Pelasglar Ve Yunan Yet

  • April 2020
  • PDF

This document was uploaded by user and they confirmed that they have the permission to share it. If you are author or own the copyright of this book, please report to us by using this DMCA report form. Report DMCA


Overview

Download & View Pelasglar Ve Yunan Yet as PDF for free.

More details

  • Words: 1,479
  • Pages: 6
Pelasglar ve Yunan Medeniyeti Pelasg-Tyrrhen-Erüsk aynı millet için değişik zamanlarda değişik toplumlar tarafından kullanılan adlardır!.. Pelasgların Etrüskçe'ye çok benziyen dilleri Hint-Avrupai olmayan. Türkçe gibi bitişken bir dildi... Pelasg, çok büyük olasılıkla, Batı Anadolu'da yaşamış en eski Türkler’dir.

B

Yunan Medeniyeti'nin Atina'ya ulaşması, ETRÜSKLER'in İtalya'ya varmasından 800 yıl; Roma'nın kurulmasından da 200 yıl sonradır!..

atılıların kendilerini bağlamak için olağanüstü bir çaba gösterdikleri Yunan Medeniyeti, aslında Yunanistan'da değil, ANADOLU'da doğmuştur!...

Eskiden BATI ANADOLU'da yaşıyanlara İYON denirdi...

Yunan Edebiyatı'nın büyük eserleri BATI ANADOLU'da yazılmıştır!..

Bölgenin adı da İYONYA idi.

1

PELASGLAR VE YUNAN MEDENİYETİ PELASGLAR ile ilgilenmemişlerdir... Ancak Alman alimler PELASGLAR üzerine ciddi eserler vermişlerdir. Bunların başlıcaları BELOCH, FİCK, TREİDLER, MEYER ve EHRLİCH'dir." Bu tutumun bir sebebi olması gerekir!.. Acaba PELASGLAR Herodot'u etkilemelerine rağmen önemsiz midir?.. Yoksa arkeolojik keşifler, tesbitler HERODOT'un iddialarını bir "efsane" mertebesine mi indirmiştir?... Bunların hiç biri doğru değildir!.. Tam tersine zaman, HERODOT'un da HOMEROS'un da yazdıklarının tarihi temellere dayandığını göstermiştir. Öyleyse?.. Öyleyse sebep basittir. Eğer PELASGLAR, TYRRHENLER, ETRÜSKLER üzerinde çalışmalar yapılırsa, sadece ANADOLU'nun tarihin ilk günlerinden beri TÜRK olduğu değil; EGE ADALARI'NIN, YUNANİSTAN'IN, hatta İTALYA'nın üzerindeki TÜRK etkileri ispatlanmış olacaktır!..... İş bununla da kalmıyacak, Batılıların pek böbürlendikleri Yunan ve Roma Medeniyeti'nin TÜRK ve DOĞU kökenli olduğu ortaya çıkacaktır!.. O zaman kimlerin BARBAR OLDUĞU çok daha iyi anlaşılacaktır......" İşte bunu engellemek için Batılı tarihçiler PELASGLAR'ı hasıraltı ederler!..

Batılılar Yunanlılara GREK veya HELLEN der... Biz ise Araplara uyarak YUNAN demişiz... Aslında kelime, Arapların bölgede tanıdğı milletin İYON olmasından gelmektedir!.. PELASG Devleti M.Ö. 3000 yılında Yunanistan'da, ETRÜSK Devleti de M.Ö. 1300 yıllarında İtalya'da kurulmuştur... Akdeniz'in Batısına bugün dahi Tirhen (Tyrrhen) Denizi denir... Eski Yunanca'da Y harfi U okunurdu... O zaman okumuşu Turrhen'dir. ETRÜSK kelimesinin Yunancası da TYRRHEN'dir... Ancak eski Yunan yazarları TYRRHEN-PELASG olarak kullanırlardı... Yani PELASG-TYRRHENETRÜSK aynı millet için değişik zamanlarda değişik toplumlar tarafından kullanılan adlardır!.. HERODOT, meşhur TARİH'inde PELASGOİ dediği PELASGLAR'ın göçlerini, adetlerini anlatır ve eserinin bir çok yerinde bir çok kereler bu adı tekrarlar...

Halbuki konu bizim için son derece önemlidir...

Buna rağmen, Batılı tarihçilerin çoğu, ve onları taklitten öteye gidemiyen bazı tarihçilerimiz PELASGLAR konusundan söz etmekten itina ile kaçınırlar!.. Eski Büyükelçi ADİLE AYDA şu tesbitleri yapar:

İlk bayan büyükelçimiz, 6 Batı dili ve bir o kadar da TÜRK lehçesi bilen büyük araştırmacı ADİLE AYDA; uzun çalışmalar sonucunda aşağıdaki hususları ortaya çıkartmıştır:

"Fransız ve İngiliz yazarlar nedense

ADİLE AYDA'nın sunduğu kanıtlar;

2

PELASGLAR VE YUNAN MEDENİYETİ yılında adadan ayrılmak zorunda kalmışlar...

Homer İLYADA'nın 2. Bölümü'nde eski ARGOS şehrinden söz ederken, bu şehri "PELASGİK=PELASGLARA AİT" olarak nitelendirmektedir.

HERODOT, LİDYA'ya hakim bir kralın TYRRHENOS adlı oğlunun ülke ahalisinin yarısı ile birlikte İTALYA'ya göç ettiğini anlatır.

Homer, daha sonra Yunanlılar karşısındaki TROYA ordusunun "kataloğunu" yaparken, "LARİSSA şehrinin beslemiş olduğu SAĞLAM SÜNGÜLÜ(Savaşçı) PELASG KABİLELERİ"nden söz eder. LARİSSA, Tesalya'dadır.

HERODOT'a göre TYRRHENLER'İN yukarısındaki KRESTON şehrinde, ÇANAKKALE BOĞAZI civarında, PLAKYA ve SKULAKA şehirlerinde oturan PELASG kalıntısı ahali, "barbar" bir dil konuşuyorlardı... Yunanlılar, KENDİLERİNDEN OLMAYAN TÜM KAVİMLERE "BARBAR" DERLERDİ... Bu da PELASGLAR'ın Hint-Avrupai olmadığının açık ve net delilidir.

İLYADA'nın l0. Bölümün'de TROYALI HEKTOR Yunan donanmasını araştırmak üzere DOLON adında birini keşfe gönderir. DOLON yakalanır. Sorguya çekilir ve, birlikleri sayarken Tanrı dağından gelen, PELASGLAR olduğundan söz eder. Bu da PELASG liderlerinden en az birinin "gökten inme" olduğuna inandıklarını işaret eder. Aynı, OĞUZ KAĞAN EFSANESİ'nde olduğu gibi...(1)

HERODOT, "ATİNALI PELASGLAR"dan söz eder. Bunlar SOY bakımından PELASG oldukları halde, Yunanlılarla komşuluk yaptıklarından Yunanca konuşmaya başlamışlardır. (3) Bu kişiler daha sonra Roma hakimiyetine girdiklerinde Latin dilini benimsemiş DAÇYALILAR, KOMANYALILAR, veya adları dahi TÜRK olan, ama Ortodoksluğu kabul edince slavlaşan BULGARLAR gibi idiler.

15. Bölüm'de (AKHİLLOS)AŞiL arkadaşı PATROKL'u savaşa gönderirken PELASGLAR'IN BAŞTANRISINA dua eder. Ya Grekler düşmanları PELASGLAR'ın Tanrısı'nın kendi tanrılarından daha güçlü olduğuna inanıyorlardı, yahut ta PATROKL adlı kişi de PELASG'tır ve kendi Tanrısına dua etmektedir!

HERODOT'a göre PELASGLAR'ın dini Animizm idi. Çok sonra, Mısırlıların tanrılarını aldılar. YUNANLILAR DA BU TANRILARI PELASGLAR'DAN ALDI!..

ODYSSEA'da TANRISAL PELASGLAR, GİRİT'TE OTURAN MİLLETLER ARASINDA yer alır.(2) Böylece Girit medeniyetinde de TÜRK damgası olduğu ortaya çıkar.

HERODOT, KZERKSES'in ANADOLU seferini ve TROYA harabelerine yürüyüşünü anlatırken ANTANDROS şehrinden söz eder ve bu şehrin PELASGLAR'a ait olduğunu belirtir.

HERODOT, "Yunanistan'da biri YUNANLI, diğeri PELASG OLMAK ÜZERE İKİ IRK BULUNDUĞUNU, BİRİNİN VATANINDAN HİÇ AYRILMADIĞINI, İKİNCİSİNİN İSE GÖÇMEN OLDUĞU"nu söyler... SAMOTRAKE adasında oturan PELASGLAR önce ATTİKA'ya, oradan da HİMET Dağı eteklerine yerleşmişler. Sonra orayı da bırakıp LİMNİ Adasına geçmişler, M.Ö. 510

HERODOT, bir kadının esir olarak satıldığı bir yerden söz ederken, "kendi zamanında Yunanistan (GREKYA) olarak bilinen ülkenin daha önceki adının PELASGİA olduğu"nu söyler!.. HERODOT, "Yunan Mitolojisi'nin HEZİYOD ve HOMER tarafından PELASGLAR'dan alınmış tanrılardan

3

PELASGLAR VE YUNAN MEDENİYETİ yararlanılarak oluşturulduğu"nu söyler. (4)

TYRRHEN birleşik adını kullanmaya başlamışlardır. PELASGLAR M.Ö. 3000 yıllarında kuzeyden gelip Yunanistan'a yerleşmiş olan milletin adı idi... ETRÜSKÇE'ye çok benziyen dilleri Hint-Avrupai olmayan bitişken (aglutinatif) bir dildi. Türkçe gibi...Bu dilde küçük dağın adı TEPAE=TEPE idi!.. Tıpkı Kuzey Amerika kızılderililerinin çadırlarına verdikleri ad gibi!..

HERODOT, eserinin 4. Bölümü'nde "Atinalıların, AKROPOL'un etrafını duvarla çevirmeye karar verince, PELASGLAR'a başvurdukları"nı, tarihçi HEKATEOS'u kaynak göstererek belirtir. PELASGLAR öyle sağlam bir duvar yaparlar ki, bir parçası bugün dahi PELARJİK DUVAR adıyla turistlere tanıtılmaktadır!.. Yani Akrapol'da da TÜRK'ün tuzu vardır.

PELASGLAR, çok büyük olasılıkla, BATI ANADOLU'da yaşamış en eski TÜRKLER'dir.

HERODOT'a göre, "Yunanlılar millet haline gelmiş olmalarını PELASGLAR'a borçludurlar!" "Yunanlıların aslında ZAYIF bir millet olduğunu, ancak BARBAR milletler ve bilhassa PELASGLAR ile karıştıktan sonra büyük millet haline geldiği"ni belirtir...

1885 yılında LİMNİ adasında bulunan PELASG dilindeki yazıtlar, Batılıları çok şaşırtmıştı... Çünkü bunlar ETRÜSK harflerine ve diline çok benziyordu!.. Greklerden farklı özellikler gösteren ARKADYALILAR'ın PELASG olduğunu HERODOT söylemektedir!.. MAKEDONYA'ya eski Yunanlılar PELA(S)GONYA derlermiş... Hatta HERODOT "Bir zamanlar Yunanistan'a PELASGİA denirdi," diyor. (6) Helenlerin Yunanistan'a gelişi M.Ö. 2000 yıllarındadır. PELASGLAR'ın boş bıraktığı yerlere savaşsız yerleşirler. PELASG dilinden Helen diline pek çok kelime geçer... Hint-Avrupai dil kurallarına uymayan bu kelimeler, bugün dahi Batılı dilcileri şaşkınlığa uğratmaktadır... Açıklamayınca bu kelimeler için "Pre-Helenik, Akdeniz kökenli, Ege kökenli" veya "ASİATİK" gibi tanımlar getirmektedirler!.. Böylece bu kelimelerin Asya'ya ait olduğu hemen hepsi tarafından kabul edilmektedir... Bu kelimeler ETRÜSKÇE'ye çok benzemektedir.

Bunu biz değil, bir "Yunan" tarihçi söylüyor, hem de onlara göre(!) Tarihin Babası!.. HERODOT'tan sonraki tarihçiler, PELASG ile ETRÜSK kelimelerini aynı anlamda kullanırlar. HELLANİKOS'a göre "PELASGLAR, İtalya'ya yerleştikten sonra TYRRHEN(ETRÜSK) adını almışlardır." (5) LESBOSLU MYRSİLOS'a göre "TYRRHENLER vatanlarından ayrıldıktan sonra PELASG olmuşlardır." HEKATEOS'a göre "BRAURON'da Atinalı kadınları kaçıranlar PELASGLAR'dır." Bu olay Orta Asya'da ve Anadolu'da hala yaygın olan "kız kaçırma" adetinden başka bir şey değildir. PHİLOCOROS'a göre "Bu kadınları kaçıranlar TYRRHENLER'dir..." Ki, aynı şeyi anlatmış olur.

Tarihçi Strabon, başka Yunanlı tarihçilerin LİDYALI dedikleri kişilere PELASG der: "Herkesin fikrine göre PELASGLAR, bir zamanlar bütün Yunanistan'a yayılmış, fakat özellikle TESALYA'da yaşıyan çok eski bir ırk

İşte bu yüzden ARİSTOFAN, SOFOKLES gibi yazarlar PELASG-

4

PELASGLAR VE YUNAN MEDENİYETİ veya milletti." Sonuç "LİMNİ ve İMROS adalarıyla, o civardaki başka adaları işgal edip, oralarda ilk defa oturmuş olanlar PELASGLAR'dır." "PELASGLAR arasından Atys oğlu THYRRHEN adlı biri çıkmış. Kendisine bir takım arkadaşlar bulmuş ve onlarla birlikte İtalya'nın yolunu tutmuştur." (7)

PELASGLAR, TURŞALAR, TYRRHENLER ve ETRÜSKLER, BATI ANADOLU'da yaşamış TÜRKLER'dir. Yunanistan'a ve İtalya'ya medeniyeti PELASGLAR ve/veya ETRÜSKLER taşımışlardır. ATATÜRK'ün tarih kongreleri ile 1930'larda ortaya çıkarttığı bulgular, maalesef İnönü döneminden itibaren rafa kaldırılmıştır.

Belçikalı tarihçi Albert Severyus, EGELİ tabirini icat eden kişidir. Şöyle der:"Yunanlılar, kendilerinden daha kültürlü olan EGELİLER'den bronz, bakır, kalay, kurşun, demir, hatta maden anlamındaki kelimeleri almışlardır." ( 8 )PELASGLAR Yunanistan'ı M.Ö. 3000 yıllarında ele geçirmişlerdir. Grekler bu tarihten 1000 yıl sonra ortaya çıkmışlardır.

Sonraki yıllarda HALİKARNAS BALIKÇISI tarafından tekrar dile getirilmiş ise de; batı hayranı tarihçiler tarafından önemsenmemiştir. Pek çok Batılı yazar, medeniyetin ANADOLU'da, MEZOPOTAMYA'da başladığını, oradan MISIR'a ve EGE'ye yayıldığını, her iki kanaldan da ADALAR'a atladığını, sonra YUNANİSTAN'a ve ROMA'ya intikal ettiğini zorda olsa kabullenmektedir.

M.Ö. 1250 yılında AKALAR ile TROYALILAR arasında 10 yıl süren savaş başladı. Yine aynı tarihlerde GİRİT Medeniyeti doruğa çıktı, MİKEN Medeniyeti gelişti. M.Ö. 1200'lerde Yunanistan Helenler'in soyundan sayılan DORYENLER tarafından istila edildi.

Bunun MEZOPOTAMYA-MISIR-EGEADALAR- YUNANİSTAN kısmı, HERODOT'un da çizdiği hattır... Herodot, bazı Libya kabilelerinin kendilerini TROYALI saydıklarını söyler!..(11) Bunlar herhalde M.Ö. 800'lerde Karadeniz'den Ege'ye, oradan da Mısır'a doğru yayılan TÜRKLER'dir.

M.Ö. 8. asırda Karadeniz'den bir ÖNTÜRK dalgası geldi, EGE ve AKDENİZ'e yayıldı. Sonra bazı yerli kavimler ile birleşerek Mısır'a saldırdılar. Bu saldırı Mısır belgelerinde "Deniz kavimlerinin saldırısı" diye geçer. Kavmin adını ise bazı bilginler TÜREŞ, bazıları da TURŞA diye okumaktadır. (9) Mısırlılar bu istilaya karşı koyunca, TURŞALAR geri döndüler, Batı Anadolu sahillerine yerleştiler.

Dipçe (Kaynakça) ______________________________________ 1. - İlliade-Odyssee, Paris, 1965, sf. l27,132 2. - aynı eser, sf.808 3. - Herodotus, Oxford, 1949, sf.25,26,134 4. - aynı eser, sf. 135 5. - Pauly-Wissowa, Realencyclopade der Klassischen Altertumsvissenshaft, Stuggart, 1948 , sf.1910 6. - Powell, J. Enoch, Herodotus,

Fransız Rene Dussaud TURŞALAR'ın ETRÜSKLER olduğunu ileri sürer. (10) Zaten İranlılar da ETRÜSKLER'e TRUŞKA demektedir.

5

PELASGLAR VE YUNAN MEDENİYETİ Oxford, 1949, cilt 1, sf. 75 7. - "Geographie de Strabon", Paris, 1867, sf. 366 8. - "Greece et Proche-Orient avant Homere", Bruxelles, 1968, sf. 41 9. - Realencylopaedia, Tyrrhen maddesi, sf.1909 10. - "Prelydiens, Hittites, Acheens" Paris, 1958, sf.21 11.- Herodot Tarihi, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1973, sf. 287 Ek Kaynak: Etrüskler (Tursakalar) Türk idiler. İlmî Deliller.Adile Ayda, Ankara: 1992.

6

Related Documents

Pelasglar Ve Yunan Yet
April 2020 8
Itt-08 Yet Saenggak
November 2019 9
Already Yet Handout
May 2020 30
Yet More Jokes
November 2019 7