Hayat
Ýbrahim ÞAHÝN
“Müslümana devamlý farz olan ibadet doðruluktur. Devamlý farzýný yerine getirmeyenin, vakitli farzlarý makbul olmaz." Rasuli Ekrem (s.a.s.) bir yiyecek satýcýsýna uðramýþ, mübarek elini, satýþa sunulan bir hububat yýðýnýna sokmuþ, eline yaþlýk bulaþmýþtý. Satýcýya "Nedir bu yaþlýk?" diye sorduðunda satýcý: Ya Resulallah! Biraz önce yaðmur yaðdý da ýslandý, karýþtýrdým, yaþ kýsmý altýna geçti, demiþ, bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.s) : "O yaþlýk üzerinde kalmalý idi." buyurmuþ ve eklemiþti: "Bizi aldatan bizden deðildir."
56
Ticaret Âdâbý Ýnsanlarýn en hayýrlýsý insanlara en yararlý olandýr. Ticaret erbabý da, toplumumuzun insanlara en çok faydasý dokunan bir kesimidir. Her insan, yiyecek, içecek, giyecek gibi ihtiyaç duyduðu þeyleri bizzat temin edemez. Ticaretçi; memleket memleket, il il dolaþarak insanlarýn istediði malý, istediði eþyayý temin ederek toplumun istifadesine sunar. Hem kendi kazanýr, hem memleket ekonomisine katkýda bulunur, hem de toplumun ihtiyacýný karþýlar. Bu bakýmdan Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) güvenilir ve doðru bir ticaretçinin kýyamet gününde sýddýklarla, þehitlerle beraber olacaðýný müjdelemiþlerdir. Allah ticareti helal kýlmýþ, Hz. Peygamber (s.a.v.)'de "rýzkýn onda dokuzu ticarettedir." ve "bereket ticarettedir" buyurarak ticareti teþvik etmiþlerdir. Ancak bunu yaparken dikkat edilecek hususlar vardýr. Tüketiciyi Aldatmamak Aldatmak Kur'an-ý Kerim'de münafýklara yakýþan çirkin bir huy olarak belirtilmiþtir. Müslüman böyle bir nifak alametini üzerinde taþýmamasý için, kesinlikle hilekârlýða, dolandýrýcýlýða ve baþkalarýný aldatmaya yeltenmemesi gerekir. Mü'min adý gibi emin olmalý, her türlü muamelesinde dürüst olmalý, doðruluktan asla ayrýlmamalý, yalana, hileye ve aldatmaya as-
la tenezzül etmemelidir. Þu söz, doðruluðun önemini vurgulayan Ýslam büyüklerinin meþhur sözlerindendir: "Müslümana devamlý farz olan ibadet doðruluktur. Devamlý farzýný yerine getirmeyenin, vakitli farzlarý makbul olmaz." Rasuli Ekrem (s.a.s.) bir yiyecek satýcýsýna uðramýþ, mübarek elini, satýþa sunulan bir hububat yýðýnýna sokmuþ, eline yaþlýk bulaþmýþtý. Satýcýya "Nedir bu yaþlýk?" diye sorduðunda satýcý: Ya Resulallah! Biraz önce yaðmur yaðdý da ýslandý, karýþtýrdým, yaþ kýsmý altýna geçti, demiþ, bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.s) : "O yaþlýk üzerinde kalmalý idi." buyurmuþ ve eklemiþti: "Bizi aldatan bizden deðildir." Ýbn-i Ömer (r.a.) diyor ki: Bir satýcý, malýný müþterilerine övüyordu. Rasûlüllah yanýna vardý, övdüðü malý yokladý. Malýn kalitesi düþüktü. Buyurdular ki : "Her malý kendi deðerine göre satmalýsýn, bizi aldatan bizden deðildir." Allah u Teala Kur'an-ý Kerim'de: "Eksik ölçüp tartanlarýn, ölçü ve tartýda hile yapanlarýn vay haline! Onlar insanlardan kendilerine aldýklarý zaman tam ölçerler. Kendileri baþkalarýna bir þey ölçtükleri veya tarttýklarýnda ise eksik ölçer ve tartarlar. Onlar düþünmezler mi ki kendileri büyük
Somuncu Baba
bir günde hesap vermek için diriltilecekler. Öyle bir gün ki insanlar o günde âlemlerin Rabbi'nin huzurunda divan duracaklar"(mutaffifin 1-6) Hz. Peygamber (s.a.v.) Medine'ye geldiðinde ölçü ve tartý konusunda haksýzlýk yapýlýyordu. Bununu üzerine bu ayetler nazil oldu. Allah Rasulü onlara bu ayetleri okudu ve þöyle buyurdu: "Beþ þeye karþýlýk beþ þey vardýr ve þunlardýr: a-Bir toplum ahdini bozarsa Allah onlara düþmanlarýný musallat eder, b-Allah'ýn indirdiði þeylerle hükmetmezlerse, aralarýnda fakirlik yayýlýr, c-Fuhuþ yaygýnlaþtýðý zaman ölüm yaygýnlaþýr, d-Ölçü ve tartýyý eksik yaparlarsa, kuraklýk ve kýtlýða uðrarlar, e-Zekat vermezlerse, yaðmurlarý kesilir." Malýn ayýp ve kusurunu müþteriye bildirmek Konu ile ilgili Peygamber Efendimiz þöyle buyurmuþlardýr: "Müslüman bir kimsenin bir malda kusuru olduðunu bildiði halde müþteriye
haber vermeden satmasý haramdýr."
rifinde ticaretle uðraþanlara uyarýlar vardýr.
"Müslüman müslümanýn kardeþidir. Kusurlu bir malý kusurunu açýklamadan din kardeþine satmasý helal olmaz."
Spekülatif müdahalelerden uzak durmak
"Kusurunu açýklamadýðý bir malý satan bir kimse daima Allah'ýn gazabý altýndadýr ve melekler devamlý ona lanet ederler." Alýþveriþte yeminden kaçýnmak "Ey tacirler topluluðu! Þüphesiz (çoðu zaman) alýþveriþte (yalan) yemin ve yararsýz boþ laf bulunur. Bunun için siz alýþveriþe sadaka karýþtýrýnýz" buyuran Allah Rasulü bir baþka hadisi þerifte: "Alýþveriþte yemin etmekten sakýnýnýz. Çünkü yemin önce malýnýza raðbet kazandýrýr, sonra mahveder (bereketini giderir)" buyurarak alýþveriþte yeminden kaçýnýlmasý gerektiðini belirtmiþtir. Yemin görünüþte malýn satýmýna fayda saðlasa da bu hayýrlý bir satýþ deðildir ve sonuçta bereketini götürür "Üç kiþi vardýr ki, kýyamet günü Allah onlarla konuþmayacak, onlara bakmayacak ve onlarý temize çýkarmayacaktýr. Onlar için elim bir azap da vardýr: (Bunlar) elbisesini kibirden dolayý ayak topuklarýnýn aþaðýsýna kadar sarkýtan, verdiðini baþa kakan ve yalan yeminle malýna raðbet saðlayan kimselerdir." hadisi þe-
Ebu Hureyre (r.a.) der ki: "Rasulullah (s.a.v.) þehirlinin köylü adýna alýþveriþ yapmasýný, alýcý olmadýðý halde alýcý imiþ gibi görünüp yüksek fiyat vererek fiyatý artýrmayý, iki kimsenin baþlattýðý alýþveriþ tamamlanmadan bir baþkasýnýn ayný mal üzerinde alýþveriþe girmesini yasakladý." Ýhtikâr (stokçuluk)dan uzak durmak Ýhtikâr yiyecek cinsinden olan bir þeyi satýn alýp depolamak, pahalýlaþmasýný bekleyerek piyasaya sürmemektir. Kiþinin mal stoklamasý kýtlýk zamanýnda olur ve insanlara zarar verirse ihtikâr olur. Allah Rasulü þöyle buyuruyor: "Stokçuluk etmeyip malýný satýþa arz eden kimse rýzýklanmýþtýr, ihtikâr (karaborsacýlýk) eden de mel'undur." Dünya hýrsýna kapýlmadan, helalinden kazanýp çoluk çocuðumuza temiz rýzýk, helal lokma yedirmeliyiz. Bu fani âlemde baþkalarýna dünyalýk kazandýrma uðruna, kendi ahiretimizi yýkmamalýyýz. Özümüz, sözümüz, ticaretimiz, sanatýmýz, ortaklýðýmýz, dostluðumuz, arkadaþlýðýmýz hep dürüstçe olmalý, dünyada da, ahirette de yüzümüz kýzarmamalýdýr.
Fotoðraf: Hulûsi Gülseren
Aðustos / 2005
57