Www.somuncubaba.net 2007 009 0083 Basyazi

  • December 2019
  • PDF

This document was uploaded by user and they confirmed that they have the permission to share it. If you are author or own the copyright of this book, please report to us by using this DMCA report form. Report DMCA


Overview

Download & View Www.somuncubaba.net 2007 009 0083 Basyazi as PDF for free.

More details

  • Words: 878
  • Pages: 2
Başyazı... Ramazanda “Gül Alıp Gül Satanlar” Biz “Gül Mevsimi” denince, ilk olarak Peygamberimizin dünyayı şereflendirdiği “Nisan” ayını hatırlarız. Kur’an’ın aydınlığını cihana yayan, sünnetiyle âlemleri ihya eden Âlemlerin Efendisinin getirmiş olduğu ilahî emirlerin tam olarak yaşandığı her zaman dilimi “Gül Mevsimi”dir. İşte bu sebepten dolayıdır ki mübarek Ramazan ayı da, gönül iklimimizde gül güzelliğinde çiçekler açmakta, etrafa güzellikler saçmaktadır. 14. yüzyıl erenlerinden Somuncu Baba olarak bilinen Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri bir şiirinde şöyle diyor: Bizim gülşendeki güller Dururlar taze solmazlar

Summary “Rose Buyers and Sellers” in Ramadan When it is said “The Rose Season”, we immediately remember the month April our Prophet Muhammad (pbuh) was born in. Every time period in which the light of the Qur’an spreads over the universe and all the divine commands brought by Muhammad the Prophet (pbuh) are perfectly applied is “The Rose Season”. Just for this reason, the month Ramadan brings tranquility to our hearts in the beauty of roses and spreads beauty to the earth. In Ramadan every part of our cities, towns, villages, streets, houses etc. are decorated with roses. Friendly people, by way of their mature attitudes, act as if they buy and sell roses. The faithful who fast during Ramadan break their fast in the evenings with the smell of the roses experiencing the peace of the spiritual reward of their praying and with the divine grace of Allah in the other world. Tradesmen who act in accordance with the Sunnah of “The Master of the Roses” consider every month as Ramadan and every day as festival. As a result, they act much more carefully in their selling. They also try to protect themselves from every kind of evil attitudes. Since both the buyer and the seller is eager, as Hacı Bayram Veli said “They buy and sell rose”.

Hazan olup dökülmezler Zemistan ü bahar olmaz Zaman gelip geçse de irfan bahçesinin gülleri solmaz… Aynen Ramazan ayını orucuyla, zekâtıyla, teravihiyle, haliyle, hayrıyla sırrına âşina olarak idrak edenlerin gönülleri de solmayan güller gibi daima taptaze kalır. Çok bilinen bir şiirinin mısraları da şöyledir: Gül alırlar gül satarlar Gülden terazi tutarlar Gülü gül ile tartarlar Çarşı pazarı güldür gül Şehirlerimizin, kasabalarımızın, köylerimizin, çarşılarımızın, caddelerimizin, sokaklarımızın, evlerimizin, camilerimizin her tarafı Ramazan ayı gelince güllerle donanıyor. Güleryüzlü insanlar alışverişlerindeki olgunluklarıyla sanki gül alıp gül satıyorlar. Oruç tutan mü’minler ibadetlerinin manevî karşılığını iftar sevincinde gül kokusuyla, misk kokusuyla, cennette ise yine ilahî rahmetle alıyorlar. Güllerin Efendisi’nin sünnetine uygun ticari hayatıyla esnaflarımız her ayı ramazan, her günü bayram bilip, gülden terazi tutuyor, daha adaletli davranıyorlar. Her türlü kötülükten insanımız kendini muhafaza etmeye çalışıyor. Alan gül gönüllü, satan gül gönüllü olunca, “Gül alıp, gül satıyorlar.” Kur’an ve sünnete göre iyi insan, insanlara faydalı olan, salih amellerde bulunan; bütün davranışlarında doğruluktan ayrılmayan; insanlara iyiliği emredip, kendisini unut-



Somuncu Baba

mayan; kötülüğü iyilikle savan; kendisi için istediğini, kardeşi için de arzulayan; kendi kusurlarıyla meşgul olup, başkalarının dertleriyle ilgilenen, kimsenin gönlünü kırmayan ve kırılmayan bir kimsedir. Bizi kötülüklerden koruyan ibadetlerimizin manevî yönünü akıldan çıkarmayarak, Sevgili Peygamberimizin şu hadisini hatırlayalım: “Oruç kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine söver ya da çatarsa; “Ben oruçluyum desin.” Orucun manevî sırrına eren insan, kötü söylemez ve kimseye çatmaz, kendisine çatan, kötü söyleyen olursa, ona da nazikçe “lütfen bana ilişmeyin, ben oruçluyum” diyerek, kendisini oruç kalkanıyla korur. Çünkü oruç, oruçlu için dünyada günahlara, ahirette cehennem azabına karşı koruyucu kalkan konumundadır. İşte bu irfanı o gönüllere düşüren güzellik gül güzelliğidir, sünnete bağlılıktır. Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi’nin Divân’ında gül güzelliğindeki hoşgörü şu mısralarla anlatılmıştır: Sakın nefsine uyup bir cân incitmeyesin Hüsn ü edebi koyup, bir cân incitmeyesin

İçindekiler Mektûbât-ı Hulûsi-î Dârendevî Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi (k.s)...........................6 Müminlerin Temel Özelliği: İnfâk Prof. Dr. Ali AKPINAR................................................8 Gül Kokulu Ramazan M. Nihat MALKOÇ..................................................13 Çöle Serinlik Verecek Kelimelerle Efendim! Mustafa OĞUZ........................................................14 Bir Huzur İklimidir Yusuf AKYÜZ...........................................................17 Ramazanda Manevî Donanıma Ermek Doç. Dr. Kadir ÖZKÖSE..........................................18 Nefsin, Şehvetin ve Şeytanın Şerrinden Kurtulalım Prof. Dr. Mehmet AKKUŞ........................................22 Harikalar Diyarı PETRA Resul KESENCELİ.....................................................24 Röportaj “Müslümanlar Ramazan-ı Şerifte Daha Engin ve Cömerttir” Konuşan: İbrahim YARIŞ..........................................30 Divriği Ulu Camii Ahmet Mahir PEKŞEN..............................................35 “Bizim Gülşendeki Güller” Sadık YALSIZUÇANLAR...........................................36 Kalbin İnfâk Davetine Kulak Vermek

El ile döğseler de dil ile söğseler de Bin kez incitseler de bir cân incitmeyesin

Taha YILDIZ............................................................40 Hulûsi Efendi (k.s)’nin Ramazan Günlüğü Musa TEKTAŞ..........................................................46 Abdullah b. Mahrame

Hepsi kardeşlerindir yolda yoldaşlarındır Hâlde hâldaşlarındır bir cân incitmeyesin

Doç. Dr. Bünyamin ERUL........................................53 Ramazan Sevinci Meryem Aybike SİNAN............................................54 Hulûsi Efendi’nin Kedileri

Beyhûde cânın sıkıp insanlığından çıkıp Dil Ka’besini yıkıp bir cân incitmeyesin

Yunus GÜLDEMİR...................................................56 Barış Peygamberi ve Savaş Esirleri Doç. Dr. Bayram Ali ÇETİNKAYA.............................58

Aşk; candan geçmek, cihanı, gönülden çıkarmak, posttan dosta, yönelmektir. Gül gibi gönülleri üzmemektir, edeb-erkân dâhilinde sevgiyle yaşamaktır. Kısaca Hakk’ın gerçek kulu olmaktır.

Tasavvuf Şiirinde Ramazan

Gül kokulu sevgilinin aşk rayihalarının yüreklerde hissedildiği bu kutlu ayda, Peygamberimize hâl ve hareketle ittiba etmekle birlikte, bu sevgiyi bütün hayatımıza yaymalı, bütün zamanımıza şamil kılmalıyız. Ramazan-ı Şerif’in manevî hissiyatından nasiptar olmalıyız.

Vedat Ali TOK.........................................................70

Sofralarınız bereketli, Ramazan-ı Şerifiniz mübarek olsun. Gönülleriniz bayram sevinciyle dolsun…

Mustafa ÖZÇELİK....................................................64 Güleryüzlü Olmalıyız Doç. Dr. Sefa SAYGILI.............................................68 İki Ustadan Bir Şiir, Bir Nesir Kitabı Ebû Türâb-ı Nahşebî İbrahim ŞAHİN........................................................74 Veda Modaevinden Işıklar Raziye SAĞLAM.......................................................76 Yüzünü Göreyim Ya Rasûlallah (s.a.v) Halil GÖKKAYA.......................................................79 Bir Hasta Ziyareti ve Düşündürdüğü Prof. Dr. Mustafa NUTKU........................................80 Ramazanda Beslenme Ş. Adil AYDIN..........................................................82 Tutmaç Çorbası Mesude SARI...........................................................84

[email protected] Eylül / 2007



Related Documents