KPDS SINAVINA NASIL HAZIRLANILIR ?
(A.NEJAT ALPEREN)
En çok yapılan hatalar nelerdir ? KPDS-ÜDS’de neden başarısız olunur ? Nasıl başarılı olunur ? Bu sistemde bir bozukluk mu var ? İngilizce öğretimini ikiye ayırmamız gerekiyor.1.Genel İngilizce : Okullarda,kurslarda verilen elementary den başlayıp intermediate seviyeye doğru giden bir İngilizce. Buna birinci kademe de diyebiliriz.2. Sınav İngilizcesi : Birinci kademeyi almış olan kişilere verilen sınav sistemine dönük İngilizce. Bu birinci seviye-kademe İngilizcenin süresi nedir ? İlk öğretim 4. sınıftan başlayıp lise sona kadar devam eder. Bu İngilizce Üniversitede tekrar baştan alınıp yine 3-4 yıl boyunca devam eder. Kurslarda ise bunlar kurlar şeklinde yapılır 8-12 ay süreyle devam eder. Bu ikinci seviye-kademe İngilizcenin süresi nedir? İşte buna cevap vermek zordur. Sıkıntılar bu soruda yatmaktadır. Ülkemizde daha önce orta okulda, lisede yarım yamalak görülen İngilizce dersinden sonra kişiler buna güvenerek hiçbir çalışma yapmadan veya çok az bir çalışma yaparak sınava girmekte ve tabiatıyla başarısız olmaktalar. Ya da kurslara gidip 2-3 ay içinde KPDS veya ÜDS ‘yi geçmek amacıyla ders almaktalar. Bildiğiniz gibi, artık ülkemiz bir “Sınavlar Sistemi”ne dönüşmüştür. Her sınavın da kendine göre sistemi ve zorluğu vardır. 2 aylık bir kurs bitirmiş bir kişinin bu sınavları vermesi çok zordur. ÖSS sınav sistemine hazırlananları düşünelim. Kaç tane test kitabı, soru bankası çözdüğünü ve dershanede kaç soru çözüldüğünü siz düşünün. Birinci yılında az bir çoğunluk üniversiteyi kazanmaktadır. Pek çok öğrenci 2 yıl hatta bazıları 3 yıl hazırlıktan sonra üniversiteye girebilmektedirler. Hal böyleyken KPDS veya ÜDS sınavı 2 aylık bir çalışmayla kazanılabileceği nasıl düşünülmektedir! Bu sınavların zorluk derecesi gerek ÖSS’den, KPSS veya ALES’ten aşağı değildir. Tüm bu ismini saydığım sınavlara ne kadar köklü ve sürekli bir hazırlık gerekirse KPDS ve ÜDS’ye de aynı şekilde yoğun bir çalışma gerekmektedir. Bu anlattığım birinci noktadır. Yani bu sınavlar, mantıksız şekilde hafife alınmakta ve gereğince ciddi çalışılmamaktadır. İkinci nokta ise biraz önce sözünü ettiğim durumdur. İngilizce alt yapısı olmayan, intermediate seviyeye kadar İngilizce eğitimi görmemiş kişilerin KPDS ve ÜDS’yi geçmekte zorlanacaklardır. Lisede hazırlık görmüş biriyle hiç İngilizce görmemiş veya normal liseyi bitirmiş bir kişinin bu sınavlarda alacakları sonuçlar haliyle farklı olacaktır. Orta öğretimde hazırlık görmüş veya 8-10 ay dil kursuna gitmiş kişiler KPDS-ÜDS hazırlık kurslarına veya kitaplarını çalışmaya başlayabilirler. Diğer grubun ise bu hazırlığı yapabilmesi çok zor ve işkenceli bir yoldur. Alt yapıları olmadıkları için “sınav İngilizcesini” anlayamayacaklardır. Bu kişilerin KPDS kursu yerine bir hazırlık kursuna gitmeleri ve önce alt yapılarını (gramer dahil) tamamlamaları gereklidir. Sınava girenlerin önemli bir bölümü sınav süresi henüz bitmeden kâğıtlarını teslim edip çıkmışlardır. (30 dakika sonra) Bu kesimin sınavı “bir tecrübe olsun” diye girdiklerini söyleyebiliriz. Bu sınava İngilizce ile fazla bir ilgisi olmayan memurların da girdiklerini verilen “50-60 bin kişi katıldı” haberinden de çıkarabiliyoruz. Geçen dönemlerde giren sayısı 20-25 bin iken bu dönemde birdenbire bu sayının ikiye katlaması sınava “hazırlıksız” olarak girenlerin sayısının artmış olduğunun bir göstergesi olarak kabul edilebilir. KPDS-ÜDS sınavının ülkemizde yapılan diğer yabancı dil sınavları gibi eğitim sistemimizde (okullardaki eğitimde) ders gibi verilmediği veya eğitim sistemimizle bağdaşmadığı bir olgudur. Okullarımızda verilen “Genel İngilizce” iken sınavlarda istenilen “Sınav İngilizcesi”dir. Durum apaçık ortada. Okullarda verilen İngilizce eğitiminin −Anadolu ve Süper liselerde hazırlık görenler hariç− bu sınavda pek işe yaramadığını kabul etmek durumundayız. Bazılarının düşündüklerinin aksine, KPDS-ÜDS sınavının sadece gramer bilgisinden ibaret olmadığı da göz önüne alınmalıdır. KPDS ve ÜDS ciddi birer sınavdır. Bu sınava giren 60 bin kişinin içinde 5 bin kişinin ciddiye alıp ona göre hazırlandığına inanmaktayım. Geri kalan 55 bin kişi ise sınavın ciddiyetini sınavdan sonra anlamış olduklarını tahmin etmekteyim. Bu sınavın bir anatomisini yaparsak karşımıza şu noktalar çıkar. 1.
Sınav iyi bir İngilizce dilbilgini gerektirmektedir. Bu bölüm alt yapı dediğimiz önceki safhada alınmış olmalı veya alınmadıysa önce gramerin detaylı bir tekrarı yapılmaktadır.
2.
Kelime bilgisi önemlidir: Sınav ilk baştaki 5 tane kelime sorusundan ibaret değildir. Kelime bilgisi çok önemlidir. Sınavın başından sonuna tüm sorularda kelime bilgisi gereklidir.Soru
mantığına gelmek ve onu çözmeden önce o sorudaki kelimeleri bilmek şarttır. Yani önce kelime bilgisi sonra soru mantığını kavrama ve çözme gelmektedir. 3.
Cümle bilgisi önemlidir. Sınav bizden çeşitli soru tiplerinde cümle bilgisini sınamaktadır. Eğer İngilizce cümle kuruluşları ve bağlaçları bilmiyorsak bunu yapmamız imkânsızdır.
4.
Paragraf bilgisi önemlidir. Sınav bizden komposizyon bilgimizin olup olmadığını sorgulamaktadır. Eğer daha önce yazma, paragraf bilgisi gibi teknik dersler almadıysak, paragraftan makaleye giden yazılar yazmadıysak bu bölüm bizim için en zor bölüm olacaktır. Paragraf sorularının ÜDS deki oranı % 48 dir. Yani sadece okuma soruları değildir. 4 tip paragraf sorusunu kapsar. Dolaysısıyla bu dört teknik bölüm ve 10-12 soru tipi bilgisi çalışılmadığı sürece bu sınavlarda başarılı olmak imkansızdır.
KPDS’de başarı için bir “mucize formul”ün olmadığını öncelikle belirtmeliyim. Bu bir eğitim sürecidir. Bunun için üç yol vardır: 1.Bireysel Çalışma 2.Dershaneye gitme 3.Özel ders alma Şimdi birinci yolu analiz edelim: Bu sınava girenlerin çoğu bu şekilde hazırlanmaktadır. Bu tip çalışmada en önemli nokta bir İngilizce altyapıya sahip olmaktır. Kendi kendine hazırlananlar yeteri kadar soruyu kitaplardan çözmedikleri ve kendilerini sınavdan önce sınav yapamadıkları için başarılı olamamaktadırlar. Buradaki önemli nokta soru tiplerini iyi öğrenip,4-5 bin sınav kelimesine sahip olabilmeleridir. Bunun için daha çok sınav kelimesi ve ipucu veren kitaplardan yararlanmak yararlı olacaktır. En çok kaçırdıkları sorulardan daha fazla soruyu kitaplardan çözmeleri yararlı olacaktır. İkinci yol da her ilde kolay kolay gerçekleştirilebilecek bir tarz değildir. Genel İngilizce veren kurumlar çoktur fakat “sınav İngilizcesi” verebilecek yeterli hocaları yoktur. Bu nedenle 2-3 ay gibi bir sürede KPDS-ÜDS hazırlık kursları düzenlenmekte ve bunlara da kur sınıflarına giren öğretmenler girmektedir. Yani işi “boyaya batır ve çıkar” mantığına dayandırmaktadırlar. KPDS-ÜDS sınavına girmemiş veya “80” alamamış kişilerin bu kurslarda ders vermesi işin ciddiliği açısından size bir fikir verecektir. Sınavlarda grupları hazırlayan hocaların İnternet sitelerinden aldıkları belli sayıdaki soruları karıştırarak kendi ders materyali olarak vermesi sınavdaki başarıyı yakalamak için yeterli olmamaktadır. Hocalar zaten kısıtlı olan ders sayılarından ötürü eğer kursiyerlere kurs dışında KPDS-ÜDS kitapları tavsiye edip çözdürmemişlerse kurs süresince verilen soru adedi konusunda yetersiz kalmaktadırlar. Haftada 6-8 saat yapılan derslerde sınıfta çözülebilecek soru sayısı bellidir ve bu sayı pek çok yerde 3-4 bin adete ulaşamamaktadır. Dolaysısıyla kursa gittiği halde pek çok kişi de KPDS-ÜDS sınavından başarısız olabilmektedir. Üçüncü yol daha da zor bir yoldur. Burada size ders veren hocanın tecrübesine, organizasyonuna kalmış bir durumdur. Başarılı ve tecrübeli ve sayısı çok olmayan hocalar bu konuya oldukça hakimler. Kursiyere neyi ne zaman ve ne kadar vereceklerini iyi bilmektedirler. Bu işin maddi boyutunu bir tarafa bıraktığımızda oldukça etkili bir yöntemdir. Aynı kurumda çalışan mesai arkadaşlarının bir grup kurup iyi bir hocadan kendi gün ve saatlerine göre bir kurs almaları oldukça yaygın ve akılcı bir yoldur. Burada hoca seçimi ve kursiyerlerin düzeylerinin de birbirine yakın olmaları önemli bir faktördür. Yukarda verdiğim üç farklı yolda da göz ardı edilmemesi gerekli bir gerçek vardır: O da çok soru çözmekten ve bu alanda pek çok farklı kitabı karalayarak bitirmekten geçmektedir. Çıkmış soruları çözme ve onların soru mantıklarını öğrenmek de yararlı bir yoldur. Bunun yanı sıra, hiç çıkmamış soruları da çözmek başarıyı artıracaktır. Kelime bilgisi ise, tüm kapıları açan bir anahtar konumundadır. Kelime çalışmalarına ve çeşitli alanlarda “reading” çalışmaları yapılmasının gerektiğini söylemeden geçemeyeceğim. “O zaman ÜDS-KPDS için ne yapılmalı?” sorusunu açıklamak gene bize düşüyor. Resmi eğitim sisteminde müfredatı olmayan bu “Sınav Sistemini” gene resmi kurum olan üniversiteler şart koşunca insanımız tabii ki bocalamaya başlıyor. Bence panik yapmaya gerek yok. Her şeyin bir çaresi olduğu hepimizce malum. Önereceğim temel şartlar şöyle sıralanabilir: İngilizceyi sevmek: Biliyorum bazıları ondan nefret ediyor ama bu tamamen duygusal bir durum. Bunu aşmak, yani parlak bir gelecek için İngilizceye “olumlu yaklaşmak” şart. •
İngilizceyi nasıl çalışacağınıza karar vermek.(1.Kendi kendinize kitaplarla 2.Ciddi bir kursa giderek 3.Özel bir kurs grubuna katılarak)
•
İngilizce öğrenimini hayatınızın en ön planına çıkartmak.
•
Bir takım zevklerinizden,meşguliyetlerinizden KPDS-ÜDS’yi verene kadar vazgeçmek.Önemli işlerinizi başkalarına devretmek.(alışveriş gibi.)
•
Azimle, durmak, yorulmak bilmeden çalışmayı düzenli bir şekilde günlük sürdürmek.
Bu dört nokta tamamsa artık biraz da “nasıl çalışacağımızın” ayrıntılarına geçebiliriz. Ben buna “kişisel başarı sırları” diyorum ve bunu aşağıda maddeler halinde size sunuyorum: BAŞARI SIRLARI 1. Çözüm mantıklarını anlayacak şekilde yaklaşarak ÜDS ve KPSD’de çıkmış soruları defalarca çözmeliyiz. 2. Düzenli olarak her gün belli sayıda kelimeyi soru ve cümle örnekleriyle öğrenmeliyiz.( Burada ezberlemek kelimesi kullanılmadı.) 3. Mümkün olduğunca farklı ve düzenli bir şekilde her gün belli sayıda test sorusu çözmeliyiz.(örneğin 100 soru) 4. Çözdüğünüz soruların mantığını anlamadan yanlışlarınızın nedenini bulmadan diğer sorulara geçmemeliyiz. 5.
Temel gramer konularını tekrar ederek iyi bir kaynaktan çalışmalıyız. (dergi-kitap)
6. Sınavdan önce zaman tutarak (2.5 saatin altına indirmeye çalışarak) sınav oluyormuşçasına 80-100 soruluk 20-30 tam deneme sınavı çözmeliyiz. 7. ÜDS-KPDS’ deki başarıyı bir hedef kabul ederek test çalışmalarını günlük yaşantımızda birinci sıraya oturtmalıyız. 8. Başarısızlığınızı bir takım başka nedenlere bağlamayarak (sistem veya zorluk) bu duruma daha tarafsızca yaklaşmalıyız. Nedenlerine mutlaka inmeliyiz. 9. Test sorularını kolay-zor diye ayırt etmeden hepsini yeterince önemseyerek ciddi ciddi çözmeliyiz. 10. Kendimize hep “ben bu işi seviyorum ve mutlaka başaracağım” telkininde bulunmalıyız. Yeni bir makalede buluşmak üzere sevgi ve saygılarımla, A.NEJAT ALPEREN, KPDS-ÜDS kitapları yazarı http://www.amazonkitap.com