Www.somuncubaba.net 2006 012 0074 Mevlana

  • December 2019
  • PDF

This document was uploaded by user and they confirmed that they have the permission to share it. If you are author or own the copyright of this book, please report to us by using this DMCA report form. Report DMCA


Overview

Download & View Www.somuncubaba.net 2006 012 0074 Mevlana as PDF for free.

More details

  • Words: 1,074
  • Pages: 2
Mevlâna Celaleddîn-i Rûmî'den Günümüze Öðütler Düþünce

M. Halistin KUKUL

“ Ýnsan gözden ibarettir. Geri kalaný deridir. Göz de dostu gören göze derler.” Mevlâna

Hazret-i Mevlâna bir rubaisinde þöyle der: "Men, bende-i Kur'ân'em eðer ki cân dârem Men, hâk-i reh-i Muhammed Muhtârem Eðer nakl küned cüz in kes ez gûftârem Bîzârem ez ü ve'zan suhen bîzârem" Yani: "Ben sað olduðum müddetçe Kur’ân'ýn kölesiyim/Ben, Muhammed Muhtâr’ýn yolunun tozuyum/Benim sözümden bundan baþkasýný kim naklederse/Ben, ondan da bîzârým (þikâyetçiyim,rahatsýz olurum), o sözlerden de." Görülüyor ki, O, ilham, feyz, edeb, sevgi, hoþgörü ve ilim aldýðý kaynaklarý iþaret ederek; onlarýn âdeta bir "aynasý", bir "aksettiricisi" veya bir "nakilcisi" olarak, kendini baþka türlü takdim edenlerden þikâyetçi ve dâvacý olmakla kalmayýp, bu sözlerden de ýzdýrap duyacaðýný beyan buyurmuþtur. Hazret-i Mevlâna, Mesnevi adlý eserini de þöyle takdîm eder: "Mesnevimiz, vahdet dükkânýdýr. Onda Vâhid'den, yani Allah'dan baþkasýna yer yoktur." O halde; Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî hazretlerin-

62

Ýllüstrasyon: Serkan ÖZTÜRK

Ýþte olabildiðince tarife muhtaç bir beyit: "Aklý baþýnda olan herkes bilir ki dönen bir þeyi, bir döndüren var."

deki "hoþgörüyü" ve verdiði mesajlarý deðerlendirirken bu ölçüleri asla unutmamak gerekir. Ondaki hoþgörü ( müsâmaha veya tolerans) kat'iyyen teslimiyetçi bir mâna taþýmaz. Zira; hoþgörü sözle, yazýyla veya hareketle yapýlan bir kusuru kabullenme deðil; onu, kusur olarak görüp göz yumma, ses çýkarmama, geçiþtirme, sineye çekme veya piþkinlikle karþýlamadýr. Mevlâna, bu mânada hoþgörü sahibidir. Yoksa düþüncelerinden tâviz veren, teslimiyetçi bir hoþgörü anlayaþý asla onda yoktur. Zira; bir baþka beyitinde de þöyle demektedir: "Ýnsanoðlu, edepten nasibini almamýþsa, insan deðildir. Aslýnda, insanla hayvan arasýndaki fark da edeptir. Gözünü aç, Allah'ýn kelâmýna bir bak. Bütün Kur'ân'ýn manasý ayet ayet edepten ibarettir." "Kur'ân'ýn kölesi" ve "Muhammed Muhtar’ýn yolunun tozu" olmayý gönülden kabullenen Hazret-i Mevlâna, bütün insanlýða deðer biçilemeyecek sözlerle nasihatlar vermiþtir. Bu sözlerin herbiri sayfalarca izah edilse yeridir. Somuncu Baba

Allahu Teâlâ Kur'ân-ý Kerim'de þöyle buyuruyor: "Sen, daðlarý görür, onlarý yerinde durur sanýrsýn. Halbuki onlar bulut geçer gibi geçer gider. (Bu) her þeyi sapasaðlam yapan Allah'ýn sanatýdýr. Þüphesiz ki, ne yaparsanýz hakkýyla haberdardýr." (En-Neml,88) Yunus Emre, Hazret-i Mevlâna hakkýnda bir beyitinde þöyle der; "Mevlâna Hudâvendigar bize nazar kýlalý/Anun görklü nazarý gönlümüz aynasýdýr. " Hazret-i Mevlâna'nýn bakýþlarýnýn bu derece tesiri altýnda kalan Yunus Emre; Mevlâna'yý teyid edercesine fakat daha farklý bir edebî söyleyiþle söyle der: "Ey ýþk eri aç gözüni yir yüzine kýlgýl nazar/Gör bu latif çiçekleri bezenüp uþ geldi geçer." Görülüyor ki, her ikisi de ayetde verilen ilahî mesajlara sadýktýrlar. Demek ki, ister Mevlâna, isterse Yunus Emre hazretleri olsun, ilme sadýk, hakikî sanatý teþvik eden gönül erleridir. Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî, þüphesiz ki, pek çok sahada ciltlerce eser vererek, cihanþümûl öðütlerle insanlýðý aydýnlatmaya çalýþmýþtýr. Ancak; deðerleri yerli yerine oturtabilmek bakýmýndan, temel kaynaða, ana Aralýk / 2006

Mevlâna Huzurunda Bir Semazen

mecraya inmek, onun verdiklerini çarpýtmadan kavramak ve nakletmek gerekir. Bu hususta "aþk" hakkýndaki sözleri ibretlerle doludur. Mevlâna sevdalýsý þâir Feyzi Halýcý, Mevlâna Güldestesi adlý kitabýndaki "Mevlâna'nýn Þiir Dünyasý" baþlýklý yazýsýnda þöyle diyor: "..Ve kâinatýn hakikatinde süresiz bir dönüþ-içre oluþunun gönülce, dilce biliniþi: Yedi asýr önce madde-mana espirisiyle bilime imzasýný atan Mevlâna'nýn þiirine kulak verelim: "Senin ýþýðýnla, senin yüceliðinle boyum yüceliyor, aþkýnla bir iken yüz oluyorum. Sen, ben oldukça çevrende dönüp duruyorum. Ben, sen olduktan sonra da kendi çevremde dönüyorum artýk. "Güzel sanatlarýn üç boyutlu görünümünde Mevlâna niceye bir seziþ, duyuþ ve var oluþ hâlini yakalayýnca önce: "Sureta derviþ olan, olgun erin ýþýk varlýðýnýn zekâtýný nasýl tadar. Mesnevî mânadýr. feulün failat deðildir."der. Sonra son ve gerçek görünüþünü açýklar: "Þiir ne oluyor ki ben ondan lâf edeyim. Benim bir baþka fen ve hünerim vardýr ki o þairlerin fenlerinden baþkadýr." Ýþte gezegenlerin ve dünyanýn dönüþünü ve bunun sebebini mýsra mýsra dile getiren gönül þâiri Mevlâna: "Önce söz vardý, sýnýrsýz aþk vardý, dost Ýlahî bir müjde saklardý daðlarýn ardý,dost Aþkýn dalgasýndandýr, dönüþü gezegenlerin Aþk olmasaydý eðer þu dünya donardý dost" (s.4)

63

* Ýnsan gözden ibârettir. Geri kalaný deridir. Göz de dostu gören göze derler.

Sahabe Albümü

Doç. Dr. Bünyamin ERUL

* Âþýklýk gönül iniltisinden belli olur; gönül hastalýðý gibi hiçbir hastalýk yoktur... * Ümitsizlik köyüne gitme ümitler var. Karanlýða doðru yürüme, güneþler var..

Abdullah Bin Cübeyr

* Bilgi, mal, mevki ve hüküm, kötü yaradýlýþlý kiþilerin elinde fitnedir..

“Âl-ii Ýmran Suresi 152. ayette geçen "Sizden bir kýsmýnýz da ahireti istiyordunuz" þeklindeki övgü ifadesi o ve orada þehid düþen okçular hakkýndadýr. Abdullah bin Cübeyr Uhud Savaþý'nda Ayneyn Tepesi'nde okçu birliðinin komutanýdýr.”

* Kimin bedeninde, ateþe tapan nefis öldüyse, güneþ de onun buyruðuna ramdýr, bulut da.. * Kötülükte bulundun mu kork, emin olma. Çünkü yaptýðýn kötülük bir tohumdur..

Adý Künyesi Doðum yýlý Doðum yeri Baba adý Anne adý Eþ(ler)i

* Takdir haktýr ama, kulun çalýþmasý da hak. Kendine gel de koca þeytan gibi kör olma. * Varlýðýný, o varlýðý meydana getirenin varlýðýnda, bakýrý kimya içinde eritir yok eder gibi erit, yok et de altýn ol.

Akrabalarý :Havvât b. Cübeyr'in kardeþidir. Oðullarý : Neslinin olmadýðý belirtilmektedir. Kýzlarý : Tespit edilemedi Kabilesi : Evs Ýslâm'a giriþi : M. 621'de I. Akabe Bey'atinde (Hicretten iki yýl önce) Sohbet süresi : 4 yýl Rivayeti : Yok Yaþadýðý yer : Mekke, Medine Mesleði : Muhtemelen ziraat ve askerlik Hicreti : Yok Savaþlarý :Bedir ve Uhud. Bedir'de Peygamberimizin damadý Ebu'l-As'ý esir almýþtýr. Görevleri : Uhud Savaþý'nda Ayneyn Tepesi'nde okçu birliðinin komutaný. Fiziki yapý : Tespit edilemedi Mizacý : Cesur, fedakâr Ayrýcalýðý : Verilen emre itaatkar, sorumluluk bilinci tam. Ömrü : Orta yaþlarda olmalý Ölüm yýlý : H. 3. Ölüm yeri : Uhud. Ölüm sebebi : Ebu Cehil'in oðlu Ýkrime tarafýndan þehit

* Dostluðun þartý, kendini dost uðruna feda etmek, dost için mücadeleye atýlmaktýr.

64

: Abdullah : Ebu'l-Münzir : Tespit edilemedi : Medine : Cübeyr b. Numan : Tespit edilemedi : Tespit edilemedi

Somuncu Baba

Aralýk / 2006

edilmiþtir. Hakkýnda : Âl-i Ýmran Suresi 152. ayette geçen "Sizden bir kýsmýnýz da ahireti istiyordunuz" þeklindeki övgü ifadesi o ve orada þehid düþen okçular hakkýndadýr. Sözleri : O, Uhud Savaþý'nda beyaz bir elbise giymiþ, elli kiþilik okçu birliðine komuta etmekteydi. Düþman ordusunun geri çekildiðini ve ganimetlerin toplanmaya baþlandýðýný gören ve yerlerinden ayrýlan okçulara "O'nun dediklerini unuttunuz mu? Allah Rasulü bizden söz aldý, ne olur gitmeyin!" diye uyardýysa da onlarýn çoðunu engelleyemedi. Sadece yanýnda on kadar okçu kalmýþtý. Okçularýn yerlerini terk ettiðini fark eden Halid b. Velid komutasýndaki süvari birliði tepenin arkasýndan gelerek onlara saldýrdý. Abdullah ve kalan arkadaþlarý oklarý bitinceye kadar, sonra da kýlýçlarý kýrýlýncaya ve çarpýþarak þehid düþünceye kadar mertçe savaþtýlar. Müþrikler onun elbiselerini soyup, bedenini mýzraklarla parçalýdýlar, iç organlarýný dýþarý çýkardýlar. Kaynaklar : Tabakat, III. 475-6; Ýstiab, II. 278; Üsd, III. 194; Nubela, III. 331359; Ýsabe, II. 286; DÝA, I. 93; Sahabiler Ansiklopedisi, s. 22-23.

65

Related Documents