-TÜRKÇE-
TÜRKÇE | Sözcük Türlerî ve Yaps SÖ2CÜKTÜRLERİ
B. Varlıkların Sayiîarına Göre Adlar
Sözcük türleri sekize ayrılır:
a) Tekil Ad: Tek bir varlığı, tek bir kavramı anlatan adlardır.
1. Ad (isim) 2. Önad (sıfat)
Örnekler: Kalem, silgi, defter, çocuk, üzüntü
3. Adıl(zamir)
Çoğul Ad: Aynı türden iki ya da daha çok varlığı gösteren adlardır. Çoğul anlamı "-ler", "-lar" ekiyle sağlanır. Bunlara "çoğul ekleri" denir.
4. Beürteç (zarf) 5. İlgeç (edat) 6. Bağlaç
Kelebekler uçuşmaya başladı.
7. Ünlem
Sınavlara hazırlanıyorum.
8. Eylem(fiii)
Örnekler: İnsanlar, kitaplar, defterler, çocuklar. AD
tn
Caniı cansız bütün varlık ve kavramiarı karşılayan "o £E LU sözcüklere, ad denir. Û Bir sözcüğün ad sayılabilmesi için şu özellikleri taşıması gerekir: -
Varlıkları tanıtması => Ey, bir ailenin mutluluk yumağı oluşturduğu yerdir.
ffî
c) Topluluk Adı: Söylenişi tekil olmakla birlikte, oluşumu çoğul olan varlıkların adlarıdır. Topluluk adları teklerin bir araya gelip nitelikse! bir dönüşüme uğramasıyla oluşur.
CL
Örnekler: ulus, orman, aile, heyet, takım, ekip, kurul... Adlara -cık, -cek, -ceğiz eklerinden biri getirilerek küçültme, önemsememe, sevgi, acıma, küçümseme anlamları katılabilir:
-
Durum eki alabilmesi ya da almış olması => Ali ey-e gitti.
-
Tamlama kurabilmesi => Ey-in kapı-s-ı açıktı.
Adamcağız yapayalnızmış. (acıma)
İyeiik eki alabilmesi => Ey-i pek temiz.
Bana bir milyoncuk (küçümseme)
-
Babacığıma hediye aldım. (sevgi)
A. Varlıklara Verilişlerine Göre Adlar
borç
verir
misin?
OilgiNotuf a. Özel Ad: Tek varlığa veya kavrama verilmiş adiara özel ad denir. Örnekler: Ankara Üniversiîesi, Türk Dil Durumu, Antalya, Karabaş, Hürriyet... b. Tür (cins) Ad: Aynı türden varîıkların ortak adlarına denir. Örnekler: Balık, çiçek, ağaç, su, mikrop ...
| Bademcik, maymuncuk, Gölcük (yer adı), Yıiancık | (hastalık adı) sözcüklerinde "-cık" eki küçültme | | anlamı katmamaktadır. | C. Görev ve Anlamlarına Göre Adlar 1. Somut Ad: Beş duyu organından herhangi biriyle algılanabüen tüm kavramlara "somut" ad denir. Sandalye, cam, koku, ses... 2. Soyut Ad: Beş duyu organından herhangi biriyle algılanamayan tüm kavramiara "soyut" ad denir.
-GENEL YETENEH 3EİIEL KULTUR DERGISI-
Sevgi, cesaret, rüya, serap...
Çelik tencere
ADIN DURUMLARI
Tahta kaşık
Adlar:
Altın tarak
1. Yalın Durum => ev
Gümüş vazo
2. Belirtme Durumu (-i durumu) => ev-i 3. Yönelme Durumu (-e durumu) => ev-e 4. Buiunma Durumu (-de durumu) => ev-de 5. Çıkma Durumu (-den durumu) => ev-den olmak üzere beşe ayrılır. ADTAMLAMALARI Bir adın başka bir adla, çeşitli anlam ilgileriyle kurduğu takıma "ad tamlaması" denir. şifre - s - i kasa- n - ın Ad iyelik eki Ad Tamlayan eki Tamlayan
Tamlanan
Ad tamlamaları dörde ayrılır: 1. Belirtili Ad Tamlaması: Tamlayan ve tamlanan ekalır. •
Kız-ın güzellik-i (nitelik bildirir)
•
Merve-n-in yüzüş-ü (yapıcı-eylem)
•
Çanîa-n-ın sap-ı (parça-bütün)
2. Belirtisiz Ad Tamlaması: Tamlayan ek almaz, Tamlanan ekaiır. Yaz yağmur-u (zaman bildirir)
i Takısız ad ta ml a masında ta mlayan I ne'den yapıldığını bildirir. (porselenden yapılr " u > | tabak) 4. Zincirleme Ad Tamlaması: Tamlayanı, tamlananı ya da her ikisi ad tamlaması oları tamlamaiartlır. Zincirleme ad tamlamasında en az üç ad birah ııt> tamlayan-tamlanan ilişkisiyle bağlanmalıdır. Ali'n-in günlüğü-n-ün kapağ-ı Dergi-n-in Türkçe sorular-ı (Ad)
» Belirtisiz ad tamlamasında, tamlayan ya da tamlananı oluşturan adlar eylem adı olabilir. -
Yaşama heves-i
-
Yanı!mapay-ı
-
Sevme arzu-s-u
» Belirtisiz ad tamiamalarında tamlanan ekinin söylenmediği yerler olabilir. -
Fakülte sokak (fakülte sokağ-ı)
-
Adana kebap (Adana kebab-ı)
3. Takısız Ad Tamlaması: Tamlayan da tamlanan da ek almaz. Porselen tabak
(Ad)
Aiiemizin yemek odası Gümüş tabağın deseni Deniz suyunun tadı Sinema oyuncusunun sanat anlayışı * Belirtili ad tamlamasmda da zincirte; rıe a:i tamlamasında da tamlayanla tamlanan e.rasıri£i başka sözcükler girebilir: kız-ın güzel çanta-s-ı (Sıfat) ev-in bitmeyen geçim sıkıntı-s-ı (Sıfat)
Sınav kaygı-s-ı (neden biidirir) Vişne reçel-i (neden yapıldığı)
(Ad)
* Belirtili ad tamlamalarında ■:amlanan yerdeğiştirebiiir: *
reng-i değişti yüzü-n-ün Tamlanan
*
tamiava*::;.
Tamlayan
devam-ı sevqi-n-in gelmeyecek mi? Tamlanan Tamlayan
* Ad tamlamalarında tamlayan ya da tamlar r Dirden fazla oîabiiir: kızım-ın ve oğlum-un qeleceğ-i Tamlayan Tamlayan Tamlanan kitabım-ın kapağ-ı ve içeriğ-i Tamlayan Tamlanan Tamlanan
-TÜRKÇE-
SIFAT (ÖNAD)
b) Belgisiz Sıfatlar: Bu tür sıfatlar nesneieri belirsiz olarak bildirir. » Belgisiz sıfat oluşturan sözcükler: Birçok, birkaç, pek çok, her, bazı, bütün, tüm, herhangi bir, birtakım, şöyle böyle, başka, kimi, çoğu, hiç, az...
Adların önüne geçerek adları niteleyen ya da belirten sözcüklere sıfat (önad) denir. SIFATIN ÇEŞİTLERİ A) Niteleme Sıfatları:
birkaç kişi, bir çok insan, herhangi bir kitap...
B) Belirtme Sıfatları:
c) Soru Sıfatları: Varlık adının önüne gelerek varlık adının nitelik ve niceliğini soru yoluyla belirten sıfatlardır.
a. İşaret Sıfatları b. Belgisiz Sıfatlar
» Soru sıfatı oluşturan sözcükler şunlardır: Kaç (kaçta kaç, kaçar, kaçıncı) hangi, nasıl, ne kadar. Bu sözcükler bir adın önüne gelmeli ve soruyu ada sormalıdır.
c. Soru Sıfatları d. Sayı Sıfatları I. Asıl Sayı Sıfatları II. Sıra Sayı Sıfatları lll.ÜleştirmeSayı Sıfatları IV.Kesir Sayı Sıfatları V. Topluluk Sayı Sıfatları A. Niteleme Sıfatları: Adların önüne gelerek adların durumlarını, renklerini, biçimlerini gösteren sözcüklerdir. » Ada sorulan "nasıl" sorusuna karşılık verir. Örnekler: solgun yanak -> nasıl yanak -> solgun akan yaşlar -» nasıl yaşlar -» akan çürük diş -» nasıl diş -> çürük beyaz kazak -> nasıl kazak -» beyaz suskun adam -> nasıl adam -» suskun B. Belirtme Sıfatları: Adların önüne gelerek adı; işaret, sayı ve belgisiz anlamıyla belirtir. a) İşaret Sıfatları: Adların önüne gelen bu, şu, o sözcükleridir. • "Hangi" sorusuna karşılık verir. • bu: Yakındaki bir nesne için kullanılır. Örnek: bu araba, bu iş, bu çanta... • şu: Biraz uzakta bulunan bir nesne için kullanılır. şıradam, şu araba, şu daire... • o: Uzakta bulunan nesneler için kullanılır. oşehir, ookul, obey... bu kitap, şuçocuk, oev...
şş!
'S LU
>■
- Kaç kitap? üç kitap - Nasıl insan? iyi insan - Hangi ev? o ev - Ne kadar elma aldın? 5 kilo d) Sayı Sıfatları: Adların önüne geçerek adların sayılarını bildiren sözcüklerdir. Sayı sıfatları 5'e ayrılır. 1. Asıl sayı sıfatları: Bunlar nesnelerin sayısını gösteren sıfatlardır. bir elma, on kuruş, beş harf... 2. Sıra sayı sıfatları: Bunlar nesnelerin derecelerinin sayısını gösteren sıfatlardır. Kaçıncı sorusuna cevap verir. otuz ikinci gün, beşinci bölüm. on birinci asır... 3. Üleştirme sayı sıfatları: Bölme, ayırma paylaştırma, dağıtma ifade eden nesnelerin sayısını bölük bölük gösteren sayı sıfatlarıdır. ikişer elma, beşer gün, sekizer gömlek... 4. Kesir sayı sıfatları: Nesnelerin parçalarını belirten sayı sıfatlarıdır. üçte blr ekmek, dörtte üç karpuz... 5. Topluluk sayı sıfatları: Belirttikleri nesneler arasında bir yakınlık, bir birlik olduğunu gösteren bir nesne topluluğu ifade eden sayı sıfatlarıdır. ikiz kardeşler, üçüz çocuklar... Sıfatlarda Pekiştirme Pekiştirme, anlamı güçlendirmektir. a. Tekrar yoluyla yapılanlar: iri elmalar (sadece iri) Sıfat Ad
-GENEL YETENEK 3ENEL KULTUR DERGISI-
ZAMİR (ADIL)
iri iri elmalar (çok iri, anlam pekişîirilmiştir)
Kendileri ad olmamalarına karşın adların yerlerine kullanılan sözcüklere zamir (adıl) denir.
Sıfat Ad b. "mi" soru edatı kullanılanlar:
Zamirler, nesneleri temsil veya işaret ederek karşılayan sözcüklerdir.
güzel mi güzel kız (aniam pekiştirilmiştir, çok güzel)
Kişi Zamirleri: ben, sen, o, biz, siz, onlar, kendi
c. m, p, r, s ünsüzleriyle yapılanlar:
İşaret Zamirleri: bu, şu, o, bunlar, şunlar, onlar.
Sıfatların ilk ünlü harfine kadar olan kısmına m, p, r, s ünsüzlerinden uygun olanı getirilir daha sonra sıfat bitişik bir şekilde tekrar yazılır.
* İşaret zamirleri ismin önüne gelerek onu belirttikleri zaman işaret sıfatı olur. 0, ihtiyarı gördü.
yemyeşil kırlar Sıfat
Ad
Zamir 0 ihtiyarı, flilgiNotuf
gördü.
Bazı durumlarda pekiştirme sözcükleri yapılırken "ünlü türemesi" gerçekleşebilir: sağlam => sapasağlam
Sıfat Ad Sıfat Tamlaması BilgiNohıf
Sıfat Tamlamalan Adların önüne geçip adları niteleyen ya da belirten sıfatlarla adlar, sıfat tamlamasını oluşturur. sevgisiz insan I Sıfat Ad ı
o
Sıfat Tamlaması
Ad yanlış karar ı Sıfat ı Sıfat Tamlaması * Bir adın birden çok sıfatı olabilir. akıllı. dürüst genç Sıfat Sıfat Ad
Sıfat tamlamalarında; adla sıfatın arasına virgül ya da başka bir noktalama işareti giremez. Girerse tamlama olmaz. Aynı şey ad tamlamaları için de geçerlidir, tamlayan ve tamlanan arasına hiçbir noktalama işareti giremez. Belgisiz Zamirler: başka, birkaç, bir çoğu, biri, kimi, bazı, tümü, bütünü, herhangi biri, hepsi, herkes, çoğu... Herkes mutlu görünüyor. Soru Zamirleri: Kim, ne, kaç, hangi, nereye, nereden... Seni kim aradı? Ek Durumundaki Zamirler 1) İlgi Zamiri: Kullanıldığı sözcükle ilgili başka bir varlığın yerini tutarak, bir ilgi durumu oluşturur. Sizin oğlunuz sınıfı geçmiş. Sizinki sınıfı geçmiş. ("oğlunuz"un yerine geçer) İlgi zamiri (ilgi adılı) Senin arkadaşın burada. Seninki burada. ("arkadaşın"ın yerine geçer) İlgi zamiri (ilgi adılı) 2. İyelik adılı: Kişi adıyla kurulan tamlamalarda gördüğümüz iyelik adıllarıdır.
-1UF<ÇE-
Her şahısta farkh 1. tekil şahıs
hâl alırlar.
ZARF (BELİRTEÇ)
ev- im
Sıfatları, eylemleri, eylemsileri ve görevce kendilerine benzeyen sözcükleri türlü yönlerden tamlayan ve pekiştiren sözcüklere zarf (belirteç) denir.
II, tekil şahıs
ev- in
III. tekil şahıs
ev- i
1. çoğul şahıs
ev - imiz
II. çoğul şahıs
ev - iniz
III. çoğulşahıs
ev - leri
A) Durum "Hal" zarfları: Eylemin nasıl yapıldığını bildiren zarftır. Durum ve hal bildirir. Cümlede fiilin önüne gelirler: Fiile "nasıl" sorusu sorulur. Sevgisini çok güzel anlatıyor. (Nasıl anlatıyor?) Yüklem Durum Zarfı Okula yalnız gittim. (Nasılgittim?)Yüklem Durum Zarfı B) Zaman Zarfları: Etkiledikleri eylemleri zaman açısından bildiren zarflardır. Fiile "ne zaman" sorusu sorulur. Tatilden akşamleyin döndük. Zaman Zarfı Yüklem M g 5 gj s UJ
C) Yer Yön Zarfları: Bunlar boşlukta bir yer ifade eden isimlerdir. Aşağı yukarı hepsinde bir yön ifadesi olduğu için zarf olarak fiilin yönünü gösterir. Başlıcaları; ileri, geri, aşağı, yukarı, içeri, dışarı, beri kelimeleridir. Arabasını ileri park etti. Yer-yön Zarfı Yüklem D) Azlık Çokluk Zarfları: Bunlar azlık çokluk ifade eden, miktar - derece bildiren zarflardır. Fiile "ne kadar" sorusu sorulur. Çeşitleri şunlardır: 1) Eşitlik zarfı: gibi, kadar Senin gjbi tembel, Ayşe kadar başarılı 2) En üstünlük zarfı: en En önce geldi, en iyi ödev onundu. 3) Üstünlük zarfı: daha, -den Derslerine daha çok çalış. 4) Aşırılık zarfı: hiç, çok, pek çok, fazla, çok fazla, pek fazla, birazcık, oldukça, çokça, fazlaca, gayet, epeyce, azıcık. Yemeği fazla tuzlu yapmıştı çokça üzüldü.
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISL
EDAT(İLGEÇ)
BAĞLAÇ
Tek başlarına anlamları olmayan, cümlede anlam kazanan sözcüklere edat (ilgeç) denir. Kullamlan başlıca edatlar şunlardır:
Sözcükleri veya cümleleri bağlama görevi yapan, genellikle cümleden çıkarıldığında anlamı bozmayan ifadelere bağlaç denir. Kullanılan başlıca bağlaçlar şunlardır:
İçin -» Sebep, amaç ilgeci Senin için buradayım. Gibi ->
Sıralama Bağlacı:
Benzetme ilgeci Senin gibi
ve -> Okumayı ve yazmayı çok seviyorum.
çalışacağım. Kadar -»
ile -> Annemle babamsız yaşayamam.
Karşılaştırma ilgeci Senin
Açıklama Bağlacı:
kadar başarılı değil. İle ->
çünkü -» Anlayamadım; çünkü iyi dinlemedim.
Birliktelik ve araç ilgeci Seninle
zira -» Gelmedim zira istemiyordum.
gelirim.
Karşıtlık Bağlacı:
- e göre -> Görelik ilgeci
fakat -> Çalışıyorum; fakat biraz kaygılıyım.
Sana göre başarılı mıyım?
ama -> Biliyorum; ama anlatamıyorum.
- den beri -» Zaman ilgeci
lakin
Dünden beri hiç çalışmadı.
ancak
- e rağmen -> Karşıtlık ilgeci
yalnız
Her şeye rağmen çalışmalıyım.
halbuki
- den ötürü -» Sebep ilgeci
Pekiştirme Bağlacı:
İşten ötürü çok çalışmıyorum.
de -> Bil de konuşma.
Uyarı: İlgeçler cümleden çıkarılırsa anlatım ya bozulur ya da daralır, Bu kitabı Ayşe İ£in aldım. Bu cümleden altı çizili ilgeç çıkarılırsa anlam bozulur.
ki -> Gel ki görüşelim. dahi bile hatta nitekim Özetleme Bağlacı: özetie veihasıl kısaca Seçme Bildiren Bağlaç: veya yada Karşılaştırma Bildiren Bağlaç: ne ... ne
hem ... hem
ya. . . ya
gerek...hem
de. . . de
ister... ister
Ne sen beni anladın ne de ben seni anladım.
__ rüf ÜNLEM
SÖZCÜĞÜN YAPISI
Aşırı bir duyguyu (çoşku, acıma, hayıflanma, korku, s=î\inç...) anlatmak amacıyla kullanılan sözcüklere ünfemdenir.
Sözcüklerin kökleri ve ekleri sözcüğün yapısını oluşturur.
•
Yazık! Bu fırsatı kaçırdık.
•
Hey! Beni bekler misin?
• •
Aferirı! Bu karne çok güzel! Vay! Sen buralara gelir miydin?
•
Eyvah! Yangın büyüyor.
KÖK 1. Ad kök: Zihinden "-mek", "-mak" ekini almazlar. masa, güzel, el... 2. Eylem kök: Zihinden "-mek", "-mak" eklerini alırlar. -gel, -bil, -sev... 3. Ortak kök: Hem ad hem eylem olarak kullanılırlar. boya, savaş, tat...
ÜÜIM! I Ortak kök olabilmesi için isim olan ve fiil olan | anlamları arasında bir ortaklık bulunması | gerekir. (eski, siva, güreş...) | • Yüzünü göremedim. (Yüz, ortak kök değildir.)
tr UJ Q
w m a.
(İsim ve fiil olan anlamları arasında ortaklık yoktur.) 1. YapımEkleri a. Addan ad türeten ekler:
o
simit- çi Ad kök Addan ad yapan yapım eki kitap - lık Ad kök Addan ad yapan yapım eki Rize-li Ad kök Addan ad yapan yapım eki b. Addan eylem türeten ekler: yaş- a Ad kök Addan eylem yapan yapım eki çok(ğ) - al Ad kök Addan eylem yapan yapım eki baş - la Ad kök Addan eylem yapan yapım eki c. Eylemden ad türeten ekler: bas - ım Fiil kök Fiilden isim yapan yapım eki atkı Fiil kök Fiilden isim yapan yapım eki
8-
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISU
d. Eylemden eylem türeten ekler:
Terîmleşmeyle (kenarortay, yerküre)
üz- ül Fiil kök Fiiiden fiil yapan yapım eki bii-dir Fiil kök Fiilden fiil yapan yapım eki
oluşurlar.
2. ÇekimEkleri a. Ad Çekim Ekleri • İyelik ekleri (-m, -n, -ı, -imiz, -niz, -leri) • Durum ekleri (-i, -e, -de, -den)
b. Yapihşlan Açısmdan; hanımeli (hanım-ın el-i) Ad tamlaması Eskişehir (Eski + şehir) Sıfat tamiaması imambayıldı (özne + yükiem) isim + çekimü eyiem
• Çoğul eki (-ler) • Tamlayan eki (-in) • Tamlanan eki (-i) • Ekeylem (-dir, -di, -miş, -se) • Ekeylemle kullanılan kişi ekleri (-im, -sin, -dîr, -iz, -siniz) b. Eylem Çekim Ekleri • Bildirme kip ekleri (-dı, -miş, -yor, -ecek, -r) • Dilek kip ekleri (-se, -e, -meli) • Eylem çekiminde kulianılan kişi ekleri (-m, -n, -k, -niz, -ler) • Birleşik zamanlı fiillerde görev aian ekeylem ekleri düşünü-yor-du YAPI Sözcük yapı bakımından üç şekilde incelenir: A. Basit Yapılı Sözcük: Kökün ek aimadığı ya da sadece çekim eki aldığı yapılardır. • Kök + Çekim eki (masa-lar) • Kök (masa) B. Türemiş Yapılı Sözcük: Kökün en az bir yapım eki aldığı sözcüklerdir. Sözcük yapım ekinden sonra çekim eki de alabilir. • Kök + Yapım eki (sev-gi) C. Birleşik Yapılı Sözcük: a. Oluşum Açısından: Anlam kaymasıyla (sivrîsinek, hanımeli) Tür kaymasıyla (çalar saaî, gece kondu) Ses değişmesiyle (sabretmek, cumartesi)
Anlam kayması, ses değişmesi, tür kayması ya da îerimleşmeye uğrayan birleşik sözcükier biîişik yazılır.
7Ü KÇE4. Aşağıdakilerin hangisinde sıfat tamlaması vardır?
ÇOZUMLU KONU KAVRAMA TESTİ
A) İki parmak aralanmış uykumdan onun yüzüne baktım. B) Nar taneleri dökülür, evimizin avlularına. C) Gözleriniz hızlı hızlı kaymakta gazetelerin üstünde. D) Şiirler seni anlatmayınca onlara da düşman oldum. E) İhtişamlı konuşup sade davrananlara güvenemeyiz.
1. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisi ötekilerden farklı bir ek almıştır? A) B) C) D) E)
Yazı bu yıl iyi geçiremedik. Kazı, yarın kasaba kestireceğiz. Bizi görmeye gelecek misin? Gemi atın ağzından çıkar artık. Dizi yarın akşam tatile giriyor.
5. Aşağıdaki cümlelerden sözcük kullanılmıştır? A) B) C) D) E)
2. Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcük tür yönünden ötekilerden farklıdır? Şehrin şimalinde agır bir duman vardı. Sobanın üstünde yanık elma kabukları kalmış. Irmakların buzları yaz gelince çözülecek. Karartılmış pencerenizin önünde incecik bir perde aralanmış. E) J£> izinden geçilmiyordu terzinin diktiği yorganda.
hangisinde yansıma
Bulanıksudabalıkavlanmaz. Rüzgar suratıma ılık ılık vuruyor. Kediler tüm gece miyavladı. Kuşların ötüşmeleri beni çok dinlendiriyor. Ekmek kırıntılarını yerlere atmayınız.
A) B) C) D)
Q İU >■
6.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklemin kökü ötekilerden farklıdır? A) B) C) D) E)
Toplantıda tüm personel vardı. Sendin bütün korkularımın çaresi Dünküdavetekatılımazdı. Komşuları rahatsız eden adam işte oydu. Otobüs, sabaha karşı şehre vardı.
3. Bir varlığın neye ya da kime ait olduğunu bildiren eklere ve isim tamlamalarındaki tamlanan ekine "iyelik eki" denir. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde iyelik eki almış bir sözcük voktur? A) B) C) D) E)
Defterimde hiç boş yer yok, ne yapsam. Bir günün sonunda bekleyen arzu. Aklım başımda değil, nedenini bilmiyorum. Beklemek, dünyadaki en zor işmiş. Zamanın sonunu bulmaya çalışmak anlamsız.
7. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisi diğerlerinden farklı bir ek almıştır? A) B) C) D) E)
Yazın başlangıcı güneşten belli olur. Kısın sonunu bu sene bir türlü getiremedik. Öğlenin en sıcak vakti bu zamanlardır. Baharın ortasında yağmurlu bir gündü. Gelin arabaya binmeden gitti.
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
10-
8. Bazı yapım ekleri isim köklerinden yeni anlamda isim türetir.
H.Doğada var olan sesleri taklit ederek oluşturulan sözcüklere "yansıma sözcük" denir.
Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisi, böyle bir yapım eki almıştır?
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde yansımadan türemiş bir sözcük voktur?
A) B) C) D) E)
Çocuğumuza yeni bir bakıcı tuttuk. Bizim köye gezici kütüphane geldi. Bilgisayarımın yeni vazıcısı da bozuldu. Hocamız vurucu sözlerini sona bıraktı. Mahallemizde eskici dükkânı açıldı.
A) B) C) D) E)
Meşin kırbaç bir anda şakladı. Kulaklarımda bir fısıltı var hâlâ. Yağmurla birlikte gök de gürledi. Elindeki silah nasıl patladı. Yağız ve doru atlar hoyratça kişnedi.
9. "Akşam" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde ötekilerden farklı bir türde kullanılmıştır? A) B) C) D) E)
Gazeteler akşam mı basılır? Akşam, romanını bir çırpıda okudum. Balıklar akşamları suyun üstüne çıkarlar. Sinemada akşam seansmda macera filmi var. Akşam bir daha evde beni arama.
12. Adlara eklenerek onlara belirtme kazandıran eke "belirtme hâli eki" denir.
anlamı
Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisi belirtme hâli eki almamıstır?
o tn
A) B) C) D) E)
UJ
O
cj
Dün akşam onu gördüm yıllardan sonra Bana gazetevi uzatır mısın Ahmet? Gemivi kurtaran kaptan olmak isterim. Bahçede yapılan kazj hala bitmedi. Geceleri. en iyi o anlatır.
13. Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan köklere "sesteş kök" denir. 10. Eklendiği sözcüğün yapısmı, anlamını bazen de törünü değiştiren eklere "yapım eki" denir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yapım eki almış bir sözcük yoktur? A) B) C) D) E)
Dağlarda gezer bizim avcı uşaklar. Odamıza yeni bir yatak alalım. Emek vermeden, terlemeden olmaz. Senin gezdiğin bahçede çiçek açar. Bir su bardağının içinde balık olsam.
Buna göre, aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük sesteş kök degildir? A) B) C) D) E)
Ahmet San yeni bir yat almış. Ömrün boyunca bir çjül gibi ol. Sen de y_an benim gibi ateşlerde. Savas. insanlara mutluluk getirmez. Bir yaz daha böyle sensiz geçti.
11
-TÜRKÇE-
14. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde "-ecek (-acak)" eki farklı bir görevde kullanılmıştır? A) B) C) D) E)
17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük isimden türemiş bir fiil değildir?
Görülecek birçok hesabım var onunla. İnsana gelecek ne getirir, bilinmez. Kışa yakacak odunumuz kalmadı. İnsan göreceğine engel olamaz. Bir gün sıra elbet bize de gelecek.
A) B) C) D) E)
18. Bir anlamıyla ad, bir anlamıyla da fiil olabilen, aralarında anlamsal bir ilgi bulunan köklere "ortak kök" denir.
15. Arkadaşlar(l), arabalarını(ll) kaldırımların(lll) üzerindeki taşlardan(IV) atlatarak park ettiler(V). ı
Yukarıdaki cümlede altı çizili sözcüklerden' hangisi şahıs (kişi) eki almıştır? | A) i B) II C) III D) IV E) V İ
'o LU >
16. "-lık (-lik)" eki, aşağıdaki cümlelerin hangisinde geldiği sözcüğe "yer" aniamı kazandırmıştır? A) B) C) D) E)
Antalya şimdilerde günlük güneşliktir. Günlük çarşıya gider, orayı gezip gelirdi. Bir yemeklik domatesimiz kalmış. Karadeniz'in yaylaları, her yanı çimenlik 0, artık yataklık bir hasta oldu.
Bir anda nefretleri üzerine topladı. Onunla her gün selamlastım da ne oldu? Öğlen sıcağı vurunca insan iyice acıkır. Gençliğimde dalgalandım; ama şimdi duruldum. Yemeğin ve salatanın malzemesini yeterince tuzladım.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili kelime ortak bir köktür? A) B) C) D) E)
Bu sabah kahvaltıda çay içtim. Yüzündeki ben, seni çok güzel gösteriyor. Geçenlerde kendine yeni bir yat almış. Barısı. savaşa tercih ediyoruz. Yaz tahtaya, herkes öğrensin bunu.
19. Bu şirin belde, görenleri(l) büyülüyor. İnsana huzur veren, dagların(ll) tepel eri, vesilivle (lll)bütünleşince insanı(IV) sarıveren bir renk cümbüşü ortaya çıkıyor. Tepelerin(V). patika yoüarın da ayrı bir tadı var. Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisi varlığın neye ait olduğunu belirten ek almıştır? A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-
12-
20. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birden çok yapım eki almış bir sözcük vardır? A) B) C) D) E)
Kalbimdeki çarpıntılar bir türlü durmuyor. Ülkemizde son yıllarda iyi politikacı yetişmiyor. Toplumumuzu kalkındırmak hepimizin elindedir. Sözlerimi dinleyin, sizi şimdiden uyarıyorum. Gelin birlik olalım, yarın çok geç olmadan.
23. "Kendi" sözcüğü özneyi, pekiştirme göreviyle kullanılabilir. Aşağıdakilerden hangisinde bu kurala uygun bir örnek vardır? Kendi hakkına razı olmayanlar işi bırakabiür. Kendim işlerimi halletmeyi daha çok severim. İşin aslı o kendisi bu tercihi yapmıştı. Kendilerini çıkmaz bir sokağın ortasına atmışlardı. E) Kendi kendine konuşan biriydi, Ahmet. A) B) C) D)
21. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük ötekilerden farklıdır? A) B) C) D) E)
Bu iş yerinde gizlilik çok önemliydi. Ekinler veşerince memlekette olurum. Böyle vurdumduvmaz insanlarla iş yapılmaz. En büyük fazilet; sadakattir. Kardeslik çağrısı hepimiz içindi.
24 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "için" edatı farklı bir anlam ilgisi kurmuştur? A) B) C) D) E)
Çok yediği için sürekli şişmanlıyor. Konuşmak için kürsüye yöneldi. Ağladığı için hepimiz üzüldük. Uyanamadığı için sınava giremedi. Konuştuğu için sınıftan atıldı.
25. Hem isim hem de eylem ifade eden köklere "ortak kök" denir. Ortak köklerin anlamları aynıdır.
22. Dostluktan(l) saygıvı(ll) kaldıran(lll), onun en büvük(IV) kaldırmıs(V) olur. Yukarıdaki cümlede numaralanmış sözcüklerden hangisi isimden türemiş isimdir? A)l
B)ll
C)lll
D) IV
E) V
Buna göre, aşağıdaki altı çizili sözcükierden hangisi ortak kök değildir? A) B) C) D) E)
Dershanemizde güven önemli bir unsurdur. Eşki kıyafetlerimi bir yoksula verdim. Şehirlere göç giderek azalmaktadır. Yan komşumuz dün çok fazla rahatsızlanmış. Aranızda sonunda barıs saglanmıs.
-TÜRKÇE-
ÇÖZÜMLER
4. A) iki parmak (sıfat tamlaması) Sıfat Ad B) nar taneler - i (Belirtisiz Ad-Tamlaması) Ad Ad C) hızlı hızlı kaymakta Zarf Fiilimsi D) Tamlamayok E) İhtişamlı konuşup Zarf Fiilimsi
1. A)
13
yaz-1
Ad kök Belirtme hal eki B) kaz-ı Ad kök Belirtme hal eki C) bjz -l Ad kök Belirtme hal eki D) gem - i Ad kök Belirtme hal eki E) diz-i Eylem kök Fiiiden ad yapan yapıım eki
(Cevap A)
(Cevap E)
5.
2. A) şehr - in şimal - i Ad Ad B) yanık elma Sıfat Ad buzlar C) ırmaklar - ın Ad Ad D) incecik bir perde Sıfat Ad E) jg izjj Ad Ad
Yansıma sözcükler, doğada var olan seslerin taklit edilmesi yoluyla oluşturulurlar. Kedi miyav - la - dj Yansıma Y.E. Ç.E. (Yansımadan türemiş sözcük) "miyav" taklit edilmiş bir sestir. "C" seçeneğinde verilen sözcük bir yansımadır. "D" seçeneğindeki "ötüşme" yansıma değildir. Kuşlar "öt" sesini çıkarmazlar.
S2 UJ Q
co m
(Cevap C)
(CevapD) § 6. A)
3. iyelik ekleri (iyelik zamirleri) tatnlayanını oluşturur.
ad tamlamalarının
A) (benim) defter-jm iyelik eki B) gün-ün son - u iyelik eki C) (benim) akl - ]m iyelik eki D) Yok E) Zaman - ın son -u iyelik eki (Cevap D)
var -(i) dı
Ad kökü Geçmiş zaman eki B) sen-(i) din Zamir G. özne (Adıl) C) az-(i)dı Ad G.Z.E kökü D) o-y-(i)du Zamir G.Z.E (Adıl) E) var- dı Eylem G.Z.E Kökü Not: Zamir (Adıl) köklü sözcükier sözcükte yapı konusunda ad köklerine dahil kabul edilir.
(Cevap A)
14-
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
10.
7.
A) B) C) D) E)
yaz - ın A. K.Tamlayan eki Ç.E.
A. K. Tamlayan eki Ç. E.
av-cı yat-ak ver-meden gez-dik-in Bu seçenekte yapım eki almış bir sözcük yok. (Cevap E)
öğle - n - in A. K.
Tamlayan eki Ç. E.
bahar•ın
11.
A. K. Tamlayan eki Ç. E.
A) B) C) D) E)
çjel - in F.E. F. İ.Y. E.
(Cevap E)
şak - la - dı f ı s- ı l- t ı g ü r- le - di pat-la-d ı Bu seçenekte yansımadan türemiş bir sözcük yoktur. (Cevap E)
8. bak- ıçı F.K. F. İ.
12.
gez- içi
Z
o >ço
F. F. F. İ. vaz- ıçı
A) o - n - u Belirtme hâl eki B) g aze te- y- i Belirtme hâl eki C) g e mi - y - i Belirtme hâl eki D) kaz-ı Fiilden isim yapan yapım eki E) geceler-i Belirtme hâl eki
Q UU <£>
F.K. F. İ.
o o
vur- ucu
OJ
F.K. F. İ eski - ci Ortak İ.İ F.K. K.
(Cevap D) (Cevap E)
13. A) B) C) D) E)
9. A) B) C) D) E)
"zaman zarfı" olarak kullanılmış. "zaman zarfı" olarak kullanılmış. "zaman zarfı" olarak kullanılmış. "ad tamlaması" kurmuş. "zaman zarfı" olarak kullanılmış.
yat (Eylem, özel gemi) gül (Eylem, çiçek) yan (Eylem, köşe) savaş (Ortak kök) yaz (Eylem, mevsim)
Sesteş sözcüklerin farklı anlamları arasında hiçbir anlam ilgisi yoktur. "D" seçeneğindeki "savaş" sözcüğünü fiil olarak kullansak bile aynı anlam ilgisinden yararlanmış oluruz. (Cevap D)
(Cevap D)
-TÜRKÇE-
14.
15
18. A) görül - ec9k hesap F. K. Y. E. Ad (Sıfat fiil yapan ek) B) gel - ecek F. K. Y. E. (F.A) C) yak -ac ak od un F. K. Y. E. D) gör - ecgk- i -n -e F. K. Y. E. E) g9İ - ec9k F. Kök. Zaman eki Ç.E.
"barış, savaş" sözcükleri hem ad hem 9ylem olarak kullanılabilir. Ortak kök oj^bilmeleri için arada anlam ilgisi bulunması gerekir. (C9vap D)
19. III. numaralı sözcük, (Cevap E)
yesil - i - y - le Ad îyelik eki
15.
İyelik eki (aitlik eki) varlığın neye ait olduğunu bildiren eklerdir.
Şahıs eki (kişi eki) yüklemdeki zaman eklerinden sonra gelerek eylemi kimin yaptığını bilirtir.
(Cevap C)
park etti - ler onlar (C^vap E) in o cc
20. "C" seç9n9ğinde y9r alan, "toplumumuzu" ve "kalkındırmak" sözcükleri yapım eki almış birer türemiş sözcüktür.
UJ
o (fi
tn
16.
o. A) B) C) D) E)
(Cevap C)
"durum" bildirir. "zaman" bildirir. "miktar" bildirir. "yer", "çimen yeri" anlamı verir. "durum" bildirir.
Q MJ
21. A) B) C) D) E)
(Cevap D)
giz-li-lik —^ türemiş Ek- in- le—^türemiş vurdumduymaz-»Biİ9şik büyü-k—>türemiş Kardeş-lik—>türemiş (C9vap C)
17.
22. A) tQE -ja-di A. K. B) selam - las - tı - m A. K. C) a ç - j k - n A. K. D) dur- u l -d u - m F. K. E) tuz - la - dı - m A.K.
A) Dost - luk Ad
B) C) D) E)
Addan ad y.e Sav- gı Eylem Eylemde Ad y.e kaldır- an Eyİ9m Eylemde ad y.e büvü-k 9ylem eylemden ad y.e kaldır- mıs eylem çekim 9k (Cevap C)
(C9vap D)
16-
-GENEL YETENEK İEi EL KÜLTÜR DERGİSİ-
23.
ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ
C' şıkkında "...0 kendisi Özne Özne
bu tercihi Belirtili N.
Yüklem 1. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi, kendinden sonraki sözcüğü nitelemektedir? (99 DMS OÖ)
(Pekiştirme için) (Cevap
A) Sabahtan beri vürüven çocuklar iyice yorulmuşlardı. B) insan gençken yorgunluk nedir bilmez. C) Bu fidanlar sonbahara kadar epeyce büyür. D) Erozyon tehlikesine karşı önlemler alınmaktadır. E) Onlar da g^lecek diye uzun süre pencerede bekledik.
24. için" edatı; A,C,D ve E seçeneklerinde sebep sonuç ilişkisi kurmuştur.B seçeneğinde ise amaç -sonuç ilişkisi kurmuştur. (Cevap B) 25. güven, eski, göç, barış sözcükleri fiil ve isirn olarak kullanılabilir. Arada bir anlam ilgisi var. Yan sözcüğü, sadece sesteşlik ilişkisiyle kullanılabilir. Çünkü fiil ve isim olan kullanımiar arasında hiçbir anlam ilgisi yoktur. (Cevap D) zo >-ço
Q UJ
Bizden sıfat olan kelimeyi bulmamız isteniyor. "B" seçeneğinde altı çizili sözcük zarf görevinde, C, D, E seçeneklerinde ad görevinde kullanılmıştır. "A" seçeneğinde ise "yürüyen" kelimesi sıfattır. Çünkü "çocuklar' kelimesini nitelemekle, oniarın bu özeliiğini (yürüme özelliğini) bize bildirmektedir. Bunun için cevap "A seçeneğidir. (Cevap A)
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, virgülden sonra "ama" sözcüğü getirilemez? (99 DMS ÖL) A) B) C) D) E)
Soğuk bir gündü, hava açıktı. Bir ara geriye dönmeyi düşündüm, dönemedim. Uykusu gelir gibi oldu, kolları yana düştü. Biz durmadan gülüyorduk, o gülmüyordu. Ben de öyle söyledim, dinletemedim.
A, B, E, D seçeneklerinde yer alan cümlelerde anlam bakımından olumlu ve olumsuz cümleler bir arada kullanılmıştır. "ama" bağlacını bu cümlelerde kullanabiliriz, çünkü "ama" olumiu ve olumsuz cümleleri birbirine bağlar. C seçeneğinde virgülden sonraki bölüm cümlenin devamı niteliğindedir. "Ama" ile ayırmak yanlış olacağından cevabımız "C" seçeneğidir.
(Cevap C)
-TÜRKÇE 3. Aşağıdaki cümlelerde bulunan -ce (-ca, -çe, ça) eklerinden hangisi eklendiği sözcüğe farklı bir anlam katmıştır? (2001 KM S) A) Yeni öğretmen uzunca boylu, ince yapılıydı. B) Dinlenmek için salonun loşça bir köşesine oturdu. C) Bilimsel kitapları büyükçe bir kutuya koydu. D) Bu konuyu iyice düşündüğü belliydi. E) Üzerinde koyu renk kalınca bir palto vardı.
A, B, C ve E seçeneklerinde "-ce", "-ca", "yaklaşık" anlamı katmıştır. Aşırılık değil neredeyse anlamı verir; f akat "D" s eç eneğinde "iyi" s özcüğüne eklenerek "fazla", "aşırı" anlamı katmıştır. (Cevap D)
m 4. Aşağıdaki
cümlelerin
hangisinde
altı
çizili
sözcük zaman belirtmektedir? (2002 KPSS) A) Bir gün, sövlediklerimde doğruluk payı olduğunu anlayacaksınız. B) Yarınki toplantıda buna bir çözüm bulunur. C) Onun her konusmasında duygusallık vardır. D) Tatil
dönüşü
iki
arkadaş
okulun
önünde
buluştular. E) Bu
konuyu
oraya
geldiğimde
uzun
uzun
konuşuruz.
Cümlelerimizin yüklemlerine "ne zaman" sorusunu sorduğumuzda
"E"
s eç eneğindeki
altı
çizili
sözcüğümüz "ne zaman" sorusuna cevap verir. Yani konuşma eyleminin ne zaman yapılacağını bize bildirir. Doğru cevabımız "E" seçeneğinde verilmiştir. (Cevap E)
"o cr
UJ Q
w w ÛL
17
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSÎ-
MATEMATIK
Birinci Dereceden Denklemler, Eşitsizükier - Mutlak Değer
a ve b reel sayı ve a^O olmak üzere, ax + b = 0 şekiindeki eşitliklere birinci dereceden bir bilinmeyenli denklem denir. Denkiemi sağlayan x reel sayısına da denkiemin kökü denir. Denklemin köklerinden oiuşan kümeye de çözüm kümesi denir.
ORNEKLER
1. = 1 den V x E R sağlaması için a ve b ax + 3 5x + b ne oimalıdır? ÇÖZÜM: Eşitliğin iki tarafını içler dışlar çarpımı yaparsak; Yani,
ax + b = 0 Denkîeminin Çözüm Kümesinin Bulunmasi
ax + 3 = 5x + b kurala göre; a = 5, b = 3'olur.
ax + b = 0 denkleminin çözümünde 3 durum vardır. 1. Durum: ise
Burada 1. özeüikte verdiğimiz
x = — dır.
-b Ç = {—} Çözüm kümesi bir eiemaniıdır. a
3x + 4 2. ---------- = y ise x in y cinsinden değeri nedir?
5x-2 yj
o
ÇÖZÜM; 2. Durum: a = 0 ve b ^ 0 ise Ç = 0 dir. Çözüm kümesinin elemani yoktur.
3x + 4 = 5xy - 2y=>3x - 5xy = -4 - 2y 4-2y
3. Durum: a = 0 ve b = 0 ise Ç = R dir. Çözüm kümesi sonsuz elemanlıdır.
x(3 - 5y) = -4 - 2y 3- 5y
ÖRNEK:5x-5 = 10isex=? 5x-5 = 10 ise
5x = 10 + 5 = 15
ORNEK: = 3x+1 ise x=? içlerdışlaryaptığımızda; 6x + 6x4-1 = 6x + 2 => 1 =2 çıkar. Bu bir çelişkidir. (2. durum) 0 halde Ç = 0 dir.
y
3.
= 24 denklemînde x = 3 ioin y = ?
2x
'
y
ÇÖZÜM: 3x + 5y = 2x. 24 denkleminde x yerine 3 koyarsak, 3. 3 + 5 . y = 2. 3.24
5y = 6 . 24 - 9^>5y = 135^>y = 27
ÖRNEK: 2(2x+3) - 1 = 4x + 5 ise x =? 4. y > x olmak üzere; 4x + 6 - 1 =4x + 5=>4x4-5 = 4x + 5 => 0 = 0 çıkar, Bu her zaman için doğrudur. (3. durum) Ç = R dir.
2x + 3y = 18 denklemini sağlayan y doğal sayılarımn çözüm kümesi nedir? ÇÖZÜM: x = 0 iken y = 6 ve 6 > 0 x = 3 iken y = 4 ve 4 > 3 Ç.K = {4,6}
19
-MATEMATIIC
MUTLAK DEĞER
ÇÖZÜM:
Bir reel sayının, sayı doğrusu üzerinde eşiendiği noktanın başlangıç noktasına olan uzaklığına o sayının mutlak değeri denir.
a<0 ise, a-5 < 0 -> a + (a - 5)- 5| - a + 5 |2a-10|-a + 5 2a-10<0
X
= -(2a-10)-a+5
X
=-2a+10-a+5
Bir reel sayının mutlak değeri |x| şeklinde gösterilir
=-3a+15 x, x > 0 ise 0,
(Cevap C)
x = 0 ise ÖRNEK:
- x, x < 0 ise
x-2+jy-5J + |z-4=0
olur.
olduğuna göre, 2x-y+3z ifadesinin değeri kaçtır?
SONUÇ: Bütün x reel (gerçel) sayılar için |x >0
A) -11
olur.
B)-9
C)-7
D) 11
E) 9
ÇÖZÜM:
ÖRNEK:
5|=5
x- 2|+ |y - 5|+j z- 4|=0i se
-5=-(-5)=5
x-2=0, y-5=0, ve z-4=0 dir.
1
o
Buradan x-2=0 ise x=2, y-5=0 ise y=5, z-4= 0 ise z= 4 tür. Buna göre, 2x-y+3z = 2,2-5 +3.4 = 4+12-5 = 11
7n
(Cevap D) "5
ÖRNEK: x<0
x-y + y-x +
X
+y
Mutlak Değerin Özellikleri 1) Bütün reel sayıiar için
X
olur.
2) Bütün x,y reel sayılar için x|.|y|=|xy| olur.
ifadesinin eşiti nedir?
3) n doğai sayı ve x reei sayı olmak üzere
ÇÖZÜM:
oiur.
x-y<0 yx>0 dır. x<0
4) y = * 0 olmak üzere, bütün x, y ree! sayılar ıcın olur.
+ y olur. - y|+|y -
- x + y + y - x - x + y = - 3x + 3y
= 3(y-x)
5) Bütün x,y reel sayılar için |x + y <x
■|y| o!ur.
(Üçgen eşitsîzSiği)
ÖRNEK: a<0 clmak üzere, {a -ja - 5|-5j - a + 5
ORNEK:
ifadesi aşagıdakiierden hangisi eşittir? A)3a+5 B)-3a+10 D) 2a-5 C)-3a+15 E)-2a+15
4a =18
olduğuna
göre
a'nın
alabiieceği diğerlerinin toplamı kaçtır? A)-36
B)-2
C)0
D) 12
E)36
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
20ÇÖZÜM -a +
4a
>2 eşitsizliğinin ORNEK: kümesini X+1
ÇÖZÜM
3 >2 veya
+4.a
x+1 bulunuz? 2 > e y a y 3
=18 =18
çözüm
x+1
3
x +1 > 6 veya x +1 < -6
2|a|+4.|a|=18
x > 5 veya x<-7
6|a|=18
Çözüm kümesi Ç = (-OO,-7]U[5,QO)
a| = 3
=IR-(-7,5) olur.
a>0için a=aolur. Buna göre, al = 3 —> a = 3 olur. a<0 için |a=-a olur. Buna göre <1
-3 olur. a'nın alabileceği değerlerin toplamı 3+(-3) = 0 olur.
eşitsizliğinin çözüm kümesini
ORNEK: ÇÖZÜM:
(Cevap C)
x-3 x-3 x-3 <1 x-5 x-5 x-5
SONUÇ
bulalım.
x>0 olmak üzere =x->a = xveya a=-x dir.
o >-S2
Mutlak Değerli Eşitsizlikler
LU
Eşitsizliğin her iki tarafı da mutlak değerii olduğu için pozitiftir. Bunun için, iki tarafının da karesi alınırken eşitsizlik bozulmaz.
1) a>0olmaküzere |x|
x-3| 2 <|x-5| 2 {x-3f<(x-
2) a<0 olmak üzere jxj rel="nofollow">a —>x < —a veyax>adır.
5f
x2-6x + 9<x2-1Ox + 25
10x-6x<25-9 4x<16 x<4
ÖRNEK: x — 2| < 5
eşitsizliğinin
(aralığını) bulunuz. ÇÖZÜM x-2|<5->-5<x-2<5
-5+2<x-2+2<5+2 -3<x<7 Ç = (-3,7) olur.
çözüm
kümesini
21
-MATEMATIK5. * y
ÇOZUMLU ONU KAVRAMA TESTİ
xy olduğuna göre, 1.
kaçtır?
x-y A) 1
B) 2
D) 7
C) 3
E) 5
olduğuna göre, x kaçtır? A)-2
B)3
C) --
D)3
E)-2 2 6. 1+1-x -3 oc aı
Q
co m
2 /1/ _ ^W2 4. 0V\ x 7 — t — £ Y _L Q _ 9t
A)
olduğuna göre, k -1 farkı kaçtır? A)8
B)6
C)5
ifadesini tanımsız yapan x değerlerinin toplamı kaçtır?
D)
B) -2
C) 9 D) 12
E)-9
E)7
5 7. 2a+3b-2c = 5 a + 2b + 3c = 1
3. x bir tamsayı olmak üzere, (x 2 -3x+2) x4 " 1 =0 denklemini sağlayan, x değerlerinin toplamı kaçtır? A)4
B)-1
3
x +2x-t
C)1
x-3t
olduğuna göre; c sayısı kaçtır? D)2
E)3
2t —U
2
x
B) 1 C) -|
A)0
B)-1
C)4
D)3
E)5
8. — > x > y > y 4 5
x-4
denkleminin köklerinden bir tanesi 2 olduğuna göre, t kaçtır? A)-3
a + b - 6c = 4
D) 0
olduğuna göre, x ve y sayıları sarısıyla aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ji.^â20 20
9 10
B) 40'40
13 14 ,_. 34 33 t) —,— 20 20
22-
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-
9. x 2 . y . z 3 > 0 x 3 .
13. x > 3 olmak üzere,
x+ V7| 2 - x | W 7
z 2 . y3 < 0 V5-x|+1 x . y .z> 0
ifadesinin eşiti aşağıdakilerden hangisidir?
olduğuna göre; x, y, z nin işaretleri sırasıyia aşağıdakilerden hangisidir? A) +, +, D) -, -, +
B) +, - E) +, +, +
A) -2 D) X +1
C) - +, -
B)-1 E) X + V5
C)3
10. ab iki basamaklı sayı olmak üzere, 1000
10 x= — ab
y=
oiduğuna gore. doğrudur? A) z>y>x C) x> z> y E) x > y > z
z=
abab
aşağıdaküerden
100000 ababab
14. t < Oolmak üzere,
hangisi a = t. 2- 3,
B ) x =y=z D) x = y > z
o>
h-2
b = -, c = 5 '
oiduğuna göre, aşağıdaki hangisi doğrudur? A) a > b > c C) c> a > b E) b > a > c
4
2
sıralamalardan
B) a > c> b D) c > b > a
=16
11. x -2x
olduğuna göre, bu denklemi sağlayan x değerlerinin toplamı kaçtır? A) 10
B) 1
C)7
D)0
E)3
15. ax + 2 . | a x - 2 =1 2 denkieminin, a cinsinden çözüm kümesi aşağidakilerden hangisidir? AV
denklemini sağlayan x değeri aşağıdakilerden hangisidir? A) 1
B) 2
^2
2
A) <-,— [a a B) {4a,-4a} D)
12. | 2 x - 3 İ = İ 2 x + 3İ
C) 3
D) 4
E) 0
E)
, 4
23
-MATEMATIIC 2
3
2
ÇÖZÜMLER
2
16. x y <0 v e x < y olmak üz ere, x+ y - | y | —x—y I — ı x — y |
3
3x
2 2 "3 9
2 x- 1
4
2 x- 1 X
ifadesinin
en
sade
şekli
aşağıdakilerden
hangisidir?
12x = 18x 9 9 = 6x
y
B)
C) + 2x
A)
3 3 2 2
x= 3/
-1-
2x
2x 2x D)
3x 2x-1
_2 x_
E) 1
x+v
(Cevap D) 2
(k-3)x + 2kx + 7 -1 = 6x + 3 - 2t 2
x li terjm olmadığı için k-3 = 0 7-t = 3-2t
17.
x+4
2
k=3
olduğuna göre, doğrudur?
aşağıdakilerden
t = -4
hangisi (Cevap E)
B) -3 < x < 2 A
(x2-3x+ 2)x "1 = 0 olması için,
D) -2 < x < 2 )
x2 - 3x + 2 = 0 olmalı 2 < x < 4 C) -4
x x
< x < 1 E) -4 < x<2
co
-2 -1
(x-2) (x-1) = 0 => x = 2 veya x = 1 olur. x = 1 üssü de sıfır yaptığından bu olamaz. Yalnızca x = 2 değeri sağlar.
18. '5
(Cevap D) Bir kökü 2 ise denklemi sağlamalıdır. eşitsizlik sistemindeki x tamsayılarının çarpımı kaçtır? A) 3
B) 2
C) 0
D) -1 1
E)
2 3 +2 . 2-t
=0
8 + 4-2 + 4t = 0 19,4 katının 3 eksiği, kendisinin karesinden küçük olan pozitif tamsayılarm, en kücüğü kaçtır?
10 _ 5 10 = - 4t 4 -10
A) 2
B) 3
C) 4
-5 2
D) 5
(Cevap C) -y
20. x bir tamsayı oimak üzere;
Vx2-3x-10
kaçtır?
x.y
A) 10 (x-y) 6 = 2xy E) 4 6(x-y) = 2xy 3(x-y) = x.y
ifadesinî tanımsız yapan x değerlerinin toplams
_
x.y
x-y
=3
B) 5
C) 9
D) 7
5.
2
= 2 => x 2 - y = 2xy => (x-y) (x+y) = 2xy
= 3
(Cevap C)
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
24-
2
2
11. I(x -1) | = 1 6
=1+
6. 1 +
2
3-x + 3
x -1=4 2
x =5
6-x+6 1+6 6-x 6-x
veya x =- -
=> x
V5 - V5 =0 (Cevap D)
x = 3 V9 x = 6
3 +6=9 (Cevap C)
12. İki tarafın karesi alınırsa 7.
2
(2x-3)2 = (2x + 3)2 4x2-
a+b-6c = 4 -c = 0 c=0
+
2
İ 2 x - 3 = ! 2x + 31
+ 2a + 3b ± 2c = -5 a + 2b + 3c = 1
2
12x + 9 = 4x + 12 0 = 24x (Cevap A)
(Cevap E)
35 34
8- ^vA
33 V.
— >— v e — 20 20 20 20
4/' 5/ /5 74
13. x > 3 olduğuna göre ve 4 > V7 (Cevap E)
-(V5-x) +
9. x 2 . y . z 3 > 0 çn tu o
x 3 . z2 . y 3 < 0 x.y .z>0
V7|-x-V7 x + 1 |-
I. denklemde x2 pozitiftir. => y -> (+) İS9 z -> (+)
= -2
x+
y -> (-) ise z -> (-)
(Cevap A)
II. d^nklemde z2 pozitiftir. x -> (+) ise y -> (-) x -> (-) ise y -> (+) x y
z
t 0 ise < c a> b >
(Cevap B)
x
_ 10
_ 2000
100000
"î ö ' y ~ îöîö' 101010
c
c=
1 t2 V
5
12
a2x2-4 = 12
2 2
ax
_ 100
ax = 4
100
4 x= — a
100 100'
t 5
(Cevap C)
15. (ax+2)(ax2İ |a2x2-4| = 1 2
10. ab = 10 seçilirse
h
t 8
14.
y
101 '
101,01
a = -4 xX -4 :
a
Görüldüğü üzere, x>y>z olur.
(Cevap E)
(Cevap D)
-MATEMATIK16. y < O v e l y l > |x
25
20. Vx2-3x-10 A
-(x + y) + ( y - x ) - y
-5 2
-x-y-(x-y) —x — y + y — x — y
-2x-y
= | (x-5)(x+2) | = | x-51
y + 2x
-x-y-x+y
x+2
tanımsız olması için 0 dan küçük olmalıdır.
2x
-2x
-2 < x < 5 => -1, 0,1,2 , 3 , 4 9br
(Cevap B)
(Cevap C) 2x — 1 1 ------ < - = > 4 x x+4 2
17.
3x<6 => x < 2 x + 4 > 0 => x>-4 -4 <x<2 (Cevap E)
18. + <x + 5 2x 2 2x2 " 2x - 3 < 0
i
eg
i
'C5
tr
2x
-3 X 1 2x -3 = 0 ve x + 1 = -x = = 0 y __ _ *| 3
LU Q
OT 03 CL
Q UJ
2
2
2x -x-3 3 ~*~ 2 Bunu sağlayan tamsayılar-1, 0,1 dir. Çarpımları O'dır. (Cevap C)
19. 4. x-3<x 2 ^>0<x 2 -4x+3 -3 -1 x > 3 x>1 enküçük x=4 (Cevap C)
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
26-
5. xvey reel sayıdır.
CEVAPLI KONU KAVRAMA TESTİ
|x+5| + Vy-2 - 2 ifadesinin alabileceği en küçük değer için x.y çarpımı kaçtır? A)0
B)5
C)-10
D)-5
E)-20
1. -+ ----- + -------= - denkleminin bir kökü x = 2 x x+ 1 x+m 6 olduğuna göre, m değeri kaçtır? A)1
B)2
C)3
E)5
D)4
1 İ__L x
6.
y
4x-3 ------ = a + 2 denklemini sağlayan hiç bir x x—ı reel sayısı olmadığına göre, a değeri kaçtır?
2.
A)6
B)5
C)4
D)3
xy
1-i-JL X
Z
XZ
1 1-1.
E) 2
y z
yz
olduğuna göre, x değeri kaçtır?
o
A)1
B)2
C)3
D)4
E)5
p co
3. a, b, c birbirinden farklı pozitif tamsayılardır. 4a + 2b + c = 45 denklemini sağlayan en büvük c değeri kaçtır? A)22
B)35
C)37
D) 39
E) 44
7.
4.
3x - y = 8 v olduğuna göre - oranı kaçtır? 2y + x = 5 x A)3
•
a
b
1
c
4
b
16
Yukarıdaki çarpma tablosuna göre, a . b . c çarpımının alacağı değerlerden biri aşağıdakilerden hangisidir? A) 1
B) 2
C)4
D)8
E) 16
-MATEMATIK-
27
a + b3
8.
x
oiduğuna göre, x in alabileceği değerierin çarpfmı kaçtır?
4 — = x olduğuna göre, x kaçtır?
a A) -
B) -1
C) 2
D) 3
4
A)-12 D)-100
E) 0
9. mventamsayılardır.
C)-64
B)-36 E)-144
13. || x + 5|-5-|-x-5||
ifadesinin
eşiti
aşağıdakilerden hangisidir? +
m + n-1
1
A) -5 D) 10
m-n + 3
B) 0 E)2x + 10
C) 5
olduğuna göre, m.n çarpımının değeri kaçtır? A)8
B)6
C)4
D)2
E) 0 m "o UJ o (/}
m a. :=
10. a(b-1) = c olduğuna göre, a
14> LU
+b+c
eşitsizliğinin çözüm aralığı aşağıdakilerden hangisidir?
-a ifadesinin değeri kaçtır? A) 0
D)2
B) -1
E)3
A) B) C) D) E)
15 2a + 3b - 2c = 5 a+b - 3 c = 2
B)6
C) 12
D) 17
x > 2v e ya x< 0 x > 6 v e y ax < - 2 x>6 vey ax <0 x>8veyax<2 x>4veyax<-2
3-x
4
eşitsizliğini sağlayan kaç tane x tamsayısı vardır?
olduğuna göre (8a + 9b) kaçtır? A)9
>2
E)22
A) 12
B) 13
C) 14
D) 15
E) 16
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGİSI-
2816. mbir reel sayıdır.
ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ
m-2| toplamının alabileceği en küçük değer kaçtır? İ3m+1l +
A) -
B) 0
1.
C) 2
D)
3
5
E)7
B)9
C) 12
D) 13
E) 15
ÇÖZÜM: 3 < yfx < 5 (eşitsizliğinde Vx~'i karekökten kurtarmak için kareleri alınırsa) 9 < x < 25 olur. ve x in alabileceği tamsayı değerleri 15 tanedir. (Cevap E)
17.
3 X -2 =4 denklemini sağlayan kaç farklı x değeri vardır? A)5
B)4
C)3
D)2
E) 1
>
■2*
O
18. |-x| = x ve y < l y l olduğuna göre, « aşağıdakilerden hangisi kesinlikle vanlıstır? A) x.y = 0
B) x + y > 0
D) x . y < 0
E) - <-2
C) x - y < 0
2.
| x | — 2x = 3 denkleminin çözüm kümesi aşağıdakilerden hangisidir? (1999 L DMS) A) {-1}
y
B) {-3,-1} C) {-3} D) {1} E) {1,3}
1A
4. B
6A
9. D
11 E 12. E
2. E
5. C
7. D
10.C
13. C
3. C
8. C
14. B
15.C
16 A 17. D 18. C
x| -2x = x > 0 ise x = 2x + 3 => x = -3 olur. Fakat bizim artımızda x>0 olmalıydı . Bu nedenle x = -3 olmaz. (x ^ -3) x < 0 ise | x I = -x = 2x + 3 ^ x = -1 ve denklemi n çözüm kümesi; Ç = {-1} olur. (Cevap A)
x =2x
29
-MATEMATIK3. x, y tamsayılar ve -7 < x < 0 7 < y < 15 olduğuna göre, (y - 3x) ifadesinin en küçük değeri kaçtır? (99 DMS L) A) 11
B) 10
C)9
D)8
x-y+z=1 ......................(1) x+3y+z=21 .................. (2)
E) 7
ÇÖZÜM:
x + 3y + z 21 + x+ y - z = -1 4y = 20 —* y = 5
x, y e Z ve -7 <x<07
(Cevap D)
(y- 3x) ifadesinin en küçük olması için y en küçük, x en büyük değeri almalıdır.
x<0 olmak üzere, Vx 2 +5x ifadesinin değeri
Bu nedenle; y = 8 ve x = -1 olur. y - 3x = 8 - 3 . (-1)
aşağıdakilerden hangisine eşittir? (2000 DMS) A)4x
= 8 + 3 = 11
B)5x
C)6x
D)-5x
E)-6x
(Cevap A)
x<0,Vx2 +5x=| x|+5x "ı x, x > 0 ro,x = O J -x, x < 0
+5x = 4x
= (Cevap A)
o co co EL
4.
1
<
x+6
< 2 eşitsizliğini sağlayan x "5
tamsayılarının toplamı kaçtır? (1999 DMS L) A)3
B)2
C)-2
D)-6
E)4
UJ
>■
2
2
a +b =74 olduğuna göre, u
x+6
a-b
değeri
25
a.b=— 2 kaçtır? (2000 DMS) D) 8
=> -3 < x < 0 x
A) 5
B) 6
E)9
C) 7
değerleri; -3, -2, -1 Toplamı^ (-3) + (-2) + (-1)
(a-b) 2 =a 2 -2ab + b = (Cevap D) 2
2
a +b -2ab
2= 74-25
5. x - y + z = 1 x + 3y + z = 21 olduğuna göre, y kaçtır? (2000 DMS) A)2
B)3
C)4
= 49 = 7olur.
D)5
E)6
a-b
(Cevap C)
30-
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
11.a
8. x - 2 = y olduğuna göre, 3 | x - y | -2 | y - x | ifadesi aşağıdakilerden hangisine eşıttir?(2C02 KPSS) A)x
B)y
C)2
D)1
2
|a-b|
E) 12
ifadesinin eşiti aşağıdakilerden hangisidir? (2003/2 KPSS)
x - 2 = y ise x-y = 2 olur. 0zaman; 3.2-2 I-21 = 6 - 4 = 2 dir.
A)a + b b C)-a E)ab +
(Cevap C)
ÇÖZ L b
5
B a-b D - a- b )
mU 2 2 aa.
2d
1 a-b|
a- -b||a + b
b2 -b
|a- b
a- = a + b|
9. ±<-L X
2
Ib -a |
625
a + b < 0 olduğundan, olduğuna göre, x in alabileceği en küçük pozitif tamsayı değeri kaçtır? (2003 KPSS) A) 1
B) 2
C) 3
D) 4
= -a-b (Cevap D)
E) 5 o
5X > 625 => 5X > 54
Çfl
3+ 3x işleminin sonucu
'a = > x> 4 12. x<0 olmak üzere Uygun en küçük pozitif tamsayı değeri
2x +2
x = 5 dir.
E)
-2x
aşağıdakilerden hangisidir? (2004 KPSS) A) -
B) 1
C) 2
D) -
(Cevap E)
Eğer x < 0 ise I x | = -x Eğerx>0ise | x | =x
10. x gerçel sayı olmak üzere, x2-6x + 10 ifadesinin en küçük değeri kaçtır? (2003 KPSS) A) -2
B) -1
C) 0
D) 1
3 + 3|x| 2|x|+2
3 + 3(-x) 2(-x) + 2
3-3x -2x + 2
E) 2 3(1-x) 2(1-x) (Cevap A)
= (x-3)2 + 1 x = 3 için en küçük değeri alır. Öyleyse, en küçük değer 1 dir. (Cevap D)
13. x gerçel sayı olmak üzere; x | x | = 5x - 6 eşitliğini sağlayan x değerlerinin toplamı kaçtır? (2005 KPSS)
A)5
B)4
C)3
D)2
-MATEMATİK-
x . I x = 5x - 6 ıı 5x-6 l x l = ------x
5x-6 5x-6 . x =------- veya -x = ---------olur. x
x
2
x = 5x - 6 2
x - 5x + 6 = 0 (x-3) (x-2) = 0 x = 3 ve x = 2 olur. -x2 = 5x - 6 x2 + 5x - 6 = 0 x'in kökleri reel olmadığı için alamayız. 0 zaman x değerleri toplamı 3 + 2 = 5 olur. (Cevap A)
'o cc UJ Q
tn D. L
a
31
32-
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-
TARİH I
Kurtuluş Savaşı'na Hazırlık Dönemi
MUSTAFA KEMAL'İN SAMSUN'A ÇIKIŞI Mondros Mütarekesi'nden sonra Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığı'nın kaldırılması üzerine İstanbul'a gelen Mustafa Kemal Paşa, ülkenin ve ulusun kurtuluşu adına bir şeyler yapma inancıyla yetkililerle siyasi görüşmeler yapmıştır. Ancak vatanı İstanbul'dan kurtarmanın mümkün olmadığını görünce Anadolu'ya geçip, halkı teşkiiatlandırıp bağımsızlık mücadelesini başlatmaya karar vermiştir. Mustafa Kemal Anadolu'ya geçmek için bir yol aradığı sırada Karadeniz'deki Pontus Rum çetelerinin Müsiüman halka saldırıları artmıştı. İngiltere, âsâyişi sağlanmadığı takdirde, bölgeyi işgal edeceklerini Osmanlı Hükümetine bir nota ile bildirdi. Padişah ve Hükümet, siyasetten uzak duran dürüst, güvenilir ve iyi bir asker olan Mustafa Kemal'i bu nitelikleri nedeniyle 9. Ordu Müfettişliğine tayin ettiler. Mustafa Kemal Paşa, olağanüstü yetkilerle donatıldı. Sivil makamlara emretme yetkisi de verildi. Mustafa Kemal Paşa'mn Samsun'a Çıkması: Güvendiği arkadaşlarını da yanına alan Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı. Bu tarih, milli mücadelenin fiilen başladığı tarihtir. Mustafa Kemal bölge halkının Rumların saldırılarına karşı çeteler kurarak savunmaya geçtiklerini, bu bölgede sükunetin ancak Rumların Samsun üzerindeki emellerinden vazgeçmeleriyle sağlanabileceğini belirtiyordu. Mustafa Kemal'in Halkı ve orduyu teşkilatlandırmak için harekete geçmesi gerekiyordu. Samsun'da daha fazla kalmayı güvenlik açısından sakıncalı görerek 25 Mayıs'ta Havza'ya geldi.
Mustafa Kemal bu genelge ile; >> Ordu birliklerinden askerin terhis, silahların teslim edilmemesini istedi. » Vatanın bütünlüğü için ülkede milli teşkilatlar kurulması gerektiğini bildirdi. » İzmir'in işgalini protesto için miting ve gösteri yapılmasını istedi. * Mondros Mütarekesi'ne ilk kez açıkça karşı çıkılmıştır. AMASYA GENELGESİ (22 HAZİRAN 1919) Mustafa Kemal, 12 Haziran 1919'da Amasya'ya geldi. 14 Haziran'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Derneği bünyesinde, Mustafa Kemal Paşa tarafından önceden hazırlanmış metnin üzerinde yapılan çalışmalardan sonra Âmasya Genelgesi (Tamimi) kabul edildi. Amasya Genelgesi'nde alınan kararlar şunlardır: a. Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir. {Bu madde i!e: ülkenin içinde bulunduğu durum ortaya konulmuş Kurtuluş Savaşı'nın amacı ve gerekçesi belirtilmiştir.) b. İstanbul Hükümeîi üzerine aldığı sorumluluğun gerekierini yerine getirmemektedir. c. Milletin bağımsızlığını, yine milleîin azim ve kararı kurtaracaktır. (Bu madde ile: Kurtuluş Savaşı'nın yöntemi belirtilmiştir. Egemenlik anlayışınm ve yönetim şekünin değişeceğine işaret edilmiştir.) d. Milletin hal ve durumunu gözden geçirmek ve hak isteyen sesini bütün dünyaya duyurmak için her türlü tesir ve denetimin dışında bir milli heyetin varlığı iâzımdır, * İstanbul'un dışında kurulacak bir hükümetin ilk işaretidir.
HAVZA GENELGESİ (28 MAYIS 1919) Mustafa Kemal'in işgalin protesto edilmesi konusunda tüm yurttaki sivil ve askeri yöneticilere yolladığı Havza Genelgesi halk arasında büyük heyecanyarattı.
e. Anadolu'nun her bakımdan en emin yeri olan Sivas'ta, milü bir kongrenin toplanması kararlaştırılmıştır.
-TARIH-
f. Bunun için bütün vilayetlerin her sancağından milletin güvenini kazanmış 3 delegenin mümkün olan hızla yetişmek üzere acele yola çıkarılması gerekmektedir. Önemi: 1. Bu genelge ulusal egemenliğe dayalı yeni Türk devletinin kurulması yolunda atılan ilk adımdır. Türk Ulusuna bu çağrının yapılmasının gerekçesini ve uygulanacak plânı açıklamaktadır. 2. Amasya tamimi, hem ihtilalin neden ve programını, hem de ihtilâlin başladığını gösteren bir belge niteliğindedir. Bu genelgede; ? İlk defa yönetim şeklini değiştirme fikri vardır. ? İlk defa ımilli egemenlik anlayışı vardır. ? Kurtuluş savaşının yöntemi belirtilmiştir. ? Amasya Genelgesi Kurtuluş Savaşı'nın ilk siyasi belgesidir. ERZURUM KONGRESİ (23 TEMMUZ - 4 AĞUSTOS1919) Kongrenin Erzurum'da toplanışının nedenleri: 1. Mondros Mütarekesi'nden sonra müdafaa şuurunun meydana çıktığı bölgelerden biri Erzurum idi. Mütareke hükümlerine göre bu bölgede bir Ermenistan kurulması isteniyordu. 2. Erzurum galip devletlerin ellerinin en güç yetişeceği birvatan bölgesi idi. 3. Memleketin diğer bölgelerindeki ordu birliklerinde büyük ölçüde terhis yapılmasına rağmen buradaki kolorduda terhis henüz yapılmamış idi. Erzurum Kongresi, Vilâyet-i Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti Erzurum şubesi ile Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti'nin müştereken hazırladığı bir kongredir. Mustafa Kemal Paşa'nın Sine-i Millete Dönme Kararı: Erzurum'a gelişinden 5 gün sonra, 8/9 Temmuz 1919'da Atatürk "Sine-i millette bir ferd-i mücahit olarak çalışmak üzere" çok sevdiği askerlik mesleğinden ve görevinden istifa etmiştir. Mustafa Kemal Erzurum'dan üye olarak kongreye iştirak etmek istemektedir. Fakat Erzurum üyeleri daha önce seçilmiş bulunmaktadır. Buna da bir çözüım bulunur. İki kişi üyeliğinden istifa etmek suretiyle
33
yerlerini Mustafa Kemal ve Rauf Bey'e bırakırlar. Bu suretle Mustafa Kemal'in Kongre'ye girişi meşruluk kazanır. Erzurum Kongresi, 23 Temmuz 1919'da yapılmıştır. Yapılan oylamada Mustafa Kemal Paşa oy çokluğuyla başkan seçiimiştir. Erzurum Kongresinde Alınan Kararlar Şunlardır: a. Milli hudutlar (30 Ekim 1918 tarihine kadar düşman tarafından işgal edilmeyen topraklarımızı kapsar) içersinde vatan bir bütündür. Onun muhtelif kısımları birbirinden ayrılamaz. (Bu madde ile, ilk kez milli sınırlardan, vatanın bütünlüğünden söz edilmiştir.) b. Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı, Osmanlı Devleti'nin dağılması halinde millet birlikte müdafaa ve mukavemet edecektir, c. Vatanın bağımsızlığını koruma ve teminine, İstanbul Hükümeti muktedir olamadığı takdirde maksadın temini için geçici bir hükümet kurulacaktır, bu hükümet Milli Kongrece (Sivas Kongresi) seçilecektir, Kongre toplanmış değilse bu seçimi Heyet-i Temsiiiye yapacaktır, d. Kuvayı Milliye'yi amil, milli iradeyi hakim kılmak esastır. (Kuvayi Miliye'den kastedilen milli kuvvetler, milletin bağrından çıkacak milli bir ordu idi. Bu ordu, milletin kutsal gayesi uğruna, milletin arzu ve eğilimleri istikametinde mutlaka zafere ulaşacaktı. Milli iradeyi hakim kılmak aynı zamanda demokratik bir esastır. Bu esasta Cumhuriyet rejiminin ilk ifadesi yer almaktadır.). e. Hıristiyan unsurlara siyasi egemenliğimizi ve sosyal düzenimizi (içtimai muvazenemizi) bozucu ayrıcalıklar verilemez. (Memleketîeki azınlıklar yer yer siyasi hakimiyet davasına kalkmıştı. Memleket bütünlüğünü bozucu, vatanı parçalayıcı bu gibi davranışlara imkan verilmeyecekti. Azınlıklara sosyal dengemizi bozan iktisadi, adli ve kültürel her ne çeşit olursa olsun ayncalıklar ve üstünlükler tanınmayacaktı.) f. Manda ve himaye kabul edilemez, g. Milli Meclis'in derhal toplanmasıyla, hükümet icraatının meclisin denetimine konuiması için çalışılacaktır. Kongrenin Önemi 1. Erzurum Kongresi mahalli bir kongre olmakla birlikte aldığı kararlar gereği ımilli ve ihtilâlci bir kongre karakîerine bürünmüştür. Vatanın milli
34-
-GENEL YETENEK 3ENEL KULTUR DERGISI-
hudutlar içinde bir bütün parçalanamayacağı belirtiimiştir.
olduğu,
takdirde Sivas'ın işgal edileceğini ve Kongre'nin dağıtılacağını bildirdi.
2. ilk kez manda ve himaye düşüncesine karşı çıkılmıştır.
İstanbul Hükümeti, Sivas Kongresi sırasında bütün gücüyle Mustafa Kemal'i tevkife yönelmişti. Anadolu'nun hemen her valisine telgraflar çekilerek Mustafa Kemal'in ne pahasına oiursa olsun tutuklanarak İstanbul'a gönderilmesi isteniyordu.
3. Halkın temsilcilerinin bir araya gelip kararlar aldıkları ilk kongredir. BALIKESİR VE ALAŞEHİR KONGRELERİ Yunanistan İzmir'e asker çıkarıp işgal hareketine başladıktan sonra Ege Bölgesi'nin halkı kurduktarı direnme örgütleriyle düşmana karşı koymaya başlamıştı. Bu örgütleri bir araya getirip daha düzenli bir savunma gücü oluşturmak amacıyla Balıkesir'de bir kongre düzenlendi. 26 Temmuz'dan 30 Temmuz 1919'a kadar süren kongrede tüm güçlerin birleştirilmesi, Yunanlılara karşı savaşmak üzere asker toplanması gibi oldukça önemli kararlar alındı. Kongrenin Padişah'a bağlı olduğu bildirildi. Bu iki kongrede; » Yunan saldırılarına karşı savunma ve direniş güçlerini birleştirmek için yapılmıştır. >> Kongrelerin amacı vatanı kurtarmaktır.
Sivas Kongresi'nin bir özelliği de delegelerin vatanın kurtuluşu ve milletin mutluluğundan başka hiçbir kişisel maksat izlemeyeceklerine, mevcut siyasi partilerden hiçbirinin amaçlarına hizmet etmeyeceklerine dair Kongrede yemin etmeleri olmuştur. Bu suretle milli mücadelenin hiçbir siyasi parti adına yapılmadığı, tamamen milleti ve memleketi kurtarma amacına yönelik bir hareket olduğu açıkça belirtilmiş oluyordu. Sivas Kongresi'nde Alınan Kararlar Şunlardır: a. Mondros Mütarekesi günü olan 30 Ekim 1918 tarihine kadar işgal edilmeyen topraklar bölünmez birbütündür,
» Bu kongrelerin sonucu Batı cephesi açılmıştır.
b. Ülkeyi ve padişahlığı korumak için, Kuvayı Milliye'yi amil, milli iradeyi hakim kılmak esastır.
Balıkesir ve Alaşehir kongrelerinin en önemli eksikliği bölgesel hareket etmeleri ve birleştirici bir liderden yoksun olmalarıdır.
c. Her türlü işgale, özellikle Rumluk ve Ermenilik teşkii etme maksadına yol açan hareketlere karşı birlikte savunulacaktır.
SİVAS KONGRESİ (4-11 EYLÜL 1919)
d. Azınlıklara vatandaşlık hakkı tanınacağından siyasi ve sosyal düzenimizi bozacak ayrıcalıklar verilemez.
Sivas Kongresi doğrudan doğruya Mustafa Kemal'in çağrısı üzerine toplanmış bir miiii kongredir. Kongre'nin 38 üyesinden 31 'ini Batı ve Orta Anadolu illerinden gelen üyeler, 7'sini ise Doğu Anadolu illerini temsil eden Erzurum Kongresince seçilen Heyet-i Temsiliye oluşturmuştur. Böylece Batı ve Orta Anadolu illerinden seçilen delegelerle Doğu illerini temsil eden Heyet-i Temsiliye, Sivas Kongresi'ne memieket çapmda bir genişlik ve bütünlük kazandırrnıştır. Sivas Kongresi'ni EngellemeTeşebbüsleri: 1. Ankara ve diğer bazı şehirlerimizden Valilik baskısı ile delege seçilemedi. Bazı vilayetlerden seçilen delegeler de aynı baskı nedeniyle yola çıkmaktan alıkonuldu, dolayısıyla Kongre'ye iştirak edemedi. 2. Sivas Kongresi'nin toplanmaması için Sivas'ta bulunan Fransızlar da baskı yaptı. Vali Reşit Paşa ile görüşerek böyie bir kongre gerçekleştiği
e. Osmanlı Hükümeti baskı karşısında ülkenin bütünlüğünü koruyamaz, bağımsızlığını sağlayamazsa geçici bir hükümet kurulacaktır. (Bu madde ile 'lstanbul Hükümeti'nin millet menfaaîlerine aykırı herhangi bir karar veya davranışı üzerine milleîin kayıtsız kalmayacağı, gerektiğinde milli iradeye dayanan bir hükümetin derhal kurulacağı açıkça belirtiliyordu.) f.
Meclis-i Mebusan'ın toplantıya çağırılması lâzımdır, Böylece millet ve vatanın kaderi üzerinde alınacak kararların meclisin denetimine sunulması şarttır.
g. Devletin bağımsızlığına dokunulmamak kaydıyla dış ülkelerin ekonomik, siyasal destek ve teicnik yardımları kabul edilecektir. h. Milli vicdandan doğan bütün vatani ve cemiyetler birieştirilerek "Rumeli ve Anadolu
-TARIH-
Müdafaa-i Hukuk Cemiyetl" adı altında toplanmıştır. Cemiyet parçalanmamak için her türlü particiiik görüşlerinin dışında kalacaktır, Erzurum Kongresi Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz Bölgelerindeki milli cemiyetleri "Şarkî Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" adıyla bir merkezde toplanmıştı. Sivas Kongresi bu teşkilata bütün Anadoiu ve Rumeli cemiyetlerini de içine almak üzere memleket çapında bütünlük kazandırdı. ı. Kongre tarafından seçilen 13 kişilik Heyet-i Temsiliye genel teşkilâtı idare edecektir. Sivas Kongresi'nin Önemi a. Sivas Kongresi kararları, Erzurum Kongresi kararlarının bir tekrarı gibi görünmekle beraber, burada azınlıklara vatandaşlık hakkı tanınmıştır. b. İşgalcilere karşı benimsenmiştir,
silâhlı
mücadele
fikri
c. Temsil Heyeti'nin üye sayısı 9'dan 13'e çıkarılmıştır. d. Bu kongre kararları da, Erzurum Kongresi kararları gibi ihtilâlci bir nitelik taşımaktadır. e. Mustafa Kemal'in tutuklanması için İstanbul Hükümeti'nin gayreti üzerine Heyet-i Temsiliye tarafından İstanbul ile Anadolu arasında her türlü siyasi ilişki ve haberleşm^ kesilmiştir, f. Kongre Batı Anadolu Umum Kuvayı Milliye Komutanlığı'na Ankara'da bulunan 20. Kolordu Komutanı Ali Fuat (Cebesoy) Paşa'yı atamıştır. Bu yabancı işgallerine karşı Türk Milleti'nin direneceğinin bir işaretidir. g. Sivas Kongresi'nde Cumhuriyet rejimine doğru bir adım atıldığını artık yabancı temsilciler de anlamışlardır.
| Sivas Kongresi, Erzurum Kongresi kararlarını | genişleterek bütün memleketi kapsayan bir nitelik i kazandırması bakımından inkılâp tarihimizde | büyük öneme sahip bir kongredir. KUVAYI MİLLİYE TEŞKİLATI Mondros Mütarekesi sonrası ordular terhis edilmişti. Tümenlerin ve alayların sayısı birkaç yüzle ifade ediliyordu. Bunun yanı sıra, mevcut askeri birliklerin durumu da asker kaçakları dolayısıyla daha da azalmıştı. Bu sebeple Yunanlılar Batı Anadolu'yu
35
işgale başladıklarında 56, 57 ve 61. Tümenlerin birkaç yüz kişilik zayıf kuvvetlerini bulmuşlardı. Üstelik Padişah, Yunanlılarla savaş durumunda olmadığını ilan etmiş ve Hükümet de gerek askeri kuvvetlerin gerekse halkın işgale karşı direnmemesini bildirmişti. Zayıf mevcutlu askeri birliklerin komutanları, milli duygularla vatanlarını savunurken Türk vatandaşları ve onların yanı sıra eskiden eşkıyalık yapan bazı efeler, adamlarıyla birlikte bu direnişe katıldılar, hatta bazı yörelerde duruma hakim oldular. Halkın, askerin, efelerin oluşturduğu bu direniş hareketinin ortak noktası vatan savunması ve Türklük duygusu idi. Böylece oluşan bu direniş hareketi Ayvalık'tan Denizli'ye kadar uzanan geniş bir çizgi üzerinde Milli cephenin doğmasına yol açtı. Bu Milli cepheyi oluşturan kuvvetlere ve bu harekete dar anlamda "Kuva-i Milliye" dendi. Bu anlamıyla Kuva-i Milliye silahlı direnişi ifade etmekte idi. Sivas Kongresi'nde anlamı genişledi ve bütün yurdun savunulması anlamına geldi. Sivas Kongresi'nden Sonraki Gelişmeler: Paris Barış Konferansı'na davet edilmiş ve orada hezimete uğrayarak, İtilaf Devletleri'nin Türkiye'yi paylaşmak V9 Türk ulusunun bağımsızlığını yok etmek konusundaki tutumlarını görmüş bulunan Damat Ferit Paşa, hâlâ Milli Mücadele düşmanlığını sürdürüyordu. Ali Galip aracılığı ile Sivas Kongresi'ni dağıtmayı bile denemişti. Elazığ Valisi Ali Galip, Padişah Damat Ferit ve İngilizler'in hazırladıkları bir plana uygun olarak, etrafına topladığı silahlı adamlarla kongreyi basacak, hatta Mustafa Kemal Paşa'yı tutuklayacaktı. Bu girişim için Malatya'ya gelmiş bulunan Ali Galip, Mustafa K9mal Paşa'nın yolladığı kuvvetlerden korkarak kaçmış ve bu girişim etkisiz bırakılmıştı. Bu olaydan sonra Damat Ferit Paşa yayınladığı bildirileri ile halkı Mustafa Kemai Paşa'ya karşı isyana kışkırtmış ve Mustafa Kemal arkadaşlarını "İttihatçı ve Bolşevik" olmakla suçlamıştı. Damat Ferit Paşa'nın İstifası Anadolu ve İstanbul arasındaki haberleşme irtibatı kopunca, Damat Ferit Paşa Kabinesi güç durumda kalmıştır. Temsil Heyeti, Padişah Vahdettin'e baş vurarak Ferit Paşa Kabinesi'nin istifa etmesini, Meclis-i Mebusan'ın da derhal toplanmasını istemiştir. İtilâf Devletleri de artık Ferit Paşa'dan memnun değildir. Padişah Temsil Heyeti'nin isteklerini kabul etmiştir. Ferit Paşa istifa etmiş, yeni
36-
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGİSİ-
hükümeti, 2 Ekim 1919 günü Ali Rıza Paşa kurmuştur. Bundan sonra İstanbul ile yeniden siyasi ilişki ve haberleşme başlamıştır. AMASYA MÜLAKATI (GÖRÜŞMESİ) (20-22 EKİM 1919) Temsil Heyeti adına Mustafa Kemal ile İstanbul hükümeti adına Salih Paşa arasında yapılan görüşmedir. Amasya Görüşmesi'nin (Mülâkatının) Bazı Maddeleri Şunlardır: a. Ordunun siyasetle meşgul olduğu fikri verilmemeli, hatta ordunun siyasetle meşgul olmamasına karar verilmiştir. b. Türk illerinin düşmana bırakılmamasına, hiçbir manda ve himayenin kabul edilmemesine, Türk topraklarının bütünlüğünün ve devletin bağımsızlığının korunmasına karar verilmiştir.
şekilde ortaya çıkmama tehlikesine karşılık önlemlerini de almıştır. Seçimlerde Erzurum milletvekili seçilen Mustafa Kemal Paşa Temsil Heyeti'yle birlikte 27 Aralık 1919'da Ankara'ya gelmiştir. MİSAK-I MİLLİ KARARLARI (28 Ocak 1920) Mondros Mütarekesi'nden sonra, 21 Aralık 1918'de Vahdettin tarafından kapatılan Meclis-i Mebusan, 18 Aralık 1919 tarihli seçimlerden sonra, 12 Ocak 1920'de tekrar açılmıştır. Bu meclis tehditlere rağmen, 11 Nisan 1920'ye kadar görev yapmıştır. Bu meclisin yaptığı en önemli iş; 28 Ocak 1920'de Misak-ı Milli'yi kabul etmesidir. Misak-ı Miiliyi, Kuva-i Milliyeciler de aynen kabul etmişler ve Misak-ı Milli prensiplerinin gerçekleştirilmesi için büyük gayret göstermişlerdir.
a. 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütarekesi imzaiandığı vakit, Osmanlı Devleti'nin düşman ordusunun işgali altında olan ve Arapların c. Rumeli ve Anadolu Müdafaa-i Hukuk çoğunlukta bulundukları toprakların geleceği, Cemiyeti'nin İstanbul Hükümeti tarafından Arap halkının serbestçe vereceği oya göre resmen kabul edilmesine karar verilmiştir. belirlenecektir. Osmanlı - İslâm çoğunluğu d. İtilâf devletleri ile Osmanlı Devleti arasında 2 bulunan kısımların tümü hiçbir sebeple ayrılık yapılacak kesin barış görüşmesine, üye olarak >~ kabul etmez bir bütündür. Sivas Kongresi Temsil Heyeti'nin de uygun 'g b. Halkın oyu ile Anavatana katılmış olan üç bulacağı kişilerin katılmasına karar verilmiştir. g sancak da (Kars, Ardahan ve Batum) gerekirse o tekrar halkın oyuna başvurulmasını kabul ederiz, e. Toplanmak üzere bulunan Osmanlı Ö Mebusanı'nm, İstanbul'da toplanmasının doğru 5 c. Türkiye barışına bırakılan Batı Trakya'nın hukuki olmadığına, karar verilmiştir. vaziyetinin tespiti, yerli halkın hürriyet içinde serbestçe verecekleri oya uygun olmalıdır. Amasya Görüşmelerinin Önemi a. Anadolu hareketinin varlığı ve gücü kabul edilmiştir. b. Milli mücadeleye katılımlar artmıştır. c. İtilaf Devletleri isteklerinin yalnız İstanbul Hükümeti'ne kabul ettirmekle amaçlarına ulaşamayacağını görmüşlerdir. d. İstanbul Hükümeti Meclisini açılması dışındaki kararları otoritesine ters düşmesi nedeniyle kabullenmemiş meclisin İstanbul dışında açılması Kanun-ı Esasi'ye aykırı olduğu gerekçesiyle kabul edilmemiştir. Temsil Heyeti'nin Ankara'ya Gelmesi Amasya Görüşmeleri'nden sonra meclisin toplanacağı yer konusunda tartışmalar sürmüş ancak İstanbul'da toplanması kararlaştırılmtştır. Mustafa Kemal bu durumu istemeyerek de olsa kabul etmiş fakat İstanbul'da ulusal iradenin hür bir
d. Osmanlı Devleti'nin merkezi olan İstanbul ile Marmara Denizi'nin emniyeti her türlü tehlikeden korunmalıdır. Boğazların ticarete açık olması hususu, ilgili devletlerin bizimle birükte verecekleri kararlara göre olmalıdır. e. İtilâf Devletleri ile kararlaştırılan esaslar içinde, azınlıkların hakları gibi Müslüman halkın da aynı haklardan yararlanmaları sağlanmalıdır. f. Milli, medeni ve ekonomik gelişmemiz için siyasi ve adli gelişmemize engel olacak kayıtları istemiyoruz. Tahakkuk edecek borçlarımızın da verilmesi bu haklara aykırı olmayacaktır. Misak-ı Milli'nin kabulüne karşı gelen Ali Rıza Paşa Kabinesi (Bakanlar Kurulu) 3 Mart 1920 de istifa etti. Yerine Salih Paşa Kabinesi kurulmuştur.
37
-TARIH-
Önemi: » Kurtuluş savaşının gerekçesi Amasya Genelgesi'yle belirlenirken hedefleri bu kararlarla belirlenmiştir.
ettirmiş ve bunların İstanbul'a gönderilmesini yasaklamıştır. TBMM'nin AÇILIŞI (23 Nisan 1920)
İstanbuPun işgali ve Son Osmanlı Mebusan Meclisi'nin kapatılması üzerine Mustafa Kemal, 19 » Milli sınırlara belirginlik getirilmiştir. Mart 1920'de bir bildiri yayınladı. Buna göre, vatanı » Kurtuluş savaşının diplomatik dayanağı kurtarmak, milli bağımsızlığı elde etmek üzere yeni olmuştur. seçilecek temsilciler ve Osmanlı Mebusan İSTANBUL'UN RESMEN İŞGALİ (16 Mart 1920) Meclisi'nden Anadolu'ya geçebilenler tarafından İtilâf Devletleri kuvvetleri, 13 Kasım 1918'den beri Ankara'da olağanüstü yetkilerle donatılmış bir İstanbul'da bulunuyorlar, fakat işgal kelimesini meclisin açılması zorunluydu. kullanmıyorlardı. Tam işgal için ise bir bahane Meclisi 23 Nisan 1920 günü toplandı ve arıyorlardı. Meclis-i Mebusan'ın, Misak-ı Milli'yi Türkiye Büyük Millet Meclisi adını aldı. Meclis kabul etmesi, Salih Paşa Hükümeti'nin Mustafa Başkanlığına Mustafa Kemal paşa seçilerek Kemal ve arkadaşlarını vatan haini olarak ilan çalışmalarına başlandı ve Mustafa Kemal Paşa'nm etmesi üzerine, İtilaf Devletleri daimi işgal niyetlerini hükümet kurulması konusundaki önergesi kabul açığa vurmuşlardır. 16 Mart 1920'de İstanbul edildi. Limanı'nda bulunan donanmalarından çok sayıda askeri karaya çıkarmışlar, böylece Osmanlı TBMM çalışmalarında şu prensipleri kabul Devleti'ni ağır kesin barış şartlarını kabule etmiştir: zorlayacaklardı. İngiliz işgal kuvvetleri komutanı a. Hükümet kurmak zaruridir. sıkıyönetim ilân etmiş, sokağa çıkmayı b. Geçici kaydıyla bir Hükümet Reisi tanımak yasaklamıştır. Askeri kışlaları, resmi daireleri, « uygun değildir, karakolları ve PTT binalarını işgal etmişler. Meclisin g Milli Mücadele taraflısı üyelerini esir(tutsak) alarak ° c. Milli İrade'nin temsilcisi TBMM'dir. Malta Adası'na sürmüşlerdir. j£ d. TBMM'nin üzerinde bir kuvvet yoktur, İşgalin Sonucu: Mebusan Meclisi dağıtıldı, -§ e. TBMM, kanun yapma ve yürütme yetkilerini kendinde toplamıştır, mebuslar Malta'ya sürüldü. Kaçan milletvekilleri := Ankara'ya gelerek Milli Mücadeleye katıldı. £ f. Meclisten ayrılacak bir heyet, meclise vekil olarak hükümet işlerini görür, meclis başkanı bu İstanbul'un İşgaline (16 Mart 1920) Karşı Mustafa heyetin de başkanıdır. Kemal'in Tepkisi a. Mustafa Kemal: İstanbul ile Anadolu'nun derhal telefon-telgraf bağlantısını kestirmiştir. b. Biga havalisinde isyan eden Aznavur Ahmet çetesine yardım eden İngilizlerin Eskişehir ve Afyon'dan silah zoruyla çıkarılması için emir vermiştir. c. İstanbuPdaki tutuklamalara karşılık olmak üzere Anadolu'daki İtilaf Devletleri subaylarının da tutuklanmasını emretmiştir. d. Demiryolu ile İstanbuPdan Anadolu'ya İtilaf devletlerinin yapacakları asker ve malzeme sevkiyatını önlemek için kuzeyde Geyve, güneyde Ulukışla civarındaki demiryollarının tahrip edilmesini istemiştir. e. Anadolu'da mevcut resmi ve gayri resmi mali kuruluşların para ve kıymetli eşyalarını tespit
Padişah ve Halife içinde bulunduğu baskıdan kurtulduktan sonra, Meclisin düzenleyeceği kanun esasları içersinde durumunu alacaktır. ftilgi Notu f
TBMM otoritesini sağlamak amacı ile İstiklal | Mahkemelerini kurdu ve Hıyanet-i Vataniye | ( Kanunu çıkardı. | İlk TBMMnin Özeliikleri 1. Yeni Türk Devlet'ini yasal olarak kuran bir meclis olduğundan, "Kurucusu Meclis" özelliğini taşımıştır. 2. TBMM kuvvetler birliği esasına göre oluşturulmuştur. 3. Yasama, yürütme görevlerinin yanında, zamanla yargı görevini de üstlenmiştir.
38-
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISİ-
4. Milli iradenin temsilcisidir, egemenliğini temsil etmiştir.
böylece halkın
5. Demokratik, laik ve üniter bir hukuk devletini öngörmüştür. 6. Meclisin içinden çıkan TBMM Hükümeti yasaları meclis adına yürürlüğe koymuştur. 7. Bu Meclis 20 Ocak 1921 tarihli ilk anayasayı hazırlamıştır. (ÎİIgiNotuf TBMM'nin çıkardığı ilk kanun Ağnam vergisinin arttırılmasıyla ilgilidir. İkinci kanun ise, Hıyaneti Vataniye Kanunudur. TBMM'YE KARŞI AYAKLANMALAR Sebepleri a. TBMM Hükümeti ile İstanbul Hükümeti'nin mücadelesi, b. Halkın uzun yıllar devam eden savaşlardan bıkmış olması, çeşitli propagandaların etkisinde kalarak ilk zamanlar Milli Mücadele'nin yanında pek yer almak istememesi, c. Şeyh-ül İslâm tarafından verilen bir fetva gereği Mustafa Kemal ve arkadaşlarının asi sayılmaları, d. Aşırı dindarların ve padişah taraftarlarının, halkı Mustafa Kemal ve arkadaşlarına karşı kışkırtmaları, e. İtilâf Devletleri mensuplarının yaptıkları olumsuz propagandaların etkisi ve Ankara Hükümeti'ne karşı ayaklananlara İtilâf Devletleri'nin yardım etmeleridir. A. Doğrudan İstanbul Hükümeti Tarafından Çıkartılan Ayaklanmalar » Anzavur Ayaklanması » Kuvay-i İnzibatiye (Hilafet Ordusu) Ayaklanması
» » » » » »
İstanbul Hükümeti ve işgalcilerin Kışkırtmaları Sonucu Çıkan Ayaklanmalar Bolu, Düzce, Hendek, Adapazarı Ayaklanmaları Yozgat Ayaklanması Konya - Bozkır Ayaklanması Afyon Ayaklanması: Milli Aşiret Ayaklanması Cemil Çeto Ayaklanması,
Önceden Kuvay-i Milliye Yanlısı Olup, Sonradan Ayaklananlar >> Demirci Mehmet Efe Ayaklanması
Çerkez Ethem Ayaklanması Azınlıkların Çıkardığı Ayaklanmalar Pontus Rum Ayaklanmaları Trakya ve Batı Anadolu'daki Ayaklanmalar Ermeni Ayaklanmaları TBMM' in Ayaklamalara karşı aldıgı Önlemler 29 Nisan 1920'de Hıyanet-i Vataniye Kanunu'nu çıkarmıştır. Hıyanet-i Vataniye Kanunu'nun uygulamasını çabuklaştırmak ve asker kaçaklarını cezalandırmak için İstiklal Mahkemelerini kurmuştur. (11 Eylül 1920) İstanbul Hükümeti ile haberleşme kesilmiş ve İstanbul Hükümeti'nin yaptığı her türlü işlem yok sayılmıştır. Şeyhülislamın fetvasına karşılık karşı fetva yayınlanmıştır. Düzenli ordu kurulmuştur. Hıyanet-i Vataniye Kanunu'nun çıkarılması ve İstiklal Mahkemeleri'nin kurulması TBMM'nin Anadolu'daki etkinliğinin artmasında ve devlet otoritesinin kurulmasında önemii rol oynamıştır. ANADOLU BASININDA MİLLİ MÜCADELE Ulusal Savaşın, ulusun katkısı olmaksızın gerçekleşemeyeceğini bilen Mustafa Kemal Paşa, eyleminin her safhasında basından yararlanmaya çalışmış katkı ve direktifleriyle gazeteler çıkarttırmıştır. İradeyi Milliye: 14 Eylül 1919'da Sivas'ta Heyeti Temsiliye'nin görüş ve düşüncelerini ulusa iletmek üzere çıkarılmıştır. Bu ulusal mücadeienin doğrudan doğruya sözcülüğünü yapacak ilk gazetedir. Hakimiyet-i Milliye: 10 Ocak 1920'de Anadolu ve Rumeli Müdafai Hukuk Cetniyeti Heyeti Temsiliyesi adına yeni bir gazete çıkarılmıştır. Ulusun Kurtuluş Savaşı'nın kurucusu olan Hakimiyet-i Milliye gazetesi, TBMM Hükümetinin de yarı resmi organı olmuştur. Cumhuriyetten sonra Ulus gazetesi adını almıştır, Öğüt Gazetesi: 1917 yılında Afyon Karahisar'da çıkarılmaya başlanmıştır. Yunanlıların İzmir'i işgali üzerine Konya'ya taşınmıştır. Fakat orada da İtalyanların baskısına uğramıştır. Bunun üzerine
-17
gazete Ankara'ya taşınarak Milli Mücadele'nin amaçları doğrultusunda çalışmalarını sürdürmüştür. Açıksöz Gazetesi: 15 Haziran 1919'da Kastamonu'da çıkarılmaya başlanan Milli Mücadele bakımından önemli bir basın organıdır. Kuzeybatı Anadolu'nun en etkin yayın organıdır. Albayrak Gazetesi: Erzurum'un Ruslar tarafından işgalinden ve Doğu Anadolu'nun Ermenilere verileceği haberinin yayılmasından sonra "Vilayat-ı Şarkiye Ermenistan Olamaz" sloganıyla çıkmaya başlamıştır. Müdafa-i Hukuk Derneğinin Erzurum'da kurulmasından sonra bu derneğin yayın organı olan Albayrak, ulusal mücadelenin önde gelen yayın organı olmuştur. Bunların dışında Balıkesir'de çıkan İzmir'e Doğru, Adana'da çıkarılan Yeni Adana, Trabzon'da çıkarılan İstikbal, Amasya'da çıkan Emel, Edirne'de çıkan Ahali gibi gazeteler yanında Küçük Mecmua, Sebilürreşad Dergisi ulusal mücadeleyi desteklemiştir.
39 İcra Vekilleri Heyeti İstanbul'la haberleşmeyi tümden yasaklamış ve bazı yerlerde sansür merkezleri oluşmuştur. Bu sırada mecliste de cephelerde düşmana karşı savaşan Kuvayi Milliye'den halkın haberdar olmadığı belirtilerek bunların kuruluş nedenlerini ve çalışmalarını halka anlatmak; haikın ulusal mücadelenin yanında yer almasını sağlamak ve propagandaya daha da ağırlık vermek için Matbuat ve istihbarat Müdürlüğü'nün kurulması istenmiştir. İstek meclisçe benimsenmiş 7 Haziran 1920'de doğrudan doğruya meclis başkanlığına bağlı olmak üzere Matbuat ve İstihbarat Müdüriyeti Umumiyesi kurulmuştur. Anadolu Ajansı da bu müdürlüğe bağlanmıştır, Ceride-i Resmiye (Resmi Gazete): Halka iç ve dış olaylar hakkında zamanında doğru bilgiler vererek onları bilinçlendirmek amacıyla Osmanlı İmparatorluğu'nda ilk resmi gazete Takvimi Vekayi adı altında 11 Kasım 1831 'de çıkarıimıştır.
Anadolu'da Kurtuluş Savaşı başladıktan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi açılarak yeni bir Türk devleti İstanbul Basınında Milli Mücadele: kurulduktan sonra, devietin yaptığı işleri göstermek İstanbul Basınını ikiye ayırmak gerekir. « için Resmi bir gazeteye ihtiyaç duyulmuştur. 'o 1920'de Ceride-i Resmiye adıyla bir gazetenin a. Milli Mücadele Yanlısı olanlar: Tasvir-i Efkar, S5 çıkarılması kararlaştırılmış ve 1921!de ilk sayı Vakit, İkdam, İleri ve Yeni Gün Gazeteleri idi. 5 yayınlanmıştır. b. Milli Mücadeleye karşı olanlar: Alemdar, * 10 Eylül 1923'te Resmi Ceride adını almış ve dış Peyman-ı Şabah, Türkçe İstanbul Gazeteleriyle § basında çıkan yeni Türkiye'nin oluşumu ile ilgili Aydede ve Ümit Dergisi geliyordu. E bilgileri de içeren ekler yayınlamıştır. Cumhuriyet'in Anadolu Ajansı'nın Kurulması: *~ ilanından sonra 44. sayıdan itibaren 'Türkiye Cumhuriyeti Resmi Gazetesi'dir" kaydıyia çıkmıştır. Anadalu'da oluşan ulusal hareketi halka ve dünyaya tanıtabilmek için gazete çıkarmak yeterli değildir. Bu gazetelerin ihtiyacı olan araç, gereç daha da önemlisi haberlerin sağlanması gerekiyordu. Konu basın yayın konusunda deneyimli olan ünlü Türk Romancısı Halide Edip (Adıyar) ile gazeteci Yunus Nadi (Abalıoglu) arasında İstanbul'dan Ankara'ya gelirken görüşülmeye başlanmıştır. Halide Edip, Ankara'ya ulaştıktan sonra Ajans konusunu Mustafa Kemal Paşa'ya da açmıştır. Öneri, Mustafa Kemal Paşa tarafından da benimsenmiş ve Ajansın kurulmasına karar verilmiştir. İlk günler ulusal politikayla çelişkili haberin yayılmasını önlemek için Ajans haberlerinin Mustafa Kemal Paşa'nın denetiminden geçmesi saptanmış ve 6 Nisan 1920'de Anadolu Ajansı kurulmuştur. Matbuat ve İstihbarat Müdüriyeti Umumiyetinin Kurulması: İstanbul Hükümeti'nin Anadolu'daki bozguncu propagandasını önleyebilmek için, 6 Mayıs 1920'de
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
40-
4. Amasya Genelgesi'nin hangi maddesinde Kurtuluş Savaşı'nın gerekçesi belirtilmiştir?
ÇOZUMLU KAVRAMA TESTİ
1. "Temsil Kurulu, yurdun bütününü temsil eder." kararı, aşağıdakilerden hangisinde kabul edilmiştir? A) B) C) D) E)
Sivas'ta milli bir Kongre toplanacaktır. Her türlü etki ve denetimden uzak milli bir kurul oluşturulmalıdır. C) Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. D) Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir. E) Genelge, bir sır olarak saklanmalıdır. A) B)
Sivas Kongresi'nde Erzurum Kongresi'nde Son Osmanlı Mebuslar Meclisi'nde Alaşehir Kongresi'nde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde
2. Erzurum Kongresi'nin aşağıdaki kararlarından hangisi Kurtuluş Savaşı'nın demokratik ilkeler dahilinde yürütülmesini en iyi şekilde açıklar? Her türlü işgale karşı ulus, birükte hareket edecektir. B) Kurulacak geçici hükümeti ulusal kongre seçecektir. C) Manda ve himaye kabul edilemez. D) Hıristiyan azınlığa ayrıcalık verilemez. E) Ulusal sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz. A)
5. Mustafa Kemal aşağıdakilerden hangisinde protesto mitinglerinin düzenlenmesini istemiştir? A) B) C) D) E)
Sivas Kongresi Balıkesir Kongresi Amasya Görüşmesi Aımasya Genelgesi Havza Genelgesi
3. Havza Genelgesi'nde yer alan -
Büyük ve etkili mitingler düzenlenecek
-
İstanbul Hükümeti'ne ve İtilaf devletlerine telgraflar çekilecek
maddelerin amacı aşağıdakilerden hangisine yönelik degildir? A) B) C) D) E)
Milli bilinci harekete geçirmeye Milli birlik ve beraberliği sağlamaya İşgallere tepki göstermeye Çoğunluğun haklı sesini duyurmaya Mondros Antlaşması'nı kabul hızlandırmaya
etmeyi
6. Mustafa Kemal aşağıdaki hangi gelişmeden önce askerlik görevinden istifa etmiştir? A) B) C) D) E)
İzmir'in işgali Amasya Genelgesi Erzurum Kongresi Temsil Heyetinin Ankara'ya gelişi Amasya Görüşmeleri
-TARIH7. "Miiü sınırlar içi nde vatan bir bütündür, parçalanamaz." Erzurum'da alman bu karar kongre iie ilgili aşağidakilerden hangisini gösterir? A) B) C) D) E)
10. Sivas Kongresi'nde Ânadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin ilkeleri doğruîtusunda, ülke içinde ve dışarıya karşı siyasi ve idari karariar alabilme yeîkisi aşağıdakiîerden hangisine verilmiştir?
Saltanata karşı çıkıldığını Alınan kararların bütün vatanı ilgüendirdiğini Mustafa Kemal'in lider olduğunu Hilafetin kurtarılmasının amaçlandığını Doğu ülerinin savunulacağını
A) B) C) D) E)
8. Erzurum ve Sivas Kongreleri'nde seçilen Temsil Kurulu'nun görevi aşağıdakilerden hangisiyle sona ermiştir? A) B) C) D) E)
TBMM'nin açılmasıyla Batı Cephesi'nin oluşturulmasıyla IstanbuPun işgal edilmesiyle Müdafaa-i Hukuk cemiyetlerinin kurulmasıyla Misak'ı Milli'nin kabul edilmesiyle
41
11. Erzurum Kongresi'nde alınan "Hıristiyan azınlıklara siyasal egemenliğimizi ve sosyal dengelerimizi bozucu ayrıcalıklar verilmez." karan aşağıdakilerden hangisine dönük bir tepkidir?
"o
A) B) C) D) E)
UJ Q
'SİU
9. Sivas Kongresi'nden sonra Temsil Kurulu, istanbul Hükümeti ile yönetim yönünden ilişkiyi ve her türlü haberleşmeyi kesmiş, İstanbul'dan Anadolu'ya atanan komutan ve vaiileri kabul etmeyerek geri göndermiştir. Temsil Kurulu'nun bu tutumunun amacı aşağıdaküerden hangisidir? A) İtilaf devletlerinin dostluğunu kazanmak B) Yerel yönetim birimi sayısını azaltmak C) İstanbul Hükümeti'ne bağlı olmadığını göstermek D) Düzenli ordu kurmak E) Anadolu'daki ayaklanmaları önlemek
Mebuslar Meclisi Kuvay-i Milliye İstanbui Hükümeti Temsi! Kurulu Felah-j Vatan Grubu
İtilaf Devletleri'ne İstanbul Hükümeti'ne Mebuslar Meclisi'ne Türk halkına Kanun-i Esasiye'ye
12. Erzurum Kongresi'nde; "Kuvay-i Milliye'yi etkin ve milli iradeyi hakim kılmak esastır." kararı alınmıştır, Bu kararın uygulama safhasma geçilmesi aşağıdakilerden hangisiyle gerçekleşmiştir? A) B) C) D) E)
Sivas Kongresi'nin toplanmasıyla Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkmasıyla Mebuslar Meclisi'nin açıimasıyla TBMM'nin kurulmasıyia Temsii Heyeti'nin Ankara'ya gelmesiyle
42-
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISİ-
13. Bölgesel amaçlarla toplanan aşağıdaki kongrelerden hangisinde daha kapsamlı kararlar alınmıştır? A) B) C) D) E)
Nazilli Erzurum Balıkesir Lüleburgaz Alaşehir
14. Sevr Barış Antlaşması aşağıdaki konulardan hangisiyle ilgili bir düzenleme içermez? A) B) C) D) E)
Ordunun sınırlandırılması Boğazların durumu Ermeni yurdu Meclisin geleceği Kapitülasyonlar
15. Kurfuluş Savaşına Hazırlık döneminde milli mücadeleyle ilgili tüm faaliyetlerin tek elde birleştirilmesi ilk defa nerede sağlanmıştır? A) B) C) D) E)
Erzurum Kongresi Misak-ı Milli Sivas Kongresi Amasya Genelgesi TBMM'nin açılışı
16. Amasya Genelgesi'nde yer alan aşağıdaki maddelerden hangisi "Kurtuluş Savaşı'nın yöntemini" ortaya koymaktadır? A) Vatanın bütünlüğü milletin bağımsızlığı tehlikededir. B) istanbul hükümeti üzerine düşen görevi yerine getirememektedir. C) Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. D) Her ilden üçer delege toplanıp Sivas'a gönderilmelidir. E) Genelge milli bir sır olarak saklanmalıdır.
17. Osmanlı hükümetinin Türk milletine olan sorumluluğunu yerine getirmediği iik defa aşağıdakilerden hangisinde kamuoyuna duyurulmaya çalışılmıştır? A) B) C) D) E)
Sivas Kongresi Erzurum Kongresi Amasya Genelgesi Amasya Görüşmesi T.B.M. Meclisi
18. Kurtuluş Savaşı'nın amacı, gerekçesi ve yöntemi ilk kez hangi yolla açıklanmıştır? A) B) C) D) E)
Sivas Kongresi Misak-ı Milli belgesi İlkTBMM kararları Erzurum Kongresi Amasya Genelgesi
19. Amasya Genelgesi'nin aşağıdaki özelliklerinden hangisi ulusal birligin sağlanması yolunda atılan önemli bir adım sayılır? A) Sivas'ta milli bir kongre toplanması için çağrıda bulunması B) Bir heyet tarafından hazırlanması C) Milli Mücadelenin önemli bir genelgesi sayılması D) istanbul Hükümeti'ne tepkide bulunulması E) Yeni bir devlet fikrine temel olması
20. Amasya Genelgesi'nde yer alan aşağıdaki maddelerden hangisi vatanın kurtarılması konusundaki kararlı tutumun en beiirgin göstergesidir? A) Vatanın bütünlüğü tehlikededir. B) Genelge bir sır olarak saklanacaktır. C) Ulusun bağımsızlığını, ulusun azim ve karan kurtaracaktır. D) Sivas'ta ulusal bir kongre toplanacaktır. E) istanbul Hükümeti üzerine düşen sorumlulukları yerine getirememektedir.
-TARIH21. Misak-ı Milli'de yer alan,
43
23.1. Azınlık hakları komşu ülkelerde yaşayan Müslüman halka tanınan haklar oranında olacaktır.
I. Azınlık hakları komşu ülkelerde yaşayan Müslüman halka tanınan haklar oranında olacaktır.
II. Hiçbir devlete siyasi, adli ve mali gelişmemizi engelleyici haklar verilmez.
II. Hiçbir devlete siyasi, adli ve mali gelişmemizi engelleyici haklar verilmez.
III. Türklerin çoğunlukta olduğu bölgelerde Türk hakimiyet kurulmalıdır.
III. Boğazların dünya ticaretine açılmasında diğer devletlerle birlikte karar verilebilir.
Yukarıda Misak-ı Milli'de yer alan, maddelerden hangileri kapitülasyonlara tepki niteliğindedir?
Kararlarından hangilerinin ulusal egemenliğimizi kısıtladığı savunulabilir?
A) Yalnız I C) Yalnız III E) II ve III
A) Yalnızl B) Yalnız II C) Yalnızlll D) llvelll I, II, E) ve III
B) Yalnız II D) I ve II
24.1. Havza Genelgesi II. Sivas Kongresi "( 5
££ üJ Q
m w
'ö 22. Amasya Görüşmelerinde yer alan,
LÜ
III. Erzurum Kongresi Kurtuluş Savaşı hazırlık döneminde meydana ge le n ge liş m ele rin k ronol ojik s ıras ı aşağıdakilerden hangisidir? B)1,111, A) I, II, III 0)111,11,1E) II, III, D) II, I, I
I- İstanbul Hükümeti Temsil Heyetine haber vermeden İtilaf Devletleriyle görüşmeyecek II- Itilâf devletleri ile Osmanlı Devleti arasında yapılacak kesin barış görüşmesine, üye olarak Sivas Kongresi Temsil Heyeti'nin de uygun bulacağı kişilerin katılmasına karar verilmiştir.
25.1. Amasya Genelgesi II. Sivas Kongresi
III- Sivas Kongresi kararları İstanbul hükümeti tarafında kabul edilecek kararlarından hangileri iç politikadan çok dış politika ile ilgilidir? A) Yalnız I B) Yalnız II I C) ve II D) llve lll I, E) llve lll
III. Misak-ı milli'nin kabulü Kurtuluş Savaşı'nın hazırlık döneminde yaşanan gelişmelerin kronolojik sırası aşağıdakilerden hangisidir? A) 1, II, III C) II. III. II E)ll, 1,111
B D )
44-
-GENEL YETENEK 3E! EL KÜLTÜR DERGİSİ-
ÇÖZÜMLER 1. "Temsil Kurulu, yurdun bütününü temsil eder." kararı Sivas Kongresi'nde kabul edilmiştir.
10. Ulusal Kongre olan Sivas Kongresi'nd9 Temsii Kurulu'na siyasi ve idari kararlar alabilme yetkisi verilmiştir. (Cevap D)
(Cevap A) 2. Erzurum Kongresi'nde alınan "kurulacak geçici hükümeti ulusai kongre seçmelidir." kararı Ulusal Mücadelenin demokratik ilkelere dayalı olarak geliştirildiğini kanıtlamaktadır.
11. Erzurum Kongresi'nd9 yer alan azınlıklara siyasal ayrıcalıklar verilemez maddesi İtilaf Devletleri'nin izİ9diği azmhk politikalarına dönük bir tepkidir. (Cevap A)
(Cevap B) 3. Verilen seçenekleri incelediğimizde E seçeneğindeki büginin Havza Genelgesi'nin amaçlarından olmadığı görülür. Çünkü Havza G^nelgesi'nde Mondros Mütarekesi'ne ilk kez açıkça karşı çıkılmıştır.
12. Erzurum Kongresi'nd9 alına "Ulusal iradeyi egemen kılmak esastır." maddesi TBMM'nin kurulmasıyla
yaşama geçirilmiştir. (C^vap D)
(Cevap E) 4. Vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı tehlikededir sözüyle Kurtuluş Savaşı'nın niçin yapılması gerektiği belirtilmiştir. (C9vap D) 5. Mustafa K9mal Havza'da işgallerin protesto edilerek derhal milletin uyanlması ve kaynaşmasını istemiştir. (Cevap E) 6. Amasya Genelgesinden sonra itilaf devletlerinin baskısı sonucu Mustafa Kemal Istanbul'a geri çağrılmış. Ancak Mustafa Kemal askerlik görevinden istifa ederek Kazım Karabekir ve ordusunun da tabiyetini alarak mücadeleyi sivil olarak yürütebileceğini göstermiştir. (Cevap C) 7. Alınan bu karar kongrenin bölgese! değil, milli bir kongre özelliği taşıdığını ve bütün vatanı ilgilendirdiğini gösterir.
13. Erzurum Kongresi bölgesel nitelikli olmasına rağmen aldığı kararlar açısından ulusal bir içeriktaşımıştır. (C9vap B) 14. Sevr Barış Antlaşması meclisin geleceği konusunda bir düzenleme içermem^ktedir. (Cevap D) 15. Sivas Kongresi'nde Milli Cemiyetler Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında birleştirilmiştir. Böylece Kurtuluş Savaşının tek elden yönetitmesi kararlaştırılmıştır. (Cevap C) 16. Amasya genelgesind9 Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır kararı ile Kurtuluş savaşının yöntemi belirtilmiştir. (Cevap C)
(C^vap B) 3. Erzurum Kongresi'nd9 seçilen "Temsil Kurulu" doğu illerini temsil ediyordu. Sivas Kongresi'nde seçilen "Temsil Kurulu" tüm yurdu temsil ediyordu. Ulusal iradenin temsilcisi olan TBMM açılınca " Temsil Kurulu"nun görevi sona ermiştir. (C^vap A) 9. Sivas Kongresi ulusa! nitelik taşır. Seçilen Temsil Kurulu hükümet gibi çalışmıştır. Bu kurulun başkanı olan Mustafa Kemal Kurtuluş Savaşı'na karşı hırçın bir mücadele yürüten Damat Ferit hükümeti çekilinceye kadar Anadolu'daki yetkililerden istanbul Hükümeti ile ilişkilerini kesmelerini istedi. Üç haftalık mücadele sonunda Temsil kurulu Anadolu'da denetimi sağladı. Damat Ferit sadrazamlıktan çekilmekzorunda kaldı. (Cevap C)
17. Mustafa Kemal'in Samsun ve Havza'dan sonra 22 Haziran 1919'da yayınladığı Amasya genelgesinde İstanbul hükümetinin sorumluluğu yerine getiremediği V9 aciz kaldığı beyan edilmiştir. (Cevap C) 18. Amasya genelgesi ile ilk defa Kurtuluş Savaşı'nın amaç, ger9kç9 ve yöntemi dçıklanmıştır. İşgallere fiili olarak Milli birlik ve beraberlik içinde Ulusal bağımsızlık ve Milli Eg9m9nliğe kavuşmak amacıyla karşı konulması gerektiği ve ilk defa millet egemenliğine dayalı bir yön9timd9n bahsedilmiştir. (Cevap E) 19. Amasya Genelg^si'nde Sivas'ta ulusa! bir kongrenin toplanması kararının alınması ulusal birliği sağlamaya dönükönemli adımlardan biridir. (Cevap A)
45 20. Amasya Genelgesi'nde yer alan "Ulusal bağımsızlığını, ulusun azim ve kararı kurtaracaktır." maddesi ülkenin kurtarılması konusunda var olan karariılığı ifade etmektedir.
ÇIKMIŞ SDRULAR ve ÇÖZÜMLERİ
(Cevap C) 21. Boğazların dünya ticaretine açılmasında diğer devietlerle birlikte karar verilebilir kararı ulusal egemenliğimizi kısıtlar niteliktedir.
1. Aşağıdakilerden hangisi, Misak-i kararlarından biridîr? (99 DMS OÖ) A) B) C) D) E)
(Cevap C) 22. Soruda verilen öncülerden I ve II dış politika ile ilgilidir, (Cevap C)
Havza Genelgesi'nin yayımlanması Erzurum Kongresi'Rİn toplanması Ulusai cemiyetlerin birleştirilmesi Temsilcüer Kurulu'nun Ankara'ya gelmesi Uiusai ekonomideki gelişmeyi engelleyen kisıtiamaların kaldırılması
Misak-ı Milli Kararlarına göz attığımızda; 1. 30 Ekim 1918 günü (Mondros Ateşkesi'nin imzalandığı gün) işgal edilmemiş toprakiar milli sınırlarımızdır. 2. Bir zamanlar Osmanlı egemenliğinde oian ancak; şu anda işgal altında bulunan Müslüman Arapların yaşadığı toprakların geleceği, orada yaşayanların kararlarıyla belirlenmelidir. 3. Batı Trakya ile Kars, Ardahan ve Batum için gerekirse halk oyuna gidilebilir. 4. Azınlıklara, çevre ülkelerdeki Müslüman azınlıklara tanınan haklar kadar hak tanınacaktır. 5. İstanbul'un ve Marmara Denizi'nin güvenliği sağlandığında, Boğazlar dünya ticaretine açılabilir. 6. Kapitülasyonlar ve Düyun-u Umumiye kaldınlmalıdır. E seçeneğinin Misak'ı Milli Kararları içinde olduğunu görürüz.
23. Hiçbir devlete siyasi, adli ve mali gelişmemizi engelieyici haklar verilmez maddesi kapitülasyonlara tepki niteliğindedir. (Cevap B) 24. Verilen gelişmelerin tarihlerine baktığımızda Havza Genelgesi 28-29 Mayıs 1919 Sivas Kongresi 4-11 Eylül 1919 Erzumm Kongresi 23 Temmuz -4 Ağustos 1919 Cevap l.lll, II (Cevap B) 25. Gelişmenin tarihlerine göz atarsak Amasya Geneigesi—> 22 Haziran 1919 Sivas Kongresi -+4-11 Eylül 1919 Misak-ı Milli'nin Kabulü—> 28 Ocak 1920 (Cevap A)
(Cevap E)
2.
Aşağıdakilerden hangisi, Erzurum Kongresi'nin kararları arasında yoktur? (99 DMS OÖ) Doğu Anadoiu illerindeki direniş hareketlerinin yönlendirilmesi B) Milis güçler yerine ulusal ordu kuruiması C) Mandacılığın reddedilmesi D) Vatanın bölünmez bir bütün olduğu E) Azınlıklara, siyasi ve sosyal dengeyi bozacak ayrıcalıkların verilmesine karşı çıkılması A)
46-
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-
Erzurum Kongresi'nde alınan kararlar şunlardır. - Ulusal sınırlar içindeki Vatan bir bütündür, bölünmez. - Bu bütün içinde bulunan doğu illerimiz yabancı işgaline karşı tüm ulusla birlikte hakkını savunacaktır. - Doğu illerin ve bütün vatanın bağımsızlığını Osmanlı Hükümeti sağlayamazsa, bunun gerçekleşmesi için geçici bir hükümet kurulacaktır. Bu hükümet ulusal kongrece seçilecektir. - Ulusal gücü etken, ulusal iradeyi egemen kılmak esastır. Hıristiyan halklara siyasal egemenliğimizi ve toplumsal dengemizi bozucu ayrıcalıklar verilemez. Ancak bu vatandaşların canlarını, mallarını ve namuslarını korumak görevimizdir. - Manda veya koruma altına girme (himaye) kabul edilemez. - İstanbul'daki Meclis-i Mebusan'ın hemen toplanmasına ve İstanbul hükümetinin bu yolla ulusun d^netimine sokulmasına çalışılacaktır. Verilen seçenekler incelendiğinde B seçeneği Erzurum Kongresi'nde alınan kararlar arasında yoktur. (Cevap B) §
3. Sivas Kongresi'nde alınan kararları uygulama görevi aşağıdakilerden hangisine verilmiştir? (99 DMS 00) A) Saltanat Şûrası'na B) Mebuslar Meclisi'ne C) Erzurum Kongresi'ne katılan üyelere D) İstanbul Hükümeti'ne E) Temsilciler Kurulu'na Sivas Kongresi'nde alınan kararları uygulama görevi Temsilciler Kurulu'na verilmiştir. (Cevap E) 4. Mustafa Kemal'in İstanbul Hükümeti'nin bir temsilcisi ile Amasya'da yaptığı görüşmede, aşağıdakilerden hangisi ele alınmıştır?(99 DMS
00) A) Ankara'nın başkent olması B) Ali Galip'in Sivas Kongresi'ni basmak istemesi C) Mustafa Kemal'in III. Ordu Müfettişliği'nden ayrılması D) Mebuslar Meclisi'nin toplanması E) Kuva-i Milliye'nin oluşturulması
20-22 Ekim 1919'da veya yılında yapılan Amasya Mülakatı ile şu kararlar alınmıştır. - İstanbul Hükümeti Sivas Kongresi Kararlarını kabul edecektir. - Seçimler yapılıp Meclis-i Mebusan toplanacak, fakat Meclisin İstanbul dışında bir yerde toplaması daha uygun olacaktır. (Görüşmeden sonra İstanbul Hükümeti sadece bu karara uymuş fakat Mebusan Meclisi'nin istanbul'da toplanmasını kabul etmiştir.) - İstanbul Hükümeti, İtilaf Devletleri'yle yapacağı barış görüşmelerinde Temsil Heyeti'nin de görüşünü soracaktır. Seç^nekler incelendiğinde D s^çeneğinde verilen bilgi Amasya Mülakatında ele alınmıştır. (Cevap D)
Amasya Genelgesi'nde, aşağıdakilerden hangisinden söz edilmemiştir? (99 DMS OÖ) A) B) C) D) E)
İstanbul'un resmen işgal edilmesi İstanbul Hükümeti'nin tutumu Ulusal bir kurulun toplanması gereği Ulusun bağımsız olması Ulusun azim ve kararına önem verilmesi
Amasya Genelgesi'nin başlıca maddeleri şunlardır. - Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir. - İstanbul Hükümeti yüklendiği sorumlulukların gereklerini yerine getirememektedir. - Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. - Her türlü etkiden ve denetimden kurtulmuş milii bir kurulun varlığı gereklidir. - Anadolu'nun h9r yönden en güvenli yeri olan Sivas'ta milli bir kongrenin acele toplanması gereklidir. Verilen seçenekler incelendiğinde A seçeneğinde Amasya genelgesi kararlarından değildir. Amasya Genelgesi 22 Haziran 1919 yılında yapılmıştır. İstanbul'un r^smen işgali ise 16 Mart 1920 yılındadır. (Cevap A)
47
-T^RIH-
Amasya Genelgesi'nde aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? (99 DMS ÖL)
6. Sivas Kongresi'nde delegeler, mevcut siyasi partilerin amaçlarına hizmet etmeyeceklerine dair yemin etmişlerdir.
8.
Bu durum aşağıdakilerden hangisinin bir göstergesidir? (99 DMS ÖL) A) B) C) D) E)
Milli Mücadele'nin hiçbir siyasi görüş adına yapılmadığının Çok partili sistemden vazgeçildiğinin Kongrenin bir meclis gibi çalıştığının Kongrenin Cemiyetler Kanunu'na göre toplandığının Kongredeki delegelerin bazıları arasında görüş ayrılığı olduğunun
Sivas Kongresi'nde delegeler vatanın kurtuluşu ve milletin mutluluğundan başka hiçbir kişisel maksat izlemeyeceklerine mevcut siyasi partilerden hiçbirinin amaçlarına hizmet etmeyeceklerine dair kongrede yemin etmişlerdir. Bu suretle milli mücadelenin hiçbir siyasi parti adına yapılmadığı, tamamen milleti ve memleketi kurtarma amacına yönelik bir hareket olduğu açıkça belirtilmiş oluyordu. (Cevap A)
Amasya genelgesinde, devletçiliğe değinilmemiştir. Amasya geneigesinde; - ilk defa milli egemenlik anlayışı vardır. - Harekette temel amaç milli bağımsızlığı sağlamaktır. - Milli bir parlamento düşüncesi vardır. (Cevap B)
9.
Misak-ı Milli'de; I. Batı Trakya II. Kars, Ardahan ve Artvin
£2 "o cc UJ Q
co tn
aı
7. Aşağıdakilerden hangisi, Erzurum Kongresi'nde alınan kararlar doğrultusunda yapılan girişimlerden biridir? (99 DMS ÖL) A) Şark Vilayetleri Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin kurulması B) Mustafa Kemal'in askerlik görevinden ayrılması C) Mebuslar Meclisi'nin yeniden açılmasının istenmesi D İstanbul'da mitingler düzenlenmesi ) Kolordu komutanlarının Mustafa Kemal'e bağlılıklarını belirtmesi
B) Devletçilik D) Milli birlikve beraberlik
A) Milliyetçilik C) Bağımsızlık E) Ulus egemenliği
III.Arap ülkeleri IV.DoğuTrakya yörelerinden hangilerinin siyasi geleceklerinin belirlenmesi için halk oyu yapılması istenmiştir? (99 DMS L) A) Yalnız I C) I ve IV E)ll, H l vel V
B) Yalnız II D) I, II ve III
C seçeneğinde verilen bilgi yani Mebuslar Meclisi'nin yeniden açılmasının istenmesi Erzurum Kongresinde alınan bir karardır. A, B, D ve E seçeneklerinde verilenler Erzurum Kongresi öncesinde meydana gelen gelişmelerdir.
Misak-ı Milli'de Batı Trakya, Kars, Ardan, Artvin ve Arap ülkeleri için halk oyu yapılması istenmiştir. Misak-i Milli'nin bu konudaki kararlarına göz atacak olursak 1- Osmanlı Devleti'nin mütareke imzaladığı 30 Ekim 1918 tarihinde düşman ordularının işgali altında bulunan Arap memleketlerinin durumunun, halkın serbestçe verecekleri oya göre belirlenmesi gereklidir. Bu mütareke hududu içinde Türk ve Islâm çoğunluğu bulunan kısımların tümü, hiçbir şekilde ayrılık kabul etmez bir bütündür. 2- Halk oyu ile anavatana katılmış olan üç sancakta (Kars, Ardahan, Batum) gerekirse halkın oyuna başvurulmasını kabul ederiz. 3- Türkiye barışına bırakılan Batı Trakya hukuki durumunun saptanması da halkın tam bir hürlükte verecekleri oya uygun olmalıdır. (Atatürk ilkeleri ve inkılap tarihi 1/1 YÖK Yay.)
(Cevap C)
(Cevap D)
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISL 10. Mustafa Kemal'in Erzurum Kongresi'ne katılması aşağıdaküerden hangisiyle meşruluk kazanmıştır? (99 DMS L)
A) Erzurum'da bulunan XV. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir'in Mustafa Kemal'i desteklemesi B) Musîafa Kemai!İR Ordu Müfettişîiği görevinde bulunması Kongre üyeierinden birinin isîifa etmesi ve Mustafa Kemal'in onun yerine geçmesi D Mustafa Kemal'in kongre başkanlığına seçilmesi ) İstanbul Hükümeti'nin Erzurum Kongresi'nin toplanmasını engelieyememesi
Mustafa Kemal Erzurum'a geiişinden 5 gün sonra "Sine-i millette bir ferdi mücahit oiarak çalışmak üzere" askerlik mesleğinden ve görevinden isîifa etti. Mustafa Kema! Erzurum'da üye olarak kongreye katılmak istiyordu, ama Erzurum üyeleri daha önce seçildiği için iki üyenin istifası ile oniardan kalan yerlere Mustafa Kemal ve Rauf Bey'e geçmiştir. Bu suretle Mustafa Kemal Paşa'nın Kongre'ye girişi meşruluk kazanmıştır.
12. Miiü Mücadele Dönemi'nde; - Padişah iradesine başiatılmalıdır.
karşı
bir
ayakianma
- Türk usulü işgailere katianmak yerine, bağımsız yaşamak için savaşıimalıdır. - Ordu, alınan kararların görevlendirilmeiidir.
uyguianmasında
düşünceleri ilk kez aşağıdakiierin hangisinde ele alınmıştır? (99 DMS L) A) B) C) D) E)
Erzurum Kongresl Sivas Kongresi Amasya Genelgesi ilkTBMM Amasya Görüşmesi
Soruda verilen düşünceier Milli Mücadele Dönemi'nde ilk kez Amasya Genelgesi'nde e!e alınmıştır. (Cevap C)
(CevapC)
11. Kurtuluş savaşmda; - Mevcut siyasi partüerin hiç birinin amaçlarına hjzmet edilmemesi - Aii Fuat Paşa'nın Kuva-yi Miüiye Kumandanlığı'na getirilmesi kararlan aşağidakilerden hangisinde ahnmıştsr? (99 DMS L) A) B) C) D) E)
Amasya Görüşmesi Erzurum Kongresi Sivas Kongresi Alaşehir Kongresi Son Osmanlı Mebuslar Meciisi
13. Erzurum Kongresi'nde alınan "Temsilciler Kurulu doğuyu temsil eder" kararı, Sivas Kongresi'nde "Temsilciler kurulu vaîanın tümünü kontrol eder" şeklinde değiştirilmiştir. Bu değişiklik Sivas Kongresi ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine bir kanıttır? (2000 DMS) A) B) C) D) E)
Katılan üye sayısının daha az oiduğuna Ulusal bir kongre olduğuna Temsilciler Kurulu seçiminin çok zor olduğuna Bazı üyelerin üyeliklerinin saklı tutulduğuna Manda ve himayenin kesinlikle reddedüdiğine
Ç&g&Ms Erzurum Kongresi delegeleri i!e bölgese! kararlarıyla ulusal niteliktedir. Sivas Kongresi ise delegeleriyle ve kararlarıyla ulusal niîelikte oiduğundan "Temsil Kurulu, yurdun büîünü temsil eder" seçilen kararlarını almıştır.
Verüen kararlar Sivas Kongresinde alınmıştır. (Cevap C}
(Cevap B)
49
—TA HİH14.. Sivas Kongresi'nde delegeler, vatanın kurtuluşu ve mutiuiuğundan başka hiçbir kişis e! amaç iziemeyec ekierine, mevc ut siyas i partilerden hiçbirinin amaçlarına hizmet etmeyec9klerine dair yemin etmişlerdir.
II ve lll'te verilen bilgiier Temsiiciler Kurulu'nun amacının Anadolu Harekâtını siyasallaştırmak olduğunu gösterir. (Cevap E)
Âşağıdakilerden
hangisi,
böy' e
bîr
yemine
gereksinim duyuimasınm nedenlerinden biridir? (2000 KMS) A) B) C ) D)
16. Mustafa Kemal, İstanbul Hükümet'i temsilcileriyle Bilecik'te yaptıği görüşmede kendisini "TBMM V9 Hükümet Başkanı" şekünde tanıtmıştır.
Üikede birlik ve beraberliğe gerek duyulması Azıniık milietvekillerinin
meciise girmesinin
sakıncalı olacağı düşüncesi
Mustafa Kemal'in kendisini böyle tamtmasındaki amacımn aşağıdakilerden hangisi olduğu savunulabilir? (2000 KMS)
Mebuslar Meclisi'nin kapalı oiması Müdafaa-i Hukuk kuruluşlarının yaygınlaştırılmak istenmesi
A)
Kongrenin toplanmasının Cemiyetler Kanunu'na
Meclis ve hükümetin yetkilerine sahip olduğunu hatırlatmak
aykırı olması
B)
istanbul Hükümet'i ile ilişkileri kesmek
C)
İstanbul Hükümet'i temsilcilerinin hükümetten çekilmesini sağlamak
Sivas Kongresi'nin bir özelliği de delegelerin vatanm kurtuluşu ve milletin mutluluğuRdan baş ka hiç bir kişisel maksat izlemeyeceklerine, mevcut siyasi
D)
partilerden hiçbirinin amaçlarma hizmet etmeygceklerine dair kongrede yemin etmeleri __
E)
istanbul Hükümet'i üyeleri arasında görüş ayrılığı yaratmak Padişahı, yeni bir hüküımetin kurulmasına razı etmek
olmuştur. Bu suretle milli mücadelenin hiçbir siyasi § parti adına yapılmadığı, tamamen milleti ffi memlek eti kurtarma am ac ına yöneiik bir
ve
Q
Mustafa Kemal'in amacının Meclis ve hükümetin yetkilerine sahip olduğunu İstanbul Hükümetine hatırlatmak olduğu düşünülebilir.
harek et olduğu açıkça belirtilmiş oluyordu. (C^vap A)
(Cevap A)
Q
15. Temsilciler Kurulu, !. İstanbul Hükümeti'nin yaptığı işlerin M9buslar Meclisi'nce kontrol edilmesini
17. I. Alaşehir Kongresi II. Sivas Kongresi
II. Ant l aş m a D evl etl eri il e O s m an lı D evl eti arasında yapılacak barış konferansına Temsiiciier Kurulu'nc a d a u ygun b ulun ac ak kims el erin katılmasını II! . İstanbul Hükümeti'nin Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ni resmen tanımasını istemiştir. T emsil ciler Kurulu' nun bu ist ekl erini n hangilerinde, Anadoiu Harekâtmı siyasallaştırmak amacı vardır? (2000 KMS)
III. Afyon Kongresi IV. Erzurum Kongresi Yukarıdaki kongreierden hangislnde manda ve himayenin reddi kararı alınmıştır? (2001 KMS) A) B) C) D) E)
l-ll l-lll II-IV I-III-IV II-III-IV
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III I
Erzurum ve Sivas Kongresi'nd9 manda ve himay9
D) ve III l l v el l l
reddediimiştir.
E)
(Cevap C)
50-
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
18. I. Anadolu Ajansı Bazı kongrelerde (Balıkesir Kongresi) padişaha bağlılık bildirilmiştir. Açıkça İstanbul Hükümeti ve padişaha karşı çıkılmamıştır.
II. Yenigün III. Hakimiyet-i Milliye
(Cevap B)
IV. Peyman-ı Sabah Yukarıdakilerden hangileri Kurtuluş Savaşı'nda ulusal hareketi destekleyen basın organları arasında yer alır? (2002 KPSS) A) B) C) D) E)
Yalnız I Yalnız II Ivell I, llvelll I, lllvelV 20. Misak-ı Milli'nin hazırlanmasında, aşağıdakilerin hangisinde yapılan çalışmalarm etkisi yoktur? (2002 KPSS) A) TBMM B) Sivas Kongresi C) Erzurum Kongresi D) Son Osmanlı Mebuslar Meclisi E) Amasya Buluşması
■z:
Milli Mücadeleyi destekleyen basın organları - Hakimiyet-i Milliye - irade-i Milliye - Öğüt Gazetesi -AçıksözGazetesi - Albayrak Gazetesi - Tasvir-i Efkar -Vakit
Seçeneklerde verilen bilgilere göz atarsak;
- ikdam - ileri
Sivas Kongresi: 4-11 Eylül 1919 Erzurum Kongresi: 23Temmuz-7 Ağustos 1919
- Yeni Gün gazeteleridir.
Son Osmanlı Mebuslar Meclisi: 12 Ocak 1920
Milli mücadeleye karşı olan basın grupları -
TBMM:23Nisan1920
Alemdar - Türkçe İstanbul Gazeteleri
Misak-ı Milli kararları: 28 Ocak 1920'de Meclis-i Mebusan tarafından alındı. TBMM Misak-ı Milli kararlarından sonra açılmıştır.
- Peyman-ı Sabah - Aydede ve Ümit Dergisi
(Cevap A) (Cevap D)
19. !. Milis güçlerini destekleme II. İstanbul Hükümeti'ne açıkça karşı çıkma III. Bölgelerin Türklüğünü kanıtlama IV. İşgal güçlerine karşı direnmeyi amaç edinme Yukarıdakilerden hangileri, Kurtuluş Savaşı'nda toplanan kongrelerin ortak özelliklerinden biri değildir? (2002 KPSS) A) Yalnız I C) I ve II E) III B) Yalnız II D) II ve IV ve IV
21. Ali Galip olayı aşağıdakilerden ilgilidir? (2003 /2 KPSS) A) B) C) D) E)
Erzurum Kongresi'nin toplanması Sivas Kongresi'nin toplanması istanbul mitingleri TBMM'nin açılması İngilizlerin Samsun'u işgali
hangisiyle
51
-T/RIH-
ÇOZUM: Ali Galip olayı Sivas kongresi'nin toplanması ile ilgilidir. Bu olaya kısaca değinirsek Paris Konferansı'na davet edilmiş ve orada hezimete uğrayarak, İtilâf Devletleri'nin Türkiye'yi paylaşmak ve Türk Ulusunun bağımsızlığını yok etmek konusundaki tutumlarını görmüş olan Damat Ferit Paşa, hâiâ Milli Mücadele düşmanlığını sürdürüyordu. Ali Galip aracılığı ile Sivas Kongresi'ni dağıtmayı bile denemişti. Elaziz Valisi Ali Galip, Damat Ferit Paşa V9 İngilizler'in hazırladıkları bir plana uygun olarak, etrafına topladığı silâhlı adamlarla kongreyi basacak, hatta Mustafa Kemal Paşa'yı tutuklayacaktı. Bu girişim için Malatya'ya gelmiş bulunan Ali Galip, Mustafa Kemal Paşa'nın yolladığı kuvvetlerd^n korkarak kaçmış V9 bu girişim etkisiz kalmıştır.
Sivas Kongresinde manda ve himaye kesin olarak reddedilmiştir. Amasya görüşmesinde ise İstanbul Hükümeti Sivas Kongresi'nde alınan kararları kabul etmiştir. Böylece manda ve himay^nin reddini İstanbul Hükümeti de kabul etmiştir. (Cevap C)
(Cevap B)
22.
Kurtuluş Savaşı'nda milliyetçilik akımı, aşağıdakilerden hangisiyle milleti harekete geçiren ve politik hedefleri gösteren bir ilke olmaya başlamıştır? (2003/2 KPSS) A) B) C) D) E)
rr
Amasya Protokolleri Amasya Genelg^si Erzurum Kongresi Sivas Kongresi TBMM'nin açılması
LU Q
co
m
Q U4
Amasya G^nelgesi'nde milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır kararı alınmıştır. Bu madd9 ile milletin egemenliğine vurgu yapılmtş ve kurtarıcı olarak padişah, halife ve manda yönetiminin yerini milliyetçilik duygusu almıştır. (Cevap B)
23. Temsilciler Kurulu, Amasya Görüşmeleri'nde istanbul Hükümeti'nden Sivas Kongresi'nin saptadığı dış politikaya uymasını istemiştir. B una göre; Tems ilc iler aşağıdakiler den ha ngisini savunulur? (2004 KPSS) A) B) C) D) E)
24. Misak-ı Milli'de alınan 'Türkiye'deki azınlıklara komşu memleketlerdeki Türklere verilen haklar kadar hak verilecektir" kararı ile ne yapılmak istenmiştir? (2004 KPSS)
K ur ulu' nun, v urguladığı
Yabancı sermayeden yararlanması Malta sürgünlerinin geri geîirilmesi Manda ve himaye reddi Mebuslar Meclisinin İstanbul'da toplanması Antlaşma Devletleri ile barış için görüşme yapılması
A) B) C) D) E)
Azınlıklara hak v^rmede eşitlik temel alınmıştır. İtilaf devletleri ile iyi ilişkiİ9r kurulmak istenmiştir. Azınlıklara daha çok hak verilmiştir. Azınlıkların göç etmesi istenmiştir. Yabancı memleketlerd9ki Türklerin yönetime katılması amaçlanmiştır.
Misak-ı Milli'de (28 Ocak 1920), "itilaf Devletleri ile düşmanları ve bazı ortakları arasında kararlaştırılmış olan anlaşma esasları dairesinde azınlıkların hakları komşu memleketlerdeki Müslüman halkın aynı haktan yararlanması şartıyla tarafımızdan kabul ve temin edilecektir" kararı hükme bağlanmıştır. (Cevap A)
52—
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-
25.1- Doğrudan Mustafa Kemai'in çağrısı üzerine toplanmiştır. II- Temsilciler kurulunun üye sayısının artırılmıştır. Yukarda verilen iki geiişme aşağıdaki hangi kongreyle ilgiüdir? (2005 KPSS) A) B) C) D) E)
Sivas Kongresi Balıkesir Kongresi Erzurum Kongresi Amasya Kongresi Alaşehir Kongresi
Sivas Kongresi doğrudan doğruya Mustafa Kemal'in çağrısı üzerine toplanmış bir milli kongredir. Kongre'nin 38 üyesinden 31'ini Batı ve Orta Anadolu illerinden gelen üyeler, 7'sini ise Doğu Anadolu illerini temsil eden Erzurum Kongresince seçilen Heyet-i Temsiliye oluşturmuştur. Böylece Batı ve Orta Anadolu illerinden seçilen delegelerle Doğu illerini temsil eden Heyet-i Temsiliye, Sivas Kongresi'ne memleket çapında bir genişlik ve bütünlük kazandırmıştır. Temsil Heyeti'nin üye sayısı 9 !dan 13'e çıkarılmıştır. (Atatürk ilkeleri ve inkılâp Tarihi 1/1,Yüksek Öğretim Yayınları, s. 70) (Cevap A)
53
-COGRAFYA-
COĞRAFYA | Türkîye'nin Ekonomik Coğrafyası (Maden - Endüstri)
TÜRKJYE'DE MADENCİÜK Cumhuriyet devrinde yer altı zenginliklerinin milü ekonomi çerçevesi içinde yeri hesaba katılarak madenlerin bilimsel birşekilde incelenmesi 1935'ten sonra Maden Tetkik Arama Enstitüsü'ne veriimiştir. Bu araştırmalar sonucu işietilebiiir madenlerin işletilebilmesi için ETİBANK kurulmuş, bu arada yabancı sermayeü şirketler ve özel sektör elinde bulunan maden kömürü ocakları devletleştirilmiştir. Türkiye'de maden arama çalışmaları için sarf edilen çabalar az olmasa bile yeterü değildir. Madenlerimizin ekonomik coğrafya bakımından ortaya koydukları problemler şöyle sıralanabilir: a) Türkiye'de, oldukça çok sayıda maden yataği g vardır. İşletme imtiyazı alabilmek için Arama g» yapılan Q müracaatların listesi ve Maden Tetkik Enstitüsü raporları bunu doğrulamaktadır. b) Bilimsel araştırmalarda ekonomik değeri M yüksek olan çok sayıda maden tespit edilmiştir. 8 Bunların birçoğunun rezerv miktarı da yüksektir. c) Ülkemizde bugün işletilen madenler azdır. Bir madenin işletilebilir halde bulunması, hemen işletilmesi anlamına gelmez. Bunun için sermaye, teknik imkanlar, coğrafi durum, ekonomik şartların elverişliiiğini hesaba katmak gerekir. d) Madenlerimizin ihracattaki payı eskiye göre fazla olmakla beraber, yeni yataklar bulunur ve yeteri derecede değerlendirilirse, toprak üstü işletmelerin (Tarım, Ormancılık) yükü hafifleyecektir. e) Madenlerimiz hem devlet ve hem de özel sektör tarafından işletilmekle beraber, devlet sektörünün payı büyüktür. Bugün için özelleştirilmesi söz konusudur.
Endüstride Madenler;
Hammadde
Olarak
Kullanılan
Türkiye'nin her tarafında çok çeşitli madenler bulunmaktadır. Ancak, bütün madenlerimiz henüz yeterince işletmeye konulmamıştır. Çıkarılan
madenlerimiz hem iç piyasaya verilmekte, hem de hammadde olarak ihraç edilmektedir. Türkiye'nin maden çeşitliliği bakımından zengin oiması, arazisinin çeşitli jeolojik zamanlarda oluşmasıyla ilgilidir. Örneğin I. Jeolojik zaman taşkömürü, III. Jeolojik zamanda tuz, linyit, borasit yatakları oluşmuştur. Ayrıca bazı madenlerin oluşması da volkanizmayla ilgilidir. Bunlar kurşun, çinko, krom, manganez ve elmastır. Yeraltinda belirlenen bir madenin işletilebilmesi için başta şu iki şart aranmaktadır: a) Maden cevheri içindeki meta! oranının (tenör) mümkün olduğu kadar yüksek olması. b) İşletilecek maden damarlarının yataklarının rezervinin yeterli oiması.
veya
Rezervi bol olan maden yatakları, işletme tesislerinin kurulmasına ve yapılan harcamaların karşılanmasına imkan verir.
DEMİR Demir-çelik sanayinin ham maddesi olduğu için stratejik bir öneme sahiptir. Türkiye, demir cevheri rezervleri yönünden zengin sayılır. Demir yatakları ülkenin çeşitli yerlerinde yaygındır. Ancak bu yatakların bir bölümü tenör ve rezerv düşüklüğü nedeniyle işletilmeye elverişli değildir. İşletilen yatakların başında Divriği, Kangal, Hekimhan-Hasan Çelebi'deki yataklar gelir. Ayrıca; Kayseri, Adana, Kahramanmaraş ve Hatay illerinde, Çamdağı (Sakarya) ve Eymir (Balıkesir)'de de işletilen demir yatakları vardır. Ayazmant (Ayvaiık), Simav (Kütahya), Dikili-Torbalı (İzmir) demir madeninin bulunduğu diğeryataklarımızdır. -
En zengin rezervlere sahip olan Divriği demir yataklarıdır,
-
Demir bakımından en zengin bölge Doğu Anadolu'dur.
Çeşitli bölgelerimizden çıkarılan demirlerimiz, Kırıkkale, Ereğli, Karabük ve İskenderun demir çelik tesislerimizde işlenmektedir.
54-
-GENEL YETENEK 3ENEL KULTUR DERGISItükenmiş olması sonucu kapatılmış durumdadır. Küre (Kastamonu)'deki işletme devam etmektedir. En önemli bakır işleme tesisi, Samsun'daki Karadeniz Bakır İşlemeleri'dir.
Türkiye'de demir yatakları ve demir işleme tesisleri
Türkiye, dünya bakır üretiminde önemli bir yere sahiptir. Üretilen bakırın bir kısmı ihraç edilmektedir. Elektrik - elektronik endüstrisinin önemli hammaddesidir.
KROM D e mir - ç elik e n dü stri sini n ö ne mli bir hammaddesidir. Demirin sertleşmesinde ve paslanmaz çelik üretiminde kullanılır. Türkiye, krom madeni bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden biridir. Türkiye'de rezervi oldukça fazladır. G. Afrika ve Rusya'dan sonra 3. sıradadır. Paslanmadığı için çelik üretiminde kullanılmaktadır. Ülkemizin birçok yerinde krom madeni vardır. Kullanım alanı yaygın olduğu için krom, dış piyasada her zaman alıcı bulmaktadır. Bu nedenle önemli bir dış satım maddesi olmuştur. İşletilen krom yataklarının bulunduğu yerler § şunlardır: Elazığ (Guleman), Muğla (Fethiye, j» Köyceğiz), Bursa, Eskişehir, Erzurum, Ântakya- § İslahiye arası ve Aladağlar (Adana). Ayrıca Toros § dağlarında büyüklü küçüklü çok sayıda krom ~~ yatakları bulunmaktadır. Çıkarılan kromlar Antalya p ve Elazığ'daki Ferro-Krom tesislerinde işlenir. BİIgiNotu/
Krom, Türkiye'nin önemli bir ihraç maddesidir.
Işaretler AYataklar l^lşiendıgı tesıs
Türkiye'deki Krom Yatakları ve Krom İşleme Tesisleri BAKIR
Elektrik endüstrisinin başta gelen hammaddesi olan bakır, eski çağlardan beri kullanılmaktadır. Yurdumuzun çeşitli bölgelerinde bakır yatakları vardır. Türkiye'nin önemli bakır yataklarından olan ve uzun yıllar işletilmiş bulunan Maden (Elazığ) ve Murgul (Ârtvin) işletmeleri, yataklardaki rezervlerin
Türkiye'deki bakır yatakları ve bakır işleme tesisleri
BOR Bor mineralleri önemli yer altı kaynaklarımızdandır. Türkiye bor minareleri bakımından dünyanın en zengin ülkesidir. Türkiye'de en çok bulunan yer altı kaynaklarından biridir. En çok çıkarılan yerler; Susurluk Bigadiç (Balıkesir) ve Emet (Kütahya), Seyitgazi (Eskişehir), M. Kemalpaşa (Bursa). Bor mineralleri, endüstride çok çeşitli alanlarda kullanılır. Özellikle jet ve roket yakıtı, fiberglas, izolasyon maddeleri, ilaç ve kimya endüstrisi ile fotoğrafçılıkta kullanılır. Ülkemizde üretilen bor minerallerinin önemli bir kısmı ihraç edilmektedir. BOKSİT Alüminyumun hammaddesidir. Boksit yatakları; Seydişehir ve Akşehir (Konya), Şarkî Karaağaç (Isparta), Akseki (Antalya), Islahiye (Gaziantep), Dörtyol (Hatay), Milas (Muğla)'ta bulunur. Türkiye'de boksit üretimi ve alüminyum sanayi çok yenidir. Seydişehir Alüminyum Entegre Tesislerinde üretilir. Türkiye'de boksit cevheri üretimi giderek artmaktadır. Türkiye boksitten elde edilen alüminyumun hem ihracatını hem de ithalâtını yapmaktadır.
Jyi Sevdişehir . • Akseki Türkiye'deki boksit yatakları ve boksit işleme tesisleri
55
-COGF.AFYA-
KÜKÜRT Türkiye için önemli olan madenlerden biri olan kükürt, genellikle sülfirik asit üretiminde, sülfirik asit ise yapay gübre ve tarım ilâçları üretiminde çok kullanılır. Türkiye'nin Keçiborlu (Isparta)'daki kükürt yatakları tükenmiş ve işletme kapatılmıştır. Karacasu (Aydın), Sarayköy (Denizli), Simav (Kütahya) ve Diyadin (Ağrı) dışında Van, Hakkâri, Nevşehir ve Balıkesir'de kükürt yatakları vardır. Bu yataklardan elde edilen kükürt, ülke ihtiyacını karşılayamamaktadır. Onun için sürekli ithâlat yapılır.
önemli çinko tesisimiz Kayseri'deki Çin-Kur tesisleridir. CİVA Bazı elektrikli araçların yapımında ve eczacılıkta kullanılır. Ülkemiz, civa madeni bakımından zengin sayılır. Başlıca civa yataklarımız; İzmir'in Ödemiş (Halıköy) ve Çeşme ilçesinde, Konya'nın Sarayönü ilçesi çevresindedir. Elde edilen civanın bir kısmı ihraç edilmektedir.
Türkiye'deki civa yatakları
MANGANEZ BORAKS
Yerkabuğunda genel olarak; demir, baryum, kobalt Yoğunlaşma borik asitten elde edilen sodyum g ve çinko cevherleriyle birlikte bulunur. Saf tuzudur. Metallerin temizlenmesinde ve JJ manganez, sanayi çeliği ve manganezli çelik porselenlerin süslenmesinde kullanılan boraks, suda *. üretiminde kullanılır. çözünebilen, renksiz, billuri bir maddedir. Özellikle, & Türkiye, manganez rezervi bakımından zengindir. Güney Marmara'da bulunan kalsiyum borat'tan sj İşletilen manganez yatakları Ege Bölgesi, Marmara suni yol ile elde edilmektedir. ' Bölgesi, Doğu Karadeniz bölümü ve Doğu Anadoiu Q Ud Bölgesi'nde toplanmıştır. Manganez yatakiarının Küîahya'nın Emet ilçesinden çıkarılan cevherler ile bulunduğu yerler; Ereğli (Zonguldak), Çayrılı Eskişehir'in Seyitgazi ilçesinde çıkarılan sodyum (Ankara), Uluköy (Denizli), Borçka (Artvin) ve tuzu Bandırma Baroks ve Asitbarik fabrikalarında Çatalca'dır. işlenmektedir. Türkiye boraks minerali yönünden Dünya'nın en zengin ülkesidir. Dünya'nın en zengin boraks yatağı Kuia ve Seyitgazi (Eskişehir)'de bulunmaktadır. Çıkarılan madenler, Eti Maden İşietmeleri Genel Müdürlüğü Bandırmatesislerinde işlenmektedir. KURŞUN-ÇİNKO Bu iki metal genellikle aynı maden bölgesinde bulunmaktadır. Kurşun elektrik kalıbları, boya yapımı, ince levha, zırh, vs. alanlarda kullanılır. Çinko ise esas olarak galvenize edilmiş demir-çelik yapımında kullanıhr. Başlıca kurşun - çinko yatakları Yahyalı (Kayseri), Edremit (Balıkesir), Tirebolu ve Şebinkarahisar (Giresun), Çayeli (Rize), Keban (Elazığ)'dır. En
VOLFRAM (TUNGSTAN)
Gelişmiş sanayi ülkelerinden de çok miktarda istenen ve çelik ile bazı kimya sanayisinde kullanılan volfram madeninin, Uludağ'da bulunan volfram yatakları, Etibank tarafından işletilmektedir. Diğer rezervleri ise Kırklareli, Kırıkkale, Elazığ ve Niğde illerinde bulunmaktadır.
BARİT Ülkemizde 32 yerde barit bulunmuştur. En çok Antalya, Gümüşhane, Çanakkale, Giresun, Muş, Konya ve İçel'de bulunmaktadır.
MERMER Türkiye, mermer yatakları bakımından çok zengindir. Afyon, Bursa, Marmara Adası, Bandırma ve Gemlik çevreleri ve daha pek çok yerde mermeryataklarımız bulunmaktadır.
56-
-GENEL YETENEK GEHEL KÜLTÜR DERGİSİ-
AMYANT Yurdumuzda 30 yerde amyant yatağı bulunmuştur. Bu yataklar en çok Eskişehir, Erzincan, Hatay, Konya ve Bursa ilierindedir. TUZ Tuz, deniz ve göi tuzları ile toprak altındaki kaya tuzu yatakiarından elde ediiir. En önemli tuz üretim yataklarımız İzmir'in Çamaltı tuzlası ve Tuz Gölü'dür. FOSFAT Önemii bir gübre hammaddesi olan ve gübre üretmek için bir miiyon tondan fazla iîhal ettiğimiz fosfat ilk önce 1962'de Mazıdağ (Mardin)'da, bunu takiben Adıyaman, Hatay, Bingöl ve Bitlis yörelerinde 50 kadar yerde bulunmuştur.
BORAKS Türkiye Boraks minerali yönünden Dünya'nın en zengin ülkesidir, Dünya'nın en zengin boraks yatağı Kula ve Seyitgazi (Eskişehir)'de bulunmaktadır. Çıkarılan madenler, Eti Maden İşletmeieri Genel Müdürlüğü Bandırma tesisierinde işienmektedir. o >
TURKIYE'DE MADENCILIK (OZET TABLO) Maden Ismi Demir Bakır (Elektrik ve elektronik endüstrisinin önemli bir ham madesidir.) Krom (Dünya krom üretiminde Türkiye 3. sıradadır.)
Boksit (Alüminyum endüstrisinin ham maddesidir.)
Bor mineralleri (Dünya'daki bor minerali rezervinin yarıdan fazlası Türkiye'dir.) Kükürt Kurşun-Çinko
Civa Manganez Volfram Fosfat (suni gübre endüstrisinin önemli bir hammaddesidir.) Tuz Mermer (Türkiye'de oldukça yaygın bir madendir.) Lületaşı (Süs eşyası yapımında kullanılır.) Oltu taşı (Süs eşyası yapımında kullanılır.)
Çıkartıldığı yer Divriği (Sivas), Hekimhan, Hasan Çelebi (Malatya), Eymir, Edremit, Ayazmand(Balıkesir), Torbalı(İzmir), K.Maraş, Hatay, Adana, Kayseri Ergani(Diyarbakır), Murgul(Artvin), Küre(Kastamonu), Çayeli( Rize)
Işlendiği yer Ereğli, Karabük, Iskenderun Samsun, Karadeniz, Bakır Işletmeleri, Maden(Elazığ)
Guleman-Palu, (Elazığ) Fethiye-Köyceğiz(Dalaman Havzası) Kütahya-Bursa arası Adana (Aladağ) Erzurum (Kop) dağlarıdır.
Antalya ve Elazığ ferro krom tesisleri
Seydişehir(Konya), Akseki(Antalya), Milas(Muğla), Saimbeyli(Adana), Susurlukve Bigadiç(Balıkesir) Emet(Kütahya) Seyitgazi-Mihatıççık (Eskişehir) Keçiborlu(lsparta) Keban(Elazığ) Çayeli(Rize) Tirebolu(Giresun) Yahyalı(Kayseri) Ödemiş ve Karaburun;(İzmir) Niğde ve Sarayönü(Konya) Artvin, Karadeniz-Ereğli Bursa Uludağ Yatakları Mazıdağı (Mardin), Kilis, Besni, Gölbaşı(Adıyaman)
Seydişehir, Alüminyum tesisleri
Denizden; Çamaltı Tuzlası(İzmir), Gölden-Tuz Gölü, Kayatuzunda; Çankırı, Kırşehir, Nevşehir Afyon, Marmara Adaları, Bandırma, Gemlik, Kırşehir ve Yozgat çevreleri Eskişehir çevresi Oltu Erzurum
Bandırma boraks işletmesinde işlenir. Keciborlu kükürt isletmesi Kayseri'de Çinkur ve Kaban'da Simli Kurşun İşletmesinde
Mazıdağı(Mardin), fosfat fabrikasında işlenir.
58-
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
TÜRKİYE'DE ENDUSTRİ
• Sulardan elde edilen kaynaklar (okyanus, deniz, göl, baraj gölü ve akarsulardan elde edilen kaynaklar)
Topraktan ve hayvanlardan elde edilen (ürünlerin) ham maddelerin veya yarı işlenmiş maddelerin fabrika ve atölyelerde işlenerek kullanıma ve tüketime hazır hale getirilmesi işlemlerine sanayi faaliyetleri, bu faaliyetlerin yapıldığı işletmelere de sanayi kuruluşlan denir. Sanayi kuruluşlarında üretilen mallar ise sanayi ürünüdür.
Türkiye, yukarıda belirtilen ham madde kaynakları yönünden şanslı ülkelerden biridir. Birçok yer altı kaynağı bakımından zengin üikeler arasında sayılır. 3. SERMAYE (KAPİTAL) Sanayi tesislerinin yapımı, gerekli araç-gereçlerin, makine ve teçhizatın temini, işlenecek ham maddenin satın alınması, tesiste çalışan işçilerin ücretlerinin ödenmesi için girişimcilerin yatırdığı paraya sermaye denir.
Günümüzde sanayi, ekonomik kalkınmanın ve ekonomik gelişmenin göstergesi olarak kabul edilmektedir. Bir yerde sanayinin kurulması için bazı koşulların mevcut olması gereklidir. Bunlar; aşağıdaki şemada ifade edilmiştir.
4. İŞ GÜCÜ Sanayi kuruluşları için gerekli olan işçileri ifade eder. Türkiye'nin işçi temini açısından hiçbir sorunu yoktur. Çünkü hızla artan nüfusu sayesinde, çok sayıda çalışma çağındaki insana sahiptir. 5. ULAŞIM
2:
o
w "Q Ui
Sanayinin kurulması ve gelişmesi için gerekli koşullardan biri de ulaşımdır. Çünkü üretilen malların satılması için bunların, tüketim merkezlerine taşınması gerekir. Bunun için de yeterli sıklıkta ve yeterli kalitede yol ağına ihtiyaç duyulur. Bu nedenle ülkemizdeki sanayi tesisleri geneilikle ana yol kenarlarına kurulmuştur. 6. PAZARLAMA
Sanayinin kurulabilmesi için koşullar zinciri 1.ENERJİ Enerji tüketimi, toplumların kalkınmışlık ölçütlerinden birisi olarak kabul edilmektedir. Kalkınmış ülkelerde insan başına tüketilen enerji miktarı, kalkınmamış ülkelerdekinden çok daha fazladır. Enerjinin büyük bir kısmı, sanayide tüketilir. Bu enerji; elektrik, petrol, doğal gaz, taşkömürü veya linyit gibi enerji kaynaklarından elde edilir. 2. HAMMADDE Hann maddeler, sanayi etkinliklerine temel oluşturan işlenmemiş maddelerdir. Ancak sanayide kullanılan her maddenin mutlaka hammadde (hiç işlenmemiş) olması gerekmez.
Sanayi kuruluşlarında üretilen malların tüketilebilmesi için 0 malların tüketiciye pazarlanması gerekir. Çünkü pazar, sanayi ürünlerinin satıldığı yerdir. Sanayi kuruluşunun büyüklüğü veya üretimin fazlalığı, pazarın büyüklüğüne bağlıdır. Pazarlama ve ulaşımdan başka tanıtım (reklam) da büyük öneme sahiptir. Onun için iyi tanıtılan, tüketiciye kolay ulaştırılan, kaliteli ve uygun fiyatlı maiın tüketimi daha fazladır. BAŞLICA SANAYİ KOLLARI Ülkemizde sanayileşmenin ilerlemesi ile birlikte şu değişimler yaşanacaktır;
Sanayi dallarında çok çeşitli mallar üretildiği için, çok farklı hammaddeler kullanılır. Bunları gruplandırmak mümkündür.
- Giderek daha çok sanayi ürünleri, ihraç edilmeye hammadde ise ithal edilmeye başlanacaktır. -
Dış ticaret hacmi büyüyecektir.
• Yer altı kaynakları (metal ve metal dışı madenler)
-
İşsiz insan sayısı azalacaktır.
-
Kişi başına düşen milli gelir artacaktır.
• Yer üstü kaynakları (ziraat, hayvancılık ve ormancılıktan elde edilen ham maddeler)
-
Ortalama yaşam düzeyi daha yüksek olacaktır.
-COGRAFYA-
Türkiye'de çok çeşitli sanayi kuruluşları faaliyet göstermektedir. Bunlar belirli sanayi kollarında toplanmıştır. Türkiye'deki başlıca sanayi kolları aşağıdadır.
BESİN SANAYİSİ Besin sanayisi, insanların beslenmesiyle doğrudan ilgili olduğu için, toplumlarda ilk gelişen sanayi kolları arasında yer alır. Besin sanayisi kolunun çeşitli alt dalları vardır. Şeker sanayisi: Besin sanayisinde önemli bir yere sahiptir. İlk şeker fabrikası Uşak'ta kurulmuştur. Et ve et ürünleri sanayisi: Türkiye'de et ve et ürünleri sanayisi, özellikle Et ve Balık Kurumu (günümüzde özel sektöre devredilmiştir) ve et kombinalarının açılmasıyla önemli bir hamle yapmıştır. Yem fabrikalarının kurulması da ülkemizdeki et üretiminde önemli etkiye sahiptir. Et üretimini etkileyen olumsuzlukların başında otlak yetersizliği, yem yetersizliği, yerli hayvan ırklarının et veriminin düşüklüğü ve erken kuzu kesimi gelmektedir. Süt ve süt ürünleri sanayisi: Bu sanayi dalının başlıca ürünleri; pastorize süt, yoğurt, tereyağ, beyaz peynir, kaşar peyniri, süt tozu, dondurma gibi besin maddeleridir. Bu alandaki ilk büyük devlet kuruluşu (SEK) Türkiye Süt Endüstrisi Kurumu'dur. Süt, terayağı ve peynir, genellikle hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı yörelerden elde edilir. Bunlar Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleriyle Doğu Karadeniz bölümü ve Trakya yarımadasıdır. Şaniıurfa ve Diyarbakır hayvansal yağ üretiminin fazla olduğu illerdir. Un ve unlu mamuller sanayisi: Bu alandaki en fazla üretim, buğday unudur., Türkiye un, bisküvi ve makarna ihraç eden bir ülkedir. Konserve sanayisi: Besin sanayisinde hızla gelişen bir faaliyet alanıdır. Bu daldaki sanayi kuruluşları toplumun sosyo-ekonomik yönden gelişmesine bağlı olarak hızla yaygınlaşmaktadır. Sebze ve meyvenin yoğun olarak üretildiği Bursa, İstanbui, İzmir, Baiıkesir gibi illerimizde sebze, meyve ve bakliyat konserveleri, marmelat, reçel ve salça fabrikaları yoğundur. Bursa, Tokat ve Kayseri'de meyve suyu fabrikaları kurulmuştur. Deniz kıyısında bulunan İstanbul, Çanakkale, İzmir, Balıkesir, Trabzon, Ordu gibi illerde ise baiık konserve fabrikaları mevcuttur. Yağ sanayisi: Yağ üretiminde önemli bir faaliyet alanı da sıvı yağ üretimidir. Zeytin yağı; Marmara, Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde
59
üretilir. Zeytin yağı büyük fabrikaların yanında, evlerdeki küçük atölyelerde de yaygın olarak üretilmektedir. Ayçiçek yağı fabrikaları ise Marmara Bölgesi'nde toplanmıştır. Adana'da pamuk yağı ve soya yağı fabrikaları vardır. Zeytin ve Ayçiçeğinin küspelerinden sabun elde edilir. Bu nedenle yağ endüstrisinin geliştiği yerlerde sabun endüstrisi de gelişmiştir. Bitkisel yağın bir türü de margarindir. Margarin fabrikaları; Adana, İzmir, İstanbul başta olmak üzere bazı büyük kentlerimizde bulunmaktadır. Tütün ve ispirtolu içki sanayisi: Türkiye'deki sigara fabrikaları yakın zamana kadar Tekel idaresi tarafından devlet kontrolünde kuruluyordu. Bunlar; İstanbul, İzmir, Samsun, Malatya, Bitlis, Adana ve Tokat'tadır. Ancak bu sanayi dalı da özel sektöre açılmaktadır. Bitlis'teki sigara fabrikası yabancı sermaye ortaklığı ile kurulmuştur.
DOKUMA, DERİ VE GİYİM SANAYİSİ Bu faaiiyet alanına; pamuk, yün ve ipek ipliği yapımı ile bu ipliklerden yapılan dokumalar (hazır giyim, halı ve kilim dokuma faaliyetleri) girer. İş yeri ve işçi sayısının fazlalığı yönünden Türkiye'de başta gelen sanayi koludur. Dokuma sanayisinin çeşitli alt dalları vardır. • Pamuklu dokumacılık • İpekli dokumacıiık • Halı, kilim ve battaniye dokumacılığı • Yünlü dokumacılık • Trikotaj Pamuklu dokumacılık: Türkiye'de en fazla gelişmiş olan dokuma sanayi dalıdır. Günümüzde Çukurova, pamuklu dokuma sanayisi merkezidir. Yünlü dokumacılık: Bu sanayi dalında da Cumhuriyet döneminde önemli gelişmeler olmuştur. Ülkede üretilen yün ipliği, yünlü dokumacılık için yeterli olmadığı için, her yıl yün ipliği ithâlatı yapılır. İstanbul, Siirt, Bünyan (Kayseri), Bursa ve Uşakta yünlü dokumacılık gelişmiştir. İpekli dokumacılık: Doğal ipekçilik ve yapay ipekçilik olmak üzere iki bölümü vardır. Doğal ipek işleyen fabrikaiar Bursa ve İstanbul'da bulunur. Bursa, İstanbul ve Adana'da çok sayıda sentetik ipek dokuma fabrikası kurulmuştur. Halı, kilim ve batîaniye dokumacılığı: Halı üretimi, el dokuması halıcılık ve makine dokuması halıcılık
60-
-GENEL YETENEh 3EIIEL KULTUR DERGİSI-
olmak üzere ikiye ayrılır. El dokuma halıcılığı Türk halkının geleneksel geçim kaynaklarındandır. Hereke, Bünyan, Sivas, Isparta, Uşak Kula, Gördes ve Milas halıcılık merkezlerindendir. Siirt ve çevresinde de tiftik battaniyeleri dokunmaktadır. Dericilik: Hayvan derileri çeşitli işlemlere tâbi tutularak; kösele, ayakkabı, çanta, valiz, kemer ve çeşitli giyim eşyaları yapılır.
MADEN SANAYİSİ Maden sanayisi, madenlerin toprak altından çıkarılması (maden çıkarımı) ile bunların tam veya yarı işlenmiş hale getirilmesi işlerini kapsar. Türkiye'de maden sanayisi ve metalürji denildiği zaman akla ilk olarak demir ve çelik ile ferrokrom gelir. Saç levha, profil ve boru gibi demir ve çelik ürünleri, makine ve motor sanayisi, motorlu taşıtların yapımı ile daha pek çok eşya ve araç-gereç yapımında kullanılır. Onun için sanayileşmenin temeli demir-çelik sanayisidir. Ulkemizde ilk demirçelik kuruluşu Karabük'te (Karademir) kurulmuştur. Bunu Ereğli (Erdemir) ve İskenderun'daki (İsdemir) demir-çelik kuruluşları izlemiştir. Kırıkkale'deki çeiik fabrikası ise sadece askeri amaçlı çelik üretmektedir. Sivas'ta bulunan çelik fabrikası da sadece çelik üretmektedir. Metalürji sanayisinin diğer önemli kuruluşlarıysa, ferrokrom, bakır, çinkur ve alüminyum tesisleridir. Ferrokrom tesisleri Elazığ'da, bakır izabe tesisleri Göktaş ve Samsun'da, Alüminyum tesisleri Seydişehir'de, Çinko-kurşun (Çinkur) tesisleriyse Kayseri'de kurulmuştur.
MAKİNE SANAYİSİ Bu sanayi dalına karayolu, havayolu, deniz yolu taşıtları, traktör, tarım makineleri ve elektrikli makineler gibi araçların üretimi girer. Bu sanayi dalının en önemli alanı otomotiv sanayisidir. Otomotiv sanayisine otomobil, otobüs, kamyon, kamyonet. jeep, motosiklet ve traktör üretimi girer. Traktör üretimi Türkiye'de ilk olarak montaj şeklinde başlamıştır. Otomotiv sanayisi içinde otomobil üretiminin önemli bir yeri vardır. Otomotiv endüstrinin gelişmesi Türkiye'de 1963'te başlamış, 1967'de ilk yerli otomobil olan Anadol yapılmış, 1970'ten sonra gelişme olmuş, Murat ve Renault otomobilleri de yapılmıştır. İlk olarak İstanbul çevresinde üretime geçilmiştir. Bursa, Adana, İzmir ve İstanbul'da otomobil fabrikaları vardır. Ayrıca otobüs, kamyon ve kamyonet fabrikaları ise; Aksaray, İzmir, İzmit ve İstanbul'dadır.
Demir yolu taşıtları yapım, tamir ve onarım tesisleri Eskişehir, Sivas, Ankara ve Adapazarı'ndadır. Gemi yapımı da makine sanayisi içinde önemli yer tutar. Su altı ve su üstü askeri ve sivil amaçlı gemiler üreten tersanelerin çoğu İstanbul ve İzmit çevresindedir. Uçak fabrikası Ankara'da kurulmuştur. İlk Türk uçağı olan "Savaşan Şahin" (F-16) 1987'de üretilmiştir.
KİMYA SANAYİSİ Kimya sanayisi, çok kapsamalı bir faaliyet alanıdır. Çünkü sabun, deterjan, ilâç, boya gibi ürünler doğrudan kullanılırken, bir çok ürünler de diğer sanayi kollarında ara madde olarak kullanılır. İlâç sanayisi, kimya sanayisi içinde en önemli alanlardan biridir. Petro-kimya sanayisi de Türkiye için önemlidir. Rafineriler ham petrolden benzin, gaz yağı, fuel-oil, motorin, nafta, solvent, jet yakıtı ve sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG) gibi maddelerin üretildiği yerlerdir. İlk rafineri Batman'da kurulmuş, bunu İzmit (İpraş), İzmir (Aliağa), Mersin (Ataş) ve Kırıkkale (Orta Anadolu) rafinerileri izlemiştir. Lastik fabrikalarının sayısı ve lâstik üretimi, petrokimya tesislerinin artmasına paralel olarak artış göstermiştir. Türkiye'nin önemli ihraç malları arasındadır. Türkiye'de Kırşehir'de uçak lastiği de üretilmektedir. Yapay gübre fabrikalarının sayısında ve üretiminde son yıllarda önemli artışlar olmuştur. Bunda en büyük etken tanmdaki gelişmelerdir. Marmara ve Ege bölgeleri başta olmak üzere, Türkiye'nin çok yerinde yapay gübre fabrikaları kurulmuştur. Boya sanayisi de kimya sanayisinin önemli bir dalıdır. İzmir, Mersin ve İstanbul'da yoğunlaşmıştır.
ORMAN ÜRÜNLERİ SANAYİSİ Orman ürünleri sanayisinin ham maddesi ağaç, en önemli üretimi ise selüloz ve kâğıttır. Odunun hammadde olduğu sanayi kollarının en önemlisi kağıt endüstrisidir. Türkiye'de SEKA'ya bağlı kağıt fabrikaları, Dalaman (Muğla), Çayuma (Zonguldak), Aksu (Giresun), Taşucu (Mersin), Taşköprü (Kastamonu), Balıkesir, Afyon, İzmit ve Bolu'da bulunmaktadır. Orman ürünleri sanayisi içinde mobilyacılık da önemlidir. Mobilya sanayisi Türkiye'de çok hızlı bir gelişme içindedir. Başta Ankara, İstanbul ve
-C DĞ! ^FYA-
Eskişehir olmak üzere çok sayıda mobilya üreten atölye ve büyük tesisler vardır.
ÇİMENTO, SERAMİK VE CAM SANAYİSİ Bu sanayi faaliyetlerinin ham maddesi topraktır. Çimentonun ham maddesi; kireçtaşı, kil taşı, killi sist gibi taşlardır. Camın ham maddesi kum ve seramik, porselenin ham maddesi ise kil ve feldispattır. Şişe ve cam sanayisi alanındaki ilk çağdaş fabrika Paşabahçe'de Şişe ve Cam Fabrikası olarak açılmıştır. Seramik ve porselen sanayisi, genel oiarak tabak, çanak, vazo, süs eşyaları, fayanslar, lavabo ve klozet taşları üreten faaliyet alanıdır. Bunlar, Marmara ve Ege bölgelerinde bulunur. Endüstrinin Türkiye Ekonomisindeki Yeri ve Önemi: -
Türkiye'de endüstrileşme 1950'den sonra gelişmeye başlamıştır.
-
Türkiye'de endüstri kollarının önemli bir bölümünün hammaddesi tarıma, hayvancılığa, ve yer altı kaynaklarına bağlıdır. Türkiye'nin sanayi ürünleri ihracatındaki en önemli pay dokuma ve giyim (tekstil)'e aittir. Türkiye'de endüstri süreci montaj sanayi durumundan yerli sanayiye geçmeye başlamıştır. Faal nüfus sanayinin gelişmesine bağlı olarak giderek daha fazla istihdam edilmektedir.
TÜRKİYE SANAYİSİNİN SORUNLARI Enerji konusundaki dışa bağımlılık, çok önemli bir dış ticaret açığına yol açmakta, bu da sanayiye yapılacak yatırımları frenlemektedir. İleriye ve ilerideki ihtiyaçlara yönelik uzun vadeli bir sanayi politikasının bulunmaması, Ekonominin zayıflığı nedeniyle uygulanan farklı para politikalarından kaynaklanan düzensiz ve beklenilmeyen fiyat hareketleri, Bazı sanayi kollarında (bilişim teknolojisi vb) gerekli teknolojiye sahip olunamaması, Sanayi kuruluşları arasında küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) çoğunlukta bulunması, Araştırma ve geliştirme için yeterli kaynağın ayrılmaması
61
TURKIYE'DE ENDUSTRI ENDUSTRI BESIN ENDUSTRISI
DOKUMA ENDUSTRISI
İç Anadolu Bölgesi
Çay Endüstrisi
Doğu Karadeniz(en çok Rize)
Un ve Unlu Urünler Endüstrisi
İç Anadolu
Konservecilik
Güney Marmara (Bursa, Çanakkale, Balıkesir, Ege Bölgesi)
Süt ve Süt Urünleri Endüstrisi
Doğu Anadolu, Karadeniz, Trakya, Ege, iç Anadolu, Akdeniz Bölgesi
Bitkisel Yağ ve Sabun Endüstrisi
Zeytinyağı: Ege Bölgesi (Edremil-Ayvalık) Marmara (Bursa-Gemlik) ve Gaziantep yöreleri Ayçiçek yağı: Trakya, Ege, İç Anadolu ve Karadeniz'in İç bölgeleri Sabun; İzmir, İstanbul, Hatay ve Mersin
Sigara ve İçki Pamuklu Dokuma
Sigara; istanbul, İzmir, Akhisar, Adana, Samsun, Tokat, Malatya ve Bitlis İçki; Tekirdağ, İstanbul, İzmir, Ankara, Yozgat, Niğde ve Gaziantep istanbul, Adana, Nazilli, Malatya, Kayseri, Konya (Ereğli), Denizli, Erzincan, Aydın, Uşak, izmir, Adıyaman
Yünlii Dokuma
Kocaeli (Hereke), İstanbul, Siirt, Kayseri (Bünyan), Bursa, Diyarbakır, Uşak ve İzmir
jpekli Dokuma
Bursa, Gemlik doğal ipek fabrikaları İstanbul, Bursa, Hereke, Suni ipek fabrikaları Isparta, Uşak, Gördes, Demirci, Kula, Manisa, Bünyan (Kayseri), Sivas, Niğde ve Konya
Halıcılık MADEN ENDUSTRISI
Kimya Endüstrisi
YAYGIN OLDUĞU YERLER
ENDUSTRI KOLU Şeker Endüstrisi
Demir-Çelik Fabrikaları;
Ereğli, Karabük, İskenderun
Alüminyum Fabrikası;
Seydişehir
Bakır Tesisleri
Samsun, Maden (Elazığ), Küre (Kastamonu), Murgul (Artvin)
Çelik
Kırıkkale, Sivas
İlaç
İstanbul, izmir, Adana
Petro Kimya
İzmit, İzmir
Oto lastiği. Uçak lastiği
istanbul, Adapazarı, İzmir, İzmit Kırşehir
Otomotiv Endüstrisi
Bursa, İstanbul, İzmir, izmit, Adapazarı, Kayseri, Ankara, Adana, Aksaray
Kağıt Endüstrisi
Giresun (Aksu), Afyon (Çay), Zonguldak (Çaycuma), Silifke (Taşucu), Dalaman ve Balıkesir
Gübre Endüstrisi
Yalova, iskenderun, İzmit, Kütahya, Elazığ, izmir, Karabük, Samsun, Bursa, Mersin, Adana
Çimento
Ankara ve Sivas
Cam Sanayi
istanbul, Çayırova (izmit), Mersin, Lüleburgaz
Porselen Seramik
istanbul, Çanakkale, Bilecik, Kütahya, İzmir
63
-COGRAFYA-
5.
Aşağıdakilerden hangisi bakır özellikleri arasında değildir?
ÇO ZUM LU KAVRAMA
A) B)
1. Aşağıdakilerden hangisi endüstride ham madde olarak kullanılan bir maden değildir? A) B) C) D) E)
C) D)
Demir Krom Bakır Bor Taş kömürü
E)
madeninin
Üretilen bakırın bir kısmı ihraç edilmektedir. Türkiye, dünya bakır üretiminde önemli bir yere sahiptir. Eski çağlardan beri kullanılmaktadır. Yurdumuzun çeşitli bölgelerinde bakır yatakları vardır. En çok ilaç, kimya, fiberglas, izolasyon sanayisinde kullanılmaktadır.
2. Bir madenin işletilebilmesi için aşağıdaki şartlardan hangisinin öncelikle uygun olması gerekmektedir? A) B) C) D) E)
I.
Ulaşım imkanlarının yeterli olması Yeteri kadar ekonomik alt yapıya sahip olması Tenöroranınınyüksekolması Değerli bir cevher olması Devletin destek vermesi
II. En çok Susurluk, Bigadiç ve Emet'te çıkartılır. III. Büyük bir kısmı ihraç edilmektedir. IV. Gübre endüstrisinin ham maddesidir.
CD CO
3. Aşağıdaki merkezlerden hangisinde demir 'g madeni çıkartılmamaktadır? *~ A) Divriği C) Hasan Çelebi E) Eymir
4.
Dünya'daki rezervlerin % 10'u Türkiye'dedir.
Yukarıda borla ilgili verilen özelliklerden hangileri doğrudur? A) II ve III C) III ve IV E) I ve III
B) I ve II D) II ve IV
B) Edremit D) Çayeli
- Demir-çelik endüstrisinin önemli bir hammadesidir. - Demirin sertleşmesinde ve paslanmaz çelik üretiminde kullanılır. Yukarıda bilgileri verilen aşağıdakilerden hangisidir? A) Demir C) B) Krom Bakır E) Boksit D)Bor
maden
7. Aşağıdaki şıklardan hangisinde manganezin kullanıldığı alan doğru bir şekilde verilmiştir? A) B) C) D) E)
Paslanmaz çelik üretiminde Cam endüstrisinde dayanıklılık malzemesidir. Demirin çeliğe dönüştürülmesinde kullanılmaktadır. Elektrik- Elektronik endüstrisi izolasyon sanayi
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
8. Kükürt, Volfram madenlerinin ortak özelliği aşağıdaki şıklardan hangisinde doğru verilmiştir? A) B)
12. - Şeker Endüstrisi - Un ve Unlu Ürünler Endüstrisi Yukarıda verilen endüstriler en fazla bölgemizde bulunmaktadır ?
Metallerin temizienmesinde kullanılmaktadır. Gübre sanayinde yardımcı hammadde olarak kullanılmaktadır.
A) B) C) D) E)
C) Alüminyum yapımında kullanılır. D) Ülkemizde tek yerde çıkartılmaktadır. E) Demirin çeliğe dönüştürülmesinde kullanılmaktadır.
Ülkemizde sanayi faaliyetlerinin en çok geliştiği bölge aşağıdakilerden hangisidir? A) B) C) D) E)
hangi
Akdeniz Bölgesi Ege Bölgesi İç Anadolu Bölgesi Güney Doğu Anadolu Bölgesi Marmara Bölgesi
13. Aşağıdaki endüstri kollarından hangisi ham maddenin bulunduğu bölgenin dışında kurulamaz?
Marmara Bölgesi Ege Bölgesi İç Anadolu Bölgesi Doğu Anadolu Bölgesi Akdeniz Bölgesi o ço "Q
A B ) C ) D ) E )
Şeker Süt ve süt ürünleri Sabun
Çay İçki
UJ
ÜIkemizde sanayi faaliyetlerinin gelişmesinde aşağıdakilerden hangisi etkili olmamıstır? A) B) C) D) E)
Ham madde kaynakları Yer şekilleri özellikleri Maden kaynaklarının varlığı Ulaşım Pazarlama ve tüketim
14. Aşağıdaki şehirlerin hangisinde dokuma voğunlasmamıstır? A) B) C) D) E)
pamuklu
Gümüşhane Adana Adıyaman İzmir Uşak
11. Aşağıdakilerden hangisi ülkemizdeki sanayi dağılışmın özellikleri arasında degildir? Sanayi tesislerimiz başta İstanbul olmak üzere Marmara Bölgesinde merkezileşmiştir. B) İzmir şehri başta olmak üzere ikinci sırayı Ege Bölgesi alır. C) Sanayi faaliyetleri, nüfusu fazla olan illerde yoğunluk gösterir. D) Doğru ve Güney Doğu Anadolu Bölgeleri sanayi faaliyeîleri açısından en geride kalan bölgelerimîzdir. E) Sanayi tesislerimiz genellikle dağlık alanlardadır. A)
15. Aşağıdaki yerlerden işlenmektedir? A) Maden C) Guleman E) Bünyan
hangisinde
B) Seydişehir D) Çayırhan
boksit
65
-COGRAFYA-
20.1.
Bakır —^ Murgul
16. II.
Alüminyum —> Seydişehir
III.
Demir —> Divriği
IV.
Kükürt -> Emet
Yukarıda verilen Türkiye haritasında numaralanmış yerlerin hangisinde diğerlerinden farklı bir sanayi endüstrisi vardır?
V.
Krom —> Fethiye
A)l
Yukarıda verilen madenlerden çıkarıldıkları yerde işlenir?
B)ll
C)lll
D) IV
E) V
A) II C)lllveJV E) IV 17. Seydişehir, Akseki, Seyitgazi ve Milas'ta en önemli yatakları bulunan ve alüminyumun hamm addesi olan yeraltı ka yna ğı aşağıdakilerden hangisidir? A) Kurşun C) Bakır E) Demir
B) Krom D) Boksit C5
CO C
gübre § 18. Akdeniz Bölgesinde petrol ve sanayisinin bir arada kurulduğu merkez aşağıdakilerden hangisidir? A) B) C) D) E)
İçel İskenderun Antalya Keçiborlu Pozantı
19. Ege Bölgesi'nde aşağıdakilerden hangisi yer almaz? A) B) C) D) E)
Vagon fabrikası Petrol rafinerisi Çimento fabrikası Cam fabrikası Sigara fabrikası
B) I ve II D)IVv eV
hangileri
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-
66-
11. E seçeneğinde
ÇÖZÜMLER
verilen
bilgi
yanlıştır.
Sanayi
tesislerimiz geneliikle ovalardadır. (Cevap E)
1. Taşkömürü endüstride ham madde olarak değil, endüstri ve başka alaniarda enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır.
12. Şek er, un ve unlu ürünl er endüs tris i en f azl a İç Anadolu Bölgesi'ndedir.
(Cevap E)
(Cevap C)
2. Bir madenin işletilebilir düzeyde olması için tenör
13. Çay, tarladan toplandıktan s onra hemen işlenmesi
oranının yüksek olması gerekm^ktedir. Yani maden
gereken bir üründür. Dolayısıyla yetiştirildiği yerde işlenmesi gerekir.
cevheri içindeki metal oranınm mümkün olduğu kadar yüksek olması gerekmektedir.
(Cevap D) (Cevap C) 14. Gümüşhane'de
3. Verilen
seçeneklerd^n
Çayeli'nde
demir
ve
yakın
çevresinde
pamuk
üretiimemes i ve bir ç ok f aktörden dolayı dokuma
çıkartılmamaktadır.
endüstrisi gelişmemiştir. (Cevap D)
(Cevap A)
4. Verilen bilgüer krom madenine aittir. 15. Boksit işlenerek Alüminyum haline Seydişehir'de getirilmektedir.
(Cevap B) 5. Bakır,
elektrik-elektronik
endüstrisinin
önemii
hammadd9sidir. (Cevap E)
(Cevap B)
s : o > ■
w 6. II
numaralı cümleler doğrudur. Dünya
ve III
UJ
16.1
-» Zonguldak -> Çaycuma -> Kağıt Sanayi
II
-> Giresun -» Aksu -> Kağıt Sanayi
III
--» Mersin -> Silifke-Taşvas -> Kağıt Sanayi
rezervlerinin yarıdan fazlası ülkemizdedir. Endüstride
IV -> Balıkesir -> Kağıt Sanayi
çok çeşitli alanlarda kuüanılmaktadır. Özellikle jet ve
V -> İzmir -> Otomotiv, Gübr9, Kimya Endüstrisi porselen vs.
roket yakıtı, fiberglas, izolas yon maddeleri, ilaç ve kimya endüstrisi ile fotoğrafçılıkta kullanılır.
(Cevap E) (C9vap A) 17. Alüminyumun 7. Demirin
çeiiğe
dönüştürülmesinde
kullanılan
hammaddesi
boksittir. Ülkemizde
Akdeniz Bölgesi'nde çıkartılır.
manganez, bugün için büyük öneme sahiptir. (Cevap D)
Karad^niz Ereğlisi, Denizli'nin güneyinde Uluköy ve Ankara yakınındaki Çayırlık başlıca yataklarımızdır. (Cevap C)
18. Akd9niz Bölgesinde gübre sanayisi sadec e İskend^run ve Içel'de kurulmuştur. Petrol sanayi ise Ataş'ta sadec9 İçel'dedir. (Cevap A)
8. Kükürt
->
Volfram ->
Keçiborlu (Isparta)
19. Petrol rafineri İzmir-Aliağa'da; Çim^nto İzmir-Söke,
Uludağ (Bursa)
Denizli, Afyon, Uşak'ta; Cam Denizli'de; Sigara (C^vap D)
sanayi İzmir'de mevcuttur. Vagon sanayi ise sadece Adapazan'ndadır.
9. Ülkemizdeki sanayi faaliyetlerinin en fazla geliştiği bölge, Marmara Bölgesi'dir.
(Cevap A) 20. Bakır ve aliminyum çıkarıldıkları yerd9 işlenen
(Cevap A) 10. Ülkemizde s anayi f aaliyetlerinin geliş mesinde tek
madenİ9rdir. Krom Fethiye'de çıkarılmakta fakat Antalya'daki f9rro-krom tesislerinde işlenmektedir.
(Cevap B)
başına yer şekilleri özellikleri etkili değildir. (Cevap B)
67
-COĞRAFYA-
ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ
Pamuklu dokuma, gül yağı, kağıt ve alüminyum gibi endüstri kolları Akdeniz Bölgesi'nde hammadde olduğu için buraya kurulmuştur. İskenderun'da kurulu olan demir çelik işletmesinin demir ihtiyacı daha çok demir çıkartılan diğer bölgelerden sağlanır.
1. Aşağıdaki endüstri kollarından hangisi tarıma dayah degildir? (99 DMS OÖ) A) B) C) D) E)
(Cevap E)
Yünlü dokuma Cam Şeker Sigara Kâğıt
Cam endüstrisi tarıma üretiminde kum ve yararlarıılır.
dayalı çeşitli
değildir. Cam minerallerden
Aşağıdaki grafik 1983-1990 yılları arasında Türkiye'deki otomobil ve traktör üretimini göstermektedir.
(Cevap B) Bin
□ Otomobil □Traktör
2. Aşağıdaki endüstri kuruluşlarından hangisi, işlediği hammaddenin üretildiği çevrede kurulmuştur? (99 DMS OÖ) A) Mersin'deki petrol rafinerisi Ereğli'deki B) demir-çelik fabrikası İstanbul'daki sigara C) fabrikası Erzincan'daki pamuk ipliği D) E) fabrikası Murgul'daki bakır işletmesi
Bakırın çıkartıldığı başlıca yerlerden Murgul (Artvin)'dur. Çıkartılan bakır Murgul tesislerinde işletilmektedir.
biri de cevheri
16000a 14000012000010000a 80000.. 6000040000200000 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990
Q
Yıllar
Yalnızca bu grafiğe dayanarak aşağıdaki yargılardan hangisine varılamaz? (99 DMS ÖL) A)
B)
3.
A B ) C ) D )E )
Akdeniz Bölgesi'nde gelişme gösteren aşağıdaki endüstri dallarından hangisinin hammaddesinin büyük bir kısmı bölge dışından sağianmaktadır? (99 DMS ÖL) Pamuklu dokuma Gül yağı Kağıt Alüminyum Demir-çeiik
C) D) E)
Verilen yıllarda, otomobil üretimindeki artış miktarları ile traktör üretimindeki azalış miktarları birbirine eşittir. 1988 yılına kadar otomobil üretimi sürekli artmıştır. Traktör üretimi dalgalanma göstermektedir. Verilen yıllarda otomobil üretimi traktör üretiminden fazladır. 1990 yılındaki otomobil üretimi, 1984 ve 1985 yıilarındaki otomobil üretimi toplamından fazladır.
Verilen grafiği incelediğimizde A seçeneğinin doğru olmadığını görürüz. Verilen yıllarda otomobil üretimindeki artış miktarı ile traktör üretimindeki azalış miktarı birbirine eşit değiidir.
(Cevap A)
68-
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-
5. Türkiye'de aşağıdaki endüstri kollarından hangisi diğerlerine göre daha az yaygındır? (99 DMSL) A) Şeker C)Gıda E) Dokuma
Gümüş ve altın işletmeciliği Edirne'de yaygın değildir. A, C, D, E'de seçeneklerde verilen merkezler ve orada yaygın olarak yapılan el sanatları eşleştirmesi doğrudur.
B) Çimento D) Kağıt
(Cevap B)
Ülkemizde kağıt endüstrisi verilen diğer endüstri kollarından daha az yaygındır.
8. Aşağıdakilerden hangisi yurdumuzda en az yerde çıkarılmaktadır? (2001 KMS)
(Cevap D)
6.
A) Demir C) Linyit E) Taşkömürü
ÇOZUM:
Aşağıdakilerden hangisinde. Balıkesir, İskenderun ve Malatya'da bulunan önemli endüstri kuruluşları doğru olarak verilmiştir? (2000 KMS) Balıkesir A) Kâğıt B) Şeker C) Kâğıt
D) Sigara E)
Dokuma
iskenderun Demir-çelik Sigara Dokuma Demir-çelik Kâğıt
Taşkömürü'nün tamamı Zonguldak'ta çıkarılır.
Kâğıt
Kağıt endüstrisinin bulunduğu yerler: Balıkesir, Giresun (Aksu), Afyon (Çay), Zonguldak (Çaycuma), Silifke (Taşucu) Dataman (Muğla) Demir çelik endüstrisinin bulunduğu yerler: İskenderun, Ereğli, Karabük. Şeker endüstrisinin bulunduğu yerler: Uşak. Eskişehir, Alpulu, Turhal, Adapazarı, Susurluk, Burdur, Konya, Kütahya, Amasya, Kayseri, Malatya, Elazığ, Erzurum, Erzincan, Ankara, Kastamonu, Burdur, llgın, Ağrı, Ereğli, Çarşamba, Suluova, Erzincan, Afyon, Elbistan, Sorgun, Kars, Çorum, Muş, Erciş. (Cevap A)
7. Aşağıdakilerden hangisinde bir merkez, orada yaygın olmayan bir el sanatıyla birlikte verilmiştir? (2000 KMS)
Türkiye'de
sadece
(Cevap E)
Malatya Şeker Dokuma Şeker Sigara
B) Bakır D) Krom
o >
9. Türkiye'de aşağıdakilerden hangisini üreten endüstri kuruluşlarının sayısı diğerlerinden daha azdır? (2002 KPSS) A) B) C) D) E)
Pamuklu dokuma Çimento Şeker Demir-Çelik Bitkisel yağ
Verilen endüstri kuruluşlarından demir - çelik endüstrisi diğerlerine oranla daha azdır. (Cevap D)
10. Aşağıdaki endüstri kollarının hangisinde hammadde olarak orman ürünlerinden yararlanılmaz? (2002 KPSS) A) B)
Kağıt Suni gübre
C) İlaç A) B) C) D) E)
Erzincan Edirne Kütahya Kahramanmaraş Tahta oymacıiığı Uşak Hahcıhk Merkez
El sanatı Bakır işletmeciliği Gümüş vealtın işletmeciği Çinicilik
D) E)
Kozmetik Mobiiya
Suni gübre üretiminde yararlanılmaz.
orman ürünlerinden (Cevap B)
69
-COĞRAFYA-
ÇOZUM: Türkiye'nin dışsatımında madencilik değildir.
sırada (Cevap E)
11. Haritada gösterilen merkezlerde bulunan endüstri kolu aşağıdakilerden hangisidir? (2003 KPSS) A) Kâğıt C) Seramik E) Otomotiv
14. Türkiye'de, aşağıdaki endüstri dallarının hangisinde üretim yapan kuruluşlar diğerine göre daha fazladır? (2003/2 KPSS)
B)Cam D) Kimya
A) B) C) D) E)
Bu yerlerde hammaddesi toprak olan seramik sanayi gelişmiştir.
Sigara Dokuma Otomotiv Kağıt Demir - çelik
(Cevap C)
12. Dokuma endüstrisinin bir kolu olan hazır giyim, aşağıdaki illerin hangisinde diğerlerinden daha 70 fazla gelişmiştir? (2003 KPSS) | A) İstanbul S
Verilen endüstri dallarının içinde dokuma endüstrisinde üretim yapan kuruluşlar daha fazladır. Bu endüstri için gerekli tüm hammaddeler ülkemizde bolca bulunur. (Cevap B)
m
B) C) D) E)
Samsun İzmir Antalya Malatya
£ M 15.Türkiye'de, aşağıdaki yer altı kaynaklarından hangisinin rezervi diğerlerininkinden daha S zengindir? (2003/2 KPSS)
Türkiye'de hazır giyimin en fazla geliştiği il İstanbul'dur. (Cevap A)
13. Türkiye'de maden ve madencilikle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıstır? (2003 KPSS) A) Madenlerin, endüstrinin gelişmesine katkısı vardır. B) Maden yataklarının oluşumu, Türkiye'nin jeolojik yapısıyla ilgilidir. C) Türkiye maden çeşitliliği bakımından zengin birülkedir. D) Türkiye bazı madenlerin rezervi bakımından dünyada ilk sıradadır. E) Dışsatımda madencilik en büyük paya sahiptir.
A) B) C) D) E
Kükürt Taşkömürü Krom Civa Petrol
Krom üretiminin rezervi seçeneklerde verilen diğer yer altı kaynaklarından daha fazladır. (Cevap C)
16. Aşağıdakilerden hangisi Türkiye'de bulunan iki kentten birinin endüstri bakımından diğerinden daha fazla gelişmiş olduğunu gösteren en büyük kanıttır? (2004 KPSS) A) B) C) D) E)
Eğitim seviyesinin yüksek olması Ulaşım olanaklarının çeşitli olması Enerji tüketiminin fazla olması Yer altı ve yer üstü kaynaklarının çeşitli olması Nüfusyoğunluğununfazlaolması
70-
-GENEL YETENEKGENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
19. I. Endüstride kullanılan hammadde türü Bir bölge ya da şehirde endüstri faaliyetlerinin gelişmesini en iyi enerji tüketiminin fazla olması kanıtlar. Çünkü enerji tüketimi endüstrinin geiişmesine direk paraleldir. Sanayi îesisleri sürekü olarak enerji tüketimi yapmaktadırlar.
II. Yer altı kaynaklarının çeşitliliği III. Kişi başına düşen milli gelir IV. Nüfusun bölgelere dağılışı V. Yerleşim yeri sayısı
(Cevap C) Yu ka rıd a kil erd en h a ngi si Türki y e'ni n gelişmişlik düzeyi hakkında bilgi verir? (2005 KPSS) B) III - IV E) II ve V A
17. I. Samsun - Bakır işletmesi II. İskenderun - Demir-Çelik
0) II
) I - III D) II ve IV
III. Seydişehir- Boksit IV. Murgul - Bakır V. İzmit - Rafineri Yukarıdaki madenierden hangileri çıkarıldığı yerde işlenmektedir? (2005 KPSS) A) I D) III ve IV
B) II E) II ve III
C) I ve IV
Seydişehir çıkarılan Boksit, Seydişehir Alüminyum g Entegre Tesislerinde üretilir. Murgul'daki bakırda >; "S çıkarıldığı yerde işîenir. (CevapD)
18. Aşağıdakilerden hangisi endüstrinin Türkiye ekonomisine katkısını artırmak için alınması gereken önlemlerden biri degildir? (2005 KPSS) A) B) C) D) E)
Endüstri kuruluşlarını engebeli arazilerde kurmak Endüstri kuruluşlarını hammaddeye yakın yerlerde kurmak Endüstri ürünlerinin pazar ağını geliştirmek Endüstri işletmelerine kredi sağlamak Endüstri kuruluşlarına yer bulmada ve vergide kolaylık sağlamak
Endüstrinin kurulup gelişebilmesi için gereken koşullardan biri de ulaşımdır. Endüstrinin kurulacağı lokasyon (yer) dağlık bir saha olursa ulaşımın rahat ve serbest yapılması sekteye uğrar ve ayrıca maliyet artar. Engebeli sahaların endüstri için yer seçiminde kullanılabileceği tezi ekonomik açıdan değer taşımaz. (Cevap A)
Kişi başına düşen milli gelirin artması sanayinin gelişmesi, endüstride kullanılan maddelerin türü (örneğin tarım ürünleri mi yoksa sanayi ürünleri mi) gelişmişlik düzeyi hakkında bilgi verir. (Cevap A)
71
-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ-
TEMELYURTTAŞLIKBILGISI | İdare Hukukuna Giriş 2
İDARİ SÖZLEŞMELER İdari sözleşmelerin konusu bir kamu hizmetine katılma, bir kamu hizmetinin bilfiil yürütülmesidir. Abonman sözleşmeleriyle, baymdırlık sözleşmeleri idari sözleşme değildir. İdari sözleşmelerde idare üstün taraftır yani sözleşmenin koşullarmı belirler ve karşı tarafı gözetir, denetler. İdari sözleşmeler şunlardır:
-
Kamu istikraz sözleşmeler Mali iltizam Kamu hizmeti imtiyaz sözleşmeleri Yer altı ve yerüstü servetleri işletilmesine ilişkin sözleşmeler Orman işletme sözleşmeleri İdari hizmet sözleşmeleri
-
Yap-işlet-devret sözleşmeleri
-
İDARENİN ÖZEL HUKUK SÖZLEŞMELERİ (KAMU İHALELERİ) Bu sözieşmelerde kamu hizmetini bilfiil yürütme söz konusu olmamakta; sadece idare ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetleri temin etmektedir. Kural olarak sözleşmelerin tarafları eşittir. Kamu harcamasını gerektiren mal veya hizmet alımları ve yapım işlemleride Kamu İhale Kanunu (4734) uygulanır. Kamuya gelir sağlanmasına yönelik işlerde ise Devlet İhale Kanunu (2886) uygulanır. Kamu ihaielerinin temel ilkeleri: Ortak İlkeler: a) Aleniyet-saydamlık ilkesi b) Rekabet ilkesi 4734 Sayılı Kanun'a göre yeni ilkeler » Eşit muamele ilkesi » Gizlilik ilkesi >> Ayrı ayrı ihale düzenlenmesi ilkesi
"5 >•
» Ödeneği bulunmayan bir iş için ihaleye çıkılamaması İDARENİN YETKİLERİ I. Düzenleme Yetkisi: İdarenin genel ve soyut nitelikte normlar koyabilme yetkisidir. II. Örgütlenme Yetkisi: İdare, idari fonksiyonunu yerine getirmek için örgütlenme yetkisine sahiptir. Burada îeme! ilke kanuni idare ilkesidir. Bakanlıklar, iller ve i! özel idareleri, İlçeler, Üniversiteler (Vakıf Üniversiteler dahü), Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları mutlaka kanunla kurulması gerekir. Bucak, belediye, KİTIer ise idari işlemle kurulur. III. Yaptırım Uygulama Yetkisi: İdari yaptırım -> İdari ceza -> İdari icra (resen icra) İdari cezalar: İdari düzeni sağlamaya yönelik olan ve idarece uygulanan yaptırımlardır. Disiplin cezaları gibi. İdari icra (=resen icra): İdarenin idari işlemleri kendisinin uygulaması ve kamu hukukundan doğan alacaklarını kendisinin tahsil etmesidir. IV. İdarenin Mal Edinme Yetkileri: İdare, ihtiyaç duyduğu menkul ve gayrimenkulleri kamu hizmetinin gereği olarak zorla ele geçirmek yetkisine sahiptir. Bu iki şekiide olur. 1) Kamulaştırma: Deviet ve kamu tüzelkişileri, kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterüen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idari irtifaklar kurmaya yetkilidir. Kamulaştırma bedeli ile kesin hükme bağlanan artırım bedeli nakden ve peşin olarak ödenir. Ancak, tarım reformunun uygulanması büyük enerji ve sulama projeleri ile iskan projeierinin
72.
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-
gerçekleştirilmesi, yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunm ası ve turizm am acıyla kamulaştırılan toprakların bedellerinin ödenme şekli kanunla gösterilir. Kanunun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu hallerde, taksitlendirme beş yılı aşamaz; bu takdirde taksitler eşit olarak ödenir. Kamulaştırmada önce satın alma usulü denenir. Bu yolla kamulaştırma yapılamazsa idare mülkiyetin elde edilmesi için yargı yoluna başvurur. Başvurulan mahkeme gayrimenkulün bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesidir. 2) İstimval: Yasaya dayanılarak olağanüstü durumlarda, karşılığı ödenmek suretiyle menkullere idarece zorla el atılmasıdır. Bedensel yükümlülükler de istimvalin konusunu oluşturabilir.
KOLLUK FAAÜYETLERİ İdarenin kamu düzenini korumak ve sağlamak için giriştiği tüm faaliyetiere kolluk faaliyetleri denmektedir. Kamu düzeni, bireylerin umumi veya umuma açık yerlerde güvenlik, dirlik, esenlik ve sağlık içinde yaşamlarını sürdürmelerinin sağlanmasıyla korunur. Kamu düzeni; güvenlik, dirlik ve esenlik, sağlıktan oluşur. Kolluk, adli kolluk ve idari kolluk olarak ikiye ayrılır: Adli Kolluk: Adli makamların emrinde çalışır, bastırıc nitelikte olup sadece tam teşekküllü karakolların olduğu yerlerde oluşturulur. İdari Kolluk: İdari makamların emrinde çalışır, önleyici niteliktedir ve her yerde bulunur. nilgiNolu'
Kamu Hizmetlerine Egemen Olan Temel İlkeler: I. Süreklilik (=Kesintisizlik) ve Düzenlilik Kesintisizlik, kamu hizmeîlerinin her an, günün ve gecenin her saatinde yürütüldüğü anlamına gelmeyip, tatmin edilecek ihtiyacın ortaya çıktığı zamanda yürütülmesini sağlar. II. Değişkenlik (Uyarlanma): Değişen ihtiyaçlara göre hizmetinde nicelik ve neteliğindeki değişme özelliğini belirtir. İdareye takdir yetkisinin tanınmasının sebebi, kamu hizmetlerinin değişkenlik özelliğidir. III. Nesnellik ve Eşitlik: İdare, kamu hizmetlerini yürütürken objektif davranmalı ve yan tutmamalıdır. Bu nedenle, bireyler de kamu hizmetleri karşısında gerek yararlanma ve gerekse katılma yerinden eşit durumdadır. Burada eşitlik mutlak anlamda olmayıp, eşitler arası eşitliktir IV. Bedelsizlik (Meccanilik): İdarenin yürütülen kamu hizmetlerinden bir kazanç elde etmesi düşünülemeyeceği gibi, hizmetten yararlananlar da alınan paralarla o hizmetin maliyetinin karşılanmasını isteyemez.
Kamu Hizmetlerinin Türleri a) Tekelli - Tekelsiz: Konusunu oluşturan faaliyetin özel kesime de bırakılmasına ya da özel kesime tamamen yasaklanmasına göre yapılan bir ayrımdır. Sağlık, eğitim tekelsiz birer kamu hizmetiyken, demiryolu ile ulaşım tekelli bir kamu hizmetidir. 2) Yürütüldüğü alana göre: Milli kamu hizmetleri ve mahalli kamu hizmetleri olarak ikiye ayrılır. Milli kamu hizmetleri, tüm ülke düzeyinde yürütülen kamu hizmetidir. Örnek: TCDD'nin yürüttüğü ulaştırma hizmeti 3) Faaliyet konularına göre
Olağanüstü haller ve sıkıyönetim halinde koiluk yetkileri genişler. Sıkıyönetim halinde kolluk yetkileri askeri makamlara geçer.
Kamu Hizmeti Kamu Hizmeti: Siyasal organlar tarafından kamuya yararlı olarak kabul edilen, bir kamu kuruluşunun ya kendisi ya da yakın denetimi ve gözetimi altında özel kesim tarafından yürütülen faaliyetlerdir. Bir hizmetin, kamu hizmeti sayılmasında asli organ, yasamaorganıdır.
a) İdari kamu hizmetleri: İdarenin klasik, geleneksel faaliyetleridir. Bayındırlık, eğitim, sağlık b) İktisadi kamu hizmetleri: Elektrik, ulaşım gibi konulardaki faaliyetlerdir. K.İ.T'ler bu amaçla kurulan kurumlardır. c) Sosyal Kamu hizmetleri: Devletin, çalışma hayatını, sosyal güvenliği vb sosyal adaleti sağlamak amacıyla yürüttüğü hizmetlerdir. Bağ-Kur, Emekli sandığı, SSK, Türk İş Kurumu, Basın İlân Kurumu. d) Bilimsel-Kültürel Kamu Hizmetleri: TÜBİTAK, Üniversiteler, Devlet Opera ve Balesi gibi konulardır.
73
-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ-
MEMURLARIN SINIFLANDIRILMASI 657'ye
Kamu Hizmetinin Görülme Usulleri Emanet Usulü: Bir hizmetin sadece Devlet ve kamu tüzel kişilerinin imkanları ve personeliyle yerine getirilmesidir. Ruhsat Usulü: Özel kişi, tek taraflı, idarenin iznine dayalı olarak kamu hizmetine katılır. Belediyenin toplu taşımacıiık hizmetleri, eğitim ve sağlık hizmetleri gibi.. Müşterek Emanet Usulü: Bir kamu hizmetinin, hasar, zarar ve masraflarının devlete ait olmak koşuluyla özel kişiye belirli bir ücret veya oran karşısında gördürülmesidir. İmtiyaz Yetkisi: Bir kamu hizmetinin hasar, zarar ve masrafları özel kişiye ait olmak üzere kurulması ve işletilmesi veya kurulmuş bir kamu hizmetinin işletilmesidir. Kamu Görevlileri (Deviet Memurları) İdare tarafından istihdam edilen gerçek kişiler idarenin "insan" unsurunu oluşturur. Kamu görevlisi dar ve geniş olmak üzere iki anlamda kullanılır. Geniş alanda, Cumhurbaşkanından herhangi bir kamu işçisine kadar herkesi kapsar. Dar anlamda ise, devletin siyasi yapısını oluşturan organlar ile özel hukuk hükümlerine göre çalışanlar hariç, bir kamu dairesine bağlı olarak çalışan herkesi kapsar. 657 sayılı Devlet Memuriarı Kanununda kamu göreviileri 4 temel kategoride yer alır. a) Sözleşmeli Personei b) Geçici Personel c) İşçiler d) Memurlar (Burada sadece devlet memurluğu anlatılacaktır)
göre Devlet Memurları 10 sınıfa ayrılmıştır. 1) Genel İdare hizmetleri sınıfı 2) Teknik Hizmetler sınıfı 3) Sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfı 4) Eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı 5) Avukatlık hizmetleri sınıfı 6) Din hizmetleri sınıfı 7) Emniyet hizmeîleri sınıfı 8) Yardımcı hizmetler sınıfı 9) Mülki idare amirliği hizmetleri sınıfı 10)Milli istihbarat hizmetleri sınıfı MEMURLUĞAGİRİŞ A) Genel Koşullar: 1) Türk vatandaşı olma 2) Kural olarak 18 yaşı doldurmuş olma 3) En az ortaokul mezunu olma şartı 4) Mahkumiyeti taksirli suçlar hariç en az 6 ay hapis alanlar ile ağır hapis alanlar memur olamazlar. Bazı cezalar tecil edilse veya affa uğrasa bile devlet memurluğuna engel olurlar. Örnek; hırsızlık, emniyeti suistimal 5) Askerlik 6) Sağlık B) ÖzelKoşullar -
MEMURLUK Özellikleri: » Devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinde görev yapariar. » Genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken kamu hîzmetini yürütürler. » Memurların gördüğü görevler asli ve süreklidir. Memurluk bir meslektir. Bu nedenle memurlar siyasi iktidarla ilişki içinde değildirler ve görevlerini yerine getirirlerken tarafsız davranmak zorundadırlar.
-
Çeşitli hizmetler için yabancı dil vb koşullar öngörülebilir Memurluğa alınmada sınav yöntemi uygulanır. Bu, liyakat ve eşitlik ilkesine hizmet eder. Liyakat en basit tanımıyla memurluğun layık olana verilmesi ve yine yükselmede memurun yeteneğine göre yapılmasıdır. Memurlar, mesleğe aday olarak başiarlar.
Memurların ödev ve yükümlülükleri: 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7)
Anayasa ve kanunlara sadakat Tarafsızlık ve devlete bağiılık Hiyerarşik üste bağlılık İşbaşında bulunma Uyumlu giyinme Mal bildiriminde bulunma Görev yerinde ikamet etme
74-
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
derecenin 3. kademesinde 1 yıl görev yapması
8) Davranışlarda itina 9) Hizmeti şahsen ve kesintisiz olarak görme Memurlara Getirilen Yasaklar
» Görev için öngörülen nitelikleri elde eîmesi
1) Başka bir görev alma yasağı 2) Ticaret ve diğer kazanç getirisi yasağı 3) Siyasi faaliyette bulunma ve siyasi partilere girmeyasağı 4) Dernek kurma ve demeklere girme yasağı 5) Toplu harekeî etme yasağı 6) Grevyasağı 7) Hediye ve çıkar sağlama yasağı 8) Basına bilgi ve demeç verme yasağı 9) İki görev alma yasağı 10)Gizii bilgileri açıklama yasağı 11)Ayrıldığı kuruma karşı görev alma yasağı MEMURLARİN HAKLARI
» Sicil bakamından üst yükselebüecek durumda olması
1) Hizmet (Çalışma) hakkı 2) Uygulamayı isteme hakkı 3) Güvenlik hakkı 4) Emekliiik hakkı 5) Çekilme hakkı 6) Müracaat hakkı 7) Şikayet ve dava açma hakkı 8) Sendika kurma ve üye olma hakkı 9) İzinhakkı 1O)İsnat ve iftiralara karşı korunma hakkı 11)Aylık(maaş)hakkı 12)Yollukhakkı 13)Diğer sosyal haklar (JilgiNohı/
| Memur sendikaları grev yapamazlar. MEMURLARIN İLERLEMESİ Yatay (Kademe ilerlemesi) İlerleme: Koşuliarı: » Bulunduğu kadamede en az 1 yıl çalışmak » 0 yıi olumlu sicil aimak » İlerleyeceği boş kademenin mevcut olması Derece Yükselmesi (Dikey Yükselme) >> Üst derecede boş bir kadronun bulunması » İçinde bulunduğu derecede en az 3 yıl ve bu
dereceye
MEMURLARA UYGULANAN DİSİPLİN CEZALARI Bir kurumda çalışan memurların kurumun düzenini bozucu davranışlara karşı uygulanan yaptırımiara disiplin cezası denir. Türleri: Uyarma: Memura daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. Göreve geç gelmek, erken ayrılmak gibi durumlarda uyarma cezası verilir. Kınama: Memura kusuriu olduğunun yazıyla bildirîlmesidir. Basına bilgi ve demeç verme gibi durumlarda kınama cezası uygulanır. Aylıktan kesme: Memurun brüt aylığından 1/3 -1/8 oranında kesinti yapılmasıdır. İl sınırlarını izinsiz terk etmek gibi durumlarda aylıktan kesme cezası verilir. Kademe İlerlemesinin Durdurulması: Memurun bulunduğu kademedeki ilerlemesinin 1 ila 3 yıl durdurulmasıdır. Göreve sarhoş gelme durumunda bu.ceza uygulanır. g
Devlet Memurluğundan Çıkarma: Memurun, bir daha Devlet memurluğuna alınmamak üzere çıkarılmasıdır. Siyasi partiye üye olması gibi durumlarda bu ceza uygulanır. RilgiNotu/
Uyarma ve kınama cezasına karşı yargı yoluna başvurulamaz. Memur Statüsünde Kısıntı Yapısı Durumiar: 1) Kadro açığı: Kadrosu kaldırılan fakat memurluk statüsünden henüz çıkmamış bulunan memurların durumu anlatılır. 2) Görevden uzaklaştırma: Açılmış bir soruşturmanın selametle yürütülmesi amacıyla geçici tedbir olarak görevden uzaklaştırılmasıdır. Uzaklaştırılan memurun memurluk statüsü devam eder. MEMURLUĞUN SONA ERMESİ 1) İstifa (Çekilme): Memurun görevinden kendi istek ve arzusu ile ayrılma iradesini bağlı kuruma yazılı olarak üetmesi ve görevinden usuiü dairesinde çekilmesi demektir. İstifa eden memur, yerine
Başkent Örgütü
75 _____ Yerinden Yönetimler_____
atanan kimsenin gelmesine kadar veya istifanın kabulüne kadar göreve devam eder. 2) Çekilmiş Sayılma (Müstefi): Memurun, belli hallerde idarenin yapacağı bir işlemle çekiimiş sayılmasidır. 3) Diğer Sebebler
Yönetimler
Kamu Kurumları
1. İl Özel İdaresi
*TRT
* Valilik
* Üniversiteler
» Çıkarıima
* i! daimi encümeni
*SSK
>> Koşullarda eksikük
* İl genel mecüsi
* Emekü Sandığı
» Bağdaşmazlık
2. Belediyeler
* KİT'ler
>> Ölüm
* Belediye başkanı
* DSİ
» Emeklilik
* Belediye encümeni
* Karayolları
* Belediye meclisi
* Köy hizmetleri
3. Köyler
*YÖK
* Muhtar
* Bağ-Kur
* İhtiyar meclisi
Kamu Kurumları
Emeklilikte yaş haddi kural olarak 65'tir. 30 yılını dolduran veya 60 yaşını doiduran memurlar kurumlarınca emekliye sevkedilebiürler. »
Memuriarın görev suçiarından dolayı kovuşturma yapılması ve ceza davası açılması 4483 noiu kanunla özel hükümlere bağlanmıştır.
* Köy derneği Merkeze Yardımcı Kuruluşlar:
Yerel Yerinden p
» Danıştay » Sayıştay cc g
İDARİ TEŞKİLAT
m
Merkezi İdare 1. Cumhurbaşkanı * C.B. Genel Sekreterliği * Devlet Denetleme Kurulu 2. Bakanlar Kurulu * Bağlı Kuruluşlar * İlgili kuruluşlar
Taşra Örgütü
2
>>
DPT
3
»
MGK
| Mahalli idareler >- .. Ozellikleri
Hizmet Yerinden 1. İl Genel idaresi
» Tüzel kişilikleri vardır. » Ayrı bir malvarlığına ve
* Vali * il İdare Kurulu
bütçeye sahiptirler. » Karar organları seçimle
* il İdare Şube Başkanları
işbaşına gelir. » Özerklikleri asıldır. 1) İl Özel İdaresi
2. İlçe İdaresi
Görevler: İl sınırları içindeki halkın mahalli nitelikteki bayındırlık sağlık, eğitim gibi genel ihtiyaçlannı giderecek bizmetleri gerçekieştirmekle yükümlüdür.
* Kaymakam * ilçe İdare Kurulu * İiçe idare Şube Başkanları 3. Bucak * Bucak Müdürü * Bucak meclisi * Bucak Komisyonu 4. Böige idaresi
Organları: İl Genel Meciisi: İ! özel idarenin en yüksek irade ve karar organıdır. Üye sayısı ilçe ve seçmen sayısına göre belli oiur. Yılda iki kez olağan olarak toplanır. İl genel Meclisinin bütün kararları valinin onamasına tabidir. Vali onaylamak istemediği kararı yirmi gün içinde itiraz yoluyla Danıştaya götürür. İl Daimi Encümeni: Diğer bir karar organıdır. İ!
76-
-GENEL YETENEK 3ENEL KÜLTÜR DERGİSİKöyün Görev ve Yetkileri:
genel meclisinin kendi üyeleri arasından seçtiği beş asıl beş yedek üyeden oluşur. Her zaman toplanmaz. Vali tarafından toplantıya çağrılır.
Köye ait işler ikiye ayrılır. Köyün mecburi işleri; sağlık, eğitim ve güvenliğe ilişkin faaliyetlerdir.
Vali: Özel idarenin başı, yürütme organı temsilcisi ve vesayet makamıdır. Özel idarenin mallarını yönetir, parasını harcar. Vaiinin seçimle değil de atama yoluyla işbaşına gelmesi il özei idaresinin özerkliğini tamamen ortadan kaldırır.
Köyün isteğe bağlı işleri; köyün güzelleştirilmesi ve kalkınmasına yönelik faaliyetlerdir. Köyün Organları Köy Derneği: Köydeki tüm seçmenlerin oluşturduğu bir kurul olup, doğrudan demokrasinin tek ömeğidir.
İller kanunla kurulur.
Temel görevi, ihtiyar meclisini ve muhtarı seçmektir. Ayrıca köyün isteğe bağlı işlerini mecburi hale çevirir.
2) Belediyeler Belediyeler karma işlemle kurulur. (İdari işlemle)
İhtiyar Meclisi: Köy derneğince seçilmiş ve doğal üyelerden oluşur. İhtiyar meclisinin başı muhtardır.
Organları:
Muhtar: Köyün başı, yürütme organı ve temsilcisidir. Aynı zamanda köyde Devletin bir organıdır.
Belediye Meclisi: En yüksek görüşme ve karar organıdır. Olağan ve olağanüstü toplanabilir. Kural olarak belediye meclisi kanuntarı üzerinde vesayet yoktur.
Muhtarın Devlet İşleri: Kanunları ilan etmek, hükümet kanunlarını anlatmak, köyün güvenlik ve sağlığını korumak gibi görevlerdir.
Meclisin Feshedilmesi
» K anu nda belirl ene n ol ağa n ve ola ğan üstü o Muhtarm Köy İşleri: Derneğin ve meclisin toplantılar dışında toplanırsa, .52 kararlarını uygulamak, köyün paralarını toplamak ve UÂ » Kanunda belirlenen yerden başka bir yerde § harcamalar konusunda ihtiyar meclisine hesap toplanırsa fi vermektir. o
» Siyasi meseleleri müzakere eder ve yeni 5 temennilerde bulunursa, » Kanunun verdiği görevleri süreleri içinde yapmaktan kaçımrsa, İçişleri Bakanının teklifi ve Danıştay kararı ile feshedilebilir. 2) Belediye Encümeni: Belediye idaresinin ikinci müzakere ve karar organıdır. Bir kısım üyeleri başkan ve daire başkanları gibi belediye yöneticileri, diğer üyeleri ise ilk üyelerin sayısını geçmemek üzere belediye meclisinin kendi üyeleri aralarında seçtiği üyelerdir. 3) Belediye Başkanı: Belediye idaresinin başı, en büyük amiri, yürütme organ ve temsilcisidir. Başkan, belde sakinlerince doğrudan ve adi çoğunlukla seçilir. 3) Köy İdareleri Köy kanununa göre, nüfusu 150'den çok 2000'den az yerler köy, 2000'den fazla 20000'den az yerler kasaba, 20000'den fazla nüfuslu yerler şehir olarak tanımlanır.
Hizmetsel Kuruluşlar (Kamu Kurumları) » Üniversiteler » TRT » YÖK (Tüzel kişiliği Anayasada düzenlenmemiştir) » Atatürk Dil ve Tarih Yüksek Kurumu » Kamu Kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları Ortak özellikleri » » >> »
Kamu tüzelkişiliğe sahiptirler. Özerktirler. Vesayet denetimine tabidirler. Ayrı bir bütçesi ve malvarlığı vardır.
77
-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ-
4. Sakat bir idari kararın idarenin alacağı başka bir
CEVAPLI KAVRÂMA
karar ile hükümsüz hale getirilmesi durumunda aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) ilk idari karar hiç alınmamış sayılır B) Yetkili mercii ilk idari kararı almış mercidir
Türk vatandaşlarının, dilekçe hakkına dayanarak kendileri ve kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri konusunda yetkili makamlara yaptıkları başvuruların sonucu dilekçe sahiplerine ne kadar süre içinde bildirilmelidir?
C) Hiyerarşik amir de geri almaya yetkilidir D) Hukuka uygun bir idari kararın bu şekilde geri alınması mümkün değildir. E) Geri almadan önceki hukuki sonuçlar doğmuştur ve geri almadan etkilenmez.
A) 15 gün
c) 60 gün
B) 30 gün E) 90 gün
D) 75 gün
2. Bir idari işlem yoklukla malul ise aşağıdakilerden hangisi vanlıstır?
tn
Sakat bir idari kararın idari yargı yerlerince iptal
UJ Q
edilmesi
"o cr
co m O.
durumunda
aşağıdakilerden
hangisi
yanlıştır?
A) İşlem hukuk aleminde hiç doğmamış sayılır. B) işlem hiçbir hukuki sonuç doğrumaz. C) Yok hükmündeki bir kararın iptali istenemez. D) Hukuki
işlem
iptal
edilene
kadar askılı
geçerliliğini korur. E) Hiçbir süreye bağlı olmaksızın her zaman yargı mercilerince saptanabilir.
A) İptal kararı geriye yürümez B) Sakat bir idari kararın iptali ancak menfaati ihlal edilenlerce istenebilir C) İdari kararın iptali ancak belli süre içinde talep edilebilir D) İptali istenmeyen sakat idari kararın askılı geçerliliği sürekli geçerlilik haline dönüşür E) İptal edilen idari kararlarının daha önceden doğurmuş olduğu hukuki sonuçlarının idari tarafından ortadan kaldırılması zorunludur
3. Bir idari kararın hem geleceğe yönelik olarak ortadan kaldırılması ve hem de onun yerine yeni bir kararın alınmasına ne ad verilir?
6. Aşağıdakilerden hangisi idari sözleşmelerden biri değildir?
A) Düzeltme
A) İstikraz sözleşmeleri
B) iptal
B) Mali iltizam sözleşmeleri
C) Gerialma
C) Kiralama sözleşmeleri
D) Kaldırma
D) Kamu hizmeti imtiyaz sözleşmeleri
E) Değiştirme
E) Orman işletme sözleşmeleri
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-
78-
7. İdarenin taşınır malları kamu gücü kullanarak elde etme yetkisine ne ad verilir? A) B) C) D) E)
istimual Kamulaştırma Kamulaştırmasız el atma Geçici işgal Ulusallaştırma
8, Aşağıdakiierden hangisi kamu hizmetlerine egemen olan temel ilkelerden biri degildir? A) B) C) D) E)
Değişkenlik Belirlilik Nesnellikve Eşitlik Bedelsizlik Süreklilik ve Düzenlilik
3. Aşağıdakilerden hangisi kamu tüzel kişiliğine sahip değildir? A) B) C) D) E)
Orman Genel Müdürlüğü Üniversiteler Emniyet Genel Müdürlüğü Karayolları Genel Müdürlüğü Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtıar Kurumu Genel
10. Devlet Denetleme Kuruiu Başkan ve üyelerini seçme yetkisi hangisine tanmmışîır? A) B) C) D) E)
TBMM Cumhurbaşkanı Bakanlar Kurulu Adaiet Bakanlığı Anayasa Mahkemesi
11. Danıştay ile merkezi idare arasındaki ilişkiler aşağıdakilerden hangisi aracılığıyla yürütülür? A) B) C) D) E)
Bakanlar Kurulu Başbakanlık Adaiet Bakanlığı Cumhurbaşkanhğı HSYK
12. Aşağıdakilerden hangisi Anayasa'da mahkemeler arasında değildir? A) B) C) D) E)
Yargıtay Sayıştay Uyuşmazlık Mahkemesi Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Danıştay
yüksek
-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ13. Aşağıdakilerden hangisi Anayasada doğrudan doğruya öngörülmemiştir? A) B) C) D) E)
79
16. Aşağıdaki davalardan hangisi tam yargı davası niteliğ! taşımamaktadır?
Yüksek Öğretim Kuruiu Üniversiteler Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türkiye Radyo ve Televizyon Idaresi Deviet Plânlama Teşkilatı
A) B) C) D) E)
Idari sözleşmelerden doğan davalar Vergi davaları Disiplin cezalarının iptali davaları Geri alma davaları Tazminat davaları
14. Üniversite Rektörleri hangisi tarafmdan atanır? A) B) C) D) E)
Bakanlar Kurulu Cumhurbaşkanı Yükseköğretim Kurulu Milli Eğitim Bakanlığı Üniversiteler
m oc w
17. Aşağıdakilerden hangisi memurların uymakla yükümlü oldukları ödevlerden değildir?
Q
A) B) C) D) E)
m tn
"Ö
Tarafsızlık Emirlere uymak Sendika kurmamak, toplu sözieşme yapmamak Mal bildiriminde bulunma İşbaşında bulunma
18. İdari kuruluşların düzenlenmesi neyle sağlanır? 15. Aşağıdakilerden hangisi doğru degildir? A) Hukuki işlemin doğması için iradenin açıklanması gerekmez. B) Hukuk düzeninde değişiklik yapan irade açıklamalarına hukuki işlem denir. C) iradenin açıklanması tek başına yetmez. D) iradenin hukuki sonuca yönelmesi gerek. E) Hukuki işlemin 2 unsuru vardır.
A) B) C) D) E)
Kanun Anayasa Meclistüzüğü Yönetmelik Bakanlar Kurulu kararnamesi
80-
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
19. Bakan tarafından yapılacak bir idari işlem valice yapıldığında idari işlemin hangi öğesi sakattır? A) B) C) D) E)
Sebep Maksat Şekil Konu Yetki
2 O >■
çn ' o ty
TEST1CEVAPANAHTAR 1 1.B
2. D
3. E
4. E
5. A
6. C
7. A
8. B
9. C
10. B
11.B
12. B
13. E
14. B
15. A
16. C
17. C
18. A
19. E
-GÜNCEL: TÜRKİYE'NİN SOSYO-EKONOMİK KONULARI-
81
GÜNCEL | 2005 YILINDATÜRKİYEVEDÜNYAGÜNDEMİ(ALMANAK 2005) TÜRKİYE'DE 2005 1 Ocak: Türk Lirası'ndan (TL) 6 sıfır atıldı. Yeni Türk Lirası (YTL) tedavüle girdi. Yeni asgari ücret net 350.15 YTL oldu. 6 Ocak: Elektronik İmza Kanunu'nun uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlandı. Afyon ilinin adı Afyonkarahisar olarak değiştirildi, 18 Ocak: Cumhurbaşkanı Sezer, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrine ilişkin yasayı onayladı. 27 Ocak: Cumhurbaşkanı Sezer, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün Kaldırılmasına İlişkin Kanun'uonayladı. 5 Şubat: Başbakan Erdoğan, tsunami felaketine maruz kalan 5 ülkeyi kapsayan gezi için Endonezya'ya gitti. 8 Şubat: Başbakan Erdoğan Tayland'da tsunami felaketinden etkilenen Phuket adasında incelemelerde buiundu. Yazar Orhan Pamuk, İsviçre'de yayınlanan Tagesanzeiger'in Das Magazin isimli kültür ilavesine yaptığı açıklamada, "Kimse söylemiyor, o yüzden ben söylüyorum. Türkiye'de 30 bin Kürt öldürülmüştür, bir milyon da Ermeni" dedi. Pamuk, 18 Şubat'ta yaptığı açıklamada ise "İki kere çeviriden geçen sözlerimin saldırgan edası benim değildir. Tahammülsüzlüğün geçmişte ne büyük acılara yol açtığını ifade etmeye çalıştım" diye konuştu. Eski Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ve eski Devlet Bakanı Recep Önal'ın Yüce Divan'da yargılanmalarına başlandı. 9 Şubat: Başbakan Erdoğan Maldivler'e geldi. Erdoğan'ın, Maldivler'e resmi ziyaret için 46 yıldan s.ora gelen ilk başbakan ve ilk Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı oldu. 10 Şubat: Başbakan Erdoğan, Sri Lanka'nın Matura bölgesinde tsunami felaketinde hayatını
kaybedenler için düzenlenen dinsel kabile törenine katıldı. Urla'daki Barbaros Çocuk Köyü'ndeki cinsel taciz iddiaları üzerine yurtta barınan 12-18 yaş gurubundaki erkek çocuklar, diğer yurtlara yerleştirilmeye başlandı. 12 Şubat: Ünlü Bestekar Teoman Alpay (73) vefat etti. 13 Şubat: Türkiye, Afganistan'daki Ulusiararası Güvenlik ve Yardım Kuvveti'nin komutasını 6 ay süreyle, Kabil'de düzenlenen törenle Avrupa Kolordusu'ndan devraldı. 15 Şubat: Başbakan Erdoğan, Arnavutluk ve Bosna Hersek'i ziyaret etti. 16 Şubat: Eski Başbakan Mesut Yılmaz ve eski Devlet Bakanı Güneş Taner'in Türkbank ihalesine fesat karıştırmak suçundan Yüce Divan'da yargılanmalarına başlandı. 22 Şubat: Başbakan Erdoğan, Brüksel'de NATO zirvesine katıldı, ikili temaslarda bulundu. 23 Şubat: İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nce yürütülen MERNIS-Kimlik Paylaşımı Sistemi Projesi Cumhurbaşkanı Sezer ve Başbakan Erdoğan'ın da katıldığı törenle uygulanmaya başlandı. Üniversitelerden 29 Haziran 2000 tarihinden itibaren her ne sebeple olursa olsun ilişiği kesilen öğrencilere yeni haklar getiren yasa teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. 1 Mart: - Sahte rakıdan Türkiye genelinde bir ayda 24 kişi öldü. Yurt geneiinde fazla miktarda sahte rakı ele geçirildi. 2 Mart: Başbakan Erdoğan ve eşi Ernine Erdoğan Etiyopya'da, milli atlet Elvan Abeylegesse'yi evinde ziyaret etti. TBMM Başkanı Bülent Arınç, Meclis'in kuruluşunun 85. yıldönümünde 2005 yılının "Milli Egemenlik Yılı" ilan edildiğini bildirdi. 3 Mart: - Başbakan Erdoğan, Güney Afrika Cumhuriyeti'ni ziyaret etti.
82-
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-
14 Mart: Anayasa Mahkemesi, bazı koşullarda yabancıiara taşınmaz satışını öngören yasa hükümlerini, oy birliğiyle iptal etti. Cumhurbaşkanı Sezer tarafından bir kez daha görüşülmek üzere iade edilen öğrenci affına ilişkin yasa, TBMM Genel Kurulu'nda aynen kabul edildi. 17 Mart: Sivas'ın Koyulhisar İlçesi'ne bağlı Sugözü Köyü Kuzucu Mahallesi'nde toprak kayması meydana geldi. Olayda 15 vatandaş ve 21 ev toprak altında kaldı. 23 Mart'ta aynı bölgede yeniden heyelan yaşandı. Heyelanla yaklaşık 5 milyon ton toprak daha kaydı. 15 vatandaşın hayatında ümit kesildi. Cumhurbaşkanı Sezer, İş Mahkemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun ile İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'u onayladı. Cumhurbaşkanı Sezer, "öğrenci affı" olarak bilinen ve üniversitelerle ilişiği kesilen öğrencilere yeni haklar getiren Yükseköğretim Kanununa Geçici Maddeler Eklenmesine Dair Kanun'u onayladı. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Tasarısı, Genel Kurulu'nda kabul edildi. Buna göre ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren devlete karşı suçlarda tutukluluk süresi 1 Nisan 2008'e kadar uzatılıyor. 26 Mart: Kiziroğlu Mustafa Bey türküsünün derleme ve düzenlemesi ile tanınan halk ozanı Murat Çobanoğlu vefat etti. 29 Mart: Antalya'nın Kale ilçesinin adı Demre, Konya'nın Hadım ilçesinin adı Hadim oldu. Başbakan Erdoğan, Kuzey Afrika gezisinin ilk durağı Tunus'ta Başbakan Muhammed Ghannoichi ile görüştü. 30 Mart: Kabahatler Yasa Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Yasa, Yeni Türk Ceza Yasası dışında tutulan ve genel ahlak, çevre ve sağlık gibi toplum düzenini ihlal eden kabahatlere idari para cezası ve idari tedbir uygulanmasını öngörürken; yasanın, karşılığında idari yaptırım uygulanmasını öngördüğü, "haksızlık" olarak tanımladığı kabahatlere verilecek cezaları hükme bağlıyor. Başbakan Erdoğan, Tunus'tan Fas'a geçti. 31 Mart: TBMM Genel Kurulu'nda kabul edüen yasa ile TCK'nın yanı sıra 10 yasada 1 Nisan 2005 olarak öngörülen yürürlük tarihi 1 Haziran 2005'e ertelendi.
Cumhurbaşkanı Sezer, Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun ile Kabahatler Kanunu'nu
onayladı. Besteci Melih Kibar (54) tedavi gördüğü Acıbadem Hastanesi Kozyatağı'nda hayatını kaybetti. 8 Nisan: Papa İkinci Jean Paul, yaklaşık 7 saat süren cenaze töreninin ardından defnedildi. Törende Türkiye'yi Başbakan Erdoğan temsil etti. 13 Nisan: Cumhurbaşkanı Sezer, Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad'ın resmi davetlisi olarak Suriye'nin başkenti Şam'a gitti. Sezer'i karşılamak için havaalanına gelen üniversite ve lise öğrencileri ellerinde "Sözünün eri cumhurbaşkanı" pankartıyla karşılandı, Güney Kore Cumhurbaşkanı Roh Moo-hyun, 48 yıl sonra ilk kez resmi ziyaret için Ankara'ya geldi. 17 Nisan: KKTC cumhurbaşkanlığına Mehmet Ali Talat seçildi. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, PKK çizgisinde yayın yapan Roj TV'de yaptığı açıklamada, PKK'yı "silahlı Kürt muhalefeti" olarak nitelerken, terörist cenazelerine ambulans tahsis etmesinin yasal, insani, hukuki sorumlulukla yapıldığını söyledi. 20 Nisan: Başbakan Erdoğan, resmi ziyarette için Afganistan'a gitti. Turgut Özakman'ın "Şu Çılgın Türkler" kitabı yayınlandı. Kitap, Kurtuluş Savaşı'nı bütün yönleriyle bir roman kurgusu içinde anlatıyor. 21 Nisan: - TBMM Başkanlık Divanı, "TBMM 85. Yıl Milli Egemenlik Onur Ödülü"nün Prof. Dr. Gazi Yaşargil'e verilmesini kararlaştırdı. 24 Nisan: Çanakkale Savaşları'nın 90. yıldönümü nedeniyle, Gelibolu Yarımadası'ndaki Şehitler Abidesi'nde uluslararası tören düzenlendi. Törene, Başbakan Erdoğan, Yeni Zelanda Başbakanı Helen Clark, Türkiye ve Avustralya genelkurmay başkanları da katıldı. İngiltere Veliaht Prensi Charles da törenler çerçevesinde düzenlenen resepsiyona katıldı. 25 Nisan: ANZAK çıkarmasının 90. yıldönümü nedeniyle düzenlenen Şafak Ayini'ne Avustralya, Yeni Zelanda başbakanlarının yanı sıra İngiltere Veliaht Prensi Charles da katıldı. 26 Nisan: Birleşmiş Milletler, CHP İstanbul Milletvekili Kemal Derviş'in BM Kalkınma
-GUNCEL: TURKIYE'NIN SOSYO-EKONOMIK KONULARI-
Programı başkanlığına seçildiğini resmen açıkladı. 1 Mayıs: Başbakan Erdoğan İsrail'e yaptığı ziyarette, Şaron'un teklifi üzerine Ankara-Kudüs arasında kırmızı telefon hattı kurulacağını söyledi. Ziyaret sırasında 17 ortak askeri proje için çalışmalar başlatıldı. Erdoğan, ertesi gün Filistin Yönetimi'nin karargahı Mukata'da Filistin Ulusal Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ve Başbakanı Ahmed Kurey ile görüştü, Yaser Arafat'ın mezarını ziyaret etti. 2 Mayıs: İsviçre'nin Ankara Büyükelçiliği, geçen yıl İsviçre'de Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin yaptığı konuşma üzerine Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu hakkında soruşturma açıldığını büdirildi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen ve Katar'a resmi ziyarette bulundu. 4 Mayıs: İsviçre'nin önde gelen plak şirketlerinden VDE-GALLO, ilk altın CD ödülünü ünlü flüt sanatçısı Şefika Kutluer'e verdi. Türk sinemasının usta yönetmeni Ömer Kavur
(61), İstanbul'da vefat etti. 20 Mayıs: Yazar Orhan Pamuk, Amerikan Sanat ve Edebiyat Akademisi'ne şeref üyesi seçildi. Eurovision Şarkı Yarışması'nda Yunanistan adına yarışan Helena Paparizou birinci oldu. Türkiye'yi, "Rimi Rimi Ley" adlı şarkıyla temsil eden Gülseren ise 13. sırada yer aldı. Fransa'daki Uluslararası Taktik Hava Yarışmaları ve Komutanlar Sempozyumu'nda, Türk Hava Kuvvetleri takımı birinci oldu. 24 Mayıs: Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Boğaziçi Üniversitesi'nde yapılacak "Imparatorluğun Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri" konulu konferansı eleştirdi. Çiçek, "Bu Türk milletini arkadan hançerlemektir: Keşke Adalet bakanı olarak Dava açma yetkimi devretmeseydim" dedi. Tepkiler üzerine, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü konferansı ertelediğini açıkladı. Cumhurbaşkanı Sezer, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattına ilk petrolün verilmesi nedeniyle düzenlenen törene kaîıldı. Azerbaycan ve Gürcistan Cumhurbaşkanı ile görüştü. 1 Haziran: 79 yıldır yürürlükte olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu, yerini 5237 sayılı TCK'ya bıraktı. Yürürlüğü 1 Nisan'dan bugüne ertelenen yeni TCK ile birlikte 1929'dan beri uygulanan Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ve 1965'ten beri uygulanan 647 sayılı Cezaların İnfazı
83
Hakkında Kanun da yerini yeni yasalara bıraktı. Yasalarla bağlı olarak hazırlanan bazı yönetmelikler de yürürlüğe girdi. 2 Haziran: AB Genel Sekreterliği, Başbakanlığa bağlandı. 7 Haziran: Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın liselerde eğitim-öğretim süresinin 3 yıldan 4 yıla çıkanlmasına ilişkin kararını onayladı. 15 Haziran: Aydın, sanatçı, yazar, sendikacı ve siyasetçilerin de aralarında bulunduğu 150 kişi, ortak bildiri hazırlayarak, terör örgütü PKK'dan silahlı eylemlere derhal ve önkoşulsuz son vermesini istedi. DEHAP'lı 56 belediye başkanı, bildiriye destek verdiklerini açıkladı. Başbakan Erdoğan, Başbakan Necip Mikati'nin davetlisi olarak Lübnan'a gitti. Erdoğan eski Başbakan Refik Hariri'nin aiiesini ve kabrini ziyaret etti. 19 Haziran: Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 3 günde 8 bebek öldü. Ölümlere "Serratia Marcescens" adlı bakterinin yol açtığı açıklandı. 22 Haziran: Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Yunanistan Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Nikolaos Dukas'ın davetlisi olarak Atina'ya geldi. Orgeneral Büyükanıt, Yunanistan'ı resmen ziyaret eden ilk Türk Kara Kuvvetleri Komutanı oldu. YÖK Genel Kurulu İstanbul'da toplandı. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, "Önümüzdeki yıl haziran ayından itibaren sınava girecek gençlerimizin müfredatın bütününden sorumlu olarak sınava girmesi kabul edildi" dedi. Cumhurbaşkanı Sezer, RTÜK'e üye seçimini düzenleyen Anayasa değişikliçjini onayladı. Anayasa değişikliğine göre, RTÜK 9 üyeden oluşacak ve üyeleri, siyasi parti grupiarının milletvekili sayısı esas alınarak TBMM Genel Kurulu'nca seçilecek. 25 Hazlran: Şarkıcı Kazım Koyuncu (33), kanser tedavisi gördüğü Amerikan Hastanesi'nde öldü. 1 Temmuz: Başbakanlık'ın Güvenpark girişinde, Adalet Bakanlığı önünde üzerindeki bombayı patlatmaya çalışan bir kişi, olay yerindeki emniyet kuvvetlerince vuruldu. İncelemeler sonucunda, öldürülen kişinin 2 yıldır aranan terör örgütü DHKP-C mensubu Eyüp Beyaz olduğu tespit edildi. 13 Temmuz: Cep telefonlarının kayıt altına alınmasını da düzenleyen Telsiz Kanununda
84-
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Resmi Gazete'deyayımlandı. TBMM Milli Egemenlik Onur Ödülü, törenle Prof. Dr. Gazi Yaşargil'e Verildi. RTÜK üyeliklerine Zahit Akman, Abdullah Darendeli, Davut Dursun, İlhan Yeriikaya, Taha Yücel, Paşa Yaşar, Özer Gürbüz, Şaban Sevinç ve Mehmet Dadak seçildi. 15 Temmuz'da Zahit Akman Başkan olarak seçildi. 20 Temmuz: İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, İsviçre'nin VVinterthur şehrinde yaptığı basın toplantısında "Ermeni soykırımı uluslararası bir yalandır" dediği için savcılığa bağlı polislerce, ifadesi alınmak üzere gözaltına alındı. 25 Temmuz: Mustafa Bumin'in yaş haddinden emekliye ayrıimasıyla boşalan Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na 59. turda Tülay Tuğcu seçildi. Tuğcu, Yüksek Mahkeme'nin ilk kadın başkanı oldu. 4 Ağustos: Türk sinemasının emektar senaristlerinden Safa Önal, filme çekilmiş 395 senaryosuyla Guinness Rekoriar Kitabı'na girdi. 6 Ağustos: Devletin ekonomik, sosyal, kültürel ve kadına ilişkin politikaları çerçevesinde kadının statüsü ile ilgili sorunları incelemek üzere Kadının Statüsü Danışma Kurulu oluşturuldu. 16 Ağustos: Kema! Derviş BM Kalkınma Programı başkaniığı görevine resmen başladı. 21 Ağustos: - Formuia 1 Dünya Şampiyonası'nda sezonun 14. yarışı olan Türkiye Grand Prix'sini McLaren Mercedes'in Finli pilotu Kimi Raikkonen kazandı. 4 Eylül: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bolu Dağı Tüneli kazı çalışmalarının tamamlanması nedeniyle düzenlenen "İlk Işık Töreni"ne katıldı. 5 Eylül: Günübirlik çalışma ziyareti için Ankara'ya gelen Ürdün Kralı Abdullah, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Çankaya Köşkü'nde biraraya geldi. 7 Eylül: - Efkan Efekan (70), akciğer kanseri tedavisi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. 24 Eylül: Tartışmalara neden oian ve adı "İmparatorluğun Son Döneminde Osmanlı Ermenileri: Bilimsel Sorumiuluk ve Demokrasi Şorunları" olarak değiştirilen konferans, Bilgi Üniversitesi'nde başladı. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, konferans nedeniyle gönderdiği mesajda Türk halkının kendisiyle ve tarihiyle barışık olduğunu vurgulayarak, "Hükümetimizin ve toplumumuzun
Türk-Ermeni ilişkileri dahil geçmişimizle ilgili yaklaşımları, kendimize ve geleceğe güvenimizin de bir göstergesidir" dedi. 25 Eylül: Başbakan Erdoğan, Mustafa Kemal Üniversitesi Kampusü'nde düzenienen "1. Hatay Medeniyetler Buluşması"nın açılışını yaptı. Erdoğan, açılışta, "Medeniyetler çatışmasını arzu edeniere biz hep birlikte şunu söyleyebilmeliyiz: Medeniyetler çatışmasına 'hayır', medeniyetler ittifakına 'evet' diyebilmeliyiz" dedi. 26 Eylül: Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos, "1. Hatay Medeniyetler Buluşması" etkinlikleri kapsamında düzenlenen "Dinlerin Medeniyetlere Katkıları" konulu panelde, "Türkiye, çağdaş değerlere sahip Müslüman nüfusu ve iaik yapısı ile Tanzimat döneminden beri yüzü batıya dönük bir ülkedir" dedi. 3 Ekim: Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, hükümetlerarası konferansa katılmak üzere Lüksemburg'a gitti. Türkiye-AB tam üyelik müzakereieri resmen başladı. 4 Ekim: Türkiye'nin en büyük projelerinden Marmaray'da tüp tünel elemanlarının imalatına başlandı. 6 Ekim: İstanbul Büyükşehir Belediyesi iie Dubai International Properties arasındaki 5 miiyar dolarlık Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı anlaşması imzalandı. Ortak yatırımlarının ilk halkası, iki gökdeleni kapsayan yarım milyar dolarlık "Dubai Tovvers İstanbul" olacak. 8 Ekim: Balıkesir İli Manyas İlçesi Kızıksa (Kızılköy) Beldesi ile Salur köyleri arasında çeltik tariaiarında açık hindi besisi yapan bir işletmede, kamuoyunda "Kuş Gribi" adıyla bilinen Tavuk Vebası hastalığına rastlandı. Bir gün sonra kanatlı hayvan itlafına başlandı. AB ve Rusya, Türkiye'den kanatlı hayvan ve beyaz et alımını durdurdu. 11 Ekim: Ve an geldi... Ünlü şair ve yazar Attila İlhan öldü. 13 Ekim: AB Komisyonu, Manyas'taki kuş gribi virüsünün insanlar için tehlikeli olan H5n1 tipi oiduğunu açıkladı. 14 Ekim: Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aşkın, Tıp Fakültesi araştırma Hastanesi'ne tıbbi cihaz alımında açılan soruşturma kapsamında tutuklandı.
-GUNCEL: TURKIYE'NIN SOSYO-EKONOMIK KONULARI-
19 Ekim: Türkiye-AB katılım müzakereleri kapsamında bilim ve teknoioji başlığındaki ilk tarama toplantısı başladı. Başbakan Erdoğan, Pakistan'da yaşanan deprem felaketi nedeniyle toplanan yardımı iletmek üzere bu ülkeye gitti. Erdoğan, Pakistan Başbakanı Şevket Aziz'e iftar yemeğinde yardımı teslim etti. 21 Ekim: YÖK Genel Kuruiu, Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer hakkında, "işletme yönetimine giriş isimü kitabında intihal yaptığı gerekçesiyle "üniversite öğretim üyesi mesleğinden çıkarma" cezası verdi. 22 Ekim: YÖK Başkanı Teziç ve Başkanvekili prof. Dr. Aybar Ertepınar, Üniversitelerarası Kurul Başkanı ve 9 Eylül üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Alıcı ile Van Yüzüncü yıl Rektör Yardımcısı Aysel Yüksel Rektör Aşkın'ı tutuklu bulunduğu M tipi Kapalı Cezaevi'nde ziyaret etti. Rektörler Komitesi de Van'da topland Avrupa Yayın Birliği tarafından düzenlenen "Eurovision 50 Yılın Birincisi" yarışmasını "VVaterloo" ile İsveçli grub ABBA'nın şarkısı, "Eurovision tarihinin en iyisi" seçildi. Türkiye'yi temsil eden Sertab Erener 9. oldu. 23 Ekim: Eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın eşi Nermin Erbakan, tedavi gördüğü hastanede öldü. 25 Ekim: Malatya Çocuk Yuvası'nda kalan 0-6 yaş grubu çocukların "bakıcı anneler" tarafından terlik ve sopayla dövülmeleri ve hakaret ile işkence görmelerinin bir televizyon kanalında yayınlanması Türkiye'yi ayağa kaldırdı. Olayla ilgili mahkemeye çıkarılan ve tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan 3 kişi, savcılığın itirazı üzerine tutuklandı. 27 Ekim: Başbakan Erdoğan, Londra'da AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katıldı. 7 Kasım: Yazar ve senarist Sulhi Dölek (57), İstanbul'da vefat etti. Fransa'da her yıl en iyi yabancı romana verilen 'Le Prix Medicis Etranger" ödülünü "Kar" adlı romanıyla Orhan Pamuk aldı. 9 Kasım: Şemdinli'de Umut Kitapevi'ne yerleştirilen bombanın patlaması sonucu Mehmet Zahit Korkmaz öldü, 7 kişi yaralandı. Patlamanın ardından bir grup, bombayı bıraktığı iddia edilen 1 kişiyi linç etmek isterken, polis kimliği açıklanmayan bu kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan kişiye ait olduğu belirtilen otomobilde yapılan aramada, 3 Kalaşnikof
85
marka uzun namlulu silah ele geçirildi. Daha sonra çıkan olaylarda Ali Yılmaz adlı kişi hayatını kaybetti, 33 kişi yaralandı 13 Kasım: Türk Kızılayı, Uluslararası KızılayKızılhaç Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği'ne yeniden seçildi. Van Kapalı Cezaevi'nde YYÜ Rektörü Prof. Dr. Aşkın ile aynı koğuşta kalan Üniversitenin Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı intihar etti. Rektör Aşkın da rahatsızlanarak Tıp Fakültesi Hastanesi'nin Kalp ve Damar Cerrahisi Servisi'nde yoğun bakıma alındı. 15 Kasım: Başbakan Erdoğan, Kopenhag'ta NATO Parlamenterler Asamblesi toplantısına katıldı. Erdoğan, Danimarka Başbakanı Andres Fogg Rasmussen ile yapacağı basın toplantısına Roj TV'den iki muhabirin alındığını duyunca başbakanlığı terk etti. 17 Kasım: Başbakan Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin ve İtalya Başbakanı Silvio Beriusconi, Samsun'da Mavi Akım Projesi'nin resmi açılış törenine katıldılar. Cumhurbaşkanı Sezer, Türkiye İstatistik Kanunu ile Sivil Havacılık Genel Müdüriüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'u onayladı. 27 Kasım: Başbakan Erdoğan, İspanya'da, Başbakan Jose Luis Rodriguez Zapatero ile yürüttüğü "Medeniyetler İttifakı Projesi"nin ilk adımı olan Akil Adamlar Grubu'nun toplantısına katıldı. 5 Aralık: Kayıt dışı cep telefonlarına kayıt işlemlerini yaptırmalarına ilişkin uyarı mesajları, GSM operatörleri tarafından gönderilmeye başlandı. Telefonlarını kayıt altına aidırmak isteyen vatandaşlar, GSM operatörlerinin kayıt merkezlerinin önlerinde uzun kuyruklar oluşturdular. 13 Aralık: Kayıt dışı cep telefoniarının kayıt işlemlerini tamamlama süresi doldu. 15 Aralık: Kayıp ya da çalıntı ihbarı çerçevesinde oluşturulan "kara listede" yer alan cep telefonlarının kullanıma kapatılmasına başlandı. 16 Aralık: Yazar Orhan Pamuk'un, İsviçre'de yayınlanan bir dergide yer alan röportajdaki sözleri nedeniyle "Türklüğü alenen aşağılamak" iddiasıyla 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlandı. Pamuk'a adliyeye gelişinde bir grup tepki gösterirken, duruşma sırasında da taraflar arasında tartışmalar
86-
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-
yaşandı. Mahkeme, Pamuk hakkında açılan dava dosyasının Adalet Bakanlığı'na gönderilmesi nedeniyle davada durdurma kararı verdi. Pamuk, adliyeden ayrılırken bindiği araç bir grup tarafından yumruklandı. 27 Aralık: Iğdır'ın Aralık İlçesi'nde kuş gribi vakası tespit edildi. Bölge karantina altına alınırken bölgede entegre tesis bulunmadığı biidirildi. Kapıkule Gümrüğü'nde çalışanların üçte biri tutuklandı. Gümrükte en çok Bulgar kadınların cinsel tacize uğradığı belirlendi. 28 Aralık: Radyo ve Teievizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman, farklı dil ve lehçelerde yayın yapılabilmesine yönelik çalışmaların belli bir düzeye getirildiğini, belgelerini tamamlayan yayın kuruluşiarına Ocak ayından itibaren gerekli iznin verileceğini bildirdi. 29 Aralık: Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın, ihalede usulsuüzluk yaptığı iddiasıyla yargılandığı davada tahliye edildi. 76 gündür tutuklu bulunan Aşkın, tutuksuz yargılanacak. 30 Aralık: Yazar Orhan Pamuk, hakkında Türk Silahlı Kuvvetleri'ne hakaret suçundan açılan ikinci soruşturmada, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı takipsizlik kararı verdi. 31 Aralık: Ağrı'nın Doğubeyazıt İlçesi'nde 4 kişi, kuş gribi şüphesiyle Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı.
EKONOMİ 2005 1 Ocak: Türk Lirası'ndan (TL) 6 sıfır atıldı ve Yeni Türk Lirası'na (YTL) geçildi. Kurumlar Vergisi yüzde 33'ten yüzde 30'a çekildi. Gelir vergisi üst diliminde 5 puanlık indirime gidildi. Bazı mai ve hizmetlerde yüzde 18 olan katma değer vergisi (KDV) oranı yüzde 8'e çekildi. Akaryakıtta serbest fiyat dönemi başladı. Asgari ücret net 350.15 YTL oldu. Dünya Ticaret Örgütü üyesi ülkelerde tekstil ithalatı kotası kalktı. 2 Ocak: Yıla, dolar 1.3580, euro ise 1.8300 YTL ile başladı. 3 Ocak: Devlet İstatistik Enstitüsü'nün (DİEKasım ayında adı Türkiye İstatistik Kurumu-TÜİK oldu) yeni enflasyon sepeti açıklandı. DİE'ye göre, 2004 yılında enflasyon toptan eşya fiyatları endeksinde (TEFE) yüzde 13.84, tüketici fiyatları endeksinde (TÜFE) yüzde 9.32 arttı. Hazine, 2004 yılında, 11.7 milyar dolar dış borç ödemesi yaptı. 4 Ocak: Yaîırım teşviği kapsamına alınan il sayısı 36'dan 49'a çıktı. Şeker Kurumu ve idari birimler Bakanlar Kurulu kararıyla kaldırıldı, ancak kurumun karar organı Şeker Kurulu'nun görev süresi 31 Aralık 2006'ya kadar uzatıldı. 5 Ocak: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Bakanlar Kurulu, KKTC limanlarının, Güney Kıbrıs ile Türkiye ve diğer ülkeler arasında yapılacak ticarette kullanılabiimesi yönünde bir kararaldı. 10 Ocak: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, enerji içeceklerini toplatma kararı aldı. 31 Ocak: 2004 yılında ihracat 62.7 milyar dolar, ithalat ise 97.1 milyar dolar olarak gerçekleşti. 4 Şubat: Türkiye'nin 2004 yılı cari işlemler açığı, önceki yıia göre yüzde 93.8 artışla, 15.6 milyar dotar olarak açıklandı. 22 Şubat: Uluslararası borsalarda petrol fiyatları
50 dolar sınırına dayandı. 16 Mart: Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü resmen kapandı. TMSF'nin elindeki mal ve iştiraklerin satışını kolaylaştıran ve yabancıların Türkiye'de televizyon sahibi olmalarına olanak
sağlayan teklif yasalaştı. 18 Nisan: Petkim'in yüzde 34.5'lik bölümü halka arz edildi. 25 Mayıs: Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattına ilk petrolün pompalanması törenle gerçekleştirildi.
-GÜNCEL: TÜRKİYE'NİN SOSYO-EKONOMİK KONULARI-
3 Temmuz: Türkiye-Yunanistan Doğalgaz Boru Hattı'nın inşaatına başlandı. 16 Ağustos: Mısır doğalgazının Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınmasına ilişkin kararı ve hareket planınını içeren anlaşma Kahire'de imzalandı. 21 Ağustos: Formula 1 Türkiye Grand Prixi gerçekleştirildi. » 25 Ağustos: Uluslararası piyasalarda sürekli yükselen ham petrolün varil fiyatı, sonunda 70 doları da görerek rekor kırdı. 11 Eylül: TÜPRAŞ'ın yüzde 51lik bölümünün özeüeştirilmesine ilişkin nihai pazarlık görüşmelerinde en yüksek teklifi 4 milyar 140 milyon dolarla Koç-Shell grubu verdi. 16 Eylül: Galataport ihaiesinde en yüksek teklifi, 3 milyar 538 milyon 449 bin 233 euro ile Royal Caribbean Cruises Ltd'nin önderliğindeki konsorsiyum verdi. 3 Ekim: AB Konseyi, Türkiye ile müzakerelere başlanmasına kararverdi. 4 Ekim: ERDEMİR'in yüzde 46.12'lik bölümünün özelleştirilmesine ilişkin ihalede en yüksek teküf 2 milyar 770 milyon dolar ile Oyak'tan geldi. 6 Ekim: Dubai Veliaht Prensi Şeyh Muhammed Bin Raşid A! Maktum, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile 5 milyar dolarlık Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı anlaşması imzaladı. 7 Ekim: KKTC'nin su ihtiyacının Türkiye'den döşenecek boru hattıyla karşılanmasına dönük proje başlatıldı. 8 Ekim: Balıkesir'in Manyas İlçesi'ne bağlı Kızıksa Beldesi'nde kamuoyunda "kuş gribi" adıyla bilinen tavuk vebası hastalığına rastlandı. 28 Kasım: DİE yerine yeni kanunla "Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)" oluşturuldu. 29 Kasım: Başbakan Erdoğan, 2006'dan itibaren kurumlar vergisi oranının yüzde 30'dan yüzde 20'ye, ücretliler dışındaki gelir vergisi yüzde 40 olan en yüksek oranın yüzde 35'e çekileceğini açıkladı. 13 Aralık: TMSF'nin satışa çıkardığı Telsim, 4 milyar 550 milyon dolarla dünyanın en büyük mobil telekomünikasyon operatörlerinden olan İngiltere'den Vodafone Telekomünikasyon A.Ş'ye ihale edildi. 21 Aralık: 1 Ocak 2006 yılından itibaren geçerli olacak asgari ücret, 16 yaşından büyük işçiler için brüt 531 YTL, net 380.46 YTL olarak beüriendi. Rekabet Kurulu, Gaziantep
87
Çimento'nun Sanko'ya ve ikinci teklif sahibi Çimko'ya satışına izin vermedi. İhale iptal edildi. Kurul, Ladik ve Van Çimento'nun da ilk teklif sahiplerine satışına izin vermedi. 23 Aralık: Anayasa Mahkemesi, Türk Telekom'un özelleştirilmesine vize verdi. BDDK, Garanti Bankası'nın General Electric'in iştiraki GE Consumer Finance'e devrine izin verdi. 26 Aralık: Türkiye'de işsizlik oranı Eylül ayında yüzde 9.7'ye yükseldi. 29 Aralık: Anayasa Mahkemesi, araç muayene istasyonlarının özel sektöre devrini öngören yasayı onayladı. 30 Aralık: Borsa, 40 bin 012 puanla yeni bir tarihi zirve rekoruna imza attı.
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISl-
DÜNYADA 2005 25 Mayıs: Azeri petrolünü Türkiye üzerinden dünya pazarına ulaştırması amaçlanan BaküTiflis-Ceyhan (BTC) boru hattına ilk petrol, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili ve Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in katıldığı törenle verildi. 29 Mayıs: Fransa'da AB Anayasası için düzenlenen referandumdan yaklaşık yüzde 55 "hayır" oyu çıktı. Fransızların anayasayı reddetmesinin ardından Hollandalılar da 1 Haziran'daki referandumda yüzde 61 ile anayasayı reddetti. 8 Ağustos: İran, İsfahan'daki nükleer faaliyetlerine yeniden başlayacağını duyurdu. Bunun ardından Almanya, Fransa ve İngiltere ile İran arasındaki müzakereler kesildi. 24 Eylül'de ise Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK), İran dosyasını BM Güvenlik Konseyi'ne gönderilmesine olanak sağlayan kararı kabu! etti. 11 Ağustos: Pakistan, nükleer başlık taşıma kapasiteli ilk füzesini denedi. Böylece Pakistan çok belirgin noktaları hedef alabilen bu tür füze yapabilen ülkeler safına katıldı. 15-23 Ağustos: İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un planı uyarınca Yahudi yerleşimciler Gazze Şeridi'ndeki 21, Batı Şeria'da da 4 yerleşim yerini terk etti. 12 Eylül'de ise İsrail birlikleri, 38 yıllık işgalden sonra Gazze Şeridi'nden ayrıldı. 15 Ağustos: Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP), 2'inci Simeon Ulusal Hareketi ile üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi, 25 Haziran'daki genel seçimlerden sonra başlayan hükümet kurma çalışmaları sonucunda koalisyon oluşturdu. BSP Genel Başkanı Sergey Stanişev başbakan oldu. 29 Eylül: BM, kuş gribi salgınıyla mücadele için, İngiliz David Nabarro'yu koordinatör atadı. Nabarro, Dünya Sağlık Örgütü'nün en önemli uzmanlarından biri olarak tanınıyor. Nabarro, insana bulaşması halinde 150 milyon kişinin ölümüne yol açabilecek salgınla mücadele için dünya çapında bir strateji belirlenmesinin acil olduğunu belirtiyor. 3 Ekim: Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'nin Başsavcısı Carla del Ponte, Hırvatistan'ın mahkemeyle tam işbirliği yaptığını
açıklayarak, AB'nin bu ülkeyie üyelik müzakerelerine başlamasına yeşil ışık yaktı. 7 Ekim: Hjroşima'dan 60 yıl sonra ve Kuzey Kore ile İran'ın nükleer silah sorunu hala gündemi işgal ederken, Nobel Barış Ödülü, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) ve Başkanı Muhammed Baradei'ye verildi. 8 Ekim: Keşmir bölgesi ve Pakistan'ın kuzeyinde Richter ölçeğine göre 7.6 büyüklüğünde meydana gelen deprem, Pakistan'da 73 bin kişinin ölümüne, 77 bin kişinin yaralanmasına ve 3 milyon kişinin evsiz kalmasına yol açtı. Deprem, Hindistan'da 1300 kişinin ölümüne ve 5 bin kişinin yaralanmasına neden oldu. 15 Ekim: Sünnilerce Irak'ın bölünmesine yol açacağı gerekçesiyle reddedilen anayasa taslağı, halk oylamasında yüzde 78 oy oranıyla kabul edildi. Bağdat'ta 19 Ekim'de Ducei! katliamından (1982'de 143 Şiinin öldürülmesi) sorumlu tutulan Saddam Hüseyin'in yargıianmasına başlandı. Devrik devlet başkanı ve 7 zanlı suçsuz olduklarını açıkladılar. 27 Ekim: Paris'in banliyösünde polisten kaçan iki gencin kazayla ölümü, tüm ülkeye yayılan şiddet olaylarına neden oldu 27 Ekim'den 17 Kasım'a kadar 9 binden fazla araç yakıldı, 3 bin kişi tutuklandı, 126 polis ve jandarma yaralandı. 8 Kasım'da hükümet üç ay sürecek olağanüstü hal ilan etti. 22 Kasım: Almanya'da başbakan seçilen muhafazakar Angela Merkel, bu ülkenin ilk kadın başbakanı ve 2. Dünya Savaşı'ndan sonra hükümet başkanlığına seçilen en genç kişi oldu.
Kaynak: Hürriyet Gazetesi internet sitesi, http://dosyalar.hurriyet.com.tr/almanak2005/
-YEDİİKLİM Kiiltür - Sanat-
-TOV
J^
ri*
A TSS^
?W
£
*
J * ^"
j g, *
- ™
s
*w
^ * > *
ta
ıf
- »•
^#«venw4
çalışmaya karar vermiş. Daha sonrada yolda rastiadığı bir kervana katılmış. Öğrencilerimizden bazıları zaman zaman planlı ders çalışma konusunda rehberlik ihtiyacı duyduklarında yanıma gelirler. Çok çalıştıklarından ama yeterince başarıyı yakalayamadıklarından yakınıriar. Bazı konuların "zor" olduğunu söylerîer. Onlara "çok çalışma"nın her zaman planlı çalışma demek olmadığını, çalışmanın devamlılık ve bir düzenlilik göstermesi gerektiğini, "zor'lann "kolay"ların birikmesiyie m^ydana geldiğini örneklerle açıklarım, Daha sonra da İbni Sina'nın ergenlik başından döneminde anlatırım: g^çmiş o!an şu hikâyesini de Bazıiarımızın olduğu gibi, İbni Sina'nın da çocukken köyierinde okul yokmuş. Fakat küçük Sina okumak için okula gitmek istiyormuş. Okuma isteğinin çok kuvvetii oiduğunu gören babası, bu isteğe karşı koyamamış. Okuması için onu komşu köye göndermiş. İbni Sina okulunu s^viyor, uzak olmasına rağmen z^vkle gidip geliyormuş. Hatta evierine geldiğinde derslerini hiç mi hiç ihmal etmiyormuş. Ancak bütün d9rs!erde başarı gösteren İbni Sina, Matematik dersinde biraz zorlamyor ve bu durum da gücüne gidiyormuş. Bir gün sabah evinden çıktığında okula gitmemiş. Hep akiında ned9n matematiği yeterince başaramadığı varmış. Yolda uzun bir süre düşün^rek yainız başına yürümeye başlamış. Ama matematik konusundaki başarısızlığının sebebini bir türlü çözemiyormuş. Bu kaygı V9 korku içinde düşünürken, okuyamayacağını sanarak
Bir vahada kervan konakladığında, İbni Sina'yı su getirmesi için kuyuya göndermişler. Ama onun aklından bir türlü matematikteki başarısızlığı gitmiyormuş. Bu esnada kuyuda küçük Sina'nın bir durum dikkatini çekmiş: Kuyunun ipinin, kuyunun ağzındaki taşlardan birinin ortasındaki oyuk yere yerleştiğini görmüş. Taşın kesildiğini fark etmiş ve kendi kendin^; —İpin taşı kesmesi aklın alacağı şey değil. Bu ip bu taşı nasıl kesti? Dem9k ki gidip gele gele ip taşı kesmiş olmalı, diye düşünür. 0 zaman beynindeki düşünceîeri ona bir şeyler hatırlatır ve der ki; —Neden gidip gelmekle ip taşı kessin de, benim aklım çaiışarak matematiği kesmesin, yani çözmesin? Bu düşünceler karşısında İbni Sina, kuyuyu, kovayı, kervanı hemen orada bırakarak okuluna dön^r. Biündiği gibi daha sonra Dünya çapında ilim adamı olmuştur. "Aklın kesmesi" deyimi de gaüba bu hikâyeden kalmıştır.
90-
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-
İBNİ SİNA KİMDİR? (980-1037): Hatırlayacaksınız g^çen sayıda İbni Sina İİ9 ilgili kısa bilgiler v^receğimizi yazmıştık. Tam adı, Ebu Ali elHüseyin b. Abdullah İbni Sina'dır. 17 Ağustos 980 yılında, bugün Özb9kistan olarak bilinen Türkistan'ın Buhara şehri yakınında Aşfan'da doğmuştur. Oğlu Ali'ye izafeten Ebu Ali denilen İbni Sina'nın babası Abdullah aslen Belh'lidir. On yaşında Kur'an'ı ezb^rleyen İbni Sina, babasının isteği üzerine Hint hesabını bir 9snaf olan Mahmut al Messah'tan, ez-Zahid'd9n fıkıh, Abdullah el-Natıli'den felsefe ve mantık öğrenmiştir. Sonra fizik, astronomi, matematik ve tıp konularında bilgi 9din9n İbni Sina, tıbbın fazla güç olmadığı fikrini ileri sürerken h9nüz onaltı yaşlarındadır. İbni Sina onyedi yaşlarındayken tıp bilgisiyle zamanın Samani hükümdarı Nuh b. Mansur'u tedavi 9derek onun iltifatlarını görmüş, kütüphan9Sinde çalışma imkânını elde etmiştir. Babasından sonra Nuh b. Mansur'un daölümüyle Harezm ve Horasan'a gitmiş, hatta Harezm'd9 Beyrunî İİ9 tanışma imkânını bulmuştur. Sonra birçok defalar hapis ve sürgün hayatı yaşayan İbni Sina Ş9ims ed-Devle'ye iki d9fa vezirlik yapmıştır. Birçok eserini bu hapis V9 sürgün hayatı içerisinde kaieme almıştır. İbni Sina 21 Haziran 1037 yılında htemedan'da vefat etmiştir. İlim ve sanat takdir görmediği yerden göç eder. İbni Sina
Batı'da Avicenna adı İİ9 tanınan İbni Sinâ 220 civarındaki eserleriyle ilim V9 fikir dünyasında yenilikler yapmış ve Batı ilim ateminde 'TABABETİN HÜKÜMDARI" adı ile şöhret
bulmuş olan, bir İslâm Türk âlimi olarak, ilim onun şahsiyetinin yaşama sebebi olmuştur diyebiliriz. Matematik, astronomi, müzik, tıp, jeoloji, mineroloji, biyoloji, kimya, fizik, felsefe, mantık gibi ele aldığı bütün ilim dallarının her birinde ayrı ayrı başarıya ulaşmıştır. Fakat daha çok tıp ve felsefe konularında vernniş olduğu eserleri, bu alandaki fikir V9 çalışmaları ile tanınmıştır. İlim tarihçileri, İbni Sinâ'nın ilmî şahsiyeti hakkında çok tekrarlanmış ama önemli olan şu hükümteri ileri sürerler. O herşeyi o kadarkesin ve açık bir şekilde açıklanmıştır ki, bir süre için sanki yeniden araştırma lüzumu yokmuş gibi, zihni çalışmalara bir durgunluk getirmişîir. İbni Sinâ, yapılan araştırmalara göre mantıkta 8, tabii ilimler (fizik) de 5, psikoiojide 9, metafizikte 7 olmak üzere 29 mes^lede Avrupa'lı düşünürlere öncülük etmiştir.
İbni Sinâ'nın hemen hem^n bütün ilim dalları ile ilgilendiğini işaret etmiştik. Meseia bunlardan matematik konusunda çeşitli eserler vermiştir:
Açı ile ilgili olarak Öklid'in verdiği açı tarifi dahil olmak üzere, ç^şitli tariflerini ele alıp incelemiştir. Diferansiyel hesabının esas meseleleri üzerinde düşünmüştür. Bu konularda ilim tarihinde her ne kadar N9wton ve Leibniz'in çalışma yaptığı ileri sürülürse d9 İbni Sinâ bu ilim adamlarından yaklaşık yedi asır önce işaret ettiğimiz çaiışmaları yapmıştır. D^vrinde V9 ondan sonra geienlerin d9ğer!endir9memeİ9ri sonucu İbni Sinâ'nın bu fikirlerinden bahsedilememiştir. İbni Sinâ, matematjk konusundaki çalışmalarında dokuzlar hesabını ve onların kare ve küplere tatbikini de görüyoruz.
-YEDİİKLİM Kültür-Sanat-
İbni Sinâ, fiziğin hareket, kuvvet, ışık, ısı, boşluk, belirsizlik gibi konularında da araştırma yapmış eserler vermiştir. Y9r çekimiyte ilgili bir teori ortaya atmış, yer V9 yerin parçaları arasındaki Ç9kim konusu üz^rinde durmuştur. İbni Sinâ kimya ile de iigtlenmiş, bu konuda çalışmalar yapmıştır. Maddeleri üç bölüm9 ayırmış, metallerin farklılıklarının yüzeyde değil, onların derinliklerinde yatan farklılıklardan ileri geldiğini beiirtmiştir. Damıtma, süblime etme, eritme, çözüml^me, terkip yapma ve kalsinasyon ile ilgili olarak çalışmalar yapmıştir. İbni Sinâ'nın jeoloji konusunda yazdığı eserler bazı Avrupa'lı yazarların kaynak eserleri olmuştur. Dağ ve taşların meydana gelişi ile ilgili, zamanımız ilmî izahına paralel orijinal bilgiler vermiştir. Botanik ve zooloji ile de ilgilenen İbni Sinâ, d^vrine göre 1 musikîd9 de önemli *? bir yere sahiptir. I
Zamanın musiki bilgileri öfçüsünde musikî "g bilgisine katkıda bulunmuştur. Özellikle yaptığı *" çalışmalarla harmoni sistemi için ön^mli olan yolları göstermiştir. İbni Sinâ felsefe ile de ilgilenmiş, bu alanda da îesirler yapmıştır.
91
Şüphesiz ibni Sinâ'nın geniş çalışmaları tıp alanında olmuştur. Tıp konusunda da birçok ilk keşiflerin ve fikirlerin sahibidir. Bunlardan birkaçını şöyle sıralayabiliriz: Mes9İa Aristo ve Galien, kanı ruhun yeri olarak bilirlerdi. İbni Sinâ ilk defa kanın gıda taşıyan birsıvı olduğunu keşfetmiştir. Şek9r hastalığında idrardaki şekeri k9şfed9n İbni Sinâ'dır. Bu keşfe İngiliz Thoımas VVillis yedi asır sonra sahip çıkmıştır. Bazı araştırmacılara gör9 Akş9mseddin'den de önce İbni Sinâ mikrobun varlığı teorisini ortaya atmıştır. Birçok hastalıkları teşhis 9tme metodu, çiçek V9 kızamık gibi hastalıkların tarifleri İbni Sinâ tarafından yapılmıştır. En tutarlı ruhi tedavi metodlarından bahsetmiştir. İlaç yapımında da yeni usuller getiren İbni Sinâ, 9serinde önemli tıpbi aletlerin resimlerini çizmiş ve bunlar hakkında bilgi vermiştir.
İbni Sinâ'nın 220 civarında eseri olduğunu belirtmiştik. Fakat bunlardan en tanınmış olanları şunlardır: El-Kanun fi't-Tıp; Beş ciltlik bir tıp ansikiopedîsidir. En-Necat; Eserde varlık mütalaa edilmiş, cisimlerin hareketleri incelenmiştir. Kitabü'ş-Şifa; Çeşitli ilimlerin yanısıra matematik V9 müzikten de bu eserde bahs^der. Akşamu'l-Ulumi'l-Akliyye., El-İşarat ve tTenbihat, Et-Tabiiyyat min Uyuni I-Hikme, Hayy bin Yakzan, Risale fi'l Aşk, Kitab fi's Siyas9, Risaletü'l-Ahlak.
92-
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-
Değerli Türk-İsiâm alimi İbni Sina'nın alim kişiüği araştırılmaya ve tanıtıimaya değdiği gibi, onun edebi yönü, özellikle şairiiği ve şiirleri konusunda da geniş araştırmaiar yapılıp, yeterii şekilde aydınlatılmalıdır. Bu konuda geniş kapsamiı bir araştırma V9 inceieme yapıldığında, bu araştırmanın Türk Edebiyat Tarihine Şair İbni Sina'yı kazandıracağından şüphe etmem^k gerekir. Çünkü bu aianda yapılan bazı araştırmalar umutiarı boşa çıkarmamıştır. Başından g9Ç9n bir oiay İbni Sina'yı edebiyat V9 dilbilgisi konusunda daha geniş bilgi 9dinm9ye sevk etmiştir. Şöyle ki; "Bir ker9sind9 Emir'e Arapça olarak bir fikrini açıkladığında, oradaki bir alim, onun her n9 kadar diğer alanlarda bilgisinin derinliği tam ise de Arapçayı kuilanmada yeterince yetkili olmadığını ifade edince İbni Sina buna fena halde kırıidı ve büyük bir azimle çeşitli yerlerden kitaplar getirterek üç yı! yoğun bir Arapça edebiyat ve dilbilgisi çalışmasına koyuldu. Daha sonra en güç ve nadir bulunan 03 'a kelimelerden oluşan üç şiir ile her biri ayrı bir ııı klasik stiide yazılmış üç risale yazdı. Bunları bir ciltte topladı V9 yıpratarak, kullanılmış V9 eskimiş görünümü verdiği bu kitabı, araştırmaları sırasında bulduğunu ve bütünüyle anlayamadığını söyieyerek Emir'e sundu. İbni Sina'nın isteği üzerine kitap, inc9İ9nm9Sİ için, kendisini daha önce incitmiş olan âlime iletildi. Biüm adamı bu şah^serin uzun zaman önc9 onurunu kırdığı kişiye ait olduğunu anlayınca bir hayli mahcup duruma düştü. ibni Sinâ hakkında, özellikle son yıliarda önemü ümî toplantıiar V9 yayınlar yapılmaya başlamıştır. G9rçekt9n bu sevindirici bir durumdur. Aynı çalışmaların diğer Türk İslâm âlimierini d9 içine aimasını dilerlz.
İhsan Kurt PDR Uzmanı-Yazar www.ihsankurt.net Not: Bu ekler hazırlanırken: İhsan Kurt'un "Billm Tarihinde Keşiflerin İç Yüzü" ve "Bilim Tarihinden Hikayeler" adındaki eserlerinden faydalanıimıştır. Bu ekte kulîanılan resim ve şekiller eğitim amacıyia kullanılmıştır.
KALITE YAYINLAR!
□ KPSSDergisi(3. Yılında)
GKPSS Eğitim Bilimleri Dergisi (2. Yılında)
? Deneyimli yazar kadrosu ? DOYURUCU Konu Anlatımı
? AKADEMİSYENLERDEN oluşan geniş YAZAR KADROSU ? DOYURUCU Konu Anlatımı + Cevaplı ve çözümlü BİNLERCE SORU + DÜZENLİ bir çalışma sistemi! + Eksiklerden arındırılmış TAM BİR SET! ? ÖSYM STANDARTLARINDA deneme sınavları! ? 2005 KPSS soruları dikkate alınarak güncelleştirilmiş 2006 EDİSYON I V.2.0 4 ÇIKMIŞ TÜM SORULAR! AYRINTILI - REFERANSLI ÇÖZÜMLERİ!
? Tarih, Güncel Bilgiler ve Temel Yurtaşlık Bilgisi ile ilgili özgün kapsamlı bir kaynak! ? Cevaplı ve çözümlü BİNLERCE SORU ? DÜZENLİ bir çalışma sistemi! ? Eksiklerden arındırılmış TAM BİR SET! ? 2005 KPSS soruları dikkate alınarak güncelleştirilmiş 2006 EDİSYON I V.3.0 ? ÇIKMIŞ TÜM SORULAR! AYRINTIU - REFERANSLI ÇÖZÜMLERİ!
Gene! Dağıtım Asil Yayın Dağıtım Ltd. Şti. Fevzi Çakmak 1. Sokak No:22/A Kızılay/Ankara Tel.0312. 230 28 80-81 Faks:0312. 230 28 82
e-posta:
[email protected] internet:asilyayin.com.tr
www.yediiklim.com.tr I
KALITE YAYINLAR! GKPSS Eğitim Bilimleri Kitabı Ö Ö R E T M E N
A D A Y L A R I
İ Ç İ N
4- Yediiklim Eğitim Bilimleri Dergisi yazar kadrosu tarafından hazırlanmış olup, doyurucu konu anlatımı ve çözümlü ve cevaplı binlerce soru içermektedir. •♦■ 2005 KPSS sınav soruları paralelinde hazırlanmış yepyeni bir kaynak!
KPSS
Sadc w ttofuna Kmı AıüıtiM Çöıiali M Cmplı KOM RİWNM Tcrttoİ (rinu; TM tenlar vt Afrmtılı Çömıkri
Yazı ve Danışma Kurulu
S. Rtcp Kofak I Muılıfı Akyol (W Erojkı | HakanAnkı
YENİ SINAV SİSTEMİNE UYGUNI
Genel Dağıtım Asil Yayın Dağıtım Ltd. Şti. Fevzi Çakmak 1. Sokak No:22/A Kızıloy/Ankara Tel.0312. 230 28 80-81 Faks:0312. 230 28 82
www.yediiklim.net I ^S www.asilyayin.com.tr I ^W
e-posta:
[email protected] internet:asilyayin.com.tr
ASİL YAYIN'dan Yepyeni bir roman! Sürükleyici ve aydınlatıcı.
12 Mart 1971'de
Silahlı Kuvvetler bir "Muhtıra" verir. Demirel'e mi, Ecevit'e mi, Marksist İhtilâlcilere mi, yoksa bir aşka mı verilmiş bu Muhtıır "Aşka Verilmiş Muhtıra" bir duygu ve düşünce hesaplaşmasının romanı. Degişen zaman ve mekânlann üzerir daima bir aşkın işdüşümleri görülüyt Her okuyanın bir bam teline dokunuş var bu kitapta.
Genel Dağıtım www.yediiklim.net Lî I Asil Yayın Dağıtım Ltd. Şti. Fevzi Çakmak 1. Sokak No:22/A Kızılay/Ankara Tel.0312. 230 28 80-81 Faks:0312. 230 28 82 e-posta:
[email protected] internet:asilyayin.com.tr
www.asilyayin.com.tr www.yediiklim.com.tr I