birtakım ilişkileri düzenleyen medeni hukuk koludur. Miras Hukuku: Miras hukuku, bir gerçek kişinin o ölümünden sonra para ile ölçülebilen bütün hak ve borçlarının kimlere ve nasıl geçeceğini düzenleyen hukuk kurallarından oluşmaktadır. Eşya Hukuku: Eşya hukuku, kişilerin bir eşya üzerindeki hakimiyet ve tasarruflarının mahiyet ve îürlerini, onların bu hakimiyet dolayısıyla diğer kişiler ile olan ilişkilerini düzenleyen medeni hukuk koludur. Borçlar Hukuku: Borçlar hukuku, kişiler arasındaki borç ilişkilerini düzenleyen hukuk dalıdır. TİCARETHUKUKU Kişiler arasındaki ticari ilişkileri düzenleyen hukuk kurallarının tümüdür. Medeni hukuk kişiler arasında günlük hayatta cereyan eden ilişkilerden ticari işletme ile ilgili olmayanları, ticaret hukuku ise, ticari işletme ile ilgili olanları düzenler. Ticari İşletme Hukuku: Ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde işletilen diğer müesseselar, ticari işletme sayılır. Şirketler Hukuku: Şirket, iktisadi bir amacı gerçekleştirmek, yani kazanç elde ederek bunu ortakları arasında paylaştırmak amacıyla kurulmuş kişi topluluğu şeklindeki tüzel kişidir. Kıymetli Evrak Hukuku: Kıymetli evrak hukuku, kambiyo senetleri veya ticari senetler de denilen kıymetli evrak ile ilgili hukuk kurallarından oluşmaktadır.

Deniz Ticareti Hukuku: Deniz ticareti hukuku, danizde gemilerle yolcu ve eşya taşıma işlerini düzenleyen hukuk kurallarından oluşmaktadır. Sigorta Hukuku: Sigorta, önceden bilinemeyen tehlikelerden dolayı uğranılan zararların telafi edilmesı amacına yönelik bir kurumdur. DEVLETLER ÖZEL HUKUKU Devletler özel hukuku, çeşitli devletlere bağlı bulunan, yani aynı uyrukta olmayan kişiler arasındaki özel hukuk ilişkilerini, hangi devletin kanununun uygulanacağını veya bu ilişkilerle ilgili davaların hangi devletin mahkemesinde görüleceğini gösteren hukuk kuralları İle kişilerin veya şeylerin uyrukluğunu düzenleyen hukuk kurallarından oluşur. Uyrukluk: Uyrukluk, kişileri veya şeyleri devlete bağlayan hukuki siyasi bağ demektir. Bir devlete uyrukluk bağı ile bağlı olan gerçek kişilere vatandaş veya "tebaa" denir. Yabancılar Hukuku: Bulunduğu ülkeye vatandaşlık bağıyla bağlı olmayan kişi yabancıdır. HUKUKUN KAYNAKLARI Hukuk kurallarının nasıl ve ne suretle meydana geldiklerini, nereden çıktıklarını ifade eden kaynaklara hukuku doğuran kaynaklar veya hukuku yaratan kaynaklar denir. Hukuk kurallarının dışa karşı hangi şekillerde göründüğünü gösteren kaynaklara ise, hukuku bildiren kaynaklar veya mahiyetlerine de uygun düşülecek biçimde hukukun şekli kaynakları denilmektedir.

HUKUKUN ŞEKLİ KAYNAKLARI

Yazılı Kaynaklar • Anayasa • Kanun Kanun Hükmünde Kararnameler • Tüzükler • Yönetmelikler Yazısız Kaynaklar (Örf ve Adet Hukuku) Yardımcı Kaynaklar • Bilimsel Görüşler • Yargısal Kararlar

99

-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİYazılı Kaynaklar

İİİİISİ

Kanunlar Hukukun yazılı kaynaklarının en başında kanunlar gelir. Kanun, Anayasanın yetkili kıldığı organ tarafından yazılı bir şekilde ve bu ad altında tespit edilmiş bulunan genel, sürekli ve soyut hukuk kurallarından ibarettir.

Meciise kanun teklif etmeye, Bakanlar Kurulu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri yetkilidirler. Bakanlar Kurulunun hazırlayarak Meclis8 sunduğu kanun projeterine kanun tasarısı denir. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin, yani milletvekillerinin sundukları projeye ise kanun teklifi denilmektedir.

Sıkıyönetim veya olağanüstü hal durumunda çıkarılabilecek kanun hükmünde kararnamelerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? A) Bakanlar Kurulunca Danıştay'ın incelemesinden geçirildikten sonra çıkarılabilir B) Temet hak ve hürriyetlere ilişkin düzenleme yapamaz C) TBMM'nin onayına sunulmasına gerek yoktur D) Resmi Gazete'de yayımlanmaları gerekmez. E) Bir yetki kanununa dayanması gerekmez

Kanunların yazılı olması demek, kanunun içinde yer alan hukuk kurallarının Anayasa ile belirlenmiş yetkili organ tarafından yazılı biçimde tespit edilmiş olması demektir. Kanunların genel olması demek, kanunun belli bir kişi veya olayı değil, aynı durumda bulunan bütün kişileri ve aynı nitelikteki bütün olayları kapsaması demektir. Kural olarak belli bir kişi veya olay için kanun çıkartılamaz. Kanunların sürekli olması ise, kanunların yürürlüğe girdikleri tarihten itibaren kapsamına giren kişi ve olaylara her zaman uygulanması demektir.

İİİIİII

(Cevap E)

Tüzükler Tüzükler, herhangi bir kanunun uygulanmasını göstermek veya kanunun emrettiği işleri belirtmek üzer8, kanunlara aykırı olmamak şartıyla V8 Danıştayın incelenmesinden geçirtilerek Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılırlar.

ÜıHHîil Tüzükler, Cumhurbaşkanı tarafından imzalanırlar ve Resmi Gazete'de yayımlanırlar.

Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletierle ve w milletlerarası kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların >■ Yönetmelikler onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir Yönetmelikler başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüze! kanunla uygun bulmasına bağlıdır. Usulüne göre yürürlüğe kişilerin kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara Kuvvet derecesi bakımından kanunların başında aykırı olmamak şartıyla çıkarıldıkları yazılı hukuk "Anayasa" gelir. Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz. kurallarıdır. "Anayasa hükümleri yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri Yazısız Kaynak: Örf ve Adet Hukuku bağlayan temel hukuk kurallarıdır". Pozitif hukukun yazılı kaynakları yanında yazısız, yani yazılı olmayan kaynağı da vardır ki, bu kaynağa örf Kanun Hükmünde Kararnameler ve adet hukuku denilmektedir. Kanun hükmünde kararnameler, Türkiye Büyük Millet Hukukun bazı bölümlerinde, örneğin ceza hukukunda Meclisinin bir kanunla yetki vermesi üzerine Bakanlar örf ve adet hukukunun kaynak olması asla söz konusu Kurulu tarafından belli konuları düzenlemek amacıyla değildir. Kanunla belirlenmemiş olan suç ve cezanın örf çıkarılan yazılı hukuk kurallarıdır. ve adetle ortaya konulmasına imkan yoktur. Buna

fîilgiNotuf Kanun hükmünde karamameler, Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girerler.

karşılık, hukukun bazı bölümlerinde, örneğin medeni hukuk, ticaret hukuku ve devletler umumi hukukunda örf ve adet hukuku kuralları, yazılı kaynakların yanında tali kaynak olarak önemli rol oynamaktadır. Medeni hukuk bakımından örf ve adet hukukunun tali kaynak olması demek, hakimin medeni hukuka ilişkin bir anlaşmazlığı çözümlerken ilk defa yazılı kaynaklara

100-

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

başvurması ve anlaşmazlığı çözümlemeye yarayacak hukuk kuralını orada araması, yazılı kaynaklarda bir hukuk kuralı bulamadığı takdirde ikinci olarak örf ve adet hukukuna. yani yazısız kaynağa başvurması demektir. Hakim ilk defa yazılı kaynaklara başvurmak zorunda olduğu içindir ki, yazılı kaynaklara asli kaynaklar da denilmektedir.

ÇOZUMLU ONU KAVRAMA TESTİ

1. Anayasa Mahkemesi'ne göre, bir Kanun Hükmünde Kararnamenin, konusu yönünden aşağıdaki niteliklerden hangisini taşımaması gerekir?

Yardımcı Kaynaklar Yardımcı kaynaklardan biri bilimsel görüşler, diğeri ise yargısal kararlardır. Hakim, önüne gelmiş olan bir anlaşmazlığı çözümlerken bu kaynaklara mutlaka başvurmak zorunda olmayıp dilerse bunlardan faydalanabilir; yani bu kaynaklar mecburi nitelikte kaynaklar değildir.

A) B) C) D) E)

Önemli olma Kısa süreli olma Uzun süreli olma Sosyal ve ekonomik haklarla ilgili olma Zorunlu olma

Bilimsel Görüşler Bilimsel görüşler genellikle tartışmalı olan hukuki konularda hukuk bilgilerinin ileri sürmüş oldukları görüş, düşünce ve kanaatlerdir. Buna doktrin veya öğreti denilmektedir.

2.

Anayasa Mahkemesi'nde doğrudan iptal davası açma hakkına aşağıdakilerden hangisi sahiptir? A) B) C) D) E)

Yargısal Kararlar Yargısal kararlar, mahkemelerin vermiş oldukları kararlarda bir sorunun çözümlenmesinde yardımcı rol oynarlar.

Siyasi partiler TBMM üye tamsayısının en az 1/5'i TBMM üye tamsayısının en az 1/3 'ü Başbakan Bakanlar Kurulu

o co

3.

Aşağıda sayılanlardan hangisi görevlerinden biri değildir? A) B) C) D) E)

4.

TBMM'nin

Kanun koymak, değiştirmek, kaldırmak Sıkıyönetim ilan etmek Bütçe ve kesin hesap kanun tasarılarını görüşmek ve kabul etmek Bakanlar Kurulu'na belli konularda KHK çıkarma yetkisi vermek Savaş ilanına karar vermek

Aşağıda tüzükler için verilen bilgilerden hangisi yantıştır? A) B) C) D) E)

Kanunların uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri belirtmek üzere çıkarılır. Kanunlara aykırı olamazlar. Kanunların boşluğunu doldururlar. Danıştay'ın incelemesinden geçerler. Bakanlar Kurulu'nca çıkarılır.

101

-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ 5.

Bölge idare mahkemesi için aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

9. Aşağıdakilerden hangisi Cumhurbaşkanlığına bağlı kuruluşlardan biridir?

A) Adalet Bakanlığı'nca kurulur. B) İdare ve vergi mahkemesinin tek hakimle verdiği kararlara karşı yapılan itirazları kesin olarak karara bağlar. C) Verdiği nihai kararlara karşı Danıştay'da temyize gidilebilir. D) Yargı çevresindeki idare ve vergi mahkemeleri arasında çıkan görev ve yetki uyuşmazlıklarını kesin karara bağlar. E) Bir başkan ve iki üyeden oluşur.

6.

A) B) C) D) E)

Devlet Denetleme Kurulu Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Rekabet Kurumu Türk Dil Kurumu

10. Kurallar hiyerarşisinin en üst sırasındaki norm hangisidir? A) B) C) D) E)

Aşağıdakilerden hangisi Cumhurbaşkanının Anayasada belirtilen görev ve yetkileri arasında ver almaz? A) B)

Üniversite rektörlerini seçmek Radyo Televizyon Üst Kurulu üyelerini seçmek ve atamak C) Yükseköğretim Kurulu üyelerini seçmek D) Kanunları yayımlamak E) Milletlerarası antlaşmaları onaylamak ve çg "o yayınlamak (X.

Anayasa Tüzük Yönetmelik Kanun KHK

11. Aşağıdakilerden hangisi Medeni Hukuka girmez? A) B) C) D) E)

Kişiler Hukuku Miras Hukuku Sigorta Hukuku Eşya Hukuku Aile Hukuku

UU Q CO

(fi

7. Aşa ğıda k ilerde n ha ngis i, ilk k e z 19 82 Anayasasıyla Cumhurbaşkanına tanınan yetkilerden biridir? A) Başbakanın teklifi üzerine bakanların görevlerine son vermek, B) Kanunları tekrar görüşülmek üzere TBMM'ye geri göndermek C) Milletlerarası antlaşmaları onaylamak ve yayımlamak D) Kanunların Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinde iptal davası açmak. E) Milli Güvenlik Kuruluna başkanlık etmek.

8. Aşağıdakilerden hangisinin yönetmelik çıkarma yetkisi yoktur? A) B) C) D) E)

Enerji Piyasası Kurulunun Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun Rekabet Kurumunun Diyanet İşleri Başkanlığının Karayolları Genel Müdürlüğünün

o_

12. Yargı yetkisi kim tarafından kullanılır? A) B) C) D) E)

Cumhurbaşkanı Bakanlar Kurulu Bağımsız mahkemeler Adalet Bakanlığı Başbakan

13. Aşağıdakilerden hangisi adli yargı türü içerisinde yer almaz? A) B) C) D) E)

Vergi mahkemesi Sulh ceza mahkemesi Asliye hukuk mahkemesi Sulh hukuk mahkemesi Ağır ceza mahkemesi

14. Aşağıdaki hukuk dallarından hangisinde örf ve adete ver verilmez? A) Özel Hukuk Borçlar B) Hukuku Ceza Hukuku C) Medeni Hukuk Ticaret D) Hukuku E)

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

102-

15. Aşağıdakilerden hangisi bilimsel içerisinde yer almaz? B) Monografiler A) Makaleler C) Sistematik eserler D) Kitaplar

görüşler

ÇÖZÜMLER Anayasa Mahkemesi'ne göre, KHK'lerin konu yönünden kısa süreli oiması, önemlilik, zorunluiuk ve ivedililik gibi anayasada belirtilmeyen şartlar taşıması gerekir.

E) Otobiyografiler

(Cevap C) Anayasa md. 150'ye göre göre iptal davası açabilme hakkı, Cumhurbaşkanına, iktidar ve ana muhaiefeı partisi meclis grupları TBMM üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki üyelere aittir.

16. Bir fiilin Ceza Kanununda yazılı ilkeye uygun olmasına ne ad verilir? A) Manevi unsur C) B) Maddi unsur Kanuni unsur E) Kast D) Taksir 17. Laiklik ilkesi hangi tarihte ve anayasamızda ilk kez 1924 tarihinde yer almıştır? 1929 tarihinde A) 1924Anayasasında, 1923 tarihinde B) 1924Anayasasında, 1937 tarihinde C) 1921 Anayasasında, 1960 tarihinde

(Cevap B) Anayasa md.122'ye göre sıkıyönetim ilan etmeye Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu yetkilidir.

hangi

(Cevap B) Tüzükler Anayasa md.115/7'e göre kanunun uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri belirtmek üzere çıkarılır. Yani tüzük kanun boşluğunu dolduramaz.

D) 1924 Anayasasında, E) 1960 Anayasasında,

(Cevap C) 18. Aşağıdakilerden değildir?

hangisinin yaptırımı manevi

A) Ahlâk kurallarının B) Hukuk kurallarının C) Din kurallarının D) Görgü kurallarının E) Ekonomi kurallarının 19. 1982 Anayasasına göre, aşağıdakilerden hangisi TBMM'nin görev ve yetkilerinden biri değildir? A)

Anayasada öngörülen nedenlerle yurdun bir yerinde veya bütününde sıkıyönetim ilan etmek B) Genel ve özel af ilanına karar vermek C) Savaş ilanına karar vermek D) Milletlerarası antlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak E) Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde karamame çıkarma yetkisi vermek

o 0J

İYUK md. 46 Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarını temyiz edebilir. Dolayısıyla Bölge idare mahkemesinin kararlarına karşı temyiz yoluna başvurulamaz. (Cevap C) Cumhurbaşkanının Görev ve Yetkileri; • TBMM'yi gerektiğinde toplantıya çağırmak • TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar vermek • Yabancı devletlere Türk Devletinin temsilcilerini göndermek • Milletlerarası anlaşmaları onaylamak • TSK'nın kullanılmasına karar vermek • Devlet Denet. Kurulu üyelerini ve Başkanını atamak • YÖK üyelerini seçmek • Üniversite rektörlerini seçmek • Anayasa Mahkemesi üyelerini seçmek • Danıştay üyelerinin dörtte birini seçmek (Cevap B)

20. Aşağıdakilerden hangisi, hukuk tanımının temel unsurlarından biridir? A) B) C) D) E)

Maddi yaptırım Acımak İyilik etmek Toplumdan soyutlamak Yoksunluk

Başbakanın teklifi üzerine bakanların görevlerine son vermek ilk kez 1982 Anayasasıyla Cumhurbaşkanına tanınan yetkilerden biridir. (Cevap A) Kamu tüzel kişileri yönetmelik çıkarabilir. Oysa Diyanet İşleri Başkanlığının yönetmelik çıkarma yetkisi yoktur. (Cevap D)

-TEMEL YURTTAŞUK BİLGİSİ9. Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak kurulan "Devlet Denetleme Kurulu"nda, idarenin hukuka uygunluğunun, düzenli ve verimli şekilde yürütülmesinin ve geliştirilmesinin sağlanması amacıyla her türlü inceleme, araştırma ve denetlemeter yapılır. (Cevap A) 10. Hukuk kuralları arasında bir sıralanış, bir kademelenme vardır. Hukuk kuralları birbirinin içindedir. Bir hukuk kuraiı kendisinden üstün bir başka kurala uymak zorundadır. Bu basamaklar içinde en üst kural devletin temellerini oluşturan Anayasa kurallarıdır. (Cevap A) 11. Medeni hukuk, düzenlemekte olduğu ilişkilerin mahiyetlerine göre beş kısma ayrılır. Bunlar: kişiler hukuku, aile hukuku, miras hukuku, eşya hukuku ve borçlar hukukudur.

103

16. Kanunİ unsur, fiilin ceza kanununda yazılı tanıma uygun olmasıdır. Maddi unsur, harici bir fiilin varlığıdır. Manevi unsur, fiilin kusuru bir irade tarafından yaratılmış olmasıdır ki, buna da kısaca kusurluluk denilmektedir. Kast, "kanunun suç saydığı bir eylemi ve onu meydana getirecek hareketin sonuçlarını bilerek ve isteyerek işlemek iradesi"dir. Taksir ise, "idare olarak işlenen bir icra ya da ihmal eyleminden, fail tarafından istenmemiş olmalarına karşın, kanunun cezalandırdığı sonuçların meydana gelmesi halidir". (Cevap C) 17. İlkeler 1924 anayasasında 5 Şubat 1937'de yapılan bir değişiklikle Anayasaya konmuştur. Söz konusu maddede yapılan değişiklik: "Türkiye Devleti Cumhuriyetçi, milliyetçi, haikçı, devletçi, laik ve inkılâpçı'dır, resmi dili Türkçe'dir, makamı Ankara şehridir."

(Cevap D) (Cevap C) 18. Verilenlerden hukuk kurallarının yaptırımı manevi 12. Anayasamıza göre, yargı yetkisi Türk Milleti adına değildir. Hukuk, sosyal hayatta kişiler ile kişiler veya bağımsız mahkemelerce kullanılır. Hakimler kişiler ile toplum arasındaki ilişkileri düzenleyen, görevlerinde bağımsız olup Anayasaya, kanuna, maddi yaptırımlı, yani uyulması zorunlu kuralların hukuka ve vicdani kanatlarına göre hüküm verirler. __ bütününden ibarettir. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi yargı yetkisinin -^ (Cevap B) kullanıimasında mahkemelere ve hakimlere emir ve g 19. Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve ^ (Anayasamızın 87. mad): telkinde bulunamaz. a? "Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri, (Cevap C) -| kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; 13. Adli yargı, adli mahkemelerdeki yargıdır. Adli yargı,: O Bakanlar Kurulunu ve bakanları denetlemek; medeni yargı ve ceza yargısı olmak üzere ikiye ayrılır. Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde Böylece yargılama hukuku da medeni yargılama karamame çıkarma yetkisi vermek; hukuku ve ceza yargılama hukuku şeklinde ikili bir ayrıma tabi tutulur. Bütçe ve kesin hesap kanun tasarılarını görüşmek ve kabul etmek; (Cevap A) Para basılmasına ve savaş ilanına karar vermek; 14. Ceza hukukunda örf ve adet hukukunun kaynak olması asla söz konusu değildir. Kanunla Milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını uygun belirlenmemiş olan suç ve cezanın örf ve adetle bulmak, belirlenmesine imkan yoktur. Buna karşılık, hukukun TBMM üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun bazı bölümlerinde, örneğin medeni hukuk, ticaret kararı ile genel ve özel af ilanına karar vermek ve hukuku ve devletler umumi hukukunda örf ve adet Anayasa'nın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri hukuku kuralları, yazılı kaynakların yanında tali kullanmak ve görevleri yerine getirmek. kaynak olarak önemli rol oynamaktadır. Maddede öngörülen diğer görevler arasında Cumhurbaşkanmı seçmek görevi de vardır. (Cevap C) Sıkıyönetim ve olağanüstü hal KHK'ları Cumhurbaşkanının Başkanlığında toplanan Bakanlar 15. Bilimsel görüşler genellikle tartışmalı olan hukuki Kurulu tarafından çıkarılır. konularda hukuk bilgilerinin ileri sürmüş oldukları (Cevap A) görüş, düşünce ve kanaatlerdir. Buna doktrin veya 20. Hukuk, sosyal hayatta kişiler ile kişiler veya kişiler ile öğreti denilmektedir. Makaleler, monografiler, toplum arasındaki ilişkileri düzenleyen, maddi sistematik eserler, kitaplar bilimsel görüşler içerisinde yaptırımlı, yani uyulması zorunlu kuralların yeralır. bütününden ibarettir. (Cevap A) (Cevap E)

-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

104-

ÇOZUMLU KONU KAVRAMA TE5Tİ

Miras Hukuku, Medeni Hukukun bir daiıdır ve mirasa ilişkin uyuşmazlıklar hukuk mahkemeierinde görülür. (Cevap B)

1. Aşağıdakilerden hangisi, 1982 Anayasası'nda yer alan laiklik ilkesinin gereklerinden biri değildir? (99 DMS OÖ) A) B) C) D) E)

4. 1982 Anayasası'na göre aşağıdakilerden hangisi

Dini inanç özgürlüğünün sağlanması Resmi bir devlet dininin olmaması Devletin, din hizmetleriyle ilgilenmernesi Devlet yönetiminin herhangi bir dinin vesayeti altında bulunmaması Din özgürlüğünün kötüye kullanılmaması

Cumhurbaşkanı'nın yetkilerinden değildir? (2004 KPSS) A) Kanun değişikliklerini gerek gördüğünde halk oyuna sunma B) Anayasa mahkemesine iptal davası açma C) Üniversite rektörlerini atamak D) Yabancı devletlere Türkiye devletinin temsilcilerini göndermek E) Devlet Denetleme Kurulu başkanını ve üyelerini atamak

Gerek 1961 Anayasası'nda gerekse 1982 Anayasası'nda Diyanet İşleri Başkanlığı'na yer verilmiştir. Bu kanunun başlıca amacı dini duyguların sömürülmemesi için dini konularda halkı aydınlatmaktır.

(Cevap C) o

Cumhurbaşkanı gerekli gördüğünde "Kanun değişikliklerini" deği! "Anayasa değişikliklerini" halk oyuna sunabilir. (Cevap A)

2. 1982 Anayasası'na göre, aşağıdakilerden hangisi g yüksek mahkemelerden biridir? (99 DMS OÖ) g o CNJ

A) B) C) D) E)

Bölge Idare Mahkemesi ^" Yüksek Hakem Kurulu Devlet Güvenlik Mahkemesi Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Uyuşmazlık Mahkemesi

BilgiNotu j 5

Anayasaya göre Yüksek Mahkemeler; Anayasa mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek Mahkemeleri ve Uyuşmazlık Mahkemesidir. (Cevap E)

3. Aşağıdakilerden hangisi nedeniyle açılacak dayalara ceza mahkemeleri bakmaz? (99 DMS OÖ) A) Dolandırıcılık B) Miras C) Hırsızlık D) Yaralama E) Cinayet

Anayasa değişikliği teklifi, beşte üç veya daha fazla fakat üçte ikiden az oyla kabul edildiği takdirde Cumhurbaşkanının kanunu tekrar görüşülmek üzere Meclise iade etmesi veya kanunun halk oyuna sunulması gibi iki ihtimal ortaya çıkar. Cumhurbaşkanının iadesi halinde anayasa değişikliği sürecinin devam edebilmesi için, meclisln bu kanunun üye tam sayısının en az üçte iki çoğunluğu ile aynen kabul etmesi gerekir. Bu durumda Cumhurbaşkanı kanunu ya halk oyuna sunabilir, ya da onaylayarak kesinleştirebilir. Cumhurbaşkanı beşte üçle üçte iki arasında oyla kabul edilmiş bir anayasa değişikliğini iade etmezse halk oyuna sunulması zorunludur. Anayasa değişikliğine dair kanun meclisteki oylamada üçte iki veya daha büyük bir çoğunlukla kabul edildiği takdirde ise üç ihtimal ortaya çıkmaktadır. Halk oyuna sunmak, onaylayarak kesinleştirmek meclise iade etmek.

105

-GÜNCEL: TÜRKİYE'NİN SOSYO-EKONOMİK KONULARU

GÜNCEL | Türkiye'nin Sosyo-Ekonomik Yapısına Genel Bakış 1 Bildiğiniz gibi KPSS'de 60 sorudan oiuşan Genel Kültür Testi'nin 3 sorusu "Güncel Bilgiier" adıyla nitelendirdiğimiz Türkiye ve dünya ile ilgili sosyoekonomik konular kapsamında olmaktadır. Bu bölümün çerçevesini çok kesin çizgilerle sınırlandıramamakla birlikte, geçmiş yıllarda sorulan soruları göz önüne alarak genel bir çerçeve belirleyebiliriz.

I.Birleşmiş Milletler ll.Ba.ti Avrupa Birliği lll.İslam Kalkınma Bankası IV.Karadeniz Ekonomik işbirliği Teşkilatı Türkiye, yukarıdaki kuruluşlardan hangilerinde kurucu üye olarak yer almıştır?

Bu kapsamda ekonomi, nüfus, turizm, eğitim, tarım, ormancıiık, çevre sorunları, deprem, sağlık konusundaki önemli bilgiler ve gelişmeler özet şekilde sunulacaktır.

A) Yalnız I B) Yalnız IV D)l, III, IV E)ll, I Hv el V

C) II ve III

Konuya geçmeden önce, 2005 KPSS'de sorulan Güncel Bilgiler sorularını ve çözümlerini gözden geçirelim.

tn

"tr. oıu Q

1. Türkiye'yi IMF ile ilişkilerde aşağıdakilerden m hangisi temsil etmektedir? (2005 KPSS) A) Devlet Planlama Teşkilatı B) TC Merkez Bankası C) Hazine Müsteşarlığı D) Dış Ticaret Müsteşarlığı E) Maliye Bakanlığı

"5 >■

Türkiye; seçeneklerde belirtilen Batı Avrupa Birliği hariç diğer örgütlere (Birleşmiş Milletler, islam Kalkınma Bankası, Karadeniz Ekonomik işbirliği Teşkilatı) üyedir. Ancak bunlardan sadece Karadeniz Ekonomik işbirliği Teşkilatı'nın kurucu üyesidir. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilâtı (KEİT) Türkiye'nin inisiyatifiyle, 25 Haziran 1992 tarihinde İstanbul'da düzenlenen Zirve Toplantısıyla resmen işlerlik kazanmıştır. (Cevap B)

ÇÖZÜM: Türkiye'yî IMF ile ilişkilerde Hazine Müsteşarlığı temsil etmektedir. IMF, Uluslararası Para Fonu (Intemational Monetary Fund): 1944 yılında uluslararası para sisteminin esaslarını belirleyen Bretton VVoods Anlaşması gereğince kurulmuş ve 1 Mart 1947'den itibaren fiilen çalışmaya başiamıştır. Merkezi VVashington'dadır. Türkiye IMF'ye 11 Mart 1947 tarihinde üye olmuştur. İlk stand-by anlaşmasının yapıldığı tarih 1 Ocak 1961. Türkiye 43 yılda IMF ile 18 kez stand-by anlaşması yaptı. 18 stand-by'da toplam 47 milyar dolar kaynak kullandı. IMF'ye 2005 yılı itibariyle 184 ülke üyedir. (Cevap C)

Bankalar Kanunu'na göre Türkiye'de banka açma yetkisini B) Bankalar Birliği aşağıdakilerden hangisi verir? D) Sermaye Piyasası Kurulu A) Bakanlar Kurulu C) Maliye Bakanlığı E) TC Merkez Bankası

Ç&M&Ms Türkiye'de bir bankanın kurulması ya da yurtdışında kurulmuş bulunan bir bankanın Türkiye'de bir şubesinin açılmasına Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun en az 5 üyenin olumlu oyuyla aldığı karara dayanarak yapacağı öneri üzerine Bakanlar Kurulu tarafından izin verilir. Kuruluş ya da Türkiye'de şube açılmasına ilişkin izinler izin tarihinden itibaren 1 yıl içinde faaliyete geçilmemesi durumunda geçersiz olur. (Cevap A)

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

106-

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi aşağıdaki kuruluşlardan hangisine bağlıdır?

4. A) Avrupa Konseyi

2000 yılında yapılan 14. Genel Nüfus Sayımına göre önemli sonuçlar aşağıda belirtilmiştir: » 1927 yılında yakl aş ık 13 milyon 600 bin ol an nüfusumuz 73 yılda beş kat artış göstermiştir.

B) Avrupa Birliği

C) Batı Avrtıpa Birliği D) NATO

» Nüfus artış hızı azalmaktadır. Yıllık nüfus artış hızı, 1980-1985 döneminde binde 24.9, 1985-1990 döneminde binde 21.7 iken 1990-2000 döneminde binde 18.3'e düşmüştür.

E) Birleşmiş Milletler

Avrupa Konseyi'ni kuran Londra Antlaşması'nı 5 Mayıs 1949'da 10 Avrupa ülkesi imzalamıştır. Avrupa Konseyi'nin belkemiğini oluşturan Avrupa ins an Hakları Sözleşmesi (AİHS) ise 4 Kasım 1950'de Roma'da imzalanmıştır. Türkiye, Avrupa Konseyi'ne, kuruluşundan üç ay sonra Yunanistan ve İzlanda ile birlikte Ağus tos 1949'da davet eclilerek, bu örgütün kurucu üyeleri arasında yer almıştır. Avrupa Konseyi'nin Organları

» 1945 yıtından sonra ilk kez 1990-2000 döneminde nüfus artış hızı binde 20'nin altına düşmüştür. » Türkiye'nin yaş ve cinsiyet piramidi (nüfus piramidi) incelendiğinde, çocuk ve genç nüfusun fazla olması dikkati çeker. Nüfusun % 551, 0-24 yaş dilimindedir. 25-39 yaş dilimi ise, nüfusun yaklaşık % 7'sini oluşturmaktadır. 65 ve daha yukarı yaşlardaki nüfus ise, ülke nüfusunun ancak % 4'lük payına sahiptir.

tİİÜTMB İYE'DŞNUF

1. Karar organı olan Bakanlar Komitesi,

Sayım tarihi

2. Danışma organı olan Parlamenter Meclis

Nüfus

Artış (%)

fLwwmm Yoğunluk

28.10.1927

13 648 270

20.10.1935

16158 018

21

21

20.10.1940

17820950

20 11

23

21.10.1945

18790174

22

24

22.10.1950 23.10.1955

20 947 188 24 064 763

28

31

23.10.1960

27 754 820

29

36

24.10.1965

31 391 421

25

41

25.10.1970

35 605 176

25

46

26.10.1975

40 347 719

25

52

12.10.1980

44 736 957

21

58

20.10.1985

50 664 458

25

65

21.10.1990

56 473 035

22

73

22.10.2000

67 803 927

18

88

2003 Tahmıni

70 847 000

2005 Tahmini

72 774 000

18

3. Yerel yönetimlerin geliştirilmesini amaçlayan Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi (YBYK). 4. Bir denetim organı olan Avrupa İns an Hakları Mahkemesi (Cevap A)

o ço Ülkemizd9 ilk nüfus sayımı 1927 yılında yapılmıştır. 'a TÜRKİYE'NİN DEMOGRAFİK YAPISI

Bu sayıma göre 13.648.270 olan nüfusun 3.305.879'u şehirlerde, 10.342.391 'i ise kırsal bölgelerde yaşıyordu. Son nüfus sayımı Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından 22 Ekim 2000 tarihinde uygulandı. 81 ilde yapılan bu sayımın sonucuna göre, ülkemizin nüfusu 67.803.927; il V9 ilç e merkezlerinin nüfusu 44.006.274, buc ak ve köyierin nüfusu ise 23.797.653 olarak belirlenmiştir. Türkiye, nüfus miktarı açısından komşuları arasında birinci sırada yer almaktadır. Ülkemizin nüfusu, İran dışındaki komşularının tamamının nüfusu kadardır. Avrupa ülkeieri ile kıyasladığımızda ise, 40 ülke içinde Almanya ve Rusya Federasyonu'ndan sonra üçüncü sırada yer almaktadır.

;İİ!İİİİ Devlet İstatistik Enstitüsü verilerine göre 2000 yılı itibariyle Türkiye'nin nüfusu 67.8 milyondur, Nüfus artış hızında son yıllarda azalma gözlenmektedir. Söz konusu verilere göre yıllık nüfus artış hızı binde 18.35 olmuştur. Türkiye'de nüfusun en önemli özelliklerinden biri genç olm as ıdır. T ürkiye dün yanın 9n hızlı k entl eş m e sürecindeki ülkelerinden biridir. Ticaret ve sanayiinin 9n fazla geliştiği bölge olan Marmara Bölgesi, 9n yüksek nüfus yoğunluğuna sahip olan bölgedir. Bunun dışında akarsu boylarında ve tarıma elverişli ovalarda da nüfus kalabalıklaşmaktadır.

27

Şehir (il ve ilçe Merkezleri) Nüfusu 1927-1950 döneminde şebirlerde bulunan nüfusun oranı önemli bir değişim göstermemiş, 1950 yılından sonra şehirlerde bulunan nüfusun oranı hızla artmıştır. Ülkemizd9 şehirlerde bulunan nüfus, köylerde bulunan nüfusa göre çok büyük bir hızla artmaktadır. 1990-2000 döneminde şehirlerde bulunan nüfusun yıllık artış hızı binde 26.8 iken köylerde bulunan nüfusun yıllık artış hızı binde 4.2'dir. 1927-2000 dönemi dikkate alındığında, ülkemizde 1985 yılından s onra ş ehirlerde bulunan nüfusun köylerde bulunan nüfustan daha fazla olduğu bir dönemin başladığı görülmektedir. Ülkemizde şehirlerde bulunan nüfusun oranı son on yılda önemli artış göstererek 1990 yılında yüzde 59 iken 2000 yılında yüzde 64.9'a yükselmiştir.

107

-GUNCEL: TURKIYE'NIN SOSYO-EKONOMIK KONULARI-

BÖLĞELERE GÖRE^EHİR VE KÖY NÜFÜSU VEİYIÜ.IKNÜFÜSİRTI 2000 Genel Nüfus Sayımı

Yıllık nüfus artış hızı %

BÖLGELER

j TOPLAM

ŞEHİR

Marmara

] 17 365 027

13 730 962

3 634 065

Ege

8 938 781

5 495 575

3 443 206

16,29 j

Akdeniz

8 706 005

5 204 203

3 501 802

21,43

KÖY

TOPLAM I ŞEHİR 26,69 |

Bolge Nüfusunun Turkiye Nüfusuna Oranı

KÖY

28,26

21,00

25,6

23,50

5,76

13,2

25,03

16,30

12,8

İç Anadolu

| 11 608 868

8 039 036

3 569 832

15,78 İ

22,59

1,96

17,1

Karadeniz

İ 8 439 213

4 137 466

4 301 747

3.65

21,48

-10,94

12,4

DoğuAnadolu

I 6 137414

3 255 896

2 881518

13,75 I

35,37

-6,10

9,1

Güneydoflu Anadolu | 6 608 619

4143136

2 465 483

24,79 i

36,57

7,67

9,7

44 006 274

23 797 653

18,28

26,81

4,21

100,0

TOPLAM

67 803 927

Bölgesel Dağılım 1990-2000 döneminde yedi coğrafi bölgenin tamamının nüfusu artmaktadır. Bölgeler arasında en yüksek artış hızı Marmara Bölgesinde, en düşük artış hızı ise Karadeniz Bölgesinde gerçekleşmiştir. 19902000 döneminde Marmara Bölgesinin yıllık nüfus artış hızı binde 26.7, Karadeniz Bölgesinin yıllık nüfus artış hızı binde 3.6'dır. Ülke genelindeki nüfusun yüzde 26'sının bulunduğu Marmara Bölgesi en fazla nüfusa sahip iken, nüfusun yüzde 9'unun bulunduğu Doğu Anadolu Bölgesi en az nüfusa sahiptir. Bölgeler arasmda şehir nüfus oranı en fazla olan bölge Marmara Böigesi iken en az olan bölge Karadeniz Bölgesidir. Marmara Bölgesindeki nüfusun yüzde 79'u, Karadeniz Bölgesindeki nüfusun ise yüzde 49'u şehirlerde bulunmaktadır. İllerin Nüfus Büyüklüğü 81 ilden toplam nüfusu en fazla olan ilk üç il sırasıyla İstanbul, Ankara ve izmir'dir. Bu illerden İstanbul'un toplam nüfusu 10.018.735, Ankara'nın toplam nüfusu 4.007.860 ve İzmir ilinin toplam nüfusu 3.370.866'dır. Bu illerin il merkezlerinin nüfusu, İstanbul'un 8.803.468, Ankara'nın 3.203.362 ve İzmir'in 2.232.265'tir. İstanbul ilindeki nüfus, ülke toplamındaki nüfusun yüzde 15'ini kapsamaktadır. Bir başka ifadeyle, ülkemizdeki her yüz kişiden 15'i İstanbul ilinde bulunmaktadır. İstanbul, Ankara ve İzmir illerindeki nüfusun çoğunluğu il merkezinde bulunmaktadır. İstanbul ilindeki nüfusun yüzde 88'i il merkezinde bulunmakta iken bu oran Ankara ilinde yüzde 80, İzmir ilinde ise yüzde 66'dır. Nüfus büyüklüğü en az olan ilk üç il Tunceli, Bayburt ve Kilis illeridir. Tunceli ilinin toplam nüfusu 93.584, Bayburt ilinin toplam nüfusu 97.358 ve Kilis ilinin toplam

nüfusu 114.724'tür. Bu illerin il merkezlerinin nüfusu sırasıyla Tunceli'nin 25.041, Bayburt'un 32.285 ve Kilis'in 70.670'tir. Tunceli, Bayburt ve Kilis illeri toplam nüfus açısından son on yıl içinde nüfusları azalan iller arasında yer almaktadır. İllerin Nüfus Artışı Son on yılda 81 ilden 66'sının nüfusu artarken 15'inîn nüfusu azalmıştır. Nüfusu azalan iller Artvin, Çorum, Edirne, Kars, Kastamonu, Kırşehir, Sinop, Sivas, Tunceli, Zonguldak, Bayburt, Bartın, Ardahan, Karabük ve Kilis'tir. 81 il içinde nüfus artış hızı en yüksek olan ilk üç ii sırasıyla Antalya, Şanlıurfa ve İstanbul'dur. 1990-2000 döneminde Antalya'nm yıllık nüfus artış hızı binde 41.8, Şanlıurfa'nın yıllık nüfus artış hızı binde 36.6 ve İstanbul'un yıllık nüfus artış hızı ise binde 33.1 olarak gerçekleşmiştir. 81 il içinde nüfus artış hızı en düşük olan ilk üç il sırasıyla Tunceli, Ardahan ve Sinop'tur. 1990-2000 döneminde Tunceli'nin yıllık nüfus artış hızı binde 35.6, Ardahan'ın yıllık nüfus artış hızı binde -20.2 ve Sinop'un yıllık nüfus artış hızı binde -16.2 olarak gerçekleşmiştir. Türkiye'nin demografik yapısı yıllar incelendiğinde, aşağıdaki özellikler çekmektedir: Nüfus miktarı hızlı bir şekilde artmaktadır. Genç nüfus yaşlı nüfustan daha fazladır. Erkek nüfus kadın nüfustan fazladır. Nüfusun eğitim düzeyi sürekli yükselmektedir. Ortalama insan ömrü uzama eğilimindedir. Kentsel nüfus giderek artmaktadır. Yoğun iç ve dış göçler yaşanmaktadır.

itibariyle dikkat

108-

-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGİSİ-

NÜFUS ARTIŞININ NEDENLERİ 1. Doğurganlık oranının yüksek olması: Doğurganlık, nüfus artışının doğal ve temel nedenidir. Doğurganlık, doğum yapabilecek yaştaki (15-49) kadınların doğurduğu ortalama çocuk sayısı olarak tanımlanabilir. Ülkemizde doğurganlık oranı, gelişmiş ülkelere oranla iki-üç kat daha yüksektir. Kırsal k9simlerd9 doğurganlık oranı, kentlere göre daha yüksektir. Türkiye'de eğitim düzeyi ile doğurganlık oranı arasında ters orantılı bir ilişki dikkat çekmektedir. Eğitim düzeyinin düşük olduğu kırsal bölgelerde doğurganlık oranı yüksek, eğitim düzeyinin daha yüksek olduğu kırsal yerlerde ise, doğurganlık oranı daha düşüktür. Bu durumun temel nedeni, aile planlamasının kırsal kesimde uygulanamamasıdır. Bir diğer neden ise, geleneksel aile anlayışıdır. 2. Bebek ölüm oranlarının azalması: Annebabaların çocuk sağlığı konusunda eğitilmeleri, sayısı artan ana-çocuk sağlığı m^rkezleri, sağlık personeli sayısının sürekli olarak artması, salgın hastalıklarla mücad9İ9 konusundaki başarılı faaliyetler vb. uygulamaların bir sonucu olarak, Cılk9mizd9 bebek ölümleri giderek azalmıştır. Sağlık alanındaki gelişmeler sonucunda, bebek ölüm hızı 1980-1985 döneminde binde 83 iken, 1995-2000 döneminde binde 39.a düşmüştür. Aynı dönemİ9r arasında doğuşta ortalama yaşam süresi 63 yıldan 69 yıla yükselmiştir. 3. Beslenme ve sağlık koşullarının iyileşmesi: Ülkemizin artan gelişmişlik düzeyin9 paralel olarak, besl^nme ve sağlık koşulları da günd^n güne gelişmektedir. 4. Dış ülkelerden göç alma: Osmanlı döneminde geniş bir coğrafyaya yayılan Türkler, 1923'ten itibaren çeşitli sebeplerle Türkiye'ye dönmüşlerdir. İkili anlaşmalar, nüfus mübadelesi, tecrit veya başka sebeplerle, 1927-2004 yılları arasında 2.2 milyon kişi Türkiye'ye gelmiştir. HIZLI NÜFUS ARTIŞININ YOL AÇTIĞI SORUNLAR 1. Kırsal Kesimden Kentlere Yoğun Göç

Aslında gelişen sanayinin işgücü ihtiyacı açısından göç normal ve hatta faydalıdır. Ancak göçlerin gelişmişlik düzeyine oranla daha hızlı olması çok ciddi sorunlara yo! açan sosyal bir sorun olmaktadır. Yoğun göçlerin yoi açtığı başlıca sorunlar aşağıda belirtilmiştir. a. Alt yapı yetersizliği: Yol, su, eiektrik, kanalizasyon gibi altyapı tesislerinin yetersizliği b. Ulaşım sisteminin tıkanması c. Polisiye olaylardaki artış d. Çevre kirliliği e. Eğitim ve sağlık hizmetlerinin aksaması 2. Konut yetersizliği: Konut sayısındaki artış, nüfus artışına yetişememektedir. Konut yetersizliği beraberinde gecekondulaşma, çarpık kgntleşme, devlet arazisinin yağmalanması gibi sorunlara yol açmaktadır. 3. Tarım alanlarının azalması: Meskenler, fabrikalar ve yolların verimli topraklar üz^rine yapılması, ekonomisi tarıma dayalı olan ülkemiz için çok ciddi bir tehlike oluşturmaktadır. 4. Çevre sorunları: Nüfusun hızlı artması, kentlere olan yoğun göç, denetimlerin yetersîzliği gibi bir çok faktörün etkileşiminin sonucu olarak, hava-su-toprak V9 S9s kirliliği ortaya çıkmaktadır. Çevre kirliliği beraberinde orman-su-toprak-maden gibi doğal kaynakların azalmasını V9 ayrıca ruh sağlığının bozulmasını da getirmektedir.

5. İşsizlik İşsizlik, bir çok sosyal problemi beraberind9 getiren önemli bir sorundur. Ülkemizde artma eğiliminde olan yüksek bir işsizlik oranı vardır.

TÜRKİYE'DE İŞSİZLÎK ORANLARI

io.o --; 8.0 4 6.0 --. 4.0 -İ

Kırsal Nüfus: Nüfusu 10.000'den az olan yerieşim yerleri kırsal yerleşmeler, bu yerleşmelerin nüfusu da kırsal nüfus olarak tanımlanır. Kentsel Nüfus: Nüfusu 10.000'cten fazla olan yerleşmeler k9nt yerleşmeleri, buralarda yaşayan nüfus ise kentsel nüfus olarak ifade edilir. Kırsai k^simdeki doğurganlık oranı kentlere göre daha yüksek olmasına rağmen, kentlerdeki nüfus artışı kırsal bölgelere göre daha fazladır. Çünkü Türkiye'de kırsaldan kente doğru akan hıztı bir göç vardır.

2.0 -:

0.0 Jo>

cr>

CD



TÜRKİYE'DE KÖYDEN KENTE GÖÇ 1950'li yıllarda, iç göçün sebebi sanayileşme ve kalkınma olarak bilinmektedir. Bu yıllarda şehirleşme hızı %2.5 iken 1975 yılında %6'nın üstüne çıkmıştır. Şehirdeki istihdam o.rtamı, eğitim ve sağlık kurumlarının varlığı ve şehir hayatının çekiciliği kentleri cazibe m^rkezi haline getirmiş ve kırsal bölgeden şehre doğru nüfus hareketini

-GUNCEL: TURKIYE'NİN SOSYO-EKONOMIK KONULARI-

hızlandırmıştır. Diğer taraftan veraset yoluyla toprakların parçalanması , verimli toprakların daha az sayıdaki çiftçilerin elinde toplanması ve fakirleşme köylerden kaçış sebebi arasında sayılabilir. 1980 yılından sonra ise doğu ve güneydoğu böigelerindeki terör nedeniyle can ve mal güvenliğinin kalmayışı göçün en büyük etkeni haline gelmiştir. Göçün itici nedenleri: -Son yıllarda tarımda makineleşmenin yaratmış olduğu boş iş gücü. -Kırsal alanda nüfus artışına bağlı olarak arazi bölüşümünün yaratmış olduğu yoksulluk. -İstihdam olanaklarının olmayışı ve işsizliğin getirmiş olduğu tedirginlik.

-Çok sayıda ilçe ve köyün GAP Projesi'nden dolayı baraj göl havzaları altında kalması, diğer kırsal alanlarda ise terk edilen köylerde kalan az nüfusun da artık kurtuluşu şehirde görmesi

109

Türkiye nüfusu giderek yaşlanıyor! Türkiye'deki yaşlı nüfusu gün geçtikçe artıyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre 1985'teki nüfus sayımında 65 yaş üzeri nüfus, toplam nüfusun yüzde 4,2'sini oluştururken, 1990'da bu oran 4,3'e, 1995'te 4,7'ye, 2000'de ise yüzde 5,6'ya yükseidi. 2005 yılında 6,3 olan 65 yaş üzeri nüfus yüzdesinin 2010 yılında 7,1'e yükselmesini bekleniyor. Bunun nedeni ise ortalama yaşam süresinin uzaması olarak gösteriliyor. Nüfus Artış Hızı Yılllardır bebek ölüm hızını düşürmek, doğum kontrolunü yaygınlaştırmak ve nüfus artışını kontrol altına almak isteyen Türkiye bu amacına doğru ilerliyor. Sağlık Bakanlığı'nı yaptığı bir araştırmaya göre ülkedeki doğunganlık oranı yüzde 2,6'dan 2,2'ye gerilerken, b9bek ölüm hızı da binde 42'den 28'e düştü. TURKİYE NÜFUSU VE AVRUPA BİRLİĞİ

-Terör olayları

Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi'nin karar alma organlarında nüfus çok önemli bir unsurdur. Bu ve benzeri kuruluşların parlam^ntolarında ülkeierîn temsil -Kentlerin sahip olduğu olanakların yaratmış olduğu ,__ durumları nüfuslarına göre belirlenir. Türkiye bugün AB'ye cazibe; ~ tam üye olsaydı, Avrupa Parlamentosu'nda Almanya ve tr i ingiltere (99 milletvekili var)'den sonra Fransa ve İtalya ile UJ i -İşarayışı, eşit (87 milletvekili var) düzeyde milletvekiline sahip C/î -Çocuklarına daha iyi bir gelecek hazırlama isteği, w olacaktı. 2014 yılında Türkiye, o zamana kadar AB'ye tam üy9 olursa, Almanya ile birlikte, Avrupa Parlamentosu'nda -Kaliteli eğitim ve sağlık olanaklarından faydalanma en çok milletvekili bulunduran ülke olacaktır. beklentisi, Ayrıca Avrupa Birliği'nin esas karar organı niteliğindeki -Mutlu bir yaşam sürme düşüncesi, Bakanlar Konseyi'nde kararlar ağırlıklı oylama ile alınır. Oy hakkı nüfus ile doğru orantılıdır. Kentte daha güvende olma hissi, Göçün çekici nedenleri:

Sosyal güvence arayışı -Kitle iletişim ve ulaşım tekniklerinde ve olanaklarında meydana gelen değişme ve gelişmeler. -Göç etme, yer değiştirme (insani) eğilimi ki bu da göçün evrensel nedenidir. Bölgeler İtibariyle Net Göç Oranları 1985 - 90 yılları arasında en fazla göç alan bölgelerimizin başında Marmara Bölgesi (yılda ortalama binde 69) gelmekte olup, bu bölgemizi sırasıyla Ege Bölgesi (yılda ortalama binde 25.5) V9 Akdeniz Bölgesi (yılda ortalama binde 20) izlemektedir. En fazla göç veren bölgelerimiz ise sırasıyla; Doğu Anadolu (yılda ortalama binde eksi 82), Karadeniz (yılda ortalama binde eksi 53), Güneydoğu Anadolu (yılda ortalama binde eksi 30) ve iç Anadolu'dur (yılda ortalama bindeeksi 16).

Türkiye, AB'ye üye olduğunda büyük olasılıkla en büyük ülkelerle aynı gruba girecek ve 10 oya sahip olacaktır. Yani nüfusunun büyüklüğünün de etkisiyle Avrupa'nın en etkili ülkelerinden biri haline gelecektir.

110

-GUNCEL: TURKIYE'NIN SOSYO-EKONOMIK KONULARI-

-356.159

19.94

Akdeniz B.

6^124316

7.026.489 5.347.659

-671.255

131.117 -

-82.22

D.Anadolu B.

5.170.031

7.595.221

-381.698

432.390

25.52

EgeB.

6.746.769

5J 58.013^

-355.819

]_82.981_

-30.33 -

G.Anadolu B.

4.346.947

9.942.793

-821.715

-144.166

15.67

iç Anadolu B.

9.216.834

8/1 07.253 _

-793.984 -

-150.106

-53.28

684.543

Karadeniz B.

7.962.047

13295^60^

Marmara B.

1J.097^514_

56.473.035

Türkiye

50.664.458

487.276

564.679 211.653 671.609

1-525.195 4.065.173

840.652

3. Türkiye'de nüfusun köy ve kentlere dağılımı inc elendiğinde, kents el nüfus oranının giderek arttığı görülmektedir.

ÇOZUMLU KOHU KAVRAMA TESTİ

1.

68.93

-4.065.173

Bu durumun temel hangisidir?

aşağıdakilerden

Aşağıdakilerden hangisi, Türkiye'nin nüfus yapısının belirleyici özelliklerinden biri değildir?

A)

Köyden kente göç

Nüfus artış hızının dünya ortalamasına yakın

B)

Doğurganlık oranının kentlerde yüksek olması

olması

C)

Ekonomik sebepler

Bebek

D)

Yurtdışından Türkiye'ye doğru yapılan göç

E)

Ulaşım olanaklarının gelişmesi

A) B)

ölüm oranının dünya ortalamasınm

üstünde olması C)

Doğum oranının

Doğu'dan

Batı'ya doğru "o

gidildikçe düşmesi D)

Türkiye'nin göç alan ve göç veren bir ülke olması

E)

Genç nüfus oranının ç alışma yaşındaki nüfus oranını aşması

£T LU Q

£0 CL ^C 2§

Nüfus artış hız ının en y üksek v e en düşük olduğu bölgeler aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?

. : * ■

" 5 Ui >■

En Yüksek 2.

nedeni

Türkiye'deki nüfus artış hızı konusunda aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

A) B)

Ege Böl.

C)

Marmara Böl. Anadolu Böl. Karadeniz Böl. Marmara Böl. Ege Böl.

A)

Nüfus artış hızı giderek hızlanmaktadır

D)

B)

Nüfus artış hızı giderek yavaşlamaktadır

E)

C)

Nüfus artış

hızı

En Düşük

Akdeniz Böl. Doğu Anadolu Böl. Güney Doğu Anadolu Böl. Karadenlz Böl. Doğu

1995-2000 döneminde en

yüksek seviyesine ulaşmıştır D)

Nüfus artış hızı 1995-2000 döneminde en düşük seviyesine ulaşmıştır

E)

Nüf us artış hızı kırs alda k entler e g öre d ah a fazladır

En Fazla

A Akdeniz Böl. )B Ege Böl.

)C ) D ) E )

EnAz Doğu Anadolu Böl. Güney Doğu Anadolu Böl

Marmara Böl. Marmara Böl.

Karadeniz Böl. Doğu Anadolu Böl.

Ege Böl.

Karadeniz Böl.

Türkiye'de en fazla ve en az nüfusa sahip olan bölgeler aşağıdakilerden hangisinde dogru olarak verilmiştir?

-GUNCEL: TURKİYE'NIN SOSYO-EKONOMIK KONULARI-

ÇÖZÜMLER

6. 1990-2000 döneminde, Şanlıurfa'nın nüfus artış hızı 81 il içinde İstanbul'u da geçerek ikinci olmuştur.

Dünya yıllık nüfus artış hızı 2002'de % 1.2 düzeyinde iken Türkiye'de 1,8 düzeyindedir. Diğer seçeneklerdeki bilgiler nüfusumuzun belirleyici özellikleri arasındadır. AB ülkelerinin nüfus artış hızı 0.22 ile Türkiye ortalarnasının hayli gerisindedir.

Bu durumun en önemli nedeni aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) B) C) D) E)

Kent yaşamının giderek zorlaşması Marmara Bölgesindeki depremler GAP projesi Terörle mücadele konusundaki başarılı çalışmalar Doğurganlık oranının Şanlıurfa'da yüksek olması

(Cevap A) Türkiye'de nüfus sürekli olarak artmaktadır, ancak nüfus artış hızı yavaşlamaktadır. 1985'te °L25 olan nüfus artış hızı 1990'da % 22'ye, 2000 yılında ise %> 18'e düşmüştür. (Cevap B) Bu durumun en önemli nedeni köylerden kentlere doğru yaşanan yoğun göçlerdir.

7. Marmara Bölgesi'nin en fazla göç alan bölge olmasının en önemli nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) B) C) D) E)

(Cevap A) Marmara Bölgesi binde 26,69 ile en yüksek, Karadeniz Bölgesi ise binde 3,65 ile en düşük nüfus artış hızına sahiptir.

Doğal felaketler Doğu bölgelerindeki terör olayları Marmara Bölgesi'nin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi İklim özellikleri Devletin uyguladığı teşvik politikaları

(Cevap C)

£2 "o

8.

Aşağıdakilerden hangisi hızlı nüfus artışının yol açtığı sorunlardan biri değildir? A) B) C) D) E)

İşsizlik Tarım alanlarının azalması Çevre kirliliği Alt yapı yetersizliği Yetersiz iş gücü

111

D

2000 yılında yapılan nüfus sayımı sonuçlarına göre Marmara Bölgesi en yüksek nüfusa (17.365.027), Doğu Anadolu Böigesi ise en az nüfusa (6.137.414) sahiptir. (Cevap D) GAP projesi, bölgede tarıma elverişli olan topraklara sulama imkanı getirmiştir. Şüphesiz tarım olanakları beraberinde sanayi yatırımlarını da getirmiştir. Bunların sonucu olarak ortaya çıkan istihdam olanakları, Şanlıurfa'nın göç almasına sebep olmuştur. Elbette bu durumda D ve B seçeneklerindeki etmenlerin de payı vardır. Ancak en önemli faktör GAP projesidir. (Cevap C) Marmara Bölgesi ülkemizin sosyo-ekonornik özellikleriyle en gelişmiş bölgesidir. Gelişen sanayi ve ticaret olanaklarıyla istihdam imkanı yaratmakta, ayrıca yüksek hayat standartlarıyla bir cazibe merkezi olmaktadır. (Cevap C) İşsizlik, tarım alanlarının azalması, çevre kirliliği ve alt yapı yetersizliği direkt olarak hıziı nüfus artışı ile ilgilidir. Türkiye, hızlı nüfus artışının bir sonucu olarak genç ve dinamik bir nüfusa sahiptir. iş gücü fazlalığı vardır, çünkü iş olanakları, nüfus kadar hızlı artmamaktadır. (Cevap E)

KPSS BİZİM İŞİMİZ! DOĞRU KAYNAK = DOĞRU SONUÇ = KPSS DERGİSİ YEDİİKLİM KPSS EGİTİM BİLİMLERİ DERGİSİ ABONELİĞİ 12 Savı x 4 YTL = 48 YTL Nasıl Abone Olabilirim? 1- Abonelik ücretini aşağıda yazılı olan posta çeki veya banka hesaplarına yatınnız. 2Adınızı ve adresinizi vermek üzere abone merkezimizi arayınız. 3- Aboneliğiniz tamamlanmıştır. NOT: 1- Bu kampanyaya katılan herkese Yediiklim'den 4 adet Deneme Fasikülü Hediye! NOT: 2- Bu kampanyaya ilk 50 aboneye Yediiklim'den Sorularla ANAYASA HUKUKU kitabımız hediye! YEDİİKLIM KPSS GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISIABONELIGI12 Savı x 4 YTL = 48 YTL

Nasıl Abone Olabilirim? 1- Abonelik ücretini aşağıda yazıh olan posta çeki veya banka hesaplanna yatınnız. 2- Adınızı ve adresinizi vermek üzere abone merkezimizi arayımz. 3- Aboneliğiniz tamamlanmıştır. NOT: 1- Bu kampanyaya katılan herkese Yediiklim'den 4 adet Deneme Fasikülü Hediye! NOT: 2- Bu kampanyaya ilk 50 aboneye Yediiklim'den Sorularla ANAYASA HUKUKU ya da Sorularla BORÇLAR HUKUKU kitabımız hediye! HERIKI DERGIYE BIRDEN ABONELIK! (12 Savı Eğitinı + 12 Sayı GYGK) x 4 YTL = 96 YTL NOT: 1- Bu kampanyaya ilk 50 aboneye Yediiklim'den Sorularla ANAYASA HUKUKU kitabımız hediye! NOT: 2- Bu kampanyaya katılan herkese Yediiklim'den 4 adet Deneme Fasikülü Hediye!

Nasıl Abone Olabilirim? 1- Abonelik ücretini aşağıda yazıh olan posta çeki veya banka hesaplarına yatınnız. 2- Adınızı ve adresinizi vermek üzere abone merkezimizi arayınız. 3- Aboneliğiniz tamamlanmıştır. NOT: Yediiklim bu kampanya üzerinde değişiklik yapma hakkını sakh tutar! Kampanya Yediiklim'in isteği üzerine sonlandırılabilir! Yediiklim Eğitim Bilg. Yayıncılık San. ve Tic. LTD. ŞTÎ. hesap numaralan: 1- POSTA ÇEKİ= 191 30 17 (Tüm postanelerden yatırabilirsiniz!) 2- AKBANK SİNCAN Şubesi, Şube Kodu: 139, Hesap No: 0081982 3- ANADOLU FİNANS SÎNCAN Şubesi, Şube Kodu: 38, Hesap No: 212985 4- GARANTİ BANKASI SÎNCAN Şubesi, Şube Kodu: 465, Hesap No: 6298918 5- VAKIFBANK SÎNCAN Şubesi, Şube Kodu: 170, Hesap No: 00158 0072 8444 6916 6- İŞBANKASI SİNCAN Şubesi, Şube Kodu: 4282, Hesap No: 304210 678536 Yediiklim KPSS GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR ve Yediiklim KPSS EĞİTİM BİLtMLERİ dergilerimiz ASİL YAYIN DAĞITIM tarafından yayınlanacaktır. Dergilerimiz geniş bir yazar kadrosu tarafından yayınlanacaktır. Doyurucu konu anlatımı, çözümlü ve cevaplı soruların bulunduğu, tüm çıkmış sorulann çözümleriyle sunulduğu dergimiz bir çok soruyu aynen yakalayacak ve tüm soruları cevaplandırabilecektir. Dergimiz 2005 KPSS sınavı soruları da ayrıntıh olarak incelenip, 2006 KPSS sınavında soru kaçırmayacak şekilde hazırlanmaktadır.

ABONE MERKEZİ (0.312) 276 98 77 EN GÜNCEL! EN KAPSAMLI! EN DOYURUCU! NOTLAR: 1- Setimizi alan tüm abonelerimizin banka veya posta çeki dekontlannı saklamalannı öneririz. îhtilaf halinde YEDİİKLİM dekontun fotokopisini isteyebilir. 2- Dergiler ayda bir defa kargo (veya PTT) ile gönderilecektir. Kargo iicreti YEDİİKLİM tarafından ödenecektir. 3- Eğer abonenin bulunduğu yerde kargo şubesi yoksa, kargo adrese teslim yapamıyorsa, dergiler size en yakın kargo şubesinin bulunduğu yere gönderilir. Kargo tarat'ından size telefonla haber verilir. 4- Hediyeler ilk dergi ile birlikte gönderilir. Eğer hediyenin basımı henüz tamamlanmamışsa hediye ikinci sayı ile gönderilir.

Asil Yayın Dağıtım Ltd. Şti. Fevzi Çakmak 1. Sokak No:22/A Kızılay/Ankara www.yediikiim.net

www.asilyayin.com.tr

e-posta: [email protected] internet:asilyayin.com.tr www.yediiklim.com.tr

Related Documents