www.solplatform.org
Davulu Delen Jaguar Partisi Dünyanın başka bir yerinde yaşansa yeri yerinden oynatacak mevzular bizim ülke tarihinin, gerçeklerinin bir parçası olduğu için midir bilmem, yurdumun insanı bu tip olayları kanıksamış, hayatın sanki yaşanması gereken bir rutini gibi kabul etmiştir. Özal'lı icratın içinden yılları aslında benim ergenlik dönemime tekabül eder. Ben yıllar sonra idrak edebildim; ithal ikameci politikalar yürütüldüğünü, o zamanlar alaturka liberelizmi özgün bir buluş zannederdim. Ülkede ihracat patlamış ama alayı hayali çıkmış, bankerler ailemizin bir parçası olmuş, evlerimize çikita muz, kivi girerken buğday ithal edeceğimiz yılların tohumları atılmaktaydı. İktidar ise kayıtsız şartsız Özal hanedanındaydı. Papatyalarıyla, prensleriyle büyük Özal sülalesi bir yandan ülkeyi sömürürken diğer yanda her türlü sosyetik rezillik de cirit atmaktaydı. Kimi çevrelerce "ahlaki çöküntü" diye tabir edilen, bence ise "neye uğradığını bilememenin şaşkınlığı"ndan ibaret olan durumun temelerinin atılması o yıllara denk düşer... Özal denildiği vakit aklımda kalmış pek çok çarpıcı hikaye vardır, örneğin bir tanesi; Anayasa mahkemesinde karar oy çoğunluğuyla sağlanmaktadır. Yarıdan bir fazla olanın fikri kabul görür. Yani 11 kişiden 6 sının kararı kabul görmektedir. Bu tip oylamaları kaldırmak isteyen özal matematiksel bir hesap yapar. 11 in yarısı 5.5 tir. 5.5 in bir fazlası 6.5 tir. 6.5 adam olmayacagına göre 7 ye tamamlanması gerekir. Ancak sadece bu değil elbette, Turgut Özal'ın kendine has buluşları hep olmuştur. Bunlardan yine en şahsına münhasırlarından biri de kendi istihbaratını kurmaktı. Önde gelen istihbaratçılardan Hiram Abas'ı yanına çekerek MİT içinde MİT yaratmayı dener. Bir aşamada başarılı olur.Bu sırada oluşturduğu istihbarat örgütünü kendi ailevi işleri içinde kullanmayı ihmal etmez. Özal'ın oldukça yaramaz ve sosyetik bir kızı vardır. Zeynep Özal! Kendisi o tarihlerde çok kanallı hayata geçilmediği ve "star" bolluğu yaşanmadığından sosyetenin tüm davetlerinde boy gösteren o yıllardaki bizim Paris Hilton'umuzdu. Bar bar gezip, tozutması ve gazetelerin magazin sayfalarından eksik olmamasıyla meşhurdu. İşte o günlerde Zeynep Hanım gittiği barlardan birinde bir batariste aşık olur. Ya da davulcuya... Neyse Özal Bey siyasi hayatına zarar vereceğinden midir nedir orasını tam bilemiyorum bu aşka pek olumlu bakmaz. Bu yüzden istihbaratçılarından yardım ister. İşte bu istihbaratçılardan bazıları bir gün gidip bizim Davulcu Asım Ekren'in çaldığı barın kapısına dayanırlar. Amaçları gizlice bu zibidiyi kaçırıp, gözünü korkutmak ve Zeynep'ten ayrılmasını
sağlamaktır. Ama gelin görün ki bizim davucu Özal'ın beceriksizlerinin elinden kaçmayı becerir. Sonuç tam bir fiyaskodur.
Türk filmi senaryolarını fazla gerçek dışı bulanlara duyrulur! Hikaye tanıdık gelmedi mi size yoksa? Bu kadar magazin muhabirliğinden sonra gelelim konumuz Jaguar'a; Asım ve Zeynep her türlü zorlukla mücadele etmek suretiyle mutlu sona ulaşmışlardır, Jaguar firması da o tarihlerde bizim bu Zeynep-Asım çiftine reklam olsun diye bir araba hediye eder. Sözüm dönemi kaçırmış genç arkadaşlara; artık buradan az çok siz tahmin etmeye çalışın Zeynep'in ne kadar popüler olduğunu. Ancak tabii bu durum çok tepki çeker. O tarihlerde herşeye rağmen Türkiye bu kadar vurdumduymaz değildi. Tepkiler siyasi çevrelerden oy ve rant kavgası derdi tasası eşliğinde haliyle daha da yoğunlaşır. Mesele, 1986 yerel seçimlerine denk gelmiştir ve Süleyman Demirel için fırsat bu fırsattır. Uzatmayalım, bu sırada Süleyman Demirel’in yakın arkadaşlarından Tayyar Şafak diye biri ANAP’a karşı BANAP kısa adıyla bir parti kurar. Partinin asıl ismi Büyük Anadolu Partisidir. Partiye bir amblem arandığı vakit kimin aklına geldiğini bilemediğim bir buluş aniden ortaya çıkar; "Davulu Delen Jaguar". Ne de olsa Özallar’ın damadı Asım Ekren, çaldığı müzik aletinden dolayı "davulcu" olarak anılmaktadır ve malumunuz jaguar skandalı da gündemin ana sıcaklarındandır. Elbette ki bu işe Turgut Bey çok bozulur, hatta Süleyman Bey'i telefonla arayıp "Süleyman, çok kırdın beni, belden aşağı vurdun" diye sitem eder! Parti, ANAP’ın itirazıyla kısa adını BAP olarak değiştirse de televizyondaki propaganda konuşmalarında Tayyar Şafak’ın arkasındaki davulu delen jaguar görüntüsü çok partili siyasi tarihimizde yerini alır.
Sonuca gelirsek; sonuç monuç yok, sinirlendirmeyin beni! Siyasi perspektifini magazin haberleri eşliğinde şekillendiren bir ülke siyasi tarihinden ne sonuç çıkartılabilir ki! "Puan yada puanlar almaya geldik, önümüzdeki maçlara bakacağız"lardan başka... Önemsiz not: Davulu delen jaguar partisi kısa siyasi geçmişine rağmen katıldığı 86 yerel seçimlerinde pek çok partiyi geride bırakarak %2 oy almıştır. Çingene.