98
Büyük İftira Ayı
lerini yayınlamıştı. Ayın 20 ve 21'inde savaşın sürdürülmesine karşı silahlı bir gösteri yapılmıştı. Bu dönemde Lenin'e karşı saldırılar sürekli tırmandı. 25'inde Yermolenko cephenin öbür yanından bu tarafa "yollandı" ve mayısın ilk yarısında Genel Kurmay Karargâhındaki Rus istihbaratıyla irtibat kurdu. Gazetelerde Lenin'in politikasının Kayzere yaradığını ima eden muğlak makaleler Lenin'in bir Alman ajanı olduğunu düşündürüyordu. Cephede askerlerin alt edilmez "Bolşevizm'leriyle mücadele eden subaylar ve komiserler Lenin'den bahsederken kullandıkları ifadelerde sözcük seçimlerine daha az dikkat gösteriyorlardı. Yermolenko hemen bu cereyanın içine daldı. Lenin konusundaki zorlama iddiayı kendisinin mi uydurduğu, bir akıl hocasının mı kulağına üflediği, yoksa Yermolenko'yla kafa kafaya verip karşı istihbarat ajanları tarafından mı icat edildiği önemli değil. Bolşeviklerle ilgili karaçalına talebi öylesiııe'güçlüydü ki arz ortaya çıkmamazlık edemezdi. Geniş görüşlülük bakımından çarlık karşı istihbarat ajanlarından daha üstün olmayan Gene! Kurmay Karargâhı başkomutanı general Denikin —geleceğin iç savaştaki Beyaz ordular başkomutanı— Yermolenko'nun itiraflarına büyük bir önem atfetti veya atfetmiş gibi göründü ve bunları bir yazı ekinde 16 mayısta Savaş bakanına iletti. İhtimal, Kerenskiy, Tsereteli ve Çheidze'yle bir görüş alışverişinde bulundu. Bunlar Kerenskiy'in haklı öfkesini zar zor yatıştırdılar. Böylece olay alıp başını yüıümedi. Kerenskiy daha sonraları Yermolenko'nun Lenin'in Alman genelkurmayıyla irtibatını açıklamasına rağmen, bunu "yeterince inandırıcı kanıtlar' sunmadan yaptığını yazmıştır. Yermolenko- Denikin raporu böylece altı hafta boyunca sümen altında kaldı. Karşı istihbarat servisi Yermolenko'yu deşifre olduğundan işten çıkardı ve asteğmen de hiç vakit kaybetmeden iki taraftan da aldığı parayı yiyip içmek için Uzak Doğuya gitti. Bununla birlikte Bolşevizm tehlikesini tüm boyutlarıyla ortaya çıkaran Temmuz Günleri hadiseleri Yermolenko'nun itiraflarını yeniden su yüzüne çıkarttı. Alelacele Blagoveşçensk'ten geri çağrıldı, ama hayal gücü yoksunluğundan olsa gerek t ü m teşviklere rağmen ilk itiraflarına tek bir kelime dahi ekleyemedi. Bu arada adalet kurumları ile