"Teyzem öðretmenim. O öldü de". Tüm sýnýf pür dikkat onlarý
içinizden bir kardeþiniz. Ve sizi çok seviyor onu bir daha üzmek yok. Anlaþtýk mý?"
izliyordu. Öðretmen elini Ma-
Sýnýf hep bir aðýzdan “evet
ria’nýn omzuna koydu ve sýný-
öðretmenim” cevabýyla inledi.
fa döndü : "Arkadaþýnýz Ma-
Bu tablodan çok hoþlanan
ria’yý sevenler el kaldýrsýn.”
Maria’nýn bir anda yüzünde
Herkes hemen el kaldýrdý.
güller açtý ve öðretmenin boy-
"O halde onu kardeþiniz
nuna sarýldý.
bileceksiniz. O baþka bir mil-
Maria onun himayesinde
letden de olsa sizinle yaþayan
tüm çalýþkanlýðýný ortaya koy-
du. Öðretmeninden aldýðý destekle o seneyi büyük bir baþarýyla geçti. Genç öðretmen istikbal vaad eden öðrencisini milliyetine aldýrýþ etmeden büyük bir titizlikle yetiþtirdi. ………. Artýk öðretmenlik yolunun emektar yolcusu yorulmuþ emeklilik için gün sayýyordu. Yýllarca o okul senin bu okul benim binlerce yüreðe ilim irfan ekmenin gururunu yudumluyordu. Artýk Ankara’nýn bu en meþhur liselerinden birinden hayýrlýsýyla emekli olacaðý günü bekliyordu. O bu hayallerle makamýnda otururken odasýnýn kapýsý çalýndý. Sekreter "Müdür Bey sizi bir bayan görmek istiyor" dedi. Meraklý bir eda ile al içeri dedi. Esmer orta boylu elinden küçücük bir elin daha tuttuðu bu yüzü hemen tanýyamadý. Hoþ geldiniz buyurun, dedi ama bir yandan da tanýmak için kendini zorluyordu. Genç bayan tatlý bir tebessümle ve gayet narin bir ses tonuyla: "Beni tanýmadýnýz mý Hocam "dedi. "Özür dilerim yavrum ama pek çýkaramadým desem ayýp olmaz Ýnþallah." "Ben Maria. Maria Goçeryan"
76
Somuncu Baba
Heyecanlandý ihtiyar, ayaða kalktý, Maria elini öptü. Duygulandý. Maria okuduðu üniversiteden þu anki iþinden evliliðinden ve kýsa hayat hikayesinden anlattý da anlattý. Ýhtiyar doya doya yudumladý her þeyi. Maria oðlunu tanýþtýrdý. Ýhtiyar büyük bir þefkatle onu yanýna çaðýrdý alnýndan öptü. Baþýný okþadý. "Adýn ne senin yavrum?" Kendinden emin bir tonla "Aydýn efendim" cevabýn alýnca Ýhtiyar Maria’yla göz göze geldi. Maria "Bana yaptýðýnýz unutulmaz destek ve katkýlarýnýz isminizle birlikte hiç unutulmasýn, siz oðlumun isminde yaþayýn diye düþündüm Hocam" Aydýn öðretmenin ihtiyar yüreði mutluluðun bu kadarýný taþýmakta zorlanýyordu. Unutulmamak, hatýrlanmak ve hâlâ sevilmekten daha gurur verici ne olabilirdi ki. Aydýn Bey öðretmenliðinin altýn dakikalarýný yaþýyordu. Sevgi ne farklý millet ne de farklý ýrk dinliyordu. Yine insanlýk galip gelmiþti. Sadece insan olmak geçerli olmuþtu. Ermeni meselesini kendi çapýnda çözen bir öðretmen, tarihin tanýklarý arasýna girmiþti.
Aralýk / 2006
Yere Düþsem Ben Kapýnda Yere düþsem ben kapýnda Elim tutup kaldýrýrsýn Keremin çok, nice caný Bahr-i aþka daldýrýrsýn Ben mâþukum diye her dem Fermânýný bildirirsin Seni mâþuk bilenlerden Her günâhý sildirirsin Eðer beni aþk oduna Yandýrýrsan güldürürsün Ya öldürür ondurursun Ya sað koyar öldürürsün Ahmet EFE
77