Yeni Hayat Hikâye Raziye SAÐLAM
Uçaðýn merdivenlerini çýkarken, dönüp bir daha arkasýna baktý. Ailesi, yakýnlarý, güzel Ýstanbul, Türkiye geride kalýyordu. Kýzlarýyla birlikte merdivenleri çýkýp uçaða girerken yeni bir hayata da adým atmýþ oluyorlardý. Ýçinde, garip bir hüzünle birlikte büyük bir heyecan da vardý. Bu, yurt dýþýna ilk çýkýþý deðildi. Eþi Sefa'nýn iþi nedeniyle iki sene Roma'da kalmýþ, geri döndüklerinde de defalarca gidip gelmiþlerdi. Ama bu gidiþ farklýydý; Münih'e yerleþmek üzere gidiyorlardý. Eþi emekli olduktan sonra, yurt dýþýnda baþvurduðu bir iþe kabul edilmiþti. Yeni iþinin çalýþma þartlarý ve maaþý iyiydi. Evin tutulup, eþyalarýn taþýnmasý bile onlar tarafýndan halledilmiþti. Sefa önden gitmiþ Seniha iki kýzýyla birlikte birkaç gün Ýstanbul'daki ailesinde kalmýþtý. Kýzlarýndan Merve bu sene ilkokulu bitirmiþ, Tuba ikiye geçmiþti. Alýþtýklarý çevrelerini, okullarýný býrakýp yeni bir ülkede yeni bir ha-
70
yata baþlamalarý hiç kolay olmayacaktý. Sefa'nýn dýþýnda hiçbiri dil bilmiyordu. Seniha bütün bunlarý düþünüp zaman zaman çok sýkýntýlanýyordu; ama eþinin heyecanýný gördükçe tedirginliðini belli etmek istemiyordu. Sefa ise onun halinden sýkýntýsýný anlýyor, "Her þey çok güzel olacak, bu kadar tedirgin olma" diyerek onu rahatlatmaya çalýþýyordu. Seniha uçakta oturduðu yerde tüm bunlarý düþünüp derin bir iç geçirdi, "Emanetimiz Allah'a. O hiçbir zaman bizi darda koymadý, þimdi de koymaz inþaallah" diye söylendi. Dönüp kýzlarýna baktý; her ikisi de halinden çok memnun, birbirleriyle sohbet ediyorlardý. Gülümseyerek, "Hayatta çocuk olasýn. Onlarýn gözünde her þey ne kadar kolay" diye düþündü. Yerleþme süresi uzun sürmedi. Bahçeli güzel bir evde oturuyorlardý. Geldikten kýsa bir süre sonra kýzlarýyla birlikte dil kursuna yazýldý.
Burada yaþayacaklarsa eðer Almanca'yý iyice öðrenmeliydiler. Baþlangýçta çok zor geldi. Bir ders olarak öðrenmekten çok, günlük hayata uygulama ve okulda o dilden dersleri görme fikri, üzerlerinde bir baský oluþturuyordu. Nitekim bu baský kýzlar okula baþladýktan bir süre sonra da, ayný þekilde devam etti. Bir gün Merve okuldan geldiðinde elindeki çantayý atýp "Olmuyor iþte! Yapamýyorum. Bu okul, bu ortam sýkýyor beni! Kendi okulumu istiyorum" diye aðlamaya baþladý. Seniha onu kucaklayýp bir süre hiçbir þey demeden saçlarýný okþadý ve, -Bu zorluklarýn olacaðýný baþtan biliyorduk deðil mi? Hep birlikte üstesinden geleceðiz." -Ama anne çok zorlanýyorum. Geleli kaç ay oldu, hala düzgün konuþup söyleneni anlamýyorum." -Merve'ciðim, caným kolay deðil ki yeni bir dil yeni bir okul. HeSomuncu¥Baba
pimiz gayret ediyoruz. Üstelik ayný durumda olan bir biz deðiliz ki. Size iyi haberi vermeyi unuttum. Anneannenler geliyor. Merve bu habere çok sevinmiþti. O sýrada içeriden gelmekte olan Tuba da haberi duyunca koþtu; -Anneannemler mi geliyor ? Ne zaman ? diye sevinçle baðýrdý. -Yarýn burada olacaklar. Ben de alýþveriþ için sizi bekliyordum. Haydi hemen bir þeyler yiyip çýkalým. Ýkinizin de yardýmýnýza ihtiyacým var. Merve ile Tuba ellerini yýkamak üzere giderken Seniha arkalarýndan gözleri dolarak baktý. Zorlandýklarýný biliyordu. Ama baþaracaklarýndan emindi. Seniha da Ýstanbul'u, ailesini, arkadaþlarýný özlüyordu. Geçen gün okuldan bir arkadaþý ile konuþurken arkadaþý, "Sizin hep Ýstanbul'a yerleþeceðinizi beklerken, kalkýp Almanya'ya gittiniz." diye sitem etti. Temmuz¥/¥2006
Aslýnda Münih'de hasretlik dýþýnda rahat bir hayatlarý vardý. Ýstanbul ya da Ankara'daki trafik, gürültü burada yoktu. Her þey çok düzenli ve temizdi. Sefa ailesinin buraya alýþmasý için çok özverili davranýyordu. Tatilleri fýrsat bilip kendi gidemese de Ýstanbul'a gönderiyor, iþten arta kalan tüm zamanýný ailesi ile birlikte geçirmeye gayret ediyordu. Bu kýþý bir atlatýrlarsa dil problemlerinin de ortadan kalkacaðýna inanýyordu. Nitekim kýzlar da kendi de oldukça ilerleme kaydetmiþlerdi. Geriye bir tek ayrýlýk kalýyordu. Yeni evlendiðinde Ankara'ya gelin gitmiþti. O güne kadar ailesinden hiç ayrýlmadan evlenip baþka bir þehre gitmek baþlangýçta, o zaman da çok zor gelmiþti. Ama bir süre sonra alýþýyordu insan. Burada insan gurbeti ve hasreti tam anlamýyla yaþýyordu. Öyle ki sokaða çýktýðýnda kendi milletinden birini görmek bile sevinmesine yetiyordu. Sonralarý baþka Türkler ile tanýþýp dost olunuyor, arkadaþ-
lýk ediliyordu. Bazý semtlerde Türkler çok yoðun durumdaydý. Gurbette olmanýn verdiði hisle insanlar burada daha sýký dostluklar kuruyordu. Seniha oraya gittiðinde Ýstanbul'un bir mahallesinde gibi hissediyordu; Türk bakkalý, manavý, kasabý.... Beþ Sene Sonra Seniha ailesiyle birlikte Ýstanbul'a gitmenin hazýrlýðýný yapýyordu. Önceki akþam Sefa, Altýnoluk'tan ev aldýðý müjdesini verince ailede bayram havasý esmiþti. Baþlangýçtaki tüm zorluklarý aþýp buraya uyum saðlamýþlardý. Kýzlar okullarýnda çok baþarýlýydýlar. Gerek Türkler ile gerek buranýn yerli halkýyla iyi dostluklar kurmuþlardý. Þimdi yazlarý kendi ülkelerinde, kendi evlerinde geçirme fikri tüm aileyi çok mutlu etti. Bundan sonra hayat daha güzel olacaktý.
71