Http Www Kulturbilinci Org Icerikdetay Asp Id=241&type=1

  • Uploaded by: mgt
  • 0
  • 0
  • July 2019
  • PDF

This document was uploaded by user and they confirmed that they have the permission to share it. If you are author or own the copyright of this book, please report to us by using this DMCA report form. Report DMCA


Overview

Download & View Http Www Kulturbilinci Org Icerikdetay Asp Id=241&type=1 as PDF for free.

More details

  • Words: 1,631
  • Pages: 4
Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı

English I İletişim 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31

Haberler : Voyvoda Caddesi Toplantıları Osmanlı Bankası Müzesi,Voyvoda Caddesi Toplantıları Mayıs-Haziran programı belli oldu.Siyasi İktisat Söyleşileri Müzik Söyleşileri,Obje Ritüel Söyleşileri,Çağdaş Türkiye Tarihi Seminerleri ve Belgesel Sinema Gösterimleri devam ediyor. VOYVODA CADDESİ TOPLANTILARI NİSAN-HAZİRAN 2007 A. SİYASİ İKTİSAT SÖYLEŞİLERİ Her ayın birinci Çarşamba günü 18:30-20:30 saatleri arasında,Türkiyeyi yeni dünya düzenine hazırlamak. 3. TÜRKİYE'DE KİMLİK SORUNLARI VE DEMOKRATİKLEŞME Bu sunuş, 1980 lerden bugüne Türkiye'de giderek yaygınlaşan ve derinleşem kimlik sorunları, bu sorunların ortaya çıkmasında önemli rol oynayan kültürel haklar ve tanınma talepleri, ve bu sürece demokratik çözüm olasılığı üzerinde duracaktır. Bu amaç içinde sunuş, dünya akademik ve kamusal kimlik çalışma ve tartışmalarını tarayarak, hem kimlik sorunlarının anlaşılması, hem de kimlik/tanınma siyasetini demokratik alanda çözümlemek için yararlı olabilicek önerileri ortaya koyacaktır. PROF. DR. FUAT KEYMAN / 6 HAZİRAN 2007 / 18:30-20:30 B. İSTANBUL SOHBETLERİ Her ayın ikinci Çarşamba günü 18:30-20:30 saatleri arasında,İstanbul'un üç dönemi: Bizans, Osmanlı, Cumhuriyet 19. YÜZYIL PERA SOSYALLİKLERİ 19. yüzyılda önce Pera'da ortaya çıkan Osmanlı toplumuna yabancı yeni sosyallik biçimlerinin Sennett'in formüle ettiği "Kamusal İnsan"ın oluşması üzerindeki etkisi ve bu kamusallığın kozmopolitlikle ilişkisi tartışılıyor. Kozmopolitliği tehlikeli olarak algılayan milliyetçi ideolojilerin mekanı dönüştürme projelerinin Pera üzerindeki etkisi irdeleniyor. PROF. DR. ARUS YUMUL / 9 MAYIS 2007 / 18:30-20:30 CUMHURİYET İSTANBULU: KÜRESEL İLE YEREL ARASINDA Ulus Devletin kuruluşundan sonra İstanbul eski imparatorlukla özdeşleştirildi, ve reddedilmesi gereken bir hayal olarak değerlendirildi. Ne var ki İstanbul'un konumunun ve ekonomik statüsünün dayattığı mantık, Kemalizmin idealizmini kısa sürede sulandırdı. 1970'li yıllara gelindiğinde İstanbul'un ekonomik üstünlüğü gönülsüzce de olsa kabul edilmişti. Bağrında DoğuBatı ikilemini taşıyan kent kalkınan ülkenin merkezi olacak, ve cömertçe sunduğu kültürel simgelerle kolektif bilincin parçası haline gelecekti. 1980'ler sonrasında ise küreselleşmenin getirdiği hızlı dönüşümle beraber İstanbul hem ülkeden farklılaşarak, hem de kendi içinde toplumsal bir ikilem oluşturarak, "bölünmüş" bir kent olarak ortaya çıktı. PROF. DR. ÇAĞLAR KEYDER / 13 HAZİRAN 2007 / 18:30-20:30 C. MÜZİK SÖYLEŞİLERİ Her ayın üçüncü Çarşamba günü 18:30-20:30 saatleri arasında,Tarih içerisinde müziğin ritüellerdeki yeri http://www.kulturbilinci.org/icerikDetay.asp?id=241&type=1 (1 of 4) [13.05.2007 17:36:56]

Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı

PİYANO EDEBİYATINDA RİTÜEL TEMALARI Piyano, 19. yüzyılda gelişiminin doruğuna ulaşmış bir çalgıdır. Besteciler piyanoyu gerçek bir orkestra gibi düşünerek kapsamlı yapıtlar bestelemiştir. özellikle romantik dönem bestecilerinin, ölüm ve dans dibi ritüel temaları üzerinde yoğunlaşan yapıtlar bestelemiştir. bu konuşma piyano için yazılmış yapıtlarda ritüel temalarının incelemesi üzerine yoğunlaşacaktır. İLKE BORAN / 16 MAYIS 2007 / 18:30-20:30 D. OBJE VE RİTÜEL SÖYLEŞİLERİ Her ayın dördüncü Çarşamba günü 18:30-20:30 saatleri arasında,sanatın günlük yaşama yansıması ve yaşamı algılayış kültürü üzerine… BİZANS UYGARLIĞINDA BUHUR GELENEĞİ VE BUHURDANLAR Erken dönemlerden günümüze değin, Pagan ve tek tanrılı inançlarda farklı beklentilerle çeşitli karışımların yakıldığı görülmektedir. Musevilik ve Hıristiyanlıkta tütsü yakmaya çok özel bir önem verildiği, Kutsal Kitap'ta da bunlardan söz edilmesinden anlaşılmaktadır. Erken dönemlerde Hıristiyan din bilginleri tütsü yakma geleneğini Paganlık özentisi gibi gördüklerinden karşı olmuşlardır. Ancak sonraki yıllarda dini törenlerde tütsü yakılması bir gelenek haline dönüşmüştür. Bitki ve ağaç kabuklarından oluşan karışım thymiateria denilen zincirli ya da zincirsiz madeni küçük çanaklar içinde yakılmıştır. Yakma sonucu ortaya çıkan koku ve buhurun kötü ruhları uzaklaştırdığı, şifa verici olduğu ve en önemlisi İncil'de de belirtildiği üzere inançlıların dualarını Tanrı'ya ulaştırdığına inanılmıştır. Ayrıca günlük yaşamda istenmeyen kokuları bastırmak için de tütsü yakılmıştır. Kilise resimleri ve minyatürler de Bizanslıların tütsü kullanımlarıyla ilgili bilgi vermektedir. Meryem'in ve diğer kutsal kişilerin ölüm töreni sahnelerinde, Meryem'in röliklerine ve ikonlarına tapınılması sahnelerinde, evlilik ve vaftiz törenlerinde, imparatorların kiliseyi ziyaretleri sırasında tütsü yakılmıştır. Bilinen Bizans dönemi buhurdanları Yurt içi ve Yurt dışındaki müze ve özel koleksiyonlarındaki örneklerle sınırlıdır. Ülkemiz müze ve özel koleksiyonlarında da fazla tanınmayan, değişik tiplerde buhurdan örnekleri yer almaktadır. DOÇ. DR. GÜLGÜN KÖROĞLU / 23 MAYIS 2007 / 18:30-20:30 ÇAĞDAŞ TÜRKİYE TARİHİ SEMİNERLERİ İKİ DÜNYA SAVAŞI ARASINDA TÜRKİYE VE DÜNYA Her ayın üçüncü Cumartesi günü 14:30-17:00 saatleri arasında, Boğaziçi Üniversitesi'nin işbirliğiyle düzenleniyor. Günümüzde ülke içi politik gelişmelerle dış politika giderek daha bir bütünsellik oluşturuyor. Özellikle küreselleşen bir dünyada bu kaçınılmaz. Ülkelerin görece bağımsız bir konumda oldukları, iki dünya savaşı arası dönemde her ne kadar iç politika dış dengelerden bağımsız gözükse de geri planda derinden giden bir dizi etkileşimi göz ardı etmek olanaksız. Lausanne'la birlikte uluslararası konumunu güçlendiren Türkiye dış dünya ile ilişkilerini "yurtta sulh cihanda sulh" ilkeleri doğrultusunda biçimledi. Nitekim uzun soluklu I. Dünya Savaşı sonrası II. Dünya Savaşı'nda tarafsızlığını korudu. Bu arada Balkanlar başta olmak üzere Batı'ya yönelik bir dış politika izledi. Çağdaş Türkiye Seminerleri bu yıl içe dönük sorunlardan dış dünyaya yöneliyor ve Türk dış politikasını sekiz seminerde derinlemesine irdemeyi amaçlıyor.

İKİ DÜNYA SAVAŞI ARASINDA TÜRKİYE VE RUSYA İki Dünya Savaşı arasındaki dönemde, Sovyet Rusya "Dünya Devrimi"ni gerçekleştirmeye çalışmak yerine, "Tek Ülkede Sosyalizm" kurma çabasındaydı. Millî Mücadele sırasında Sovyet yardımından yararlanan Türkiye Cumhuriyeti ise bu dönemde Batılı ülkelerle ilişkilerini düzeltmekle birlikte, dış politikada Sovyetlerle sürekli işbirliği yapmıştır. Ancak, İnönü'nün Millî Şeflik rejiminin başlarında TC hükûmetinin yaklaşan savaşa karşı bir savunma önlemi olarak Britanya ve Fransa ile antlaşmalar yapması, Sovyetlerle arasının açılmasına neden olmuştur. PROF. DR. METE TUNÇAY / 26 MAYIS 2007 / 14:30-17:00 AYDINLANMA SEMPOZYUMU Osmanlı Bankası Müzesi ve Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü tarafından, "Aydınlanma" felsefesinin "dünden bugüne Türkiye'deki etkileri" üzerine 11-12 Mayıs http://www.kulturbilinci.org/icerikDetay.asp?id=241&type=1 (2 of 4) [13.05.2007 17:36:56]

Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı

günleri, Osmanlı Bankası Müzesi'nde bir sempozyum düzenlenecek. Seçkin bir akademik kadronun Aydınlanma felsefesini çeşitli boyutlarıyla ele alacağı sempozyumda, Tanzimat'dan bu yana Aydınlanma'nın Türkiye'deki siyasal düşünceyi ve sanatı şekillendirmekteki rolü, postmodern kuramların Aydınlanma eleştirileri, Aydınlanma'nın farklı kültür ve kimlik yapılanmalarına ilişkin sorunları tartışılacak. Avrupa'nın ortak paydasını oluşturan Aydınlanma'yı eleştirel bir yaklaşımla irdeleyecek sempozyumun amacı, Türkiye'nin kazanımlarını ve sorunlarını kuramsal bir çerçeveye oturtarak tartışmaya açmak. OSMANLI BANKASI MÜZESİ SİNEMASI - BELGESEL SİNEMA GÖSTERİMLERİ OSMANLI BANKASI MÜZESİ, BELGESEL SİNEMACILAR BİRLİĞİ 10 Mayıs 2007 "Toplumsal Hafıza / Belgesel Sinema" "POLİTİKADA BİR GÖÇMEN…" Enis Rıza Türkiye / 2007 / 83' Belgesel, siyasetin demokratikleşmesi için yoğun çaba sarf etmiş olan Aydın Güven Gürkan'ın hayatı, siyasi kimliği ve 1980 sonrası sosyal demokrat siyasetin serüveni üzerinedir. Yönetmenliğini Enis Rıza'nın, özgün müzik bestesini Sinan Sakızlı'nın gerçekleştirdiği filmde, Aydın Güven Gürkan'ı anmanın yanı sıra, yirmi beş yıllık yakın tarihimizde siyasetin neden demokratikleşemediğinin ipuçları da sergilenmeye çalışıldı. Dönem ve yaşanan siyasi olgular bu yönüyle ele alındı. Çalışmaları 10 ay süren ve Ocak 2007'de tamamlanan 83 dakikalık filmin yapım sürecinde 36 kişi ile söyleşiler yapılarak, bilgi, değerlendirme ve anılara ulaşıldı. Aile arşivi, SODEV, TBMM, Atatürk Kütüphanesi, Doğan TV arşivlerinde çalışmalar gerçekleştirildi. VTR Araştırma Yapım Yönetim arşivinden yararlanıldı. Söyleşi: "Siyasetin Neresindeyiz?" Halil Ergün (Oyuncu) 17 Mayıs 2007 Doğal-Kentsel Çevre DEMİR İZ - "Garb'ın Treni Şark'ın Garında" Savaş Güvezne Türkiye / 2006 / 50' Bir ülkenin demiryolu tarihi, o ülkedeki politik, ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmelerin de tarihidir. Tıpkı Türk demir yolculuğunun öyküsü gibi … "DEMİR İZ" Belgeseli'nin birinci bölümü; Osmanlı İmparatorluğu'nda, 1800'lü yıllarda başlayan ve 1919 yılında ülkenin işgali ve parçalanmasıyla sonuçlanan süreç içinde, demiryolları odaklı bir tarih anlatımı üzerine kurulu. "Garb'ın Treni Şark'ın Garında" adını taşıyan birinci bölüm, Rumeli Demiryolları, Ege Demiryolları, Bağdat Demiryolu ve Hicaz Demiryolu'nun serüvenini anlatıyor. Söyleşi: "Demiryolu Serüveni ve Tarihimizdeki Yeri" Prof Dr. Güngör Evren (İstanbul Teknik Üniversitesi Ulaştırma Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi) 24 Mayıs 2007 "Ülke ve Dünya Tarihinden Öyküler" CENÛB-İ GARBÎ KAFKAS CUMHURİYESİ Sezgin Türk Türkiye / 2007 / 81' 1918 yılında, Kars yöresinde, kendini savunmak isteyen halk, yerel bir inisiyatifle Anadolu'nun ilk Cumhuriyeti'ni yaratır. 6 ay süren bu Cumhuriyet, kuvvetler birliğine dayalı meclis hükümeti sisteminin ilk ve saf bir örneğidir. Bu hükümet, bir devletin sahip olabileceği ve olması gereken bütün organlara sahiptir. Ama neden tarih kitaplarımız bu deneyimden söz etmiyor? Bu Cumhuriyet'in Cumhurbaşkanı Cihangirzade İbrahim Bey'in ismini duyan var mı? Hangimizin bu deneyimden haberi var? Söyleşi: "Cenub-i Garbi Kafkas Cumhuriyesi ve Anayasası" Ahmet Tazebey Çakar (Araştırmacı Yazar) 31 Mayıs 2007 "İktisat / Ekonomi" BORÇLANMA, TAVUK VE YUMURTA THE LOAN, THE CHICKEN AND THE EGG Claude Mouriéras Fransa / 2002 / 78' Mikro ölçekli bir finans kurumu olan Buusaa Gonofaa, Addis Ababa'nın güneyinde yaşayan bir http://www.kulturbilinci.org/icerikDetay.asp?id=241&type=1 (3 of 4) [13.05.2007 17:36:56]

Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı

grup Etiyopyalı tarafından kurulmuştur. İçlerinden biri, Adam, köyündeki bir kadını bir miktar ödünç para almaya ikna ediyor. Kadın bir amerikan tavuğu alıyor, tavuk yumurtlayıp civciv çıkarıyor ve sonra civcivler tavuk oluyor. Bir fare, yumurtaları yemeye başlıyor. Kadın, fareleri zehirlemeye karar veriyor ama tavuk fare zehrini yiyor ve ölüyor. Yine de borç geri ödenmek zorunda... Zorluklarla karşılaştıkça, Buusaa'nın temsilcilerinin şevki, müşterilerinin şüpheleri karşısında kırılıyor ve aralarında ateşli tartışmalar yaşanıyor. Hayat mücadelesi onları, prensiplerini tekrar gözden geçirmeye yönlendiriyor. Söyleşi: "Ayakta Kalma Mücadelesinden Hayatta Kalma Mücadelesine" Prof. Dr. Fuat Ercan (Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Öğretim Üyesi - Kalkınma İktisatı ve İktisadi Büyüme)

HAZİRAN 07 Haziran 2007 " Zaman, Mekân, Yaşamlar" SONSUZA DEK / FOREVER / PER SEMPRE Alina Marazzi İtalya / 2005 / 52' Belgesel, İtalya'da sadece kadınlardan oluşan birkaç dini cemaat içinde bir yolculuğa çıkıyor. Belli bir düzeni gösterme amacı gütmüyor, daha çok genç kadınların radikal seçimlerini ve bu seçimlerin nasıl birçok farklı şekilde yaşanabileceğini anlatmayı amaçlıyor. Tam da bu farklılıklarda insan ruhuna dair birçok şeyi keşfedebiliyoruz. Söyleşi: "Saklanmak ve Görünür Olmak!" Nilgün Yurdalan 14 Haziran 2007 "Ülke ve Dünya Tarihinden Öyküler" KURULUŞTAN KURTULUŞA Ömer Tuncer Türkiye / 2007 / 33 "Kuruluştan Kurtuluşa", 13.yüzyıl Anadolu'sunda, örgütlü olarak kulluktan kurtulma sürecini başlatmış olan insanların serüvenidir. Aristokrat kulluk düzeni karşısında, Türkmen ve Bizanslı halkın, düşünsel ve siyasal olarak kol kola verdikleri savaşla, bunun sonucunda kurulan Ankara ve Osmanlı devletlerinin öyküsüdür. Bu başarının önü, Selçuklu ve Bizans kulluk düzeni tarafından el ele verilerek önü kesilecektir. 13.yüzyıl Anadolu Devrimi, Ahilerle, Şeyh Bedreddin'le ve Şah İsmail'le kulluk düzenine direnecek, ancak güçlü aristokrat tırmanma karşısında yenilecektir. Geleceğin dünyasının düşünsel ve siyasal tabanını oluşturmuş ve görevini yapmış olarak, Renaissance, Fransız ve 20.yüzyıl Anadolu Devrimleri'yle yeniden dirilmek üzere tarih sahnesinden çekilecektir. Söyleşi: "13. yüzyıl Anadolu Devrimi" Ömer Tuncer (Yönetmen, Yazar) Tüm Haberler

Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı 2004©

http://www.kulturbilinci.org/icerikDetay.asp?id=241&type=1 (4 of 4) [13.05.2007 17:36:56]

Related Documents


More Documents from "yadmoshe"