Aile
Hilal Sebahat ÖZCAN
Aile Üzerine Bir Atölye Çalışması
T
ek kalemiz ailemiz. Hem birey olarak, hem toplum olarak huzurumuz, mutluluğumuz, ruh sağlığımız, kaliteli ve karakterli yaşamımız için tek çaremiz ve yegâne çabamız aile yapımızı güçlendirmek olmalı. Aksi halde kıyıya vuran dalgaların çocukların yaptığı kumdan kuleleri alıp götürdüğü gibi darmadağın olmaktan kurtulamayız. Mutluluğumuz, hayallerimiz, çocuklarımız ellerimizden kayar gider. Ve bizler çaresizlik duygularıyla kıvranır dururuz. Bunun için top yekun bir gayret, acil eylem planları gerekiyor.
“Mutluluğumuz, hayallerimiz, çocuklarımız ellerimizden kayar gider. Ve bizler çaresizlik duygularıyla kıvranır dururuz. Bunun için top yekûn bir gayret, acil eylem planları gerekiyor.”
Bu noktada en önemli ve en etkili kesim vakıflar, dernekler, çeşitli sivil toplum örgütleri görünüyor. Bireyle yola çıkarsak insanlar, ana-babalar hatta evlenecek gençler çevrelerinde bulunan kurumlardan veya mensup oldukları gruplardan “Evlilik Okulu”, “Evliliğe Hazırlık“ kursları talep etmelidirler. Nasıl günümüzde bilgisayar sertifikası almak bir zorunluluk haline gelmişse, kaloriferlerimizi belgesiz şahıslara yaktırmıyorsak evliliğimizi ailemizi güçlendirecek kurslar da vazgeçilmez ve ertelenemezlerimiz arasında olmalıdır. Sağlık ocaklarından, il-ilçe sağlık kurullarından, halk sağlığına yönelik ana-babaları ilgilendiren konularda bilgilendirmeleri istenebilir. Mensubu olduğumuz sivil toplum örgütlerinden, müftülükten, Kur’an kurslarından yine eşler arası ilişkiler, ruh sağlığını koruma, çocuklara davranış kazandırma, uyum problemleri ve ergenlik gibi konuların işlenmesi talep edilebilir. Kısacası her resmi veya özel kurum, kuruluş ve işletmelerde çalışan personelin gruplar halinde, dönüşümlü
78
Somuncu Baba
olarak hizmet içi eğitim seminerlerine katılmaları sağlanabilir. Bunun en kestirme yolu Halk Eğitim Merkezleri ile işbirliği yapmaktır. Halk Eğitimi Merkezinde öğretmen yoksa dışardan Psikolojik Danışman ve Rehber öğretmen, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi uzmanı veya bir psikolog ile anlaşılarak bu kursların, seminerlerin düzenlenmesi mümkündür. Günübirlik düzenlenen konferanslar da önemlidir ancak genellikle ekonomik değildir hem de kalıcı olamayabilir. O anki heyecan verici mesajlar davranışa dönüşemeyebiliyor. Halbuki söz konusu ettiğimiz en az 50-100 saatlik kurslarla adeta bir laboratuar çalışması yaparcasına davranış analizleri yapılır, bilgiler sindirilerek hayata geçilir. Kurs sonunda kursiyerlere belge düzenlenir. Birçok TV yayınlarında da çok güzel programlar var. Tüm emeği geçenlerden Allah (c.c.) razı olsun. Bu yayınları da sistemli bir şekille takip etmesi, bilhassa babaların çok zor olmaktadır. Aynı şekilde para verip abone olduğu, hatta hizmet aşkıyla dağıtımını üstlendiği dergiyi bile okuyamayan pek çok insan varken bu kursların sistemli hâle getirilmesi daha bir ehemmiyet kazanmaktadır. Temmuz / 2007
Yine yardım dernekleri, hizmet anlayışı ile yola çıkan tüm gruplar, sundukları hizmet ne olursa olsun evlenme çağına gelen, evlenmek isteyen ancak işsizlik, maddi yetersizlikler ve başka sosyal sebeplerle evliliği tehlikeye düşmüş, parçalanma noktasına gelmiş insanlarımıza acil yardım eli uzatılmalıdır. Çocuklar okumuyorsa, bir yerde tezgâhtar olarak çalışmayı veya tekstil atölyelerinde asgari ücretle canı çıkan kadar çalışmayı tercih ediyorlar ama evde oturamıyorlar. Bu çocukların
evliliğin gerektirdiği sorumluluğu taşıması, eş ve anne olmanın gereğini yapmasını bekleyemeyiz. Zaten kız-erkek ilişkileri, sevmek âşık olmak kavramları işporta malı gibi yerlere dökülmüş durumda. Ayaküstü yapılan evlilikler, ayaküstü yıkılmakta. İlgili ve yetkili en üst düzeyden en sade vatandaşımızı bu acil eylem planına kulak vermeye çağırıyoruz. Çocuklarımızı gönderdiğimiz okullar, dershaneler, yaz okulları ve kursları
nasıl vazgeçilmez ise evli olan olmayanlar çocukları kaç yaşında olursa olsun tüm anne babaların, hatta torununa bakan büyükanne ve büyük babaların dini, milli, ahlaki, ruhi hayatımızın kalitesini artırmak için sistemli bir eğitim desteğine şiddetle ihtiyacı vardır. Bir fikir vermesi açısından, kendi çalışmalarımızdan bazı örnekler sunmak istiyorum. Talep eden kursiyerlerin durumuna ve şartlarına göre gruplama yapılır. Bayanlar ve erkeklerin, çocuklarla (gençlerle) ana babaların bir arada alınmaması tavsiye edilir. Evliliğe hazırlık kurslarında: Evlilik öncesinden kız-erkek ilişkileri ve arkadaşlığından başlanır, söz-nişan döneminin duygusal sosyal ve hukukî boyutu kız-erkek tarafının ilişkileri ve sorumlulukları, aile büyükleri ve yakın akrabalarla olan ilişkiler ve özelini koruma, eşler arası iletişim becerileri ve sık yapılan hatalar, ruh sağlığı yerinde bir insanın özellikleri, depresyon belirtileri ve diğer duygusal problemler, stres yönetimi gibi konulara yer verilebilir. Bu program örneğini genişletmek, sınıflamak mümkündür ilgilenen herkese muvaffakiyetler diliyorum.
79