Sinan Paşa Cami, 1555 yılında Sadrazam Rüstem Paşa’nın kardeşi Kaptanıderya Sinan Paşa için Mimar Sinan tarafından yapılır. Yapıya bir hamam ve medrese de dahildir. Sinan bu camide genel olarak birtakım eski yapıları, stilleri dener. Caminin avlusu revaklar yerine medrese odaları ile çevrilmiştir. Bu eski bir geleneğin yeniden değerlendirilmesidir. Avludaki şadırvanın süslemesiz ve özelliksiz oluşu, camiyi yaptıran Sinan Paşa’nın inşaat tamamlanmadan ölmesi ve inşaatın aceleye gelmesi olabilir. Avluya yapılan ekler bugün, avlunun ilk halini anlamamızı zorlaştırır. Caminin son cemaat yerini genişletmek için, bilinmeyen bir dönemde, yapılan tek eğimli çatısı olan revaklı ek, caminin avludan algılanmasını zorlaştırır ve oranlarını bozar. Caminin orijinal beş kubbeli son cemaat yeri bu ekin arkasında yer alır. Cephedeki kesme taş ve tuğla sıralarından oluşan duvar örgüsü de bir denemedir. Mimar Sinan, plan olarak Edirne’deki Üç Şerefeli Cami’nin planını ele alır. Burada Üç Şerefeli Cami’nin planı değişik oranlar ve incelmiş ayaklarla hafif ve daha geniş bir mekan etkisiyle yer alır. Kubbe altı desteğe oturtulur. Bu altı desteğin dördü duvar içinde ikisi ise iki yandadır. Bu ortadaki iki ayağın dışında kalan mekanlar ise ikişer kubbe ile örtülüdür. Ana kubbe ile yanlardaki kubbeler arasında kalan üçgen kısımlar ise daha küçük, fener niteliğinde kubbelerle örtülmüştür. Sinan bu problemi, aynı tarihlerde yaptığı, Topkapı’daki Kara Ahmet Paşa Cami’sinde kenarlardaki mekanları 30° döndürülerek yerleştirilmiş yarım kubbelerle örterek çözer.
SİNAN PAŞA CAMİ PLANI