DARÜŞŞİFALAR ve MÜZİKLE TEDAVİ Giris Darüşşifa, Türk ve İslam dünyasında pratiğe ve gözleme dayalı sağlık hizmetleri veren, hastaları tedavi eden sağlık ve eğitim kurumlarına verilen isimlerden birisidir. Tarihi süreç içerinde baktığımızda Abbasîler döneminde gelişen hastaneler daha sonra hemen hemen her tarafta vakıf olarak ortaya y ççıktı. Selçuklular zamanında da gelişmesini devam ettiren bu hastanelerden; Şam, Bağdat, Musul ve Mardin'de inşa edilenleri çok meşhurdur. Hastaneler, Selçuklular devrinin önemli sosyal yardım müesseseleridir. Anadolu Selçukluları XII. yy. dan itibaren hastane yapmaya başlamışlar ve bu sağlık kuruluşlarına Daru'ş-şifa, Daru's-sıhha, Bimaristan, Maristan gibi isimler vermişlerdir. Selçuklu hastaneleri başlangıçtan itibaren tıp öğrencilerine teori ve pratiği beraber gösteren tıp fakülteleri gibi çalışmışlardır. Osmanlı’da Osmanlı da da çeşitli darüşşifalar açılmıştır.
Amaç Biz darüşşifaların mimari yapılarının ve çalışmalarının önemini sizlere göstermek istedik. O dönemde sanatın tıpla bütünleştirilmesinden ve bu bütünleşmeden doğan sonuçların başarısından bahsettik. Amacımız tıbbın sanatla bütünleştiğinde ne kadar başarılı olduğunu göstermekti ve bunun kanıtı olarak darüşşifaları gösterdik. Darüşşifalar içinden de II. Bayezid tarafından yaptırılan darüşşifayı örnek olarak seçtik.
Yöntem Şifahane'nin kendisini benzerlerinden ayıran en önemli özelliği ise tedavide dönemin hekimlik bilgilerinin yanı sıra su sesi, müzik ve güzel kokuların da kullanılmış olmasıdır. Musikiyle hasta tedavisi denilen ve dönemin darüşşifasına özgü yöntemle, on kişiden oluşan musiki topluluğu, akustiği çok hassas olan
Bulgular
mekanda haftada üç gün verdiği musiki konserleriyle, hastalara yıllarca doğal
Döneminde her türlü hastanın kabul edildiği şifahane, daha sonraki
bir tedavi uygulamışlardır. 17. yy.'da yaşamış olan Osmanlı şair hekimlerinden
yıllarda sadece akıl ve ruh hastalarının tedavi edildikleri bir merkez haline
Şuuri Hasan Efendi'den günümüze kalan bilgilere göre, musiki bazı hastalıkların
gelmiştir. Her hastalık için farklı odalar mevcuttur:
tedavisinde etkin olabilme özelliğine sahiptir. Şuuri Hasan Efendi'nin
Çocuk tedavi odası, kronik psikozlu hasta odası, hekimbaşının
araştırmalarına göre, rast makamı havale ve felce; isfahan makamı zekayı, zihni
hastasıyla ilgilendiği oda, meşguliyetle tedavi odası, ziyaretçi bekleme yeri,
açmaya; zirevkent makamı sırt ve eklem ağrılarına; rehavi makamı baş ağrısına;
b başeczacı ve çırağının ğ ilaç il hazırladığı h l d ğ eczane bölümü bölü ü ve melankoli l k li hastalarının h l
büzürk makamı ateşli hastalıklara, vesvese ve korkuya, neva makamı kadın
inzivaya çekildiği oda gibi.
hastalıklarına; zengule makamı kalp hastalıklarına; hicaz makamı idrar rahatsızlıklarına; buselik makamı kulunç ve bel ağrılarına; uşşak makamı kalp, karaciğer, sıtma ve mide hastalıklarına iyi gelir.
Sonuç Anadolu’da,, tarihi ççok eskilere dayanan, y , ççok tanınan,, insanlığa ğ hizmet veren hastaneler yapılmıştır. Bu da, o zamanda bile insana verilen değerin kanıtıdır. “Müzik ruhun gıdasıdır.” anlayışına uygun olarak, Osmanlılar zamanında tedavi merkezleri açılmış, hastalar buralarda tedavi edilmiştir. Bugün tıp alanında ileri gitmiş ABD bile, Türklerin 15 yy.da uyguladığı musikiyle tedavi yöntemine ancak 1956’da başlamıştır. Tarihi süreçte olduğu gibi bugün de tıp alanında yetişen bilim insanlarımız, bilimin yanında musikiyle de uğraşarak bilimle sanatı bütünleştirmeye devam etmektedirler.
1. Arslan Terzioğlu; Orta çağ İslâm-Türk Hastaneleri ve Avrupa'ya Tesirleri, Belleten, (1970), XXXIV/ 2. A. Süheyl Ünver; Selçuklu Tababeti,TTK, 1940. Daha Fazla Bilgi için; Mehmet Şeker, İslâm'da Sosyal Yardımlaşma Müesseseleri, Ank. 1987. 3. Osman Turan; Türkiye Selçukluları Hakkında Resmî Vesikalar, 4. Osman Çetin; Anadolu'da İslâmiyet’in Yayılışı, İstanbul 1990. 5. Yılmaz Öztuna; Büyük Türkiye Tarihi, Xl/192. 6. http://www.trakya.edu.tr/kulliye/evliya_celebi.html (14.05.2007)
7. İ. Erol Kozak, Bir Sosyal Siyaset Müessesesi Olarak Vakıf, İstanbul 1985. 8. http://www.ttb.org.tr/TD/TD47/darussifa.html (13.05.2007 ), Daha Fazla Bilgi için :Yrd. Doç. Dr. Ratip Kazancıgil; Edirne Sultan II. Beyazıt Külliyesi, 9. Sigrid Hunke; Avrupa'nın Üzerine Doğan İslâm Güneşi, İstanbul, 1972. 10. Sabri Çap; İslam’da Sağlık Kurumları, Diyanet Avrupa, Sayı: 46 11. http://www.trakya.edu.tr/kulliye/genel_bilgi.html (12.05.2007) 12. http://tolgaistan.blogcu.com/darussifa_4467293.html