Bilderberg

  • Uploaded by: ismail
  • 0
  • 0
  • May 2020
  • PDF

This document was uploaded by user and they confirmed that they have the permission to share it. If you are author or own the copyright of this book, please report to us by using this DMCA report form. Report DMCA


Overview

Download & View Bilderberg as PDF for free.

More details

  • Words: 15,625
  • Pages: 37
tayy�be b�lderberg mektubu Timu�in Leflef - GlobalResearch Say�n Ba�bakan; Ben �rlanda�da ya�ayan bir T�rk film yap�mc�s�y�m. Bilderberg Grubunun; bu y�lki toplant�lar�n�, 31 May�s-3 Haziran tarihleri aras�nda �stanbul�da yapacaklar�n� ��rendim. Bu gruptan 1993y�l�ndan beri haberdar�m ve son 14 senedir faaliyetlerini takip ediyorum. Bir �ok kayna�a g�re; 1954 y�l�nda eski bir Nazi S.S. subay� olan Hollanda Prensi Bernhard taraf�ndan kuruldu�u g�nden bu yana; Bilderberg Grubu gizli bir Nazi politikas� olan Yeni D�nya D�zeni�ni yaratmaya �al��yorlar. Bu seneki toplant�ya kat�lmas� muhtemel isimler Paul Wolfowitz; Dr. Henry Kissinger ve Donald Rumsfeld : * Paul Wolfowitz; Savunma Bakan Yard�mc�s� olarak Irak sava��n�n mimarlar�ndand� ve hala PNAC �yesi (Project for New American Century - Yeni Bir Amerikan Y�zy�l� Projesi). PNAC; 9/11 olay�ndan bir sene �nce, politikalar�n� ger�ekle�tirmek i�in, Pearl Harbour benzeri bir kataliz�r vaka gere�ini dile�inde bulunan bir yenimuhafazakar(neo-con) d��nce kurulu�u. Mr. Wolfowizt �u anda yolsuzluk su�lamalar� y�z�nden sorgulan�yor ve D�nya Bankas� Ba�kanl���ndan istifa etmesi isteniyor. * Bilderberg Grubu�nun y�nlendirici komitesinin �yesi olarak muhtemelen Dr. Henry Kissinger da bu toplant�ya kat�lacak. Dr. Kissinger; 1969-1973 y�llar� aras�nda 500.000 Kambo�yal�n�n �l�m�ne sebep olan (Men� Operasyonu) 600 yasad�� bombalama g�revini uygulayan ve bu uygulamay� savunan bir kitle katilidir. ABD Anayasas�na g�re bu ABD Kongresi taraf�ndan onaylanmayan yasad�� bir bombalama kampanyas�yd�. 1972 Ekiminde Kuzey Vietnam ile bir bar� anla�mas� sa�lanmas�ndan iki ay sonra; G�ney Vietnaml�lar� memnun edecek bir halkla ili�kiler egzersizi olarak 11 g�n boyunca bir g�steri bombalamas� ger�ekle�tirmek i�in 129 B-52 bombard�man u�a��n� g�revlendirdi. Hem ABD�nin eski Endonezya b�y�kel�isi David Newsom, hem de �st d�zey bir CIA yetkilisi 1975 5 Aral�kta Dr. Kissinger��n, Ba�kan Ford ile birlikte Endonezya Ba�kan� Suharto ile bir toplant� yapt���n� teyit ediyorlar. Bu toplant�da konu�ulanlar�n metinleri; Endonezya�n�n daha sonra Do�u Timur�u istilas�na ye�il ��k yakt���n� g�steriyor. Bu 100.000 Timurlunun katline neden oldu ve ABD�nin silah ticareti ile ilgili yasalar�na ayk�r�yd�. Yak�nlarda; bir Frans�z savc�s� Dr. Kissinger hakk�nda �ili�deki kitle katliamlar�; Akbaba Operasyonu ve General Augusto Pino�e olaylar�ndaki ABD�nin dahli ile ba�lant�l� olarak tevkifname ��kard�. Kendisi hala bu bu �a�r�ya uymad� ve tevkifnameden ka��yor. * Bilderberg �yelerinden Donald Rumsfeld bir di�er PNAC �yesi ve Irak sava��n�n ana mimarlar�ndand�.Bilderberg toplant�lar�n�n m�davimlerinden biri olarak; �stanbul�daki toplant�ya kat�lmas� olas�.

Ba�l�ca kayg�lar�m ve dolay�s� ile size sorular�m �unlar : a) Neden; Paul Wolfowitz, Henry Kissinger ve Donald Rumsfeld gibi sava� t�ccarlar�n�n; T�rklerin bilgisi ve onay� d��nda �stanbul�da gizli bir toplant� yapmas�na izin veriliyor? b) T�rk gazeteleri neden �stanbul�da ger�ekle�ecek bu olay� tart�m�yorlar? c) Bu tarz elit beyinler ve sava� t�ccarlar�n�n gizli bir toplant�s� olas� bir yeni sava� rant� yaratmak ile sonu�lanacakt�r. Bu y�zden; �ran�la yakla�an sava�� planlamak i�in toplan�p toplanmayacaklar�n� bilmek isterim? T�rkiye�yi bir sonraki sava�ta bir satran� ta�� olarak m� kullanacaklar? Ayr�ca; �N�kleer Silahlar ve D� Politika� kitab�nda yazd��� �zere Dr. Kissinger bir sava� durumunda n�kleer silah kullan�m�na kar�� olmad���n� belirtti�ine g�re, bizi bir n�kleer sava�a dahil edecekler mi? d) Bu toplant�ya davet edilen gazetecilerden biri Cengiz �andar. Fakat benim kanaatim kendisinin bu toplant�y� tamamen aklayaca�� y�n�ndedir. 2003 Irak Sava�� s�ras�nda Paul Wolfowitz�in yak�n arkada�� ve �stanbul Bilgi �niversitesi konu�mac�lar�ndan biri olarak ; �andar��n Bilderberg�e olan sadakati dolay�s� ile bu konferanslara davet edildi�i ve Bilderberg taraftar� yaz�lar yazaca�� ortada. Bu nedenle; kendisinin bu seneki toplant�lar hakk�nda yapaca�� de�erlendirmelere inan�lmamas� gerekti�ini d��n�yorum ve T�rklerin kendi �lkelerinde neler oldu�unu ��renmesi i�in ba��ms�z T�rk gazetecilerin toplant�ya kat�lmas�n� istiyorum. Yakla�makta olan Bilderberg toplant�lar� hakk�nda T�rk gazetelerindeki tart�ma eksikli�inden, bu toplant�lar� �evreleyen y�ksek gizlilik ve inkardan, bu toplant�lar�n �effafl�k eksikli�inden ve Bilderberg Grubu�na kar�� T�rk insanlar�n�n g�sterdi�i duyars�zl�ktan dolay� tamamen irkilmi� durumday�m. D�nyan�n en g��l� sava� t�ccarlar� taraf�ndan burnumuzun dibinde gizli bir toplant� ger�ekle�tiriliyor. Bu bir ��lg�nl�kt�r. Bir T�rk vatanda�� olarak; benim h�k�metimin benim bilgim ve onay�m olmadan bu gizli toplant�n�n T�rk topraklar�nda ger�ekle�mesine izin vermesinden rencide olmu� durumday�m. Bu nedenle sizden bu sene �stanbul�da ger�ekle�ecek Bilderberg toplant�s�nda gazetecilik ad�na tam �effafl�k talep ediyorum. E�er Bilderberg Grubu�nun saklayacak bir �eyi yoksa; o zaman toplant�n�n tam metnine ula�mam�z gerekiyor. Bu y�zden ba��ms�z T�rk bas�n� bu toplant�ya kat�lmal�. Bu m�mk�n de�ilse; T�rk milletinin bir hizmetkar� olarak size, Bilderberg toplant�s�na izin vermemenizi istiyorum. Bir kamu hizmetkar� olan sizden; bu a��k mektupa olan cevab�n�z� 10 g�n i�inde bekliyorum. Sayg�lar�mla

Timu�in Leflef Kaynak: Timu�in Leflef - GlobalResearch - www.acikistihbarat.com Orijinal Metin: http://www.globalresearch.ca/index.php?context=viewArticle&code=LEF20070511&articl eId=5618 K�saca Bilderberg Nedir? Vikipedi�de Bilderberg Toplant�lar�: Bilderberg toplant�lar�, ilk olarak 1954 y�l�nda Hollanda�da ba�lam�t�r. �smini ilk toplant�n�n yap�ld��� Bilderberg otelinden al�r.Bilderberg, CFR ve �teki �rg�tlerin Avrupa aya��n� ve etkinli�ini te�kil etmek i�in Hollanda�da Oosterbeek �ehrinde Bilderberg Oteli�nde 1954'te kurulmu�tur. D�nyan�n y�netimi ve k�reselle�me konusunda her y�l farkl� �lkelerde toplant�lar yapar (Ross 2000, Marrs 2000). Toplant�lar son derece gizli ko�ullarda ve �zel ortamlarda yap�l�r. Kat�lanlar bu konuda hi�bir bilgi vermezler. �Spotlight� isimli bir dergileri de vard�r.Bilderberg�in kurucular� aras�nda Hollanda prensi Bernhard ve Polonyal� sosyolog Dr. Joseph Hieronim Retinger de vard�r. Retinger, Bilderberg�in babas� olarak bilinir. Bilderberg�in kurulu�unda, ABD istihbarat �rg�tlerinin, �zellikle CIA�n�n rol� oldu�u �ok iyi bilinmektedir. Prens Bernhard ise eski bir NAZ� SS �yesidir, 1937'de Hollanda prensesi ile evlenmi�tir, ama Nazilerle olan yak�n ba�lar� �ok iyi bilinmektedir (Marrs 2000). ABD�li gizli �rg�t ve CFR �yelerinin baz�lar� da Bilderberg �yesidir.Asl�nda Bilderberg, CFR�nin �ok daha gizli bir bi�imde uluslararas� boyuta yay�lm� halidir. Hedefi; Yeni D�nya D�zeni�ni ve ABD�ngiltere h�kimiyetini ve emperyalizmini t�m d�nyaya yaymakt�r. Her y�l yap�lan �ok gizli ortamdaki toplant�lar�; hem CIA, hem de o �lkenin istihbarat �rg�t� kontrol eder. T�rkiye�de son 50 y�ld�r ba�a ge�en �nl� politikac�lar�n �o�unlu�u Bilderberg �yesidir, halen bu gizli Bilderberg �yeleri T�rkiye�nin etkin y�netiminde rol almaktad�rlar. T�rkiyedeki toplant�lar �u ana dek 18-20 Eyl�l 1959'da Ye�ilk�y-�stanbul�da, 25-27 Nisan 1975'te (�e�me�de Hotel Alt�n Yunus�ta) yap�lm�t�r.Her y�l de�i�ik bir �lkede yap�lan toplant�ya Bat� d�nyas�n�n siyasi ve ekonomik elitleri kat�l�r. T�rkiye�den de kat�lanlar olmu�tur. Selahattin Beyaz�t, Suna K�ra�, Ali Hikmet Alp, U�ur Bayar, Din� Bilgin bunlardan baz�lar�d�r. Amerika Birle�ik Devletleri�nin �nde gelen d��nce kurulu�lar�ndan CFR (DI� �L��K�LER KOM�SYONU)ve Amerika-Japonya- Avrupa ortak d��nce kurulu�u TR�LATERAL�le ortak �al�malar yapar.2007 toplant�s� G-8 zirvesine paralel olarak may�s-2007'de �stanbul�da yap�lacakt�r. Kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Bilderberg_Toplant%C4%B1lar%C4%B1 K�saca �Council of Foreign Relations� (CFR) Nedir? Vikipedi�de CFR: Bilderberg�den sonra ge�ti�imiz g�nlerde de CFR g�ndeme geldi. CFR�nin ne oldu�u hakk�nda bilgi vermeden �nce iki konuya temas etmek istiyorum:Birinci olarak: Rotary, Bilderberg, CFR gibi Derin D�nya Devleti�nin temel organlar�yla s�k� m�nasebet i�ine girilmesini, mevcut �artlar�n zorlamas�na ba�layarak birilerini mazur g�sterme gayretke�li�i g�sterilmesini hakl� ve isabetli bulmuyorum. Bunu, onlar�n d�nya siyasetlerini ku�atm� olmalar� sebebiyle ne d��nd�kleri hakk�nda bilgi sahibi olma �abas� �eklinde izah etmek de yerinde de�ildir. Bu �ekilde mazur g�sterme veya gerek�elendirme �abas� i�ine girenlerin kendilerine: �Acaba filanca politikac�lar benzer �eyleri yapm� olsalard� bu �ekilde mazur g�sterme veya gerek�elendirme gayretke�li�i i�ine girecek miydik?� sorusunu sormalar� gerekir. Adalet faile g�re de�il fiile g�re i�ler. Fiil hataysa failin, yak�nl�k vs. gibi birtak�m s�fatlar� haiz olmas� onu do�ru hale getirmez. Mevcut �artlar�n zorlay�c�l��� ise, hataya g�t�ren politik tercihleri de�il zaruretleri mazur k�labilir. Birilerine yaranabilmek i�in onlar�n hakimiyetlerinin g��lendirilmesine ya da yapt�klar�n�n me�rula�t�r�lmas�na yarayacak t�rden ataklar yap�lmas� ise

�artlar�n zorlamas�ndan de�il birtak�m politik tercihlerden ileri gelmektedir.�kinci olarak: Derin d�nya devletinin organlar� olarak bilinen Bilderberg, CFR vs. gibi organlar�n �ok b�y�k n�fuz sahibi oldu�u s�k s�k vurgulan�yor. Asl�nda bunlar�n n�fuzlar�n�n yar�dan fazlas� b�yle b�y�k n�fuz sahibi olarak g�sterilmelerinden kaynaklanmaktad�r. Onlar s�rekli kendilerini �ok b�y�k n�fuz sahibi g�stererek adam kazan�yor ve yapt�r�m g��lerini art�rmaya �al��yorlar. Bu konuda Dr. R�za Nur�un, Lozan g�r�meleri esnas�nda �stanbul hahamba�� Haim Naum�un y�r�tt��� lobi faaliyetleri hakk�nda anlatt�klar� olduk�a ibret vericidir. Ben uzun olaca�� i�in onun anlatt�klar�n� aynen buraya alm�yorum. Ancak �zetle ifade etmek gerekirse, Naum o zaman T�rk taraf�n�: �Benim Avrupal�larla ili�kilerim iyidir, onlar �zerinde n�fuzum b�y�kt�r. �stedi�imi yapt�r�r�m� diyerek; Avrupal�lar� da: ��smet (yani �n�n�) benim samimi arkada��md�r. Bir dedi�imi iki etmez� diyerek etkilemeye �al��yor. Bu politika siyonist �rg�tlerin s�rekli izledikleri politikad�r ve mevcut n�fuzlar�n� da bu yolla elde etmi�lerdir.Bu iki hususa dikkat �ektikten sonra ge�ti�imiz g�nlerde T�rkiye�de toplant� ger�ekle�tiren ve �nemli devlet yetkilileriyle g�r�meler yapan CFR�nin ne oldu�u hakk�nda �zet bilgiler verelim:CFR�nin a��k okunu�u �Council of Foreign Relations� yani �D� �li�kiler Komitesi�dir. Gizli D�nya Devleti�nin en �nemli organlar�ndan biridir ve Yuvarlak Masa teorisine g�re �ekillendirilmi� organizasyonlar�n eskilerindendir. Yuvarlak Masa teorisi ise Illuminati �ebekesinin d�nyay� tek merkezden y�netmek amac�yla geli�tirdi�i bir teoridir. Illuminati �ebekesi ise Tap�nak ��valyeleri�nin Orta�a�da ortaya ��kard�klar� bir t�r siyonizm hareketidir.CFR, 21 Temmuz 1921'de New York�ta kuruldu. Kurulu�unda yahudi k�kenli Walter Lippmann��n �nemli rol� oldu. 2. D�nya Sava��nda �ok �nemli bir rol oynad�. Foreign Affairs adl� �nl� dergi bu �rg�t�n yay�n organ�d�r. Bu dergi vas�tas�yla d�nya kamuoyu �zerinde bir politik y�nlendirme yapmaya �al�maktad�r. G�r�n�te CFR�nin �al�malar�n�n pek gizli olmad��� ileri s�r�l�r. Ger�ekte ise di�er Gizli D�nya Devleti organlar� gibi son derece gizli �al�maktad�r. Ancak y�nlendirme ama�l� faaliyetlerini d�a yans�tmakta ve bu yans�tma ile a��ktan �al�t��� intiba� vermeye gayret etmektedir. CFR�nin bug�n finans, ileti�im, akademi, istihbarat, teknoloji alanlar�nda en etkin konumlarda bulunan 3500 civar�nda �yesinin oldu�u san�lmaktad�r. �zellikle Amerika�daki istihbarat �rg�tleri �zerinde etkilidir. Gizli D�nya Devleti�nde �nemli etkinli�i olan yahudi k�kenli Rockefeller ailesinin bir ferdi olan David Rockefeller, CFR�nin onursal ba�kan� olarak kabul edilmektedir. Soros Vakf� vas�tas�yla d�nya �lkelerinin gelece�i i�in Gizli D�nya Devleti�ne hizmet edecek y�neticiler yeti�tirmeye �al�an yahudi k�kenli George Soros ABD�nin CFR �yesi �nl�lerinin ba��nda gelir. CFR �yelerinin bir�oklar� ayn� zamanda Bilderberg ve/veya SBS �yesidirler. CFR�nin T�rkiye�den de �yeleri mevcuttur. Kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/CFR Bilderberg Nedir? 23 May�s 2003 Cuma, Vakit gazetesi Son zamanlarda, d�nyadaki derin g��lerin organizasyonlar� hakk�ndaki kanaatlerin yumu�at�lmas� y�n�nde bir ata��n oldu�unu g�r�yoruz. Bu olu�umlar masumane fikir al�veri�lerinin yap�ld��� uluslararas� organizasyonlar olarak g�steriliyor. Ancak geli�meleri yak�ndan takip edenlerin zihinlerindeki sorulara cevap verilebilmesi i�in ayd�nl��a kavu�turulmas� gereken konularda herhangi bir bilginin verilmemesi, bu konular�n hep kaypak ifadelerle ge�i�tirilmesi dikkatlerden ka�m�yor. Biz bug�n Bilderberg hakk�nda, �zel olmayan bilgileri yani b�t�n ara�t�rmac�lar�n bildi�i ya da konuyla ilgili yaz�lar�nda zikretti�i bilgileri aktararak okuyucular�m�z�

ayd�nlatmak ve bu organizasyonun nas�l bir kimlik ta��d��� hakk�nda kendilerini bilgilendirmek istiyoruz. Bilderberg, uluslararas� siyonizmle yak�n ba�lant�l� hatta onun bir te�kilat� oldu�u bilinen organizasyonlardan olan D� �li�kiler Komitesi (CFR)'nin Avrupa aya��n� olu�turmak amac�yla 1954'te, Hollanda'da Oosterbeek �ehrinde Bilderberg Oteli'nde kurulmu�tur. Kurulu�un ger�ekle�tirildi�i otelin sahibi de Hollanda kral�yd�. �rg�t de ilk toplant�n�n ger�ekle�tirildi�i otelin ad�n� alarak Bilderberg Group (Bilderberg Grubu) diye adland�r�lm�t�r. CFR �yelerinin bir�oklar� ayn� zamanda Bilderberg �yesidir. Bilderberg Grubu'nun kurucular� aras�nda Hollanda prensi Bernhard ve Polonyal� sosyolog Dr. Joseph Hieronim Retinger de vard�r. Retinger, Bilderberg'in fikir babas� olarak bilinir. Ayn� zamanda CFR �yesidir. Bilderberg'in kurulu�unda, ABD istihbarat �rg�tlerinin, �zellikle CIA'nin rol� oldu�u bilinmektedir. Prens Bernhard ise eski bir Nazi SS �yesidir. Burada bir �eli�ki kar��m�za ��k�yor. Ancak bu �eli�kinin izah� s�z� epey uzatmam�z� gerektirir. Biz bu yaz�m�zda yine Bilderberg ile ilgili genel bilgiler vermeye devam edelim. Bilderberg, d�nyan�n y�netimi ve k�reselle�me konusunda her y�l farkl� �lkelerde toplant�lar yapar. Toplant�lar son derece gizli �artlarda ve �zel ortamlarda yap�l�r. Toplant�lar� genellikle her y�l�n May�s ay�na denk gelmektedir. Kat�lanlar yakla��k �� g�nl�k toplant� s�resince d� d�nya ile ba�lant�lar�n� koparmak zorunda kal�yorlar. �rg�t�n �yesi olanlar�n d��nda hi�bir gazeteci veya yazar toplant�ya al�nmaz. �ye olanlar da d�ar�ya bir �ey s�zd�rmazlar. Dolay�s�yla medyan�n toplant�lar�n i�eri�i hakk�nda herhangi bir bilgi edinmesi m�mk�n de�ildir. �rg�t�n "Spotlight" isimli bir dergisi yay�nlanmaktad�r. Bilderberg toplant�lar�n�n ana amac� d�nya siyaseti �zerinde �nceden programlamalar yapmak ve projeler geli�tirmektir. Konu�ulacak ve tart��lacak konular �nceden tespit edilir. Ama bu tespiti �rg�t hiyerar�isinin �st kademesinde yer alanlar yapar. Kat�lanlar ise sadece g�r� beyan ederler. Bilderberg Grubu'nun kendi i� hiyerar�isi a��s�ndan daimi �yelik, �yelik ve herhangi bir toplant�ya kat�lma aras�nda fark oldu�unu hat�rlatal�m. Bununla birlikte toplant�lara kat�lmak da grupla bir ba� kurmay� ve siyasi sahnede grubun kararlar�na ters d�ecek tutumdan ka��nmay� beraberinde getirir. Bilderberg'in T�rkiye sorumlusunun ABD'deki siyonist lobinin ba��n� �ekenlerden ve bu �lkenin eski D�i�leri bakan� yahudi k�kenli Henry Kessenger oldu�u baz� kaynaklarda zikredilmektedir. Biz burada Bilderberg hakk�nda olduk�a genel bilgileri, kendimizden bir �ey katmadan, kaynaklarda ge�ti�i �ekliyle aktard�k. Ancak bu grubun fikri temelini olu�turan Illuminati �ebekesi, yine bu �ebekenin alt yap�s�n� �ekillendiren, son zamanlarda da birtak�m tart�malarla g�ndeme gelen Tap�nak ��valyeleri, halen �al�malar�na devam eden ve Bilderberg ile do�rudan ba�lant�l� CFR, Yuvarlak Masa, Trilateral Komisyon ve b�t�n bunlar�n arka plan�nda duran isimler hakk�nda ayr�nt�l� bilgilere sahip olunmas�n�n meseleyi biraz daha geni� boyutlu anlamaya vesile olaca��n� d��n�yoruz. Biz daha �nce bu olu�umlarla ve ba�lant�l� konularla ilgili ayr�nt�l� bilgiler i�eren "Gizli D�nya Devleti ve Siyonizm" adl� bir dosya haz�rlam�t�k. Bu dosya halen Web sitemizde (www.vahdet.com.tr) mevcuttur. Bu dosyay� yay�nlamak da serbesttir. �steyenler Web sitelerinde veya sesli ya da bas�l� medya ara�lar�nda de�erlendirebilirler. Papa'n�n Siyonizmi Tezkiyesi

14 May�s 2009 Per�embe, Vakit gazetesi Siyonistlerin 10. Kanal adl� televizyonlar�ndan Hz. Meryem'e ve Hz. �sa (a.s.)'ya hakaretlerinin, �irkin iftiralar�n�n s�cakl��� hen�z ge�mi� de�il. Bu �irkin hakaretlerden ve iftiralardan birinci derecede rahats�z olmas� gerekenler M�sl�manlard�r. ��nk� �sa Mesih (a.s.)'�n insanl��a tebli� etti�i inan� sistemi Hz. Muhammed (s.a.s.)'in tebli� etti�inden farkl� de�ildir. Onlar�n hepsi t�m peygamberlerin ortak �izgisi olan tevhit �izgisi �zeredirler. Fakat biz M�sl�manlar olarak, Siyonistlerin b�yle �irkin hakaretlerinden ve i�ren� iftiralar�ndan sonra Katolik �leminin ba�� durumundaki Papa'n�n adeta Siyonistleri �d�llendirmek ister gibi ayaklar�na gitmesinden de rahats�z oluruz. Bizi rahats�z eden, o iki m�barek insan�n manevi �ahsiyetlerine yap�lan sayg�s�zl�kt�r. Bu ziyaret vesilesiyle Papa'n�n, o iki zat� takdis iddialar�ndaki samimiyetsizli�i a���a ��km� olsa da yine s�z konusu sayg�s�zl�ktan rahats�z olmam�z gerekir ve olmaktay�z. B�yle bir ziyaretin Gazze'de b�y�k bir katliam ger�ekle�tirilmesinden, binlerce evin y�k�lmas�ndan sonra d�zenlenmesi ise konunun bir ba�ka y�n�n� olu�turuyor. Normalde her iki olaydan dolay� da Siyonistlere kar�� tav�r almas�, tepki g�stermesi gereken Papa'n�n b�yle bir ziyareti tercih etmesini onlar� yapt�klar�ndan dolay� �d�llendirmekten ba�ka bir anlama �ekemiyoruz. Nazi katliam�ndan dolay� Papa'n�n H�ristiyan d�nyas� ad�na �z�r dilememesi sebebiyle olu�an buzlar� eritme giri�imini ziyarete bahane yapmak sadece k�l�f bulmad�r. Uluslararas� Siyonizm, Nazi katliam�n� y�llardan beri Bat� d�nyas�n� s�m�rmenin gerek�esi olarak kullan�yor. Oysa onun altm� bir y�ldan bu yana Filistin'de ger�ekle�tirdi�i vah�i katliam�n, y�k�m�n ve tehcirin hesab�n� kimse sormuyor. Siyonist medya Hz. Meryem'e ve Hz. �sa'ya hakaretinden dolay� �z�r dileme ihtiyac� duymazken, Katolik �leminin ba�� Papa'n�n, Nazi utanc�ndan dolay� Siyonistlerin aya��na gitme ihtiyac� duymas� Uluslararas� Siyonizmin holokost s�m�r�s�n�n devam�na imk�n sa�lamaktan ba�ka bir ama� ta��maz. Papa, Hz. Muhammed (s.a.s.)'e y�nelik olarak bizzat kendisinin sarf etti�i �irkin s�zlerden dolay� M�sl�manlardan �z�r dileme ihtiyac� duymazken Nazi utanc�n� t�m H�ristiyan �lemi ad�na sahiplenme ve bu sebeple Siyonistlerin aya��na gitme ihtiyac� duymas� arka planda birtak�m sinsi hesaplar�n bulunmas�ndan ileri geliyor olmas�n! B�yle bir ziyaretin �zellikle vah�i Gazze katliam�n�n arkas�ndan ger�ekle�tirilmesi bo�una de�ildir. Bilindi�i �zere i�galci Siyonist devlet s�z konusu katliam�ndan dolay� t�m d�nyada ve bu arada Bat�'da kamuoyu nazar�nda ciddi �ekilde y�prand�. Bu y�pranman�n giderilmesi ve Siyonist i�gal devletinin tebri edilmesi amac�yla ata�a ge�ilmi�tir. Ge�mi�te benzer olaylarda oldu�u gibi bu kez de Siyonist vah�etin �zerine s��rayan kan lekelerinin temizlenmesi i�in yine holokost efsanelerinden yararlan�lmak isteniyor. Bu sefer bula�an kan lekelerinin temizlenmesinde biraz daha etkin bir ata�a ihtiya� duyuldu�u i�in �zellikle Papa'n�n harekete ge�irilmesi istenmi�tir. Papa'n�n b�t�n �srarlara ra�men Gazze'yi ziyaret etmeme karar�n� de�i�tirmemesinin sebebi de zaten budur. ��nk� Gazze'yi ziyaret etseydi oyun bozulacakt�. Ziyaret as�l amac�n�n d��na ��km� olacakt�. ��nk� as�l ama� Siyonistlerin �zerindeki kanlar� temizlemek. Gazze'nin ziyaret edilmesi durumunda tam tersi bir fonksiyon icra edilmesi, Siyonistlerin orada sergiledikleri vah�ete dikkat �ekilmesi, yapt�klar� katliamlara ve y�k�mlara i�aret edilmesi gerekecekti. E�er ki Siyonist i�galcilerin aya��na gitme program�n�n amac�yla Gazze'nin ziyaretinden do�acak

sonu� aras�nda b�yle bir z�tl�k olmasayd� Papa oraya gitmi�ken Gazze halk�n�n sorunuyla ilgileniyormu� g�r�nme f�rsat�n� de�erlendirmekten ka��n�r m�yd�? Siyonistlerin aya��na gidip de �zerlerindeki kan� temizleme ata��na "ziyaret" ad� verilse ve bu ziyarete g�stermelik birtak�m k�l�flar ge�irilse de Katolik �leminin din� lideri b�yle bir oyuna �let olmay� kabul etmesinden dolay� ciddi itibar kaybetmi�tir. Kutsal de�erlere sayg�s�zl��a kar�� duranlar aras�nda, Hz. Muhammed (s.a.s.)'i hedef alan yak��ks�z s�zleriyle zaten itibar kaybetmi�ti. Tahmin ediyoruz, Siyonistlerin Hz. Meryem'i ve �sa Mesih (a.s.)'� hedef alan �irkin sald�r�lar�na ra�men Gazze katliam� sonras�nda Siyonistlerin �zerindeki kan� temizleme oyununa �let olmas� ona H�ristiyan �leminde de itibar kaybettirdi. Gizli D�nya Devleti ve Siyonizm 12 Haziran 2002 �ar�amba Bug�n yery�z�nde �ok say�da ba��ms�z devletin varl���na inan�lmaktad�r. Fakat bu devletlerin y�neticilerinin kendi �lkelerini ve halklar�n� ilgilendiren basit konularda bile kendi ba��ms�z iradeleriyle karar vermekte zorland�klar�n� g�r�rs�n�z. Bir �nemli husus da �udur: Bilindi�i �zere �a��m�zda demokrasi adeta b�t�n insanl��a mal edilmi� bir "siyasi din" haline getirilmi�tir. Hatta demokrasi �a��m�z siyasetinin a priorisi yani �nc�l�d�r. Bu y�zden demokrasinin de, t�pk� akl�n a priorileri gibi muhakemeden ve tart�madan uzak tutulmas� gerekti�ine inan�l�r. Oysa bir�ok �lkede halk�n b�y�k bir �o�unlu�unun se�ti�i ve istedi�i ki�iler bir t�rl� y�netime gelemezler. Bunlardan baz�lar� i�in i�ine girdi�inde kendilerine sunulan demokrasinin sadece bir seraptan ibaret oldu�unu fark ederler. Baz�lar� Cezayir'de oldu�u gibi y�netime talip olurken kendilerini zindanda bulurlar. Baz�lar� da y�netime gelseler bile iktidara gelemezler. Siyaset meydanlar�nda prim yapmak i�in savunduklar�na kar�� en ba�ta onlar�n kullan�ld���na �ahit olursunuz. B�t�n bunlar� g�r�nce bir "derin devlet" ger�e�i kar��n�za ��kar. Asl�nda bu "derin devlet" ger�e�i sadece lokal veya ulusal de�ildir. "Derin devlet" ger�e�inin global y�n�n�n, lokal y�n�ne bask�n oldu�unu unutmayal�m. Bu y�zden g�n�m�z d�nyas�n� kar�t�ran gizli ellerin sahiplerini tan�mak i�in ara�t�rma yapanlar bir "D�nya Derin Devleti"yle veya "Gizli D�nya Devleti"yle kar��la�m�lard�r. Ge�ti�imiz May�s ay�nda Amerika'da Bilderberg Grubu'nun y�ll�k toplant�s� ger�ekle�tirildi. Bu toplant�yla birlikte s�z konusu Gizli D�nya Devleti veya D�nya Derin Devleti konusu yeniden g�ndeme geldi. Ancak yap�lan yorumlarda a��rl�kl� olarak Bilderberg konusu �ne ��kt�. Oysa Bilderberg Grubu, yirminci y�zy�la damgas�n� vuran ve 21. y�zy�lda da d�nya �zerindeki sultas�n� daha da g��lendirme amac�na y�nelik yeni teoriler geli�tiren karanl�k a��n sadece bir organ�d�r. S�z konusu karanl�k a�la ilgili yorumlarda dikkat �eken bir �ey de a��rl�kl� olarak, emperyalizmin bu a� �zerindeki etkisine ve rol�ne dikkat �ekilmesiyle yetinilmesidir. Baz� yorumcular, 20. y�zy�lda h�k�m s�ren emperyalizmin uluslararas� siyonizmle ilgisine de dikkat �ekiyorlar. Ama bir�oklar�nda bu ger�ek g�z ard� ediliyor. Siyonizm, 1897 Basel konferans�yla te�kilatlanmaya ba�layan bir ideolojik olu�umdur. Yahudiler bu konferanstan �nce de devlet y�netimleriyle irtibat kurarak birtak�m siyasi oyunlar �eviriyorlard�. Ancak siyonist ideolojiye g�re te�kilatlanman�n ba�lamas�yla birlikte bu i�i tek merkezden ve daha organize bir �ekilde y�r�tmeye ba�lam�lard�r. B�ylece g��lerini ve etkilerini daha da art�rm�lard�r. Biz bu ara�t�rmam�zda siyonizm ve bu ideolojinin organik yap�s� �zerinde

durmayaca��z. A��rl�kl� olarak yukar�da s�z�n� etti�imiz D�nya Derin Devleti yahut Gizli D�nya Devleti, bu gizli devletin d�nyan�n her taraf�na elini uzatan te�kilatlar� ve bu te�kilatlarla siyonistlerin irtibatlar� hakk�nda bilgiler vermeye �al�aca��z. Karanl�k Bir �er �rg�t�: �lluminati �ebekesi Yukar�da s�z�n� etti�imiz Bilderberg Grubu, Illuminati �ebekesinin bir organ�d�r. Ancak Illuminati �ebekesi 18. y�zy�l�n son �eyre�inde ortaya ��karken, Bilderberg Grubu 1954'te ortaya ��km�t�r. Yani arada 177 y�ll�k bir zaman fark� var. Temelinde "ayd�nlanma, ru�enilik, vahdet-i v�cud felsefesi" gibi muhtelif felsefi ak�mlar�n etkisi oldu�u iddia edilen �lluminati hareketi, 1 May�s 1776'da Adam Weishaupt taraf�ndan Almanya'n�n Bavyera eyaletinde kurulmu�tur. Daha do�rusu o tarihte bir Illuminati �rg�tlenmesi ortaya ��km�t�r. Weishaupt, Ingolstadt �niversitesi'nde hukuk profes�r� iken masonik e�ilimlere merak sarm� ve bir gizli �rg�t kurmu�tur. 1779'a gelindi�inde Illuminati �rg�t�n�n 54 �yesi bulunuyordu ve Bavyera eyaletinin d�rt �ehrinde te�kilatlanm�t�. �rg�t �yeleri a��rl�kl� olarak masonik kimlikleri �ne ��kar�yorlard�. Almanya'daki din adamlar�n�n hemen tamam� Illuminati �ebekesine d�mand�. Bunun sebebi elbette onun, h�ristiyanlar�n de�erleriyle alay eden, bu de�erlere i�ren� bir �ekilde sald�ran Tap�nak ��valyeleri'nin devam� oldu�unun tahmin edilmesiydi. Ayr�ca Illuminati �yeleri zaman zaman y�netimi de hedef alan yay�nlar yap�yorlard�. Bu y�zden 1784'te te�kilatlar�na bir polis bask�n� ger�ekle�tirildi ve bir�ok �yeleri g�z alt�na al�nd�. 22 Haziran 1784 tarihinde de Bavyera Elekt�r� bir ferman yay�nlayarak Illuminati �rg�t�n� tamamen kapatt�. �rg�t�n �yelerinin �o�u tutukland�. Ba�ta lider Weishaupt olmak �zere bir�ok �yesi de �lkeyi terk etmek zorunda kald�. Ayn� ferman 1785 A�ustos'unda tekrarland� ve b�ylece Bavyera'da sadece �lluminati de�il, masonluk da silinmi� oldu. Bavyera'da Illuminati ve masonlu�un yasaklanmas�n�n Avrupa ve Amerika'da ciddi bir etkisi oldu. Baya�� korku ve tela�a kap�lan di�er �lkelerdeki masonlar kendilerine de yasak getirilmemesi i�in b�y�k bir g�r�lt� kopard�lar. �yle ki ABD ba�kan� George Washington, teredd�tlere kap�lan Amerikal� masonlara g�vence verme ihtiyac� duydu. Bavyera'da yasaklanan Illuminati ve mason te�kilatlar� �ok ge�meden yer alt� �rg�tleriyle faaliyetlerini s�rd�rd�. Fakat bu kez Almanya d��na da uzanarak t�m Avrupa'da te�kilatlanmak i�in faaliyetlerini h�zland�rmaya ba�lad�. �rg�tlenme �al�malar�n� h�zland�rmas�nda Johann Bode adl� bir masonun �nemli katk�lar� oldu. Baz� kaynaklara g�re Goethe, Mozart, Schiller ve Herder gibi bir�ok �nl� bu �rg�t�n saflar�na kat�lm�lard�r. Yeralt� te�kilatlar�n�n yap�land�r�lmas�nda farkl� isimler kullan�ld�. �rne�in Frans�z Devrim Kul�b� ve Jacobin Kul�b� Illuminati hareketinin devam�n� sa�lamak i�in kurulmu� olu�umlard�r. Bunlar as�l �nemli faaliyetleri yer alt�ndan y�r�t�yor, ama masonlu�un �ok fazla murakabe alt�nda olmad��� yerlerde salon toplant�lar� da d�zenliyordu. Fakat bu toplant�lar� yine de halka a��k de�il, sadece �yelerin kat�labildi�i t�rden toplant�lard�. �rne�in Jacobin Kul�b� i�in tutulan salona 1300 �ye kat�l�yordu. Tamamen �yelere mahsus ve gizli olarak d�zenlenen bu toplant�lara Fransa'n�n en iyi e�itim g�rm� ve en etkin ki�ileri kat�l�rd�. Jacobin'lerin ideali, t�m kurumlar� ve krall��� ortadan kald�rarak ad�na "Yeni D�nya D�zeni" ya da "Evrensel Cumhuriyet" dedikleri bir d�zen kurmakt�. Illuminati, kelime olarak ayd�nl�k��lar veya ayd�nlananlar anlam�na geliyor. K�k olarak �talyanca'd�r. Frans�zca'da ��k anlam�na gelen la lumi�re kelimesi de ayn� k�kten gelir. Bir�ok ara�t�rmac�n�n ortak tespitine g�re fikri altyap�s� ve temeli

Tap�nak ��valyeleri'ne dayan�yor. Kurulu�undaki amac� Avrupa masonlu�unu bir �at� alt�nda birle�tirmekti. Illuminati'nin Temelini Olu�turan Tap�nak ��valyeleri Illuminati �ebekesinin fikri altyap�s�n� olu�turan Tap�nak ��valyeleri orijinal ad�yla "Tampliye Tarikat�" Ha�l� seferleri sonras�nda Kud�s'te kuruldu. Bu ad� almalar�n�n sebebi ise iddia edildi�ine g�re Kud�s kral�n�n S�leyman mabedinin bulundu�unu ileri s�rd�kleri b�lgeyi koruma g�revini kendilerine vermesiymi�. Masonlu�un da temel fikriyat�n� geli�tiren Tap�nak ��valyeleri muhtelif adlarla varl���n� s�rd�rm�t�r. Bug�n bu hareketin en �ok tan�nan kolu ise Sion Birli�i'dir. Sadece masonlu�un de�il siyonizm ideolojisinin fikriyat�n�n geli�tirilmesinde de rolleri oldu�u bilinen Tap�nak ��valyeleri k�sa zamanda b�y�k servetler elde etmi�lerdir. Bat�'n�n yaln�zca en b�y�k askeri g�c� olmakla kalmay�p ayn� zamanda en �nemli t�ccarlar� aras�nda ilk s�ralarda yer ald�lar. Tap�nak ��valyeleri hareketi bug�nk� masonlar gibi gizlili�e b�y�k �nem verirlerdi. �lgin�tir ki Bat�'ya ait oldu�u san�lan bu �rg�t�n mensuplar� Hz. �sa'y� yalanc� peygamber olarak tan�ml�yorlard�. Ha�a t�k�rmeyi, ha��n �zerine basmay� ve h�ristiyanlar�n dini de�erlerine hakaret etmeyi adeta kutsal fiiller addediyorlard�. Bunun sebebi ise as�l fikir babalar�n�n ve organizat�rlerinin yahudi k�kenli olmas�yd�. Bir ara siyasi otoritelerinin zay�flamas� sebebiyle h�ristiyanlar�n dini de�erlerine hakaret ve sald�r� su�lamalar�yla yarg� �n�ne ��kar�ld�lar ve baz�lar� �l�me mahkum edildiler. Ama daha sonra saklanmay� yani yer alt�na �ekilmeyi ba�ararak varl�klar�n� s�rd�rd�ler. Bir�ok ara�t�rmac�n�n ortak tespitine g�re masonluk hareketinin temelini de bu Tap�nak ��valyeleri hareketi olu�turur. Her iki hareketin ayn� simgeleri kullanmalar� bu y�ndeki kanaati desteklemektedir. Ayr�ca Tap�nak ��valyeleri'nin h�ristiyanlar�n dini de�erlerine hakaretten dolay� yarg�lanmalar�ndan sonra yer alt�na girmelerinin ard�ndan masonluk �rg�tleriyle ortaya ��kt�klar� tahmin edilmektedir. Bu kanaati destekleyen muhtelif tarihi belgeler ve bilgiler de bulunmaktad�r. Fakat mason karde�ler ad�yla yeniden �rg�tlenirken biraz daha tedbirli hareket etmeyi tercih etmi�lerdir. Bu kez h�ristiyanlar�n dini de�erlerini a�a��lay�c� tutum i�ine girmektense onlar� �ok rahats�z etmeyecek hatta onlar�n da kabul edebilecekleri bir fikri altyap� olu�turmaya �zen g�stermi�lerdir. Ayr�ca masonlukta gizlili�e �nem vermi�, kendilerini �ok fazla a���a vurmaktan s�rekli ka��nm�lard�r. Tap�nak ��valyeleri, Mason Biraderler ve Illuminati �ebekesi, Hepsi Ayn� Kaynaktan Beslenmi�tir Illuminati �ebekesini olu�turanlar ise hem masonluk hem de Tap�nak ��valyeleri hareketi ile irtibat� olan ki�ilerdi. Tap�nak ��valyeleri, Mason Biraderler ve Illuminati �ebekesi'nin fikriyatlar�n�, t�ren bi�imlerini, beyin y�kama metotlar�n� ve simgelerini ba��ms�z bir bak� a��s�yla inceleyenler bunlar�n hepsinin de ayn� kaynaktan beslendikleri ve ayn� amaca hizmet ettikleri �zerinde ittifak etmektedirler. Illuminati �ebekesinin Orta�a�'daki siyonizm hareketi olarak nitelendirebilece�imiz Tap�nak ��valyeleri'nin di�er ad�yla Tampliye tarikat�n�n bir devam� oldu�u konusunda fikir veren baz� bilgileri burada aktarmak istiyoruz: Nesta H. Webster'in Secret Societies and Subversive Movements adl� �al�mas�nda �nl� b�y�c� ve ok�lt uzman� Cagliostro'nun Illuminati �ebekesine kat�lmas� m�nasebetiyle d�zenlenen t�ren hakk�nda �u notlar aktar�l�yor: "��i evrak dolu demir bir sand�k a��ld�. T�reni y�neten ki�i sand�ktan el yazmas� bir kitap ald� ve ilk sayfas�n� okudu: "Bizler, Tampliyelerin B�y�k �stadlar�..." s�zlerini kanla

yaz�lm� bir and izliyordu. S�z konusu bu kitap "�lluminizm"in asl�nda t�m monar�ilere ve kiliseye kar�� bir nifak oldu�unu, ilk sald�r�n�n Fransa taht�na y�nelece�ini ve Fransa'da krall���n ��kertilmesinden sonra s�ran�n Roma'ya gelece�ini belirtmekteydi." Burada vurgulanan hususlar ger�ekten �zerinde durulmas� gereken �eylerdir: Birinci olarak: El yazmas� kitab�n bir sand�kta saklanmas� ve t�rende oradan ��kar�lmas� i�lemini ele alal�m. Sand�k yahudi literat�r�nde �zel bir mana ta��maktad�r. Yahudilerin bu konudaki dini anlay�lar�na temel te�kil eden hadiseye Kur'an-� Kerim'de de i�aret edilir. Talut ve Calut k�ssas�nda Talut'un komutanl���n�n ilahi bir h�kme dayand���n� bildirmek i�in o d�nemin peygamberinin verdi�i bilgi hakk�nda ��yle buyurulur: "Peygamberleri onlara: "Onun h�k�mdarl���n�n belgesi, size, i�inde Rabbinizden bir ferahl�k ve Musa ailesiyle Harun ailesinin geriye b�rakt�klar�ndan arta kalanlar�n bulundu�u ve meleklerin ta��d��� Tabut'un gelmesidir. E�er iman ediyorsan�z, bunda sizin i�in bir delil vard�r" dedi." (Bakara, 2/248) Burada tabut ile kastedilen bir sand�kt�r. Yahudiler bu sand���n bug�n hala d�nyada dola�t���na inan�rlar. O sand���n ta��d��� manayla irtibatland�rmak i�in de el yazmas� kutsal kitaplar�n� �zel bir sand�k i�inde saklarlar. Dini t�renlerinde kitaplar�n� bu sand�ktan ��kar�r, t�ren sonras�nda yine �zenle sand��a yerle�tirirler. �kinci olarak: Kanla yaz�lan and �zerinde durmak gerekir. Kan sembol�, siyonizmde ve bu ideolojinin temelini olu�turan dini literat�rde s�k�a kullan�lan bir sembold�r. Ancak kanla ilgili semboller genellikle gizli tutulur. (Necip el-Kiylani'nin Yahudinin Kanl� B�re�i ad�yla T�rk�e'ye terc�me edilen tarihi ve belgesel roman�nda, siyonizmin temelini olu�turan dini literat�rdeki "kan" kutsamas�na i�aret eden �nemli bilgiler ve belgeler mevcuttur.) �zerinde durulmas� gereken ���nc� husus Illuminati'nin asl�nda kiliseye kar�� oldu�u hususudur. Tap�nak ��valyeleri de kiliseye kar�� tav�r alan ve h�ristiyanlar�n dini de�erlerine hakaret eden bir hareketti. Ama bu konuda izledikleri tutum tepkilere yol a��nca ve bir�ok idam cezas�na kap� a�an yarg�lamalara sebep olunca s�z konusu tarikat yer alt�na �ekilmi�, ard�ndan farkl� bir y�zle ortaya ��km�t�. Fakat bu farkl� y�z�nde h�ristiyanlar�n de�erlerini hedef alan, bu de�erlere hakaret anlam� i�eren tav�rlar pek d�a yans�t�lm�yordu. Ger�ekte ise bu konuda de�i�en bir �ey yoktu. Aradaki tek fark bu d�manl���n art�k bir "nifak"a d�n�mesiydi ki bu husus da yukar�daki notta vurgulanmaktad�r. D�rd�nc� husus Illuminati'nin Avrupa'daki monar�ilere kar�� bir hareket oldu�unun vurgulanmas�d�r. Bu tutum �zellikle entelekt�el kesimin ilgi ve deste�inin kazan�lmas�n�n en �nemli sebebiydi. Ne var ki entelekt�el kesimde ortaya ��kan monar�i kar��tl���n�n Illuminati taraf�ndan y�nlendirilmesi, monar�ik d�zenlerin yerine ge�ecek y�netimlerin tek merkezden kontrol edilmesine ve bu kontrol�n de Illuminati �ebekesinin elinde olmas�na f�rsat verecekti. �lk do�u� yeri olan Bavyera'da yasaklanmas�ndan sonra a��rl�k merkezini Fransa'ya ta��yan Illuminati hareketinin bu �lkedeki monar�ik d�zene kar�� �al�malara a��rl�k vermesi dikkat �ekmektedir. Daha �nce de s�z etti�imiz �zere, Illuminati'nin bir devam� durumundaki Jacobin Kul�b�'n�n �yeleri monar�ik d�zeni y�k�p yerine Yeni D�nya D�zeni yahut Evrensel Cumhuriyet olarak adland�rd�klar� yeni bir y�netim getirmeyi bir ideal olarak g�r�yorlard�. 1785'te Almanya'dan kovulan Illuminati'nin Fransa'da bu �al�malar� h�zland�rmas�n�n �zerinden �ok fazla zaman ge�meden 1789'da Frans�z Devrimi'nin ger�ekle�mesi bir tesad�f olmasa gerek. Frans�z Devrimini haz�rlayan sebepleri ve geli�meleri inceledi�imizde �ok ilgin� �eylerle kar��la��r�z. Bak�n William T. Still'in New World Order adl� eserinde ne deniyor: "1789 y�l�n�n ilkbahar ve yaz aylar�nda �lluminatilerin tah�l piyasas�nda ger�ekle�tirdikleri manipulasyonlar sonucunda yapay bir bu�day darl��� yarat�ld�. Bu durum o denli geni� bir a�l��a yol a�t� ki, t�m �lke k�sa zamanda ayakland�. Olaylar�n ba��n� �eken ki�i, Fransa B�y�k Do�usu'nun B�y�k �stad� Orleans D�k� idi. �lluminatiler, halk�n �ekti�i ac�lar� bir ara� olarak kullanarak yaratt�klar� huzursuz ortam�n devrimci eylemlerine yararl� olaca��n� planlam�lard�. Ger�ekten

de, besin stoklar�n� bloke ederek ve Ulusal Meclis'te t�m reform giri�imlerini engelleyerek, durumu iyice k�t�le�tirdiler ve halk� tam anlam�yla a�l��a mahkum ettiler... 14 Temmuz g�n� Bastille ya�maland�. �zg�r b�rak�lan tutuklu say�s� yaln�zca yedi idi. Frans�z tarih�iler bug�n, eylemin as�l amac�n�n Bastille'i y�kmak ve tutuklular� kurtarmak olmad���n� belirtiyorlar. As�l ama� Bastille'de saklanan barut ve sil�hlar� ele ge�irmekti. B�ylece sil�hlanan Jakobenler, 22 Temmuz g�n�nden ba�layarak o g�ne dek e�i g�r�lmemi� ve titizlikle planlanm� bir ihtil�l giri�imini sahneye koydular. Bu d�nem tarihte "B�y�k Korku" diye adland�r�lacakt�r... �ncelikle t�m �lkede e�zamanl� bir panik duygusu yarat�ld�. K�yden k�ye, kentten kente giden atl�lar, yurtta�lara "haydutlar�n!" yakla�makta oldu�unu ve kendilerini korumak istiyorlarsa sil�ha sar�lmalar� gerekti�ini bildirdiler. Ayr�ca, t�m bu olaylar�n sorumlular�n�n malik�nelerde ve �atolarda gizlendikleri, bizzat kral�n buralar� ate�e vermelerini buyurdu�u yurtta�lara s�ylendi. Fransa kral�na ba�l� olan halk bu emirlere uydu. Art�k alevlerin denetlenmesi imkans�zd�, ya�ma ve y�k�m s�rerken, anar�i gittik�e yayg�nla��yordu... Paris sokaklar� ter�re teslim olmu�tu...1793 Kas�m'�nda t�m Fransa'da rahiplerin �ld�r�lmeye ba�lanmas�, dine kar�� bir kampanyan�n y�r�rl��e girdi�ini ortaya koyuyordu. T�m mezarl�klara, �lluminatilerin �nl� slogan� olan "�l�m Sonsuz Bir Uykudur" s�zlerini i�eren yaz�lar as�lmaya ba�land�. Paris'teki kiliselerde "Ak�l Bayramlar�" ad� alt�nda e�lentiler d�zenleniyor, fahi�eler tanr��a gibi tahta ��kar�l�yorlard�. Bu t�renlerin bir ad� da "Exoterion"du ve Weishaupt'un kaleme ald��� "A�k Tanr��as�n�n Kutsanmas�" adl� bir �iiri �rnek al�yorlard�... Thomas Jefferson, �� y�l s�ren Fransa el�ili�inden 1791'de Amerika'ya geri d�nd���nde, t�m bu k�y�m� "ne g�zel bir devrim" diye tan�mlam� ve t�m d�nyaya yay�lmas�n� umut etti�ini yazm�t�r. Jefferson, neredeyse t�m Fransa halk�n�n Jakoben oldu�una inand���n� a��klam�t�r. Ona g�re, bu b�y�k �o�unluk, ulusal iradeyi a��k�a ortaya koymaktayd�... 1793 y�l�n�n sonlar�na do�ru, yeni devrim y�netimi say�lar� y�z binlere ula�an i�sizlerle y�z y�ze kald�. Devrimin �nderleri, sonradan b�t�n diktat�rlerin taklit edece�i yeni bir "ter�r" projesini uygulamaya ge�irdiler: N�fus azalt�lmas� Ama� Fransa'n�n yirmi be� milyona ula�an n�fusunu on alt� milyona indirmekti. Robespierre, n�fusun azalt�lmas�n� ka��n�lmaz buluyordu. N�fusun azalt�lmas� ile g�revli devrim komitesi �yeleri, gece g�nd�z harita ba��nda her kentte ka� kellenin kopart�lmas� gerekti�ini hesapl�yorlard�. Devrim mahkemeleri kimlerin �lmesi gerekti�ine karar veriyor ve sonu gelmez bir kurban s�r�s� giyotinin yolunu tutuyordu. Yaln�zca Nantes'de, bir gece i�inde 500 kimsesiz �ocuk kent mezbahas�nda �ld�r�l�yor, 144 yoksul kad�n nehre f�rlat�l�yordu." Frans�z Devrimi'nde masonlar�n rol�ne i�aret amac�yla Nesta H. Webster de Secret Societies and Subversive Movements adl� eserinde �unlar� yaz�yor: "1789 y�l�nda krall���n y�k�lmas� ile birlikte, 10 A�ustos g�n�nden ba�layarak �� renkli Frans�z bayra�� devrimin k�z�l bayra�� ile de�i�tirildi. "Ya�as�n Kral Orleans" ���l�klar� ile masonlar�n "�zg�rl�k, E�itlik, Karde�lik" sesleni�i sokaklar� kaplad�." �te b�yle bir devrim, d�nyadaki kalabal�k kitleleri y�nlendiren medya organ� taraf�ndan yeni bir �a� a�an, d�nyay� demokrasi ile tan�t�ran son derece �nemli bir olay olarak lanse edilmi�tir. �lluminati �ebekesinde �hanetin Cezas� �l�md�r

�lluminati ad�n� ve �yelerini inan�lmaz bir s�r gibi saklayan �l�mc�l bir kurulu�tur. Bug�n hemen her �lkede mevcuttur. �zel e�itim, t�ren ve alt k�lt�rlerden gelmeyenler �lluminati'ye kabul edilmezler. ABD ba�kanlar�n�n pek �o�u �lluminati'den ya icazet al�rlar ya da �yesidirler. �lluminati o kadar gizlidir ki, varl���ndan bile bahsedilmez. Bu gizli �rg�te ihanet edenlerin cezas� kay�ts�z �arts�z �l�md�r. Illuminati'nin NATO ile veya Gladyo gibi yeralt� �rg�tleri ile de ili�kisi oldu�u bilinmektedir. �n�allah bu ili�kiden ileride s�z edece�iz. Irk��l���n Babas� Cecil Rhodes ve Illuminati 19. y�zy�l�n ikinci yar�s�nda Illuminati �ebekesi'nin en �ok �ne ��kan ad� Cecil Rhodes adl� �ngiliz siyaset�idir. Bu ki�i G�ney Afrika'y� t�m�yle yerlilerin ellerinden alarak s�m�rgecili�in kontrol�ne sokan adamd�r. G�ney Afrika topraklar�n� ayn� zamanda olduk�a insafs�zca y�netmi� ve ��kard��� fitnelerle yerli halktan pek �ok insan�n k�r�lmas�na sebep olmu�tur. Zaten G�ney Afrika'y� s�m�rgecilerin kontrol�ne sokmas�ndaki ba�ar�s� izledi�i fitne politikalar�ndan kaynaklan�yordu. �zledi�i fitne politikas�nda se�ti�i iki kabileyi birbirine d��r�yor, bu iki kabilenin fertleri iyice birbirlerini k�r�ncaya kadar hadisenin d��nda kalmaya yahut bir yandan ate�in �zerine benzin d�kmeye devam ediyordu. Her iki kabile de iyice zay�f d�t�kten sonra m�dahale ediyor, "bar� ve anla�ma" sa�lama iddias�yla her ikisini birden kontrol�ne al�yordu. Bu ama�la: "�nce sorun ��kar, sonra ��z�m �ner" teorisini geli�tirmi�ti. Irk ayr�m� politikas�n�n fikir babas� da odur. Onun bu fikriyat� y�z�nden G�ney Afrika'n�n yerlileri ve as�l sahipleri olan siyahlar y�llarca zulme, a�a��lanmaya maruz kald�lar. Rhodes, politik alanda bu oyunlar� �evirirken kendisi de G�ney Afrika'n�n b�t�n zenginliklerine kondu. Elmas kayna�� y�n�nden olduk�a zengin olan G�ney Afrika'n�n elmas tarlalar�n� i�leterek hayal edebilece�inin �ok �st�nde servete sahip oldu. Bug�nk� Rhodesia adl� �lke de ad�n� onun soyad�ndan al�r. �te bu Rhodes, 19. y�zy�l�n sonuna do�ru Londra'da olduk�a etkili bir faaliyet merkezi olu�turan Illuminati �ebekesini devreye soktu. Bu �ebekenin amac� ise d�nyay� tek merkezden y�netmek, dolayl� s�m�rgecili�in �engeline tak�lan devletlerin y�neticilerini yeti�tirmek ve onlar vas�tas�yla b�t�n d�nyaya kumanda etmekti. Bu ama�la Rhodes Burslar� ad�yla gelece�in y�neticisi olacak �niversite ��rencilerine yard�m ve onlar�n murakabe edilmesi amac�yla bir organizasyon olu�turdu. Rhodes bursuyla okuyan ��renciler di�erlerinden baya�� farkl� kabul ediliyordu. ��nk� onlar belli bir ama� i�in haz�rlan�yordu. Onlar �lkelerine d�nd�klerinde y�netim, ekonomi ve medya alan�nda �nemli noktalara yerle�ebilmek i�in �al�acaklard�. Bunun yan� s�ra gittikleri yerlerde Illuminati �ebekesinin temsilcisi olarak �al�acaklard�. Illuminati �ebekesi onlar� �lkelerine d�nd�klerinde kendi gayretleriyle ba� ba�a b�rakmayacak hedeflenen noktalara yerle�meleri i�in gerekli irtibatlar� kuracak, bu ama�la siyasi bask� g�c�n� kullanacakt�. Illuminati �ebekesi Rhodes burslar�yla okuyan �niversite ��rencileri i�in ayn� zamanda bir beyin y�kama mekanizmas� olarak �al��yordu. Onlar� belirlenen ama�lara hizmet etmelerini sa�layacak fikirlerle donatmak i�in �abal�yordu. Kendilerine d�nya hesaplar� a��s�ndan parlak bir gelecek haz�rlamak isteyenler i�in de Rhodes burslar� sadece bir e�itim bursunun yani maddi yard�m�n temin edilmesinden ibaret de�ildi. Bunun �ok �ok �tesinde bir anlam ta��yordu. Bu y�zden maddi durumlar� iyi olan ��renciler de bu Rhodes burslar� organizasyonuyla irtibat kurmak i�in f�rsatlar� de�erlendiriyorlard�. Talep �ok oldu�u zaman da Rhodes burslar�n� koordine edenler a��s�ndan i� kolayla��yordu. ��nk� ama�lara uygun olanlar� se�me ve gerekti�inde aralar�ndan eleme yapma imkan� do�uyordu. D�nyadaki bir�ok �nemli y�netici Rhodes burslar�yla �niversite tahsilini

ger�ekle�tirmi�tir. Bunlardan biri de ABD'de iki d�nem ba�kan se�ilen Bill Clinton'dur. Cecil Rhodes, 1902'de �l�rken t�m mal varl���n�n Rhodes burslar� i�in kullan�lmas�n� vasiyet etti. Vitrinde Rhodes, Arkada Rothschild Ailesi Buraya kadar verdi�imiz bilgilerden Illuminati �ebekesinin etkili k�l�nmas�nda ve Rhodes burslar� organizasyonunun olu�turulmas�nda Cecil Rhodes'in ad�n�n �ne ��kt��� anla��l�yor. Fakat onun arkas�nda duranlar ve as�l i�in sermayesini sa�layanlar farkl�yd�. O da Rothschild ailesi. Peki neyin nesidir bu aile? Bu aile bankac�l�k alan�nda tam anlam�yla bir saltanat olu�turmu� olduk�a zengin bir aileydi. Fakat burada dikkatlerden ka�mamas� gereken husus bu ailenin yahudi az�nl��a mensup oldu�udur. Bu aile maddi g�c�n� kullanarak siyasi alanda pek �ok i� becermi�tir. Hatta Hitler'le de yak�n irtibat� oldu�u bilinmektedir ki in�allah bu hususa ileride temas edece�iz. Yuvarlak Masa Teorisi Illuminati �ebekesinin temel amac� b�t�n d�nyay� tek merkezden y�netebilmek i�in eli her tarafa uzanabilen bir a� olu�turmakt�. Fakat bunun ger�ekle�mesi i�in birbirleriyle irtibatl� birtak�m alt mekanizmalar�n olu�turulmas�na ihtiya� vard�. �te bundan dolay� bir Yuvarlak Masa (The Round Table) teorisi geli�tirildi. Bu teoriye g�re �ekillendirilecek organlar, �stlendikleri g�revlere g�re kendi aralar�nda bir irtibat a�� kuracak, bilgi al� veri�inde bulunacak ve d�nya �lkelerini y�nlendirecek politikalar geli�tireceklerdi. Yuvarlak Masa organlar�n�n elemanlar� kendi �lkelerinde etkili ki�iler olacaklard�. Yuvarlak Masa teorisi ilk olarak 1877'de John D. Rockefeller, Cecil Rhodes, John P. Morgan, Andrew Carnegie ve Mayer A. Rothschild'dan olu�an be�li taraf�ndan ortaya at�lm�t�r. Bunlar�n hepsi de Illuminati �ebekesinin �yeleriydi ve ��� yani Rockefeller, Morgan ve Rothshild yahudi k�kenliydi. Yuvarlak Masa ve Birinci D�nya Sava�� Yuvarlak Masa'n�n se�kin �yeleri, Birinci D�nya Sava�� �ncesinde �lkelerindeki sava� komitelerinde �nemli g�revler �stlenmi�lerdi. Bu ki�iler siyaset sahnesinde, birbirlerine z�t �lkeleri temsil ediyor ama Yuvarlak Masa'da bir araya gelebiliyorlard�. Bu ki�ilerin sava��n �artlar�n� ve sebeplerini kendi elleriyle haz�rlad�klar�, Birinci D�nya Sava��'n�n arkas�nda duran ger�eklerin alt�n� kurcalama zahmetine katlanan ara�t�rmac�lar�n dikkatinden ka�mam�t�r. Bu ki�iler sava� esnas�nda da �lkelerinin sava� komitelerindeki �st g�revlerini s�rd�rm�lerdir. Sava� sonras�nda ortaya ��kan �artlar Illuminati �ebekesinin hesap ve planlar�na daha da uygundu. Sava��n ate�ini yakan ve d�rt y�l boyunca �zerine gaz d�ken Yuvarlak Masa �yeleri, 1919'da Fransa'n�n ba�kenti Paris yak�nlar�nda Versailles Bar� Konferans�'nda bir araya gelmi� ve sava� sonras� �artlarda d�nyaya nas�l �ekil verebileceklerini tart��yorlard�. Bu toplant�da bir araya gelen Alfred Milner, Edward Mandel ve Bernard Baruch, Yuvarlak Masa'n�n se�kin �yeleriydi ve zaten kendilerinin ��kard��� sava��n ortaya ��kard��� �artlar� de�erlendirme konusunda g�r� al� veri�inde bulunuyorlard�. Bunlardan Alfred Milner, Yuvarlak Masa'n�n lideriydi. Konferansa kat�lanlar�n bir�o�u, daha �nce s�z�n� etti�imiz �nl� banka hanedan� Rothschild ailesinin fertleri taraf�ndan �nerilmi�ti. Bu ailenin yahudi az�nl��a mensup oldu�unu daha �nce belirtmi�tik. Filistin topraklar�nda bir yahudi devletinin kurulmas�yla ilgili politikalar�n geli�tirilmesinde karanl�k gizli �rg�tlerin �nemli rol� olmu�tur. Versailles Bar� Konferans�'nda al�nan kararlar�n aras�nda da Filistin'de bir yahudi devleti kurulmas� vard�.

Hotel Majestic'te Yap�lan Toplant� Birinci D�nya Sava�� sonras�nda yap�lan �nemli bir toplant� da Paris'teki Hotel Majestic'te ger�ekle�tirilen toplant�d�r. Bu toplant�da Yuvarlak Masa'n�n baz� organlar�n�n olu�turulmas�yla ilgili kararlar al�nd�. Bu kararlar do�rultusunda 1920'de D� �li�kiler Komitesi, 1921'de de Kraliyet Uluslararas� �li�kiler Enstit�s� kuruldu. Bu organlar�n y�netiminde Rothschild ve Rockefeller aileleri her zaman s�z sahibi olmu�lard�r. Bu ailelerin her ikisi de yahudi az�nl��a mensuptular. Rothschild ailesi Avrupa'daki, Rockefeller ailesi ise Amerika'daki yahudi az�nl���n ileri gelenlerindendi. D� �li�kiler Komitesi (Council of Foreign Relations-CFR) D� �li�kiler Komitesi (CFR), Gizli D�nya Devleti'nin en �nemli organlar�ndan biridir ve Yuvarlak Masa teorisine g�re �ekillendirilmi� organizasyonlar�n da eskilerindendir. Bu y�zden CFR �zerinde biraz ayr�nt�l� bir �ekilde durmak gerekmektedir. CFR, 21 Temmuz 1921'de New York'ta kuruldu. Kurulu�unda yahudi k�kenli Walter Lippmann'�n �nemli rol� olmu�tur. Fakat bu olu�umun kurulmas�yla ilgili ilk karar daha �nce de s�yledi�imiz �zere Birinci D�nya Sava�� sonras�nda toplanan Versailles Bar� Konferans�'nda al�nd�. CFR, 2. D�nya Sava��'nda �ok �nemli bir rol oynam�t�r. Foreign Affairs adl� �nl� dergi bu �rg�t�n yay�n organ�d�r. Bu dergi vas�tas�yla d�nya kamuoyu �zerinde bir politik y�nlendirme yapmaya �al�maktad�r. G�r�n�te CFR'nin �al�malar�n�n pek gizli olmad��� ileri s�r�lmektedir. Ger�ekte ise di�er Gizli D�nya Devleti organlar� gibi son derece gizli �al�maktad�r. Ancak y�nlendirme ama�l� faaliyetlerini d�a yans�tmakta ve bu yans�tma ile a��ktan �al�t��� intiba� vermeye gayret etmektedir. CFR'nin bug�n finans, ileti�im, akademi, istihbarat, teknoloji alanlar�nda en etkin konumlarda bulunan 3500 civar�nda �yesinin oldu�u san�lmaktad�r. �zellikle Amerika'daki istihbarat �rg�tleri �zerinde olduk�a g��l�d�r. FBI, CIA, DIA, DEA ve ba�ka istihbarat �efleri bu �rg�t�n de eleman�d�r ve CFR'nin ilkelerinden d�ar� ��kamazlar. Gizli D�nya Devleti'nde �nemli etkinli�i olan Rockefeller ailesinin bir ferdi olan David Rockefeller, CFR'nin onursal ba�kan� olarak kabul edilmektedir. ABD'nin eski ba�kanlar� Bill Clinton ve Jimmy Carter, Antony Lake, eski ba�kan yard�mc�s� ve son ba�kanl�k se�imlerinde o�ul Bush'un rakibi olan Al Gore, George Bush (baba ve o�ul her ikisi de), o�ul Bush'un ba�kan yard�mc�s� Dick Cheney, eski bakan Warren Christopher, Savunma bakan� Colin Powell, Les Aspin, eski CIA direkt�r� James Woolsey, yine CIA eski direkt�r� Robert Gates, ABD hava kuvvetlerinin eski sekreteri Donald Rice, ABD'nin eski Pakistan b�y�kel�isi Robert Oakley, ABD eski D�i�leri bakan� ve ay� zamanda bu �lkedeki yahudi lobisinin ba��n� �eken Henry Kissenger, eski Savunma bakanlar� James Baker, Donald Ramsfeld ve Casper Weinberger, Jimmy Carter d�neminin ulusal g�venlik dan�manlar�ndan Zbigniew Brzezinski, baba George Bush d�neminin ulusal g�venlik dan�manlar�ndan general Brent Scowcroft, eski hazine bakan� Lloyd Bentsen, eski devlet bakan� George Shultz, eski ticaret bakan� Robert Mosbacher, ABD'li �nl� finans�r ve para piyasalar�nda spek�lasyonlar yaparak milyarlar kazanmas�yla tan�nan, Soros Vakf� vas�tas�yla d�nya �lkelerinin gelece�i i�in Gizli D�nya Devleti'ne hizmet edecek y�neticiler yeti�tirmeye �al�an yahudi k�kenli George Soros ABD'nin CFR �yesi �nl�lerinin ba��nda gelir. Bu isimler ABD politikas�nda s�z sahibi ya da ge�mi�te s�z sahibi olmu� CFR �yesi �nl�lerin sadece az bir k�sm�n� te�kil etmektedir. CFR �yelerinin bir�oklar� ayn� zamanda Bilderberg ve/veya SBS �yesidirler. CFR'nin T�rkiye'den de �yeleri mevcuttur. Ayd�nl�k gazetesinde yer alan bir yaz�da

Rahmi Ko�'un CFR'nin T�rkiye temsilcisi oldu�u ve �rg�t�n, �ubat 2001'de Ko� Holding binas�nda Rahmi Ko�'un ev sahipli�inde bir toplant� yapt��� ileri s�r�lm�t�r. Bilderberg Gizli D�nya Devleti'nin ismi en �ok duyulan organlar�ndan biri Bilderberg'dir. Asl�nda Bildirberg, Illuminati �ebekesinin emellerini ger�ekle�tirmek amac�yla geli�tirdi�i Yuvarlak Masa teorisine g�re ortaya ��kar�lm� bir olu�umdur. Fakat Illuminati �ebekesinin ortaya ��kmas�ysa Bilderberg'in kurulmas� aras�nda 177, Yuvarlak Masa teorisinin ortaya at�lmas�yla aras�nda ise 77 y�l vard�r. Yuvarlak Masa'n�n en eski organlar�ndan olan CFR'den ise 33 y�l sonra ortaya ��km�t�r. Yukar�da �zerinde durdu�umuz CFR'nin a��rl�k merkezini Amerika olu�turuyordu. Bu y�zden Bilderberg, CFR ve �teki �rg�tlerin Avrupa aya��n� ve etkinli�ini te�kil etmek i�in Hollanda'da Oosterbeek �ehrinde Bilderberg Oteli'nde 1954'te kurulmu�tur. Kurulu�un ger�ekle�tirildi�i otelin sahibi de Hollanda kral�yd�. �rg�t de ilk toplant�n�n ger�ekle�tirildi�i otelin ad�n� alarak Bilderberg Group (Bilderberg Grubu) diye adland�r�lm�t�r. Bilderberg Grubu'nun kurucular� aras�nda Hollanda prensi Bernhard ve Polonyal� sosyolog Dr. Joseph Hieronim Retinger de vard�r. Retinger, Bilderberg'in fikir babas� olarak bilinir. Ayn� zamanda CFR �yesidir. Bilderberg'in kurulu�unda, ABD istihbarat �rg�tlerinin, �zellikle CIA'nin rol� oldu�u �ok iyi bilinmektedir. Prens Bernhard ise eski bir Nazi SS �yesidir. (Nazi SS'den ileride s�z edece�iz). 1937'de Hollanda prensesi ile evlenmi�tir, ama Nazilerle olan yak�n ba�lar� �ok iyi bilinmektedir. Bilderberg'in olmas� konusu gizli ellerin orada girmeyi

kurucucular� aras�nda yer alan Prens Bernhard'�n Nazi SS �yesi �zerinde biraz durmak gerekmektedir. Fakat Hitler'in y�kseli�inde rol� hakk�nda �zel bir b�l�m gelece�inden bu konunun ayr�nt�s�na tercih ediyoruz.

Bilderberg'in kurulu�unda zikretti�imiz iki isim ge�mekle birlikte as�l �nemli rol oynayanlar ve finans�rl�k yapanlar Gizli D�nya Devleti organlar�nda ismi s�k�a ge�en Rothschild ailesidir. Bu �al�mada Amerikal� Rockefeller ailesi taraf�ndan da desteklenmi�lerdir. Bilderberg, d�nyan�n y�netimi ve k�reselle�me konusunda her y�l farkl� �lkelerde toplant�lar yapar. Toplant�lar son derece gizli �artlarda ve �zel ortamlarda yap�l�r. Toplant�lar� genellikle her y�l�n May�s ay�n�n son haftas�na denk gelmektedir. Kat�lanlar yakla��k �� g�nl�k toplant� s�resince d� d�nya ile ba�lant�lar�n� koparmak zorunda kal�yorlar. Kat�lanlar toplant�larda neler konu�uldu�u de�il nelerin g�ndeme geldi�i hakk�nda bile herhangi bir bilgi vermekten ka��n�rlar. �rg�t�n �yesi olanlar�n d��nda hi�bir gazeteci veya yazar toplant�ya al�nmaz. �ye olanlar da d�ar�ya bir �ey s�zd�rmazlar. Dolay�s�yla medyan�n toplant�lar�n i�eri�i hakk�nda herhangi bir bilgi edinmesi m�mk�n de�ildir. Toplant�larda gizlilik prensibinin eksiksiz uygulanabilmesi i�in dikkat edilen baz� hususlar� burada zikredelim: Grup her y�l yapt��� d�zenli toplant�larda, toplant� yap�lan otelin b�t�n�n� tutar ve bina g�venlik g��leri taraf�ndan yak�n korumaya al�n�r. �� g�n s�ren bu toplant�lara �yelerin e�leri bile �a�r�lmaz. Toplant�larda not tutulmas� yasakt�r. Kat�lanlardan konu�ulanlar� d�ar�ya s�zd�rmayacaklar� �zere yemin al�rlar. �imdiye kadar d�zenlenen toplant�lara bir�ok yazar da kat�lm� ama bu ki�iler kat�ld�klar� toplant�lar�n i�eri�i hakk�nda tek sat�r bile yazmam�lard�r. Bu da gizlilik prensibine ne kadar s�k� bir �ekilde ba�l� kal�nd��� hakk�nda yeterince fikir vermektedir. Bu toplant�lar�n ne derece

b�y�k bir gizlilik i�inde y�r�t�ld���n� grubun etkinliklerini ara�t�ran Robert Eringer, "Bilderberg Group, The Global Manipulators" adl� kitab�nda dile getirir. Eringer, kitab�n �al�ma safhas�nda toplant�lara muhtelif tarihlerde kat�lan d�i�leri bakanlar�na ve CIA'ye yazd��� mektuplara �a��rt�c� cevaplar al�yor. Gelen cevaplarda sorulara muhatap olan ki�iler b�yle bir grubun varl���n� bilmediklerini belirtirler. �rg�t�n "Spotlight" isimli bir dergisi yay�nlanmaktad�r. ABD'li gizli �rg�t ve CFR �yelerinin bir�oklar� ayn� zamanda Bilderberg �yesidir. Asl�nda Bilderberg, CFR'nin �ok daha gizli bir bi�imde uluslararas� boyuta yay�lm� halidir. Amac� Yeni D�nya D�zeni'ni ve ABD-�ngiltere h�kimiyetini ve emperyalizmini t�m d�nyaya yaymakt�r. Her y�l yap�lan �ok gizli ortamdaki toplant�lar�n� hem CIA, hem de toplant�n�n yap�ld��� �lkenin istihbarat �rg�t� kontrol eder. Bilderberg kararlar�n�n devlet y�neticilerinin de�i�tirilmesinde de �nemli rol� oldu�una inan�lmaktad�r. �ngiltere'nin eski ba�bakan� Margaret Thatcher'�n y�kseli�i ve d��� buna �rnek g�sterilir. Thatcher'in 1975'te Bilderberg toplant�lar�na kat�lmas�n�n ard�ndan y�ld�z�n�n biri birden parlamas�, bu geli�menin hemen ertesinde yap�lan �ngiltere genel se�imlerinde masonlar�n deste�iyle ba�bakanl��a se�ilmesi ve bu g�revini 3 d�nem �st �ste s�rd�rm� olmas�, bir�oklar�n�n ortak g�r��ne g�re Bilderberg kararlar�yla onun desteklenmesi sayesinde olmu�tur. Daha sonra g�zden d�mesinin ve y�ld�z�n�n biri birden s�nmesinin sebebinin de Bilderberg grubunun, �ngiltere'deki kraliyet rejimine direnmesi taleplerine itiraz etmesi oldu�u Jim Tucker adl� bir �ngiliz gazeteci taraf�ndan dile getiriliyor. Thatcher'in d���nden sonra Tony Blair'in y�kseli�e ge�mesinde de Bilderberg'in �nemli rol oynad��� tahmin ediliyor. ��nk� Blair de, Bilderberg toplant�s�na kat�lmas�ndan sonra �ngiltere ba�bakanl���na se�ilmeyi ba�ard�. ABD'nin son d�nem ba�kanlar�ndan Jimmy Carter, baba George Bush ve Bill Clinton'un i� ba��na gelmesinde Bilderberg kararlar�n�n etkili oldu�u konuyla ilgili ara�t�rmalarda vurgulanmaktad�r. Bilderberg grubu �zerinde siyonistlerin sultas� �o�unlukla a���a ��kar�lmaz. Oysa i�in ger�e�inde grubun karar mekanizmas�nda yer alanlar yahudilerdir. Hatta grubun as�l y�netim merkezinin Kud�s'te oldu�unu iddia edenler vard�r. Kud�s'te 70 hahamdan olu�an Sanhedrin grubunun ba� hahamlar�n�n �rg�t hiyerar�isinin en �st noktas�nda bulundu�u baz� kaynaklarda vurgulanmaktad�r. Bu konudaki bilgiler gizli tutulsa da Bilderberg'in Amerika'daki yahudi lobisinin en �nemli �rg�tlerinden B'nai B'rith ile i�birli�i i�inde oldu�u art�k gizlenemeyecek kadar a��kt�r. Bilderberg toplant�lar�n�n ana amac� d�nya siyaseti �zerinde �nceden programlamalar yapmak ve projeler geli�tirmektir. Konu�ulacak ve tart��lacak konular �nceden tespit edilir. Ama bu tespiti �rg�t hiyerar�isinin �st kademesinde yer alanlar yapar. Kat�lanlar ise sadece g�r� beyan ederler. Fakat kat�l�mc�lar say�ca �ok oldu�undan g�r� beyan etme s�resi olduk�a k�sad�r. Konu�tu�u konuda uzman olanlara 5, uzman olmayanlara 3 dakika konu�ma s�resi tan�n�r. S�re kontrol� ��k sistemiyle yap�ld���ndan kimse s�resini a�ma imkan� bulamaz. Buradan anlad���m�za g�re bu g�r� beyan etme i�i bir bak�ma ye�illik olsun diye yap�lmakta, karar mekanizmas�nda yine �st kademeyi olu�turanlar�n s�zleri birinci derecede etkili olmaktad�r. Kat�lanlar ise siyaset sahnesinde ilerleyebilmek i�in kararlar� uygulama zorunlulu�u duyduklar�ndan kendilerinden isteneni yapma d��nda bir se�enek bulamamaktad�rlar. Al�nan kararlar herhangi bir �ekilde yaz�l� veya g�rsel kayda ge�irilmez. Herkes kararlar� akl�nda tutmak ve yeri geldi�inde hat�rlamak zorundad�r. Bilderberg toplant�lar�na kat�lan �st d�zey devlet adamlar� al�nan kararlar�,

kendi �lkeleri aleyhine olsa da uygularlar. Bilderberg Grubu zaman i�inde �ye say�s�n� baya�� art�rm� ve etki alan�n� geni�letmi�tir. Zikretti�imiz di�er gizli �rg�tlerle de i�birli�i i�inde oldu�undan, g��lerini belli bir noktada birle�tirmektedirler. Bilderberg'in bug�ne kadar d�zenlenen toplant�lar�n�n iki tanesi T�rkiye'de oldu. Bunlar�n birincisi 1959'da �stanbul ��nar Otel'de ikincisi ise 1975'de �e�me Alt�n Yunus tatil k�y�nde ger�ekle�tirildi. T�rkiye'de son 50 y�ld�r ba�a ge�en �nl� politikac�lar�n bir�o�unun Bilderberg �yeleri aras�nda adlar� ge�mektedir. Baz�lar�n�n bu toplant�lara kat�ld���na dair medyaya yans�m� bilgiler bulunmaktad�r. B�lent Ecevit ve S�leyman Demirel'in 1975'te T�rkiye'de, �e�me'de d�zenlenen toplant�ya kat�ld�klar� bilinmektedir. Mesut Y�lmaz 1990'da New York'ta d�zenlenen toplant�ya kat�lm�t�r. Yine Bilderberg �al�malar�yla ilgili ara�t�rmalarda ge�ti�ine g�re 1995 toplant�s�na Meclis eski ba�kan� Hikmet �etin, tan�nm� akademisyen Prof. Dr. �erif Mardin ve Cem Boyner, 1996 toplant�s�na eski bakanlardan Emre G�nensay ve Merkez Bankas� ba�kan� Gazi Er�el, 1997 toplant�s�na eski bakan Vahit Halefo�lu, Sabah gazetesinin sahibi Din� Bilgin, Enka Holding'ten Sinan Tara, Prof. Dr. �st�n Erg�der, 1998 toplant�s�na �ktisadi Kalk�nma Vakf� ba�kan� Meral Gezgin Eris, Ko� Holding'ten Suna K�ra�, �zelle�tirme �daresi ba�kan� U�ur Bayar, emekli b�y�kel�i G�rb�z Aktan ve D�i�leri bakan� �smail Cem, 1999 toplant�s�na H�rriyet gazetesinin Ankara temsilcisi Sedat Ergin, Merkez Bankas� ba�kan� Gazi Er�el, T�S�AD ba�kan� Erkut Y�ceo�lu ve Ko� Holding'ten Suna K�ra�, 2000 toplant�s�na Sosyal �ler Komisyonu �yesi ve d�nemin NTV y�neticisi Nuri �olako�lu ve T�S�AD �yesi Muharrem Kayhan, 2001 toplant�s�na Gazi Er�el, emekli b�y�kel�i �zdem Sanberk, 2002 toplant�s�na ise D�nya Bankas�'ndan b�y�k �mit ve hesaplarla T�rkiye'ye getirtilen Kemal Dervi� ile birlikte birka� ki�ilik bir ekip kat�ld�. Bunlar�n d��nda da kat�lanlar oldu tabii ki. �adam� Selahattin Beyaz�t'�n daimi �ye s�fat�yla her sene kat�ld��� medya kaynaklar�nda belirtilmektedir. Onun d��nda da bir�ok daimi �ye bulunmaktad�r. Ayd�nl�k gazetesinin yay�nlad��� bir listeye g�re Bilderberg'in T�rkiye �yeleri �u ki�ilerdir: Selahattin Beyaz�t, �ar�k Tara, B�lent Eczac�ba��, Jak Kamhi, Sak�p Sabanc�, Mehmet Emin Karamehmet, S�leyman Demirel, B�lent Ecevit, Erdal �n�n�, Mesut Y�lmaz, Hikmet �etin, �smail Cem, �lter T�rkmen, Kemal Dervi�. Fakat bu arada Bilderberg toplant�s�n�n kendi i� hiyerar�isi a��s�ndan daimi �yelik, �yelik ve herhangi bir toplant�ya kat�lma aras�nda fark oldu�unu hat�rlatal�m. Bununla birlikte toplant�lara kat�lmak da grupla bir ba� kurmay� ve siyasi sahnede grubun kararlar�na ters d�ecek tutumdan ka��nmay� beraberinde getirir. ABD'nin eski D�i�leri bakan� ve Amerika'daki yahudi lobisinin ba��n� �eken Henry Kissinger, Gizli D�nya Devleti'nin di�er �rg�tleri gibi Bilderberg'in de �yesidir. Kendisinin T�rkiye'deki "D�nmeler" kitlesinden oldu�u ve ayn� zamanda uluslararas� g�� merkezleriyle irtibat�n�n bulundu�u bilinen eski b�y�kel�i Co�kun K�rca, Kissinger'in bu �rg�tlerdeki rol� hakk�nda �unlar� s�yl�yor: "Kat�lanlar�n bir�o�u zaten kat�lmadan �nce kendi memleketlerinde o t�r platformlara uygun g�r�ler dillendirmi� insanlard�r ve �nemli insanlard�r. Bu toplant�lar onlar�n kat�lmas�yla �nem kazan�yor. Mesela Henry Kissinger zaman zaman kat�ld� bu t�r toplant�lara ama Henry Kissinger bu toplant�lar�n d��nda da konu�tu�u zaman zaten s�ylediklerine �nem atfedilir... Dolay�s�yla Henry Kissinger'in bu toplant�lara kat�lmas� toplant�lara �nem katar." Bu arada Bilderberg'in T�rkiye'ye y�nelik �al�malar�ndan Henry Kissinger'in

sorumlu oldu�unu hat�rlatal�m. Trilateral Komisyon Yuvarlak Masa teorisine g�re �ekillenen �rg�tlerden biri de Trilateral Komisyon (TR)'dur. Bu komisyon 1973'te her ikisi de yahudi olan David Rockefeller ve Zbigniew Brzezinski taraf�ndan kurulmu� gizli bir �rg�tt�r. Bu iki ki�inin ayn� zamanda CFR �yesi olduklar�n� hat�rlatal�m. Bu �rg�t�n ortaya ��kmas�nda yukar�da s�z�n� etti�imiz Bilderberg grubunun �al�malar�n�n �nemli rol� olmu�tur. Her ne kadar adresi, yeri, �yeleri belli ise de yapt��� aktivitelerin ard�nda gizli ama�lar ABD'li istihbarat �rg�tleri ve NATO'nun gizli �zel sava� �rg�tleri bulunmaktad�r. ABD ba�kanlar�n�n ve Avrupa, Amerika ve Japonya'daki y�netici kadrolar�n �o�u TR �yesidir. T�m d�nyada TR, Bilderberg ve CFR birbirinin i�ine girmi�lerdir. Bir�ok etkili y�netici bunlar�n her ���ne birden �yedir. �rne�in Amerika'daki yahudi lobicili�inin �nde gelen ismi ve ABD'nin eski D�i�leri bakan� Henry Kissinger bunlar�n her ���ne birden �yedir. Yine eski ABD ba�kan� Bill Clinton, CIA eski direkt�r� John Mark Deutsch, Savunma bakanl��� eski sekreteri Robert Strange McNamara, ABD'nin Japonya B�y�kel�isi Walter Fritz Mondale, Hazine eski sekreteri Benjamin Nye gibi isimler de her �� te�kilata birden �yedir. Bilindi�i kadar�yla her ���n�n de �yesi olan 48 ki�i vard�r. Bohemian Kul�b� Gizli D�nya Devleti'nin Amerika'daki karanl�k �ebekelerinden biri de Bohemian Grove (Bohemian Kul�b�-BG)'d�r. BG, 1880'lerde California'da kurulmu� bir cemiyettir. �yeleri, t�renleri ve faaliyetleri �ok gizli tutulur. Merkezdeki �iftlik ayn� anda y�zlerce ki�inin hafta sonu toplant�lar�na kat�labilece�i niteliktedir. Her �ehirde tap�naklar� vard�r. Sembolleri Bayku�'tur. ABD'deki yahudi lobisinin en �nemli isimlerinden olan ve ABD'nin eski D�i�leri bakan� Kissinger bu cemiyetin �yesidir. Eski ba�kan Ronald Reagan da bu cemiyetin �yeleri aras�nda yer al�yordu. Faaliyetleri her ne kadar gizli tutulsa da Bohemian Kul�b�'n�n SBS, Pilgrem Society, Rotary Club gibi masonik cemiyetlerle i� i�e oldu�u �ok iyi bilinmektedir. �ddialara g�re Amerika'da bir istihbarat �rg�t�n�n ba��na getirilmenin �art� BG'den referans almakt�r. BG �yeleri sadece devlet y�netiminde de�il iktisadi kurulu�larda da �nemli ve kilit noktalara gelmi�lerdir. �rne�in 1991'de Amerika'daki �nemli iktisadi kurulu�larda �st d�zey y�netimlerde bulunan BG �yelerinin say�s� ��yleydi: Bank of America 7 direkt�r, Pacific Gas and Electric 5 direkt�r, AT-T 4 direkt�r, First Interstate Bank 4 direkt�r, McKesson Corporation 4 direkt�r, Ford Motors 4 direkt�r, General Motors 3 direkt�r, Pacific Bell Telephone 3 direkt�r. �stihbarat �rg�tlerinin ba�kanlar�n�n veya �st d�zey y�neticilerinin bir�o�unun da BG ya da SBS �yesi oldu�u kay�tlarda ge�mektedir. Yeni D�nya D�zeni teorisinin �ekillendirilmesinde BG'nin de SBS gibi �nemli rol� olmu�tur. Skulls and Bones Society (Kafatas� ve Kemikler Cemiyeti- SBS) Bug�nk� Gizli D�nya Devleti'nin �nemli karanl�k �rg�tlerinden biri olan Skulls and Bones Society (Kafatas� ve Kemikler Cemiyeti- SBS)'nin temelinin 1832'de Amerika'da at�ld��� tahmin edilmektedir. Fakat bu �rg�t�n ortaya ��kmas�nda da Illuminati �ebekesinin rol� olmu�tur. Baz� tespitlere g�re 1832'de ABD'ye �lluminati'nin bir uzant�s� olarak William Russell ve Alphonso Taft taraf�ndan getirilmi�tir. Alphonso Taft, ABD ba�kanl��� yapan ve SBS �yesi olan William Howard Taft'�n babas�d�r. Fakat bu �rg�t�n 1882 �ncesindeki �al�malar� �ok fazla bilinmemektedir. SBS'nin fikriyat� ve t�renleri masonlar�nkine �ok benzemektedir. Beyin y�kama uygulamas�n�n bir start� olarak inisiasyon t�reni ad� verilen bir t�ren uygulan�r. Bu t�rende �yeli�e kabul edilen ki�i ��r�l��plak soyunup bir tabuta girer. Tabuttan ��kt���nda kendini yeniden do�mu� gibi kabul eder. Ondan sonra art�k kafa

yap�s�n� SBS �ebekesinin organizat�rleri ve bu �ebekenin dayand��� fikirler �ekillendirir. �leyi� tarz� Illuminati �ebekesinin i�leyi� tarz�ndan farkl� de�ildir. Son derece gizli �al��r. �yelerinin d�ar�ya bilgi s�zd�rmamas�na b�y�k �nem verilir. SBS'ye �yelik ancak davetle m�mk�nd�r. Yani bir kimse kendi istese de �rg�t�n i�inden bir davet olmadan bu iste�i dikkate al�nmaz. �rg�t� organize edenler �zellikle se�tiklerini almak ve onlar� da �nemli konumlara getirmek amac�yla bu sistemi uygulamaktad�rlar. Bir ki�inin �rg�te kabul edilmesi i�in Beyaz, AngloSakson ve Protestan olma �art� aran�r. Bu �art WASP (White, Anglo-Sakson, Protestan) k�saltmas�yla ifade edilir. SBS'nin son 150 y�lda 2500'den fazla �yesi olmu�tur. Bunlar�n hepsi de Amerika'da kilit noktalara gelmi�lerdir. �rg�te al�nanlar�n aile fertleri ve akrabalar� da elit tabakadan kabul edilirler. Bug�nk� ABD ba�kan� o�ul Bush da onun babas� da SBS �yesidir. �rg�t�n merkezi Yale �niversitesi'ndedir ve �rg�te her y�l sadece 15 �ye kabul edilmektedir. SBS �yeli�ine al�nacaklarda protestan olma �art� aransa da �rg�t�n fikriyat� Illuminati'nin fikriyat� ile ayn�d�r. Dolay�s�yla SBS de masonik �rg�tlenmenin bir kanad� say�l�r. Masonik �rg�tlenmeyi ise sadece masonlu�un de�il ayn� zamanda siyonizmin fikri alt yap�s�n� haz�rlayan Tap�nak ��valyeleri, Malta ��valyeleri ve Illuminati �ebekesi ile birlikte de�erlendirmek gerekir. Amerika'da olduk�a etkili olan SBS'nin mensuplar� toplumda hemen her yap�ya girmi�tir. Bunlar�n i�inde Beyaz Saray, Y�ce Divan, medya, i� ve end�stri, federal banka sistemi, kanun yap�c� kurullar, mahkemeler vs. yer al�r. Birinci ve �kinci D�nya sava�lar�nda Avrupa'daki Illuminati �ebekesi gibi Amerika'daki SBS de �nemli rol oynam�t�r. Yeni D�nya D�zeni teorisinin geli�tirilmesinde de en �nemli rol oynayan organizasyonlardan biri bu �rg�tt�r. SBS'yi kesinlikle Illuminati �ebekesinden ayr� d��nmemek gerekir. Bu ikisinin bir �al�ma irtibat� ve koordinasyon i�inde oldu�unu rahatl�kla tahmin edebiliriz. Ayr�ca �unu ifade edelim ki SBS �yelerinin tamam�na yak�n� ayn� zamanda Illuminati'nin Yuvarlak Masa teorisine g�re olu�turulan Bilderberg ve D� �li�kiler Komisyonu (CFR) gibi organlara �yedirler. Hepsi Bu Kadar m�? Asl�nda global alanda faaliyet g�steren gizli �rg�tlerin hepsinin bu kadar olmad��� san�lmaktad�r. Bunlar sadece isimleri duyulmu� ve faaliyet yapt�klar�ndan biraz haberdar olunmu� �rg�tler. Faaliyetlerinin i�eri�i ise bilinmiyor. Gizli �rg�tlerin ortaya ��kmam� olanlar�n�n da bulundu�una i�aret eden eski b�y�kel�i �smail Berd�k Olga�ay'�n bu �rg�tlerin faaliyetleri ve etkileri hakk�nda dikkat �ekti�i hususlar ger�ekten d��nd�r�c�: "Gizli olmalar� do�alar� gere�idir. �imdi diyelim ki orada T�rkiye'deki bir parti hakk�nda herhangi bir karar al�nd� veya Apo'nun as�l�p as�lmamas� konusunda bir karar al�nd�. Siz bunu nas�l a��klars�n�z? Do�al olarak a��klayamaz ama uygulamak zorunda kal�rs�n�z. Ve uygulamak zorundas�n�z." �zellikle ���nc� d�nya �lkelerinin bu t�r platformlarda al�nan kararlar� uygulamalar�n�n zorunlu oldu�una vurgu yapan emekli b�y�kel�i "ya uygulanmazsa?" sorusuna �u cevab� veriyor: "Burada gaye s�z� ge�en h�k�metlerin kendilerine yak�n olan h�k�metlere ya�ama hakk� vermeleri kendilerine uzak olanlara ise ya�ama hakk� vermemeleridir. Yani uygulanmama noktas�nda veya muhalefet noktas�nda �ans�n�z yok, sizi her alanda s�k�t�r�rlar ve ya�ama hakk� elinizden al�n�r."

Olga�ay'�n bu tespitine Kanada'da yay�nlanan Toronto Star isimli gazetenin 30 May�s 1999 tarihli say�s�nda yer alan bir de�erlendirme de �nemli dayanak olu�turuyor. Gazetenin bir bilim adam�na dayand�rd��� tespiti ��yle: "Bilderberg �ok g��l�d�r. Ald��� her karar� istedi�i ulusa dayatma g�c�ne sahip. Dolay�s�yla bir �lkeyi y�kseltmesi de ��k�nt�ye sevk etmesi de an meselesidir." Burada belki biraz abartma olabilir ama Bilderberg'in tek ba��na olmad��� Gizli D�nya Devleti'nin di�er organlar�yla i�birli�i i�inde �al�t�klar�, bunlar�n da �a��m�z�n etkili ve g��l� �lkelerinin y�neticilerini b�nyelerinde toplad��� dikkate al�n�rsa konu biraz daha a��kl�k kazan�r. Gizli D�nya Devleti ve Rockefeller Ailesi ile Rothschild Ailesi Bu iki aileden daha �nce �e�itli vesilelerle s�z ettik. Burada her ikisi de yahudi olan bu iki aileden �zel bir ba�l�k alt�nda ve ayr�nt�l� bir �ekilde s�z etmek istiyoruz. ��nk� bu ailelerin mensuplar�n�n adlar� Gizli D�nya Devleti'nin �rg�tleriyle ba�lant�l� olarak s�k�a ge�mektedir. 19. y�zy�l�n b�y�k bir �o�unlu�unda, bir Yahudi bankac�lar ailesi olan Rothschild Ailesi, Avrupa'n�n para marketlerini y�netti. Bir�ok Avrupa toplumu, bor�lar�n�, sava� tazminatlar�n� �demek veya bar� projelerini finanse etmek i�in Rothschild'lardan para bor�land�. Ailenin ismi, yani Rothschild ismi, bir atalar�n�n d�kkan�n�n i�areti olarak kulland��� k�rm�z� bir kalkandan (a red shield, Almanca'da rothen schilde) gelmektedir. Mayer Amschel Rothschild (1744-1812) aile servetinin kurucular�ndan olmu�tur. Almanya'da, Frankfurt-am-Main'deki yahudi b�lgesinde do�mu�tur. Bir t�ccar oldu ve d�vizcilik gibi birka� bankac�l�k servisinde bulundu. Nadir madeni para uzman� olan Mayer Amschel Rothschild pek �ok zengin eve kat�labilme imkan�n� elde etti. �zellikle de se�me hakk�na sahip olan William of Hesse-Kassel'in evine girebilecek ayr�cal��a sahip olmas� �nemliydi. K�sa s�rede, se�me hakk�na sahip bu �ahs�n ba�l�ca ekonomik i�leri ile u�ra�maya ba�lad�. Mayer Amschel Rothschild 5 o�lunu da aile i�inde �al�mak �zere yeti�tirdi. Rothschild'lar uluslararas� bankac�lar olarak �n kazanmalar�n�, Napolyon Sava�lar�'na bor�ludurlar. Mayer Amschel'in ���nc� o�lu Nathan Mayer (1777-1836), 1800 civarlar�nda �ngiltere'ye gitti ve Napolyon'un ku�atmas� s�ras�nda �ngiltere i�in e�yalar ka��rd�. Karde�lerinin yard�m� ile, Nathan Mayer ayr�ca �spanya'daki �ngiliz ordusunu finanse etmek amac�yla Fransa'dan alt�n da ta��d�. Bu �abalar�, Nathan'a �ngiliz hazinesinin temsilcisi unvan�n� kazand�rd�. Sava��n sonunda, Rothschild Ailesi Fransa ve Avusturya'ya bor� vermekle y�k�ml�yd�. Nathan'�n erkek karde�i Jacob ya da James (1792-1868), Fransa'n�n ba�kenti Paris'te bir banka kurdu.Onun karde�i Salamon Mayer ise (1774-1855) Avusturya'n�n ba�kenti Viyana'da bir banka kurdu. Bir di�er erkek karde� Karl Mayer (1788-1855) �talya'n�n Naples �ehrinde bir ba�ka banka kurdu ama tutunamad� ve 1861 civar�nda kapatt�. En ya�l� karde� Amschel Mayer (1773-1855), Frankfurt'taki ekonomik i�lerden sorumlu olarak kald�. Rothschild Ailesi, Avrupa ve Amerika'da tren yollar�n� finanse etti ve ABD'de isteyenlere bor� alma imkan� sa�lad�. Nathan Mayer'in o�lu Lionel Nathan (1808-79) 1875'te S�vey� Kanal�'n�n kontrol�n� sat�n almas� i�in Ba�bakan Benjamin Disraeli taraf�ndan kullan�lmak �zere �ngiltere'ye bor� verdi. Lionel Nathan �ngiliz Meclisi'ne se�ilen ilk Yahudiydi ve onun o�lu Nathan Mayer (1840-1915) ilk Baron Rothschild oldu. Rothschild'lar bir�ok onur ve unvan elde ettiler. �ngiliz ve Frans�z ailelerinin �yeleri olanlar ise kendilerini bilim adamlar� ve hay�rsever olarak tan�tm�lard�r.

Rothschild ailesinin 2000'li y�llara �� trilyon dolar sermaye ile girdi�i tahmin edilmektedir. B�t�n bu bilgilerden anla��ld��� �zere bu aile faiz prangas�n� kullanarak hem siyasi y�netimleri kendilerine ba�lam�, hem de bu yolla b�y�k gelirler elde etmi�, servetlerine servet katm�lard�r. Tabii servetlerini katlamalar�na paralel olarak y�netimler �zerindeki etkileri ve g��leri de artm�t�r. �te bu etki ve g��lerini kullanarak, ba�ta Illuminati �ebekesi olmak �zere destekledikleri b�t�n karanl�k te�kilatlar�n ve masonik �rg�tlerin elemanlar�n�n istedikleri yerlere gelmelerini sa�lam�lard�r. Onlar�n bu etkinlikleri de kendilerine siyaset meydan�nda "parlak" bir gelecek haz�rlama hayalleri yapanlar�n onlar�n a�lar�na d�melerini kolayla�t�rm�t�r. Rockefeller ailesi, Amerika'daki yahudi lobisinin ba��n� �eken bir ailedir. Bu aile de Rothschild ailesi gibi ba�lang��ta banka ve finansman i�ine a��rl�k verdi. Bu y�zden Amerika'da y�llardan beridir para piyasalar�nda saltanat s�rmektedirler. Hatta Amerika'da sermaye alan�nda 150 y�l� a�an bir Rockefeller hanedanl���ndan s�z edilir. Fakat sadece finans ve para piyasas�nda kalmam�lard�r. Petrolden end�striye �ok geni� bir alana yay�lm� ve olduk�a g��l� bir sermayenin sahibi olmu�lard�r. �zellikle petrol alan�nda tam bir dev ve tr�st haline gelmi�lerdir ve Amerika'n�n en �nemli petrol �irketleri onlar�n elindedir. Ailenin Rockefeller Vakf� ad�yla bir vak�flar� da bulunmaktad�r. Bu vakf�n amac� da Illuminati ve Yuvarlak Masa �ebekesinin a��na d�ecek y�neticiler yeti�tirmek amac�yla �niversite �a��ndaki ��rencilere burs temin etmektir. �smi daha �nce birka� kez ge�en yahudi Henry Kissinger bu vakf�n dan�manlar�ndand�r. Kissinger'in Rockefeller ailesiyle dan�manl���n �tesinde olduk�a derin ili�kileri bulunmaktad�r. Bu y�zden bir�ok �al�malar�nda ortakt�rlar. Rockefeller Vakf� ayn� zamanda Beyaz Saray'a strateji �reten bir tink tank kurulu�u gibi �al�maktad�r. Bu �al�mas�n�n as�l amac� ise ABD'nin politikas�na y�n vermektir. Bu vak�f T�rkiye'de y�netimde �st kademelere kadar gelmi� baz� ki�ilere de burs vermi�tir. Chase Manhattan Bank (CMB), Rockefeller ailesinin finans kurumlar�ndan biridir. Ad�nda ge�en Manhattan, New York'ta yahudilerin olduk�a yo�un olduklar� adan�n ad�d�r. Bu bankan�n �ah d�nemi �ran'da �e�itli yat�r�mlar� bulunuyordu. Uluslararas� Temel End�stri Ortakl��� (IBEC) ailenin bir ferdi olan Nelson Rockefeller taraf�ndan kurulmu�tur. Aileye ait �irketlerin Suudi Arabistan'da bir�ok yat�r�m� bulunmaktad�r. Suud petrollerine hakim durumdaki �nl� ARAMCO �irketinin hisseleri Rockefeller ailesine ait d�rt �irket aras�nda payla�t�r�lm�t�r. Bunlar da Texaco, New Jersey Oil, Socony Vacum ve California Standart Oil �irketleridir. Bu d�rt �irket 1944'te bir araya gelerek ARAMCO'yu kurmu�lard�r. Merkezi Londra'da bulunan Harts Horn J. E. Oil Company es and Goverments'�n yay�nlad��� istatistiklere g�re Ortado�u petrollerinin % 99'u yedi b�y�k petrol �irketinin kontrol� alt�ndad�r. Bu �irketlerin be�i yahudi Rockefeller ailesine aittir. Geriye kalan iki �irketten Shell'in sahibi Marcus Samuel ve Royal Dutch'�n sahibi Wiliam Detending de yahudidir. �nl� American International Corporation (AIC)'�n ortaklar�ndan biri de Rockefeller ailesidir. Ailenin Avrupa'daki baz� bankalarla da i� ba�lant�s� oldu�u bilinmektedir. Daha �nce s�z�n� etti�imiz Yuvarlak Masa teorisine g�re olu�turulmu� olan Trilateral Komisyon'un fikir babal���n� da Rockefeller ailesine mensup David Rockefeller ve yine bir yahudi olan Zbigniew Brzezinski yapm�t�r. David Rockefeller'in tek marifeti zikretti�imiz komisyonun fikir babal���n� yapmak

de�ildir. H�ristiyan ve Yahudi Milli Konferans�'na �yedir. Kom�nizmin ��k� merhalesinde yahudi sermayesinin Sovyetler Birli�i'nden ayr�lan �lkelere kaz�k �akmas�nda �nemli rol oynam�t�r. Bunda Sovyetler'deki kom�nistlerle eski dostlu�unun �nemli rol� olmu�tur. Yukar�da s�z�n� etti�imiz global gizli �rg�tlerin t�m�nde Henry Kissinger'den �ok daha fazla etkinli�i vard�r. CFR, Bilderberg ve Trilateral Komisyon'un her ���n�n de birinci derecede David Rockefeller'in kontrol�nde oldu�u bu �rg�tlerle yak�ndan ilgilenenlerin �o�unda olu�an yayg�n bir kanaat. Hatta bu �� �rg�t�n kral�n�n David Rockefeller, ba� dan�man�n�n da Henry Kissinger oldu�una inan�lmaktad�r. Her ikisi de yahudi ve her ikisi de Amerika'daki yahudi lobisinin ba��n� �ekenlerden. Bu �� b�y�k �rg�t�n kendi i� hiyerar�isinde merkezde bulunan ki�iye "bo�an�n g�z�" denmektedir ve hali haz�rda "bo�an�n g�z�"n�n David Rockefeller oldu�una inan�l�r. Hitler'in Y�kseli�inde Gizli Ellerin Rol� Siyonistlerin Hitler s�m�r�s� bug�n hala s�rmektedir. Asl�nda bu i�in arkas�nda duran ger�ek nispeten g�n y�z�ne ��km�t�r. Ama ne yaz�k ki, gizli eller bu ger�eklerin yaz�lmas�na ve konu�ulmas�na pek f�rsat vermek istemiyorlar. Biz Hitler ve Nazizm ger�e�ini de biraz tahlil etmek istiyoruz. Her �eyden �nce Hitler'in y�kseli�i ve Almanya'da y�netimi ele ge�irmesi bir tesad�f�n eseri de�ildir. 1919'da Paris yak�nlar�nda ger�ekle�tirilen Versailles Bar� Konferans�'nda Almanya, �demesi m�mk�n olmayan tazminatlara mahkum edildi. Bu tazminat kararlar�n� alanlar�n ba��nda gelenler ise Illuminati �ebekesinin organ� durumundaki Yuvarlak Masa �yeleriydi. Bu karar Almanya'y� ciddi bir ekonomik ��k�e s�r�kledi. Zaten ama�lanan da buydu. �te bu ekonomik ��k�, Hitler'in bir kurtar�c� gibi y�kselmesi i�in �artlar� haz�rlad�. Nazizmin siyasi mekanizmas� durumundaki Nasyonal (Ulusal) Sosyalist Parti, Almanya'da ilk ortaya ��kt���nda pek tan�nm�yordu. Fakat �lkenin tan�nm� sanayicilerinin bu partiye girmesiyle birlikte biri birden tan�nmaya ve y�ld�z� parlamaya ba�lad�. Krupp, I. G. Farben ve di�er baz� yahudi �irketlerinin sahipleri 1929'da bu partiye girdi. Bunlar�n partiye girmeleri ani bir kararla ve h�zla ger�ekle�mi�ti. Bu ki�iler Hitler'in parti i�inde y�kselmesinde �nemli rol oynad�lar. Bunun i�in her t�rl� maddi yard�m� yapt�lar. Sadece sanayiciler de�il yahudi bankerler de Hitler'e istedi�i yard�m� yap�yorlard�. Uluslararas� alanda faaliyet g�steren yahudi banker Warburg, Amerika'n�n �nl� yahudi ailesi Rockefeller ad�na Hitler'le irtibat kurarak yard�m teklifinde bulundu. Henry Coston, La Haute Finance et Les Revolutions adl� eserinde Warburg'un Hitler'le ba�lant� kurmas� ve deste�i hakk�nda �u bilgileri veriyor: "Warburg, Almanya'ya geldi�inde Hitler'in dan�manlar�yla g�r�meler yapt�. Temsil etti�i Amerikal� finans�rler ad�na F�hrer'e ba�a ge�mesi i�in 10 milyon dolar vaat etti. Hitler, Wall Street'teki koruyucular�yla devaml� mektupla��yordu: 'Hareketimiz Almanya'da b�y�k bir h�zla geli�iyor. Bana g�nderdi�iniz para bitti. Bir dahaki sefere ne kadar alabilece�imi bana bildirmenizi �nemle rica ederim.' Hitler. Hitler'in bu ricas� yahudi bankerler taraf�ndan kar��l�ks�z b�rak�lmad�. Yap�lan k�sa bir toplant�dan sonra Nazilere 15 milyon dolarl�k yeni bir yard�m�n yine Warburg arac�l���yla ula�t�r�lmas� kararla�t�r�ld�." Hitler'e maddi yard�m yapanlardan biri de yine yahudi banker ailelerden ve Royal Dutch Shell �irketinin sahibi Samuel ailesiydi. Hitler'in yahudi para babalar�yla ili�kisine dair bilgileri �ok fazla uzatmaya gerek g�rm�yoruz. Ancak bu konuda �zel bir ara�t�rmaya yetecek kadar bilgi oldu�unu hat�rlatmakta yarar g�r�yoruz. Yukar�da �zerinde durdu�umuz ve Gizli D�nya Devleti'nin en �nemli organlar�ndan biri durumundaki Bilderberg'in kurulu�unda birinci derecede rol oynayan Hollanda

prensi Bernhard'�n ayn� zamanda Nazi SS �rg�t�n�n �yelerinden oldu�unu daha �nce belirtmi�tik. SS, Koruyucu Kademe anlam�na gelen Schutz Staffel isimlendirmesinin k�saltmas�d�r. Hitler, bu �zel birli�i 1925'te kendisinin korunmas� i�in kurdurmu�tu. Ba�lang��ta k���k bir �rg�t olan bu birli�in, Nazilerin iktidara geldi�i 1933'te 50 bin ki�ilik mensubu oldu. B�ylece b�y�k bir ordu haline geldi. Daha �ok ordu disiplininde �al��yordu. Ba��na ge�irilen Heinrich Himmler ise fanatik bir �rk�� olarak tan�n�yordu. �lgin�tir ki Himmler'in ba� yard�mc�l���na da yahudi k�kenli Reinhard Heydrich getirilmi�ti. Nazilerin h�k�m s�rd��� b�lgelerdeki Yahudileri g��e zorlama veya ikna etme g�revini de SS'ler �stlenmi�ti. "Yahudi Sorunu" olarak isimlendirilen, ger�ekte ise yahudileri g��e zorlamay� ama�layan program� uygulama i�iyle ise ad� ge�en Reinhard Heydrich ile Adolf Eichman adl� ikinci bir yahudi ilgileniyordu. Hitler'in h�k�m s�rd��� b�lgelerde estirdi�i anti-semitist (yani yahudi kar��t�) ter�r Filistin topraklar�na yahudi g���n� son derece h�zland�rm�t�r. �yle ki 1917'de �ngilizlerin Filistin topraklar�n� i�gal etmelerinden itibaren yap�lan onca te�vike ra�men 1933'e kadar ger�ekle�en g��lerle birlikte Filistin topraklar�ndaki yahudi n�fusun say�s� 150 bini ge�memi�tir. Ama Hitler'in 1933'te iktidar� ele ge�irmesinden sonra anti-semitist ter�r estirmesiyle birlikte yahudiler �ekirge s�r�leri gibi Filistin'e ak�n etmeye ba�lam�lard�r. ��nk� Hitler'in adamlar� birka� yahudiyi �ld�r�p kamyonetlerin arkas�na atarak yahudilerin yo�un oldu�u mahallelerde dola�arak: "Buralar� terk etmezseniz sizin sonunuz da b�yle olacak" diye ilanlar yay�nl�yorlard�. Hitler'in adamlar� yahudileri sadece tehdit yoluyla de�il ikna yoluyla da g��e y�neltiyorlard�. F�r�nlama, binlerce insan�n kitleler halinde katledildi�i iddialar� ise siyonistlerin y�llardan beridir s�m�r� arac� olarak kulland�klar� efsanelerden ibarettir. Hitler ter�r� sebebiyle yahudilerin Filistin topraklar�na ak�n etmesi neticesinde II. D�nya Sava��'n�n sona erdi�i 1945'e gelindi�inde Filistin topraklar�ndaki yahudi n�fusun say�s� 800 bine ula�m�t�. B�ylece Filistin'de bir "�srail" devletinin kurulmas� i�in yeterli insan potansiyeli olu�mu� oluyordu. Zaten Hitler'in g�revi de i�te bunu sa�lamakt�. Hitler'in g�revini tamamlamas�ndan sonra defteri de d�r�ld�. II. D�nya Sava��'ndan b�y�k bir yenilgiyle ��kan Hitler kurtulu�u intiharda buldu. Gizli D�nya Devleti'nin Para Tuzaklar�: IMF ve D�nya Bankas� Bu iki kurulu�, Gizli D�nya Devleti'nin �zel fitne politikalar�yla ve oyunlar�yla ��kar�lan II. D�nya Sava��'n�n getirdi�i ortamdan yararlan�larak kurulmu� para tuzaklar�d�r. Bu kurumlardan tarih boyunca s�rekli zay�f devletleri bor� bata��na sokmak, bor� yoluyla ayaklar�na pranga vurmak, verilen bor� kar��l���nda siyonistlerin kontrol�ndeki finans kurumlar�na faiz geliri sa�lamak, b�t�n bunlara ra�men yine de verilen kredi kar��l���nda dolayl� s�m�rgecili�e esir edilen �lkelere belli politikalar� zorla kabul ettirebilmek i�in yararlan�lm�t�r. Biz burada bu iki tuzaktan biraz daha ayr�nt�l� olarak s�z etmek istiyoruz. IMF (Uluslararas� Para Fonu) Kurulu�u, II. D�nya Sava��'n�n bitmesinin hemen ard�ndan yani 1945'te ger�ekle�tirilmi�tir. 1-22 Temmuz 1944 tarihleri aras�nda ABD'nin New Hampshire eyaletinin Bretton kasabas�nda 44 �lkenin kat�l�m�yla ger�ekle�tirilen konferansta al�nan karar do�rultusunda 27 Aral�k 1945 tarihinde kurulu�u resmen ilan edilmi�tir. Kurulu�a merkez olarak Washington DC se�ilmi�tir. Kurulu�ta ilk ba�kan olarak da Bel�ikal� Camilla Gutt se�ilmi�tir. �yelikte zorlay�c� kriterler aranmad��� i�in ve bu te�kilattan kredi al�nabilmesi i�in �yelik �art ko�uldu�undan �ye �lke say�s� h�zla artm�t�r. Bug�n 182 �lke bu te�kilata �yedir. �ye �lkelerin gayri safi yurti�i has�las�, ortalama rezervleri, cari d� �demelerinin y�ll�k ortalamas� gibi parametreler esas al�narak hesaplanan �yelik paylar� vard�r. Bu �yelik pay�na 'kota' denir. Kotalar, �ye �lkelerin IMF'deki oy g�c�n�n, kurulu�tan yararlanabilece�i mali imkan�n miktar�n�n ve tahsis edilecek

�zel �ekme Hakk� (SDR) miktar�n�n belirlenmesinde tek �l�� olarak kullan�l�r. �ye �lkelere �artlar gere�i �zel bir imkan tan�nmaz ama acil ve �nemli durumlarda kotas�n�n sadece �� kat� tutar�nda IMF kayna�� alabilir. IMF'e �ye her �lkenin toplamdaki oy oranlar� ve y�zdeleri e�it de�ildir. Amerika'n�n toplamdaki oy oran� % 17.35 T�rkiye'nin toplamdaki oy oran� % 0.49, Rusya'n�n % 2.79, �in'in ise % 2.20'dir. Buradan da g�r�lece�i �zere ABD'nin karar mekanizmas�ndaki oy hakk� T�rkiye'nin hakk�n�n 35 kat�d�r. Kald� ki ABD'nin oyun �tesinde birtak�m yapt�r�m ve engelleme imkanlar� da bulunmaktad�r. Kurumun �rg�tlenmesinde IMF ba�kan� ve kurumun kararlar�n�n al�nd��� iki merkez vard�r: Guvern�rler Kurulu ve �cra Direkt�rleri Kurulu. IMF nezdinde ba�ta ABD olmak �zere, Avrupa Birli�ine �ye geli�mi� �lkelerce onaylanmayan hi�bir karar al�nmad��� gibi IMF'ce al�nacak olan her karar, bu geli�mi� �lkelerin menfaati ve siyasi beklentileri do�rultusunda olmak zorundad�r. �lkelerin sundu�u programlar 1-2 y�l� kapsarsa stand-by d�zenlemesi, 3-4 y�l� kapsarsa s�resi uzat�lm� d�zenleme olarak adland�r�l�r. IMF'in mali imkanlar�n� kullanmak isteyen �lkelerin, istek ve �nerileri dikkate alarak veya IMF dayatmas� do�rultusunda haz�rlad�klar� ekonomik istikrar program� di�er ad�yla 'Niyet Mektubu' �cra Direkt�rleri ve Guvern�rler Kurulu'nun onay�na sunulur. ABD Ba�kan� Eisonhower d�neminde ekonomik i�lerden sorumlu D�i�leri bakan yard�mc�s� Douglas Millon'un ABD Kongre Bankac�l�k ve Para Komisyonu'nda 4 Mart 1959'da yapt��� konu�mada sarf etti�i s�zler IMF'in siyasi ve ekonomik politikalar� geri kalm� �lkelere kabul ettirme konusunda ne derece etkili oldu�u hakk�nda baz� ip u�lar� i�ermektedir: "Uluslararas� bir kurulu� olarak Para Fonu'nun ba��ms�z h�k�metlere mali konularda fikir vermesi ve/veya yard�m kar��l���nda baz� konularda �srar etmesi geli�mi� �lkelerin h�k�metlerinin ayn� �eyi yapmalar�ndan daha �nemlidir. Bu nokta son derece �nemlidir. Para ve maliye gibi hassas konularda h�k�metler, nesnel yans�z ve yetenekli bir uluslararas� kurulu�un g�r�lerini ne kadar iyi niyetli olursa olsun, bir di�er h�k�metin g�r�lerine ye�lerler" IMF'in politikas� hakk�nda, J.Marcus Fleming, The International Monetary Fund adl� eserinde �u �zl� bilgileri vermektedir: "IMF, g��l� ve zengin �lkelere d�viz kurlar�n� desteklemek amac�yla b�y�k yard�mlar sa�larken, bu �lkelerin d�viz kurlar�n�n ve ticaret politikalar�n�n belirlenmesinde etkili bir rol oynayamaz. Fon'un uluslararas� spek�lasyonlardan kaynaklanan krizlerdeki �aresizli�i ve uluslararas� bir kurulu� olmas�na ra�men kendi politikalar�n� ���nc� d�nya �lkeleri d��ndaki �lkelere dikte ettirememesi son derece ilgin�tir." IMF'in g�r�nen y�z� ile gizlenen y�z� olduk�a farkl�d�r. Kamuoyu IMF'i "�ok zengin sermayeli bir banka ve d�nya �ap�nda bir finans kurumu" �eklinde tan�maktad�r. Oysa IMF'in as�l i�levi ve �zelli�i "arac� kefalet kurumu, tefeci ve komisyoncu" olmas�d�r. Bu i�i de a��rl�kl� olarak a�a��da tan�taca��m�z D�nya Bankas�'n�n veya Amerika'daki siyonist lobiye mensup ki�ilerin elindeki finans kurumlar�n�n kasalar�n� kullanarak yapar. B�ylece hem geri kalm� �lkelerin y�netimlerinin ayaklar�na pranga takm� ve onlar� Gizli D�nya Devleti'nin g�d�m�ne sokmu� hem de yahudi sermaye sahiplerinin paralar�n�n i�lemesini, onlar�n b�y�k miktarlarda faiz gelirleri kazanmalar�n� sa�lam� olur. IMF'nin kredi sa�lama konusunda izledi�i metot da yeterince bilinmemektedir. S�rekli "kredi ald�k, kredi verdi" ibareleri kullan�ld���ndan insanlar�n zihinlerinde, a��klanan rakamlara tekab�l eden miktarlarda paran�n kredi alan devletin hazinesine aktar�ld��� �eklinde bir kanaat olu�maktad�r. Oysa IMF'in yapt��� sadece kalem oynatmaktan ve ka��t karalamaktan ibarettir. Bunun kar��l���nda muhatap devlet ad�na belirlenen miktarda para, IMF yetkilileri taraf�ndan kabul edilen resmi veya �zerk kurumlar�n hesaplar�na, yine belirlenen ama�lar do�rultusunda kullan�lmak �art�yla aktar�l�r. Bu y�zden de bazen

haberlerde "kredi al�nd�, al�nacak" ifadesi yerine "serbest b�rak�ld�, b�rak�lacak" ifadesi tercih edilmektedir. Yani IMF'in yapt��� bir t�r �ek yazmakt�r. IMF'in Gizli D�nya Devleti'nin �rg�tleriyle Ba�lant�s� IMF'in as�l dikkat �ekilmesi gereken y�n� Gizli D�nya Devleti'nin �rg�tleriyle aras�ndaki irtibatt�r. Fakat bu y�n�ne �ok fazla dikkat �ekilmez. Bat�l� ara�t�rmac�lardan Peter Thompson, IMF'in bu ba�lant�s� hakk�nda �u bilgiyi verir: "Bat�n�n uluslararas� koordinasyonunu sa�layan ayg�tlar�n ba��nda Bat� Avrupa ve Kuzey Amerika elitlerini bir araya getiren Bilderberg toplant�lar� gelir. Bu toplant�larda al�nan kararlar ise BM, IMF, D�nya Bankas�, OECD ve NATO gibi ekonomik, politik kurumlar arac�l���yla hayata ge�irilir." IMF y�neticilerinin geneli ba�ta Bilderberg ve CFR olmak �zere Gizli D�nya Devleti'nin muhtelif �rg�tlerinin toplant�lar�na �zenle kat�l�rlar. IMF Kirli �lerde IMF'in kredi kar��l���nda istedikleri sadece iktisadi alanla ilgili de�ildir. Birtak�m siyasi hesaplara dayanan kirli planlar�n� da dayatt��� olmaktad�r. �te iki �rnek: Frans�z Haber Ajans� (AFP)'nin yay�nlad��� bir habere g�re Yemen 1996'da IMF'ten 280 milyon dolar kredi ister. Bunun kar��l���nda iki �art ileri s�r�l�r: -H�k�met kademelerinde �slami ak�mlara kar�� m�cadele edilmesi, -�slami banka kurulmas� �abalar�na izin verilmemesi. Bir di�er �nemli �rnek de �e�enistan sava��n�n yol a�t��� ekonomik a����n kapat�lmas� amac�yla Rusya'ya verilen destektir. Rusya'ya g�nl�k maliyeti be� milyon dolar olan sava��n ekonomik y�k�n�n hafifletilmesi amac�yla IMF, bu �lkeye �nemli miktarda kredi verir. D�nya �ktisat Enstit�s�'nde g�rev yapan uluslararas� ili�kiler uzman� Viktor Bosok'un yapt��� a��klama bu konuda �nemli bir ipucu vermektedir: "Rusya'n�n IMF'e Ekim 1999'da 369 milyon, Kas�m 1999'da da 800 milyon dolar geri �demesi varken, IMF'ten bu d�nemde 1 milyar dolar kredi almas� son derece anlaml�d�r." Ba�ta Afrika �lkeleri olmak �zere bir�ok ���nc� d�nya �lkesinin ekonomik y�nden geri kalmas�nda ve halklar�n�n a� b�rak�lmas�nda IMF'in dayatt��� politikalar�n �nemli rol� bulunmaktad�r. 1993 y�l�nda Afrika Sendikalar Birli�i Genel Sekreteri Hasan Sunmonu, Herald Tribune gazetesinde yay�nlanan a��k mektubunda IMF'in uygulamalar�yla ilgili olarak �unlar� anlat�yordu: "IMF ve D�nya Bankas� b�lgedeki askeri ve totaliter diktat�rl�kleri s�rekli destekleyen bir politika izlemektedir. Bu d�nemde IMF ve D�nya Bankas�'na y�nelik �ift�i protestolar� vah�ice bast�r�lm�t�r. Bu iki organizasyonun Afrika'ya verdi�i en b�y�k zarar ise dayatt�klar� tar�m politikalar� oldu. Fakir Afrika �lkeleri ihtiya�lar� olan g�da maddeleri yerine kakao, pamuk, kau�uk gibi maddelerin �retimine zorlanm�lar, g�da maddelerini ise AB ve ABD'den ithal etmeye mecbur b�rak�lm�lard�r. Son 10 y�lda Afrika 100 milyar dolar bor� faizi �demi�tir. Bu bor�lar� �deyebilmek i�in kamu kurulu�lar�n�n �zelle�tirilmesini �art ko�an IMF, �ngiltere gibi liberal ekonominin kalesi say�lan bir �lkede 12 y�lda kamu kurulu�lar�n�n sadece y�zde 12'sinin �zelle�tirildi�i ger�e�ini g�z ard� ederek, bu konuda siyasi iktidarlar �zerinde bask� kurmu�tur." �lkelerdeki �nemli ekonomik kararlar�n, ac� re�etelerin ve hatta pek �ok ihtilallerin ve h�k�met de�i�ikliklerinin, IMF merkezinde planland��� ara�t�rmac�lar�n �zellikle �zerinde durduklar� bir husustur. Venezuella Cumhurba�kan�'n�n: "�lkemizdeki ekmek ve benzin fiyatlar�ndan memur ve i��i

maa�lar�na, yat�r�m alanlar�ndan ihracat ve ithalat kotalar�na kadar her sahada etkili olan bu kurulu�un, siyasi iktidarlar� de�i�tirme yetkisinin de olaca��n� d��n�yorum" s�z� bu a��dan dikkat �ekicidir. T�rkiye ve IMF T�rkiye 1947 y�l�nda IMF'e �ye olmu�tur. 1970 y�l�ndan itibaren ise IMF'in istek ve �nerileri do�rultusunda ekonomik istikrar programlar� haz�rlam�t�r. �imdiye kadar 17 stand by anla�mas� imzalam�t�r. �mzalad��� 16 stand-by anla�mas� ile IMF'in mali imkanlar�ndan ve kendi SDR'sinden 4 milyar 362 milyon dolar kredi alm�t�r. Bunun kar��l���nda IMF taraf�ndan dayat�lan ve T�rkiye'yi ekonomik y�nden baya�� gerilere g�t�ren, �e�itli alanlardaki �retimlerine kota koyan, d� ticaretini s�n�rland�ran pek �ok program� uygulamak zorunda kalm�t�r. 1947'den buyana ve 16 stand-by anla�mas�na imza atarak ald��� kredilerin toplam� ise Amerika'n�n �srail'e bir y�lda verdi�i yard�mdan sadece 1 milyar dolar fazlad�r. De�er olarak d��n�rsek ald��� toplam kredi 215 adet orta halli sava� u�a��na tekab�l etmektedir. T�rkiye'nin kulland��� kredilere �yelik kar��l���nda yat�rmak zorunda oldu�u kat�l�m pay� kar��l���ndaki para �ekme hakk� yani SDR'si de dahildir. D�nya Bankas� D�nya Bankas�, IMF'in bir karde� kurulu�u olarak bilinir. Merkezi Washington'dad�r. IMF ile ayn� binada ve tam bir koordinasyon i�inde �al��r. Birle�mi� Milletler'e ba�l� mali kurulu� olan D�nya Bankas� 1944 y�l�n�n Temmuz ay�nda, Birle�mi� Milletler Para ve Maliye Konferans�'nda al�nan kararlar do�rultusunda kurulmu�tur. Ancak resmi kurulu�u Haziran 1946'da ger�ekle�ti. D�nya Bankas�, �ncelikli olarak II. D�nya Sava�� sonras� imar etkinliklerini desteklemeye y�nelik krediler vermi�tir. Yani II. D�nya Sava��'n�n yol a�t��� y�k�m ve tahribat sebebiyle Gizli D�nya Devleti'nin de finans�rleri olan siyonist finans�rlere g�n do�mu�tu. �stelik i�in hamall���n� ba�kalar�na yapt�r�yor kendileri sadece para ve kredi temin etmek suretiyle servetlerine servet kat�yorlard�. Paralar�n�n herhangi bir �ekilde riske girmemesi i�in de onu uluslararas� g�venceye sokmak amac�yla BM'e ba�l� bir uluslararas� banka kurdurmu�lard� ve kanal olarak onu kullan�yorlard�. D�nya Bankas� kredilerini 1949'dan sonra ekonomik kalk�nma ama�l� projelere kayd�rm�t�r. D�nya Bankas�'n�n en yetkili organ� Guvern�rler Konseyi'dir. 20 ki�iden olu�ur ve bor� para verme i�lemleri �zerinde karar al�r. Mevcut sermayesi 171 milyar dolard�r. Kredi verece�i zaman �u kriterlere bakar: 1) Kredinin do�rudan devlete veya h�k�metlerin g�vencesi alt�nda olmak �art�yla �zerk kurulu�lara verilmesi, 2) Genellikle 15 veya 20 y�l vadeli verilmesi 3) Mali piyasadaki faiz oran�na yak�n faizle verilmesi NATO ve Gizli D�nya Devleti NATO, II. D�nya Sava�� sonras�nda ortaya ��kan bir askeri bloktur. Ancak ger�ekte Gizli D�nya Devleti'nin askeri kanad� niteli�i ta��maktad�r. Kurulu�unun gerek�esi Sovyet tehdidiydi. Yani Sovyet tehdidiyle kar�� kar��ya �lkeleri bir ortak savunma bloku i�inde bir araya getiriyordu. Dolay�s�yla bloka girecek �lkelerden herhangi birine y�nelecek tehdit ya da sald�r� t�m�ne y�nelik kabul edilecek ve ortak savunma yap�lacakt�. Bunlara bak�l�rsa gerek�e masum gibidir. Fakat arka plana bakt���m�zda yine o karanl�k �rg�tlerin elleriyle kar��la��yoruz. Jean Monnet adl� ara�t�rmac�n�n Memoires adl� eserinde ��yle denir: "NATO, Amerika'daki en g��l� yahudi

lobilerinden biri olan CFR taraf�ndan kurulmu�tur... Kurucular� aras�nda Bilderberg, Trilateral ve CFR �yesi Joseph Luns, CFR ve Bilderberg �yesi George Marshall, yine CFR ve Bilderberg �yesi Dean Acheson bulunmaktad�r." Alle E. Roberts'in Brother Truman adl� eserinde de ��yle denir: "(NATO'nun) �nc�l���n� yahudi ve mason ABD ba�kan� Truman yapm�t�r." �lk NATO ba�kumandan� da CFR �yesi ve yahudi lobilerine �nemli katk�lar� olan General Eisenhower'di. Historia Hors Serie'de yazd���na g�re sonraki ba�komutanlar�ndan General Lemnitzer de bir yahudi ve masondur. �lhami Soysal'�n D�nya'da ve T�rkiye'de Masonlar ve Masonluk adl� kitab�nda yazd���na g�re yine NATO ba�komutanlar�ndan Omar Bradley de bir masondur. Bunlar NATO'nun �st kademelerinde g�rev alm� masonlar�n sadece birka��. Bunlar�n d��nda da NATO'nun �st kademelerinde g�rev alm� daha bir�ok isim mason te�kilatlar�na �yeydi. Bunlar�n tamam�n�n Gizli D�nya Devleti'nin geri planda durup d�nyaya y�n vermeye �al�an �rg�tleriyle do�rudan irtibat� vard�. Gladio ve Gizli D�nya Devleti Gladio, daha �ok �talya'daki siyasi cinayetleriyle ad�n� duyurmu� bir gizli �rg�tt�r. Ancak bu �rg�t�n NATO'nun g�zetiminde �al�an bir �zel tim oldu�u kesindir. NATO'nun do�rudan d�man ilan edemedi�i ki�ilere veya siyasi mekanizmalara kar�� Gladio kullan�lm�t�r. �rg�t sadece siyasi cinayetler ger�ekle�tirmekle kalmam�, zaman zaman askeri darbelerin zeminlerini ve �artlar�n� da haz�rlam�, hatta bu t�r darbeleri y�nlendirmi�tir. Gladio NATO ile paralel kurulmu�tur ve g�r�n�te amac� herhangi bir kom�nist sald�r� kar��s�nda gerilla sava��n� organize etmekti. �rg�t�n finansman� ise b�y�k �l��de ABD taraf�ndan sa�lanm�t�r. Bu arada bir yandan da medya kanal�yla antikom�nist propaganda faaliyetlerini organize edecekti. Y�neticileri NATO �yesi �lkelerde e�itim g�r�yordu. Faaliyetlerini genellikle gizlice y�r�ten Gladio sadece NATO �yesi �lkelerde de�il, Avusturya, �sve�, Norve� gibi NATO �yesi olmayan �lkelerde de �rg�tlenmi�tir. Farkl� �lkelerde farkl� kod adlar�yla �al�ma yap�yordu. �rne�in �talya'da Gladio, Yunanistan'da B-8 ya da Sheep Skin (Koyun Postu), Bel�ika'da SDRA-8, Hollanda'da NATO Command, Almanya'da Gehlen harekat� (kurucusu General Reinhard Gehlen'e nispetle), Avusturya'da Schwert, �ngiltere'de Secret British Network kod ad�yla �al�ma yap�yordu. T�rkiye'deki kontrgerillan�n da bir Gladio uzant�s� oldu�u iddia edilmektedir. Gladio'nun �ekillendirilmesinde rol oynayan �nemli �ah�slardan General Reinhard Gehlen ayn� zamanda bir Naziydi. �in ilgin� taraf� ise bu ki�inin �srail'in gizli servisi MOSSAD'la da ba�lant�s�n�n olmas�yd�. B�t�n bu ba�lant�lar Gizli D�nya Devleti'nin geri plandaki faaliyetleri hakk�nda �nemli ip u�lar� veriyor olmal�. General Gehlen, Gladio'nun olu�turulmas� ve �ekillendirilmesi merhalesinde �nemli rol oynad� ve bu konuda Hitler'in yan�nda edindi�i tecr�beden yararland��� tahmin edilmektedir. Gladio'nun siyonizmle ba�lant�s� hakk�nda Richard Deacon, The Israeli Secret Service adl� eserinde �u i�aretleri veriyor: "Almanya'daki kontrgerilla hareketi Gehlen Organizasyonu sava� sonras� d�nemde istihbarat toplamak �zere kurulan bir �rg�t. �rg�t�n ba�� Reinhard Gehlen, CIA yoluyla ABD'den destek al�yor. Bu �rg�t i�in �al�an Alman yetkililerden biri Nas�r'�n (M�s�r'�n eski cumhurba�kan� Abd�nnas�r'�n) dan�manl���n� yap�yor. Gereken bilgileri yetkililere aktar�yor. Organizasyonda �srail'le ba�lant�dan haberi olan �ok az ki�i vard�. Ba�lant�lar daha ileriki safhalarda Frans�z istihbarat servisindeki MOSSAD ajan�na haber verilerek Paris'te y�r�t�ld�. Fransa bir NATO �yesiydi ve bu MOSSAD ajan�n�n da NATO �lkeleri aras�nda askeri istihbarat edinme yollar� vard�." Ayn� eserde General Reinhard Gehlen'in MOSSAD hesab�na �al�t��� da �zellikle vurgulanmaktad�r. Richard Deacon'a g�re Gehlen 1950'lerde so�uk sava� konusunda Amerika'n�n en �nemli elemanlar�ndan biriydi.

Gladio'nun �talya kanad�n�n ise bu �lkenin en �ok ismini duyuran P-2 Mason locas�yla yak�n irtibat i�inde oldu�u, hukuki soru�turmalar neticesinde ortaya ��km�t�r. Bu locan�n �stad-� azam� Licio Gelli ayn� zamanda �spanya i� sava��nda fa�istler ad�na sava�m� bir isimdi. �talya'n�n mafyayla ve Gladio ile yak�n irtibat� oldu�u tespit edilen eski ba�bakan� Giulio Andreotti de bu locan�n �yesiydi. Me�hur Temiz Eller Operasyonu'nda sorguya �ekilen Andreotti ba�bakanl��� d�neminde Gladio'yu savunmu�tu. P-2 locas�n�n Gladio ve mafya ba�lant�s� ara�t�r�ld���nda bu locan�n �yeleri aras�nda 43 parlamenter, 54 �st d�zey devlet g�revlisi, ba�ta Genelkurmay ba�kan� Amiral Giovanni Torrisi olmak �zere 8'i amiral 30'u general 183 askeri yetkili, 19 hakim, avukatlar, polis komiserleri, bankerler, gazete sahipleri, yazarlar, ba� yazarlar, 58 profes�r, siyasi parti liderleri ve haber alma servisinin 3 eski ba�kan� oldu�u tespit edilmi�ti. Bu durum �lkede Gladio'ya destek veren mason locas�n�n ne kadar geni� bir alana yay�ld���n� ortaya koyuyordu. P2-Mafya-Gladio ba�lant�s�n�n g�n y�z�ne ��kmas� sebebiyle ba�lat�lan hukuki soru�turmada birtak�m ilgin� ger�eklerle de kar��la��ld�. Locan�n ba�kan� Gelli, �talya se�imlerinde H�ristiyan Demokrat Parti'nin se�imi kazanmas� i�in naylon operasyonlar d�zenlemi� ve bunun i�in CIA'den yard�m alm�t�. Yeni D�nya D�zeni Yeni D�nya D�zeni d�nya kamuoyunun g�ndemine daha �ok Do�u blokunun ��kmesinden sonra girdi. Oysa Illuminati �ebekesinin ve onun ortaya ��kard��� global gizli �rg�tlerin g�ndeminde y�zy�llardan beri vard�r. Hatta Frans�z devrimi �ncesinde y�r�tt�kleri �al�malar�nda hedeflerini "Yeni D�nya D�zeni" olarak a��klam�lard�. Sonraki d�nemlerde ise bunu muhtelif vesilelerle ve geli�melerle ba�lant�l� olarak g�ndeme getirmi�lerdir. Do�u blokunun ��kmesinden sonra Amerika'n�n t�m d�nya �zerinde kurmak istedi�i saltanat� "Yeni D�nya D�zeni" emeli olarak a��klamas� da bir tesad�f de�ildir. Bunun Illuminati �ebekesinin y�zy�llardan beridir vurgulad��� Yeni D�nya D�zeni teorisiyle �ok yak�ndan irtibat� vard�. Zaten ABD'nin son d�nemde �zerinde durdu�u Yeni D�nya D�zeni'nin fikri temeli de Bilderberg ve CFR toplant�lar�nda �ekillendirilmi�tir. Amerika'n�n �nc�l���nde son d�nemde ortaya at�lan Yeni D�nya D�zeni teorisinin arkas�nda da Gizli D�nya Devleti'nin global �rg�tlerinin rol� vard�r. Fakat bu �rg�tlerin hedefi siyasi g��lerden ziyade sermaye kurulu�lar�n�n k�skac�nda bir d�nya ortaya ��karmakt�r. Tabii bu konuda siyonist olu�umlar kendilerinin sermaye �zerindeki hakimiyetlerine biraz fazla g�venmekte ve sermayenin sultas�nda bir d�nya d�zeni kurman�n kendilerinin egemenliklerinin daha da g��lenmesine imkan verece�ini hesap etmektedirler. Bu konuda ad�ndan daha �nce s�z etti�imiz �nl� yahudi David Rockefeller ��yle diyor: "H�k�metlerin yerini alacak birileri olmal� ve bana �yle g�r�n�yor ki, bunu da en iyi �irketler yaparlar..." Bundan dolay�d�r ki �nl� yazar Alev Alatl�'n�n da dile getirdi�i �zere Yeni D�nya D�zeni'ne muhalefet edenler bunun anlam�n�n, d�nyan�n siyasi ve yasal h�viyetini t�m�yle de�i�tirmek, ulus-devletlerin tarihi rollerini ortadan kald�rmak, kontrol� uluslar-�tesi tr�stlere devretmek suretiyle millet kavram�n� ortadan kald�rarak, idareyi �ngilizce konu�an Anglo-sever bir oligar�iye teslim etmek oldu�undan eminler. Siyonizmin Sultas� ��k�te 20. y�zy�l siyonizm i�in bir alt�n �a� olmu�tur. B�yle bir �a�� ya�amas�n�n en �nemli sebebi ise bu ara�t�rmam�zda �zerinde durdu�umuz uluslararas� gizli �rg�tler vas�tas�yla kurmu� olduklar� saltanatt�r. Bu saltanat� kurmalar�na imkan sa�layan en �nemli etken ise para kaynaklar�na hakim olmalar�d�r. �zellikle Orta�a� Avrupa's�nda finansman ve faizle, bor� verme yoluyla siyasi platformda da �nemli i�ler �evirmeyi ba�arabilmi�lerdir. Rockefeller ve Rothschild ailelerinin

y�r�tt��� faaliyetler bundan dolay� �nem arz etmektedir. Fakat uluslararas� siyonizmin siyasi mekanizmada sultas�n� kurmas� i�in �artlar� haz�rlayanlar sadece bunlar de�il. Bunlar sadece isimleri bir�ok yerde �ne ��kan iki �nemli aile. Bunlar�n d��nda daha pek �ok yahudi aile para kaynaklar�na h�kmetmek suretiyle siyasi mekanizmay� etkileme imkan� elde edebilmi�tir. Fakat d�nyada hi� kimsenin sultas� ebedi ve kal�c� de�ildir. Y�ce Allah, Kur'an-� Kerim'de ��yle buyurmaktad�r: "Bu g�nleri b�yle aran�zda d�nd�r�r�z." (Ali �mran, 3/140) Yirmi birinci y�zy�l�n ba�lang�c�ndan itibaren siyonizmin sultas� da bir ��k� d�nemine girmi�tir. �lk bak�ta siyaset meydan�nda hala ABD vas�tas�yla uluslararas� siyonizmin ve onun kontrol etti�i global organlar�n h�k�m s�rd��� g�r�lmektedir. Ancak bu �rg�tlerin art�k eski etkinliklerine sahip olmad�klar� anla��l�yor. �rne�in Bilderberg'in �nemli kabul etti�i �yeler bazen �lkelerinde ciddi soru�turmalara tabi tutulabiliyorlar. Bu grubun toplant�lar�na kat�lmalar�ndan dolay� siyaset meydanlar�nda parlayacaklar� san�lan ki�ilerin hi� de parlayamad�klar�, g�lgede kald�klar� m�ahede ediliyor. Ayr�ca �zellikle entelekt�el kesim bu �rg�tleri bug�n d�ne nispetle biraz daha yak�n takibe alm� durumdad�r. �st�n ahlaki de�erlere inanan kesim ise siyonizmin tarih boyunca insanl�k i�in bir tehdit ve tehlike oldu�unu g�rm�t�r. Dolay�s�yla s�z konusu �rg�tlerle siyonizm ba�lant�s� kendilerini rahats�z etmektedir. Bu rahats�zl�k zaman i�inde daha da artacakt�r. Daha bug�nden sadece �slami camiadan de�il Bat�'daki entelekt�el kesimden de bir�oklar�n�n s�z konusu �rg�tlerin faaliyetlerinden rahats�z olduklar�n� belli ettiklerine �ahit oluyoruz. Bu rahats�zl�k s�z konusu �rg�tlerle irtibatl� ki�ilerin siyaset meydanlar�nda biraz daha �ekingen hareket etmelerine sebep olacakt�r. Ayr�ca bu konuda kitlelerin biraz daha bilin�lendirilmesi durumunda, kitleler siyasi tercihlerinde s�z konusu �rg�tlerle irtibat� bir eksi puan olarak kabul edeceklerdir. Bu arada s�z konusu �rg�tlere y�n verenlerin para kaynaklar� ve iktisadi kurulu�lar �zerindeki saltanatlar� da gittik�e zay�flamaktad�r. Bu zay�flama tabii ki onlar�n siyasi mekanizmay� y�nlendirmelerini de zorla�t�rmaktad�r. Bu a��dan, zikredilen �rg�tlere y�n verenlerin ekonomik saltanatlar�n� sarsabilmek i�in mutlaka alternatif iktisadi faaliyetlere a��rl�k verilmesi gerekir. Toplumlar�n h�r ve ba��ms�z bir gelece�e do�ru ilerlemelerini isteyenlerin de siyonizmin ekonomik kaynaklar�n� boykot ve alternatiflerine destek kampanyalar�na kat�lman�n basite al�nmamas�, �nemsenmesi gereken bir tav�r olaca��n� bilmeleri gerekir. Burada vurgulanmas� gereken �nemli bir husus da, Gizli D�nya Devleti'ni y�nlendiren mekanizmalar�n �o�unun bug�n ABD merkezli �al�malar�n�n dikkat �ekmesidir. Bu durum kar��s�nda ABD ile rekabet halindeki �lkeler veya bloklar o mekanizmalara mesafeli durmay� ve yakla��nca da ��pheli yakla�may� tercih ediyorlar. �zellikle 11 Eyl�l olaylar�ndan sonra ABD'nin tek merkezli bir d�nya otoritesi olu�turma �abas� i�ine girmesi ve bu �aban�n arkas�nda da s�z�n� etti�imiz Gizli D�nya Devleti'ne y�n veren global �rg�tlerin bulunmas�, bu �rg�tler kar��s�nda ihtiyat�n biraz daha art�r�lmas� ihtiyac�n� do�urmu�tur. Bug�n Gizli D�nya Devleti'nin gelece�ini tehdit eden en �nemli geli�me �slami bilin�lenmedir. Bu y�zden de �slami olu�umlar yeni d�man olarak ilan edilmi�tir. Dolay�s�yla �slami bilin�lenmenin y�prat�lmas� amac�yla yo�un bir anti-propaganda faaliyeti y�r�t�lmektedir. Bu anti-propaganda faaliyetinde de a��rl�kl� olan g�n�m�z toplumlar�n�n en �ok nefret etti�i olgu durumundaki ter�r olgusundan ve ter�r kavram�ndan yararlan�lmaktad�r. Bu konudaki propagandalar�n etkili olabilmesi i�in zaman zaman provokasyon ama�l� ter�r eylemleri de d�zenlenebilmektedir. Hatta 11 Eyl�l sald�r�lar�n�n bu t�r bir sald�r� olaca��, o olay� yak�n takibe alanlar�n b�y�k bir �o�unlu�unun zihinlerinde olu�mu� teredd�tt�r. Bir�oklar� bu teredd�tlerini hakl� k�lan gerek�eler de ortaya koymu�lard�r. Bunlar sadece �slamc� kesimden de�ildir. Hatta diyebiliriz ki �o�unlu�u Bat�l� entelekt�el kesimdendir. Baz� yerlerde ise bir yandan sosyal ve

psikolojik �artlar olu�turulmakta, di�er yandan bu �artlardan etkilenebilecek olu�umlar�n ortaya ��kmas�na f�rsat verilmektedir. Bu ikisi bir araya gelince de birtak�m �iddet olaylar�n�n vuku bulmas� zorunlu bir sonu� olarak ortaya ��kmakta ve bu sonu� anti-propaganda faaliyetinin malzemesi olarak kullan�lmaktad�r. Ama ne kadar ilgin�tir ki bu anti-propaganda �o�u zaman ilginin artmas�na da sebep olabilmektedir. �slami camian�n geli�meleri �ok ak�ll�ca ve hem kendi geleceklerini hem de t�m insanl���n gelece�ini g�z �n�nde bulundurarak de�erlendirmesi zorunludur. Antipropaganda ve fi�lenme korkusu �slami faaliyetlerini kendi elleriyle baltalamalar�n�n sebebi olmamal�. Ama belli ama�lar i�in olu�turulan sosyal ve psikolojik �artlar da kendilerini, �slami camian�n aleyhine olacak fiillere itmemeli. Biz Allah'�n izniyle gelece�in �slam'�n olaca��na inan�yoruz. �nsan� canl� tutan en �nemli etken umuttur. Umutlar�m�z� mutlaka canl� tutmal�y�z. Umudun kaybedilmesiyle hayat da manas�n� kaybeder. �nanc�na ba�l� bir m�'minin �midini kaybetmesi ise anlams�zd�r. ��nk� Y�ce Allah onun her hal � karda kazan�l� oldu�unu bildiriyor. �hlasla yapt��� hi�bir �ey kar��l�ks�z kalmayacakt�r. Bu d�nyada alamasa bile ahirette Allah kat�nda alacakt�r. Bu d�nyadaki sonucu belirleyen Allah't�r. M�'mine d�en kendisinden istenen gayreti sarf etmektir. Ama �mit canl� tutulmazsa gayret a�k� da kaybedilir. Not: Gizli D�nya Devleti'nin T�rkiye kanad� hakk�nda fikir edinilmesi i�in daha �nce yay�nlanm� olan "T�rkiye'de Yahudi Lobicili�i" ba�l�kl� yaz�m�z� mutlaka okuman�z� tavsiye ediyoruz. Buradaki bilgileri oradaki bilgilerle birle�tirmeniz durumunda hadisenin boyutlar� zihninizde biraz daha netlik kazanacakt�r. rgenekon koyunundan ka� post ��kar�lacak?

Taraf gazetesine yapt�r�lan son hamle, bir tak�m �mutabakatlarda� bir tak�m k�r�lmalar ya�and���n� d��nd�r�yor. Sar� �k�z feda edenler, s�ran�n �kara �k�zlere� geldi�ini g�r�nce m�zm�zlanmaya ba�lam� olabilirler mi? Veya sar� �k�z almaktan s�k�lm� olanlar, haz�r �ran da kar�m�ken, plan�n son perdesini sahneye koyma karar�na varm� olabilirler mi?

O bak�mdan, K���k Provokat�r�e att�r�lan man�eti, sadece TSK�ya kar�� y�r�t�len psikolojik harbin yeni bir safhas� olarak de�il, ayn� zamanda Erdo�an-Ba�bu� eksenine vurulmak istenen bir darbe olarak okumak gerekir. Her ikisi de bilerek veya bilmeyerek, isteyerek veya istemeyerek, bir tak�m planlarda senkronizasyon sorunu ya�anmas�na neden oluyorlar ��nk�

On bin tirajl� k���k provokat�r, kendisinden bekleneni yine b�y�k bir ba�ar�yla icra etti ve �ran��n kar�mas�yla e� zamanl� olarak Ankara�y� kar�t�rmay� ba�ard�. Bir ta� bile atmadan� Oturdu�u yerden.. Bir piyon muhabirci�e imza att�rarak�

Oysa her �ey iyi gidiyor gibiydi. Bir tak�m �mutabakatlar� ray�na oturmu� g�r�n�yordu. ��nsan kendi askerini teslim eder mi� diye hislenenler ba�r�na ta� basm�ken, Ergenekon�a kurban se�ilenler hapishane hayat�na al�maya ba�lam�ken,

gece sohbetleri sunucusu ve Ajda Pekkan��n eski partneri Aziz �stel bile ��lker Pa�a, �zk�k Pa�a�n�n yolundan gidece�ini ispatlad� diye yaz�lar d�kt�r�rken�

Eski genelkurmay ba�kanlar� ��fademe ba�vurmazsan�z �l�m� g�r�n; ama tan�k ama san�k olarak benim de �orbada tuzum olsun� diye kuyru�a girmi�ken,

�Darbeler d�nemi bitmi�tir� �eklinde man�etler at�l�rken�

Ne oldu da birden bire �Ergenekon 2009!� noktas�na gelindi?

Taraf gazetesine yapt�r�lan son hamle, bir tak�m �mutabakatlarda� bir tak�m k�r�lmalar ya�and���n� d��nd�r�yor. Sar� �k�z feda edenler, s�ran�n �kara �k�zlere� geldi�ini g�r�nce m�zm�zlanmaya ba�lam� olabilirler mi? Veya sar� �k�z almaktan s�k�lm� olanlar, haz�r �ran da kar�m�ken, plan�n son perdesini sahneye koyma karar�na varm� olabilirler mi?

�Bana pa�am demeyiniz� ricas�nda bulunan, eline Ceza Mukakemeleri Usul� Kanunu�nu alarak bas�n toplant�s� d�zenleyen, �� g�ne bir �Hukuka ba�l�y�z� a��klamalar� yapan bir Genelkurmay�a reva g�r�len davran�a bakar m�s�n�z?

Provokat�r gazetenin man�eti �zerine ayn� g�n soru�turma ba�lat�ld��� halde, soru�turma ba�lat�lmasayd�, �Genelkurmay neden sessiz kal�yor� diye man�et atacak olanlar, bu kez �B�yle bir soru�turma askeri mahkeme taraf�ndan yap�lamaz� demeye ba�lad�lar. Bir yandan askeri mahkemelere sava� a��p di�er yandan belgenin do�rulu�unu ba�tan kabul eden bir yakla��mla haberler yay�mlamaya, bu do�rultuda tepkiler organize etmeye giri�tiler.

B�yle bir soru�turman�n bir g�nde sonu�land�r�lamayaca�� bilindi�i halde, �TSK neden geciktiriyor, kamuoyuna derhal a��klama yap�ls�n� diyen bir koro daha ortaya ��kt�. Yani, zaten ba��ndan beri yap�lmas� gerekenleri gecikmeksizin yapm� olan TSK, haberin yay�mlanmas�n�n �zerinden daha 48 saat ge�meden � a��r hareket etmek ve belgenin do�rulu�u konusundaki ku�kular� g��lendirmekle� su�lanmaya ba�land�.(Bu arada, belgenin ofisinde ele ge�irildi�i iddia edilen eski mal�l �ste�menin avukat�, �Bizde b�yle bir belge ele ge�irilmedi� diye kendini paral�yor, ancak bu �nemli a��klama kay�tlara bile ge�irilmiyordu)

TSK �zerinde bir s�redir alttan alta kaynat�lan kazanlar, birden bire meydanlara ta��nd�. Bu i� art�k a��ktan a���a yap�lmaya ba�land�

N�oluyor?

Bir tak�m �k�r�lmalar� �u noktalarda ortaya ��km� olabilir mi?

1-Genelkurmay Ba�kan� Orgeneral �lker Ba�bu�, g�reve geldikten sonra kulland��� dikkatli �slupla iktidar ve cemaat �evrelerinin tevecc�h�n� kazanm�, yeni �demokrat pa�a� alk�lamalar� ortaya ��km�t�. Ancak, 14 ve 29 Nisan�da yapt��� a��klamalar bu havay� birden bire tersine �evirdi. Ergenekon iddiamasinin hukukili�i konusunda ku�ku belirtmesi, kaz�larda bulununan m�himmat konusunda Emniyet�i adres g�stermesi, yanda� medyay� a��k�a �ahlaks�zl�kla� su�lamas�, Ergenekon san�klar� hakk�nda ��n�allah hepsi beraat eder� temennisinde bulunmas� ve cemaati hedef al�c� ifadeler kullanmas�, kendisine a��lm� olan kredinin sona erdirilmesine neden oldu. �Biz Ba�bu�u yanl� tan�m��z, erken h�k�m vermi�iz� diyenler belirdi. Ordunun �st kademesine y�nelik de�erlendirmeler g�zden ge�irildi, iyimserlik havas�na erken kap�l�nd���na karar verildi.

2-�K�rt sorununun ��z�m�nde tarihi f�rsat� ad� verilen ve T�rkiye Cumhuriyeti Cumhurba�kan�n�n Kandil�deki ter�rist bozuntusuyla muhatap k�l�nmas�na neden olan s�re�te Genelkurmay ayak s�r�d�. Abdullah G�l ve Be�ir Atalay��n �Devletin her kademesinde uyum ve kararl�l�k var� �eklindeki heyecanl� a��klamalar� sessiz ge�i�tirildi. Dahas�, �Kimin kiminle ne pazarl�k yapt��� bizi ba�lamaz. Ter�risti g�rd���m�z yerde vururuz, �niter devletin de �ivisini oynatmay�z� �eklinde a��klamalar yap�ld�. Bize g�re de bu konuda �devletin her kademesinde uyum� var ama �kararl�l�k� ayn� seviyede mi, i�te oras� belli de�il� TSK gibi bir kurumun, Kandil�deki ter�rist bozuntusu bir gazeteciyle haber g�nderdi diye �sevindirik� olmas� da beklenemezdi zaten. O tuza�a, sanki on y�ll�k tecr�be b�y�k bir tecr�beymi� gibi, �Devlette on y�ll�k tecr�bem� var diye �v�nen Abdullah G�l d�t�. (Devlette on y�l tecr�be genel m�d�rl�k i�in yeterlidir, cumhurba�kanl��� i�in de�il(!)). Devletin sivil kanad�n� co�turan bu ani �tarihi f�rsat� r�zg�r�, askerde ayn� heyecan� yaratmad�. �hale h�k�met ve �ankaya�n�n �zerinde kald�. Askerden kamuoyu �n�nde destek gelmeyince a��kta kald�lar. �te bu s�re� de Ba�bu�a ve Genelkurmay�a duyulan �g�venin� a��nmas�na neden oldu.

3-Ba�bu�un ABD gezisi. Bu ziyaret, cemaat cephesinde ciddi bir tedirginlik yaratt�; ��nk�; �Uzun zamand�r kopan TSK ABD hatt� yeniden onar�l�yor� �eklinde yorumlar yap�lmaya ba�lanm�t�. Birden bire ortaya ��kan �ABD ili�kilerini art�k TSK �zerinden mi g�t�recek� sorusunun kayna��, Washington'�n etkili d��nce kurulu�lar�ndan Stratejik ve Uluslararas� Et�tler Merkezi'nin (CSIS) yerel se�imlerden 1 g�n sonra, yani 30 Mart�ta yay�mlad��� rapordu.. Raporda, Obama y�netimine "Genelkurmay'�n siyas� rol�n�n artmas� T�rk-Amerikan ittifak�n� bitirmez" �nerisinde bulunuluyor, t�pk� eski y�netimler gibi T�rkiye ile ili�kileri askerler �zerinden kurmalar�n�n yararl� olaca��na i�aret ediliyordu. Bu rapor, h�k�met-cemaat cephesinde k���k �apl� bir panik atak ya�anmas�na neden oldu. Acaba AKP d�neminde siviller �zerinden i�leyen mekanizma bitirilecek, bunun yerine askerlerin belirleyece�i yeni yol haritas� m� benimsenecekti? AKP h�k�metine yak�n gazetelerde, b�yle bir makas de�i�ikli�inin �darbeler d�nemine� geri d�n�� getirece�ini ima eden felaket yaz�lar� bile yay�mlamaya ba�lad�lar. General Ba�bu�'a, ABD�de CSIS'in, ABD Ba�kan� Barack Obama'n�n T�rkiye ziyareti �ncesinde haz�rlad��� bir raporda, T�rkiye'de daha milliyet�i bir y�netimin veya

askeri bir y�netimin iktidara gelmesinin ABD ile ili�kiler bak�m�ndan s�k�nt� te�kil etmedi�ini yazd��� s�ylendi. Bunun �zerine Ba�bu�, CSIS y�neticilerinin ABD Savunma Bakanl���n�n 25 ki�ilik dan�ma kurulundaki isimlerden olu�tu�una i�aret etti ve �O d��nce kurulu�u �nemli bir kurulu� oldu�u i�in biz o kurulu�la beraber olman�n yararl� olaca��n� d��nd�k� diye konu�tu.Yani, �Neticede bir d��nce kurulu�udur, de�erlendirmeleri kimseyi ba�lamaz, zaten bizim de ABD ile do�rudan irtibat kurmak diye bir niyetimiz yok� falan demedi. Bu yakla��m�n da Ba�bu� ve Genelkurmay�la �kankal�k� tesis etmeye ba�layanlar�n ho�una gitmedi�i anla��l�yor.

4-Ve Erdo�an cephesi�.Dikkat edilsin Erdo�an, askerin so�uk durdu�u iki konuda, yani Ermenistan s�n�r kap�s� ve �K�rt a��l�m� konusunda kendisini bir tak�m r�zg�rlara kapt�rmad�. (Bunu, Serdar Akinan duygusall��� veya Yeni�a� gazetesi uyan�kl��� ile s�ylemiyorum; yani Erdo�an��n �ehven-i �er� oldu�unu d��nenlerden de�ilim, sadece bir tespit yap�yorum) �Erdo�an, G�l�e kar�� Ba�bu�a yak�n duruyor� f�s�lt�s� bu yakla��mla birlikte yay�lmaya ba�lad�. Anla��lan G�l de kendisini b�t�n �Devlette uyum var� a��klamalar�na ra�men, �farkl� bir �izgiye itilmi�� gibi hissetti ki, hem anayasa de�i�ikli�i, hem de �tarih f�rsat� konusunda giri�ti�i ataklarda, liderlik pozisyonu almalarda frene bast�. Bir s�redir sesi solu�u ��kmaz oldu.

O bak�mdan, K���k Provokat�r�e att�r�lan man�eti, sadece TSK�ya kar�� y�r�t�len psikolojik harbin yeni bir safhas� olarak de�il, ayn� zamanda Erdo�an-Ba�bu� eksenine vurulmak istenen bir darbe olarak okumak gerekir. Her ikisi de bilerek veya bilmeyerek, isteyerek veya istemeyerek bir tak�m planlarda senkronizasyon sorunu ya�anmas�na neden oluyorlar ��nk�

Kaynak: A��k �stihbarat Ergenekon davas�n�n 3 tutuklu san���, mahkeme heyetine 3 �nemli dilek�e sundu. Dosyaya konulan dilek�elerin sonucu, iddianamede kurgulanan �yalan kulesini� yerle bir edebilecek nitelikte. �te o dilek�eler.. Dilek�e 1 �ddianamenin en iddial� tezlerinden biri-ki bunu Dan�tay davas�nda yarg�lanan Osman Y�ld�r�m��n nedense sonradan de�i�en ifadelerine dayan�yor-Rasim G�r�m��n Muzaffer Tekin�in korumas� oldu�u ve Ata�ehir�de Rasim G�r�m, Muzaffer Tekin, Fikri Karada�, Oktay Y�ld�r�m��n da bulundu�u bir toplant�da bombalar�, Muzaffer Tekin ve Alpaslan Aslan��n talimat�yla i�eriden getirip teslim etti�i yolunda.

D�ar�dan bak�nca g�r�nt� ciddi ve bu toplant� i�eri�i ile birlikte kan�tland���nda davan�n sa�lam bir dayana�� olaca�� ortada. Peki, bu sahne ile ilgili savc�n�n elinde Osman Y�ld�r�m��n ifadesi d��nda bir kan�t var m�? E�er savc�, hukuk ve delil pe�inde ko�sayd�, bu toplant�ya dair ek kan�t pe�ine d�mez miydi?

Yapaca�� �ey �ok basitti.

S�zkonusu ki�ilerin toplant�n�n ger�ekle�ti�i tarihteki baz istasyonu-cep telefonu kay�tlar�n� ister ve s�zkonusu ki�ilerin ayn� zamanda, ayn� yerde olduklar�n� reddedilemeyecek �ekilde ortaya koyard�.

Neyse ki savc�n�n bu t�r delil kayg�lar� yok. yaftas� ile dola�an san�klar�n ise var.

Aylard�r boynunda �ter�rist�

Bu nedenle, hakk�ndaki iddialar� reddeden Rasim G�r�m, mahkemeye bir dilek�e sundu ve s�zkonusu tarihlerde cep telefonu, baz istasyonu ve kredi kart� i�lemlerinin ��kar�lmas�n�, bu yolla, bu ki�ilerle ayn� yerde olmad���n� kan�tlayaca��n� mahkemeye bildirdi.

Kan�tlad��� noktada, �Dan�tay sald�r�s� i�in Muzaffer Tekin�in bombalar�n� teslim eden koruma� tablosunu bakal�m birileri nerelerine asacak medyada?

Dilek�e 2

Davan�n en �nemli dilek�elerinden birisi, �Kuvvai Milliye�nin �ayc�s� olarak medyaya yans�yan Erol �lmez�e ait. Erol �lmez, savc�n�n �Sen istedi�im ki�ileri su�lay�c� ifade ver ; ben de seni tahliye ettireyim� �eklindeki teklifini reddeden san�k. Daha da �nemlisi, bu teklif hakk�nda bir dilek�eyle Adalet Bakanl��� ve Hakimler ve Savc�lar Y�ksek Kurulu�na su� duyurusunda da bulundu. Bu su� duyurusu, Erdal Sar�zeybek�in savc�yla ilgili benzer y�ndeki ba�vurusu dikkate al�nd���nda daha da anlam kazan�yor. Bunun yan�na, yine savc�n�n �mit Say�n��n �n�ne geni� bir general listesi koyup, bunlardan 45�ini su�lamas� halinde serbest kalaca��n� s�ylemi� olmas�n� da koyunca, Zekeriya �z��n cevap vermesi gereken sorular listesi uzuyor.

Dilek�e 3

Bu davan�n en b�y�k iddias�, Zekeriya �z��n cumhuriyet savc�s� oldu�u ve davay� Anayasa�da, TCK�da ve CMK�da belirlenen us�l �artlara uygun olarak y�r�tt��� iddias�.

Hakk�nda, TCK 83 (kasten �ld�rmenin ihmali davran�la i�lenmesi-Kuddusi Okk�r vakas�) dahil onlarca sayfal�k su� duyurusu bulunan bir savc� hakk�nda en �nemli iddialardan biri, soru�turman�n gizlili�ini bizzat kendisinin ihlal etti�i yolunda.

B�yle bir dilek�e de Behi� G�rcihan taraf�ndan mahkemeye sunuldu. G�rcihan, savc� ile listesini verdi�i gazeteciler aras�nda telefon ileti�iminin tespitini ve Savc� Zekeriya �z��n hangi tarihlerde Tekirda� ve Kand�ra F Tipi cezaevlerini ziyaret etti�inin ve bu ziyaretlerde ba�ka �ete h�k�ml�leri ile g�r��p onlara baz� yasad�� teklifler yap�p yapmad���n�n tespitini istedi. �te yandan, tutuklu san�klardan Do�.Dr. �mit Say�n, �nternetajans haber sitesine g�nderdi�i a��klamada �ok �arp�c� iddialarda bulundu.

Say�n��n a��klamas� ��yle:

�Say�n bas�n mensubu, �stanbul Savc�l���n�n ve Emniyet i�indeki Fethullah�� �rg�tlenmenin uzant�lar�n�n kurmu� oldu�u komplo hayal �r�n� olup hi�bir ger�ekle alakas� yoktur. Bizler gibi T�rkiye Cumhuriyeti�ne bayra��na ba�l� vatanperver insanlar�n �eriat endi�elerini demokratik platformda d��n�p tart�an ki�iler olarak hala bu endi�emizi devam ettiren bu AKP mant��� ve Fethullah G�len (Dini �rg�tlenmesi) Cumhuriyeti tehlikelere s�r�klemektedir. Buna paralel olarak y�llard�r devam eden PKK ter�r�ne gerek parlamentoda gerekse siyasi zeminde destek veren AKP zihniyeti �ocuklar�m�z�n bask�nlara maruz kalarak �lmesine sebebiyet vermektedir. AKP�nin hedefi TSK olup ABD ile AB ku�atmas�n� topluma dayatarak T�rk Milletinin ortadan kald�r�lmas�na f�rsat vererek zemin haz�rlamaktad�rlar.

Ben 8 ayd�r tutukluyum. Hala hangi sebepten tutuklu oldu�umu dahi bilmiyorum. Devletinin ba��na gelecek felaketleri �nceden hisseden ve d��nen y�llarca yurt i�i ve yurt d��nda e�itim alm� bir Akademisyen olarak devletin g�venli�i ile ilgili kitap yazm� biri olarak �rg�t �yesi olmam ve ortada bir �rg�t�n olmas� dahi s�z konusu olamaz. Kald� ki �stanbul Emniyet M�d�rl��� TEM de (Ter�rle M�cadele) bana i�birlik�ili�i ve yalan ifade vermemiz konusunda �antaj yapm�lard�r. Akabinde Say�n Savc� �z ve Mehmet Ali Pekg�zel ayn� komplo ve �antajlar� i�birli�i yapmam konusunda �srarlar�n� s�rd�rd�ler. 47 ya��na gelmi� ve sa�l�k sorunlar� ya�ayan biri olarak a� ve uykusuz b�rak�larak her t�rl� �iddete maruz b�rak�ld�m. Bunlar� sorgu s�ras�nda savc� ve hakime anlatmama ra�men hi�bir tedbir al�nmad��� gibi umursamazl�ktan gelinmi�tir. �nsan haklar�na ayk�r� olan bu durum �lkemizin demokratikle�me s�recine zarar vermektedir.

Uluslar aras� konferanslar veren bir Akademisyen olarak Cumhuriyet savc�lar�n�n komplolar� ve hukuk d�� istem ve tehditleri, �antajlar� beni derinden etkilemi�tir. Benim itiraf�� olmam durumumda, ekonomik olarak katk� sa�lanaca��n�n belirtilmesi talihsiz bir hukuk ay�b�d�r. �al�t���m �niversitede mesai arkada�lar�ma ajanl�k yapmam ve komplo kurmam anla��lacak bir davran� de�ildir. �Anayasaya ba�l� bir T�rk vatanda�� olarak, kendimi T�rk milletine adam� bir bilim adam� olarak� endi�em �udur:

Say�n Ergenekon soru�turmas�n� y�r�ten savc�lar�n kar��s�nda deh�ete d�t�m. ��yle ki �Allah ve Hz. Muhammed i�in hizmet, AKP�ye, Ba�bakan�a ve Cumhurba�kan�na yard�m ettik. Bu u�urda gerekirse can�m�z� vermeye haz�r�z. Darbecilerden ve AKP muhaliflerinden hesap sormak� tarz�ndaki s�zleri endi�emi 1 kat daha artt�rm�t�r. Oysa ben say�n Cumhuriyet savc�lar�n� devlete hizmet eder diye biliyordum. Siyasilere hizmet edebileceklerini o g�n ��rendim.

T�p e�itimi alm� bir Akademisyen olarak Say�n Zekeriya �z��n psikolojik ve sosyolojik sorunlar� oldu�u, kronik paranoyak tav�r sergiledi�ini s�yleyebilirim. Hayal d�nyas�nda ya�ayarak soru�turma yapt��� 8 saatlik diyalogda bunlar� te�hise vard�m. Kendisine �aka yollu bunu ima ederek size ��yi bir psikiyatr tavsiye edebilirim� dedi�imde agresif ve depresif hareketlerde bulunarak bu tan�y� daha da g��lendirdi. �antas�ndan ��kard��� 360 ki�ilik bir AKP muhalifi insanlar�n ayn� zamanda Fethullah G�len cemaati i�in, T�rkiye i�in zararl� insanlar�n listesi oldu�unu s�yledi�i isimleri �Hepsini tek, tek i�eri t�kaca��n� s�yleyerek kararl� tav�rlarla kendisine bu g�c� veren insanlara hizmet etmek amac�nda oldu�unu s�ylemi�tir. Kendi bilgisayar�ndan bir ��kt� alarak bana imzalatmak istedi�i listede 35�e yak�n generalin ismi vard�. �Bunlar darbe yapacak beton Kemal�in generalleri, bunlar� koruma, aleyhlerinde ifade ver� diye �srarc� tavr�n� 8 saat botunca s�rd�rd�. �Zihin kontrol� ve bu ki�ilerin sorgular� s�ras�nda bize destek olur ve yard�m edersen seni hem tahliye ederim hem de �niversitede �ok iyi yerlere gelebilirsin� dedi. Benim ald���m aile terbiyemden dolay� ger�ek d�� iftiralar� gayri ahlaki ve hukuk d�� oldu�unu s�yledim. Bunlar� yapmazsam! elinde benim �ekilmi� foto�raflar�m�n! Ve Tape�lerimin (telefon kay�tlar�) bas�na verilece�ini s�yleyerek beni sindirmek istemi�tir. Kendinden emin biri olarak �Bu sizin tercihiniz, hukuk ne gerektiriyorsa onu yap�n� dedim. Say�n savc�n�n b�y�k bir hata ve oyun pe�inde oldu�unu biliyorum. Akl� s�ra birilerine hizmet etmek amac�nda oldu�u �ok a��k �ekilde g�r�lmektedir. Kendisi hakk�nda her t�rl� hukuki yola ba�vuraca��m. Nas�l olurda bir savc� insanlar� su� i�lemeye te�vik eder?

T�rkiye Cumhuriyeti�nin hukuk d�zeninde, kanunlar�nda fiillerin su� oldu�unu bilmeden varsay�mlara ve komplolara dayanarak 2580 sayfal�k iddianame haz�rlayan savc�n�n y�ce T�rk devletinde g�rev yapm� olmas�n�n T�rk halk� i�in b�y�k tehlikeler do�uraca��n� d��n�yorum.

Hi�bir neden ve delil olmadan sadece telefon kay�tlar�ndaki sohbetlerimden yola ��karak ���nc� ki�ileri su�lamak konusundaki tav�rlar� ahlaks�zl�k olarak kabul ediyorum. Savc� Zekeriya �z��n bu gelene�ini s�rd�rmesi pek �ok su�suz insan�n zan alt�nda kalmas�na neden olacakt�r. Toplumda yaratm� oldu�u travman�n derin yaralar�n� uzun y�llar T�rk Milleti sosyolojik olarak hissedecektir. Say�n savc�n�n h�rslar�n�n akl�n�n �n�ne ge�ti�ini d��n�yorum. Bu vesile ile uzun s�re sessizli�imi koruyarak nelerin olup bitti�ini ��zmeye �al�t�m!

Y�ce T�rk kamuoyuyla bunlar� payla�mak ve Y�ce Milletimizin takdirine sunmak istiyorum.�

Kaynak: A��k �stihbarat, 16.06.2009

Related Documents

Bilderberg
May 2020 29
Sul Bilderberg
June 2020 16
Bilderberg Conspiracy
November 2019 29

More Documents from ""