Giriş: Güven ? Halkını (Daha doğrusu ona inanan kalanları) kurtardıktan sonra olanlar Zhuge için çok zordu. Yaklaşık 5 milyonluk halktan sadece 100 kadar kişi ona inanmış, güvenmişti. Herkes onu büyücü ilanetmiş ve kovmuştu kendi topraklarından. Zhuge ve 100 kişi ayrılmak zorunda kaldı oradan. Hiçbir fikri yoktu ne yapacağı hakkında. Daha fazla ayrıntılı düşünmemeliydi, avcı gruplar ve korsanlar geziniyor etrafta. Bir şehir kurmalıydılar. Halkının orada büyümesi, gelişmesi lazımdı. Hiçbir fikirleri yoktu. Ülke nasıl olmalıydı, ne olmalıydı adı ? Dahada önemlisi nerede olmalıydı ? Artık dinlenmesi lazım, yorucu bir gündü. Shrinekugen'in Kuruluşu Zhuge'nin gözüne uyku girmiyordu. Ailesi gözünün önüne geliyordu her seferinde. Babasının anlattıkları annesinin ona hazırladıkları ve en hoşuna gideni geceleri onu uyutmaları. Herşey çok güzeldi o lanetli geceye kadar... Daha fazla düşünmek istemiyordu bunları Zhuge. Düşünmesi gereken bir halkı vardı. Onları kurtarmalıydı. Nereye götüreceğini bilmiyordu onları. Babasının anlattıkları geldi aklına. Uzaklarda olan bir yer. Kimsenin elinin değmediği bir yer. Oraya gitmeliydi. Nasıl gideceğini bilmiyordu fakat inancı çok kuvvetliydi. En sonunda buldu nereye bir düzen kuracağını. O kadar güzeldi ki babasının anlattıklarının yanında hiç kalırdı. Dağlar, ovalar, akarsular gerekli olan herşey vardı yaşamak için. Artık ÜLKEM diyebileceği bir yer vardı Zhuge'nin... Orası babasının anlattığı Arxture idi. Emindi buna. Bu yüzden ilk şehre babasının adının bir parçasını koydu. Shrine KUGEN... 1. Tur: Nugen ? Sabah uyandığında ilk iş köyünü dolaşmak istedi. Köyünün girişinde halkın kabul etmediği, güvenmediği bir topluluk vardı. Köydekiler istemiyorlardı sebebiyse bu kişiler kovuldukları yerden geliyorlardı. Yardım istiyorlardı. İlk başta o da istemedi onları. O da gitmelerini istedi fakat... fakat onların içinde biri vardı. Onu ilk gördüğünde yadırgamıştı fakat yaptıklarını gördükçe hayran kaldı. Adı NUGEN'di. Elindeki mızrağı kullanmaya çalışıyor fakat beceremiyor, sadece sağa sola savurabiliyordu. Zhuge kendi halkının o muhteşem kıza ve topluluğa zarar vermemeleri lazımdı. Elindeki sopayı alarak şiddetli bir biçimde yanındaki kayaya vurarak kayayı ikiye yardı. İki toplulukta korkudan kaçmaya çalıştılar fakat onun zarar vermeyeceğini anladılar. Nugen onu daha ilk gördüğünde etkilenmişti ve az daha elindeki mızrağı yere düşürecekti. Zhuge hiddetli bir biçimde : "Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz Shrinekugen halkı! Onlar da bizim gibi kovuldular onlar da kalacak yer arıyorlar. Onlara yardım etmeyip onları öldürmeli miyiz ? Gerçek bir Arxture'lu bunu yapar mı ? Kendinize gelin onları burada ağırlayamayız. Yerimiz yok çünkü fakat onlar için yeni bir yer bulmalıyız. Kim bu dostlarımıza yeni bir yer bulmakta yardım etmek ister ?" Önündeki 100 kişide birden. "HER ZAMAN İZİNDEYİZ" diye bağırdılar.Aralarından en atletik olanları Zhuge kendi seçti. Uzunca bir yolun sonunda bulmuşlardı bir yer orası artık yeni bir köy olacaktı ve herkes barış içinde yaşayacaktı. Halkından duyduğuna göre köyün batısında dağları geçtikten sonra verimli toprakların ve akarsuların olduğu bir yer olduğunu duydu. Oraya giderlerse bu topluluğun orada çalışmasıyla gelir elde edebilirdi. Her şey düzene oturduktan sonra Nugen Zhuge'nin çadırına gelince Zhuge artık dayanamadı ve onu sevdiğini söyledi. Bunu duyunca Nugen ağlamaya başladı. Onu bu kadar seven başka
birini bulabileceğini düşünmüyordu. Kimi sevse ölüyordu. Ailesinden başka birşeyi sevmezken onları kaybetti. Bir kuşun uçuşundaki zarifliği sevdi ve kuş birden yere düştü. Zhuge'yi çok seviyordu.Onunda ölmesini istemiyordu Neden sevmişti, gerçekten seviyor muydu ? Bunların yanıtlarını bilmeden Zhuge'nin boynuna atlayarak; "Sen de ölme Zhuge, sen de ölme..." Zhuge, Nugen'in neden bunları söylediğini anlamamıştı ama umrunda değildi. Nugen'i çok seviyordu ve Nugen'de onu. Önemli olan buydu onun için. Nugen'in bir parçasının ölümsüz olması için yeni köyün adını NUGENshard koydu.
Batıya keşif -1 Gelişim Şehir Kurma -1 Gelişim -2 Üretim Madde Keşifi -1 Askeri -1 Gelişim